hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   92.Nisa Suresi (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=531)
-   -   Nisa Suresi (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1710)

Hasan Akçay 17. December 2014 12:19 AM

[QUOTE=Araştıran;19666]@Hasan Akçay size sorularım olacak bir kaç tane.Savaşta eğitim-öğretim olamaz diyorsunuz peki Briefing tarzı birşeydemi olamaz?

Secde kelimesinin pratikte yere kapanmak anlamına geldiğini nerden çıkardınız?Peki yanlış hatırlamıyorsam yusuf 100. ayette harru succeden ifadesi geçer,bu ayet de bize yere kapanmak ve boyun eğmek-teslimiyet göstermek arasında fark olduğunun bir delili değilmidir?Yani bu ayetten çıkardığımız bakınız harru-yere kapanmak succeden-teslimiyet göstermek bunların ikisi ayrı anlamlar.Ben lügat bilgini değilim ama Hakkı bey birşey söylüyor sürekli bakın diyor en önemli iki lügat(Tacul arus,lisanül arab) da salat ın anlamı desteklemektir.Dua-namaz anlamını ısfahanlı ragıp bile geçiştirmiştir diyor.Bu salatın namaz anlaşılması gerektiğine kesinlikle inanıyorsanız biraz daha detaylı ve ispatlı açıklarsanız sevinirim.Müslamanlar kanıt üstüne konuşmalı ve çok büyük bir kısımda kanıt üzerine iman etmeli diyor ve kapatıyorum.[/QUOTE]

[COLOR="Blue"]Savaşta eğitim-öğretim olamaz diyorsunuz peki Briefing tarzı birşeydemi olamaz?[/COLOR]

Önce sizi dogru anlamam lazim.
Lütfen açiklar misiniz.

[B]Salât[/B] = briefing,
tamam?

Simdi
102'deki salât, [B]101[/B]'deki salâttir.

101'de
Allah diyor ki

Kafirlerin size saldirmak üzere oldugunu biliyorsaniz "salât"tan kisaltmaniz sakincasizdir (lâ cünahe).

Sizin sözünü ettiginiz [B]briefing[/B] de
101'deki salât mi?

Sizin sözünü ettiginiz briefingin konusu ne?
O briefingden kisaltmaniz sakincasiz midir?

Hasan Akçay 17. December 2014 12:56 AM

Tevbe 122'yi bi daha okuyalim:

Inananlarin hepsinin birden savasa çikmalari dogru degildir. Onlarin her kesiminden bir grubun [U]din[/U]de derin bilgiler edinmek ve sefere çikan topluluk geri döndügünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için [B]sefere çikmamalari [/B]gerekmez mi?

[COLOR="DarkGreen"]Ve mâ kânel mu’minûne li yenfirû kâffeh, fe lev [B]lâ nefere[/B] min kulli firkatin minhum tâifetun li yetefekkahû fîd [U]dîn[/U]i ve li yunzirû kavmehum izâ receû ileyhim leallehum yahzerûn.[/COLOR]

Konusu [U]din[/U] olan "egitim ögretim"i alacak olanlar cepheye savasmaya gitmesin, cephe gerisinde kalsinlar. Çünkü o "egitim ögretim"in yeri cephe gerisidir.

Benim anladigim,
Allah'in söyledigi
bu.

Araştıran 17. December 2014 10:19 AM

[QUOTE=Hasan Akçay;19667][COLOR="Blue"]Savaşta eğitim-öğretim olamaz diyorsunuz peki Briefing tarzı birşeydemi olamaz?[/COLOR]

Önce sizi dogru anlamam lazim.
Lütfen açiklar misiniz.

[B]Salât[/B] = briefing,
tamam?

Simdi
102'deki salât, [B]101[/B]'deki salâttir.

101'de
Allah diyor ki

Kafirlerin size saldirmak üzere oldugunu biliyorsaniz "salât"tan kisaltmaniz sakincasizdir (lâ cünahe).

Sizin sözünü ettiginiz [B]briefing[/B] de
101'deki salât mi?

Sizin sözünü ettiginiz briefingin konusu ne?
O briefingden kisaltmaniz sakincasiz midir?[/QUOTE]
Salat=eğitim-öğretim normal uzunlukta olur.Ben eşittir demedim.Yani normal eğitim öğretim kısalttığın zaman briefing tarzında düşünemezmiyiz dedim sadece.Pek iddiamda yok açıkçası sadece öyle düşündüm.101-102 farketmez.Savaşta senin gibi düşünüyorum normalde yapılan salat değil bu sadece briefing olarak düşündüm,daha kısa ve etkili versiyonu.

Hasan Akçay 17. December 2014 11:53 AM

Benim bildigim
briefing "[B]bilgilendirme[/B]"dir.

Örnegin
Çanakkale savasi sirasinda
Mustafa Kemal bir birlige komutan atanir.
Birligin eski komutan Feyzi
Mustafa Kemal'e briefing verir.

Birlik kaç askerden olusuyor,
bunlar nerelerde mevzilenmis durumdadir;
birligin elinde
kaç top var,
kaç top mermisi var,
kaç tüfek var...

Bunlari anlatir, yeni komutani [B]bilgilendirir[/B].

Briefing
asla cephedeki salât degildir

çünkü

"salât"tan kisaltmak
sakincasizdir

ama

briefingden kisaltmak
sakincasiz ne demek;
ölüm getirir, yenilgi getirir.

Kisacasi
Nisâ 101-103'teki salât
egitim ögretim olamaz, briefing olamaz;
"1 kiyam + 1 secde"lik namazdir.

Araştıran 17. December 2014 08:01 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;19670]Benim bildigim
briefing "[B]bilgilendirme[/B]"dir.

Örnegin
Çanakkale savasi sirasinda
Mustafa Kemal bir birlige komutan atanir.
Birligin eski komutan Feyzi
Mustafa Kemal'e briefing verir.

Birlik kaç askerden olusuyor,
bunlar nerelerde mevzilenmis durumdadir;
birligin elinde
kaç top var,
kaç top mermisi var,
kaç tüfek var...

Bunlari anlatir, yeni komutani [B]bilgilendirir[/B].

Briefing
asla cephedeki salât degildir

çünkü

"salât"tan kisaltmak
sakincasizdir

ama

briefingden kisaltmak
sakincasiz ne demek;
ölüm getirir, yenilgi getirir.

Kisacasi
Nisâ 101-103'teki salât
egitim ögretim olamaz, briefing olamaz;
"1 kiyam + 1 secde"lik namazdir.[/QUOTE]

101-102-103. ayetlere baktığımızda salatı kısaltmaktan bahsediyor.Benim söylediğim briefing ingilizce bir kelime olup sözlüğe baktığımızda bir anlamıda kısa toplantı demek.Tdk da brifing der dikkat ediniz ve bunada bilgilendirme demiş ama öz anlamı kısa toplantı.Benim anladığım ve mantığıma yatkın olan da şudur:Evet savaşta dua-namaz yapılır-yapılmalıdırda ama burda namaza Allahın ihtiyacı yoktur oysa insanın ihtiyacı vardır.Savaşta ise asıl ihtiyaç olan şey askerlerin taktik,stratejik olarak kısada olsa bilgilendirilmesidir.Böylece belkide bu kısa toplantı-bilgilendirme yüzlerce askerin hayatını kurtaracak ve somut tevhidin başarısı için kazanımlar ortaya çıkacaktır.Nacizane Hakkı beye salatın namaz olmadığı konusunda katılıyorum.

Hasan Akçay 18. December 2014 12:30 AM

[COLOR="Blue"]Savaşta ise asıl ihtiyaç olan şey askerlerin taktik, stratejik olarak kısada olsa bilgilendirilmesidir. Böylece belkide bu kısa toplantı-bilgilendirme yüzlerce askerin hayatını kurtaracak ve somut tevhidin başarısı için kazanımlar ortaya çıkacaktır.[/COLOR]

Size katiliyorum. Savasta askerlerin ihtiyaç duydugu sey taktik ve stratejik hususlarda bilgi sahibi olmaktir. Ve brifing o bilgilendirmenin araci ve yöntemi olduguna göre sarttir. [U]Cephe[/U]de brifing olmazsa olmaz.

Bundan sonrasina lütfen dikkat.

O birifing KISA olursa da olmaz. Çünkü kisa bilgilendirme eksik bilgilendirmedir. Eksik bilgi ise sizin deyiminizle [I]yüzlerce askerin[/I] ölümüne ve [I]somut tevhidin[/I] mevziî yenilgisine yol açar. Basit bi sakincanin da ötesinde ölümdür, yenilgidir, felakettir.

Kisacasi Nisâ 101-103'teki SALÂT kisa bi toplanti yapip bilgilendirme anlaminda brifing olamaz.

Yüce Allah Nisâ 101'de
o salâttan kisaltmamizi sakincasiz (lâ cünâhe) saymis.
Yine de biz kalkip
o salât = brifing
diyecegiz.

Olmaz öyle sey.

Döne döne bunu anlatmaya çalisiyorum.
SALÂT
baska ayetlerde egitim ögretim ya da brifing olabilir ama
Nisâ 101-103'te asla.

Ordaki SALÂT tek seydir:
1 kiyam + 1 secdelik namaz.

Cephede
brifingimizden [B]kisaltmayacagiz[/B];
namazimizdan [B]kisaltacagiz[/B].

Bu kadar açik ve net. Muhteva Nisâ 101-103 oldugunda salât = brifing degildir.

GINÂ geldi söyleye söyleye ama
bi daha bi daha söylemek zorunda kaliyorum:

[U]Cephe[/U]de bilgilendirmenin
egitim ögretim adina uzatilmisi olmaz,
brifing adina kisaltilmisi olmaz.

galipyetkin 18. December 2014 11:33 AM

[B]90Bedevi Araplardan özür beyan edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Elçisi'ne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Bunlardan Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biri olan kimselere, yakında çok acıklı bir azap dokunacaktır.

91,92Allah ve Elçisi için samimi oldukları takdirde, zayıflara, hastalara ve de harcamada bulunacak bir şey bulamayan kimselere, bir de kendilerini bindiresin diye sana geldiklerinde, “Sizi üzerine bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin zaman, Allah yolunda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp gözlerinden yaş döke döke geri dönüp giden kimselere bir günah yoktur. İyilik-güzellik üretenler aleyhine bir yol yoktur. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

93Yol, ancak zengin oldukları hâlde senden izin isteyen o kimselerin aleyhinedir. Bunlar, geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Allah da onların kalpleri üzerine damga/mühür bastı. Bundan dolayı onlar bilmezler.

94Kendilerine döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: “Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Allah bize, sizin haberlerinizden önemli haberler verdi.” Bundan sonra da Allah ve Elçisi işinizi görecektir. Daha sonra da görünmeyeni ve görüneni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra da O, size yapmış olduklarınızı haber verecektir.

95Kendilerine döndüğünüz zaman, onlardan mesafelenmemeniz için, size Allah'a yemin edecekler. Siz de onlardan hemen mesafelenin. Şüphesiz onlar kirlidir, pislenmiştir. Kazandıklarının cezası olarak varacakları yer de cehennemdir.

96Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ederler. Artık eğer siz, onlardan razı olursanız da, bilin ki Allah şüphesiz hak yoldan çıkmış o kimseler toplumundan razı olmaz.

97Bedevi Araplar, Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmama ve münâfıklık bakımından daha çetin; Allah'ın, Elçisi'ne indirdiklerinin sınırlarını bilmemeye/ öğrenmemeye daha yatkındırlar. Allah da, en iyi bilen, en iyi ilke koyandır.[/B]

Burdakiler 'İşte Kur'an Sitesi'nden alınmiş Tevbe Suresi ayetleri mealleridir.

Şimdi bir de şu çeviriye bakalım:
[B]"Inananlarin hepsinin birden savasa çikmalari dogru degildir. Onlarin her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çikan topluluk geri döndügünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için sefere çikmamalari gerekmez mi?"[/B] Tevbe:122.

Lütfen değerlendirip edindiğiniz neticeyi yazar mısınız.
Sonra ben de yazacağım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Araştıran 18. December 2014 08:00 PM

@galipyetkin değerlendirmeden önce şu soruyu sormak gerekir.Bahsedilen aynı savaş mı?Kuranı anlam bütünlüğünden koparıp tahlil etmeye kalkarsak doğru bir neticeye ulaşmamız mümkün değil.O yüzden tekrar sorayım bahsedilen savaş aynı savaşmı?Eğer aynı savaşsa bir çelişki var gibi fakat değilse çelişki yok.

galipyetkin 18. December 2014 09:43 PM

Sayın Araştıran.

1)-Yukarıdaki ayetler, genel esasları gösterir. Ve anlatılan da topyekün savaştır. Herkes malıyla canıyla savaştadır. Bunu Atatürk " hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" diye belirtmiştir.
Ve Ayetler hiç bir zaman anlatılarını hayali olgulara dayandırmayıp somut olgular üzerinden anlatmıştır. Ayetlerde bazı esaslar konmuş ise, bunları "Efendim bunlar şu olay için geçerli, şu olaya etkisi yoktur" diye tanımlayamazsınız. O günün bir olayı için analatılanlar sonraki her aynı olayın kurallarıdır.

2)-"Dinde derin bilgiler" Peygamber'in sağlığında ancak kendisinden; sonrasında ise dinin tamamını içeren KİTAP'tan edinilir.

Diyelim ki Peygamber hiç bir savaşa katılmadı.
Onun zamanında savaşlar bir, iki saatlik işlerdi. Ölen ölür, öldükten sonra dindeki derin bilgiler işine yaramaz. Sağlar ise derin dini bilgileri savaştan dönüşte Peygamber ve vahilerden(cumua salatlarından) veya savaşa gidememiş ihtiyarlardan sakatlardan veya kadınlardan nasıl olsa öğrenecekler.
İki, üç beş on, yüz saat, elli gün ayrı olmak gelişmeleri öğrenememek mi? Sanki iptal edilen hattın son tren seferi. (Sefer dedim de bazılarının anladığı gibi savaşa gidiş değil)

Kaldı ki Peygamber sağlığındaki her savaşa katılmıştır. Geride kalanlar dindeki derin bilgileri gaipten haberlerle mi elde edecekler.

Geride kalmanın mânâsı ne ola ki.

Bu tür çevirilerin amacı İslamda olmayan bir ruhban sınıfı yaratma ve savaştan kaçma çabaları olmasın?

Ne kadar olumlu olarak bakmaya çalışsan olmuyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 19. December 2014 01:50 AM

[QUOTE=Araştıran;19666]@Hasan Akçay size sorularım olacak bir kaç tane. Savaşta eğitim-öğretim olamaz diyorsunuz peki Briefing tarzı birşeydemi olamaz? Secde kelimesinin pratikte yere kapanmak anlamına geldiğini nerden çıkardınız? Peki yanlış hatırlamıyorsam yusuf 100. ayette [U]harru[/U] succeden ifadesi geçer, bu ayet de bize yere kapanmak ve boyun eğmek-teslimiyet göstermek arasında fark olduğunun bir delili değilmidir? Yani bu ayetten çıkardığımız bakınız harru-yere kapanmak succeden-teslimiyet göstermek bunların ikisi ayrı anlamlar. Ben lügat bilgini değilim ama Hakkı bey birşey söylüyor sürekli bakın diyor en önemli iki lügat(Tacul arus,lisanül arab) da salat ın anlamı desteklemektir.Dua-namaz anlamını ısfahanlı ragıp bile geçiştirmiştir diyor.Bu salatın namaz anlaşılması gerektiğine kesinlikle inanıyorsanız biraz daha detaylı ve ispatlı açıklarsanız sevinirim.Müslamanlar kanıt üstüne konuşmalı ve çok büyük bir kısımda kanıt üzerine iman etmeli diyor ve kapatıyorum.[/QUOTE]

[COLOR="Blue"]Peki yanlış hatırlamıyorsam yusuf 100. ayette [U]harru succeden[/U] ifadesi geçer, bu ayet de bize yere kapanmak ve boyun eğmek-teslimiyet göstermek arasında fark olduğunun bir delili değilmidir?[/COLOR]

çenelerinin üstüne [B]düserler[/B], [COLOR="darkgreen"]ya[U]h[/U]ı[U]r[/U]rûne lil ezkân[/COLOR]... (17:109)

Görüldügü gibi
خر [B]düsmek[/B] demek, yikilmak, yigilivermek, çökmek.
Secde kelimesiyle birlikte kullanildiginda anlam
[B]yere kapanmak[/B] oluyor:

çenelerinin üstüne yere kapanirlar, [COLOR="darkgreen"]yahırrûne lil ezkâni succedâ[/COLOR] (17:107)

Gözle görülen bi sey bu. Yani bi insanin çeneüstü yere kapanmasi gözle görülen bi seydir.
Dahasi, az ya da çok, yüzde iz birakir:

onlarin yüzlerindeki isaret [U]secde izi[/U]dir, [COLOR="DarkGreen"]sîmâhum fî vucûhihim min [U]eseris sucûd[/U][/COLOR] (48:29)

Önce bu lafzî anlam.
SECDE itaattir, teslimiyettir seklindeki yorumlar
ondan sonra gelir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:54 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam