hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Şirk ve Müşrikler (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=218)
-   -   Laiklik akidesi (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2033)

Fazıl's 18. September 2011 11:44 AM

Sevgili hiiç, benim anlayışım tamamen şöyle:

Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize?

Ben Kuranı bana gelmiş sayamam ve hatta yeni bir elçi vs gelmesini de açıkça istemem, arzu etmem.

Şu an itibariyle, yeryüzünde hiçbir birey kurana uymadı diye dışlanamaz, etiketlenemez. Vahiy, hint mantralarından oluşmamıştır. Her harfine 1000 sevap alınamaz.

Allahın tüm kullarından dileği şudur bence: insan ol, cana kıyma, gıybet etme, sömürme, hayır işle,adil ol, haksızlığa göz yumma ve sadece Allaha güven. Buna tüm vicdanı öğeleride katabilirsiniz.

hiiic 18. September 2011 12:03 PM

[QUOTE]Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize? [/QUOTE]

[B]Mutaffifîn 13
Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.[/B]
[B]
Ahkâf 17
...Allah'ın vadi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.

En’âm 25
Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kafirler sana geldiklerinde: "[U]Bu Kur'an eskilerin masallarından başka bir şey değildir[/U]" diyerek seninle tartışırlar.[/B]

*dil konusuna gelince.

[B]Fussilet 44
Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)[/B]


***

Kuran düşünen anlayanlar için öğüttür, ona eskilerin anlata geldikleri diye yaklaşmayı doğru bulmuyorum. İnsan her dönemde aynı insandı. Allahın kanunu da aynıdır. Yeni bir kitap gelse yine aynı bilgiler verilirdi. Bu gün kutal bir kitap gelse aynı bilgileri farklı dilde yada farklı anlatımla yeniden okumuş olurdunuz.

1400 yıl önce yada daha eski fark etmez. Kuran düşünüp anlayanlar akledenler için bir öğüttür. Maddeyi yaratan, bizi yoktan var edip bu gün burada yazıştıran ve tüm yazdıklarımıza şahit ALLAH tarafından indirilmiştir


Kuran'a göre 1400 yıl değil milyon yıl da olsa Allah'ın kanunu aynıydı.

[B]Ahzâb 62
Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

Fetih 23
Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

İsrâ 77
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun (da budur). Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.

Fâtır 43
Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.[/B]

Fazıl's 18. September 2011 12:19 PM

Sevgili hiiç, şu an kaç yaşındasın ve kaç yaşında Kuranın kaçta kaçına vakıf oldun?

hiiic 18. September 2011 12:29 PM

[QUOTE]Sevgili hiiç, şu an kaç yaşındasın ve kaç yaşında Kuranın kaçta kaçına vakıf oldun?[/QUOTE]

Daha gencim tecrübesizim ve Kuran konusunda henüz çok cahilim. Yavaş yavaş gün geçtikçe öğreniyorum.
Bir tavsiyeniz mi var?

müslümanlardan 18. September 2011 04:45 PM

Laiklik nedir ve İslâm'a göre hükmü nedir? İşte bu sorular konunun asıl yönünü oluşturmaktadır. Öncelikle Laikliğin ne olduğunu, ne olmadığını ele alalım, ardından İslâm'a göre hükmünü Kur'an ve Sünnet paralelinde ele alalım.

Laiklik/Laicisme, Fransızca kökenli bir kelime olup bazı sözlüklerde şöyle geçmektedir:

-Dünyevî ya da maddî olan, dinî olmayan ya da ruhî olmayan: Örnek: dinsiz terbiye, dinsiz sanat ya da musiki, dinsiz otorite, kilise karşıtı yönetim. (Oxford Sözlüğü)

-Hayatta ya da herhangi bir özel durumda, dinin ya da dinî itibarların kasıtlı bir uzaklaştırma ile uzaklaştırılması ilkesine dayalı yönelim. Örneğin: yönetimde mutlak dinsizlik politikası (Yeni Üçüncü Uluslararası Sözlük)

Görüldüğü gibi laiklik tevile yer bırakılmaksızın ister devlette ister toplumda, ‘hayatın tüm alanlarında dinsizlik politikalarının güdülmesidir.'

Yine laikliğin menşei de bu manayı ortaya koyar niteliktedir. Nitekim Laiklik, Ortaçağ'da muharref Hristiyanlık dinini kullanarak, halka zulmeden ve onları sömüren Kilise ve Krallıklara karşı dini ve hayata müdahalesini red eden düşünür ve filozoflar arasında çıkan o dehşetli mücadele neticesinde varılan orta çözümden fışkırmıştır. Buna göre toplum ve devlete ait bütün alanlardan din uzaklaştırılmıştır ve dinin hayata müdahale etmemesi ve dinin bireysel-vicdanî bir mesele olarak ele alınması gerektiği üzerinde uzlaşı sağlanmıştır.

Bu manada Laiklik hangi din olursa olsun dinin toplumsal hayata ve devlete olan müdahalesini red eder.

Peki, İslâm bu konuda ne söylemektedir? Laikliğin İslâm nazarında hükmü nedir?

Laiklik, dinin devlet ve topluma müdahale etmemesi, devletin din-dışılık üzere kurulması manasına geldiğine göre bu, İslâm'a tamamen zıttır. Çünkü İslâm gerek bireysel gerek toplumsal olsun, tüm alanlarda Allah'ın indirdiği hükümlere göre seyretmeyi farz kılmıştır. Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:

"Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur'an'ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın..." (El-Maide /49

"...Hüküm ancak Allah'ındır. O, kendinden başkasına tapmamanızı emretti. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Yusuf /40)

"Yoksa onlar cahiliye dönemi hükmünü mü istiyorlar! İyi bilen bir topluluk için Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir!" (El-Maide /50)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (El-Maide /44)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (El-Maide /45)

"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." (El-Maide /47)

Dolayısıyla devletin işleri de dahil hayata dair her meselede Allahın hükümlerine göre seyretmek farzdır. Devletin Allahın indirdiği hükümlere göre yönetilmesi de farzdır. Allahın indirdiği hükümler dışında hükümler uygulamak ise Kur'anî ifade ile tuğyandır, tağutluktur! Allah'a karşı başkaldırmaktır... Allahın hükümlerini hiçe saymaktır ve münafıkların amelidir:

"Ve onlara: "Allah'ın indirdiğine (Kur'ân'a) ve Resûl'e gelin." denildiği zaman, münafıkların senden yüz çevirerek ayrıldıklarını görürsün." (Nisâ /61)

"Sana ve senden öncekilere indirilene iman ettiklerini ileri sürenleri görmüyor musun ki, Tağut'un hükmüne başvurmaya kalkışıyorlar! Oysa onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklığa çekmek istemektedir." (Nisâ /60)

"Andolsun her ümmet içinde: 'Allah'a kulluk edin ve Tağut'tan kaçının' diye bir peygamber gönderdik..." (En-nahl 36)

"Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan tamamen ayrılmıştır. Kim Tağut'u inkar edip Allah'a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur." (Bakara /256)

Bu nedenle ne devletin ne de ferdin laik olması ‘Ben Müslümanım' diyen biri tarafından kabul edilemez. Çünkü Müslüman ölümü ve hayatı Yaratan'ın şu sözüne binaen hayatta Allah'ın emir ve nehiylerine göre seyreden kişidir:

"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım." (Zariyat /56)

Dolayısıyla ‘Ben Müslümanım' diyen kişi sadece bireysel meselelerde değil, alış-veriş, nikah-boşanma, miras, kira v.b. her alanda Allahın emir ve yasaklarına göre seyreder. Yine ceza hukuku, yönetim nizamı, iktisat gibi devletin tatbik ettiklerinde de Allah'ın indirdikleri ile kaim olur. Çünkü bunlarla alakalı Allahu Teala hüküm beyan etmiştir:

"Hırsızlık yapan erkek ve hırsızlık yapan kadının ellerini kesin; yaptıklarına karşılık ve Allâh'tan ibret verici bir azap olarak! Allâh Aziz'dir, Hakim'dir." (El-Maide /38)

"Faiz yiyenler, (kabirlerinden) ancak kendisini şeytan çarptığından deliye dönmüş bir adamın kalkışı gibi kalkarlar. Bu durum onların 'alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal faizi ise haram kıldı..." (Bakara /275)

"Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara /178)

"Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın." (En-Nur /2)

Yol kesenlere uygulanacak ceza ile alakalı şu ayet:

"Allah'a ve Resûlüne savaş açanlarla yeryüzünde bozgunculuk etmeye koşanların cezaları, ancak öldürülmektir, yahut asılmaktır, çapraz olarak elleriyle ayaklarının kesilmesidir, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları horluktur, âhiretteyse pek büyük bir azap vardır onlara." (El-Maide /33)



O halde bireye ve topluma intibak eden her meselede Allahın indirdikleri ile kaim olmak kaçınılmazdır. ‘ben Müslümanım' diyen için durum budur... bu nedenle ‘Ben Müslümanım' dediği halde bir kimsenin hükmü İslam'a göre küfür ve şirk olan laikliği kabul etmesi mümkün olamaz...

Laiklik ve İslam'daki hükmü ile ilgili bu açıklamadan sonra deriz ki:

Sayın Başbakan, Ortadoğu'daki Müslümanlara laikliği tavsiye ederek neyi amaçlamaktadır? Laik sistemin Türkiye'yi ve tatbik edildiği diğer bölgeleri sürüklediği ahlakî çöküntüyü görmüyor mu? Hakimiyeti insanların yaratıcısından alıp kula veren bu şirk düzenini Müslümanlara pazarlarken Allah'tan ittika etmiyor mu? ‘Şu laiklik ne menem şey' dediği günleri hatırlamayacak kadar vahim bir hafıza kaybı mı yaşamaktadır? Oysa kendisi ‘Ben Müslümanım' demektedir. Ve yine kendisi ‘hem laik hem Müslüman olunmaz' demekteydi... Yine kişiler laik olmaz, devlet laik olur demektedir. Peki, Allah, faizi haram kıldığı halde, "İslami faiz meselesiyle kendimizi sınırlamayalım. Uluslararası kurallara göre oynayalım. Faizin niteliğinin ne olacağına bakalım. Faizi yeniden tanımlayalım. "( [url]http://www.birincikuvvet.com/haber/guncel/erdogan--faizi-yeniden-tanimlayalim-/405684.html[/url]) demek kişiyi laik yapmaz mı sayın Erdoğan? Allah'ın hükümleri ile hükmetmek farz olduğu halde, Allah'ın indirmedikleri ile insanları yönetmek ve böylece Allahu Teala'nın kafir, zalim ve fasık olarak nitelendirdiği taifeye dahil olmak kişinin laik olması için yetmez mi? Hayır, yeter de artar! Öyleyse Allahın razı olmadığı bu hali değiştirmek ve Allahın razı olacağı şeye sarılıp Allahın indirdikleri ile hükmetmenin zamanı gelmedi mi? ‘Ben Müslümanım' demek öncesinde birtakım amelleri yapmayı gerektirir ki Allahu Teala şöyle buyurmuştur:

"Allah'a davet edip salih amel işleyen ve: "Muhakkak ki ben Müslümanlardanım." diyenden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussilet /33)

İşte size büyük bir salih ameli gösteriyoruz: Allahın indirdikleri ile hükmedecek olan Hilafet Devletini ilan edin ve böylece Allahın azabından kendinizi muhafaza etmek için bir hüccet edinin... Zira edegeldikleriniz, Allah nezdinde zulümdür: "Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (El-Maide /45)

Ve "Zulüm ile abad olanın sonu berbad olur!"

"İşte benim dosdoğru olan yolum budur, ona uyun. Değişik yollara uymayın, Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti."(En'am /153)

Fazıl's 18. September 2011 05:27 PM

[QUOTE=hiiic;10399]Daha gencim tecrübesizim ve Kuran konusunda henüz çok cahilim. Yavaş yavaş gün geçtikçe öğreniyorum.
Bir tavsiyeniz mi var?[/QUOTE]
O zaman düşünmeye devam sevgili hiiç.

Sevgili müslümanlardan,

Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz. Bizdeki demokrasiye gelince daha demokrasinin demok'undayız.. ben buna debokrasi de diyorum.

dost1 18. September 2011 06:20 PM

Selamun Aleykum! Değerli Fazıl's Kardeşim!

[QUOTE=Fazıl's;10403]O zaman düşünmeye devam sevgili hiiç.

Sevgili müslümanlardan,

Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz. Bizdeki demokrasiye gelince daha demokrasinin demok'undayız.. ben buna debokrasi de diyorum.[/QUOTE]

İslam dini sentez kabul etmez. Kendine özgü bir yönetim anlayışı vardır. Adına demokrasi denilen yönetim biçimi -herkesçe ayrı bir tanımı yapılmaktadır- azınlığın çoğunluğa ezdirildiği bir yönetim sergilemektedir.

İnsanları, "Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz." türünden ırkı anlamda aşağılamaya çalışmanız -üzerinde önemli durduğunuz- "insanca yaşamanın" neresindedir?

Demokratik sistemde (beşeri dinlerden Demokrasi dininde) de seçimin, düşünce ve inanç hürriyetinin varlığı, tam mülkiyet hakkının bulunması, insanlar arasında dil, din, ırk ve sınıf ayrılığının olmaması, gelirlerin hakça bölüşülmesi, idarede adaletin, eşitliğin, hukukun üstünlüğünün esas alınması, genel ahlakın ve haysiyetin korunması gibi bazı noktaların yüzeysel olarak olması, demokrasi (beşeri dinlerden Demokrasi dini) ile Hak Din olan İslâm dininin örtüştüğü izlenimini doğurabilmektedir. Hatta bazı kimseler, demokrasinin tamamen İslâm dinine uygun olduğunu bile ileri sürebilmektedir.

İşin aslında bunlar bir benzeyişten ibarettir. İslâm dini Allah’ın hâkimiyeti esasına dayandığı için demokrasiden doğabilecek sorunlara da izin vermeyen bir sistemi öngörür. Halk hâkimiyetine dayanan sözde demokratik idarelerin bir zaman sonra diktatörlüğe dönüşmesi ve anarşi doğurması kaçınılmazdır.

Demokraside genellikle ideolojik ve kişisel garazlar mücadele eder. Böylece toplumda bir takım sosyal sınıflar oluşur. Bu durum da cemiyetin çıkmazlara sürüklenmesine neden olur. İslâm dini ise bunlara izin vermez.

Demokratik iktidarlar toplumun tümüne hizmetten önce kendi seçmenlerinin yandaşlarının hizmetini düşünür. İslâm ise buna izin vermez.

Demokrasi seçilmiş kimseleri efendi; sorumsuz bir kitle yaparken İslâm dininde seçilmişler, topluma hizmet ederek Allah’a kulluk yapan memurlardır.

Demokrasilerde, açıkgöz, hileci, düzenbaz, sahtekâr, ikiyüzlü kimseler bir takım entrikalarla yönetime gelebilirken, ülke tek kişinin veya bir sınıfın hâkimiyeti altına alınabilirken İslâm dini bunların hiçbirine fırsat vermez. İslâm dini, koyduğu ilkelerle ehliyeti ön plana çıkarır.

Demokrasilerde herkesin seçme ve seçilme hakkı varken İslâm dini seçmende ve seçilecek de ehliyeti arar. Ehil olmayan kimselere seçmenlik hakkı vermez. Seçmenliği ve seçilmeyi görev olarak görür ve ehliyet arar. Ama herkesin ehliyet sahibi olmak için gerekli öğrenim ve eğitimi alma hak ve özgürlüğü vardır.

Demokrasilerde oy çokluğu esas alınırken, İslâm dini, toplumun çoğunluğunun şahsi çıkarları ön planda tutan, duyarsız, cahil, ehliyetsiz kişilerden oluşacağı gerçeğinden hareketle, ehliyetsizlerin de yanlış yapacağını, aldanacağını, aldatılabileceğini dikkate alarak çoğunluğun seçimine izin vermez, ehil kişilerin seçimini itibara alır.

Demokrasiler her alanda sınırsız hürriyet tanırken İslâm dini genel davranışlarda, servet, mülkiyet ve tasarruflarda sınırlama getirir. İslâm dini, içki, kumar, zina, faiz, çıplaklık vs. gibi münker ve fahşâda da özgürlük tanımaz.

İslâm dini kendi devletine Müslüman olmayanları ortak kabul etmezken demokrasi dininde tüm vatandaşlar ortak kabul edilir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

dost1 18. September 2011 06:43 PM

Selamun aleykum! Değerli Fazıl's Kardeşim!

[QUOTE=Fazıl's;10395]Sevgili hiiç, benim anlayışım tamamen şöyle:

Allah, 1400 evvel gönderdiği vahye uymadın diye bizleri sorumlu tutacak değildir. Çünkü KURANIN ANLAŞILMA SORUNU VAR. Öyleyse Kuranı anlayanlar kimlerdi? Elbette elçi ve muhatapları. Onlara ana dilleriyle geldi ya bize?

Ben Kuranı bana gelmiş sayamam ve hatta yeni bir elçi vs gelmesini de açıkça istemem, arzu etmem.

Şu an itibariyle, yeryüzünde hiçbir birey kurana uymadı diye dışlanamaz, etiketlenemez. Vahiy, hint mantralarından oluşmamıştır. Her harfine 1000 sevap alınamaz.

Allahın tüm kullarından dileği şudur bence: insan ol, cana kıyma, gıybet etme, sömürme, hayır işle,adil ol, haksızlığa göz yumma ve sadece Allaha güven. Buna tüm vicdanı öğeleride katabilirsiniz.[/QUOTE]

Allah'ın elçi gönderip göndermemesi sizin ya da bir başkasının istek ve arzularına göre göre değil kendi istemesine göre olur.


Üye olduğunuz bu sitede üyelerin paylaşımları Kur 'an'ı anlamaya ve öğrenmeye yöneliktir. Bu sitenin kuruluş amacı; Allah'ın Hakk Dini üzerindeki örtüleri kaldırmaya yönelik olarak inananlarını, - Alllah'a Hanifler olarak- Allah'ın Hakk Dinini indiği zamanki berraklığına kavuşturmaktır. Bunun için de Kur'an'ı tebyin ederek insanlığa ulaştırmaktır.

Değerli Kardeşim! Siz Allah'ın Resulu Muhammed'e inzal ettiği Kur'an'ı kendiniz için bağlayıcı bulmuyorsanız bu sitede bulunmanız ve paylaşım yapmanız anlamsız olur.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

müslümanlardan 18. September 2011 06:52 PM

değerli fazl,s arkadaşım DEMOKRASİLERDE EGEMENLİK HALKIN VE İSLAMİYETTEDE HAKKIN HÜKMÜNE BIRAKILIR...

Yani islam ile demokrasi arasında HALK İLE HAK KADAR FARK VARDIR....

Kuranın bir çok ayetinde egemenlik Allahın dır,beyanlarıyla karşılaşmamakta mümkün olmayan bir durumdur...

İSLAMIN HÜKMÜNÜN DIŞINDA HİÇ BİR BEŞERİ HÜKÜM KİTAPÇIKLARIYLA ADELET OLUNMAZ...

Fazıl's 18. September 2011 06:58 PM

İnsanları, "Demokrasinin araplara ulaşması inan hiç kolay değil, çünkü kafaları kolay almaz." türünden ırkı anlamda aşağılamaya çalışmanız -üzerinde önemli durduğunuz- "insanca yaşamanın" neresindedir?

Sevgili dost 1, burada hedef alınan insanlardan bir ırk değil, onların bağnazlık seviyesinin anılmasıdır. Demokrasi ve islamin yönetimlerin özelliklerini vermiş ve bir karşılaştırma yapmışsınız, oysa siziin 'ehil' lerin seçilimi dediğiniz şey bile demokrasiden geçer ve bir benzeyiş falan değildir. Demokrasinin türevleri vardır, bizde olan demokrasi zengin demokrasisidir, benim andığım ise sosyal demokrasidir.

Allah dilerse elçi gönderir ama açıkçası benim işime gelmez. Kuranın bağlayıcılığına gelince, onun Allah katından indirildiğine inanırım ama onu evrensel olarak görmem, ondan faydalanırım ama onu tümüyle bağlayıcı görmem.

İslam ülkeleri sözde islamı bağlayıcı gördükleri için bağlanıp kaldılar, ne insanlıktan nasip aldılar nede adaletten. Emir adındaki soytarılarca senelerce güdüldüler, güdülmeye de devam ediyorlar.

Aramızdaki bu ayrılığın esas nedeni, en azından kendim için açıklaması şöyle: Allah bir din göndermemiş ancak öğüt vermiştir. İnsan öğüdü, aklı vicdanı ve mantığıyla alır ve elbette yaradanın var olduğunu bu şekliyle idrak eder, hesap kitap gününü umar ve bekler. Ama bu durumdaki adama da anlamadığı bir dille gelen vahyi hele saçma sapan meallerle 'Allah bak bunu dedi' demek, insafa sığmaz.

İslamın konuşulduğu bir site olarak bilmiyordum burayı, ben sanıyordum ki, fikri hür vicdanı hürlerin alanı. Her neyse, sevgiler saygılar. Esen kalınız.

hiiic 18. September 2011 07:43 PM

[QUOTE]İSLAMIN HÜKMÜNÜN DIŞINDA HİÇ BİR BEŞERİ HÜKÜM KİTAPÇIKLARIYLA ADELET OLUNMAZ...[/QUOTE]

Davud, Süleyman, yada Yusuf'un verdiği kararlar hangi kitaba bağlıydı?
Kıssaları yazmıyorum ama eminim anlamışsınızdır. Allah onlara hüküm vermekte serbest bıraktı.
Bir de zülkaneyni hatırla hani ona kararı ve hükmü kendi beşeri dileğine bırakılmıştı.

Çünkü Kuran temel yapıyı açıklar. Dönülmesi gereken kıbleyi hedefi genel stratejiyi ifade eder. Ama araları dolduracak pek çok karar beşeri hükme bırakılmıştır.

Yani bu ülkede Allahın indirdiğiyle hükmedelim YAYAGARASI ÇIĞIRTGANLIĞI yapanlar;
-diş dolgusu helal mi haram mı?
-cünüpken diş dolgusu yapılır mı?
-Abdestsiz meclis oturumuna katılınır mı?
gibi saçmalıklarla hayatı kıstırmaya çalışır.

Allahın indirdiği açık ve nettir.
Oysa sizin amacınız nasıl ki Allaha niyazı duayı kalıplaştırdınız, Hayatıda kalıplaştırma ve gelişimini engelleme amacından öte birşey değildir.

***

Hadi madem bana Allahın indirdiğiyle açıklayınız;

[B]Musküler Distrofinin Tanı ve Tedavisinde Alkol ve benzeri uyuşturucu maddeler kullanmak serbest mi?[/B]

Hadi beşeri kitap beşeri hüküm verilmeden çıkın bunun altından. üzülerek söylüyorum ki Siz daha Allahın vahyini anlamamışsınız.

[QUOTE][B]İSLAMIN HÜKMÜNÜN DIŞINDA HİÇ BİR BEŞERİ HÜKÜM KİTAPÇIKLARIYLA ADELET OLUNMAZ...[/B][/QUOTE]El İnsaf


***
Fazıl's senin konuştuğun şeyde bu konudur aslında. İslam ülkeleri gelişmez gelişemez, çünkü o yobaz kafa ne zaman yeni birşey bulsa hep aynı şeyi tekrarlar. Aksini idda eden benim gibileri de görürsün meydanlarda ya asarlar ya kafamızı keserler ya hapse atıp dünyanın dayağını atarlar.Çünkü arap kralının işine gelmez. Geri kalanda zerre hayır kalmış mıdır?

sözlerinde Allahın indirdiğiyle hükmedeceğiz derler ama Allah adına bir süre sonra kendileri kanun yapmaya başlarlar, azıcıkta şahsi çıkarlarına dayanır, çünkü işin ucunda bu kanunları red eden olursa Allahın hükmüne karşı gelmiş olacaktır... Allahın indirdiği yetersiz kalır, halife Allah adına eksik yerleri doldurur,,, amaaan haaa sakın şeriata karşı gelme,, laik dinsiz yönetim de neymiş...

bu lafı söyleye söyleye bilimsel olarak gelişemediler. Çünkü uydura geldikleri şeylerle bilim ters düştü. laikliği anlayamazlar çünkü laiklik uydurageldikleri ve dine soktukları uydurma şeyleri ortadan kaldırır, Kuran müslümanına da dnini yaşaması için harika fırsat verir. Bu kafaya; 3 maddeyle devlet hayat dünya galaksi yönetme kafasına biz BAĞNAZLIK diyoruz işte.
-
Görmüyor musun sitedeki bir arkadaş, [U]beşeri hüküm kullanmadan Allahın indirdiğiyle beraber ürün bazlı tarım kredisi dağıtacak[/U]. Ebced hesabıyla yapar artık :) ben böyle ağız eğip bükme görmedim. Aynı emir kipini veren ayete sığınmış ama Kuranın bütünlüğünden haberi yok.

Laiklik her dine inanca eşit devlet hizmeti sunmak için adaletli bir şekilde inanç ve cemaat birliğinin devlet dairelerinden ve görev kararlarından uzaklaştırılmasıdır. Bu sayede batıl olan her inançdan da uzaklaşır bilimsel temeli olan karar mekanizmasını kurarsın. Zaten bilimsel temele Kuran ters düşüyorsa o zaman ya Kuranda sorun var demek yada ayeti yanlış anlamışlar. Zaten başımıza ne geldiyse yanlış anlaşılan ayetin bu BAĞNAZLAR tarafından zorla insanlara dayattırılması sonucu gelmedi mi? Bu da Allahın kesin emridir. Bu emri görme sonra ağız eğ bük , bu mu müslümanlık... Sanki laik yönetim sana zina yap emri veriyor, sanki sana kumar oyna içki iç diyor... böyle anlayışsızlık görmedim ben.

dost1 18. September 2011 07:50 PM

Selamun Aleykum! Değerli Fazıl's Kardeşim! Allah razı olsun. Siz, sizce doğru olan bilgilerinizi bizlerle "fikri hür vicdanı hür" olarak paylaşıyorsunuz. Bu paylaşımınızda bir engel sözkonusu değil.

Yazınızda "İslamın konuşulduğu bir site olarak bilmiyordum burayı, ben sanıyordum ki, fikri hür vicdanı hürlerin alanı." diyorsunuz.

Değerli Kardeşim! Sitemize üye olmak istediğinizde :
Sitemiz "Kur[B]'an Odaklı Dindarlık[/B]" anlayışını benimseyen [B]müslümanların[/B] fikirlerini paylaştığı bir platformdur.

Tüm üyelerimizin aşağıda belirtilen kurallara uymaları durumunda Hanifler forumlarında rahat, sağlıklı ve verimli bir tartışma ortamı oluşacağına inanıyoruz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.

1. Hanifler sitesi forumlarına yazılan yazılardan tamamen yazıyı yazan üye sorumludur. Üyelerin yazdıkları yazılar nedeniyle hanifler sitesi ve yönetimi hiçbir sorumluluk kabul etmez.

2. Topluluklar hakkında, tahrik edici ve küçük düşürücü yazılar yazılamaz (Örneğin: Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi, Çerkez, Zenci, Hint, Arap, Çingene, Roman, Rus, Göçmen gibi.)

3. Forumu Türkiye Cumhuriyeti yasaları karşısında sıkıntıya sokacak ifadelerden sakınılmalıdır. Eleştiri ile hakaret birbirine karıştırılmamalıdır.

4. İnsan onurunu küçük düşüren, İslami ve insani değerleri hafife alan isimlerle üye olunamaz.

5. Ateizm, Deizm propagandası yapılamaz.

6. Yorum amacı taşımayan, salt propaganda içerikli parti ve siyaset yazıları, reklam amaçlı yazılar,ahlak ve adaba aykırı mesajlar gönderilemez.

7. Mezhep, cemaat, tarikat propagandası ve efendi, şeyh, hazret reklamı içeren alıntılar yapılamaz. Alıntılarla müzakereler kilitlenemez.

8. İslam dininin rituel’lerini reddeden, namaz yoktur, oruç yoktur, hac yoktur,kabe put’tur gibi tezleri içeren yazılar yazılamaz.

9. Üyeleri tehdit edici, aşağılayıcı, taciz edici ve küfür, hakaret, karalama içerikli mesajlar göndermek yasaktır.

10. Forumlara konuyla ilgili olmayan yazılar, forumu provoke edici, forumu karıştırmaya yönelik, kışkırtıcı, mükerrer yazılar göndermek yasaktır.

11. Bir konuda forum açılmadan önce o konuda bir forum olup olmadığı araştırılmalıdır. Uygunsa o başlık altında devam edilmelidir.

12. Gereksiz şekilde, çok sayıda başlık açarak tartışma ortamını sabote etmek ve/veya aynı mesajı farklı metinle de olsa değişik forumlarda tekrar etmek yasaktır.

13. Forumlara kaynağı belirtilmeden başka internet sitelerinden alıntı yapılamaz.

14. Forumlarda bağırmak anlamına geldiğinden, vurgulama amacını aşar tarzda aşırı büyük fontlar kullanmak veya büyük harflerle yazı yazmak tavsiye edilmemektedir.

15. Forumlara bir önceki yazıya katkı yapmadan, sadece bende demek amacına yönelik mesaj gönderilmesi forumların takibinde güçlük getirdiğinden tavsiye edilmemektedir. Ancak bir soru sorulduğunda cevap verilirse, teşekkür etmek amacıyla cevap vermek nezaket gereği kabul edilebilir bir davranıştır.

16. Kişisel konuları forumda tartışmak yasaktır. Bu amaçla Özel Mesaj özelliği kullanılabilir.

17. Özel Mesaj özelliği üyeleri taciz etmek amacıyla kullanılamaz.

18. Forum yöneticileri kuralları açık veya dolaylı olarak ihlal eden, uygun olmayan mesajları silme, düzeltme , editleme, taşıma ve kilitleme yetkisine sahiptir.

19. Forum Kurallarına uymayan üyelerin üyelikleri, forum yönetimince belirli bir süre veya tamamen engellenebilir. Bu işlem ihtar verilmeden de yapılabilir.

20. Yöneticiler her yazılan mesajı göremeyebilirler. Yöneticilerden önce uygunsuz bir Mesajla karşılaştığınızda lütfen yöneticilere bildiriniz.

21. Site ve Forumun işleyiş ve kuralları konusunda katılımcıları bilgilendirmek Adminlerin veya Moderatörlerin görevi değildir. Katılımcılar bu kuralları okuyup uymak zorundadır.

türünden yazıyı görmüş olmanız gerekir.

Değerli Kardeşim! Fikri ve vicdanı hürlüğü Allah'a hanif olarak Allah'ın vahyinin denetiminde olan Allah'a fakir bir kardeşin olarak sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Sizler de esen kalınız kardeşim.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

hiiic 18. September 2011 08:00 PM

Yani Laiklik karşıtı söylem Kıraldan çok kıralcılık yapmaktır.
Allahın hükmü geçerlidir diye bağırılır bağırılır ki bunu bağıranın kapasitesi bilgisi zaten belli...
Sonra tahiyyatta işaret parmağı kaldırılırmı kaldırılmaz mı diye savaş çıkarır.
Bunlar oldu...

Kuran canlı mı yoksa ebedi mi diye mutezile eşairiye felan birbirlerine girdiler.
Daha laikliğe neden gerek duyulduğunu bilmek gerek herşeyden önce

-Laikliğin mezhep savaşllarını dururucu etkisi bile vardır... Böyle bir nimeti Allah kendisi emretmiştir ama etmeseydi bile Kulların icat etmesi gerekirdi.
ama icada da karşı olabilir birileri.

Çünkü din vicdani bir meseledir. isteyen istediği gibi inanır ama kimse kimseyi (ceza hukuku hariç) hiçbir şeye zorlayamaz,,, benim dinimin emir ve düşüncelerini kabul edeceksin diyemez. Kimse beni şeriat yönetimi diye o uyduruk camiye sokamaz. Elhamdülliah müslümanım. Zaten mahşer günü kimin ne olduğu çıkacak ortaya.

[B]ŞERİAT UYGULANMASI İÇİN DİNE SOKULAN HER RİVAYET HER UYDURMA TAMAMEN TEMİZLENMELİDİR. AKSİ TAKTİRDE ALLAHIN EMRİNİ DEĞİL, ŞEYTANLARIN UYDURDUKLARI HAYATA GEÇİRİLİR. ŞERİAT YÖNETİMİ SADECE KURAN TALİMATLARI İLE HAYATA SOKULUR. ARAYA BEŞERİ AÇIKLAMA GETİRİLMEMELİDİR.[/B]

Beşeri hükümleri dine sokmuş ve bunları din diye savunan insanlar bana, Allahın indirdiğini bırakıp beşeri kanunlara uymayın diyemez. Demesi için önce kendisi temizlensin bidatlardan.
Din temizlenmeden şeriat isteminde bulunmak, adeta yıkamadan meyve yemeye benzer hatta daha kötüdür. Çünkü Fitneyle zehirlenmek tarım ilacıyla zehirlenmekten daha kötüdür (Bakara 217).

hiiic 18. September 2011 08:07 PM

Halil hocam Fazıl's tamamen birçok ayet içeriyor belki de koca bir sure. :) Bana Kuranı hatırlatıyor
yorumlarına bakar mısın;;; Eskilerin masalları, araba yabancı dilde kuran mı? iyice açıklanmalı değilmiydi, bu beyinsizler gibi mi inanacağız... v.s.


Ama Fazıl's samimi ve içidışı 1 bir arkadaş. Ben inançsız da olsa samimi adamı severim. Hiç tereddütsüz aklından geçen ağız eğip bükmeden söylüyor.

Birileri gibi;
-Hadislere laf gelince; Allahın kitabı herşeyi yazmaz, insanların alimlerin hükümlerine gerek var diyip.
-İş laikliğe dayanınca; Allahın emrinden başkalarının peşine düşmeyin, Allahı hükmünden başka beşer hükmü tanımayız

demiyor.

İşin garip tarafı bunlardan birisi ben müslümanım derken diğer müslüman değilim diyor. Kişinin kalbini Allah en iyi bilir. Ben kimsenin lafına müslümanım, değilim demesine bakmıyorum artık. Kişinin ameli yaşantısı göstrir ne olduğunu.

müslümanlardan 19. September 2011 05:20 AM

hiiç hz süleymanında dönemindeki DİNİN İSMİ NEYDİ...

Allah katında din islamdır..aliimran 19....

hiiic 19. September 2011 11:12 AM

terminolojideki isimlerini bilmiyorum ama MANADA özde hepsi müslümandı.

hiiic 19. September 2011 02:03 PM

[B]Tevbe 101
Çevrenizdeki bedevi Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, [U]münafıklıkta maharet kazanmışlardır[/U]. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.[/B]

[url]http://www.facebook.com/photo.php?v=1985927253387[/url]

müslümanlardan 21. September 2011 05:08 PM

Davud, Süleyman, yada Yusuf'un verdiği kararlar hangi kitaba bağlıydı?
Kıssaları yazmıyorum ama eminim anlamışsınızdır. Allah onlara hüküm vermekte serbest bıraktı.
Bir de zülkaneyni hatırla hani ona kararı ve hükmü kendi beşeri dileğine bırakılmıştı.
HİİÇTEN ALINTI...

Hiiç arkadaşım,Allah bu peygamberlere kendi hükmüne rağmen mi, HÜKÜM VEREBİLME SERBESTİSİ VERMİŞ,DİYORUNUZ...

hiiic 21. September 2011 06:16 PM

[QUOTE]Hiiç arkadaşım,Allah bu peygamberlere kendi hükmüne rağmen mi, HÜKÜM VEREBİLME SERBESTİSİ VERMİŞ,DİYORUNUZ...[/QUOTE]

değerli müslüman kardeşim. Allah kuranda genel bir çerçeve çizmiştir ki bu çerçeve zaten normal her insan tarafından kabul edilen genel ahlak kurallarıdır;

-haksız yere öldürmek
-zina yapmak (tecavüz, fuhuş v.s.)
-adaletsizlik yapmak
-Ana babaya isyan etmek
-kardeşlerini saltanat için katletmek
v.s.

Allah insanların bilemeyeceği ancak kötü olan bazı şeyleri de yasaklamıştır
-Kumar oynamak
-Akıl örtücüler kullanmak
-Savaşta oturmak yada kaçmak
gibi sınırlar da koymuştur.

Bu genel hatlar bellidir. Ancak dünyada hayatta Allahın imtahanı gereği dünyevi işlerin uygulama alanı çok geniştir. Üretimden sanayiye, ticaretten ihracata, bilimden sanata kadar her alanda çok ince ve bölgeden bölgeye, zamandan zamana değişen bazı uygulamalar söz konusu olabilir.

bu kararlar [B]vahye ters düşmemek şartırla[/B] bilimsel çerçevede yada inanların kanaatlarına göre yada gelenek anlayışlarına göre çözümlenir.

Yusuf peygamberin kardeşine attığı iftirayı hatırlayalım. Hangi şeriat kanununa uyuyor bu? Yada akıl hastası çocuğa ötanazi yapan Musanın hocası, bu kararı hangi kitaptan edindi? gibi.

Değerli kardeşim. Laiklik alındığı karar verildiği dönem şartlarıyla beraber incelenirse, ermeni patriğinin, ortodoks kilisesininve diğer dinlerin ayrımcı özerk eğitim ve adalet sistemi altında sıkışan insanlara büyük bir genişlik verdiğini, Sahte fetvalar ve gökten indiği zan edilen kitapların (mesnevi, muhiddin arabinin kitapları v.s.) dogmalarından insanları kurtardıkları ortadadır. Sadece ehli kitabın kendi arasındaki farklı uygulamaları birleştirilmemiş, aynı zamanda farklı mezhep ve cemaatlere ait müslümanların farklı uygulamarı da devlet işlemleri noktasında birleştirilmiştir. Bu da Allahın apaçık emridir aslında. Allah ülkemize milletimize daha geniş imkanlar daha huzurlu ve Dinini inancını özgürce yaşayabileceği uygulama alanları sunsun.

Ancak Allah ile aldatanların oyunlarından (onlar da şeytan oldukları için) Allaha sığınırım.

İnşAllah sorunuzu doğru anladım da doğru cevap verdim.

müslümanlardan 21. September 2011 07:35 PM

verdiğiniz peygamber örneklemelerindede onların içtihadlerindede VAHİY KONTROLU vardır,ve vahiyle çakışmaz[ki sizde kalın harflerle izah etmişsizin] .Verdiğiniz peygamber örnekliklerindeki kuran kıssalarıda u yönde bilgi verir zaten..

Lakin laiklik öyle değildir,En kaba tabir ile laiklik din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır ki böyle bir ayrımı Rabbimiz asla kabul etmiyor.. Ve bu ayrım son bir iki yüzyılda türemiş bir ayrım değildir. Saltanatta bir nevi laik bir uygulamadır. İbadet ve muamelat ayrımı da buna benzer bir ayrımdır... Sonuçta yöneten ve yönetilenler arasında ki farkı belirleyen, seçkin zümrenin istediği gibi at oynatabilmesine rağmen, yönetilen tebanın da kişisel olarak sınırlı bir alanda inandığı gibi yaşamasına imkan sağlanırken kendisini yönetene karışmasını önleyen bir anlayış...

Bunun gibi laiklikten daha "cici" görünen demokrasi kavramı da böyledir. Çoğunluğun isteğine uymak olarak tanımlanan bu kavram, kişiler arasında var olan çekişmenin giderilmesi için parmak çokluğuna uymayı çözüm olarak sunmaktadır.

Allahın rızasına uygun bir hayat yaşamayı düstur edinmiş bir insan tek başına da olsa, doğru olmadığı müddetçe çoğunluğun isteğine uymayı yani sürü olmayı kabul etmez. Sürü olmayı güdülmeyi öngören demokrasi, her ne kadar sen de sesini duyurabilirsin çağrısını yapıyor olsa da "SESİN BİZİM SESİMİZİ BASTIRAMIYORSA GEL BİZİM TÜRKÜMÜZÜ DİNLE!" diyerek en çok gürültü çıkaranın haklı olduğunu kabul ettirmeye çalışır.

Başkasının inancına, düşüncesine saygı İslam'da yoktur. Belki saygı yerine "SABIR" vardır. Tahammül etme, süre tanıma en önemlisi zorlamama vardır.

hayrullahmeral 21. September 2011 08:12 PM

[QUOTE=hiiic;10437]

Yada akıl hastası çocuğa ötanazi yapan Musanın hocası, bu kararı hangi kitaptan edindi? gibi.
.[/QUOTE]

Merhaba,

Yukarıda alıntıladığım yorumunuzu kuran'dan çıkardığınızı iddia ediyorsunuz ama dayanağınız nedir?

kendisine ilim verilen zatın konu kıssada geçen çocuk öldürme hadisesinde, çocuğun akıl hastası olduğunu nereden çıkardınız?

musa dedem ile kendisine ilim verilen zatın başından geçen 3 olayı nasıl yorumluyorsunuz?

selamlar,

l

hiiic 21. September 2011 08:14 PM

[QUOTE]verdiğiniz peygamber örneklemelerindede onların içtihadlerindede VAHİY KONTROLU vardır,ve vahiyle çakışmaz[/QUOTE]

Değerli kardeşim. Bazen okuduğumuz kitabın aynı kuran olup olmadığında şüphe ediyorum.
okuduğunuz kitabın dışında Kuran yazdığına emin misiniz?

Yunus peygamber isyan ederken hangi vahyin kontrolündeydi?
Bizim peygamberimiz bile az kalsın kafirlere meyletmiyecek miydi? Ya yusuf zinaya meyletmeyecek miydi? Peygamberlerin daha nice hatalarına Kurandan şahit oluyoruz. Siz henüz bir peygamber görmediğiniz için belki farklı birşey zannediyorsunuz. Belkide Kuranda ismi geçmediği için diğerlerini reddediyorsunuz kim bilir?

Peygamberleri vahyin kontrolünde hatasız olarak belirtme Kuranın kültürüne ters. Bu bahsettiğiniz işin sonu -Muhammet = Allah- denklemine kadar uzanır. Nasıl olsa onun kontrolünde ya hani.

[QUOTE][B]Başkasının inancına, düşüncesine saygı İslam'da yoktur. Belki saygı yerine "SABIR" vardır. Tahammül etme, süre tanıma en önemlisi zorlamama vardır.[/B][/QUOTE]

bu konuya birşeyler söyleyip tartışma açmak da istemiyorum çünkü Kurandan konuştuğumuzu sanmıyorum. Bahis uzamasın ama haksızsınız. Kuran başkalarının düşüncesine saygı duymayı emrederken hafife almayı rededer.

[B]Hucurât 11
Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.[/B]

*******

Laiklik , insanlara herhangi bir görüşün hegomanyasını zorla dayatmaktan kurtardığı için Allahın bizzat emridir. Allah zorbalığı emretmez. Ancak bu dediğimi gerçekten herkes düşünüp anlayamaz. Allah anlamayı nasip etsin. İlmimizi artırsın.
ne desek boş. Belki nimetin değeri elden gidince anlaşılır.
80 türlü mezhep olan bir dünyada laikliğin olmaması demek, [U]düşünmek bile istemiyorum[/U]. Peki siz [U]düşünüyor musunuz[/U]?

müslümanlardan 21. September 2011 08:31 PM

[QUOTE=hiiic;10443]Değerli kardeşim. Bazen okuduğumuz kitabın aynı kuran olup olmadığında şüphe ediyorum.
okuduğunuz kitabın dışında Kuran yazdığına emin misiniz?

Yunus peygamber isyan ederken hangi vahyin kontrolündeydi?HİİÇTEN ALINTI..

CEVABIM...YUNUZ PEYGAMBER VAHİYLE UYARILDI,AYNI AYET BU GÜN Kİ MÜSLÜMAN OLMAK İSTEYENLERİDE UYARIYOR[KONTROL EDİYOR]...Balık sahibi yunus gibi olma..
....................................................................................................

Bizim peygamberimiz bile az kalsın kafirlere meyletmiyecek miydi? Ya yusuf zinaya meyletmeyecek miydi? Peygamberlerin daha nice hatalarına Kurandan şahit oluyoruz. Siz henüz bir peygamber görmediğiniz için belki farklı birşey zannediyorsunuz. Belkide Kuranda ismi geçmediği için diğerlerini reddediyorsunuz kim bilir?HİİÇTEN ALINTI...

CEVABIM...Sayın hiiç son peygamberin az kalsın zalimlere meyletme durumu [isra 73,74,75,76] ayetlerde geçer ve BAKIN AYETLE KONTROLDE DURUYORLAR[Yani ayet e imanın ilk muhattabıda peygamberlerdir tabiki,,,BELKİDE SİZİN PEYGAMBER TASAVVURUNUZ KURANİ DEĞİL OLMASIN....Ben canlı olarak görmesemde peygamberleri ALLAHIN VAHİYSİYLE ŞAHİDİM YETER BANA.....


.................................................................................................

Peygamberleri vahyin kontrolünde hatasız olarak belirtme Kuranın kültürüne ters. Bu bahsettiğiniz işin sonu -Muhammet = Allah- denklemine kadar uzanır. Nasıl olsa onun kontrolünde ya hani.HİİÇTEN ALINTI...

CEVABIM...Sayın hiiç arkadaşım,peygamberlerin hatalarının hepsi VAHİYLEMUHATTAB OLMUŞ VE TEKRAR ALLAHIN HÜKMÜNE DÖNMÜŞLERDİR.
Ve bunlar müslüman olmak isteyenlere birer örnektir,.
.....................................................................................................

bu konuya birşeyler söyleyip tartışma açmak da istemiyorum çünkü Kurandan konuştuğumuzu sanmıyorum. Bahis uzamasın ama haksızsınız. Kuran başkalarının düşüncesine saygı duymayı emrederken hafife almayı rededer.

[B]Hucurât 11
Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir.[/B]HİİÇTEN ALINTI..

CEVABIM...Sayın hiiç arkadaşım bu ayetin 9 ve 10 AYETİNİDE Mİ HİÇ GÖRMEDİNİZ bu nasıl bi kuran anlayışı....MÜMİNLER ARASINDAKİ YANLIŞA MEYLETMENİN ÖNÜNE GEÇMEYİ ANLATAN Bİ AYETTİR hucurat 11...

*******

Laiklik , insanlara herhangi bir görüşün hegomanyasını zorla dayatmaktan kurtardığı için Allahın bizzat emridir. Allah zorbalığı emretmez. Ancak bu dediğimi gerçekten herkes düşünüp anlayamaz. Allah anlamayı nasip etsin. İlmimizi artırsın.
ne desek boş. Belki nimetin değeri elden gidince anlaşılır.
80 türlü mezhep olan bir dünyada laikliğin olmaması demek, [U]düşünmek bile istemiyorum[/U]. Peki siz [U]düşünüyor musunuz[/U]?[/QUOTE]HİİÇTEN ALINTI..

CEVABIM...Sayın hiiç SİZ MESHEP,VEYA İSLAM DIŞI TARİKAT USULLERDEKİ YANLIŞLIKLARI HA BİRE MÜSLÜMANLARA MAL EDERSENİZ HAKKI BATILLA KARIŞTIRMAKTANDA ÖTEYE VARAMAZ SINIZ....Mesheplerdeki veya başka bi fırkalardaki sapmalar,yanlışlıklar o fırkalara aittir.Bunların yanlışlıklarından dolayı bu şaklabanlığın yerine LAİK SAPKINLIĞIYLADA KAPATAMAZSINIZ..

hiiic 21. September 2011 08:46 PM

Din temizlenip yalnızca Allahın oluncaya kadar bütün şeriatlar Allaha değil başkalarına hizmet edecektir. Bu gün şeriat devletleride zaten başkalarının hizmetindedir. ...

Hayrullah Meral.
Değerli arkadaşım.

[url]http://www.istekuran.com/index.php?page=kehf[/url]

uzantısından Kehf suresi yanlış hatırlamıyorsam 60 yada 70 lerde bahsettiğiniz ayet. ve ileride açıklaması da var. Allah ilmimizi artırsın.
Okuduktan sonra yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum.

hayrullahmeral 21. September 2011 10:09 PM

Merhaba hiiic arkadaşım (sakıncası yoksa isminle hitap etsem -öğrenirsem-)

öncelikle konu başlağını berbat ettiğim için özür dilerim, ama Allah bir mani vermez ise ki- O hayırlı ise bir mani vermez- laiklik akidesine bağlayacağım.

Verdiğiniz linkteki tefsiri - geniş yorumu - konu kıssa için okudum.

öncelikle, Kehf suresinde özellikle -ZANNİ- KESİN OLMAYAN bilgimsilerin peşinden gidilmemesi ve bu konuda hatırlatma olmasına rağmen, doğru olsa dahi bizlere bir FAYDA sağlamayacak bir çok ayrıntı verilmiş. her ayrıntı, bir itiraz kapısı aralar.

Örneğin, bilgin kul ile musa dedem arasındaki konu kıssanın geçiş zamanını -ZAN- ile medyenden çıktığı ve Tur dağından önceki zaman bağlamış. Bana göre ise -bu da zandır- kavmini firavunun zulmunden kurtarıp, onca eziyete katlanmasına rağmen, tekrar Allah'ı bir nesneye indirgemelerinden; doğal-bağımsız yaşarken ki bıldırcın gibi eti kalbe çok iyi gelen nimetlere yüz çevirip, ille de yerleşik hayatı arzulamaları (ki bağımlılık zamanla kölelik getirir) ve buna karşılık savaşmaktan - zahmetten- kaçınmaları, yerleşik hayata geçtikten sonra içlerinden söküp atamadıkları putlarını -saplantılarını- sarı bir danaya ithaf ederek onu diğerlerinden ayırmaları vs. gibi bir çok olaydan sonradır bu kıssa :) Öyleki, musa dedem kavminden bir adam için, hele ki o adam haksız iken, saray hayatını terk ediyor. Düşünün ki, bu sürecin en sonunda anlıyor ki, BOŞUNA uğraş mış ..MI? :)

işte hayatın her karesinde kamil insan olmaya biraz daha adım atan musa dedem, bunları sorgularken EN DOĞRU bilgiyi bulmanın peşine düşüyor....

Dediğim gibi gereksiz bir çok ayrıntıya girilerek konunun ÖZÜNDEN sapıldığı gibi, yeni MEZHEP dalgaları, yeni ANLAYIŞLAR gelişiyor ve her ayrıntı başka cepheden bir itiraz doğuruyor.

Üzülerek belirtirim ki, konu öldürme olayı -o yörenin kanunalarına göredir- yorumu zorlamadır. belki de yorumu yapanın ve kabullenenlerin belki benim gibi hala derinlerde bir yerlerde söküp atamadıkları -SAPLANTILARI- yüzündendir. Mesela, istiklal mahkemeleri ile insanların asılması gibi. halbuki, bir insan canı çok kıymetlidir, çocuğu olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlar. Suçsuz bir insanı öldürmek, tüm dünyayı öldürmek gibidir.

Kıssa ile ilgili yorumlarıma gelince, öncelikle elçilerin de birer insan olduğunu ve vahiyleri nasıl aldığını ve tebliğ ettiklerini İYİDEN İYİYE düşünmemiz gerekir. Dikkat edilirse, Kuran'da muhammed dedemin başından SIRADIŞI bir olay geçmez iken, muhammed dedemden önce gelmiş geçmiş, iyilik ve adalet savaşçıları ELÇİLER ile birlikte anılır SIRADIŞI olaylar ve Muhammed dedemden de benzerlerini göstermesini bekler çevresindekiler. Aynen günümüzde olduğu gibi, derler ki,MUCİZELER devri kapandı :)

KOnu kıssa - GERÇEK bir OLAYDAN - yola çıkılarak; zamanla DEDE KORKUT kıvamına gelmiş durumunu ÖZÜNDE insanlara FAYDA sağlayacak TEMEL MESAJLAR verilerek, BALANS ayarı ile Kurana girmiştir, ZANNIMA göre.

Bana göre kıssadaki, bilgin kul Muhammed dedemdir ve olan olayların iç yüzü OLAYLAR OLUP BİTTİKEN sonra açıklanmaktadır. Çünkü buradaki mesele, olayın neden ve nasıl olduğu değil, özünde vermek istediği mesajdır.

Bu mesaj ise, bir yörenin kanunlarına göre bir insanın öldürülmesini MEŞRU kılmak değil, anlam verilemeyen çocuk ölümüne -ANLAM-kazandırmak ve HAYRIN Allah'tan geldiğine iman etmektir.

Selamlar

hiiic 21. September 2011 10:42 PM

mrb arkadasım. Kıssa arabça bilen uzmanlar tarafından değerlendirilmiş ve

-Öldürülen çocuğun ailesiyle beraber ölüm kararı alındığı
-Ölümden o bölgedeki herkesin haberdar olduğu,
-Öldürmenin o gençteki sapkın bir özellikten dolayı olduğu
çeşitli uzamanlarımız tarafından klinik ortamlarda tespit ve tahlil edilmiştir.

Bu bağlamda çocuğun ailesine ve topluma zarar veren bir kişilik olduğu ki bunuda bir yere bağlayacak olursak çocuğun normal insan olmadığını anlarız ve bununa kişilik bozukluğuna bağlarız. Hepsinin sonucu olarak akli bir dengesizlikten söz etmek pek ala muhtemeldir.

Muhammet dedenizin bı kıssasla direk bir alakası yok ancak Musa büyükdedenizle alakalıdır. Dolaylı alakası ise Muhammed dedenize "sen şeriatı bilirsin ama etrafında senin bilmediklerini bilen birileri olabilir o yüzden her önüne geleni kafir ilan etme" mesajı verilmesidir.

Çok mu düz mantık yaptım.?

Sonuçta şeriat kanunu getiren birisi, dönemin gerekliliklerini değerlendirmeden laikliğide dinsizlikten sayıyor. Musa bilmeden nasıl bilgine isyan ettiyse bizim arkadaşlarda bilmeden öyle isyan ediyor. Oysa sadece kısacık Osmanlı T.C. arası geçiş tarihini okusalar anlıyacaklar dünya kaç bucakmış.

***

Allah, Yüce Rabbimiz, Bu Kuranı okumamız onun için kafa patlatmamızın adına, kendi kelamı hürmetine bizlere inşAllah onu kapsamlı anlayacak ve tek bir delikten değil Kuran kültürüne uygun farklı açılardan bakabilecek AKILI nasip ve müesser eylesin. Yoksa halimiz gerçekten perişan onu anladım ben bu gece.

hiiic 22. September 2011 11:16 PM

Laiklik zorbalık öyle mi? Demek laiklik özgürlüğü kısıtlıyor (ne yapmak istiyorlarsa artık?)

[YOUTUBE]wD-DT1EzMNs[/YOUTUBE]

hiiic 23. September 2011 10:03 PM

Hepinizin bildiği gibi din bozulmuştur.
Bu bozulmanın sebebi dine dışardan eklenen kanunlardır.

Bu kanunların eklenme sebebi şudur; içinde bulunula dönemin ihtiyaçlarına cevap verecek kararlar ve kanunlar çıkarılır. Din ile yönetilen devletlerde bu kanunlar "fetva" gibi isimlerle anılırlar ve kullanılan dine otomatikmen entegre olurlar. Örneğin; Kardeş katli VACİP (farzdan sonraki emir demek)

Böylelikle
1- din kirlenir.
2- bu günün çözümleri yarının sorunlarını oluşturacağı için... çevre değişir ancak kanun değişemez çünkü o kanun artık VACİP tir. hatta bazı kaynaklara göre FARZ kıvamına geçmiştir.
3- Kemikleşen kanunlar çevresel değişimlerde hatta o kanuna gerek bile kalmadığı hallerde zorla uygulanan bir külfete dönüşürler. Bu gelecek nesillerin hem din anlayışlarını hem de dünyevi işlerini bozar.
4- Beşeri kanunlar Allahın kanunu gibi değerlendirildiği için insanlar Taguta kulluk etmiş olurlar. Yani yoldan çıkarlar.

işte bu dinin kirlenmesindeki en büyük sebeptir.

[B]Bu nedenledir ki;[/B]

Dinin kirlenmemesi için, günlük sorunlara geçici kanunlar almak için DİNSİZ bir kanun kitabına ihtiyaç vardır. Örneğin coğrafya kitabı, biyoloji kitabı, matematik kitabı kısaca bilim kitabı DİNSİZDİR. Bilim aksini ispat edince yada onu geliştirince o kanunlar kolayca değişip çağın gerekliliklerine hizmet eder. İnsanlar matematikle yönetilirler ama Matematik dinsiz diye bağıranları göremezsiniz.

Dinsiz kanun kitabı yani LAİK kanun kitaplarındaki kanunlar Allahın değil Kulların hükümleri ve dönemin sorunları için icat ettikleri çözüm yöntemleridir.
Bu kanunlar Allah kellamı olmadığı için KEMİKLEŞMEZLER... bir sonraki nesillere aynen uyulması ve itaat edilmesi gereken dogmalar olarak geçmezler. Ancak dini yönetimlerde dine dayatılan kanunlar nesilden nesile süregelir ve sonunda bugünki İslam ülkeleri gibi geri kafalı gerici yobaz bağnaz bir şekilde devam eder.

LAİK yönetiminin gerekliliğinin bir açısı da budur.

tşkler...

hiiic 16. October 2011 11:29 AM

Arkadaşlar Atatürkün dinsiz olduğu bangırıla bangırıla söylenilen Dinsiz ilkelerine bir göz atalım... Bakalım acaba ilkeler KURAN dan çıkarılan akıllı ve vicdani ilkeler miymiş yok sa gerçekten de dinsiz hükümlermiymiş... Özde değil SÖZDE müslümanlığa ibret olması için sunulur. sözü lafı bırakıp öze davet edilir. çünkü İMAN ettik demeyle cennete girşilmez, amelsiz imtahansız yani sözü kenara bırakıp özü yaşamaksızın iman boştur, bir değeri yoktur.. Bu zamana kadar din adına uydurulan her ilke dinden sapmaya yol açmıştır... Ne gariptir ki, Atatürkün ilkeleri Kuranın merkezine insanı büyük kuvvetle yaklaştırmaktadır.

[url]http://vimeo.com/24330265[/url]

Bu da cumhuriyet dönemi DIŞ politika... Müslümanca bir dış politika nasıl

[url]http://vimeo.com/24328738[/url]

Sadece bunlar değil... Bu ilke ve politikalara gelene kadar "az zamanda" nice zorluklara göğüs gerilmiş ve nice gelişmeler kat edilmiştir...
Dinin Kuranın uygulamadaki halini bizzat tarihi kıssasla görmek isteyen İnkilap Tarihi kısmını okusun öğrensin.
Nasıl ki peygamber, aslı doğru ama sonradan yoldan çıkmış, sapıtmış Yahudi toplumuna karşı mücadele verdiyse.
Atatürk ve bir kısım arkadaşlar, aslı doğru ama sonradan yoldan çıkmış, sapıtmış Müslüman topluma karşı aynı mücadeleyi verdi...

Öyle ZANNEDİYORUM ki; bu gün bir Kuran inecek olsaydı, bu tarih KISSA olarak genel hatlarıyla aynen yazacaktı. O kitapta bu insanlar anılacak, anılacaktı... vahdettinin de eli kurusun, zaten kurudu da...

Allahın sünnetine HİÇ BİR değişme yok... aynı kurallar aynı seneryo...
Allahım bizi bizden öncekileri çektiğin gibi zor, çetin sınavlara çekme yarabbi.. o zorlukları bize yükleme yarabbi... Bu dua dilimizden düşmesin arkadaşlar, Allahın çetin sınavı çok zordur...

engizek 15. August 2012 11:02 PM

siz ALLAHIMI ciddiye alacaksiniz fanilerin kurdugu sistemimi
 
[QUOTE=Miralay;7047]Selam müslümanlardan kardeşim.

Size cevaben diğer konuda birşeyler yazmıştım. Lütfen okuyunuz.

Dünyanın neresinde Kur'an anayasa olarak uygulanıyor da Türkiye'de uygulanacakmış.
Veya Allah Kur'an da böyle birşey emrediyor da biz mi görmüyoruz. Yani illaaaaa İslam devleti kuracaksınız ve başınıza da bir halife koyacaksınız mı diyor?

Yoksaaaaa herkesin bir ferd olduğunu, her bireyin kendisini düzeltmesi gerektiğini, her düzelen bireyin ait olduğu toplumu düzelteceğini...... mi emrediyor.

Rabbimiz bizden salatı emrediyor a güzel kardeşim.
Yeryüzünü bozgunculuğa uğretmayın,barış içerisinde yaşayın diyor. Allah'ı rabbinizi tanıyın diye emrediyor.

Peki şimdiki anayasamız bunun hangisine tezat oluşturuyor.

Hınzır etini zorla yeyin mi diyor,herkes mecbur faiz yiyecek mi diyor, kimse namaz kılmayacak mı diyor, herkesin içki içmesi mecbur mu diyor.......?

Bankayı faizi serbest bıraktıysa sen yeme kardeşim. Gitsin yahudi yesin. O zaten Kur'an'a inanmıyor.
İçki her yerde satılıyorsa sen içme kardeşim. Bırak hristiyan "Hz.İsa aleyhisselam'ın kanıdır" diyerek içsin. O zaten Kur'an'a inanmıyor.

Bu devlet sana haramları silah zoruyla mı yaptırıyor; illa Allah'ın yasalarını çiğne mi diyor?

YAPMA! kardeşim. YAPMA!

Bir müslüman olarak bu Türkiye Cumhuriyeti devletinde Kur'an'a, daha doğrusu rabbulalemin'in emir ve yasaklarına karşı gelmek zorunda değilsin. Buna muhalif anayasanın hiçbir maddesinde veya hiçbir kanunda[B] "Allah'a isyan edeceksin"[/B] diye bir kaydu şart yok!

Anayasa ve mevzuat seni herşeyde mübah bırakmış. Eğer Allah'ın emirlerine ve yasaklarına uyacaksan uy; yok içki,kumar,...vs.yapacaksan da yap diyor.
Hatta müslümana daha da kolaylık vererek +18 olacaksın da diye ihtar ediyor.
Sen 18 yaşına gelene kadar evladını güzelce eğit; harama meylettirme. Zaten o 18 yaşını doldurunca ne yapacağını bilir.

Haaaa!

Şimdi bana diyeceksin ki;

Ya "başörtüsü" konusu?
Köşeye sıkıştım değil mi :)

O konuda da forumun diğer bölümlerinde gereken cevapları bulacaksın güzel kardeşim.

Vesselam[/QUOTE]

yaziniza cok gülüncle baktim dünyaya sizin gelis sebebiniz cok farkli olmali dunyayi put edinmisiniz islam dünya düzenini seriat üzerine kuracktir siz isteyin istemeyin ALLAHIN adaleti budur bundan kim yüz cevirirse sirke düser.siz ALLAHIN mülküne geleceksiniz kanunlarini hice sayacaksiniz ve yiyeceksiniz iceceksiniz nefes alacaksiniz bunlari görmiyeceksiniz sonrada lizimlerin teorilerin safsatasini din diye yasayacaksiniz oh ne güzel ama nereye kadar idam sehbasina varana kadardir ALLAH yar ve yardimciniz olsun laiklik dinsizlik yoludur bunu iyi icelerseniz görürsunuz kapitalizimin ekmegine yag calan bir sistemdir zina haram ve kuran yolundan sapitan bir sistemdir...

aorskaya 16. August 2012 07:58 AM

Laiklik ve demokrasi islamdan değildir, ancak...
 
[QUOTE=engizek;11996]yaziniza cok gülüncle baktim dünyaya sizin gelis sebebiniz cok farkli olmali dunyayi put edinmisiniz islam dünya düzenini seriat üzerine kuracktir siz isteyin istemeyin ALLAHIN adaleti budur bundan kim yüz cevirirse sirke düser.siz ALLAHIN mülküne geleceksiniz kanunlarini hice sayacaksiniz ve yiyeceksiniz iceceksiniz nefes alacaksiniz bunlari görmiyeceksiniz sonrada lizimlerin teorilerin safsatasini din diye yasayacaksiniz oh ne güzel ama nereye kadar idam sehbasina varana kadardir ALLAH yar ve yardimciniz olsun laiklik dinsizlik yoludur bunu iyi icelerseniz görürsunuz kapitalizimin ekmegine yag calan bir sistemdir zina haram ve kuran yolundan sapitan bir sistemdir...[/QUOTE]

[I]Selamun aleyküm,

Buraya kadar olan yazılarda; "Devlet ve yönetimi konusunda, kesin ayrışmaların yaşandığı anlatımlar" a tanık oldum.

[COLOR="Red"][B][U]Bana göre, problemler taraflarca belirlenip, problemlerin çözümü konusu görüşülmesi yerine, problemlerin, diğer problemlere göre daha kabul edilebilir görüşü üzerine konu devam ettirilmiştir.[/U][/B][/COLOR]
[/I]
Özetle;

1- Laikliği eleştiren bir konu açılmasına karşı, kuran orijinli yaşanmasını savunan kardeşlerimizin; laikliği, demokrasiyi islama uygun bulup savunmaları, İlahi sistemin yanında buna alternatif olarak çıkarılan şeytan icadı ve kökü siyon'a dayanan sistemlerin savunulması hatasına düştüğünü görüyoruz.

2- Bu sistemlerin, beşer ürünü olduğunu ve bunun rabbimizce kabul edilmediğini ileri süren kardeşlerimizin ise bu iddialarında haklı olmalarına rağmen, doğru bir islami yaşam anlayışını, birlikteliğini gerekli kılacak şartları oluşturmadan, daha doğrusu, müslümanlar kendi içlerinde dahi ayrıştıklarını görüp, mezhep, alim, ulema, şeyh, rivayet gibi kaynaklarla dini yaşamaktan kurtulup, islamın sadece kuran olduğunu kabul edip; kurana göre yaşamaya çalışma anlayışına sahip olmadan, sadece kuran uygunluğunda yaşamak gerektiğine dair birlikteliği sağlamadan, bu sistemleri terkedip, yerine islami yönetim getirmek hatasına düştüğünü görüyoruz.

[I]Halbuki, bu şekilde islamı yaşadığını sanan ülkeler, yönetilen yerler zamanımızda vardır. Yine bunların adlarına islam ülkesi yada, islami rejimler demesi dışında, islama göre yönetilmediğini de görüyoruz. Bunu görmezden gelmek sadece kendini kandırmak olur. O halde, islami yönetim, islam devleti ancak ve ancak sadece kuran kaynaklı, kuran uygunluğunda olmalıdır. Bunu, istediklerini dillendirenlerin ise, kuran dışı kaynakların, yönetime müdahele etmemesini, yönetimi kurana göre belirlemeye bırakmasını kabul etmesi gerekir.[/I]

[COLOR="Red"][B][U]Kısaca buraya kadar gelişmeleri toparlayacak olursak; laikliğin ve demokrasinin islama uygun olmadığı doğrudur, ancak bunu savunup hemen bunun terkedilmesini isteyenlerin çözümleri, laikliğin islamdan olduğunu savunma hatasına düşen, kuran kaynaklı din anlayışını benimseyen kardeşlerimizin hatalarının sonuçlarından daha tehlikelidir. [/U][/B][/COLOR]

Rabbimizin, önce biz müslümanlara; "kurandan sorulacaksınız" sözünü anlayıp, bunda ortak noktaya gelmemizi istediğini göz ardı edip, bir taraf hakkı kimden aldığı meçhul mezheplere göre din yaşamayı kabul ederken, diğer taraf ise islamın "zorlama yoktur" ilkesini laiklik olarak yorumlama hatasına düşüp bunları nasıl savunabildiklerini lütfen yeniden düşünsünler.

Bu konuyu daha detaylı ele alarak, çözüm önerilerini de yanında sunarak kısmet olursa yazmaya çalışmak üzere saygılarımı sunuyorum...

aorskaya

galipyetkin 16. August 2012 11:07 AM

Bu bölümde yazılanları okurken birden aklıma geliverdi.

Bir bilen var ise lütfen şunları açıklayabilir mi?

1- Cem, cam'i, cemaiyyun.

2-a)ŞerAİt, b)şerİAt, c)akait, ç)din, d)millet

3-Şura

4-Bakara-256,257,258 ile beraber Bakara-104, Muhammad-4 ve Hucurrat-9

5-Münafık nasıl yaratılır, veya bir insan neden ve nasıl münafık olur?

6-Musa Peygamber, Mısri'de Yahudi'lere ''evlerinizi kıble edinin'' demekle ne anlatmak istemiştir?

7-Osmanlı, bünyesinde yaşayan hristiyan, yahudi ve diğerlerini müslüman yapmak için neden bir çaba sarf etmemiştir?

Şimdilik bu.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

ates demir 16. August 2012 09:27 PM

2 insan turu var
Ayiranlar
Birlestirenler
Ayiranlar nifak sahipleri yani munafik. Ayiranlarin neyi ayirdigini, birlestirenlerin ve birr cabasinda olanlarin neyi birlestirdiklerini, ilaveten 2 denizin cem oldugu yeri arayan nebileri alginiza birakiyorum.
Toprak dosenen bir yoksulu kendiniz olarak gormedikce olgun ve tadi guzel bir meyve yada yuzlerce dane fiskiran bir basagi olamazsiniz.
Vicdaniyla barisik yasayanlar, iblisleriyle barisik yasayanlar. Bunlar birer tür.
En ustun tür 2 denizin cem oldugu yeri bulanlar.
Selam

hiiic 17. August 2012 08:16 AM

engizek,,,

yorumuna bakınca şeriatten anlamadığın apaçık ortada.
Kuran yönetim ya da siyaset kitabı alanında ne kadar bilgi içerir? Kuran din hususunda tüm bilgileri bildirmiş ancak özellikle yönetim konusunda gerekli bilginin okunarak (ikra) ile kazanılmasını emretmiştir. Bu bağlamda Bilim dahi laiktir.

sen ve senin gibiler bu kafayla (bilgisizce ve sadece zanna dayanarak) çok gitmezsiniz. zaten şeriat adı altındaki devletlerin durumu da ortada. aynı zihniyettesiniz işte.

Hasan Akçay 17. August 2012 09:59 AM

Kur'ân'da laikligi bi de ben nasil gördügümü anlatmaya calisayim. Beserim; sasarim. Benim anladigim elbet yanlis olabilir; ikna olursan yanlisimi düzeltirim. Onun icin yaziyorum.

*

[I]Allah hükmüne kimseyi ortak etmez. (Kehf 26)[/I]

Bundan anladigim,
din Allah'in hükümleridir. O hükümler Kur'ân'da olup hic kimse tarafindan degisiklige ugratilamaz. Cünkü [I]Allah hükmüne kimseyi ortak etmez[/I].

Örnegin Allah'in Mâide 90'daki hükmü odur ki icki misillu bilinc örtüleri seytanin pis isleridir; onlardan uzak duracagiz. Icki haramdir. Insanlar "Icki helaldir" diye bir yasa cikaramaz.

Kisacasi haram, helal hükümleri din hükümleridir. Ve laik devlet din hükmü vermez; yoksa laik devlet laik olmaktan cikar.

*

[I]Onlarin ortak kostuklari var da [U]Allah’in izin vermedigi[/U]ni DINDEN YASA mi yapiveriyor onlara? (Sûra 21)[/I]

Bundan anladigim,
dinin yasalarini yalnizca Allah yapar. Din o sayede [I]Allah'in dini[/I] olmustur -[I]dinillah[/I] (Nasr 2). Yasalarini sunun bunun koydugu din "sunun bunun dini"dir, cakma dindir.

Kisacasi, insanlar din yasasi cikaramazlar; [U]Allah izin vermiyor[/U]. Dine uygun bahanesiyle DINDEN YASA da cikaramazlar; yoksa rablik taslayip shirke batarlar.

*

[I]Insanlar arasinda hüküm verdiginizde Allah sizin adil hüküm vermenizi emrediyor... (Nisâ 58)[/I]

Bundan anladigim,
insanlar arasinda hüküm vermek suretiyle insanlari yani [B]devleti yönetmek insanlarin isidir[/B].

Allah yöneticilerin adil hükümler vermesini emrediyor. Demek ki ahrette onlardan vermis olduklari hükümlerin hesabini soracak.

Kisacasi, Allah insanlari yönetimden sorumlu tutuyor. Bu demektir ki egemenlik denen yetki insanlara aittir. Yetkisiz sorumluluk olmaz.

Insanlar dinden yasa cikarmaya mezun olmadiklarina göre devleti beserî, lâdinî = laik yasalar cikararak yönetirler.

*

[I]Bir konuda anlasmazliga düserseniz onu Allah'a ve elcisine götürün. (Nisâ 59)[/I]

Bundan analdigim,
yasa tasarilarimizi yasalastirmadan önce, Allah'i ve elcisini temsilen, Kur'ân'a götürmeliyiz. Örnegin "Icki helaldir" diye bir yasa tasarimiz varsa bunu Kur'ân'a götürmeli ve Allah'in ordaki haram hükmünü görerek derhal geri cekmeliyiz.

Zaten laik devletin isi haram helal hükümleriyle ugrasmak olamaz. Ama ickili olarak islenen suclarin cezalari Kur'ân'da yok. Onlari biz belirleyip yasalastiririz.

Örnegin TCY Madde 571:

[I]Her kim topluma ait ya da toplumun girebilecegi yerlerde HALKIN RAHATINI BOZACAK ya da olay cikaracak sekilde ve ACIKCA SARHOS bulunursa en az on bes gün hafif HAPSE ya da en az 50 lira hafif PARA CEZASINA carpilir.[/I]

Iste bu bizim cikardigimiz yasadir yani beserî yani lâdinî yani [B]laik[/B].

Allah bize bu tür laik yasalar cikarma görev ve yetkisini veriyor ki bizden hesap soracak. "Biz laik yasalar cikaramayiz!" demek "Allah bizden hesap soramaz!" demektir.

Yasama ile ilgili ayetlerden benim anladigim bu.

aorskaya 17. August 2012 01:45 PM

Kuranda laiklik yoktur.
 
[QUOTE=Hasan Akçay;12037][COLOR="Red"][SIZE="4"]Kur'ân'da laikligi bi de ben nasil gördügümü[/SIZE][/COLOR] anlatmaya calisayim. Beserim; sasarim. Benim anladigim elbet yanlis olabilir; ikna olursan yanlisimi düzeltirim. Onun icin yaziyorum.
[/QUOTE]

[FONT="Comic Sans MS"][B]Selamlar,

Sayın Hasan Akçay,

Öncelikle; sizinle ilgili yazışmalarımda, bazı kolaylıklar sağladığı için, sakıncası yoksa size hitaplarımda, "h.akçay" olarak yazmak için izin istiyorum.

Sonra; "...ben nasil gördügümü anlatmaya calisayim. Beserim; sasarim. Benim anladigim elbet yanlis olabilir; ikna olursan yanlisimi düzeltirim. Onun icin yaziyorum." sözlerinizde, daha önce başka yerlerdeki yazışmalarımızda da sizi tanıdığım kadarıyla samimi olduğunuzu düşünüyor, bu sözlerinize tamamen katılıyor, benim düşünce biçimime uyduğundan, bu nedenle sizi saygın bir yere koyuyorum.

Ben de yazılarımı; sadece rabbimizin rızasını kazanmak amacıyla yazmaktayım ve bu yüzden yaşam felsefem; "doğru kimde olursa olsun; herkese aittir, hemen almak gerekir, yanlış; kimde olursa olsun sahibine aittir, hemen kaçmak gerekir" üzerinedir.

Lütfen, sizlerde benim yazılarımı bu anlayışa sahip bir kimsenin yazısı olarak kabul ederek karşılık veriniz. Hatalı, bulduğunuz kısımlar olursa, en acımasız şekilde eleştiriniz. [/B][/FONT]

ŞİMDİ KONUYA DÖNECEK OLURSAK;

[FONT="Comic Sans MS"]Yazılarınıza, detaylı cevaplarımı uygun olduğum en kısa zamanda vereceğim inşallah. Ancak; yukarıya alıntıladığım yazınızda geçen bir kısma değinmeden geçmeyi doğru bulmadığımdan buna ilişkin eleştirimi yapıyorum.
[/FONT]
Sevgili Hasan Akçay, laiklikle ilgili olarak;

[QUOTE=Hasan Akçay;12037][COLOR="Red"][B][I]Kur'ân'da laikligi bi de ben nasil gördügümü ...[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]

diyerek cümleye devam edip, bazı ayetleri ele alarak açıklamalar yapmışsınız.

[I]Şimdi;

sizin laikliği bilmediğinizi düşünemiyorum. Laikliğin, tanımını bilen birisi olarak ta, kuranda laikliğin olmadığını, bu yüzden arasanızda bulamayacağınızı bilmekle birlikte, "kuranda laiklik..." diye cümleye başlamanızdaki sebebi anlamaya çalışıyorum.

Bunun sonucunda şu an vardığım bir iki yargı varsa da bu zanna dayandığı için burada yazmama gerek olmadığını ve aslında bunun önemi de olmadığını düşünüyorum.

[COLOR="Red"][U][B][I]Çünkü, sebebiniz ne olursa olsun, kurduğunuz cümle yanlıştır. Çünkü; laikliğin tanımını ele aldığımızda, onun islamda yer almasının mümkün olmadığı gibi aksine, islamın toplumsal yaşamla ilgili hükümlerini de reddettiğini görürüz.[/I][/B][/U][/COLOR][/I]

[I]Laikliğin, "KURANDA MEVCUT OLDUĞU" düşüncesinde devam ediyorsanız, öncelikle ağağıda linkini verdiğim, laiklikliğin ne olduğu ve islamla ilişkisini ele aldığım yazımı okumanızı rica edeceğim.

Yazımı okuduktan sonra katılıp, katılmadığınız kısımlarla birlikte, laiklik ve islamla ilgisi hakkındaki başka görüşlerinizi de, konu başlığı baklımından daha uygun olması nedeniyle, yine ilgili başlık altında yazmanız halinde size cevaplarımı orada vermeyi düşünüyorum...


Saygılarımla...
aorskaya[/I]

KONU: [COLOR="Red"][I]Laiklik müslümanlıkla bağdaşmaz. Ancak kuran müslümanı olmadıkça gerekliliktir.[/I][/COLOR]
LİNK: [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2864[/url]


.

hiiic 21. August 2012 02:07 AM

iran şeriatı denince : onlar müslüman değil anlayamadılar...
Mısır şeriatı: Onlar müslümanlığı anlayamadı, gerçeği farklı.
Yemen şeriatı: onlar kadınları sünnet ediyor onlar da anlayamadı islamı
Bangledeş şeriatı: onlar müslümanlığı anlayamadı tam yaşayamıyor...


:))
hangi şeriatı istiyorsunuz? bir kere bahsettiğiniz şeriat, Allaha ve ahiret gününe inananları bağlayan bir teammüldür. eğer başkalarınıda buna boyun eğmeye zorluyorsanız bunun adı şeriatcılık da değil tam aksine zorbalıktır...

Allahın emrettiği yönetim LAİKLİKTİR. Allaha ve ahiret gününe inanıp sakınanlar için bir dizi emir ve yasaklar indirmiştir. Uyanları akla hayale gelmeyecek zevklerin diyarı keyifli bir ahiret için müjdeleriz.

İnanmayana din dayatmak yasaklanmıştır... taa ki sizi; Allahın emri olan iyi amelden men edene kadar. Ne yazıkki şeriat diyince aklına cami ve 5 vakit namaz gelen kıt ilimlilerin içi boş zırvalarından öte değildir "laiklik şeytan işi şeriat isterük" çığırtganlıkları. ayrıca güzel de siyaset aracıdır.

bartsimpson 21. August 2012 11:05 AM

[QUOTE=hiiic;10135][B]Fâtır 24
Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. [U]Her millet için [COLOR="Red"]mutlaka[/COLOR] bir uyarıcı bulunmuştur[/U].[/B]

ama siz başka birşey arıyorsanız o başka. Mesela yemeyen içmeyen, yada yanında Allah katından hazineleri olan yada tükenmeyen bağı olupta ondan yiyen birilerini arıyorsanız onlardan gelmedi henüz. Sadece kardeş katlini dini bir fetva yapanları ortadan kaldırıp egemenliği Halka dağıtan cesur bir lider önder uyarıcı geldi. Yolundan gidenleri cennetle müjdelerim.




katılıyorum.

[B]"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."[/B] M.K.Atatürk

(Çevresindekilere söylediği bir söz) :
[B]Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin![/B] M.K.Atatürk

Allahın son 100 yılda gönderdiği büyük lider de bugün anıtlarının heryere dikilmesinden hoşlanmıyor. Heykellerin dikilen camilerden bir farkı yok, ikiside bir ideoloji üzerine inşa edilmiş boş gereksiz batıl uydurma bidatlar.

Allah özünü anlayanlardan eylesin.



[URL="http://www.facebook.com/video/video.php?v=144053132334804&oid=150262015026092&comments"]Atatürkün Türk milletine SALATI dosdoğru ayakta tutmak için açtığı Mescitleri izlemek için TIKLAYINIZ.[/URL]



Allah ilmimizi artırsın.[/QUOTE]

Videoyu ağlayarak izledim... Allahım sen çocuklarımıza akıl fikir ver... Onları sıratel mustakimden ayırma...

bartsimpson 21. August 2012 11:21 AM

[COLOR="Red"][B]Devletin dini olmaz.[/B][/COLOR]

Kuran (yani din) insanı muhatap alır. (hemde akıl sahibi olan insanı) [COLOR="Red"][B]Kurumları değil...[/B][/COLOR]

O zaman [COLOR="Red"][B]Devletin ALLAH'ı da olmaz. ALLAH inancı da olmaz...[/B][/COLOR]

Kulluk insana mahsustur. [COLOR="Red"][B]Kurumlara değil...[/B][/COLOR]

Bu nedenledir ki, dini konular ile devlet konuları birbirinden ayrıdır.

Ayrıdır da...

[COLOR="Blue"][B][U]"Din devlet yönetiminin başındaki insanları muhatap olarak alıyorsa"[/U][/B][/COLOR] birey olarak ve konum olarak dini emirlerin dışında davranmalarını onlardan nasıl bekleyebiliriz.

Aklen ve vicdanen hem kendilerini, hemde başında bulundukları toplumu dini emir ve yasaklar doğrultusunda yönetmekle ve yönlendirmekle mükellef değiller midir?

Referansları ne olacak?

Anayasaları ne olacak?

Bu iş biraz karışık gibi...

Sanırım bu nedenledir ki herkes bir kavram kargaşasında...

Acaba Ömer'in şu kıssasını biraz irdelesek mi? Ne dersiniz?

Müslümanlardan birisi akşam vakti Halife Ömer'e bir konu danışmaya gelir.
- Ya Ömer sana bir sorum olacak.
- Devlet konusu mu ? Kişisel bir konu mu?
- Kişisel.
- Dur o zaman...
der ve kalkıp masadaki lambayı söndürür, başka bir mumu yakar.
- Hayırdır Ömer niye böyle yaptın?
- Lambadaki gaz devlet parası ile alınmıştır. Mum ise benim paramla...

aorskaya 21. August 2012 09:17 PM

[QUOTE=hiiic;12068]iran şeriatı denince : onlar müslüman değil anlayamadılar...
Mısır şeriatı: Onlar müslümanlığı anlayamadı, gerçeği farklı.
Yemen şeriatı: onlar kadınları sünnet ediyor onlar da anlayamadı islamı
Bangledeş şeriatı: onlar müslümanlığı anlayamadı tam yaşayamıyor...


:))
[COLOR="Red"]hangi şeriatı istiyorsunuz? bir kere bahsettiğiniz şeriat, Allaha ve ahiret gününe inananları bağlayan bir teammüldür.[/COLOR] eğer başkalarınıda buna boyun eğmeye zorluyorsanız bunun adı şeriatcılık da değil tam aksine zorbalıktır...

[COLOR="Red"]Allahın emrettiği yönetim LAİKLİKTİR. Allaha ve ahiret gününe inanıp sakınanlar için bir dizi emir ve yasaklar indirmiştir. [/COLOR]Uyanları akla hayale gelmeyecek zevklerin diyarı keyifli bir ahiret için müjdeleriz.

[COLOR="Red"]İnanmayana din dayatmak yasaklanmıştır... taa ki sizi; Allahın emri olan iyi amelden men edene kadar. [/COLOR]Ne yazıkki şeriat diyince aklına cami ve 5 vakit namaz gelen kıt ilimlilerin içi boş zırvalarından öte değildir "laiklik şeytan işi şeriat isterük" çığırtganlıkları. ayrıca güzel de siyaset aracıdır.[/QUOTE]


1- [COLOR="Red"]hangi şeriatı istiyorsunuz? bir kere bahsettiğiniz şeriat, Allaha ve ahiret gününe inananları bağlayan bir teammüldür.
[/COLOR]

[I]Sevgili kardeşim, zamanımızda gerçek anlamda islam ülkesi olmadığını bilen kimselerden olarak, bu ülkeleri sayıp, bunlardan hangisindeki şeriatı istiyorsunuz sorusu herkese sorulacak soru değildir.

Bu soruyu, kuranı terk etme pahasına mezhepçi dini yaşayanlara sorabilirsiniz, ancak, kuran müslümanları için bu soru yersiz olmaktadır.

Kuran müslümanı, kuran şeriatını ister. Buna itirazınız olmaması gerekir. Ayrıca dinde zorlama olmadığından kuran şeriatı da başkalarını islama zorlamaz.[/I]

2- [COLOR="Red"]Allahın emrettiği yönetim LAİKLİKTİR. Allaha ve ahiret gününe inanıp sakınanlar için bir dizi emir ve yasaklar indirmiştir. [/COLOR]

[I]Laikliğin tanımını bilmiyor olamayacağınıza göre, rabbimizin emrettiği yönetime "laikliktir" diyebiliyorsunuz anlamak güç!

İslamda, devlet işleri kurana uygun olmak zorundadır. Yöneticiler, müslümanlardan olmak zorundadır. Bu nedenle "sizden olan emir sahiplerine uyunuz" denmektedir.

Laiklik adına, zinayı, içkiyi, kumarı, faizi vb. serbest bırakan, hatta bunların yasalarla meşru hale getirilmesi nasıl kabul edilebilir?

Örneğin, genelevler açılması, banka ve finans kurumları aracılığıyla faizin normal kabul ettirilmesi kurana göre kabul edilebilir şeylermidir?

Zinaya ceza veren kurana karşılık, erkeklerin azgınlıklarını, taczi ve tecavüzlerini önlemek adına, onları disipline edecek tedbirler yerine, aksine ödüllendirmek anlamına gelmek üzere, kadınların sunulması, gerçekten kabul edebileceğiniz şeylermidir? [/I]

3-[COLOR="Red"] İnanmayana din dayatmak yasaklanmıştır... taa ki sizi; Allahın emri olan iyi amelden men edene kadar. [/COLOR]

Kuran şeriatı sanki, inanmayanlara dinmi dayatmaktadır? Kuran inanmayana aynı özgürlüğü zaten vermeyecekmidir?

Zamanımızdaki yanlış şeriat devletleri ve yanlış şeriat uygulamaları, kuranın şeriatını yanlışlarmı? Tabiki bu doğru değildir ve bu yüzden laiklik islamdandır denemez.

saygılarımla...
aorskaya


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:28 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam