![]() |
[QUOTE=Fers;13367]hocam, bana tavır dersi verme muhabbetine ne diye soyundun anlamadım, ayrıca içimde bulunduğum durum neymiş onu da bi zahmet genişlet, anlayamıyorum, kapasiteden olsa gerek...
sorum aynı, doğru yola hidayet için gelen öğütte nasıl olurda alemlerin efendisi sapanları daha da saptırma sözü verir... cevabın daha doğrusu yorumun yoksa "bilemiyorum/bilmiyorum/anlamıyorum/veremiyorum" deyiver...[/QUOTE] Ya gerçekten anlaşılmaz oluyorsun bazen! Sen şimdi; 1- Hala, kuranı indiren rabbimizin, insanları her durumda hidayete erdirmek durumunda olduğunu, bu nedenle "öğüdü anlamak istemeyen, islamı kabul etmek istemeyenlere bile, ısrarla islamı kabule davet edilmesi istediğinimi soruyorsun? 2- Yoksa; tamam, davete uymayıp, azgınlaşan kimselere amelleri niçin süslü gösteriliyor, bunu cevaplamı diyorsun? Yani, ayetlere yada ayetlerin bu şekilde çevirisine mi itirazın vardır, yoksa bunun adil olmayacağı düşüncesiyle sebebini anlama gayretinmi vardır? selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fers;13369][B][I]Herhalde görmediniz[/I][/B]...
görmedim üstad kusuruma bakma, yönlendirin mümkünse merak ettim şu imtihan ayetlerini...[/QUOTE] Sevgili kardeşim, Bunlarla ilgili devam yazımı henüz yazmadığımı ve biraz daha sonra bunlara değineceğimi belirttiğimi yazdım. Ancak; kardeşimizin isteği üzerine "Bir imtihan olarak dunya hayatı " başlığı altında vehttp://www.hanifler.com/showthread.php?t=919 linkinde yazacağım rabbim izin verirse... selamlar, aorskaya |
[quote]
1- Hala, kuranı indiren rabbimizin, insanları her durumda hidayete erdirmek durumunda olduğunu, bu nedenle "öğüdü anlamak istemeyen, [B]islamı kabul etmek istemeyenlere bile, ısrarla islamı kabule davet edilmesi istediğinimi[/B] soruyorsun? 2- Yoksa; tamam, davete uymayıp, azgınlaşan kimselere amelleri niçin süslü gösteriliyor, bunu cevaplamı diyorsun?[/quote] [B][I]islamı kabul etmek istemeyenlere bile, ısrarla islamı kabule davet edilmesi istediğinimi[/I][/B] zorla kabul olmaz mı demek istiyorsunuz... eyvallah, dinde zorlama yoktur dimi, ama dönmeyen azgınlara daha da sapmaları, beterin beteri olmaları için şaşırtma var... öylemidir, meallerde yazılan bu mudur, bilmiyorum, yardım edebilecekseniz edin, yorumunuz yoksa/ bilemiyorsanız eyvallah, zorlama olamaz sonuçta, sorun yok... |
[quote]Yani, ayetlere yada ayetlerin bu şekilde çevirisine mi itirazın vardır, yoksa bunun adil olmayacağı düşüncesiyle sebebini anlama gayretinmi vardır?[/quote]
ayetleri arapçası ve mealleri ile bir kez daha buraya yazabilirseniz bende incelemek isterim... gayret yoksa ne diye yazıp duruyoruz dimi, ayrıca mealiniz/yorumunuzdaki bu durum adil midir, sizede sormuş olayım... |
[QUOTE=Fers;13372][B][I]islamı kabul etmek istemeyenlere bile, ısrarla islamı kabule davet edilmesi istediğinimi[/I][/B]
zorla kabul olmaz mı demek istiyorsunuz... eyvallah, dinde zorlama yoktur dimi, ama dönmeyen azgınlara daha da sapmaları, beterin beteri olmaları için şaşırtma var... öylemidir, meallerde yazılan bu mudur, bilmiyorum, yardım edebilecekseniz edin, yorumunuz yoksa/ bilemiyorsanız eyvallah, zorlama olamaz sonuçta, sorun yok...[/QUOTE] Selamlar, Bu sapmışların yada azgınların, zalimlerin günümüz de de çoğu kimseden (dünya nimetleri bakımından) iyi durumda olduklarını görmüşüzdür. Çoğu kardeşimizden de, bunların iman etmemekle birlikte gittikçe nasıl daha çok zenginliğine izin verildiği sorularını da çok duymuşumdur. İşte bu durumlar, daha önce değindiğim ayetlerde belirtildiği gibi, hem zalimlerin bu yönde isteklerini de istedikleri sürece karşılamak, hem de inananların bu kimselere gıpta edip, heves edip amellerinde zaafiyete düşüp düşmeyeceklerinin imtihanı içinde olmaktadır. sevgili kardeşim, daha sonra devam etmek üzere şimdilik izninizi rica ediyorum. selamlar, aorskaya |
hayırlı geceler olsun...
|
[QUOTE=Fers;13373]ayetleri arapçası ve mealleri ile bir kez daha buraya yazabilirseniz bende incelemek isterim...
gayret yoksa ne diye yazıp duruyoruz dimi, ayrıca mealiniz/yorumunuzdaki bu durum adil midir, sizede sormuş olayım...[/QUOTE] Bu konudaki ayetlerden iki tanesini incelemeniz için aşağıya alıntıladım. [COLOR="SeaGreen"][B]E fe men zuyyine lehu sûu amelihî fe reâhu hasenâ(hasenen), fe innallâhe yudıllu men yeşâu ve yehdî men yeşâu, fe lâ tezheb nefsuke aleyhim haserât(haserâtin), innallâhe alîmun bimâ yesneûn(yesneûne).[/B][/COLOR] [COLOR="Blue"]Kötü ameli kendisine [U][SIZE="3"][I][B]süslü gösterilip de[/B][/I][/SIZE][/U] onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.[/COLOR] (Fatır-8) [COLOR="SeaGreen"][B]İnnemân nesîu ziyâdetun fîl kufri yudallu bihillezîne keferû yuhillûnehu âmen ve yuharrimûnehu âmen li yuvâtiû iddete mâ harramallâhu fe yuhillû mâ harramallâh(harramallâhu), zuyyine lehum sûu a'mâlihim, vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne). [/B][/COLOR] [COLOR="Blue"]Haram ayları ertelemek , ancak inkârda daha da ileri gitmektir ki bununla inkâr edenler saptırılır. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kılmak için haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. [U][I][B][SIZE="3"]Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi.[/SIZE][/B][/I][/U] Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez.[/COLOR] (Tevbe 37) [QUOTE=Fers;13373] ayrıca mealiniz/yorumunuzdaki bu durum adil midir, sizede sormuş olayım...[/QUOTE] İnsanı yaratan ve ona her türlü nimeti, güzellikleri de veren yaratıcının, yarattıklarından kendisine belli şeyleri yapıp, belli şeyleride yapmadan yaşayarak kulluk etmesini beklemesini tartışmasız adil ve mantıklı buluyorum. Kaldıki, rabbimizin ve peygamberlerin bir konuda hüküm verdiklerinde bunu duyan inananlar olarak bu hükme uymak zorunda olduğumuzu da bilerek yaşamamız gerektiğini yeri gelmişken tüm kardeşlerime bir kez daha hatırlatmak isterim. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fers;13340]
ademe secde etmeyen iblisin varlığı özgür iradeye settir, setti çeken bahçenin sahibi değil mi yoksa iblisini adem mi türetti...[/QUOTE] İblisin varlığı neden özgür iradeye set olsunki? Böyle düşünerek; Hem, herkesi islamı kabul edip etmemekte serbest irade sahibi kıldığını söyleyen, hem de İblisi yaratan Rabbimizin çeliştiğini iddia eder duruma düştüğünü görebiliyormusun? Ben size sorayım; 1- rabbimiz iblisi var etmekle yada daha basitinden musallat olmasına izin vermekle, özgür iradeye set çeken konumunamı düşer? 2- İblis'i Adem kendisimi yaratmıştır? 3- İblis, adem yada tüm insanlara ait bir özellik, bir unsurmudur? Örneğin İblis insana özel bir nefs denen ve çoğu zaman güç yetiremediği benliğimidir? 4- İblis kişiye özel eleman ise, kişiler vefat ettirildiğinde iblisde vefatmı ediyordur? [COLOR="Red"]Not: Bu yazılar şeytan olan iblisle ilgili olduğundan; "şeytanı yenmek basittir! Kuranda ipuçları vardır." başlığıyla ilgili [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2888&page=4[/url] kısma da yazılmış olup cevaplamak isterseniz bu linkte cevaplayabilirsiniz. [/COLOR] selamlar, aorskaya |
[QUOTE=hiiic;13339]Yasak ağaç demiyelim, sonsuzluk ağacı diyelim.
Sonsuzluk ağacının meyvesi peşinde düşenlerin kovulması diyelim. İnsan ne zaman sonsuza dek bahçede kalacağı hissine varır? Ya da havva ademi sonsuza dek burda kalacağız derken hangi meyveyle ikna etti? [B]Mal biriktirme...[/B] [B]Hümeze 3 (O), malının kendisini ebedi kılacağını zanneder.[/B] *** [COLOR="Red"]cennetteki sonsuzluk ağacı "Mal biriktirmek" tir. Cahillerin zan ile uydurduğu elma yada buğday ağacıyla alakası yoktur. [/COLOR] [/QUOTE] 1- [COLOR="Red"]cennetteki sonsuzluk ağacı "Mal biriktirmek" tir. Cahillerin zan ile uydurduğu elma yada buğday ağacıyla alakası yoktur. [/COLOR] demişsiniz. [FONT="Comic Sans MS"][B]Sevgili kardeşim; "Sonsuzluk ağacı"nın elma yada armut ağacı olduğunu iddia eden (gerçi siz buğday ağacı demişsiniz, o zamanlar buğday ağacımı vardı ben bilmiyorum ama) cahillerden olmamayı başaran siz bu ağaç için "Mal biriktirmektir" diyen başka bir cahil konumuna düşebileceğinizi düşünüyormusunuz? [/B][/FONT] Ben size sorayım, 1- siz "elma ağacı" diyenleri cahillikle suçlarken (ki kuranda bu bilgi yoktur ve o nedenle onlarınki sadece zandır) kendiniz neye dayanarak "mal biriktirmek" olduğunu kesin bilgiymiş gibi söyleyebiliyorsunuz? 2- Kuranda bir ayette ebedilikle ilgili bir anlatım varsa, onu aynen başka bir ayette de "ebedilik" kavramı geçiyor diye, o ayetle ilişkilendirerek, (örneğin hümeze 3.ayetini sonsuzluk ağacıyla ilgilendirerek) yanlışa düştüğünüzü biraz düşününce görebilirmisiniz. [FONT="Comic Sans MS"][B]Hümeze suresine topluca bakarsanız, "(hümeze 1-2-3) Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! Malının onu ebedî kılacağını sanıyor." diye başlayarak, ebedi cehennemlik olan yani "mutlaka hutameye (tutuşturulmuş ateşe) atılacak olan" ların konu edildiğini görürsünüz. [COLOR="Red"]Şimdi, Adem peygamber'in bu surede değinilen kişiyle en ufak bir benzerliğimi vardır da sonsuzluk ağacını "mal biriktirmek" olarak açıklıyorsunuz... İyice düşünmeden, konuları bütün olarak ele almadan, bir iki ayeti birbirine yakıştırıp, bir şeyi ("şudur, budur" diye) açıklamayın, kabul etmeyin.[/COLOR][/B][/FONT] 3- [COLOR="Red"][I][B][U]Siz hala İblis denen şeytanı ayrı bir varlık olarak kabul edemedikçe, bu zorlama kabullere de kendinizi inandırmaya çalışırsınız. [/U][/B][/I][/COLOR] [FONT="Comic Sans MS"][B]Halbuki, İblisi ayrı varlık olarak bilip, kurandaki itiraflarını öğrenip ona göre tedbir almak gereklidir. Sonsuzluk ağacı, elma, armut ağacı olarak türü verilmese de gıdalanmak üzere yaratılmış bildiğimiz bir ağaç olduğunu kuranın herkesin anlayacağı kolaylıktaki anlatımından anlamak zormudur? Yada size göre sakıncalımıdır?[/B][/FONT] [COLOR="Red"][I][U]Neden illede, bu kolaylık yerine akıl tutulmaları yaratacak zorlamalara heves ediyorsunuz... [/U][/I][/COLOR] Sonuç olarak, ne ağacı olursa olsun, ona iblisin vesvesesi sonucu yaklaşılmış, hata edilmiş ve akabinde af dilenmiştir. Bu ayetten çıkarılması gereken ders, alınması gereken öğüt budur, bu kısmı bizi ilgilendirmeli ve yaşamımıza yön verdirmelidir. [COLOR="Red"]Not: Bu yazılar şeytan olan iblisle ilgili olduğundan; "şeytanı yenmek basittir! Kuranda ipuçları vardır." başlığıyla ilgili [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2888&page=4[/url] kısma da yazılmış olup cevaplamak isterseniz bu linkte cevaplayabilirsiniz. [/COLOR] saygılarımla... aorskaya |
[QUOTE=hiiic]Masumların da cennetten kovulduğu bilgisine nereden ulaştın? ama biz buradayız... Cennetten kovulanlar, Allahın yasakladığı işe bulaşanlardan (yasak ağaca yaklaşanlardan) başkaları değil!
[/QUOTE] [QUOTE=Fers;13344]1- doğduğu an itibariyle cennetten kovulmuş olmayı hak eden bebeler miydik biz adımımızı attığımız anda bu cennet/cehenneme... ve o bebeler neye uğradıklarını anlamadan düştükleri andan itibaren kimisi cennete kimisi cehenneme denk gelenler... nedir onları denk getiren, rastgele şuursuz savruluşlar mıdır... 2- doğar doğmaz günahla itham edilmek neyin nesidir, ona ne ebeveynlerinin pisliklerinden...[/QUOTE] 1- Doğduğu andan itibaren cennetten kovulma olayını kuranın neresinden buluyorsunuz da bunları yazabiliyorsunuz? 2- Doğar doğmaz günahla ithamö edilmeyi, ebeveynlerinin pisliklerinden dolayı cezalandırılanlar olduğunu kuranın neresinden çıkarıyorsunuz? 3- Kurandaki; "hiç kimsenin başkasının yükünüğ yüklenmeyeceği, yani kimse başkasının suçları nedeniyle cezalandırılamayacağı" hükmüne rağmen bunları nereden buluyorsunuz? [COLOR="Red"]Not: Bu yazılar şeytan olan iblisle ilgili olduğundan; "şeytanı yenmek basittir! Kuranda ipuçları vardır." başlığıyla ilgili [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2888&page=4[/url] kısma da yazılmış olup cevaplamak isterseniz bu linkte cevaplayabilirsiniz.[/COLOR] selamlar, aorskaya |
[quote]
1- Doğduğu andan itibaren cennetten kovulma olayını kuranın neresinden buluyorsunuz da bunları yazabiliyorsunuz? 2- Doğar doğmaz günahla ithamö edilmeyi, ebeveynlerinin pisliklerinden dolayı cezalandırılanlar olduğunu kuranın neresinden çıkarıyorsunuz? 3- Kurandaki; "hiç kimsenin başkasının yükünüğ yüklenmeyeceği, yani kimse başkasının suçları nedeniyle cezalandırılamayacağı" hükmüne rağmen bunları nereden buluyorsunuz? [/quote] diğer başlıkta yazdığım gibi, ifadeleri anlayabildiğinizi/anlayabileceğinizi düşünmüyorum, sorduğunuz sorulara bakılırsa "sizin güney kutbunda benim kuzey kutbunda/veya tersi" olduğu bariz... boşuna kendinizi yormayın... |
[QUOTE=Fers;13406]diğer başlıkta yazdığım gibi, ifadeleri anlayabildiğinizi/anlayabileceğinizi düşünmüyorum, sorduğunuz sorulara bakılırsa "sizin güney kutbunda benim kuzey kutbunda/veya tersi" olduğu bariz...
boşuna kendinizi yormayın...[/QUOTE] "boşuna kendinizi yormayın" demekle, en azından bazı değişmezlere sahip olduğunu gösterdiğin için teşekkür ederim. Evet, bunun en kestirme yolu, karşı tarafı "anlayamayacak "olmakla niteleyerek konuyu kapatmaya çalışmaktır. Gerçekten de boşuna kendimizi yormayalım... selamlar, aorskaya |
Sevgili aorskaya, herşeyi bırak bir düşün ve
Vicdansızın dini olur mu söyle? Vicdanını dinlemeyenden onu örtenden İslam olur mu söyle? Ya islam olursun ya münafık ya kafir. Başka alternatif var mı söyle? Yok kanatlı uçan melekler falan. Hikaye bunlar dostum. Melek güçtür, atomdur, moleküldür, rüzgardır, havanın suyun kaldırma kuvvetidir, senin ağzın, burnun, kulakların, düşünme akletme yeteneğindir. Hala anlamıyor musun? Sana her meleğin iblis dısında itaatini anlamiyor musun? İblisin itaatsizliğinin muradı nedir? Hiç düşündün mü? Sevgili aorskaya deki "ben vicdanımla barışığım egomu dinlemem" de. Ben iyilik yaparım egomu/iblisimi takmam de. Egom beni hep kötüye itiyor oysa vicdanım beni hep güzele çekiyor ve ben vicdanıma uyuyorum vicdanlıyım de. Nerede ateş orada su, ne tuhaf kimya... |
[QUOTE=ates demir;13450]Sevgili aorskaya, herşeyi bırak bir düşün ve
Vicdansızın dini olur mu söyle? Vicdanını dinlemeyenden onu örtenden İslam olur mu söyle? Ya islam olursun ya münafık ya kafir. Başka alternatif var mı söyle? Yok kanatlı uçan melekler falan. Hikaye bunlar dostum. Melek güçtür, atomdur, moleküldür, rüzgardır, havanın suyun kaldırma kuvvetidir, senin ağzın, burnun, kulakların, düşünme akletme yeteneğindir. Hala anlamıyor musun? Sana her meleğin iblis dısında itaatini anlamiyor musun? İblisin itaatsizliğinin muradı nedir? Hiç düşündün mü? Sevgili aorskaya deki "ben vicdanımla barışığım egomu dinlemem" de. Ben iyilik yaparım egomu/iblisimi takmam de. Egom beni hep kötüye itiyor oysa vicdanım beni hep güzele çekiyor ve ben vicdanıma uyuyorum vicdanlıyım de. Nerede ateş orada su, ne tuhaf kimya...[/QUOTE] Sevgili ateş kardeşim, Her şeyin çift yaratılması konusunu düşünmenizi rica ediyorum. Şimdi; Meleklerin varlığı konusunda, aynı iddiaları İblis içinde dillendiren siz kardeşlerim için, İblisin insana ait bir özellik olmayıp, ondan ayrı bir yaratık olduğunu gösteren bir yazımı, "şeytanı yenmek kolaydır..." başlığından alıntılayarak cevap vermek istiyorum. İnşallah, bu yazılanları iyi inceleyip, hala aynı görüşte olmanız halinde itirazınızı alıntıyla yapmanızı bekliyorum. Saygılarımla... aorskaya [QUOTE=Fers;13438] [QUOTE=aorskaya] 3- İblis, adem yada tüm insanlara ait bir özellik, bir unsurmudur? Örneğin İblis insana özel bir nefs denen ve çoğu zaman güç yetiremediği benliğimidir? [/QUOTE] 1- bir bilsem şu iblis nedir, sorardım kendisine benimle derdi nedir... [QUOTE=aorskaya] 4- İblis kişiye özel eleman ise, kişiler vefat ettirildiğinde iblisde vefatmı ediyordur? [/QUOTE] 2- araf/14 kaale enzırnii ilaa yevmi yub asuune.../ [COLOR="Red"]iblis dirildikleri güne kadar izin istiyor...[/COLOR] 3- araf/15 kaale inneke minel munzariine.../ ama kendisine verilmiş belli bir zaman yok... 4- yani ait olduğu kişiyle beraber süresinin dolma ihtimali var...[/QUOTE] 1- [COLOR="Red"]bir bilsem şu iblis nedir, sorardım kendisine benimle derdi nedir...[/COLOR] İblis'in kendisine sormaya gerek bırakmadan rabbimiz zaten kuranda, İblis'e izin verdiğini ve İblis'inde derdinin, (yaratılış bakımından bizden üstün olduğunu, bu nedenle bizim takva bakımından ondan üste çıkmamızı kabul edemeyerek) bizleri dosdoğru yoldan çıkarmak olduğunu anlatıyor. 2- kaale enzırnii ilaa yevmi yub asuune.../ [COLOR="Red"]iblis dirildikleri güne kadar izin istiyor...[/COLOR] İşte İblis'in insanların kendilerine ait bir özelliği, elemanı olmadığı tamda buradan anlaşılabilmektedir. İnsanlar vefat etmelerine rağmen, İblis ayrı bir yaratık olarak, kıyamete kadar görevini yapmak üzere kalmaktadır. 3- kaale inneke minel munzariine.../ [COLOR="Red"]ama kendisine verilmiş belli bir zaman yok.[/COLOR]..(araf/15) Hayır sevgili kardeşim, Kendisine verilmiş bir zaman var. İblis'e kıyamete kadar süre verilmiştir, İblis'te her mümini o ölene kadar dosdoğru yoldan çevirmeye çalışmaktadır. İnsanlar vefat etse dahi, bütün insanların diriltileceği güne kadar İblis yaşayacaktır ve görevini yapmaya çalışacaktır. [COLOR="Blue"]"Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerinedir." Dedi ki: "Rabbim, öyleyse onların dirilecekleri güne kadar bana süre tanı." Dedi ki: "O halde, süre tanınanlardansın. Bilinen vaktin gününe kadar."[/COLOR] (Sad Suresi, 78-81) 4- [COLOR="Red"]yani ait olduğu kişiyle beraber süresinin dolma ihtimali var... [/COLOR] Bu ihtimal yok sevgili kardeşim. İblis kişiye ait bir özellik değil çünkü... İnsanlardan şeytanlaşanlar vardır, olacaktırda ama bunlar İblis değillerdir, İblis insanlar vefat etselerde kıyamete kadar yaşamasına izin verilen ayrı bir yaratıktır. selamlar, aorskaya |
Once yanıtlar belki gormedin :)
Sevgili aorskaya, herşeyi bırak bir düşün ve Vicdansızın dini olur mu söyle? Vicdanını dinlemeyenden onu örtenden İslam olur mu söyle? Ya islam olursun ya münafık ya kafir. Başka alternatif var mı söyle? |
[QUOTE=ates demir;13459]Once yanıtlar belki gormedin :)
Sevgili aorskaya, herşeyi bırak bir düşün ve Vicdansızın dini olur mu söyle? Vicdanını dinlemeyenden onu örtenden İslam olur mu söyle? Ya islam olursun ya münafık ya kafir. Başka alternatif var mı söyle?[/QUOTE] Sevgili ateş, Bir zamanlar ateist forumda yine bir ateistin, din yerine vicdandan bahsederek, kendilerinin islamdakilerden daha vicdanlı olmalarını söylemesi üzerine ona şunu söyleyebilmiştim. Ben islama inanmasaydım, ben ne diye vicdanlı olacaktımki? İslam yoksa, ahirette yoktur, yeniden dirilme, hesaplaşma ve sonrasında cehennemde yoktur. O halde, tek bir dünya yaşamında, olabildiğince zevk alarak yaşamaktan başka beni neler, niçin ilgilendirsindiki? [I]Şimdi sorunu, doğrudanda cevaplamaya çalışayım. Şunu unutmayalımki sevgili kardeşim, her yaşam biçimi aslında bir dindir. Kafirlik de bir dindir. "Senin dinin sana, benim dinim bana" diyen kafirun'u hatırlayalım. Şimdi vivdansızın dini de olur tabi, ama islam olmaz. Peki islamda olan biri vicdansız olabilirmi? O da olmaz. Yine, kafir, münafık ve islamın dışında bir kişi daha vardır, o da müşrik olmaktadır. Ama, ya islamdansındır, yada dışında... Dışında olunca bir şey değişmez. Şimdi, imkanınız varsa, İblis konusundaki yazıma bakabilir ve görüşlerinizi yazabilirmisiniz... selamlar, aorskaya[/I] |
Müşriklik din değildir aorskaya. Durum adıdır yani sıfat dersek yanlış olmaz. Müşriklik ikiliktir. Bir ondan bir diğerinden,bir o bir sonrakinde diğeridir. Holdingi 2 kişinin yönetmesidir ve Allah bunu affetmez. Bu din değildir.
Aslında münafıklıkta kafirliktir dolayısle ya İslam olursun ya kafir baska alternatif yok. Simdi sorularının yanıtlarına geceyim ama sen sen değilsin söyleyeyim. |
Arz dostum soğuktur.
İnerken ustüne seni ısıtacak bir elbise almalısın. Arz soğuktur, şimdilik soğuk kalmayada devam edecektir. Elbisene dikkat et ama. Isınayım derken çok sıkı giyinirsen hepten üşütüp hasta olabilirsin, birde terletir insanı. Çok terlersen eğer eve döndüğünde bir daha çıkarken dışarı daha rahat birşeyler giyersin, bilirsin ki çok sıkı giyinmekte adamı hasta eder. Selam ile aorskaya dostum, selam ile... Bu ... 3 noktayı severim ben. Bir dostumdan öğrenmiştim, hatta anlamı bile vardı. Neyse dostum deyince aklıma geldi birden... |
[QUOTE=ates demir;13468]Arz dostum soğuktur.
İnerken ustüne seni ısıtacak bir elbise almalısın. Arz soğuktur, şimdilik soğuk kalmayada devam edecektir. Elbisene dikkat et ama. Isınayım derken çok sıkı giyinirsen hepten üşütüp hasta olabilirsin, birde terletir insanı. Çok terlersen eğer eve döndüğünde bir daha çıkarken dışarı daha rahat birşeyler giyersin, bilirsin ki çok sıkı giyinmekte adamı hasta eder. Selam ile aorskaya selam ile[/QUOTE] Belki zamanın geç olmasından da kaynaklı olarak yazımla ilgisini kuramadım sevgili ateş. Yazılarıma katılmıyorsan alıntılayarak, katılmama gerekçeni yazarsan sevinirim. teşekkür ederim. selamlar... aorskaya |
Bir süreliğine işlerimin yoğunluğundan dolayı cevap veremezsem kusuruma bakmayınız.
Sevgi saygı ve hürmetlerimle... |
[QUOTE=ates demir;13467]Müşriklik din değildir aorskaya. Durum adıdır yani sıfat dersek yanlış olmaz. Müşriklik ikiliktir. Bir ondan bir diğerinden,bir o bir sonrakinde diğeridir. Holdingi 2 kişinin yönetmesidir ve Allah bunu affetmez. Bu din değildir.
Aslında münafıklıkta kafirliktir dolayısle ya İslam olursun ya kafir baska alternatif yok. Simdi sorularının yanıtlarına geceyim ama sen sen değilsin söyleyeyim.[/QUOTE] İslam dışındaki her durum, islam dışında başka bir din olmaktadır ve adının önemi de yoktur. Ancak, bu konuyu uzatmanın anlamıda yoktur. Bu nedenle bu kısmı atlayarak, "ben, ben değilsem kimim, yada neyim?" sorusunu da cevaplamanızı rica ediyorum. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=ates demir;13450]Sevgili aorskaya, herşeyi bırak bir düşün ve
Vicdansızın dini olur mu söyle? Vicdanını dinlemeyenden onu örtenden İslam olur mu söyle? Ya islam olursun ya münafık ya kafir. Başka alternatif var mı söyle? Yok kanatlı uçan melekler falan. Hikaye bunlar dostum. Melek güçtür, atomdur, moleküldür, rüzgardır, havanın suyun kaldırma kuvvetidir, senin ağzın, burnun, kulakların, düşünme akletme yeteneğindir. Hala anlamıyor musun? Sana her meleğin iblis dısında itaatini anlamiyor musun? İblisin itaatsizliğinin muradı nedir? Hiç düşündün mü? Sevgili aorskaya deki "ben vicdanımla barışığım egomu dinlemem" de. Ben iyilik yaparım egomu/iblisimi takmam de. Egom beni hep kötüye itiyor oysa vicdanım beni hep güzele çekiyor ve ben vicdanıma uyuyorum vicdanlıyım de. Nerede ateş orada su, ne tuhaf kimya...[/QUOTE] Melek; ateş, su, rüzgar, hava, atom, güç... deniyor, melek olmayınca e haliyle iblis de olmuyor, o olmayınca zaten cin de olmuyor... Bu ifadeler, gerçek adına ne ifade ediyor? Bence koskoca bir hiç.. Melek-şeytan, insan-cin var... Bunları tevile gitmenin bir anlamı yok... Koca dünyayı, evreni, yaratışı, yaradanın saltanatını küçümsememek gerek... Küçümsememek derken, yani kendinizi de o kadar büyük ve değerli görmeyin demek... Saygılar benden... |
Denizyıldızlarını denize atan adamın, denizyildizlarini KURTARMA sevdasından geçip, aslında bir denizyıldızı olduğunu anlaması yolu zor ve çetindir.
Atılmayı bekleyen bir Denizyıldızı olduğunu görmek ürkütücü gelebilir ama denizyıldızlarının fıtraten farkı yoktur. Bu en doğru şey olmayabilir lakin şimdilik kanımca daha doğrudur. Bu sanal ortam tıpkı arz ve elbise gibi. Sanal ya farklı farklı elbiseleri giyip istediğimiz isme bürünebiliyoruz. İnsanları istediğimiz gibi kınayabiliyoruz yada bir düşünceyi bir tohumu kolayca çaktırmadan ekebiliyoruz. Gerçek ademlik hepsini birleştirmekte tek olmakta, insanlık dediğin şeyde bu değil mi zaten? |
Bir büyüğüm şöyle diyordu; efenim cin diye birşey yok.. Onlar, o yörede tanınmamış olan kimseler, yani yabancı olanlar... Bu nedenle onlara cin denilmekte vs..
Yanılıyorlar... Hepsi fazlasıyla var... Bu nedenle, bırakın bu tevil işlerini veya ben de bırakayım bundan böylesini... Hem var ya da yok... Ne fark eder... |
[QUOTE=ates demir;13479]Denizyıldızlarını denize atan adamın, denizyildizlarini KURTARMA sevdasından geçip, aslında bir denizyıldızı olduğunu anlaması yolu zor ve çetindir.
Atılmayı bekleyen bir Denizyıldızı olduğunu görmek ürkütücü gelebilir ama denizyıldızlarının fıtraten farkı yoktur. Bu en doğru şey olmayabilir lakin şimdilik kanımca daha doğrudur. Bu sanal ortam tıpkı arz ve elbise gibi. Sanal ya farklı farklı elbiseleri giyip istediğimiz isme bürünebiliyoruz. İnsanları istediğimiz gibi kınayabiliyoruz yada bir düşünceyi bir tohumu kolayca çaktırmadan ekebiliyoruz. Gerçek ademlik hepsini birleştirmekte tek olmakta, insanlık dediğin şeyde bu değil mi zaten?[/QUOTE] Sevgili ateş kardeşim, Ne denizyıldızı, ne denize atılması! Burada meleklerin varlığı konusu işlenirken, deniz yıldızlarının ne ilgisi varda onu dillendiriyorsun? Eğer, sana göre ilgisi varsa, kısaca anlatırsan ben de öğrenmek isterim. selamlar, aorskaya |
Meleklere ister melek ister molek ister molekül ister güç ister gücün oluşması için vasıta istersen kanatlı uçan elçiler de.
Melekler melekliğinden ne kaybedecek? Kuranı dilin başka başka olduğu için anlamayabilirsin. Ama Allah adaletlidir. Sırf bu yüzden dilin başka olduğu için anlamadığından dolayı cahimlemi cezalandırılacaksın? Hiç sanmıyorum. Sen hepsini boşver yaptığın sevaplara/günahlara gel. İnsan ayna olmazsa kendini görmezmiş. Ayna olduk işte. |
[QUOTE=Fazıl's;13480]Bir büyüğüm şöyle diyordu; efenim cin diye birşey yok.. Onlar, o yörede tanınmamış olan kimseler, yani yabancı olanlar... Bu nedenle onlara cin denilmekte vs..
Yanılıyorlar... Hepsi fazlasıyla var... Bu nedenle, bırakın bu tevil işlerini veya ben de bırakayım bundan böylesini... Hem var ya da yok... Ne fark eder...[/QUOTE] [COLOR="Red"]Hem var ya da yok... Ne fark eder...[/COLOR] demişsiniz sevgili fazıl's, Eğer farketmeseydi, kuranda bunların anlatımına gerek olmazdı. Ancak çok şey farkediyor. Bunlardan sadece bir tanesini yazarsam, sanırım sen de bu sözü yeterince düşünmeden söylediğini kabul edersin. Eğer, melek, cin, şeytan, iblis olmadığı halde, rabbim bunları anlatıyorsa, bizlerin olmayan meleklere iman etmesini ve olmayan İblis'ten kendisine sığınmayı istememizi istiyor duruma düşer. Peki, bu durum rabbimiz için sözkonusu bile olamaz değilmi! Başka şeylere değinmeye gerek olmadan, meleklerin ve İblis'in insanlardan ayrı yaratıklar olduğunu artık tartışmaya gerek kalmamalıdır. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=ates demir;13482]Meleklere ister melek ister molek ister molekül ister güç ister gücün oluşması için vasıta istersen kanatlı uçan elçiler de.
Melekler melekliğinden ne kaybedecek? Kuranı dilin başka başka olduğu için anlamayabilirsin. Ama Allah adaletlidir. Sırf bu yüzden dilin başka olduğu için anlamadığından dolayı cahimlemi cezalandırılacaksın? Hiç sanmıyorum. Sen hepsini boşver yaptığın sevaplara/günahlara gel. İnsan ayna olmazsa kendini görmezmiş. Ayna olduk işte.[/QUOTE] Melek yada başka şeyleri, gerçekliğinden uzak olarak anlamaya çalışmak, onların gerçekliğini elbette değiştirmez. Onların etkilemez. Ancak, kuranda melekler anlatılıyor ve bunlara da iman edilmesi emrediliyorsa, bizlerde mümin isek, yada olmaya çalışıyorsak, melekleri gerçekten bilmeye anlamaya çalışmamamız zorunluluk olur. Bu durumda, meleklere kendi gerçekleri dışında molekül, güç, insanın melekesi falan diyemeyiz. Aksi halde, iman edilmesi istenenlere, bırakalım iman etmeyi, daha onları bilme gereği bile duymadığımızı, yani reddettiğimizi görelim ve bu durumda müslüman olmayacağımızı da idrak edebilelim. Melekler için ortaya çıkan bu tehlike, işte tam da aynı şekilde anlamak istemediğimiz İblis'in bizi dosdoğru yoldan (kuran yolu) çevirmede başarılı olmasına yardımcı olduğumuzu, kuranı anlamak zahmetine katlanmadan müslüman olmaya çalıştığımızı görememe tehlikesini de doğurmaktadır. Selamlar, aorskaya |
[QUOTE=ates demir;13482]
Kuranı dilin başka başka olduğu için anlamayabilirsin. Ama Allah adaletlidir. Sırf bu yüzden dilin başka olduğu için anlamadığından dolayı cahimlemi cezalandırılacaksın? Hiç sanmıyorum. [/QUOTE] Kuranın dili başka olsada, rabbimiz kuranı neden o dilde indirdiğini açıklamasını görmezden gelemeyiz. Kuran sadece elçinin tebliğini kolaylaştırmak için onun diliyle indirilmiştir. Ama, onun anlaşılması için, hangi dille mümkün oluyorsa, o dille anlamaya çalışmak bizlerin de akıl etmesi gereken en öncelikli konudur. Yaratılan ve kulluk etmek isteyen her insan, hangi dile sahip olursa olsun, kuranın o dilde olan çevirinden anladıklarını yaşarsa, fazlasına güç yetiremediğinden, rabbimiz nazarında yeterli olacaktır ve kişi kurtuluşa erecektir. Din bu kadar kolayken, bunu anlamadan, başka şeylerle uğraşarak din yaşamaya çalışmak, kendi işini zorlaştırmaktan başka şey olmaz. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=ates demir;13482]
Kuranı dilin başka başka olduğu için anlamayabilirsin. Ama Allah adaletlidir. Sırf bu yüzden dilin başka olduğu için anlamadığından dolayı cahimlemi cezalandırılacaksın? Hiç sanmıyorum. [COLOR="Red"][B][I][U]Sen hepsini boşver yaptığın sevaplara/günahlara gel.[/U][/I][/B][/COLOR] [/QUOTE] [COLOR="Red"]Sen hepsini boşver yaptığın sevaplara/günahlara gel.[/COLOR] Kuranı öğrenmeden, bilmeden yaşayan birinin nasıl sevap işleyebileceğini düşünüyorsunuz da, dili başka olduğu için anlamamanın mazeret olarak geçerliolacağını söyleyebiliyorsun sevgili ateş, Rabbim, bizlere akıl vermişse, kuranın kendi dilde çevirisi varsa, o çeviriden kuranı okuyup, anlamak ve ona göre yaşamak gerektiğini, aksi halde kuranı terk edenlerden olunacağını ve bu durumda da iman etmeyen biri olarak sevap işlenemeyeceğini şimdi biraz düşünerek anlamaya çalışabilirmisiniz! selamlar, aorskaya |
[B]Hayırlı geceler.[/B]
[B]Melek konusunda önceden tatmin olamadığım, işin içinden çıkamadığım durumlar olmuştu elbet. Ancak [COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] hocam bu konu hakkında da son noktayı koymuş ve son derece tatmin olabileceğim/iz açıklamaları yapmıştır.[COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] Kur'an'ı bir masal kitabı şeklinde değil de hayatın gerçekleriyle, soyut/somut özellikleriyle ve Kur'an'ın edebi özellikleriyle bir bütün halinde bize yansıtmıştır. Rabbim kendisinden razı olsun.[/B] |
[QUOTE=yeşil;13487][B]Hayırlı geceler.[/B]
[B]Melek konusunda önceden tatmin olamadığım, işin içinden çıkamadığım durumlar olmuştu elbet. Ancak [COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] hocam bu konu hakkında da son noktayı koymuş ve son derece tatmin olabileceğim/iz açıklamaları yapmıştır.[COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] Kur'an'ı bir masal kitabı şeklinde değil de hayatın gerçekleriyle, soyut/somut özellikleriyle ve Kur'an'ın edebi özellikleriyle bir bütün halinde bize yansıtmıştır. Rabbim kendisinden razı olsun.[/B][/QUOTE] Sevgili yeşil kardeşim, Sayın H.Yılmaz'ın kuran açıklamaları gerçekten de farklı bakış açıları yakalamamızı, daha önceki kabullerin ne kadar da doğru gelen yanlışlar olabileceğini göstermesi açısından son derece değerlidir. Ancak, sayın Yılmaz'da bir insandır ve hataları vardır. Bunlara da dikkat etmek gerekir. Melekler konusunda, sayın Yılmaz'ın herkesi tatmin edici olduğunu iddia ettiğiniz derlemesini yada konuyu özetleyen kısmını buraya asmanız mümkünse, faydalanmak isterim. Melekler konusunda, başlığı açan kimse olarak ve devam yazılarında da belirttiğim gibi, meleklerin insanlardan ayrı yaratıklar olduğunu kabul eden ve savunan biri olarak aksi düşüncedeki yazıları görmek, anlamak ve değerlendirmek isterim. Selamlar, aorskaya |
[QUOTE=yeşil;13487][B]Hayırlı geceler.[/B]
[B]Melek konusunda önceden tatmin olamadığım, işin içinden çıkamadığım durumlar olmuştu elbet. Ancak [COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] hocam bu konu hakkında da son noktayı koymuş ve son derece tatmin olabileceğim/iz açıklamaları yapmıştır.[COLOR="Red"]Hakkı Yılmaz[/COLOR] Kur'an'ı bir masal kitabı şeklinde değil de hayatın gerçekleriyle, soyut/somut özellikleriyle ve Kur'an'ın edebi özellikleriyle bir bütün halinde bize yansıtmıştır. Rabbim kendisinden razı olsun.[/B][/QUOTE] Hakkı Yılmaz'ı çok duydum lakin şu zamana kadar diğerlerinin astıkları dışında yazdıklarını hiç okumadım... |
[B]ALLAH’IN ARŞINI TAŞIYAN SEKİZ MELEK (!)[/B]
[url]http://www.tebyinulkuran.com/index.php?page=allah-in-arsini-tasiyan-sekiz-melek[/url] Sn. Hakkı Yılmaz |
[QUOTE=hiiic;13490][B]ALLAH’IN ARŞINI TAŞIYAN SEKİZ MELEK (!)[/B]
[url]http://www.tebyinulkuran.com/index.php?page=allah-in-arsini-tasiyan-sekiz-melek[/url] Sn. Hakkı Yılmaz[/QUOTE] :) Melek var mı yok mu tartışması 8 melekle sabote... Ben şunu anlamıyorum, acaba Hakkı Yılmaz hakkını vererek onu da anlatmış mıdır... Az biraz gözü açılan, evrenin tüm sırlarına kendini vakıf mı sanıyor hocam, yoksa buradan mı öyle görünüyor. Lisanül Arabın insafına kaldık desenize.. Her neyse, saygılar cümlenize. |
[QUOTE=hiiic;13490][B]ALLAH’IN ARŞINI TAŞIYAN SEKİZ MELEK (!)[/B]
[url]http://www.tebyinulkuran.com/index.php?page=allah-in-arsini-tasiyan-sekiz-melek[/url] Sn. Hakkı Yılmaz[/QUOTE] Burada, Hakkı Yılmaz'ın arşın 8 melekle taşınmadığına diğer bir anlatımla 8 yerine başka ifade (gidenlerle değiştirilen) gelmesi gerektiğine ilişkin yorumu var. Siz de buna dayanarak melek yoktur yada ayrı varlık değildir diyebiliyorsanız, önce Sayın Yılmaz'ın bu yazıda melekleri reddetmediğini, sadece 8 sayısına ilişkin farklı görüşte olduğunu görünüz. Şimdi, hala meleklerin ayrı varlıklar olmadığını iddia edenler varsa, önce başlıktaki 2. yazıdaki ayetleri incelemelerini sonra da kendi görüşlerini destekleyen ayetleri yazmalarını rica ediyorum. Aksi halde, bu kadar kolay bir konu bile çok akıllılıların arasında gereğinden fazla uzatılmış olmaktadır. selamlar, aorskaya |
[QUOTE=Fazıl's;13492]:) [COLOR="Red"]Melek var mı yok mu tartışması 8 melekle sabote... [/COLOR]
Ben şunu anlamıyorum, acaba Hakkı Yılmaz hakkını vererek onu da anlatmış mıdır... Az biraz gözü açılan, evrenin tüm sırlarına kendini vakıf mı sanıyor hocam, yoksa buradan mı öyle görünüyor. Lisanül Arabın insafına kaldık desenize.. Her neyse, saygılar cümlenize.[/QUOTE] Meleklerin ayrı varlık olmadığına delil olarak getirilmeye çalışılan yazıda, meleklerin ayrı varlık olmadıkları değil, 8 sayısının başka anlamına ilişkin yorum vardır. Bu nedenle, "sabote" iddiası ne kadar yerinde olur bilemem ama en azından, meleklerin reddi beklentisi için bu yazı yeterli değildir diyebilirim. "Lisanul arap" ile farklı anlamlar bularak, ayetleri başka bakış açılarıyla ele almak faydalı bir yöntem olsa da her zaman doğru sonuçlar vereceği de düşünülmemelidir. Aksi halde, örneğin türkçe de bazı cümleler için, TDK sözlüğünden bir kelimenin diğer anlamlarına bakıp, cümlede o anlamlardan birini yerine koymakla cümle anlaşılmaya çalışılırsa, çok ilgisiz anlamlarla karşılaşılır. Bu nedenle, "Lisanul arap" insafına kalmak eleştirinize katılıyorum. selamlar, aorskaya |
8. GÜN (ahiret/son gün)
Konuya Başlamadan önce bu yazıda söylenen hususları Kurandan Arapça olarak teyid ediniz. Bildiğimiz gibi, Kıyamet saatinin ne zaman olduğunu bilmiyoruz. Ayrıca, "Ruh" hakkında, bizler çok az bilgi sahibiyiz. Önce konumuzla ilgili ayetleri sıralayalım ve daha sonra, kuran verdiği, bu bilgiler üzerine düşünelim... SECDE 5: Semâdan Zemine emri tebdir eder, sonra da o ona urûc eyler: bir günde ki mikdarı sizin sayınızdan bin sene eder. HAC 47: Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va'dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir. YUNUS 48 : Doğru iseniz bu vaad (azap) ne zamandır? diyorlar. İSRA 85: Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir. MEARİÇ SURESİ 1. Bir soran vaktli (geleceği kuşkusuz) azabı sordu: 2. İnkarcılar için;ki onu savacak yoktur, 3. Yükselme derecelerinin/evrelerin sahibi olan Allah katından. 4. Melekler ve Ruh , oraya, miktarı ellibin yıl olan bir günde urûc eder. 5. Şimdi sen güzelce sabret. 6. Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. 7. Biz ise onu yakın görmekteyiz. عْرُجُ (urûc): Bu kelime inzal kavramının tersi olup, istifade edilen hususun ortadan kalkmasıdır. Bütün işleri emri ile idare eden RABBİMİZİN emri ile oluşan durumun yok edilmesidir. Kuran Mearic 4. ayette “50 000”yıllık bir sürede ruhun ortadan kalktığını söylemektedir. Bu 50 000 yılın dolup dolmadığı, yakın mı uzak mı olduğu meçhul. Ansızın gelecek olan bir Kıyamet saati !Bu 50 000 yıl bir deyim mi yoksa gerçek bir süre mi? Mearic suresi 4. ayette “Cebrail” sözcüğü geçmemektedir. Bu ruhun bir vahy meleği olduğu dini inanışları, bir zan ve hadis kaynaklı tahrifattır. Melekler ve rûh : o güçler/etmenler ve ruh, o azap hâline aşama aşama gelirler. Hani onlar azap istiyordu ya, işte o gelecek. Ama zamanı var.“Allah katında” ifadesini Kuran’da biçilen zaman olarak anlıyoruz. Allah zamandan münezzehdir. Süre hesapları - Hac 47.ayet ve Meariç 4. ayete göre, 50 000 yıl Kuran’daki 1 gün; Bizim saydığımız 1000 dünya yılı. Kuran’daki 1 yıl; Bizim saydığımız 354000 dünya yılı, Kuran’daki 50 000 yıl ; Bizim saydığımız 354000 dünya yılı X 50000 = 17 700 000 000 Dünya yılı.Kısacası Evrenin ömrü, ortalama 17 700 000 000 Dünya yılıdır. Niye ortalama? İnsanoğlu tarih boyunca çeşitli takvimler kullandı, kimi zaman takvim kullanmadı. Bu sebeple karanlık çağların süresi bilinemedi. Kimi zaman başlangıç noktasını yani sıfırı farklı farklı belirledi. Kimi zaman dengeyi yakalamak için günler bile silinmek zorunda kalındı. Bu takvimleri birbirine uyarlamada tam bir başarı da sağlayamadı. MÜZZEMİL 20: ... GECE VE GÜNDÜZÜ Allah ÖLÇER; SİZİN BU VAKİTLERİ TAKDİR EDEMEYECEĞİNİZİ BİLDİĞİNDEN SİZİ MUAF TUTTU… Neticede tam olarak hesaplamamız mümkün değil. Fakat kıyamet çok yakın. Ansızın gelebilir. Bu kuranın gün ve yıl hesaplamalarından sonra gelelim göklerin ve yeryüzünün yaratılması aşamalarına Bazı ehli kitap mensupları, Allahın evreni yaratması sonrası, yani 6 gün/yaratma devresi sonra dinlenmeye çekildiğini iddia etmektedirler. Kuran bunu reddediyor. HUD 7: O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki,: "Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz" desen, kafir olanlar derhal "Bu, açık bir büyüden başka bir şey değildir" derler. KAF 38: Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi. Allah yaratmaya devam etmektedir ve onu ne bir uyku tutar, ne de o yorulur. 7.gün/devre; İmtihan devresi olup; günümüz zamanı için devam etmekte olan süredir. *** "Kıyamet günü: "o gün sekiz'dir " HAKKA SURESİ13. Artık Sur'a bir tek defa üflendiği, 14. Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, 15. işte o gün olacak olur . 16. Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar. (kuvvetten düşer.) 17. Melek(وَالْمَلَكُ ) (O bilinen GÜÇ) onu (göğü boylu boyunca) kuşatmıştır. Onların üzerilerinde, Senin rabbin arşını taşır. O gün sekizdir.. 18. O gün arz olunursunuz, öyle ki gizli bir haliniz kalmaz. RAD 2: Allah odur ki gökleri, görebileceğiniz bir direk olmadan yükseltti, sonra Arş üzerine istiva etti (mülkünün tahtına oturdu), güneşi ve ay'ı iradesine boyun eğdirdi. Her biri, belli bir süre için akıp gitmektedir. (Yaratma) işi(ni) düzenler, ayetleri açıklar ki, Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanasınız. Allah gökleri direksiz yani bir şeyin desteğine muhtaç kılmadan yaratmıştır. Allahın sünnetullahında bir değişiklik bulamayacağımız içindir ki, son gün yani ahiret günündede bu Arşın bulunduğu yer ve gök direksiz olacaktır. Atalarımızın uyar bulduğu ve bizim onlardan miras aldığımız din mensupları, arşı taşıyan 8 meleğin olduğu yönünde bir zanna sahiptirler. Kuran bunu red etmektedir. Bu muharref dinin sözde alimleri, Hakka 17. ayeti bile tahrif etmiş durumdadır. Ayet içerisinde "Melek" kelimesi çoğul geçmemesine rağmen, bir çok meal yazarı bu kelimeyi çoğul göstermektedirler. Bu Hakka 17. ayette geçmekte olan "Sekiz" ifadesi, hemen ardındaki ayet ile değerlendirilmelidir. Aynı surenin 7. ayetinde de "8. gün" şeklinde bir ifade geçmekte olup, Bu ifade gerçek olarak da ya da bir deyim olarak da ya da her ikisi olarak . “7gece 8gün” olarak bizlere sunulmaktadır. HAKKA 7 Allah onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine o rüzgarı yedi gece sekiz gün, estirdi. Halkın, kökünden çıkarılmış hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Hakka 17. ayette geçen "Onların üzerilerinde" ifadesinin Kuranda, kim ve ne için kullanıldığına bakılır ise, bu surede dahil "onlardan" maksadın ne olduğu net bir şekilde görülecektir. "Onların üzerilerinde" ifadesinden maksat, İnsanlar kasıt edilmektedir. [COLOR="Magenta"] Lütfen bu yazı üzerine yorum yapacaksanız, arapça tetkik üzerinden yapınız. Zanlarınızla hareket ederek;[COLOR="Black"][COLOR="black"][B][COLOR="Blue"] "olmaz!, olur mu"[/COLOR][/B][/COLOR][/COLOR] cinsinden yorumlarda bulunmayınız.[/COLOR] |
[QUOTE=pramid;13495]
Konuya Başlamadan önce bu yazıda söylenen hususları Kurandan Arapça olarak teyid ediniz. [COLOR="Magenta"] Lütfen bu yazı üzerine yorum yapacaksanız, arapça tetkik üzerinden yapınız. Zanlarınızla hareket ederek;[COLOR="Black"][COLOR="black"][B][COLOR="Blue"] "olmaz!, olur mu"[/COLOR][/B][/COLOR][/COLOR] cinsinden yorumlarda bulunmayınız.[/COLOR][/QUOTE] Selamlar, Aslında, kıyamet, diriliş, hesap görme ve gidecekleri yere gönderilme gününün anlatıldığı, bu günün gerçekleşeceğine bir kere daha vurgu yapılarak, akıllaırın başına alınması gerektiğini ihtar ve öğütleyen ayetleri, meleklerin ayrı bir varlık oluşlarının reddine delil olarak kullanmaya çalışmak bile ayetin bu amacaına ters düşmekteyse de bunu iman eden kardeşlerimizin iyice düşünmelerine bırakarak, yukarıya alıntıladığın sözün üzerinde durarak yine alıntıladığım ve senin yazdığın 17. ayete birlikte bakalım. [QUOTE=pramid;13495] HAKKA - 17. Melek(وَالْمَلَكُ ) (O bilinen GÜÇ) onu (göğü boylu boyunca) kuşatmıştır. Onların üzerilerinde, Senin rabbin arşını taşır. O gün sekizdir..[/QUOTE] Yukarıda meal edilen ayetin arapça metnini ve okunuşunu aşağıya alıntılıyorum. [SIZE="5"] وَالْمَلَكُ عَلَى أَرْجَائِهَا وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ[/SIZE] Vel meleku alâ ercâihâ, ve yahmilu arşe rabbike fevkahum yevme izin semâniyeh(semâniyetun). 1- [COLOR="Red"][B]Meleğin göğü kuşattığını[/B][/COLOR] bu ayetin neresinden çıkarıyorsun? Vel meleku alâ ercâihâ,= Melek(ler) (onun) çevresindedir. Burada, melek(ler) öncelikle vardır, bunu görüyoruz. Dürülecek gök ve dümdüz edilecek yeryüzü nedeniyle, buralarda kalmaları yerine çıkartılıp semanın çevresine yerleştiriliyorlar. 2-[COLOR="Red"][B] "Senin rabbin arşını taşır"[/B][/COLOR] demişsin. ve yahmilu arşe rabbike = "Ve taşır rabbinin arşını" anlamı vardır, çünkü devamında "fevkahum" kelimesi ile devam edilmektedir. Eğer fevkahum kelimesi olmasaydı, "rabbin arşını taşır" bir bakıma geçerli olabilirdi. Ancak, "rabbin arşını taşır, onların fevkinde diye devam edince, rab ile yarattıkları kıyaslanmış olurki, Rab hakkındaki bilgimizle düşünüldüğünde böyle bir kıyasa gerek olmayacağı ortaya çıkar. o halde kıyas, yine yaratılanlar arasında olmalıdır. Bu nedenle, kıyamet için semanın çevresine yerleştirilenlerin bile fevkinde, yani üzerlerinde (burada kıyas vardır) rabbin arşını taşıyanlar söz konusudur. İşte burada taşıyanlar için sadece sekiz ifadesi vardır. Bu sekiz ile melek yada başka güç belirtilmemektedir. bu nedenle bu güç hakkında, her hangi bir fikir beyan etmek tahminden ve ihtimalden öteye gitmeyecektir. 3- [COLOR="Red"][B]"O gün sekizdir."[/B][/COLOR] demişsin. Bu görüşe, ayetin neresinden varıyorsun? Başkalarının, bu sekiz için "melek" iddiası ile ortaya çıkması nasılki kesin doğru olmazsa, senin de sekizi gün olarak belirtmen yine kurandan delillenmediği için ihtimalden, tahminden öteye geçmeyecektir. 4- [B][I][COLOR="Blue"]Ayetin asıl mesajını bırakıp, "Arşı sekiz denen ve niteliği bilinmeyen şeyin taşıması ile rabbimizin taşıması" üstünde daha fazla tartışmaya girmek, bizlere fayda yerine en azından zaman kaybı ve hatta bilinmeyenin ve kuran indirilirken sorulmadığı (için şimdi de sorulmaması öğütlenen) soruların ardında başka tehlikeli çıkarımlara girmek olurki, bu lüksümüz yoktur diye düşünüyorum. [/COLOR][/I][/B] Şimdi toparlayacak olursak; Kıyamet günü melek(ler) semanın (içinde kalan olmaksızın) çevresine yerleştiriliyor ve bunlarında (fevkinde) üstünde "sekiz" denen ve bilgisi verilmeyen şey yada şeylere arş taşıtılıyor. Rabbimiz nasıl daha önce arşı kendi taşımıyorsa, yine kendisi taşımıyor. [I][U]Bu anlattıklarım benim kişisel görüşümdür, hata payı mutlaka vardır, kardeşlerimin ilgili ayetten kendi anlamalarını ortaya koyduktan sonra bu görüşümü değerlendirmeleri, daha uygun buluyorlarsa kabul etmelerini bekliyorum. Hatta, bu ayetten ve önceki ve sonraki ayetlerden, arşın taşınmasındakilere kafa yormak yerine, kıyamet, diriliş ve hesap günü anlatımını çok iyi kavrayarak, bu günün kesin olacağına ve bu günde rezil olmamak için gerçekten kuranı bütün olarak gerçekten anlamaya ve ona uygun yaşamaya çalışmalarını diliyorum. [/U] saygılarımla, aorskaya [/I] Not: Burada, sizin mealcileri itham ettiğiniz, melek yerine melekler demeleri konusuna ana fikirde değişiklik yapmadığından değinmiyorum. Bu nedenle yazımda melek(ler) olarak yazdım. |
[QUOTE]Burada, Hakkı Yılmaz'ın arşın 8 melekle taşınmadığına diğer bir anlatımla 8 yerine başka ifade (gidenlerle değiştirilen) gelmesi gerektiğine ilişkin yorumu var.
Siz de buna dayanarak melek yoktur yada ayrı varlık değildir diyebiliyorsanız, önce Sayın Yılmaz'ın bu yazıda melekleri reddetmediğini, sadece 8 sayısına ilişkin farklı görüşte olduğunu görünüz. Şimdi, hala meleklerin ayrı varlıklar olmadığını iddia edenler varsa, önce başlıktaki 2. yazıdaki ayetleri incelemelerini sonra da kendi görüşlerini destekleyen ayetleri yazmalarını rica ediyorum. Aksi halde, bu kadar kolay bir konu bile çok akıllılıların arasında gereğinden fazla uzatılmış olmaktadır. selamlar, aorskaya[/QUOTE] aors :) hani inancının derecesini bilmiyorum ama, sağ ve solunda yaşadıklarını yazan, sağ ve sol omuz meleklerini nasıl algılıyorsun bilmiyorum ama, ufak bir bilgi vereyim istedim; *beynin sağ ve sol lobu yaşamın boyunca tüm yaptıklarını kayıt ediyor ve zamanı geldiğinde insanın kendi kendisini hesaba çekmesini sağlayacağı bir hizmet görüyor... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:07 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam