![]() |
[QUOTE=yolcu42;22670]hilal 29-30 günde bir görünür değil mi.[/QUOTE]
Evet, hilal 29-30 günde bir görünür ama GÖKTE görünen o hilal başkadır, KAMERî YILDAKi hilal başka. Kanıt: Gökteki hilal zincirleme 11 gün erken gelmez, gökteki hilal 13 dolunaya sahip "dolunaylar dizisi"nden sonra 19 gün GEÇ gelir, kamerî yıldaki hilal ise zincirleme 11 gün ERKEN gelir. Bu söylediğim anlaşıldıysa öteki sorularınıza geçeyim. |
Benim bu konuda bilgim yok o yüzden sorum saçma gelebilir fakat,
11 gün erken gelir diyosunuz ya. Neye göre erken gelir.güneş takvimine göre mi. Ölçütü neye göre belirlersiniz.yarın çinliler deseki çin takvimine göre 25 gün hatalıdır hicri takvim dese ne diyeceğiz. Şimdi, Güneşe göre gün vakitleri belirlenir.güneşe göre yıllar belirlenir fakat bu,kameri takvimin hatalı olduğunu göstermez. Dolunayı değil hilali baz alsanız,miladitakvimden 11 gün erken olması dışındahangi sorun ortaya çıkıyor. Ayette derki, Sana, hilâlden sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah´tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Sure No:2 Ayet No :189) Demek istediğim şu, Hilaller başlangıç ise,bu olay 12 kez olunca bir yıl sayılıyorsa,başka ölçütleri mutlak gerçek kabul edip,kameri takvimi nasıl hatalı görebiliriz. Dolunaya veya güneş yılını değil,hilali esas alırsak nasıl 13 ay oluyor bunu açıklar mısınız. |
[QUOTE=yolcu42;22672]Neye göre erken gelir. güneş takvimine göre mi.
Ölçütü neye göre belirlersiniz.[/QUOTE] Ölçütü kamerin belli bir evresinin örneğin dolunayın bir önceki görülüşüne göre belirlersiniz. Örneğin bundan önceki sayfada 2018'in en uzun gündüzünden 2019'un en uzun gündüzüne kadar uzanan süredeki dolunayların tarihlerini verdim. [url]https://www.timeanddate.com/calendar...2018&country=4[/url] 01: Hazi 28, 2018 02: Tem 27, 2018 03: Ağu 26, 2018 04: Eylu 25, 2018 05: Ekim 24, 2018 06: Kası 23, 2018 07: Ara. 22, 2018 08: Oca 21, 2019 09: Şub 19, 2019 10: Mar 21, 2019 11: Nisa 19, 2019 12: May 19, 2019 [COLOR="Blue"]13[/COLOR]: Hazi 17, 2019 01: Tem 17, 2019 02: Ağu. 15, 2019 .... Önümüzdeki en uzun gündüzden sonraki dolunay yani Tem 17 dolunayı bir önceki en uzun gündüzden sonraki dolunaydan yani Hazi 28 dolunayından 19 gün GEÇ görülecek. Tabi bu 19 gün geç gelme GÖKTE olacak, kamerî yılda olmayacak; KAMERî YILDA dolunayımız yine 11 gün erken gelecek. Çünkü gökteki 13ncü dolunay 12 tane kamerî ay 1 kamerî yıl olsun diye ötelenmiştir: 01: Hazi 28, 2018 02: Tem 27, 2018 03: Ağu 26, 2018 04: Eylu 25, 2018 05: Ekim 24, 2018 06: Kası 23, 2018 07: Ara. 22, 2018 08: Oca 21, 2019 09: Şub 19, 2019 10: Mar 21, 2019 11: Nisa 19, 2019 12: May 19, 2019 [COLOR="Blue"]01[/COLOR]: Hazi 17, 2019 02: Tem 17, 2019 03: Ağu 15, 2019 ... Lütfen dikkat, insanlar o ötelemeyi yalnızca KAĞIT ÜZERiNDE yapabiliyor. İnsanlar gökteki dolunayın bulunduğu yere uzanan bir ele sahip olmadıkları için, ona dokunamıyorlar, onu bırakın ötelemeyi 1 milim bile kıpırdatamıyorlar. 13ncü dolunay Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri kendi yerinde duruyor. |
Ben yanlış mı hesapladım acaba.
Sizin verdiğiniz cetvelde 12 dolunay evresi saydım.haziran28,2018 de başlamış,haziran 17,2019 da bitmiş.12.dolunay tam 11 gün erken görülmüş.olması gerektiği gibi. Siz en uzun gece,günüzü baz alıp 1 ay daha eklemişsiniz.en uzun gün dediğiniz olay güneş takvimine göre olur.en uzun gün,kameri takvimde her yıl farklı güne denk gelip,33 yılda devir eder. |
Evet, yanlış hesaplamışsınız.
Bir en uzun gündüzden bir sonraki en uzun gündüze demek bir sonraki en uzun gündüzden hemen sonraki dolunay hariç demektir yani 28, Haz 2018 dolunayı dahil ama Tem 17, 2019 dolunayı hariç. En uzun gündüzü hareket noktası almamın nedeni, o gündüzü herkes bilir; çölde deve güden Arap ta bilir, Çin'de pirinç üreten çiftçi de. Artı, hareket noktası olarak Şehru Ramazân da alınabilir çünkü öteki dolunaylardan daha büyük ve daha parlak göründüğü için onu da herkes bilir. GÖKTE bir Şehru Ramazândan bir sonraki Şehru Ramazâna dolunayların sayısı 12'dir ama bazan 13 olur. Ama kamerî yılda ayların sayısı daima 12'dir, asla 13 olmaz çünkü 13ncü dolunay KAĞIT ÜZERiNDE ötelenir ve 9:37'de belirtildiği üzere bu öteleme (النسيء) "ziyadetuın fil kufr"dür. yani kamerî yıl küfürdür. |
Öteki sorularınız şunlardı:
[QUOTE=yolcu42;22670]Siz oruç başlangıcının hilalle değil de dolunayla başladığını mı söylüyorsunuz? Bu dolunayın da temmuz aylarındaki kavurucu dolunay olması lazım yani kameri takvimi kabul ediyorsunuz lakin orucun bu takvimle ilgisi olmadığını mı söylüyosunuz? Yoksa kameri takvimi kabul etmiyor musunuz?[/QUOTE] Bu sorularınıza geçeyim mi artık? |
Evet.
Ben soruyu güncelleyim o zaman. Hilalin görülmesiyle ay başlangıcı olan ve 12 kez görünmesiyle yıl sayılan ve bu süre 354 gün olan kameri takvimi kabul edemeyişinizin sebebi nedir. Sadece , dünyanın güneş etrafında dönüşüne 11 gün geç kalmasımıdır. Yani bu dönüşle 12 hilalin tam çakışması mı gerekir ki. |
[QUOTE=yolcu42;22677]Evet.
Ben soruyu güncelleyim o zaman. [U]Hilalin[/U] görülmesiyle ay başlangıcı olan ve [U]12 kez görünmesiyle yıl[/U] sayılan ve bu süre 354 gün olan kameri takvimi kabul edemeyişinizin sebebi nedir. Sadece, dünyanın güneş etrafında dönüşüne 11 gün geç kalmasımıdır. Yani bu dönüşle 12 hilalin tam çakışması mı gerekir ki.[/QUOTE] Bkz [url]http://www.lawoftime.org/thirteenmoon.html[/url] YIL hilalin 13 kez görünmesiyle meydana gelmediği gibi 12 kez görünmesiyle de meydana gelmez. İki iddia da "ziyadetun fîl kufr"dür çünkü 13 diyenler 12nci hilali dışlamaktadır, 12 diyenler 13ncü hilali. |
[COLOR="Navy"]Siz oruç başlangıcının hilalle değil de
dolunayla başladığını mı söylüyorsunuz?[/COLOR] Evet. [COLOR="Navy"]Bu dolunayın da temmuz aylarındaki kavurucu dolunay olması lazım yani kameri takvimi kabul ediyorsunuz[/COLOR]... Hayır, kamerî yılı ben niye kabul edeyim Kuran reddedip dururken. Bkz: Yûnus 5. [COLOR="Navy"]orucun bu takvimle ilgisi olmadığını mı söylüyosunuz?[/COLOR] Evet. Orucun KAĞIT ÜZERİNDEKi sanal hilal ve sanal dolunayla asla ilgisi yok. Orucun GÖKTEKi gerçek hilalle ve gerçek dolunayla ilgisi var. |
[COLOR="Navy"]Dünyanın güneş etrafındaki dönüşüyle 12 hilalin tam [B]çakışması[/B] mı gerekir ki.[/COLOR]
Bu cümlenizden anladığım eğer doğruysa [B]çakışmak[/B] eş zamanlı olmak demek. Eş zamanlı olan şey güneşi dünya 1 kez dolanırken güneşi kamerin de dünya ile el ele dolanması ve o esnada dünyayı 12/13 kez dolanmasıdır. Dünya güneşi 365 küsur günde dolanır ve o esnada kamer de dünyayı 12 kez dolanır ki bu 354 alır. Kamer 354 günlük dünya turlarını tamamladığında ise dünyanın 365 günlük güneş turunu tamamlamasına daha 11 gün var (365 - 354 = 11) İşte bu 11 günler birike birike 29.5 güne ulaştığında 13ncü ay ete kemiğe bürünür. 12 ya da 13 hilal kamerî yıl da değildir şemsî yıl da değildir; "dolunaylar dizisi"dir ki 9:36'da iddet eş-şuhûr diye geçer. Oruç işte o "dolunaylar dizisi"inde yer alan "kavurucu dolunay"la ilgilidir. [I]Kavurucu dolunay farkettiren o okumanın indirildiği andır, o dolunayı görenleriniz o dolunayı [U]savm[/U]lasınlar.[/I] . |
[QUOTE=yolcu42;22670]Siz ise oruç başlangıcının hilalle değil dolunayla başladığını mı söylüyorsunuz.[/QUOTE]
Evet, kavurucu dolunayı [U]savm[/U]lamak suretiyle karşılama etkinliği dolunay gecesini izleyen sabah başlar. Bunu nerden anlıyoruz? 2:185'teki şu ifadeden: O [COLOR="Red"]dolunay[/COLOR]ı [U]onu[/U] görenleriniz savmlasınlar Men şehide minkum eş-[COLOR="Red"]şehr[/COLOR]e fel yesum [U]hu[/U]. ŞEHR "dolunay"dır, bunu kanıtlayan ayetler var, örneğin Yûnus 5; açıkladım, istenirse yine açıklarım ama yeter. İşte o dolunay önce görülecek, sonra savmlanacak yani savmlama etkinliği akşam dolunay görüldükten sonra, sabah başlayacak. 2:185'teki "men şehide minkum"un tek anlamı bu, ki "şehr"den kasıt [U]hilal[/U]dir diyenlerin anladığı da bu. O yüzden akşam ramazan hilalini görmeye çalışıyorlar önce, sabah "sahur"a kalkıyorlar. 1. Ramazan hilalini ufukta görmeye çalışıyorlar ama kameri yıl denen kağıda göre savmlıyorlar. Alâkası yok. Çünkü ufuktaki hilal mevsim olarak vakten sabittir, kağıttaki ise o mevsim senin bu mevsim benim gezer. Yani ufukta gördükleri o hilal ramazan hilali değil. 2. Bütün ramazan ayını oruçla geçirdiklerini sanıyorlar, oysa bu da mümkün değil çünkü ilk günü [B]oruçsuz[/B] geçirdikten sonra hilali akşam görüyorlar, oruçlarını en azından 1 gün eksik tutuyorlar. Ama "uydurulan din"in din adamları buna da bi kulp uydurup diyorlar ki: Gün akşam başlar; hilali akşam görüyoruz, gün ondan sonra başlıyor kayıp yok... Kocaman bi yalan. Çünkü o hilal sabahleyin güneşten az sonra doğdu, bütün gün güneşin ışığında görünmeksizin batıya yol aldı, akşam güneş battıktan az sonra görüldü görülebildiyse. Yani gündüz ramazan hilali var, ramazan yok... Şu kandırmacaya bakar mısınız. Bu kanmaca kandırmacalar çok kolay sona erer: Allah'ın gerçeği kabul edilince. Arapçanın kadîm sözlüklerinde de tanımlandığı üzere, ŞEHR kamerin ittisak etmiş halidir; kocaman, yuvarlak, simetrik; kısacası DOLUNAY. Müminler savmlama etkinliğiyle onu karşılayacaklar, onu gördükten sonra. Eyyâmen: en az 3 gün. . |
Hasan Bey yine aldın sazı eline hep aynı, hep aynı...
Bakınız! Forum konusundan epey saptınız. Olay yolcu42 ile monolog şekline dönüştü. Lütfen Galip Bey'in açtığı konu başlığı üzerinde ve manasında yoğunlaşalım. Farklı bilgi ve görüşleri tartışalım. Sizin imsakiye programlarınızın değil... 21. yüzyılda yaşıyoruz. Hala şu bedevi zihniyetinden kurtulamadınız. |
Galip Bey'e göre ŞEHR dolunay değil "belirti"dir
ve Şehru Ramazân: zorluk belirtisi... tıpkı başka birilerine göre ŞEHR nasıl "şehir"se. Ben Kuran'nın kelimeleriyle bu şeklide oynanmasına karşıyım ve yolcu42'ye cevaben bunu dile giriyorum. Sen bunun ayırdında değilsin. Ve kullandığın üslup... Neymiş, almışım sazı elime imsakiye programım mış mış bedevi zihniyetim miş miş. Aynen iade ediyorum, piserif. [COLOR="Red"][I][B]FORUMDA KİMSENİN KİMSEYE HAKARET ETMEYE HAKKI YOKTUR. HASAN BEY ELEŞTİRİLERİMİZE CEVAP DOZUNU KAÇIRARAK UYGUNSUZ KELİME KULLANMIŞTIR. BU SEBEPLE KENDİSİ FORUM KURALLARI GEREĞI 10 GÜN FORUMDAN YASAKLANMIŞTIR. BİZ MODERATÖRLER OLARAK GEREKLİ GÖRDÜĞÜMÜZ KİŞİLERİ FORUM KURALLARI ÇERÇEVESİNDE UYARIRIZ. ELEŞTİRİ YA DA USLUP KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞEN KAVRAMLARDIR. HAKARET EDİLMEYİ YA DA AŞAĞILAYICI KELİMELER KULLANMAYI GEREKTİRMEZ.[/B][/I][/COLOR] |
Hasan Bey
demiş ki..... [QUOTE=Hasan Akçay]Galip Bey'e göre ŞEHR dolunay değil "belirti"dir ve Şehru Ramazân: zorluk belirtisi... tıpkı başka birilerine göre ŞEHR nasıl "şehir"se.[/QUOTE] Hasan Bey baştan SAVMA okuyup değerlendirmiş. Önemsememiş. Çünkü en doğru kendisi olduğundan diğer kişilerin yazdığı, mesela benim yazdıklarım önemsizdir. Halbuki bakın biz ne demişiz. Kısa ve öz yazmışız; çünkü ayet çevirisi yapmışız. İşte: "[B]2/185.-: Kur'an bir rehber, bu rehberliğin apaçık bir delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici olarak " iner"(çare olur). Bundan dolayı sizden her kim (toplum) bu belirtiye/alamete/(ramazana)/(eşşehre) şahit olursa hemen onda/ona karşı SAVM/mücadele etsin(ler).............[/B] Okunduğu gibi ayet çevirisinin birinci cümlesinde: "bunalımın(ramazanın) herkese açık/aşikâr/alamet/belirti/(eşşehr) olduğunda" denilerek Eşşehr sıfat olarak kullanılmış ve "bunalım/ramazan"ın herkese aleni, herkes için aşikârlığı nitelenmiştir. İkinci cümlede ise "her kim bu belirtiye, bu alamete yani ramazana yani eşşehre" denilerek yüklem, dolayısı ile de isim olarak kullanılmıştır. Bizi dışlamaya kalkan Sayın Hasan Akçay bakın kendisi ne yazmıştır: "oruç "Şehru Ramazân"da tutulur (2:185), ki dolunaydır; takvim ayı değildir." Bunun bir günlük oruç ifade ettiğini söylediğimizde eyyamen ma'dudatı ortaya atarak yok elin parmakları, yok ayakların parmakları bilmem kimin iddiaları gibi hiç bir dayanağı olmayan afaki bir ifade ile 3 günü ortaya atmış ve O'na göre oruç 3 gün olmuştur. Fakat Hasan Bey değişir mi? Dün, yani 15/08/ 2018 tarihinde yine "Kavurucu dolunay farkettiren o okumanın indirildiği andır, o dolunayı görenleriniz o dolunayı savmlasınlar." diye yazmıştır. "o dolunayı savmlasınlar" ifadesi o dolunayı savsınlar, defetsinler ve de dolunayı "savlamak" da, eğer "savlamayı oruç tutmak olarak alırsanız" onu put yapmak anlamına da gelir; ama çekişmek istemiyorum. Saygılarımla. Galip Yetkin |
Bu konu için son olarak iki durumu ortaya koymak gerekiyor.
Birincisi şehr kelimesinin mânâsı. Konumuz olduğundan -şehru ramazan- ifadesini ele alalım. Biliyoruz ki ramazan kişisel veya toplumsal sıkıntıyı, zoru bela vs. gibi bir hali/durumu anlatmaktadır. Şehru ramazan ise [B]herkesi ilgilendiren/meşhur[/B] ramazan halinin, hükmünü sürdürme başlangıcı yani ne zaman olacağı belli olmayıp, hükmünü sürdürmeye başladığında da ne kadar zaman boyu hükmünü sürdüreceği de belli değildir; çünkü kendisiyle savaşmama veya savaşanların sayısı ve karşı koymanın şiddeti bunu belirler. Bu nedenle ramazanı sonlandıracak olan ona "müdahale ve yeterli güçtür"; zamanında ve etkin bir güç ile karşı gelindiğinde belirli bir zaman sonra sona erdirilir. Dolayısı ile Şehr, gelecekte oluşacak, başlangıcı belli ve ne zaman sona ereceği belli olmayan, fakat müdahele ile mutlaka sona erecek müddetli ve [B]meşhur, öne çıkmış. ön sırada, herkesi ilgilendiren[/B] bir zaman aralığıdır. Böyle olunca da -şehru ramazan- ne zaman başlayacağı ve ne zaman biteceği belli ve bir toplumda herkesi ilgilendiren sıkıntılı, zorlu, problemli, bunalımlı bir zaman aralığıdır. Şu andaki Türkiye deki ekonomik problem anlattığımız -şehru ramazandır-; Türkiye-nin ve Türk Halkının şehri ramazanıdır ve bununla Bakara-185. ayette belirtildiği gibi gerek ferden mücadele(savm), gerek toplumca mücadele(siyam) edilmelidir. İkinci konu ise Bakara 187. ayetteki: [B]-SİYAM GECELERİNİZDE kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah, sizin nefslerinize ihanet ettiğinizi bildi. Bunun üzerine tövbelerinizi kabul etti ve sizi affetti. Şimdi artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazdığı (takdir ettiği) şeyleri isteyin......- [/B] kısmı. Buradaki kadınlar ifadesi bildiğimiz kadınları tanımlamaz. Kadın ifadesinin Kurancasının iş/menfaat sağlayan çalışma olduğunu Nisa suresinin yetimler hakkındaki söyleşimizden biliyoruz. Yani bir eylem/iş sonucu elde edilecek kazanımların elde ediliş yol ve yordamı, ve bu yolla menfaatlenilmesidir. İşin veya ortamın zorlu yönlerinin/ramazan çatışmasının bir insanı yapacağı bir fiilinden vazgeçirmemesi, eylemini önlememesi, aksine kişinin kendisini çalışmalarının neticesini elde etmeye motive etmesi, zorlukları bir plan çerçevesinde göğüslemesidir. İş kuracaksa, zorlu yönlerin o insanı, fiilinden vazgeçirmemesi, eylemini önlememesi, aksine elde etmeye motive edilmesi, zorlukları bir plan çerçevesinde göğüslemesi. tembelliğin ortadan kaldırılmasıdır. Kişinin ve işinin birbirlerinin elbisesi olmasını ele alır isek: -Çünkü siz işinizin, işiniz de sizin düzgün yaşam umududur. Siz işinizi kurup, çalışıp ihtiyaçlarınızı sağladıktan sonra kurulu işinizi ne kadar geliştirirseniz siz de toplum da o oranda gelişir. Çünkü kazanacak ve kazancınızdan zekât/vergi vereceksiniz toplum da kazanacaktır.- anlamını vermektedir. Toplum kazanıp geliştikçe toplumun fertleri de dolayısı ile siz de, işiniz de gelişecektir. Saygılarımla. Galip Yetkin. |
Yazımıza başlarken şöyle bir soru sormuştuk:
[COLOR="Black"]Oruç görevi biter bitmez mutluluk saçan bayram neden yapılır?[/COLOR] Şimdiye kadar bir cevap alamadık. Bu yönde bir fıkra var. Okur musunuz?... 'Bektaşi babası "baba erenler" imama sormuş: -Ramazanı pek seversin değil mi? İmam tereddütsüz: -Sevmaz miyiz? demiş. Bektaşi: -Oruç tutmak sizin için çok önemli değil mi? İmam: -O nasıl soru? diye biraz ciddileşmiş Baba erenler devam etmiş: -Ramazan gelsin diye de çok dua edersiniz, öyle değil mi? İmam biraz öfkelenerek: -Ne diyorsun yahu böyle, haddini bil artık! demiş -Sakin ol imam efendi hazretleri demiş bektaşi, -Madem bu kadar çok seviyorsunuz. gelsin diye dualar ediyorsunuz, ne diye bitince bayram yapıyoırsunuz? Saygılarımla. Galip Yetkin. - |
Selamın aleyküm,
[URL="https://youtu.be/RWiQM7KKZMY"]Bayram sohbeti. Bayram nedir niçin yapılır?[/URL] |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:33 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam