hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Hurafeler (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=37)
-   -   Allah az; rivayetçiler çok biliyor. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2834)

nacikocak 13. September 2012 02:48 PM

[QUOTE=Miralay;12469][COLOR="Blue"][B]Naci kardeşim; ben bunu rivayetlerden değil, bizzat Kur'andan çıkarıyorum.[/B][/COLOR]



[COLOR="Blue"][B]Sitemizde namaz kılmayanların olduğunu,namazdan kaçanların var olduğunu nereden çıkardınız? Bazımız namazı sonuna kadar savunur,bazımız ise, Allah'ın bizden şekilsel bir ibadet ritüeli istemediğini savunuruz. (Kur'anda namazın tarifinin,kaç rekat olduğu,..vs.olmadığı konunun isbatıdır.) Bu sitede herkes menasik kısmında aynı fikirde olacak diye bir şart yok. İman konusunda,Allah'a şirk koşmamakta (ortak sözde) hepimiz hem fikiriz. Ama sair konularda çatır çatır tartışırız. En açık örneği, sizin aynı fikirde olmadığınız gibi. Biz burada herkesin fikrine saygı duyarız. Katılmadığımız konularda en çetin bir biçimde eleştiririz. Ama saygıyı asla elden bırakmayız.

Ayrıca Cenab-ı Hakk miras meselesine,helak olmuş kavimlere,peygamber kıssalarına varıncaya kadar herşeyi uzun uzun anlatmış ta, o kadar önem verdiğiniz namazdan neden bahsetmemiş te,uygulamasını elçisine bırakmış?
Halbuki benim gibi düşünen kardeşlerimin "salat" tan ne anladığını Allah,Kur'anda bol örnekleriyle bahsetmiş. Ne kadar az ibret alıyorsunuz![/B][/COLOR]

bu yaptığınız aynı kemal sunalın filmde ekmek kuyruğunda bekleyenlere aşağıdaki fırın bedava ekmek veriyormuş deyipte daha sonra ya veriyorsa diyerek kendininde gitmesine benzer



[COLOR="Blue"][B]piramid kardeşimizin bazı fikirlerine katılmasam da, genelde her zaman doğru söyleyen ve ilmine güvendiğim bir kardeşimdir. Tabii ki yazdıklarını bilgimin yettiği kadar beğenirim. Ayetleri değiştirdiği sizin iddianızdır. Buyrun ispat edin de biz de aydınlanalım ve sizi de beğenelim.

Camide safa katılmama olayına gelince:

Ben son 5-6 yıl öncesi; Kur'anı anlamaya başlayıncaya kadar, küçük yaştan beri camide cemaatle namaz kılan; ömrümün 25 yılını binlerce müridi olan nakşibendi tarikatının bir şeyhine intisap ederek geçirmiş; okuyup,incelemedik,tefsir,hadis,kelam,fıkıh ve tasavvuf kitabı kalmamış birisiydim acizane.
Ne zaman ki,bir gün namaz kılarken,ön planda fatihayı arapça okurken; arka planda anlamını düşündüğüm an hidayete erdim ve doğru yolu buldum elhamdülillah. Fatiha suresinin manasını iyice düşünmenizi ve idrak etmenizi temenni ve tavsiye ederim. Allah'tan size de hidayet nasip etmesini dilerim.[/B][/COLOR][/QUOTE]

sitedeki herkesin aynı fikirde olduğunu söylemedim şu anda konuda yazışmakta olan ve yazılara teşekkür ederek katılanlardan bahsettim


bu pramidin iddiası apaçık değiştirdiği ilk ayet cuma suresi 5. ayet

Kitaplara imanı emren Allah, kuranda kitap yüklü eşeklerden bahsetmektedir. Bu kitap yüklü eşşeklerin din adına kitap yazdığı ve az bir değer karşılığı sattıklarını söyler. Günümüz din tacirleri bu mihvalde, kitap yüklü eşeklerdir.

buda ayetin gerçeği

1. meselu : mesele, örnek, durum, hal
2. ellezîne : o kimseler, onlar
3. hummilû : yüklendi (yüklenildi)
4. et tevrâte : Tevrat
5. summe : sonra
6. lem yahmilû-hâ : onu yüklenmez, onu taşımaz
7. ke : gibi
8. meseli : mesele, örnek, durum, hal
9. el himâri : merkep
10. yahmilu : taşır
11. esfâran : ciltlerle kitap
12. bi'se : ne kötü
13. meselu : mesele, örnek, durum, hal
14. el kavmi : kavim
15. ellezîne : onlar
16. kezzebû : yalanladılar
17. bi âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
18. ve allâhu : ve Allah
19. lâ yehdî : hidayete erdirmez
20. el kavme : kavmi
21. ez zâlimîne : zalimler


buda değiştirdiği ikinci ayet Tevbe suresi 31. ayet

Allah'ı bırakıp bilginleriyle rahiplerini ve Meryemoğlu Mesih'i ERBAB tanımışlardır; halbuki onlara da ancak tek mabuda kulluk etmek emredilmiştir. Ondan başka tapacak yok; o onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir.

buda değiştirdiği ikinci ayetin gerçeği

1. ittehazû : edindiler
2. ahbâra-hum : onların âlimleri, din adamları
3. ve ruhbâne-hum : ve onların rahipleri
4. erbâben : Rab'ler
5. min dûni allâhi : Allah'tan başka
6. ve el mesîha ibne meryeme : ve Meryem oğlu Mesih'i
7. ve mâ umirû : ve emrolunmadılar
8. illâ : ancak, ...’den başka
9. li ya'budû : kul olmaları
10. ilâhen : ilâh
11. vâhiden : tek olan, bir olan
12. lâ ilâhe : ilâh yoktur
13. illâ huve : ondan başka
14. subhâne-hu : o noksan sıfatlardan münezzehtir
15. ammâ (an mâ) : şeylerden
16. yuşrikûne : şirk koşuyorlar

şimdi diyeceksinki anlamadım ayetlerii değiştirdiğini ben ozaman sorarım bilmediğin anlamadığın şeyi nasıl beğeniyorsun

birde senin iddian var ebu cehilin namazı orucu ve sakalı hakkında kuran'dan çıkardığını yazmışsın ben bulamadım bir zahmet benim yaptığım gibi ayetin kelime mealini yazabilirmisin

pramid 14. September 2012 05:39 AM

[QUOTE]Kitaplara imanı emren Allah, kuranda kitap yüklü eşeklerden bahsetmektedir. Bu kitap yüklü eşşeklerin din adına kitap yazdığı ve az bir değer karşılığı sattıklarını söyler. Günümüz din tacirleri bu mihvalde, kitap yüklü eşeklerdir.[/QUOTE]

Bu ayet mi?

Din adamı ilah mı edinilir erbab mı? Bana arapçasını bir yaz bakalım. Astığın ayetleri okumadığın belli. Kopya yapıştır.

Oku sonra yapıştır. Amam bu ayetler müşriklerin hoşuna gitmemişti; sizi de rahatsız ediyor.

Bizler sizin ilahlaştırdığınız muhammed nebiyi beşer/rasul/abid bildik. Alimlerinizi ve nebileri de erbab edinmiyoruz.


[COLOR="Red"]Âl-i İmrân 64 [/COLOR] قل يا أهل الكتاب تعالوا إلى كلمة سواء بيننا وبينكم ألا نعبد إلا الله ولا نشرك به شيئا ولا يتخذ بعضنا بعضا [COLOR="Magenta"]أربابا[/COLOR] من دون الله ۚ فإن تولوا فقولوا اشهدوا بأنا مسلمون

De ki, "Kitaplılar! Bizimle sizin aranızda aynı olan bir ilkeye geliniz: ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyelim ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, birimiz diğerini ALLAH'tan sonra rabler/ERBAB edinmesin." Kabul etmezlerse, "[B]Şahit olun, biz müslümanlarız[/B]!," deyin.

[COLOR="Red"]ŞAHİT OLUN; BİZ MÜSLÜMANIZ[/COLOR]

----------------------

[COLOR="red"] Âl-i İmrân 80 [/COLOR] ولا يأمركم أن تتخذوا الملائكة والنبيين[COLOR="rgb(255, 0, 255)"] أربابا[/COLOR] ۗ أيأمركم بالكفر بعد إذ أنتم مسلمون

O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez.[B] Siz, müslüman olduktan sonra, [/B]size küfrü mü emredecek?

[COLOR="red"]BİZLER KÜFRE GERİSİN GERİ DÖNECEK DEĞİLİZ.[/COLOR]

----------

[COLOR="red"]Tevbe 31 [/COLOR] اتخذوا أحبارهم ورهبانهم [COLOR="Magenta"][B]أربابا[/B][/COLOR] من دون الله والمسيح ابن مريم وما أمروا إلا ليعبدوا إلها واحدا ۖ لا إله إلا هو ۚ سبحانه عما يشركون

Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk/uymak etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

[COLOR="red"]BİZLER TEK ALLAH'A UYARIZ;[/COLOR]

--------------------------

[COLOR="red"] Yûsuf 39 [/COLOR] يا صاحبي السجن[COLOR="rgb(255, 0, 255)"][B] أأرباب [/B][/COLOR]متفرقون خير أم الله الواحد القهار

"Ey hapishane arkadaşlarım, çeşitli rabler mi daha iyidir, yoksa Tek ve her şeye Egemen olan ALLAH mı?"

[B][COLOR="red"][B]ey site arkadaşlarım, tek allahın kitabı mı iyi, yoksa o kitaba eş koşulan bir çok erbab edinilen din adamlarının kitapları mı?[/B][/COLOR][/B]

----------------------------------------

Şimdi Nacinin zorrrruna giden ayete gelelim.

Müslümanın tek kitabı vardır. ve İslamiyette din adamı sınıfı yoktur.

Uydurulan din sınıfı Dinin asıl kaynağı yanında yardımcı kaynaklar ednir ve taşırlar. Bu nedenle çoğul "KİTAPLAR YÜKLÜ" ifadesi ile eşşşşeğe benzetilirler. Bu eşekler kendi karınlarını bu kitapları yüklendikleri için doyurulurlar ve milletin malını haksızca yerler.

Bu ara da NACİNİN mesleğini merak ettim. ALLAH verede DİN TACİRİ ÇIKMASA. Sahi ne mesleği ? Umarım saray sofrasının alimi de değildir?


مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا ۚ بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

Kendilerine Tevrat(TEK KİTAP) verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar(ÇOK KİTAP) taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne kötüdür. [B][COLOR="Blue"]ALLAH zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.[/COLOR][/B]

Sayın Naci meselin ne olduğunu bilirmisin ?

Misal, masal,mesel aynıdır.

Nedir misal?

Sen ne demek istediğimizi anlamışsındır !

Yazacağım ayet değil karıştırma;

Kendilerine KURAN verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan [B][COLOR="Red"]topluluğun [/COLOR][/B]durumu ne kötüdür. ALLAH [B]zalim toplumu[/B] doğruya ulaştırmaz.

ALLAH SİZİN GİBİ YALANCI VE ZALİM TOPLUMU DOĞRUYA ULAŞTIRMAZ. NE ZAMAN ULAŞTIRIR ?

KİTABI TEKLEYENE KADAR.

TEK KURAN, YALNIZ KURAN, SADECE KURAN ....

KIRIN BUHARİ PUTUNUZU, KIRIN MUHAMMED PUTUNUZU, TERK EDİN İLAHLARINIZI

pramid 14. September 2012 08:19 AM

İŞİTİN, UYDURMAYIN.

Allah bizden misak aldı.

İşitip itaat ettiğimiz nedir?

hadisler mi? Ayetler mi?

Bizi Allah ne ile bağlamaktadır.

Ne ile sorumlu tutmaktadır?

nacikocak 14. September 2012 12:06 PM

[QUOTE=pramid;12475]Bu ayet mi?

Din adamı ilah mı edinilir erbab mı? Bana arapçasını bir yaz bakalım. Astığın ayetleri okumadığın belli. Kopya yapıştır.

Oku sonra yapıştır. Amam bu ayetler müşriklerin hoşuna gitmemişti; sizi de rahatsız ediyor.

Bizler sizin ilahlaştırdığınız muhammed nebiyi beşer/rasul/abid bildik. Alimlerinizi ve nebileri de erbab edinmiyoruz.


[COLOR="Red"]Âl-i İmrân 64 [/COLOR] قل يا أهل الكتاب تعالوا إلى كلمة سواء بيننا وبينكم ألا نعبد إلا الله ولا نشرك به شيئا ولا يتخذ بعضنا بعضا [COLOR="Magenta"]أربابا[/COLOR] من دون الله ۚ فإن تولوا فقولوا اشهدوا بأنا مسلمون

De ki, "Kitaplılar! Bizimle sizin aranızda aynı olan bir ilkeye geliniz: ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyelim ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, birimiz diğerini ALLAH'tan sonra rabler/ERBAB edinmesin." Kabul etmezlerse, "[B]Şahit olun, biz müslümanlarız[/B]!," deyin.

[COLOR="Red"]ŞAHİT OLUN; BİZ MÜSLÜMANIZ[/COLOR]

----------------------

[COLOR="red"] Âl-i İmrân 80 [/COLOR] ولا يأمركم أن تتخذوا الملائكة والنبيين[COLOR="rgb(255, 0, 255)"] أربابا[/COLOR] ۗ أيأمركم بالكفر بعد إذ أنتم مسلمون

O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez.[B] Siz, müslüman olduktan sonra, [/B]size küfrü mü emredecek?

[COLOR="red"]BİZLER KÜFRE GERİSİN GERİ DÖNECEK DEĞİLİZ.[/COLOR]

----------

[COLOR="red"]Tevbe 31 [/COLOR] اتخذوا أحبارهم ورهبانهم [COLOR="Magenta"][B]أربابا[/B][/COLOR] من دون الله والمسيح ابن مريم وما أمروا إلا ليعبدوا إلها واحدا ۖ لا إله إلا هو ۚ سبحانه عما يشركون

Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk/uymak etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

[COLOR="red"]BİZLER TEK ALLAH'A UYARIZ;[/COLOR]

--------------------------

[COLOR="red"] Yûsuf 39 [/COLOR] يا صاحبي السجن[COLOR="rgb(255, 0, 255)"][B] أأرباب [/B][/COLOR]متفرقون خير أم الله الواحد القهار

"Ey hapishane arkadaşlarım, çeşitli rabler mi daha iyidir, yoksa Tek ve her şeye Egemen olan ALLAH mı?"

[B][COLOR="red"][B]ey site arkadaşlarım, tek allahın kitabı mı iyi, yoksa o kitaba eş koşulan bir çok erbab edinilen din adamlarının kitapları mı?[/B][/COLOR][/B]

----------------------------------------

Şimdi Nacinin zorrrruna giden ayete gelelim.

Müslümanın tek kitabı vardır. ve İslamiyette din adamı sınıfı yoktur.

Uydurulan din sınıfı Dinin asıl kaynağı yanında yardımcı kaynaklar ednir ve taşırlar. Bu nedenle çoğul "KİTAPLAR YÜKLÜ" ifadesi ile eşşşşeğe benzetilirler. Bu eşekler kendi karınlarını bu kitapları yüklendikleri için doyurulurlar ve milletin malını haksızca yerler.

Bu ara da NACİNİN mesleğini merak ettim. ALLAH verede DİN TACİRİ ÇIKMASA. Sahi ne mesleği ? Umarım saray sofrasının alimi de değildir?


مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا ۚ بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

Kendilerine Tevrat(TEK KİTAP) verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar(ÇOK KİTAP) taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne kötüdür. [B][COLOR="Blue"]ALLAH zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.[/COLOR][/B]

Sayın Naci meselin ne olduğunu bilirmisin ?

Misal, masal,mesel aynıdır.

Nedir misal?

Sen ne demek istediğimizi anlamışsındır !

Yazacağım ayet değil karıştırma;

Kendilerine KURAN verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan [B][COLOR="Red"]topluluğun [/COLOR][/B]durumu ne kötüdür. ALLAH [B]zalim toplumu[/B] doğruya ulaştırmaz.

ALLAH SİZİN GİBİ YALANCI VE ZALİM TOPLUMU DOĞRUYA ULAŞTIRMAZ. NE ZAMAN ULAŞTIRIR ?

KİTABI TEKLEYENE KADAR.

TEK KURAN, YALNIZ KURAN, SADECE KURAN ....

KIRIN BUHARİ PUTUNUZU, KIRIN MUHAMMED PUTUNUZU, TERK EDİN İLAHLARINIZI[/QUOTE]


araştırdım tevbe suresi 31. ayetin meali birçok yerde yanlış yazmakta doğrusu ise kelime mealinde ortaya çıkmakta onlar, ahbapları ve rahipleri olması gerekirken onlar ahbapları ve rahipleri[B]ni[/B] yazrak "ni" takısı ile ve ayetin devamında "ve meyrem oğlu mesih'i" yazarak "ve" bağlacı ile ayetin anlamını değiştirmişler

burada senin fazla bir suçun yok ama mutlaka biliyorsundurki hıristiyan halkı ahbaplarını ve rahiplerini değil hz isa'yı allah'ın oğlu diye nitelendirirler ve ayette bahsedilen bu sende benim gibi buradan ayetin yanlış meal edildiğini çıkarıp kelime mealine bakabilirdin sana tavsiye ederim aşağıdaki linkten kelime meallerine bakabilirsin tevbe suresi 31. ayet buradada yanlış meal edilmiş ancak ayete tıkladığın zaman kelime meali açılıyor orada doğru olan yazılı şüphe duyduğun herzaman kelime mealini kullan

işte link [url]http://www.kuranindir.com/[/url]

ve diğer ayetin meali doğru sen anlamını değiştiriyorsun allah o ayette kendilerine tevrat yüklü olanların onunla amel etmeyip onu sadece yük olarak taşıdıklarını ve bu hallerinin eşeğin haline benzediğini anlatır senin dediğin gibi kitap yazıp satmak ne kelime olarak nede anlam olarak geçmez


gelelim son mesajına

müslümanın tek kitabı yoktur kitap olarak tek kaynağı vardır diğer kitaplar kuran'ı kerimi senin gibi anlamayanlar anlasın diye açıklamak için yazılır

sen kabul etsende etmesende müslümanlıkta din adamı sınıfı vardır peygamberlik evliyalık imamlık bu sınıflardandır bunlardan sadece peygamberlik hz muhammed'in gelmesi ve görevini tamamlaması ile son bulmuştur fakat ilmi bilgi ve iman durumunuza göre imam ve evliya olmak herkesin elinde olan birşeydir

ben kuryelik yapıyorum sence mahsuru yoksa dini herhangi birşeyin ticaretini yapmıyorum ancak senin gibi değiştirerek değilde değiştirmeden kuran satmak isterdim bu allah yolunda yapılan çok hayırlı bir iş olurdu

son olarak senin yazılarını beğenenler mutlaka kırın muhammed putunuzu yazdığın kısmıda okurlar ve yine seni uyarmak yerine beğenirler senin yazdıklarınıda onların beğendiklerinide allah görür ve bilir allah salih kulum rasulüm dediği kuluna put diyen dilini ve o yazıyı yazdığın elini ne yapacak bilirmisin eğer bimiyorsan o değiştirmeye çalıştığın kuran'da yazılı eğer yine anlamaz ve anlamak istemezsen allah sana bu dünyada anlatsında rasulüne put diyenin başına gelen aleme ibret olsun

pramid 14. September 2012 01:38 PM

[QUOTE]müslümanın tek kitabı yoktur kitap olarak tek kaynağı vardır diğer kitaplar kuran'ı kerimi senin gibi anlamayanlar anlasın diye açıklamak için yazılır[/QUOTE]

ŞAKA GİBİ YA ...

ALLAH ANLAŞILIR İNZAL ETTİK DİYOR SEN HALA aLLAHA KAFA TUTUYORSUN. DOĞRU RABBİMİZ NE DİYOR.

KURANI ANLAMALARI İÇİN GÖZLERE PERDE, KULAKLARA AĞIRLIK KOYARIZ DİYOR.

EVET NACİ HAKLISIN HAKLI ... SEN KİTAPLARIN İLE AMEL ET

nacikocak 14. September 2012 01:41 PM

[QUOTE=pramid;12480]ŞAKA GİBİ YA ...

ALLAH ANLAŞILIR İNZAL ETTİK DİYOR SEN HALA aLLAHA KAFA TUTUYORSUN. DOĞRU RABBİMİZ NE DİYOR.

KURANI ANLAMALARI İÇİN GÖZLERE PERDE, KULAKLARA AĞIRLIK KOYARIZ DİYOR.

EVET NACİ HAKLISIN HAKLI ... SEN KİTAPLARIN İLE AMEL ET[/QUOTE]

onun için allah'ın rasulüne put deme cesaretini gösterebiliyorsun değilmi hz muhammed'in put değil peygamber olduğunu neden anlamadın

pramid 14. September 2012 01:44 PM

[QUOTE]sen kabul etsende etmesende müslümanlıkta din adamı sınıfı vardır [/QUOTE]

BEN SENİN DİNİNDEN DEĞİLİM. BENİM DİNİMDE SINIFLAR OLMAZ OLAMAZ.

MUHAMMEDİ SİZLER PUTLAŞTIRIP ŞEFAAT BEKLİYORSUNUZ.

Evet Myhammed put değildir zira bir nebi, beşer ve kuranı ileten rasuldür. Sizler putlaştırıyorsunuz ve atalarınız farklı görevler biçiyorlar.

pramid 14. September 2012 01:47 PM

[QUOTE]ben kuryelik yapıyorum[/QUOTE]

Sen bir iletici olarak, zarfa, kutuya ekleme yapırmusun ?

pramid 14. September 2012 01:52 PM

[QUOTE] o yazıyı yazdığın elini ne yapacak bilirmisin eğer bimiyorsan o değiştirmeye çalıştığın kuran'da yazılı eğer yine anlamaz ve anlamak istemezsen allah sana bu dünyada anlatsında rasulüne put diyenin başına gelen aleme ibret olsun [/QUOTE]

ELİNDEKİ MEALLER DEĞİŞMİŞ İSE VE BEN DOĞRUYU SÖYLÜYORSAM NE OLACAK ? Kİ BUNA BİR ÇOK ARAŞTIRMACI ŞAHİTKEN.

[url]www.vekuran.blogspot.com[/url]

ates demir 14. September 2012 01:54 PM

Ehad olan samed olana iman ettik. Ve O nun korunmuş kitabına. Biz MÜSLÜMANLARIZ. O na hiçbirşeyi açık veya gizli ortak koşmayız. Dinde hüküm koyucu ancak Rabbimdir. Ben O ndan emin olanlardanım.

ates demir 14. September 2012 01:56 PM

Ve sevgili Pramid
Tohumu tarla sahibine bırak.

Zinedov 14. September 2012 03:26 PM

[QUOTE=nacikocak;12479]
burada senin fazla bir suçun yok ama [U][B]mutlaka biliyorsundurki hıristiyan halkı ahbaplarını ve rahiplerini değil hz isa'yı allah'ın oğlu diye nitelendirirler[/B][/U] ve .....................[/QUOTE]

Naci kocak selam;

Yanıtları hepsi olan bir kaç soruda durumu çözebilirsin.

[QUOTE]Kendisine dua edilen, kendisinden medet umulan, veya duada ARACI KILINAN kerameti kendinden menkul [COLOR="blue"][B]AZİZler AZİZEler[/B][/COLOR] nerede var?

a) İncilcilere düşman olan Hristiyanlarda
b) Kendine İslam diyenlerin bazı kesimlerinde (yetiş ya gavs, medet ya şeyhim)
c) Hindularda
[B][COLOR="blue"]d) Hepsi[/COLOR][/B][/QUOTE]


[QUOTE]Peygamberin kendisine, akrabalarına ve ARKADAŞLARINA dahi dua ederken [U]aracı[/U] kılanlar, [COLOR="Blue"][B][U]beşer peygamberler[/U]i kutsayıp [U]onlardan medet uman[/U]lar [/B][/COLOR]nerede var?

a) Hristiyanlarda (ey Allahın oğlu)
b) Kendine İslam diyenlerin bazı kesimlerinde (ey allahın sevgilisi(?)/şefaat ya resulullah)
c) Hindularda
[COLOR="blue"][B]d) hepsi[/B][/COLOR][/QUOTE]


Gerçi gördüğümüz şahit olduğumuz gerçekleri boşver. [B][U]Alim olmadığımız için[/U] gösterdiğimize de inanmayabilirsin[/B]. O yüzden sana [COLOR="blue"][B]hadis verelim[/B][/COLOR]:


[QUOTE]Bir gün Rasulullah (s.a.v) bu ayeti kerimeyi (yukarıdaki Tevbe 31) okuduğu sırada daha önce Hıristiyan iken sonradan İslam’la şereflenen Adiyy İbn Hatem (r.a) ([B][U][COLOR="blue"]boynunda haç olduğu halde[/COLOR][/U][/B]) Rasulullah’ın yanına girdiğinde bu ayeti kerimeyi duyunca Rasulullah’a:

“Onlara ibadet/kulluk etmiyorlar ki” dedi. Bunun üzerine Rasulullah:

“[B]Onlar [COLOR="blue"]Allah’ın helal kıldığı bir şeyi haram, haram kıldığı bir şeyi helal kıldıkları zaman onlara itaat etmiyorlar mı[/COLOR]?[/B]” diye sorunca Adiyy İbn Hatem: “Evet” dedi. Rasulullah:

“[B][COLOR="blue"]İşte böyle[/COLOR][/B]ce onlara ibadet/kulluk ediyorlar” buyurdu. (Tırmizi)[/QUOTE]

Ayetlerde geçen ve "Allahtan başka" diye çevrilen DUN ifadesini araştırmanı öneririm Naci Kocak. Bu kelime Allahtan başka anlamına gelmez. "Allahın astlarından, berisinden" anlamına gelir. Yani Allah ile birlikte ondan daha düşük kademede gördüğün ama TANRILIK ÖZELLİKLERİNDEN BAZILARINI vererek kutsadığın tüm ŞEYLERİ kapsar. ZAten müşrikler birden fazla ALLAH'a değil tek ALLAH'a taparlar. DİĞER DUNİLLAHİ'ler ise TANRISAL ÖZELLİKLERDEN TÜMÜNÜ DEĞİL bir kısmını verdikleri çeşitli varlıklardır. Uç bir örnek vereyim: Biliyorsun Roma/Yunan panteonunda hiç bir tanrı [U]bir Zeus gibi değildir[/U]. [U]Tanrıların tanrısı.[/U]

[COLOR="Blue"]Allaha da o mantıkta yani [B]Tanrıların Tanrısı[/B] gözüyle bakan ve Allahın berisinden yamacından birilerine veya bir şeylere yarı tanrısal özellikler atfedip ondan medet uman herkes Kuran'daki tanıma göre [B]Müşrik[/B]tir. Buna Allah'a[U] [B]ortak[/B] koşma[/U] denir[/COLOR].

Müşriklerin Allah'ın tekliği ile sorunları vardır. Allah'ı herhangi bir şeyde tek olarak görmek müşriklerin zoruna gider. Hükümde veya yönetimde veya dua da bir ortağını görmek isterler.

[B][COLOR="Red"]"Allah yalnız başına anıldığında, ahirete inanmayanların kalpleri nefretle ürperir; Onun [U]ASTLARI[/U]([U]DÛN[/U]) anıldığında ise hemen müjdelenmiş gibi sevinirler."[/COLOR][/B] Zümer 44-45

Zinedov 14. September 2012 03:49 PM

[QUOTE=nacikocak;12481]onun için allah'ın rasulüne put deme cesaretini gösterebiliyorsun değilmi hz muhammed'in put değil peygamber olduğunu neden anlamadın[/QUOTE]

Müşrikler taraffından her şey putlaştırılabilir. Peygamberin sakalı hırkası da kendisi de. Hatta mushaf bile putlaştırılabilir. İnsan müşrik olmayagörsün.

nacikocak 14. September 2012 05:14 PM

[QUOTE=pramid;12483]Sen bir iletici olarak, zarfa, kutuya ekleme yapırmusun ?[/QUOTE]

benim öyle bir görevim yok ama rasulun görevi öğrettmek

nacikocak 14. September 2012 05:16 PM

[QUOTE=pramid;12484]ELİNDEKİ MEALLER DEĞİŞMİŞ İSE VE BEN DOĞRUYU SÖYLÜYORSAM NE OLACAK ? Kİ BUNA BİR ÇOK ARAŞTIRMACI ŞAHİTKEN.

[url]www.vekuran.blogspot.com[/url][/QUOTE]


o yazımı hz muhammed'e put dediğin için yazdım meal ile ilgisi yok maşallah değiştirmeye ne kadar meraklısın birde dinini değiştirip müslüman olsan ne güzel

nacikocak 14. September 2012 06:16 PM

[QUOTE=Zinedov;12490]Müşrikler taraffından her şey putlaştırılabilir. Peygamberin sakalı hırkası da kendisi de. Hatta mushaf bile putlaştırılabilir. İnsan müşrik olmayagörsün.[/QUOTE]

iki mesajına birden cevap vereyim

ilk önce medet ummaktan bahsetmişsin elbette müslümanların içinde ölülerden (türbelerde) ve kim olduğunu bile bilmediği kendini hoca diye tanıtanlardan (üfürükçülerden) medet umacak kadar sapık ve cahiller var ancak bu islamın değil o halde yaşayanların hatasıdır

allah'ın sevdiği kulları diye nitelendirdiğimiz [B]gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz çünkü onlar allah yolunda çalışırlar umulurki allah onların dualarını kabul eder[/B] kaldıki peygamberlerin duası kuran'ı kerimde peygamberlerin duası ile ilgili ayetler var okursan görürsün allah çoğunu geri çevirmemiştir yani [B]biz onlardan değil onların duası ile allah'tan medet umarız[/B]

örnek verdiğin hadisi araştırıyorum

peygamber efendimiz putlaştırılmamak için resminin çizilmesine dahi müsade etmemiştir hırka ve sakalı ise sadece hatıra olduğu için ziyaret güzeldir insanlar bütün sevdiklerinin hatıralarını sever ve sahip çıkar [B]hatıralara bakıp anmak güzel şeydir onlara yönelip ibadet etmek onları putlaştırır bizim böyle bir amelimiz yok [/B]

Zinedov 14. September 2012 07:03 PM

[QUOTE=nacikocak;12494]iki mesajına birden cevap vereyim



allah'ın sevdiği kulları diye nitelendirdiğimiz [B][COLOR="Red"]gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz[/COLOR] çünkü onlar allah yolunda çalışırlar umulurki allah onların dualarını kabul eder[/B] kaldıki peygamberlerin duası kuran'ı kerimde peygamberlerin duası ile ilgili ayetler var okursan görürsün allah çoğunu geri çevirmemiştir yani [B]biz onlardan değil onların duası ile allah'tan medet umarız[/B]

örnek verdiğin hadisi araştırıyorum

peygamber efendimiz putlaştırılmamak için resminin çizilmesine dahi müsade etmemiştir hırka ve sakalı ise sadece hatıra olduğu için ziyaret güzeldir insanlar bütün sevdiklerinin hatıralarını sever ve sahip çıkar [B]hatıralara bakıp anmak güzel şeydir onlara yönelip ibadet etmek onları putlaştırır bizim böyle bir amelimiz yok [/B][/QUOTE]

Sevgili kardeşim birini veya bir şeyi putlaştırmaya saydıklarım hırka vb. haricinde bir insanı kutsallaştırmak ve onu Tanrıyla BİRLİKTE onun YAMACINDA görmek yani ARACILIK da vardır. Buna düpedüz şirk denir.

Kimin hidayette olduğunu peygamber bile bilmiyorken sen mi bileceksin? Kimin Allaha yakın olduğunu bilebilmen için senin de yakın olman gerek. Allah sana mı söyleyecek şu benim kankamdır diye. Kuran'daki VELİ kavramını da saptırıyorlar siz de o palavralara inanıyorsunuz. Kuran'da veli ne amaçla kullanılmış neyi anlatıyormuş Allahın velileri kimlermiş bir araştırın bakalım neler bulacaksınız. Veli/evliya diye özel bir insan türü, statüsü yoktur, BU BİR SEÇİMDİR. Müminlikle olur Ayetlere bakın..

Peygamber için söylenen dua ayeti de inananlar için peygamberin dua etmesinin kendileri için YATIŞTIRICI olduğundan. Bu amaçla birbirimiz için dua ederiz tabi ki ben bir çok insana "benim için de dua edin" demişimdir ama kendim de duadan vazgeçmemişimdir onlara bırakmamışımdır. Peygamber yaşasaydı ona da derdim benim için dua et diye. [B]FAKAT ADAM her normal insan gibi [U]ÖLDÜ[/U][/B]. Dirilik Allaha mahsus biliyorsun, sen ÖLMÜŞ peygamberden nasıl dua alacaksın?

Tabi ki YALNIZCA onun dualarına mazhar olarak dua alabilirsin. Ölmüş tüm peygamberlerin duaları Kuran'da var. Bazı şartlar da öne sürülmüş. Eğer o şartları sağlar isen o dualara mazhar olursun. Fakat NORMAL BİR İNSAN EVLADI OLAN peygamber senin şu anda edeceğin özel duana, dileğine eşlik edemez, çünkü o bir ÖLÜ. Seni beni işitmez. Dirilik Allah'a mahsustur.

[COLOR="Blue"][B]Allah'ın berisinden(DÛN-İLLAH) biirisine kıyamet gününe kadar kendisine cevap vermeyecek olmasına rağmen yalvarıp durandan daha sapık kim vardır? Ve [U]o yalvardıkları, onların yakarışından habersizdirler[/U]. Ahkaf 5[/B][/COLOR]

Yalnız sana kulluk eder, [U]yalnız senden yardım dileriz[/U]: Fatiha

"Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm." Bakara 186

Fers 14. September 2012 07:38 PM

selam sayın nacikocak,

tek kaynak kur an denilince resul yok edilmiş gibi algılıyor bazıları orası malum...

söz/hadis muhabbetine gelince,
resul kendisine indirildiğini iddia ettiği ayetleri tebliğ ederken de, söz/hadis olarak aktarıyordu, bizim gibi net üzerinden klavye ile iletmiyordu herhalde...

isra/95
kul lev kaane fiil ardı melaaiketun yemşuune mutmainnîne le nezzelnaa aleyhim mines semaai meleken resuulen.../

bu ifade yeterli olmalı...
o yüzden resul olarak etten kemikten varlıklar seçildi. Öyle ki, anlayabilecekleri dilden söz ile iletsin...

o ilettikleri tebliğ içi hadisler...

inil hukmu illaa lillaah.../ hükm yalnız Allaha ait...
tebliğ içi bu ifadeye rağmen tebliğ dışı "hüküm içeren" hadisleri "resuldendir" diye aktarabilenlerin diğer aktarımlarını kaale almanın mantığı nedir...


[B]gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz çünkü onlar allah yolunda çalışırlar umulurki allah onların dualarını kabul eder[/B]...(nacikocak)

seninkinin kabul olmama ihtimaline karşılık başkası dua edecek ve Allah duanın senin için edildiğine değil de edene göre muamele yapacak...
torpil yahu bu, alemlerin efendisini insan suretinde arzda dolaştıranların mantığıyla kardeş...

galipyetkin 14. September 2012 09:57 PM

Sayın Fers

''[B]Alemlerin efendisini insan suretinde arzda dolaştırma.[/B]'' Şahane bir bir söylem. Bir slogan. Not ettim.

Teşekkürler.

Saygılarımla
Galip Yetkin

nacikocak 15. September 2012 11:29 PM

[QUOTE=Zinedov;12498]Sevgili kardeşim birini veya bir şeyi putlaştırmaya saydıklarım hırka vb. haricinde bir insanı kutsallaştırmak ve onu Tanrıyla BİRLİKTE onun YAMACINDA görmek yani ARACILIK da vardır. Buna düpedüz şirk denir.

Kimin hidayette olduğunu peygamber bile bilmiyorken sen mi bileceksin? Kimin Allaha yakın olduğunu bilebilmen için senin de yakın olman gerek. Allah sana mı söyleyecek şu benim kankamdır diye. Kuran'daki VELİ kavramını da saptırıyorlar siz de o palavralara inanıyorsunuz. Kuran'da veli ne amaçla kullanılmış neyi anlatıyormuş Allahın velileri kimlermiş bir araştırın bakalım neler bulacaksınız. Veli/evliya diye özel bir insan türü, statüsü yoktur, BU BİR SEÇİMDİR. Müminlikle olur Ayetlere bakın..

Peygamber için söylenen dua ayeti de inananlar için peygamberin dua etmesinin kendileri için YATIŞTIRICI olduğundan. Bu amaçla birbirimiz için dua ederiz tabi ki ben bir çok insana "benim için de dua edin" demişimdir ama kendim de duadan vazgeçmemişimdir onlara bırakmamışımdır. Peygamber yaşasaydı ona da derdim benim için dua et diye. [B]FAKAT ADAM her normal insan gibi [U]ÖLDÜ[/U][/B]. Dirilik Allaha mahsus biliyorsun, sen ÖLMÜŞ peygamberden nasıl dua alacaksın?

Tabi ki YALNIZCA onun dualarına mazhar olarak dua alabilirsin. Ölmüş tüm peygamberlerin duaları Kuran'da var. Bazı şartlar da öne sürülmüş. Eğer o şartları sağlar isen o dualara mazhar olursun. Fakat NORMAL BİR İNSAN EVLADI OLAN peygamber senin şu anda edeceğin özel duana, dileğine eşlik edemez, çünkü o bir ÖLÜ. Seni beni işitmez. Dirilik Allah'a mahsustur.

[COLOR="Blue"][B]Allah'ın berisinden(DÛN-İLLAH) biirisine kıyamet gününe kadar kendisine cevap vermeyecek olmasına rağmen yalvarıp durandan daha sapık kim vardır? Ve [U]o yalvardıkları, onların yakarışından habersizdirler[/U]. Ahkaf 5[/B][/COLOR]

Yalnız sana kulluk eder, [U]yalnız senden yardım dileriz[/U]: Fatiha

"Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm." Bakara 186[/QUOTE]


biz kimseyi allah'ın yanında görmüyoruz herkes allah'ın emrindedir kim allah'ın gazbından korkup amelleri ile allah'ın rızasını umarak onun emirlerini yerine getirir daha çok gönülden ibadet ederse elbette allah'ın rızasını ve sevgisini kazanır bizim allah dostu dediğimiz insanlar bunlardır yoksa allah ile haşır neşir bir dostluktan bahsetmiyoruz öyleki allah bütün peygamberler ile konuşmamış konuştuğu peygamberler ile'de sayılacak kadar az konuşmuştur peygamberlerin haricinde sadece hz meryem'e nida ettiğini kuran'da okudum yani allah dostu olmak onunla sohbet etmek değil sadece kendi sevgileri ve ibadetleri ile allah'ın sevgisini kazanmış olmaktır

peygamberlerden şu anda dua etmelerini istemek elbette mümkün değil ben sadece onların dualarının çoğu zaman geri çevrilmediğini kuran'da bulunan bir örnek olarak yazdım yukarıda yazdığım allah'ın rızasını kazanmış olan insanlarında peygamberler kadar olmasada duaları geri çevrilmez çünkü allah kuran'ı kerimde duanın nasıl geri çevrilmeyeceğini birçok yerde yazmış o insanlarda bunları bizden daha çok bilir ve uygularlar

pramid 17. September 2012 05:08 AM

Tarlaya ektik; çıkarsa Allahdan çıkmazsa yine ALLAH'dan ...

Haklısın Ateş Demir ... Bir zamanlar bizlerde Naci gibiydik. Gözlerimiz kör, kulaklarımız kapalı.

Ne desek boş. Ne ayet anlıyor, ne güzel söz.

Muhammed nebiye verilen risaleti anlamıyor. Allah doğru yoluna iletsin hepimizi. Tilki kurnazlığındaki şeytan din adamlarından sakınalım; özellikle kuran okurken.

nacikocak 17. September 2012 05:35 PM

[QUOTE=pramid;12514]Tarlaya ektik; çıkarsa Allahdan çıkmazsa yine ALLAH'dan ...

Haklısın Ateş Demir ... Bir zamanlar bizlerde Naci gibiydik. Gözlerimiz kör, kulaklarımız kapalı.

Ne desek boş. Ne ayet anlıyor, ne güzel söz.

Muhammed nebiye verilen risaleti anlamıyor. Allah doğru yoluna iletsin hepimizi. Tilki kurnazlığındaki şeytan din adamlarından sakınalım; özellikle kuran okurken.[/QUOTE]

sende haklısın benim gözlerim kör kulaklarım sağır aklımda almaz [B]"değiştirilmiş ayet meallerini"[/B] hz muhammed'i nekadar sevdiğinizide daha önceki mesajlarınızdan çok iyi biliyorum

khaos 17. September 2012 06:53 PM

Dinin dirilticisi Abdulkadir GEYLANİ

Abdülkâdir Geylânî hazretleri daha doğmadan, ilerde büyük bir zât olacağına dâir alâmetler, işâretler görülmüştü. Babası rüyâsında Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem, Eshâb-ı kirâmı radıyallahü anhüm ve evliyâyı gördü. Peygamber efendimiz kendisine; "Ey Ebû Sâlih! Allahü teâlâ bu gece sana kâmil, olgun ve derecesi yüksek bir erkek evlâd ihsân etti. O benim oğlum ve sevdiğimdir. Evliyâ arasında derecesi yüksek olacak." buyurdu. Yine oğlu hakkında;"[COLOR="Red"]On iki imâm dışında bütün velîler doğacak olan oğluna itâat edecekler, onun ayaklarını boyunlarına koyacaklar. O yüksek derecelere kavuşacak, ona itâat etmeyenler Allahü teâlâya yakınlık devletinden mahrûm kalacaklar." [/COLOR]diye müjdelendi.

On yaşında mektebe giderken etrâfında meleklerin kendisi ile berâber yürüdüklerini görür, onlardan; "Yer açın evliyâdan bir zat geliyor." dediklerini duyardı. Meleklerin söylediklerini duyan birisi; "Bu çocuk kimdir?" diye sordu. Meleklerden birisi; "Bu asîl bir âilenin çocuğudur. İlerde büyük bir zât olacak. Arzu edenlere hep verecek ve hiç kimseyi kapısından boş çevirmeyecek. Her gün Allahü teâlâya yakınlığı artacak ve çok yüksek derecelere ulaşacak." dedi. Çocuklarla berâber oynamak istediğinde; "Bana gel ey mübârek, bana gel." diyen bir ses işitir, korku ve heyecanla annesine koşardı.

Bir kere Abdülkâdir Geylânî şöyle bir ses işitti: "Ey Abdülkâdir! Ben senin Rabbinim! Sana haramları mubah, serbest kıldım." Bir rivâyete göre; "Başkasına yasak olan şeyleri sana helâl kıldım." diyordu. Bunun üzerine Abdülkâdir Geylânî Eûzü çekti. "Kovulmuş şeytandan Allahü teâlâya sığınırım. Sus ey mel'ûn!" diye bağırdı. Bunun üzerine aynı ses; "Ey Abdülkâdir! Rabbinin izni ile çeşitli yerlerde bana aldanmayarak, şerrimden, kötülüğümden kurtuldun. Halbuki ben bu yolda yetmiş kişiyi yoldan çıkardım." dedi. Onun şeytan olduğunu nasıl anladığını sorduklarında; "Sana haramları helâl ettim, sözünden anladım. Çünkü Allahü teâlâ böyle şeyleri emretmez." buyurdu.

Başka bir kere gâyet çirkin ve pis kokulu birisi geldi. "Ben iblisim, şeytanım. Sana hizmet etmeye geldim, beni ve yardımcılarımı çok yordun." dedi. "Sana inanmıyorum, buradan uzaklaş." dedim. Bana vuracak oldu ise de onu perişan ettim. İkinci defâ elinde büyük bir ateş kıvılcımı ile hücum etmeye başladı. Bu esnâda elinde kılıç bulunan atlı birisi bana yardıma geldi. Yine onu mağlûb ettim. Üçüncü olarak iblisi çok uzakta ağlar gördüm. Gâyet üzgün olarak; "Senden ümîdimi kestim. Gâliba seni yoldan çıkaramayacağım." dedi. "Sus ey mel'ûn!" dedim ve kovdum. Allahü teâlâ her seferinde beni onlara karşı üstün kıldı.

Şeytanı başımdan savdıktan sonra bana pek lezzetli süslü ve parlak şeyler göründü. "Bunlar nedir?" dedim; "Dünyâ zevkleri ve zînetleridir." denildi. Dünyâ ve onun göz kamaştırıcı lezzeti ve çabuk tükenen nîmetleri kendine çekmek istedi fakat Allahü teâlâ beni onlardan da korudu. Onlara hiç kıymet vermedim. Bunun için kaybolup gittiler. Sonra Allahü teâlânın rızâsına kavuşma yolunda insanın önüne çıkan mânileri, engelleri gördüm. "Bunlar nedir?" dedim. "Senin içinde bulunan mânîlerdir." denildi. Bunlara üstün gelebilmek için bir sene uğraştım.

Sonra içimi seyrettim. Kalbimin birçok şeylere bağlandığını boş hayaller kurduğunu, kendini saraylarda sandığını gördüm. "Bunlar nedir?" dedim. "Arzu ve isteklerindir." denildi. Tam bir yıl uğraştıktan sonra kalbimi onlardan temizleyebildim.

Yine nefsim kendi şeklinde bana gelir, kendine dost olmam için yalvarırdı. Yüz vermeyince zor kullanmak isterdi. Bir kere onu, bütün hastalıkları üzerinde, arzu ve istekleri dipdiri, şeytanları emrine hazır olarak gördüm. Bir sene mücâdele ettim. Allahü teâlânın izni ile hastalıklarını iyileştirdim, arzu ve isteklerini kırdım, şeytanlarını kovdum. Kısaca nefsimle tedrîcen, safha safha mücâdele ettim. Onu iki elimle sımsıkı yakaladım. Yıllarca ıssız, sessiz, sadâsız yerlerde kalmaya mebcur ettim. Soğuk bir gece kırk defâ ihtilam oldum, havanın soğukluğuna bakmadan her seferinde, hemen yıkandım. Kerh harâbelerinde yıllarca kaldım. Yiyecekler malum; otlar, ağaç yaprakları... Dünyâ sevgisinden kurtulabilmek, nefse üstün gelebilmek için her çâreye başvurdum. Gördüğüm her yokuşa tırmandım. Nefsime hiç fırsat vermedim. Bir gece merdivende kitap mütâlaa ediyordum. Nefsim; "Biraz uyu, sonra kalkarsın." dedi. Ona muhâlefet olsun diye tek ayağım üzerinde durdum. Kur'ân-ı kerîmi hatmedinceye kadar uyumadım.

Bütün bunlara rağmen, henüz matluba, maksada ve asıl istediğime varamamıştım. Bunun için, tevekkül, şükür ve zenginlik gibi kapıları denedim. Aradığımı fakirlik kapısında buldum. Burada büyük bir şerefe kavuştum, kulluk sırrına erdim, sonsuz hürriyete ulaştım. Bütün arzu ve isteklerim buz gibi eridi. Bütün beşerî sıfatlarım kayboldu. Gönülden Allahü teâlâdan başka her şeyi çıkarıp, hep O'nunla olmak olan "fakr" mertebesine ulaştım".

Nihâyet bütün varlıklardan yüz çevirdim. Her şeyim Allah için oldu. Sahralarda cezbe hâlinde kendimden geçmiş olarak dolaşırdım. Kendime geldiğimde kendimi bulunduğum yerlerden çok uzaklarda bulurdum. Bir gün bu halde bir saat kadar yürümüştüm. Sonra kendimi Bağdad'a on iki günlük uzaklıkta bir yerde buldum. Düşünceye daldığımda bir ses bana; "Sen ki Abdülkâdir'sin, buna hayret mi ediyorsun?" dedi.

Sahralarda dolaşırken [COLOR="red"]"Ol" sözü ile ihsân olundum. Allahü teâlânın izni ile istediğim olurdu. Bunun için çok yiyecek buldum. Dağdan bir parça koparırdım, helva olur, yerdim. Kuma deniz suyu dökerdim, tatlı su olurdu.[/COLOR] Sonra böyle yapmaktan hayâ ettim. Allahü teâlâya karşı edebi gözeterek hepsini terk ettim.


Resûlullah efendimizden hazret-i Ali vâsıtasıyla gelen feyzler, mânevî ilimler ondan sonra hazret-i Hasan ile Hüseyin ve on iki imâmdan diğerleri ile devam etti. Bunlardan sonra gelen evliyâya feyzler hep on iki imâm vasıtasıyla geldi. Abdülkâdir Geylânî hazretleri dünyâya gelip velî oluncaya kadar hep böyle idi. Fakat o evliyâlıkta yüksek dereceye kavuşunca, on iki imâmdan gelen feyzler, ilimler, bereketler onun vâsıtasıyla geldi. Başka hiç bir velî bu makâma ulaşamadı. Bunun için; "Önceki velîlerin güneşi battı. Bizim güneşimiz ufuk üzerinde sonsuz kalacak, batmayacaktır." buyurdular. Kıyâmete kadar, her velîye feyzler onun vasıtasıyla gelecektir. Bunun için kendisine "Gavs-ül-A'zam; En büyük Gavs" denildi. Yalnız İmâm-ı Rabbânî hazretleri bu hususda onun vekîlidir.

Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin evliyâlıktaki derecesinin yüksekliğini zamânındaki bütün evliyâ kabûl etmişti. Bir gün Bağdad'da sohbet ediyordu. Meclisinde pekçok âlim ve velî vardı. Bir ara; "[COLOR="red"]İşte şu ayağım her velînin boynu üzerindedir." [/COLOR]buyurdu. Orada bulunanların hepsi bu sözü tasdîk ettiler.
Abdülkâdir Geylânî bu sözü söylediğinde, yeryüzünde velîler boyunlarını ona doğru uzattı. O anda boynunu uzatanlardan biri Ahmed Rufâî hazretleridir. Ona niçin böyle yaptığını sorduklarında şöyle dedi:
"Şu anda Abdülkâdir Bağdad'da "Ayağım, her velînin boynundadır" diyor.

Bir kere de; "Bana gözün alabileceği kadar bir kitap verildi. Onda kıyâmete kadar talebelerimin isimlerini gördüm." buyurmuştur.

Ebû Saîd cinlerin reisine;"Bugüne kadar senin kadar Abdülkâdir'in emrine cân u gönülden itâat eden görmedim." deyince; "Abdülkâdir Geylânî hazretleri her gece evinden bakar, cinleri seyreder. Cinler onu görünce korkularından sağa sola kaçışırlar. Allahü teâlâ sevdiği kulun emrine birçok insan ve cin verir." dedi.

[COLOR="red"]Duâsı makbûl idi. Bağdad halkından biri ona gelerek; "Babamı rüyâda azâb içerisinde gördüm. Bana Şeyh Abdülkâdir'e git, bana duâ etsin. Belki Allahü teâlâ beni azapdan kurtarır." dedi. [/COLOR]Bunun için sana geldim. Babama duâ ediverin de azaptan kurtulsun." dedi. Abdülkâdir Geylânî hazretleri sükût buyurdu. Bir şey söylemedi. O şahıs ikinci gece babasını rüyâsında yeşil bir cübbe içerisinde neşeli neşeli görünce hayret edip; "Baba, dün azâb içindeydin, bugün ise neşelisin. Sebebi nedir?" diye sordu. Babası; "Şeyh Abdülkâdir bana duâ etti. Allahü teâlâ onun duâsı hürmetine beni azaptan kurtardı." dedi.

Tabiblerin tedâvî edemediği hastalar ona gelirler, duâsı bereketiyle şifâ bulup giderlerdi. Bir defâsında Halîfe Mustencid'in akrabâsından karnı şiş bir hastayı getirdiler. Elini sürüp, duâ ettiğinde Allahü teâlânın izni ile iyileşti.

Ramazân-ı şerîfte bir gün, ayrı ayrı yetmiş kişi, birbirinden habersiz, Gavs-ül-a'zamı iftâra dâvet etti. Herbiri kendi evini şereflendirmek, bereketlendirmek istiyordu. Her birinin dâvetini kabûl etti, aynı anda dâvet edenlerin evlerinde iftarda bulundu, onlarla birlikte yemek yedi. Bu haber, bu büyük ve havsalaya sığmaz kerâmet, bir anda Bağdad'a yayıldı. Huzûrunda hizmet eden hizmetçilerden biri, Gavs-ül-âzam o akşam tekkesinden çıkmadığı, iftarı burada yaptığı hâlde, o kimselerin evlerine girip, onlarla yemek yemesi ve bu yemeğin aynı anda olması nasıl olur? diye düşündüğü zaman, Gavs-ül-âzam, o hizmetçisine dönerek; "Onlar doğru söylüyorlar, herbirinin dâvetinde bulundum, ayrı ayrı, fakat aynı zamanda herbirinin evlerinde yemek yedim" buyurdu.


NOT:ŞEYH UÇMAZ MÜRİD UÇURUR

khaos 17. September 2012 07:25 PM

[QUOTE=nacikocak;12494]iki mesajına birden cevap vereyim

ilk önce medet ummaktan bahsetmişsin elbette müslümanların içinde ölülerden (türbelerde) ve kim olduğunu bile bilmediği kendini hoca diye tanıtanlardan (üfürükçülerden) medet umacak kadar sapık ve cahiller var ancak bu islamın değil o halde yaşayanların hatasıdır

allah'ın sevdiği kulları diye nitelendirdiğimiz [B]gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz çünkü onlar allah yolunda çalışırlar umulurki allah onların dualarını kabul eder[/B] kaldıki peygamberlerin duası kuran'ı kerimde peygamberlerin duası ile ilgili ayetler var okursan görürsün allah çoğunu geri çevirmemiştir yani [B]biz onlardan değil onların duası ile allah'tan medet umarız[/B]

örnek verdiğin hadisi araştırıyorum

peygamber efendimiz putlaştırılmamak için resminin çizilmesine dahi müsade etmemiştir hırka ve sakalı ise sadece hatıra olduğu için ziyaret güzeldir insanlar bütün sevdiklerinin hatıralarını sever ve sahip çıkar [B]hatıralara bakıp anmak güzel şeydir onlara yönelip ibadet etmek onları putlaştırır bizim böyle bir amelimiz yok [/B][/QUOTE]

Naci Bey,
Adıyaman ilindeki nakşibendi tarikatından olan ''Gavs'' adı verilen zatın müridlerinde gördüğüm bir iki olayı anlatayım.
Askerlik yaptığım dönemde bölüğümüzdeki bir arkadaşın bir resme bakıp mırıldandığını görürdüm.Ben arkadaşımın baktığı resmin sevgilisi,nişanlısı veya karısı olduğunu zannederdim.Bir gün dayanamayıp sordum .Sen kimin resmine bakıyorsun diye.bana ''resimdeki Gavs Hazretleridir ne zaman başım sıkışsa resmini çıkarır uzun uzun bakar sonra duamı yaparım '' dedi.
İkinci olay daha yakınım olan bir kimseden amcamın kızı.
Geçen yıl İngilterede yaşayan amcamın kızı tatil için yanımıza geldi .Tabii kılık kıyafet değişmiş.Aynı olayı ondada gördüm yine resim yine dua.Anlaşılan yapılan şey tarikat ritüellerinden biri

Sizin ''gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz '' dediğiniz şey böyle bir şey mi?

nacikocak 17. September 2012 11:11 PM

[QUOTE=khaos;12527]Naci Bey,
Adıyaman ilindeki nakşibendi tarikatından olan ''Gavs'' adı verilen zatın müridlerinde gördüğüm bir iki olayı anlatayım.
Askerlik yaptığım dönemde bölüğümüzdeki bir arkadaşın bir resme bakıp mırıldandığını görürdüm.Ben arkadaşımın baktığı resmin sevgilisi,nişanlısı veya karısı olduğunu zannederdim.Bir gün dayanamayıp sordum .Sen kimin resmine bakıyorsun diye.bana ''resimdeki Gavs Hazretleridir ne zaman başım sıkışsa resmini çıkarır uzun uzun bakar sonra duamı yaparım '' dedi.
İkinci olay daha yakınım olan bir kimseden amcamın kızı.
Geçen yıl İngilterede yaşayan amcamın kızı tatil için yanımıza geldi .Tabii kılık kıyafet değişmiş.Aynı olayı ondada gördüm yine resim yine dua.Anlaşılan yapılan şey tarikat ritüellerinden biri

Sizin ''gerçek alim ve evliyalardan ise ihtiyaçlarımızı değil ihtiyaçlarımız için dua etmesini isteriz '' dediğiniz şey böyle bir şey mi?[/QUOTE]

ya güzel kardeşim hz adem haram olan elmayı yedi ozaman onun çocuklarının hata yaptı diye onun peygamberliğine iman etmemelerimi gerekiyordu peygamberler bile hata yapmış evliyaların hatalarını sayamazsın bile ancak bunu örnek veriyorum gavs hz veya başka biri sevapları günahlarından çok daha fazla olabilir adam cennetliktir ve cennetlik olan herkes allah'ın sevdiği kuludur şimdi sen allah'ın onun müritlerinin veya kendisinin yaptığı hatalardan dolayı sevmediğinimi iddia edeceksin tabiki hayır doğrusunu allah bilir

sana şöyle bir örnek vereyim allah dostu, allah'ın sevdiiği kulları sadece müritleri olan tarikat şeyhleri değil yolda gördüğün bir ayakkabı boyacısı hastanede gördüğün bir doktor veya kavga ederken gördüğün sana göre yaramaz olan biri allah dostu olabilir tabi aynı zamanda senin benim allah dostu olarak bildiklerimizde sahtekar olabilir

[B]hadis sünnet konusuna gelince seni beni cennete götürecek olan allah'a olan imanımız ve allah rızası için yaptıklarımız şimdi diyelim sünnetlerin yarısı uydurma sen kesin uydurma olduğunu bimiyorsan ve kuran'da emredilene ters değilse yap sen allah rızası için yaptığın için karşılığını alırsın hepsi hanene sevap olarak yazılır ve sevaplarının günahlarından fazla olma ihtimali yükselir ancak uydurma diye yapmazsan ve doğruysa hem sevabından mahrum kalmış olacaksın hemde yapmadığın için günah kazanmış olacaksın[/B] allah ne emretmiş

hicr suresi 98. ayet
1. fe : böylece
2. sebbih : tesbih et
3. bi hamdi : hamd ile
4. rabbi-ke : senin Rabbin
5. ve kun :[B] ve ol [/B]
6. min es sâcidîne : [B]secde edenlerden [/B]

tesbih ve secde et emretmiş diğer ayetlerdede oruç, abdest, zekat ve diğerleri yani ibadet yap diye emretmiş yine diyorum eğer uydurma olduğundan emin değilsen bildiğin duyduğun bütün ibadetleri yapmaya çalış[B] allah rızası için yaptığından[/B] sana zarar gelmez

[B]ve namaz yok diyenlere sende benim sorduğum gibi sor yukarıdaki ayette emredilen secdeyi nasıl yapıyorlar secde nedir nasıl yapılır peygamberin sünnetleri hadisleri olmadan anlatsınlar bakalım[/B]

Zinedov 17. September 2012 11:48 PM

[QUOTE=nacikocak;12529]

hicr suresi 98. ayet
1. fe : böylece
2. sebbih : tesbih et
3. bi hamdi : hamd ile
4. rabbi-ke : senin Rabbin
5. ve kun :[B] ve ol [/B]
6. min es sâcidîne : [B]secde edenlerden [/B]

[B]ve namaz yok diyenlere sende benim sorduğum gibi sor yukarıdaki ayette emredilen secdeyi nasıl yapıyorlar secde nedir nasıl yapılır peygamberin sünnetleri hadisleri olmadan anlatsınlar bakalım[/B][/QUOTE]


Selam nacikocak. Namaz olmadığı görüşünde olan arkadaşlarla aynı görüşte değilim fakat yine de ben yanıtlayayım.

Verdiğiniz ayette [B]secde emrediliyor, [U]NAMAZDAKİ YERE KAPANMA değil.[/U][/B] Yere kapanmak sandığınız gibi secde değildir.

Daha önceden yazmış olduğum bir yazı:

[QUOTE]Secde kelimesi yere kapanmak değildir.
"Secde etmek" ve "yere kapanmak" Kurandaki 2 FARKLI kelimedir ve asla birbirleri yerine kullanılmamış, YERLİ YERİNDE kullanılmışlardır.

Secde zaten yere kapanma olmadığı için sadece Allaha değil herkese ve her şeye her konuda "secde" sözü edilebilir.

Örneğin bir ülkenin kapılarından girdiğiniz anda o ülkenin yasalarını kabul etmiş, secde etmiş olursunuz. Aynı cümle Kuran'da da vardır şehrin kapılarından secde ederek girdiler şeklinde. Bunu "şehre yere kapanmış, yüzleri üstünde sürünerek girdiler" olarak anlamayın :))

Secde 15. ayeti ele alalım:

"Gerçekten Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine ZİKİR verildiği zaman
(SECDE EDEREK)¹
(YERE KAPANAN)²
ve Rablerine hamd ile tesbih eden ve büyüklük taslamayan kimseler inanırlar."

Burada her iki kelime birden vardır SECDE EDEREK YERE KAPANAN sözü bile ikisinin farklı ifadeler olduğunu ortaya koyar.

1. innemâ : fakat, sadece, ancak
2. yu'minu : mü'min olurlar, inanırlar, îmân ederler
3. bi âyâti-na : âyetlerimize
4. ellezîne : o kimseler, onlar
5. izâ : o zaman
6. zukkirû : zikredildiler
7. bihâ : ona

8. HARRU : YERE KAPANDILAR
9. SUCCEDEN : SECDE EDEREK

10. ve sebbe-hû : ve onu tesbih ettiler
11. bi hamdi : hamd ile
12. rabbi-him : onların Rabbi, Rab'leri
13. ve hum : ve onlar
14. lâ yestekbirûne : büyüklük taslamazlar, kibirlenmezler

Eğer succeden kelimesini anladığınız YANLIŞ ANLAMDA Türkçeye çevirecek olursanız oraya YERE KAPANARAK anlamını vermeniz gerekir. Bu durumda ayet "YERE KAPANARAK YERE KAPANDILAR" gibi saçma sapan bir meale dönüşür.[/QUOTE]

Bunun gibi anlamı kaydırılan bazı Kuran kavramları: secde, kıble, ruh, rüku, kıyam, tesbih, veli, zikir, salat .......................................... daha çok var.

pramid 18. September 2012 05:34 AM

Bir din kurmuşlar. Demişler ki soğanın karşısında dikilin ve sıraya girin; soğanı düşünün teşekkür edin ve dilekte bulunun.

Dini görevleri soğanın karşısında dikilmek ve düzgün bir sıra oluşturmak; dua etmek, soğanlığını düşünmek.

Gel zaman git zaman nasıl oldu ise bu yapılması gereken soğana ritüelin ne olduğu konusunda başlamışlar ihtilafa.

Demişler ayakta nasıl duracağız. İki ayağın varsa iki ayağınla duracaksın.Olur mu soğan hazretleri farklı şeyler ister. O zaman tek ayakla dur ki bu soğana karşı huşudandır.

Demişler ki el pençe divan duralım; elleri bağlayalım. Göbekten mi olacak, yoksa göğüsten mi? Başlamışlar kavgaya. Sen şunun göbekten bağladığını duydun mu? Sen de asıl bağlandığını duydun mu?

Demişler uzamış gitmiş ... Soğana hürmet sırada beklemek, ayakta durmakmış, soğan müritleri, soğanı MELEMEN'e katmış yemişler. Eh putlaşınca melemende iyi gider, helvada

AFİYET OLSUN

***

Size bir hikaye daha ...

İşsizin biri iş istemiş Patrondan ...

Patronda sana göre işim yok ama sen en iyisi depoya gelen kamyonları say ve sayısı her akşam bana bildir.

Görev; depoya giren kamyon sayısı....

Adam kamyonları başlamış saymaya; günlük 100-200 kamyon. Saymak kolay ama adam sıkılmış.

Başlamış; plakalarını almaya. Yine sıkılmış..

Başlamış kamyonların tonajını rengini yazmaya... Yine sıkılmış

Bu sefer şöförlerin ismi, nereye gidecekleri derken iş çığrından çıkmış...

Çıkmış patronun yanına. YAHU BANA BİR YARDIMCI VER İŞ YETİŞTİREMİYORUM.

Patron ne dese beğenirsiniz! S...

Günümüz kendilerine ehli Sünnet diyen zerzevatta bu halde. Eh ne diyelim ! ...

Ali şeriati günümüz dindarları, "Allahı put yerine koyuyor" dediğinde, adamın canını almışlardı. Günümüz dindarları Allahı LAT muamelesi yapıyorlar. Kafalarında tasarladıkları tanrıça Lat'a ALLAH diyorlar. Onun için kurbanlar kesip paylar ayırıyorlar.

nacikocak 18. September 2012 06:34 PM

[QUOTE=Zinedov;12531]Selam nacikocak. Namaz olmadığı görüşünde olan arkadaşlarla aynı görüşte değilim fakat yine de ben yanıtlayayım.

Verdiğiniz ayette [B]secde emrediliyor, [U]NAMAZDAKİ YERE KAPANMA değil.[/U][/B] Yere kapanmak sandığınız gibi secde değildir.

Daha önceden yazmış olduğum bir yazı:



Bunun gibi anlamı kaydırılan bazı Kuran kavramları: secde, kıble, ruh, rüku, kıyam, tesbih, veli, zikir, salat .......................................... daha çok var.[/QUOTE]

peki güzel kardeşim madem o kelimelerin anlamları kaydırılmış peki [B]o zaman o güzel bilgin ile bana şu aşağıdaki ayette emredilenlerin nasıl yapılması gerektiğini anlatırmısın anlamlarının kaydırıldığını biliyorsan gerçek anlamlarını biliyorsun demektir [/B]bana gerçek anlamlarını tek tek yaz'da bende senin gibi bilenlerden olayım

hacc suresi 26. ayet
1. ve iz bevve'nâ : ve indirdiğimiz (gösterdiğimiz) zaman
2. li ibrâhîme : İbrâhîm'e
3. mekâne el beyti : evin mekânı, Kâbe'nin yeri
4. en lâ tuşrik : senin şirk koşmaman
5. bî : bana
6. şey'en : bir şey
7. ve tahhir : ve temizle, temiz tut
8. beytiye : benim evimi
9. li et tâifîne : tavaf edenler için
10. ve el kâimîne : ve kaim olanlar, ayakta duranlar
11. ve er rukkai : ve rükû edenler
12. es sucûdi : secde edenler


birde kardeşim demişsinya "Burada her iki kelime birden vardır SECDE EDEREK YERE KAPANAN sözü bile ikisinin farklı ifadeler olduğunu ortaya koyar" o zaman hani derler'ya [B]sicim gibi gözyaşı dökerek ağladı o halde gözyaşı dökmek ile ağlamakta farklı farklı şeyler olmalı çünkü buradada aynı şekilde iki söz bir arada kullanılmış[/B]

secde etmek baş eğmek kabullenmek analmına gelir yani baş kaldırma itiraz etmenin tersi ve saygının ifadesidir eğer bilirsen sanatçılar seyircilerin karşısında eğilirler onlara olan saygılarını göstermek için namazda secde ederken tamamen yere kapanmak ise bunun abartılmış halidir biz secdeye kapanarak ona tamamen iman ettiğimizi kabullendiğimizi ve ona olan saygımızı gösteririz

ve örnek vermiş olduğun örnekte bakara suresinde allah israiloğullarına şükür mahiyetinde yere kapanıp secde ederek girmelerini emretti bu demek değilki kapıdan girerken sürekli secde edin yine onlara hıtta yani bizi bağışla deyin dedi ama onlar şimdikilerin yaptığı gibi bunu başka anlama gelen bir kelime ile değiştirdiler buda bakara suresinde apaçık anlatılmıştır

nacikocak 18. September 2012 07:00 PM

[QUOTE=pramid;12534]Bir din kurmuşlar. Demişler ki soğanın karşısında dikilin ve sıraya girin; soğanı düşünün teşekkür edin ve dilekte bulunun.

Dini görevleri soğanın karşısında dikilmek ve düzgün bir sıra oluşturmak; dua etmek, soğanlığını düşünmek.

Gel zaman git zaman nasıl oldu ise bu yapılması gereken soğana ritüelin ne olduğu konusunda başlamışlar ihtilafa.

Demişler ayakta nasıl duracağız. İki ayağın varsa iki ayağınla duracaksın.Olur mu soğan hazretleri farklı şeyler ister. O zaman tek ayakla dur ki bu soğana karşı huşudandır.

Demişler ki el pençe divan duralım; elleri bağlayalım. Göbekten mi olacak, yoksa göğüsten mi? Başlamışlar kavgaya. Sen şunun göbekten bağladığını duydun mu? Sen de asıl bağlandığını duydun mu?

Demişler uzamış gitmiş ... Soğana hürmet sırada beklemek, ayakta durmakmış, soğan müritleri, soğanı MELEMEN'e katmış yemişler. Eh putlaşınca melemende iyi gider, helvada

AFİYET OLSUN

***

Size bir hikaye daha ...

İşsizin biri iş istemiş Patrondan ...

Patronda sana göre işim yok ama sen en iyisi depoya gelen kamyonları say ve sayısı her akşam bana bildir.

Görev; depoya giren kamyon sayısı....

Adam kamyonları başlamış saymaya; günlük 100-200 kamyon. Saymak kolay ama adam sıkılmış.

Başlamış; plakalarını almaya. Yine sıkılmış..

Başlamış kamyonların tonajını rengini yazmaya... Yine sıkılmış

Bu sefer şöförlerin ismi, nereye gidecekleri derken iş çığrından çıkmış...

Çıkmış patronun yanına. YAHU BANA BİR YARDIMCI VER İŞ YETİŞTİREMİYORUM.

Patron ne dese beğenirsiniz! S...

Günümüz kendilerine ehli Sünnet diyen zerzevatta bu halde. Eh ne diyelim ! ...

Ali şeriati günümüz dindarları, "Allahı put yerine koyuyor" dediğinde, adamın canını almışlardı. Günümüz dindarları Allahı LAT muamelesi yapıyorlar. Kafalarında tasarladıkları tanrıça Lat'a ALLAH diyorlar. Onun için kurbanlar kesip paylar ayırıyorlar.[/QUOTE]

anlamadım biraz açıklarmısın

kim veya kimler din kurmuş müslümanlardan bahsediyor ve kendini ayırıyorsan senin dinin ne daha doğrusu dinin varmı

karşısında dikildikleri soğan kim eğer soğan diye aşağıdaki ayette ayakta durmayı emreden yüce allah'tan bahsediyorsan o sana belki bu dünyada belki ahirette soğanı sarımsağı gösterir

ail imran suresi 113. ayet
1. leysû : değil
2. sevâen : eşit, müsavi, aynı, bir
3. min ehli el kitâbi : kitap ehlinden (hristiyan ve yahudilerden)
4. ummetun : bir ümmet, bir topluluk
5. kâimetun : ayakta durarak
6. yetlûne : okuyan
7. âyâti allâhi : Allah'ın âyetlerini
8. ânâ el leyli : gece saatleri, gece vakti
9. ve hum : ve onlar
10. yescudûne : secde ederler


birde değiştirme marifetine uydurma eklemişsin kendini geliştiriyorsun ama ne yazıkki doğru yolda değil

pramid 19. September 2012 05:13 AM

[QUOTE]anlamadım biraz açıklarmısın. [/QUOTE]

Naci mesajı almışsın. Rahatsız ettim çok şükür.Anlamadım ayaklarına yatma. Allah bir put değildir tapınılacak.

İSRÂ - 107
De ki: “[COLOR="DarkRed"]O'na inanılsın veya inanılmasın[/COLOR], O'ndan önce kendilerine ilim verilen kimseler, onlara (Kur'ân'ın secde âyetleri) okunduğu zaman, secde ederek çeneleri üstüne kapanırlar.”

Naci sen hiç ç[COLOR="Red"][B]ene üzerine secdeye [/B][/COLOR]vardım mı?

Onun için ya kuran ile konuş yada sus. Sus ki çene üzerine secdeye varasın. Umarım anlarsın.

قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا


1. kul : de
2. âminû : inanın (inandılar)
3. bi-hi : ona
4. ev : veya
5. lâ tu'minû : inanmayın
6. inne ellezîne : muhakkak onlar, o kimseler
7. ûtu : verildi
8. el ilme : ilim
9. min kabli-hi : ondan önce
10. izâ yutlâ : okunduğu zaman
11. aleyhim : onlara
12. yahırrûne : kapanırlar
13. li el ezkâni : çenelerine (çeneleri üstüne)
14. succeden : secde ederek


[B][COLOR="red"][COLOR="Magenta"]İsrâ / 109[/COLOR][/COLOR][/B] Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.



[B] li el ezkâni : çenelerine [/B]

(17:107:17) lil'adhqāni إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا
(17:109:2) lil'adhqāni وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا
(36:8:8) l-adhqāni إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ

Yâsîn / 8 Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.

Bu kelimeyi sizin din tüccarları tahrif ederek alın diye çevirir. Pis müşrikler.

[QUOTE]O'na inanılsın veya inanılmasın[/QUOTE]

İster inan ister inanma SECDE senin bildiğin bir tapınma biçimi değildir. Seni daha Rahmana hiç secde etmediğin belli. Artık hadisleri terk edip Allaha secde et. Ahirette çağrılırsın secdeye ama varamazsın bilmiş ol.

KALEM - 42 Gün gelecek, onların içyüzleri açığa çıkarılacak, secdeye çağrılacaklar; ancak buna güçleri yetmeyecektir.


1. yevme : gün
2. yukşefu : açılır, açığa çıkar (sırlar) giderilir
3. an sâkın : perde, sırlar, gerçekler
4. ve yud'avne : ve davet edilirler
5. ilâ es sucûdi : secde etmeye
6. fe : artık, fakat
7. lâ yestetîûne : muktedir olamazlar, güçleri yetmez

Bu nedenle [QUOTE]Verdiğiniz ayette secde emrediliyor, NAMAZDAKİ YERE KAPANMA değil. Yere kapanmak sandığınız gibi secde değildir.[/QUOTE] görüşüne katılıyorum.

nacikocak 19. September 2012 06:23 AM

[QUOTE=pramid;12556]Naci mesajı almışsın. Rahatsız ettim çok şükür.Anlamadım ayaklarına yatma. Allah bir put değildir tapınılacak.

İSRÂ - 107
De ki: “[COLOR="DarkRed"]O'na inanılsın veya inanılmasın[/COLOR], O'ndan önce kendilerine ilim verilen kimseler, onlara (Kur'ân'ın secde âyetleri) okunduğu zaman, secde ederek çeneleri üstüne kapanırlar.”

Naci sen hiç ç[COLOR="Red"][B]ene üzerine secdeye [/B][/COLOR]vardım mı?

Onun için ya kuran ile konuş yada sus. Sus ki çene üzerine secdeye varasın. Umarım anlarsın.

قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا


1. kul : de
2. âminû : inanın (inandılar)
3. bi-hi : ona
4. ev : veya
5. lâ tu'minû : inanmayın
6. inne ellezîne : muhakkak onlar, o kimseler
7. ûtu : verildi
8. el ilme : ilim
9. min kabli-hi : ondan önce
10. izâ yutlâ : okunduğu zaman
11. aleyhim : onlara
12. yahırrûne : kapanırlar
13. li el ezkâni : çenelerine (çeneleri üstüne)
14. succeden : secde ederek


[B][COLOR="red"][COLOR="Magenta"]İsrâ / 109[/COLOR][/COLOR][/B] Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur'an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor.



[B] li el ezkâni : çenelerine [/B]

(17:107:17) lil'adhqāni إِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا
(17:109:2) lil'adhqāni وَيَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزِيدُهُمْ خُشُوعًا
(36:8:8) l-adhqāni إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ

Yâsîn / 8 Gerçekten biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.

Bu kelimeyi sizin din tüccarları tahrif ederek alın diye çevirir. Pis müşrikler.



İster inan ister inanma SECDE senin bildiğin bir tapınma biçimi değildir. Seni daha Rahmana hiç secde etmediğin belli. Artık hadisleri terk edip Allaha secde et. Ahirette çağrılırsın secdeye ama varamazsın bilmiş ol.

KALEM - 42 Gün gelecek, onların içyüzleri açığa çıkarılacak, secdeye çağrılacaklar; ancak buna güçleri yetmeyecektir.


1. yevme : gün
2. yukşefu : açılır, açığa çıkar (sırlar) giderilir
3. an sâkın : perde, sırlar, gerçekler
4. ve yud'avne : ve davet edilirler
5. ilâ es sucûdi : secde etmeye
6. fe : artık, fakat
7. lâ yestetîûne : muktedir olamazlar, güçleri yetmez

Bu nedenle görüşüne katılıyorum.[/QUOTE]

önce sorulara cevap ver dini kimler kurmuş soğan kim ?

pramid 19. September 2012 10:45 AM

[QUOTE]önce sorulara cevap ver dini kimler kurmuş soğan kim ?[/QUOTE]

Dininizi kuranlar sizlerin Dinin erbabı bildiğiniz İslamda yeri olmayan din adamlarınız,

Soğanda, dininiz gereği dişil isim vererek kendilerinize özgü kıldığınız ve Allah diye taptığınız LAT.

Başka taptığınızı da söyliyeyim. Güç, iktidar, para.

Kuran bunlara; Necm Suresinin sonlarında

GüÇ, iktidar: Azizin dişili UZZA

Para ve materyal yani Menyy'nin dişili; MENAT demektedir.Bu çok önemli ki Allah üçün üçüncüsü demektedir.

Senin dinine göre de bunlar taştan tahtadan putlardır. Zira hadisleriniz böylece sizi saptırıyor.

Kuran güncel bir kitap olup her dönem için inzal edilmiştir.

Gör uydurulan dini artık NACİ.

[COLOR="Red"]NACİ SEN HİÇ ÇENE ÜZERİNE SECDE ETTİN Mİ?[/COLOR]

nacikocak 19. September 2012 11:07 AM

[QUOTE=pramid;12559]Dininizi kuranlar sizlerin Dinin erbabı bildiğiniz İslamda yeri olmayan din adamlarınız,

Soğanda, dininiz gereği dişil isim vererek kendilerinize özgü kıldığınız ve Allah diye taptığınız LAT.

Başka taptığınızı da söyliyeyim. Güç, iktidar, para.

Kuran bunlara; Necm Suresinin sonlarında

GüÇ, iktidar: Azizin dişili UZZA

Para ve materyal yani Menyy'nin dişili; MENAT demektedir.Bu çok önemli ki Allah üçün üçüncüsü demektedir.

Senin dinine göre de bunlar taştan tahtadan putlardır. Zira hadisleriniz böylece sizi saptırıyor.

Kuran güncel bir kitap olup her dönem için inzal edilmiştir.

Gör uydurulan dini artık NACİ.

[COLOR="Red"]NACİ SEN HİÇ ÇENE ÜZERİNE SECDE ETTİN Mİ?[/COLOR][/QUOTE]

yine okadar şey uydurmuşsunki

ben senin saydıklarını sadece senin gibi sayanlardan duyduğum için isim olarak bilir duyduğum zaman ise sadece gülerim ben senin gibi peygamberimin yaptıklarını gereksiz saymam ben senin gibi peygamberimin sözlerini yok saymam ben senin gibi ibadetten kaçmak için allah'ın ayetlerini değiştirmem ben senin gibi putların isimlerini değil allah'ın isimlerini sayar onları sayarak ibadet ederim

pramid 19. September 2012 12:55 PM

[QUOTE]yine okadar şey uydurmuşsunki [/QUOTE]

sEVGİLİ nACİ BEN SENİN DİNİNİ A-Z BİLİRİM. AMA SEN BENİM DİNİMİN GÜZELLİKLERİNİ BİLMİYORSUN.

KIVIRIP DURUYORSUN. TAHRİF EDİLEN AYET VE UYDURULANLARI DOĞRU KABUL ETMİŞ, DOĞRULARI DUYUNCA DA ŞAŞIRIYORSUN.

SORUYA CEVAP VER ?

[COLOR="Red"] SEN HİÇ ÇENE ÜZERİNE SECDE ETTİN Mİ?[/COLOR]

nacikocak 19. September 2012 01:01 PM

[QUOTE=pramid;12564]sEVGİLİ nACİ BEN SENİN DİNİNİ A-Z BİLİRİM. AMA SEN BENİM DİNİMİN GÜZELLİKLERİNİ BİLMİYORSUN.

KIVIRIP DURUYORSUN. TAHRİF EDİLEN AYET VE UYDURULANLARI DOĞRU KABUL ETMİŞ, DOĞRULARI DUYUNCA DA ŞAŞIRIYORSUN.

SORUYA CEVAP VER ?

[COLOR="Red"] SEN HİÇ ÇENE ÜZERİNE SECDE ETTİN Mİ?[/COLOR][/QUOTE]

ben her zaman secdeyi çene üzeri yaparım çenem hiçbir zaman üste gelmez veya çenemin üzerinde amuda kalkacak şekildede secde etmem

çünkü ben senin anladığın gibi anlamıyorum ben anlamam gerektiği gibi anlıyorum

raven 19. September 2012 05:59 PM

selam arkadaşlar burada daha yeniyim sizin kadar da bilgili değilim o yüzden bir sürü sorum olacak cevap verirseniz memnun kalırım.
şimdi ben bu tartışmayı başından sonuna kadar okudum iki tür görüş var birincisi naci koçakın savunduğu şeyler ikincisi karşısında olanların.karşısında olanların hepsinin düşünceleride bir düzlemde değil.kafam biraz karıştı.
anlamadığım bir kısım arkadaş peygamberi hiçe mi sayıyor.ikincisi okuduğum yazılarda naci koçakın karşısında olanlar şunu açıkça yazamamış islam ın ibadet şekli nedir?zikir diyosunuz zikir nedir nasıl yapılır.yada şöyle sorayım peygamber nasıl ibadet ederdi.herhalde kimse Allah ın peygamberinden daha iyi gönderdiği kuranı bilemez veya anlayamazdı.farz ediyorum geleneksel islama bağlı olanlar yanlış biliyor olabilir bende doğrusunu bilmiyorum.ama burdaki meseleyi en kral bilen arkadaş bir yanıt versin birader ya bu islamın peygamberi nasıl ibadet ederdi.

galipyetkin 19. September 2012 06:07 PM

Sayın Raven.

Hoş geldiniz.

Bir soru ile başlayalım. İbadetten ne anlıyorsunuz. Tanımını verir misiniz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

nacikocak 19. September 2012 07:40 PM

[QUOTE=galipyetkin;12568]Sayın Raven.

Hoş geldiniz.

Bir soru ile başlayalım. İbadetten ne anlıyorsunuz. Tanımını verir misiniz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

raven arkadaşımız zaten fazla bir bilgisi olmadığını yazmış neden soruya soruyla karşılık verdiniz anlamadım tanımı ben yapıyım siz onun sorduğu soruya cevap vermeye çalışın

ibadet dini inancı olan insanların değişik amaçlar için inandıkları ilah veya ilah'lar uğruna yaptıkları maddi ve manevi faaliyetlerdir

raven 19. September 2012 08:15 PM

Sayın Galipyetkin hoşbulduk
bir soru ile başladım zaten İslamın peygamberi nasıl ibadet ederdi.Biraz daha genişleteyim
bildiğimiz manada namaz kılıyormuydu,oruç tutuyormuydu,hacca gidiyormuydu,zekat veriyormuydu,kurban kesiyormuydu
Bunları yapmıyorduysa ne yapıyordu hangi dine bakarsanınz bakın fiziksel olarak yapılan ritüeller var bu tip ritüeller islamda yokmu.bu Allahın peygamberi bu kadar yıl insanların arasında yaşadı.ya bir adamda görmedimi bu peygamber nasıl ibadet eder.duamı yapardı,çenesinimi yoksa alnınımı koyardı secdeye.yada secde edermiydi.gökyüzüne bakıp dans mı ederdi ateş yakıp etrafında mı dönerdi.ne yapardı hiç kimse görüp anlatmadımı bu adam Allah a nasıl yalvarır dua eder yada ne gibi ritüeller yapardı.
Bu soruların cevabını inanın bilmiyorum.ama mesela sayın naci koçakın bu konuda tezi var sizinki ne?
bazı arkadaşların yazdıklarına bakıyorum mesela khaos,pramid bu arkadaşlar deist mi acaba diyorum. ama bakıyorum kurana inandıklarını söylüyorlar.ya kardeşim kurana inanıyorsunda kuranıda sana leylekler getirmediki.Peygamberi sanki böyle olsada olur olmasada olur yerine koymalar falan. Ha Muhammed ha kazıklı voyvoda sanki hiç farketmiyor.Bu evreni bu kadar mükemmel yaratan Allah sıradan bir insana peygamberlik verirmi.peygamberin söylediklerimi yanlış yoksa bu efelerinkimi diye düşünüyorum.ha bilmiyorum peygamber bir şeyler söyledimi yanlış anlaşılmasın.Ama Allahtan gelen ayetleri aktarıp sonrada koyun gütmeye gitmiyordu ya.bu insanları sadece ayetleri okuyarak mı müslüman olmaya ikna etti.
tekrar ediyorum bilmiyorum merak ediyorum ama verdiğiniz cevaplar benim için tatminkar olmalı .tabi buna mecburda değilsiniz.

galipyetkin 19. September 2012 10:28 PM

Sayın Raven.

Peygamber 1400 sene önce idi. Dinin kurucusu olarak, o zamanlar, o topluma ne yapmaları gerektiğini öğretti ve öldü. Yerine Kur'an'ı bıraktı. Eğer Peygamberi taklit etmek gerekir olsa idi Yazılı bir kur'an'a gerek vardı mı idi? Din hem Peygamberi taklit etmek değil hem de din peygamberi taklitten ibaret değil. Nuh da bir peygamberdi, İşea da.

Bu gün Peygamberi taklit edip Kur'an'a itibar etmeyenler ''hadisler''le işlerini yürütüyorlar ve elleriyle yazdıkları cilt cilt hadis külliyatları, hadis profesörleri var.

Ben Kur'an'ın içeriğine inanıyorum. Kur'an da insanlarla ''kelimeleriyle'' konuşur. Onun için İbadet kelimesinin ne anlam ifade ettiğini sormam sizi araştırmaya itip kendi kendinizi yetiştirmenize yardım etmektir. Çünkü her insanın kelimeleri, cümleleri ve sureleri kendince anlayış ve manalandırışına göre bir şeriat kendine göre bir din anlayışı edinir. Başkasının dinine uyarsanız ne olabileceğinizi de araştırın, Kur'an'ı okuyun. Bu sitede yazılanları (konu-konu ayrılmıştır) okuyup mukayese edip üzerinlerinde tefekkür edin ve kendi dininizi kendiniz oluşturun.

Kişileri, kişiliklerini tamamen öğrenmeden, tartmadan yok deist, yok ateist diye nitelemeyin. Allah bile peygamberine inanç yönünden ''sen o yöne karışma, onları bana bırak, senin görevin tebliğ etmek '' demişse, fakat bu deyiş tamamen başı boş bırak anlamına gelmediğinden, eğer sizin de öyle ZANNETTİKLERİNİZ varsa, önce kendi zannınızla, eğer emin olursanız, çıkın onlarla bilginizle fikir bazında mücadele edin.

Sitemiz için merak etmeyin, mensupları da yöneticileri de değerli ve liyakatlı insanlar. Namazı kabul edenler de var etmeyenler de. Diğer ritüeller için de öyle. Fikir alış-verişleri bazan sertleşse de, kimse kimseyi lekelemeye tevessül etmemekte. Değerli bir sitede ve değerli insanlarla berabersiniz.

Bu sitenin değerli insanları da inandıklarını inandıkları için yazıyorlar ve yazılmasını bekliyorlar, başka kişileri de, siteleri de okuyorlar ki daha üstün bir düşünceye ulaşabilsinler. Başkalarını tatmin etmek için yazmıyorlar. Çünkü objektifler. Böyle bir beklentiniz olmasın. Nabza göre şerbet vermezler.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:37 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam