![]() |
[QUOTE=ates demir;12788]Kırdığım gönüller varsa özrümü kabul ederler inşallah.
Burada bulunan, yazan, fikrini paylaşan, kendi doğrusunu ispat etmeye çalışan, Kurana Allaha Resule gönül veren herkese saygı, selamlarımla... Bizim isimiz gönül kırmak değil ki muradım gönül yapmaktır.[/QUOTE] kardeşim ateş demir sevgi ve hürmetlerimle |
selam,
[B]Namazda oruçta gökten zembille indi demi.Araplar durduk yere element uydurdular.Söylediğiniz şeyleri pratik hayat ve tarihin akışına göre değerlendirsek bile yine yanılgınız ortaya çıkıyor[/B]...(raven) hayır, sizin gibiler/sizler ürettiniz... [B]Tatmin olmadınız değil, olmak [B]istemiyorsunuzki zaten[/B][/B]...(raven) "nerden bildin de [B]adıma hükm/karar verdin[/B], Allah tan da mı çekinmedin böyle kesin konuşurken" dersem haksızlık etmiş olmam hocam... öyleyse, sizin yorumunuz size benimki bana... saygılar... |
[B]Arapçada noktalı dad harfi ile yazılan gerçekleştirme yargılama vb anlamlardaki “kaday/kazay/ ” ile engel olmak anlamındaki “hükm” aynı değil[/B]....(dost1)
[B]saygıdeğer dost1 öncelikle teşekkür ederim örneklerini verdiğiniz ayetlere iman etmiş bir insanım.o ayetleri okuyunca savunduğum fikir dahada pekişti.Allah razı olsun Nisa;65: Fela ve Rabbike la yu'minune hatta "yühakkimuke" fiyma şecera beynehüm sümme la yecidu fiy enfüsihim haracen mimma "kadayte" ve yüsellimu tesliyma Hayır, Rabin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde "seni hakem yapıp", sonra da "senin verdiğin hükme", içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyle teslim olmadıkça inanmış olmazlar[/B]...(raven) görülen o ki, ifadede "[B]kad[/B]" ı hükm kılan sizsiniz... [B]Nisa;65: sonra da senin verdiğin hükme[/B]...(raven) "mimmaa kadayte" ifadenin alamı "sonra da senin verdiğin hükme" ise... bende sor muşum..."ifadenin anlamı.......[B]ise[/B]" diyerek... [B]Buradaki “حكم “hukm” sözcüğü; “engel olmak” anlamına gelmektedir. Araplar bu sözcüğü “insan veya hayvana mani olmak, onu kontrol altına almak” anlamında kullanmışlardır. (İbn-i Menzur Lisan ül Arab 2. cilt, s: 539-543, “Hukm” maddesi)[/B]...(dost1) ali imran/55 fe ahkumu beynekum fiimaa kuntum fiihi tahtelifuunee.../ sizin onda anlaşamadığınız şeyde, aranızda karar verecem... kehf/26 ve laa yuşriku fii hukmihii ehaden.../ kararına ortak yok, kararı yalnız kendisi verir/ortaklıktan uzak... maide/47 vel yahkum ehlul inciili bimaa enzelallaahu fiihi.../ incil ehli Allah ın onda indirdiği ile karar verecek... maide/43 ve indehumut tevraatu fiihaa hukmullaahi../ içinde Allah kararı bulunan tevrat yanlarında... maide/42 ve in hakemte fahkum beynehum bil kıst.../ aralarında karar vereceklerse, kıst/ölçü ile... nisa/58 ve izaa hakemtum beynen naasi en tahkumuu bil adli.../ insanlar arasında karar verdiğinizde adaletle/hakkaniyet ile karar verin... engel olun herbirinde... |
[B]bu inancı hangi isim adı altında insanlara anlatarak onları Allah adına yalan uydurup peygamberide bu uydurmalarına aracı yaparak böyle bir inanca girişmişlerdir. Oysa peygamberin kesinlikle Allah'ın söylemediği bir sözü söylemeyceği kesindir[/B]...(pramid)
[B]Allah cızbız yapan bir mangalcı da değildir[/B]....(pramid) üzdürürlerde, sıkıntıda verdirirler, sevindirirlerde, cızbızcıda yaparlar... çünkü alemlerin efendisini insan suretinde arza indirdiler.... |
alemlerin tek efendisini arz a indirdiler yetmedi, birde resulü [B]hükm[/B]üne ortak kıldılar...
|
[B]allah'ın sevgisini gazabını görmesini sınırsız olarak değilde aciziyet olarak düşünürsen kuran'ıda yanlış algılarsın allah'ıda
allah'u teala kendi özelliklerinin bazılarını azar azar olmak üzere insanlara vermiştir[/B]...(nacikocak) insan üzülünce zayıf düşer, üzülür çünkü engel olamaz/acizdir...Allah üzülmez/aciz değildir... insan sevinir o da acziyetten gelir...Allah sevinmez çünkü ihtiyaç duymaz... insan eziyet eder/yıkar, yakar, döker çünkü acizdir duygularına/nefsine/kibrine yeniktir...Allah bunlardan uzaktır... Allah hak edilenin verilmesini sistemine yerleştirendir... o "ol" dedi onun sistemdeki herşey yerini aldı... karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmassan kamyonun tekerleğinle muhatab olursun.. ölümü veren Allahtır ama kamyonla samimiyet kuran sensin... kalkıp kamyonu, ölümü, acıyı da o yarattı, bana eziyet etti diyemessin... ha, demek isteyen der, keyfi bilir... |
Selamun Aleykum! Değerli Fers Kardeşim!
Lütfen! "Ha-ke-me" kök harflerinden türemiş "hakkimül ve tuhakkimü" sözcüklerinin kullanıldığı bu cümleyi: “ حكّم اليتيم كما تحكّم ولدك[B]Hakkimül[/B] yetime kema [B]tühakkimü[/B] veledeke" Türkçeye çevirir misiniz? Yine aynı kök harflerden türemiş olan "hıkmet" sözcüğünün de Türkçesini belirtir misiniz? Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz. |
[QUOTE=Fers;12804][B]allah'ın sevgisini gazabını görmesini sınırsız olarak değilde aciziyet olarak düşünürsen kuran'ıda yanlış algılarsın allah'ıda
allah'u teala kendi özelliklerinin bazılarını azar azar olmak üzere insanlara vermiştir[/B]...(nacikocak) insan üzülünce zayıf düşer, üzülür çünkü engel olamaz/acizdir...Allah üzülmez/aciz değildir... insan sevinir o da acziyetten gelir...Allah sevinmez çünkü ihtiyaç duymaz... insan eziyet eder/yıkar, yakar, döker çünkü acizdir duygularına/nefsine/kibrine yeniktir...Allah bunlardan uzaktır... Allah hak edilenin verilmesini sistemine yerleştirendir... o "ol" dedi onun sistemdeki herşey yerini aldı... karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmassan kamyonun tekerleğinle muhatab olursun.. ölümü veren Allahtır ama kamyonla samimiyet kuran sensin... kalkıp kamyonu, ölümü, acıyı da o yarattı, bana eziyet etti diyemessin... ha, demek isteyen der, keyfi bilir...[/QUOTE] neden kesik attın oraya allah'ın sevgisinide yazdım insanlar nefsine kapılır sever acizdir allah sevmez aciz değildir niye yazmadın [B]ve yine "insan eziyet eder/yıkar, yakar, döker çünkü acizdir duygularına/nefsine/kibrine yeniktir...Allah bunlardan uzaktır..." yazmışsın peki bu sözünün doğruluğunu kanıtlamak için aşağıda ayetlerini verdiğim helak edildiği yazan kavimleri kim helak etti yazarmısın [/B] en-am suresi 6. ayet 1. e lem yerev : görmüyorlar mı 2. kem ehleknâ : [B]nice, kaç tane helâk ettik [/B] 3. min kabli-him : onlardan önce, kendilerinden önce 4. min karnin : nesillerden 5. mekkennâ-hum : onları yerleştirdik 6. fî el ardı : arzda, yeryüzünde 7. mâ lem numekkin : yerleştirmediğimiz bir şekilde 8. lekum : sizi 9. ve erselnâ : ve gönderdik 10. es semâe : semâ, gökyüzü 11. aleyhim : onlara 12. midrâren : bol yağmurlu olarak 13. ve cealnâ : ve kıldık, yaptık, var ettik 14. el enhâre : nehirler 15. tecrî : akar 16. min tahti-him : onların altından 17. fe ehleknâ-hum : [B]fakat onları helâk ettik [/B] 18. bi zunûbi-him : günahları sebebiyle 19. ve enşe'nâ : ve inşa ettik, yarattık 20. min ba'di-him : onlardan sonra 21. karnen âharîne : başka, diğer nesiller ankebut suresi 40. ayet 1. fe : bunun üzerine, böylece 2. kullen : hepsi 3. ehaznâ : biz aldık, yakaladık 4. bi : ile 5. zenbi-hi : onun günahı 6. fe : bunun üzerine, böylece 7. min-hum : onlardan 8. men : kim, kimse 9. erselnâ : biz gönderdik 10. aleyhi : ona, onun üzerine 11. hâsıben : [B]kasırga[/B] 12. ve : [B]ve[/B] 13. min-hum : [B]onlardan[/B] 14. men : [B]kim, kimse [/B] 15. ehazet-hu : [B]onu aldı, yakaladı [/B] 16. es sayhatu : [B]sayha[/B] (şiddetli ses dalgası) 17. ve : [B]ve [/B] 18. min-hum :[B] onlardan [/B] 19. men : [B]kim, kimse [/B] 20. hasefnâ : [B]yere geçirdik, yerin dibine batırdık [/B] 21. bi-hi : onu, onunla 22. el arda : arz, yeryüzü 23. ve : ve 24. min-hum : onlardan 25. men : kim, kimse 26. agraknâ : [B]biz boğduk [/B] 27. ve : ve 28. mâ kânâllâhu : Allah değildi, olmadı 29. li yazlime-hum : onlara zulmeden 30. ve lâkin : ve lâkin, fakat 31. kânû : oldular 32. enfuse-hum : onların nefsleri, kendi nefsleri 33. yazlimûne : zulmediyorlar araf suresi 4. ayet 1. kem : kaç tane, nice 2. min : ...den 3. karyetin : ülke, şehir, kasaba 4. ehleknâ-hâ : [B]biz onu helâk ettik [/B] 5. fe : o zaman 6. câe-hâ : [B]ona geldi [/B][B][/B] 7. be'su-nâ : [B]azabımız[/B] 8. beyâten : [B]geceleyin[/B] 9. ev : veya 10. hum : onlar 11. kâilûne (kaylûle) : öğle uykusu uyuyanlar : (öğle uykusu) kasas suresi 58. ayet 1. ve kem : ve kaç adet, nice 2. ehleknâ :[B] helâk ettik [/B] 3. min karyetin : ülkeden 4. batırat : azıp şükretmedi 5. maîşete-hâ : onun geçimi 6. fe : o zaman, işte 7. tilke : bu 8. mesâkinu-hum : onların meskenleri 9. lem tusken : iskân edilmedi (oturulmadı) 10. min ba'di-him : onlardan sonra 11. illâ : ancak, den başka 12. kalîlen : az 13. ve kunnâ : ve biz olduk 14. nahnu : biz 15. el vârisîne : varis olanlar taha suresi 128. ayet 1. e fe lem yehdi : hâlâ hidayete ermedi mi 2. lehum : onlar 3. kem : kaç, nice 4. ehlek-nâ : [B]helâk ettik [/B] 5. kable-hum : onlardan önce 6. min el kurûni : nesillerden 7. yemşûne : yürürler, yürüyorlar, dolaşıyorlar 8. fî : orada, de 9. mesâkini-him : onların meskenleri 10. inne : muhakkak 11. fî : içinde, de, vardır 12. zâlike : işte bunda 13. le âyâtin : elbette âyetler 14. li : için 15. ulî en nuhâ : nehy sahipleri, Allah'ın yasaklarına riayet edenler [B]arkadaşım lütfen allah hakkında bilmediğiniz hükümleri vermekten vazgeçin gerçekten büyük günah işliyorsunuz [/B] ben kuran'ın mealini ezbere bilen biri değilim ancak siz birşey söylediğiniz zaman veya size birşey söyleyeceğim zaman google da ilgili ayet varsa bulup kelime mealinden doğruluğuna bakıp daha sonra size mesaj yazıyorum [B]tabi sen bunu yapmazsan allah eziyet etmez yakmaz yıkmaz dökmez diye bilmediğin bir konu hakkında hüküm verirsen şimdi yapacağını tahmin ettiğim gibi ya konuyu kapatmaya veya değiştirmeye çalışırsın ya cevap vermezsin yada kelime oyunu yaparsın yada benzeri birşey yaparsın ama neredeyse eminim yaptığın hatayı kabullenmezsin çünkü ben hata kabullenmeyi şimdiye kadar burda görmedim gördüğüm şeyler hep yukarıda yazdığım konuyu kapatmak veya değiştirmek cevap vermemek kelime oyunu yapmak yada benzeri şeyler[/B] |
sizede selam sayın dost1,
[B]“ حكّم اليتيم كما تحكّم ولدكHakkimül yetime kema tühakkimü veledeke"[/B] yetime hükmet veledinde hükmetiğin gibi... yetim hakkında hükmedeceksen/karar verirken kendininkinde/kendi çocuğunda olduğu gibi karar ver... ve men yu’tel hikmete fe kad uutiye hayran.../ hikmet verilen hayr/ilim/akıl verilmiş demektir... |
[B]neden kesik attın oraya allah'ın sevgisinide yazdım insanlar nefsine kapılır sever acizdir allah sevmez aciz değildir niye yazmadın[/B]...(nacikocak)
sayın nacikocak, ne demek istediğini anlamadım...yer kaplamasını istemediğim için almam gerektiğini düşündüğüm kadarını aldım...sorun olacağını kestirseydim hepsini de alıntılardım arkasında birşey aramanın alemi yok... [B]arkadaşım lütfen allah hakkında bilmediğiniz hükümleri vermekten vazgeçin gerçekten büyük günah işliyorsunuz[/B]...(nacikocak) [B]Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik;(enam-6)[/B]...(nacikocak) her yoldan çıkmış [B]sizin anladığınız manada[/B] Allah ın helakına muhatab olduysa...yüzlerce yıldır insanların kanını emen/dünyaya hükmeden günümüzün zalimleri neden hala helaktan nasibini almadı...katledilenlerin sayısının birkaç milyar olması mı bekleniyor... şimdi yapacağını tahmin ettiğim gibi ya konuyu kapatmaya veya değiştirmeye çalışırsın ya cevap vermezsin yada kelime oyunu yaparsın yada benzeri birşey yaparsın ama neredeyse eminim yaptığın hatayı kabullenmezsin...(nacikocak) sayın naci, daha öncede yazdım, "nerden bildin de adıma hükm/karar verdin, Allah tan da mı çekinmedin böyle kesin konuşurken" dersem haksızlık etmiş olmam hocam...(Fers) ister beğeniyim ister beğenmiyim fikir sahiplerinden nasiplenmektir amaç, benimki yorumdan ibaret seni ikna etmek gibi bi derdim yok, sorun değil benim için, inandıklarına/yorumlarına katılmısamda küçümsemişte değilim.. yazışma tarzından hoşlanmadım, boşa konuşuyoruz, seninle fikir alışverişi yapılmaz... doğrusunu Allah bilir... kal sağlıcakla... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:53 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam