![]() |
Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum…
Sevgili yolcu42, MUHSANÂT sizin deyiminizle [U]zina yaptıklarına dair 4 tanık bulunmayan kadınlar[/U] ise 4:24’ün bu ilk kısmı [I]Ve kadınların zina yapmayanları ama yeminle sahiplenilenleri hariç. Allah’ın size yazdığı. Ötesi size helal kılındı[/I]… şeklinde mi okunacak? . |
Hasan bey bu ayetin mealii ben şöyle olduğu kanaatindeyim.
"bakmakla yükümlü olduğunuz eşiniz dışındaki namuslu kadınlar size haram." Burda şunun kasdedildiğini düşünüyorum, "yemininiz altına almadıkça,namuslu kadınlar size haram." |
[QUOTE=yolcu42;22517]Hasan bey bu ayetin mealii ben şöyle olduğu kanaatindeyim.
"[COLOR="Red"]Nikahlı eşiniz[/COLOR] dışındaki namuslu kadınlar size [B]haram[/B]." Burda şunun kasdedildiğini düşünüyorum, "yemininiz altına almadıkça (nikahlamadıkça), namuslu kadınlar size haram."[/QUOTE] Ben de ona dikkat çekmeye çalışıyorum. Ayetin Arapçasında [COLOR="Red"]nikahlı eşiniz[/COLOR] yok, iffeti KORUNAN KADINLAR var. MU[U]HS[/U]A[U]N[/U]ÂT iffeti KORUNAN KADINLAR demek. Örneğin Hz Meryem "mu[U]hs[/U]a[U]n[/U]ât"tandı yani iffetini koruyan biri... -elletî a[U]hs[/U]e[U]n[/U]et fercehé (21:91, 66:12) ama hiç kimsenin eşi değildi, bekardı. Ayetin arapçasında [B]haram[/B] kelimesi de yok; tam aksine, [COLOR="Green"]uhille[/COLOR] deniyor yani [B]helal edildi[/B]. |
Ayrıca bişey dikkat çekici.
Niye nikahlı değilde,ma meleket eyman kelimesi kullanılmış. Şöyle düşünüyorum. Birisiyle nikah kıyman değil nikahtan sonra senin yönetimine girmesi yani bakmakla yükümlü olman gereklidir" hükmü kasdediliyor olabilir Yani nişanlına imam nikahı da kıysan, hala babasının evinde babasının ekmeğini yediği için o sana yasak olabilir Ne zaman ki aynı evi paylaştınız,ozaman helal olabilir. Bazı ülkelerde günübirlik nikah kıyılıpsabahına boşuyorlar mesela. Adını hatırlayamadım En doğrusunu allah bilir. |
Hasan bey msj yazdığınızı bilmiyordum.okumadan yazdım.
Alıntı yaptığınız nikahlı eşiniz kısmını değiştirmiştim.ben de yeni farkettim(ma meleket kelimesi nikahtan çok nikahtan sonra yönetimin altına girmesi daha ön planda sanki , Bunu yeni farkettim yani) Ayet şöyle "ma meleket eyman(bakmakla yükümlü olduğunuz?,yönetiminiz altında olanlar?) hariç muhsanat kadınlar ( haram) Yani bir kadınla birlikte olman içün iki kural 1. Nikah(başka ayetlerde emrediyor) 2.yönetiminde olması(evinde bakmakla yükümlüsün) bu ayet bunun için sanırsam. Haram kelimesi önceki ayetten geliyor ( kanaatler o yönde) İki ihtimal var 1. Önceki ayetten bağımsız olarak( ve namuslu kadınlar....diy başlıyor) 2. Haram kelimesi önceki auetten geliyor bu mantıklı çünkü(bunun dışındakiler helal kılıdı)diye devam eder ayet |
[QUOTE=yolcu42;22519]Ayrıca bişey dikkat çekici.
[B]Niye[/B] nikahlı değilde, [U]ma meleket eyman[/U] kelimesi kullanılmış.[/QUOTE] Çünkü Nisâ 24 ve 25'te sözü edilen [U]mâ meleket eymân[/U] nikahlı değildir, nikahlı kelimesi [B]onlar nikahlı olmadığı için[/B] kullanılmıyor ama her biri tıpkı Hz Meryem gibi "mu[U]hs[/U]a[U]n[/U]"dır yani iffetini koruyan -elletî a[U]hs[/U]e[U]n[/U]et fercehé. Öte yandan 23:6 ile 70:30'da [U]mâ meleket eymân[/U]uhum var ki nikahlıdırlar yani koca ya da zevce ve 33:50 ile 33:52'de [U]mâ meleket yemîn[/U]uk var, ki Muhammed nebinin zevceleridir. Daha önce de belirttiğim gibi bu mâ meleket eymân ne yazık ki ham bir konudur, yeteri kadar incelenip tam olarak anlaşılmamış. Örneğin 33:52'de belirtildiği üzere Muhammed nebi olağan nikahlı eşlerini yemîn nikahlı eşleriyle değiştirebiliyor, caiz: [I]Bundan sonra kadınlar sana helal değildir, güzellikleri seni hoşnut etse bile onlar ile eşlerini değiştirmen de... ama eşlerini [U]yemininin malik oldukları[/U]yla değiştirmen caizdir.[/I] [COLOR="Green"]Lâ yahıllu leken nisâu min ba’du ve lâ en tebeddele bihinne min ezvâcin ve lev a’cebeke husnuhunne... illâ [U]mâ meleket yemîn[/U]uk.[/COLOR] Hiç düşünülmemiş ve düşünülmüyor [B]niye[/B] caizdir, ne demektir nebinin olağan nikahlı eşlerini yemin nikahlı eşleriyle değiştirmesi, yemin nikahı ile olağan nikah arasındaki fark nedir? Arapların söylediğine göre bu yemîn nikahı bazı bölgerlerde halen uygulanıyor. Neden oralara gidilip ALAN ARAŞTIRMASI yapılmaz? . |
Korunmasız = korunmayan
Halil Ay hocamız sayfa 18'de "Tefekkürlerimize ışık olması dileğiyle" deyip MUHSANÂT ile ilgili görüşlerini açıklıyor ama kapkaranlık, zifiri karanlık sözler ediyor. Çünkü bakın mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul müminât yani yeminlerinizin malik olduğu mümin genç kızlarınız (Nisâ 25) hocamızın hemen arkadan gelen açıklamasına göre ne biçim insanlar imiş: [QUOTE=dost1;22494] Kuvvetli, genç avrat/[U]korunmasız[/U][/QUOTE] MÜMİN olmalarına rağmen iffeti [U]korunmayan[/U] kimseler. Allah aşkına, kendisini Kuran odaklı diye tanımlayan bir sitede nasıl söylenir bu, yüce Allah Kuran'ında tam aksini söyleyip dururken (Müminûn 5): Müminler o kimselerdir ki iffetlerini [U]korurlar[/U] ellezîne hum li furûcihim [U]hâfizûn[/U] "Feteyât ikumul müminât"tır onlar, onları Allah böyle tanımlıyor Allah. Ve Müminûn 5'te diyor ki mümin olmanın alameti farikası iffetin korunmasıdır. Kişi iffetini koruyorsa mümindir, korumuyorsa değil. . |
Farklı fikirler her zaman bilgiye ışık tutar.
Bir fikri kabul edip etmemek önemli değildir. Önemli olan farklı fikirleri dinleyip,en aklauygun olanını bulmaktır. Bir ayette" sözü dinleyip en güzeline uyarlar" der. Halil bey,(yüzyüze tanımasam da)benim hem bu sitede hem de yakın çevremde tanıdığım insanlar arasında en çok takdir edebileceğim kişilerdendir. Çünkü o sadece bilgilerini paylaşıyor. Kişileri küçümsemiyor. Kendini çokbilmiş olarak tanıtmıyor. Tartışmalardan uzak duruyor. "boşsözle karşılaşınca geçip gitmek"(furkan 72-63) " kibirlenmemek" "kuru gürültü değil bilgi sunmak" Bu davranışları şahsen tanımasam da halil beyde görüyorum. Hasan bey işin açıkçası bu üslubu sizden beklemezdim. (önemli olan şu değil, "benim fikrim doğru,senin ki yanlış demek " Önemli olan şu " kardeş olup fikirlerimize saygı duyup,en akla uygun olanını bulabilmek.ve ortak paydada birleşmek Allahtan başka ilah yoktur sözünde birleşerek kardeş olmak Aslında şu ayet tam buraya hitap ediyor galiba. Ve kullarıma de ki: “En güzeli (sözü) söylesinler!” Muhakkak ki şeytan, onların aralarını bozar (fesat çıkarır). Muhakkak ki o, insana apaçık düşmandır.isra53 |
Bir bilgi olarak şu alıntıları sunmak bana mutluluk verir.
[QUOTE=Hasan Akçay]Ve Müminûn 5'te diyor ki mümin olmanın alameti farikası iffetin korunmasıdır. Kişi iffetini koruyorsa mümindir, korumuyorsa değil. [/QUOTE] [url]http://hanifler.com/showthread.php?p=22331#post22331[/url] [B]"Selamun aleyküm, değerli kardeşlerim, Kur'an'ın hiçbir ayetinde iffet sözcüğü geçmez. Bu sözcüğün de türetildiği kendinde olanla yetinme vb anlamlardaki - ayın,fe,fe- kök harflerinden türemiş dört ayet vardır. Bakara 273, Nisa 6, Nur,32-33. Meallerde kullanılan iffet sözcükleri Türkçedeki kullanımıyla Arapça anlamını karşılamamaktadır."[/B] Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle, Allah'a emanet olunuz. Halil Ay Saygılarımla. Galip Yetkin. |
[QUOTE=galipyetkin;22524]Kur'an'ın hiçbir ayetinde [U]iffet[/U] sözcüğü geçmez [/QUOTE]
İffet sözcüğü 66:12'de ve 21:91'de de geçmiyor ama Hz Meryem'den söz eden o ayetlerde onun "ırz"ından, "iffet"inden söz ediliyor. Ve meryem ebnete ımrân elletî a[U]hs[/U]a[U]n[/U]et fercehâ -iffetini [U]koruyan[/U] idi o (Tahrim 12) Eğer Hz Meryem iffetini koruyan değil idi ise neyini koruyan idi? Lütfen İFFET kelimesini kullanmadan cevap verir misiniz. Halil hocamızı ben de sayarım elbet ama Türkçemizi Arapça ile harmanlayıp anlam karmaşası yaratması doğru değil. Birinin bunu ona söylemesi lazım. Ve eğer "Hocamıza saygı!" diyerek özgürce yazamıycaksam hiç yazmamayı tercih ederim. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:17 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam