hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Mezhepler ve Tarikatlar (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=38)
-   -   Kuranı anlamak için Hadislere ihtiyaç varmıdır (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2115)

ebu Maruf 8. January 2011 03:11 PM

[QUOTE=Anonymous;8007]Sevgili kardeşim bence bu çalışmayı sizin de yapmanız gerekiyor. Allah'ı anmak demek bir köşeye oturup dünyaya kepenkleri kapatıp "Allah" çekmek değildir. [URL="http://www.hanifler.com/showthread.php?p=7999#post7999"]Azıcık yukarıda[/URL] size zikir ile ilgili bilgi de verilmişti ama zahmet edip okumamışsınız diye tahmin ediyorum. Ayetlere göre[U] biz Allahı anarsak Allah da bizi anarmış[/U]. Sizce Allah'da sizi "ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf ebu Maruf" diye mi anar? Bu konuda da sizden farklı düşündüğümüz kesin.

Ayrıca bkz:
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=661[/url]

Allah hepimizi [U]doğru yol[/U]una iletsin, şeytanın [U]kestirme yol[/U] vaadleriyle beynimizi uyuşturup UYUTARAK amellerimizi/ahiretimizi zayi ettirmesine karşı uyanık kılsın.[/QUOTE]
Dostum bu nasıl bir kelime oyunu.
Zikri almışlar tefekküre götürmüşler.
ALLAH ın ayetleriyle dalgamı geçiyorlar.
İşte sen ALLAH Rasulune yorum yetkisi vermeyince zikir önce tefekkür olur.Sonra fikir sonarda şeytanı anmaya kadar götürürler.
Gerekçelere bak Bu KURANI en iyi yorumlayan ALLAH RASULU ve Sahabeleri böyle yapmamışlar.
Hani delilin fasa fiso.ADı HAdis nRivayetlerine uydurmacı din düşmanı diyenler din düşmanlığı yapabilmek için hiç bir senedi olmayan rivayet dahi olmayan akıllarındakileri ALLAH RAsulune isnad ederek.
Zikrullahı önce tefekkür diye yutturmaya kalkarlar sonrada YA burda aslında şeytanı anın demeye kalkkarlar.
Sen nerden biliyorsun sahabenin tesbihi olmadığını yada ALLAHI zikretmediğini ordamıydın.
Biz kalksak hadis kitaplarından kaynak versek.Uydurmadır.
Adam o çağda yaşamış gibi sallamakta onunki kaynak oluyor hemide sahih hatta mütevatirdir.
Yok canım belkide vahy geliyordur.
HACC - 9
İnsanlardan bazısı, bir bilgisi, bir rehberi ve (vahye dayanan) aydınlatıcı bir kitabı olmadığı halde, sırf Allah yolundan saptırmak için yanını eğip bükerek (kibir ve azamet içinde) Allah hakkında tartışmaya kalkar. Onun için dünyada bir rezillik vardır; kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız.

Böyle insanlara kanıpda zikri tefekkür sanıp insanları ALLAH ı anmaktan alıkoyanlarada diyecek bir şey bulamıyorum.Bunlara sadece hidayet için dua ediyorum.Zira onlar ALLAHIN Kelamıyla kandırılıyorlar.
Lakin bu fitneleri çıkaranlarada lanet olsun diyorum.

dost1 9. January 2011 01:05 AM

Selamun Aleykum!

[QUOTE=ebu Maruf;8016]Dostum bu nasıl bir kelime oyunu.
Zikri almışlar tefekküre götürmüşler.[/QUOTE]

Zikiri nerede tefekküre götürmüşler? Siz ya okumuyorsunuz ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da bilerek çarpıtmalarda bulunuyorsunuz.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]
ALLAH ın ayetleriyle dalgamı geçiyorlar.
[/QUOTE]

Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun. “Allah’ın ayetleri ile dalga mı geçiyorlar ? Bu nasıl bir soru ? Bunu nereden çıkarıyorsunuz? Ömrünün 40 yılından fazlasını Allah’ın ayetlerini anlamak ve tebyin etmek için geçiren bir kişiye böyle söylüyorsunuz. Kur’an okumak ve anlamak emek ister gayret ister. Bu işler alimlerin yüzüne bakarak ibadet yapmaya benzemez . Hele şeyhlere rabıta yaparak kalbin mutmain olmasına hiç benzemez.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

İşte sen ALLAH Rasulune yorum yetkisi vermeyince zikir önce tefekkür olur.Sonra fikir sonarda şeytanı anmaya kadar götürürler.[/QUOTE]

Allah resulune yorum yetkisi verip vermemek kimin haddine. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da bilerek çarpıtmalarda bulunuyorsunuz. Zikir nerede önce tefekkür sonra fikir olmuş?

"Sonra da şeytanı anmaya götürürler." demeye utanmıyor musunuz?

Yazıyı buraya yeniden asıyorum ki çarpıtma ve iftiranız herkesçe görülebilsin.

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

“Zikr” sözcüğü, “ALLAH” sözcüğü ile tamlama yapılıp, “ZİKRULLAH” olarak ifade edildiğinde anlamı; “ALLAH’I ANMAK” demek olur ki bizim de ana konumuz budur.

Yani “zikr” mastarı (fiilin kökü) ma’mulüne muzaf olarak izafet-i lâfziyye oluşturduğunda (“anmak” mastarı, tümleci olan “ALLAH” sözcüğü ile tamlama oluşturduğunda) anlamı; “ALLAH’I ANMAK” demektir. Nitekim Kur’an ayetlerinde de “… Allah’ı ANARLAR”, “… Allah’ı ANMAYA koşunuz” tarzında kullanılmıştır.


Kur’an’ın bir çok ayetinde “zikrullah”tan (Allah’ın anılmasından) bahsedilerek bunun önemine ve gereğine değinilmektedir:

Âl-i Imran; 191: O (Aklını kullanan) kişilerdir ki, ayakta, otururken yan yatarken ALLAH’I ANARLAR ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler: “Ey Rabbimiz! Sen bunu boşu boşuna yaratmadın! Senin şanın yücedir. Bizi ateşin azabından koruyuver!”

Nisa; 103: Sonra da namazı tamamlayınca, artık ALLAH’I AYAKTA, OTURARAK, YAN YATMIŞKEN ANIN. Sonra sükûnet bulduğunuzda da, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakitlenmiş bir farz olmuştur.

Bakara; 114: Ve Allah’ın mescitlerini, içlerinde ALLAHIN ADI ANILMASIN diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir! Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Onlar için dünyada bir rezillik vardır. Bunlar için ahirette de büyük bir azap vardır.

Ankebut; 45: Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Şüphesiz ki namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki ALLAH’I ANMAK daha büyüktür. Allah yaptığınız şeyleri bilir.

Hadid; 16: İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri ALLAH’I ANMAK ve Hakk’tan gelen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri katılaşmış kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu da yoldan çıkmıştır.

Zümer; 22: Peki Allah kimin göğsünü İslâm’a açarsa, o zaman o, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Öyleyse ALLAH’I ANMAYA karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun. İşte onlardır, açık seçik sapıklık içindekiler.

Ta Ha; 42: Sen ve kardeşin ayetlerimi götürün ve BENİ ANMAKTA ikiniz de gevşeklik etmeyin.

Ta Ha; 124-126:Kim BENİM ANILMAMDAN (beni anmaktan) yüz çevirirse hiç şüphesiz onun için zor, sıkıcı bir geçim vardır. Kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz. O der ki: “Rabbim ben gören biri olduğum hâlde beni neden kör olarak haşrettin?” (Allah) Der ki: “Bu böyledir, ayetlerimiz sana geldiğinde sen onları terk etmiştin; bu gün de aynı şekilde sen terk ediliyorsun.”

A’râf; 205: Ve sabah akşam (her zaman) kendi içinden, korkarak ve yalvararak, yüksek olmayan bir sesle Rabbini an ve umursamazlardan olma!

Cinn; 17: onları, onun içinde imtihan edelim. KİM RABBİNİN ANILMASINDAN yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar.

Nur; 37: Öyle erkekler vardır ki, ne bir ticaret ne bir alış veriş onları ALLAH’I ANMAKTAN, namaz kılmaktan zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar kalplerle gözlerin ters döneceği günden korkarlar.

Münafikun; 9: Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi ALLAH’I ANMAKTAN alıkoymasın. Böyle bir şeyi kim yaparsa işte onlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.

Cuma; 9: Ey inananlar! Toplantı günü namaz için çağrı yapıldığı zaman ALLAH’I ANMAYA koşun, alış verişi de bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.

Bakara; 152: Öyleyse BENİ ANIN ki, Ben de sizi ANAYIM. Ve Bana şükredin, Bana nankörlük etmeyin.

Rad; 28: O kişiler inanan ve kalpleri ALLAH’I ANMAKLA yatışan kişilerdir. Gözünüzü açın! Kalpler yalnız ve yalnız ALLAH’I ANMAKLA yatışır/ tatmin olur.

Müslümanlar, Kur’an’da bu kadar önem verilen “zikrullah”ın ne demek olduğunu, nasıl yapılacağını Kur’an’dan öğrenecek yerde İslâm düşmanlarından öğrenmeye kalkınca, ortaya “zikr” yaptıklarını söyleyen bir takım gruplar çıkmıştır. Bu gruplar Dünya üzerinde, özellikle geri kalmış, sürünen Müslüman ülkelerde binlerce cemaat, tarikat, zikir halkaları şeklinde oluşmuş, haftanın belirli gün ve saatlerinde doksan dokuzluk, binlik, on binlik elde tespihleriyle “zikr” yaptıklarını zannederek “Allah, Allah”, “La ilahe illallah, La ilahe illallah” veya “Hu, Hu” diye bağırıp durmuş ve bu yaptıklarıyla da kolayca ve garanti olarak cennete gideceklerine inanmışlardır. Acaba bunların yaptıkları ve inandıkları doğru mudur?
Hayır! Bu tarz inanışlar doğru değildir ve bu tip yozlaştırılmış davranışların hiç kimseye bir yararı olmaz. Parayı çok seven veya paraya ihtiyacı olan bir kimsenin herhangi bir para kazanma uğraşısına girmeden, eline bir tespih alıp günde binlerce kez “para, para, para, ...” diye sayıklamak suretiyle para kazanması nasıl mümkün değilse, ahirette cennetle ödüllendirilmek isteyen bir kimsenin de, yukarıda açıkladığımız yoz ve saçma davranışlarla Allah’ın rızasını kazanması mümkün değildir. Çünkü Yüce Allah, cennetin bedelini Kur’an’da bildirmiştir:

Tövbe; 111: Kesinlikle Allah, Müminlerin CANLARINI ve MALLARINI, KARŞILIĞINDA CENNET VERMEK ÜZERE SATIN ALMIŞTIR. …

Cennetin bedelinin CANLARIMIZ ve MALLARIMIZ olduğunu söyleyen yukarıdaki ayet Kur’an’da duruyor iken, bir Müslüman’ın bilmem kaç tane tespih çekerek Allah’ın rızasını kazanmayı umması ve cennete gireceğine inanması; ucuza cennet kapatma uyanıklığından (!) veya ömrünü lâklâkla geçiren leylek gibi, ömrü bilinçsizce harcama enayiliğinden başka nedir ki? İslâm düşmanları tarafından uydurulan bu tip yalanlar, Müslümanları gayretten, faaliyetten, rekabetten uzaklaştırıp, tembelliğe, miskinliğe ve uyuşukluğa sevk etmekte ve bu yalanlara uyarak dünya hayatını Allah’ın razı olmayacağı şekle sokanların ahiret hayatlarını da karartmaktadır.

Oysa, Allah’ın bizden beklediği doğru davranışların hepsi Kur’an’da mevcuttur. Bir Müslüman olarak bize düşen, Allah’ın bizden istediklerini Kur’an’daki şekliyle öğrenip uygulamaktır. Konumuz hakkında da Yüce Allah, kendisini anmamızı emretmiştir. Dinini Kur’an’dan öğrenen bir Müslüman’ın bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için yapacağı tek şey Kur’an’a başvurmaktır. Çünkü, “Madem ki Yüce Allah kendisini anmamızı istemiştir, bunun nasıl yapılacağını da mutlaka bize bildirmiştir.” mantığı ile başvurulacak ve Allah’ın mesajını taşıyan yegâne kaynak Kur’an’dır. Nitekim Yüce Allah, “zikrullah” eyleminin, kendisinin gösterdiği şekilde yapılmasını istemiştir:

Bakara; 198: Rabbinizden bir lütuf istemenizde hiçbir sakınca yoktur. Sonra Arafat’tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş’ari-Haram’da ALLAH’I ANIN. Ve O’nu O’nun SİZE GÖSTERDİĞİ GİBİ ANIN. Ve siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz.

Yüce Allah’ın, kendisini anmamız için bize gösterdiği, öğrettiği şekil ise iki ayet sonrasında bildirilmiştir:

Bakara; 200: Sonra da ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine ALLAH’I ANIN, TIPKI BABALARINIZI ANDIĞINIZ GİBİ. Hatta DAHA KUVVETLİ BİR ANIŞLA ANIN. İnsanlardan bazısı, “Ey Rabbimiz bize dünyada ver!” diyen kimselerdir. Onun için de Ahiret’te bir nasip yoktur.

Ayetlerden açık ve net olarak anlaşıldığı gibi Yüce Allah, kendisini babalarımızı andığımız gibi, hatta daha kuvvetle/ şiddetle anmamızı emretmektedir.

Bu durumda, öncelikle babalarımızı nasıl andığımızı düşünmemiz gerekmektedir. Babasını, elde otuz üçlük, doksan dokuzluk, binlik, ... tespih, gece gündüz “Baba, Baba ...” diye diliyle anan bir kişinin bile mevcudiyeti söz konusu olamayacağına göre, burada düğümü çözecek olan ipucu, babamızı anmamızın, onu düşünmemizin nasıl olması gerektiğindedir.

Babalarımızın bizlere “Oğlum/ kızım beni unutma!” dedikleri zaman, elimize bir tespih alıp gece gündüz durmadan “Baba, Baba ...” diye tespih çekmemizi kastetmedikleri kesindir. O hâlde babalarımızı anmamız; “onları düşünmemiz, onları aklımızdan çıkarmamamız, ONLARIN BİZLER ÜZERİNDEKİ HAKLARINI DÜŞÜNÜP, ONLARA KARŞI MADDÎ VE MANEVÎ SORUMLULUKLARIMIZI HATIRLAYIP ONLARA SEVGİDE SAYGIDA KUSUR ETMEMEMİZ” demektir.
Aksi görüşte olup “zikrullah”ı tespihle yapan zihniyetin, Allah’ın Bakara suresinin 152. ayetinde verdiği “BENİ ANIN ki, Ben de sizi ANAYIM” mesajı hakkında ayrıca kafa yormalarında ve Allah’ı “Allah, Allah …” diye anan kullarını, Allah’ın “kulum, kulum …” diye mi andığını düşünmelerinde, kendi çıkarları açısından büyük yarar vardır.

Bu dini en iyi anlayan ve en iyi uygulayanların, peygamberimiz ile onun çağdaşı olan ve ondan eğitim, terbiye alan Müslümanlar, yani sahabe-i kiram oldukları hiç şüphesiz ve tartışmasızdır. Onlar ise bu ayetleri, bugünkü sapık tarikat, tekke ve tasavvuf anlayışıyla anlayıp uygulamamışlardır. Onların, ellerinde tespih, bilmem kaç kere “Allah, Allah ...” dediklerini kimseler duymamış, kitaplar yazmamıştır. Onlar, ömürlerini lâklâkla geçirmemişlerdir. Çünkü onlar LÂFLA PEYNİR GEMİSİNİN YÜRÜMEYECEĞİNİ bilmekteydiler. Onlar, kişinin aynasının “iş” olduğunun, lâfına bakılmayacağının bilincinde oldukları için ömürlerini hep EĞİTİM ile ve Allah için mücadele (cihad) ile geçirmişlerdir.

Netice olarak anlıyoruz ki ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI, halk arasında uygulandığı tarzda; elde tespih, dil ile “Allah, Allah …” demek değildir. ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI; Allah’ın bizler üzerindeki haklarını ve bize sunduğu nimetleri düşünmek, kul olarak O’na karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizin kontrolünü yapmak ve verdiği görevleri eksiksiz yerine getirmek, nimetlerine karşı şükredip nankörlük etmemek ve daima bu bilinç içerisinde olmaktır.
Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.
Kaynak:İşte Kur'an
Diğer yazı da [URL="http://www.hanifler.com/showthread.php?t=661"]buradan[/URL] bakılabilir


[QUOTE=ebu Maruf;8016]


Gerekçelere bak Bu KURANI en iyi yorumlayan ALLAH RASULU ve Sahabeleri böyle yapmamışlar. [/QUOTE]

Evet. Bu dini en iyi anlayan ve en iyi uygulayanların, peygamberimiz ile onun çağdaşı olan ve ondan eğitim, terbiye alan Müslümanlar, yani sahabe-i kiram oldukları hiç şüphesiz ve tartışmasızdır. Onlar ise bu ayetleri, bugünkü sapık tarikat, tekke ve tasavvuf anlayışıyla anlayıp uygulamamışlardır. Onların, ellerinde tespih, bilmem kaç kere “Allah, Allah ...” dediklerini kimseler duymamış, kitaplar yazmamıştır. Onlar, ömürlerini lâklâkla geçirmemişlerdir. Çünkü onlar LÂFLA PEYNİR GEMİSİNİN YÜRÜMEYECEĞİNİ bilmekteydiler. Onlar, kişinin aynasının “iş” olduğunun, lâfına bakılmayacağının bilincinde oldukları için ömürlerini hep EĞİTİM ile ve Allah için mücadele (cihad) ile geçirmişlerdir.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]


Hani delilin fasa fiso.ADı HAdis nRivayetlerine uydurmacı din düşmanı diyenler din düşmanlığı yapabilmek için hiç bir senedi olmayan rivayet dahi olmayan akıllarındakileri ALLAH RAsulune isnad ederek.[/QUOTE]

Delilim Allah’ın Resulunun tebliğ ettiği Kur’an,Tarih ve Siyer Kitapları ile on yıl içerisinde oluşturduğu devlet.

Aklımızdaki değil Allah’ın Kitabında belirttiği Resulune dayanmak ki onun da tartışmasız olanı Kur’an’dır.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Zikrullahı önce tefekkür diye yutturmaya kalkarlar sonrada YA burda aslında şeytanı anın demeye kalkkarlar.[/QUOTE]

Aynı iftiraya devam ediyorsunuz. Allah’tan utanın.
“Zikrullahı” nerede “tefekkür” diye yutturmaya kalkmışız?
Nerede aslında şeytanı anın demeye kalkmışız?

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Sen nerden biliyorsun sahabenin tesbihi olmadığını yada ALLAHI zikretmediğini ordamıydın..[/QUOTE]
Ben orada değildim. O dönemi Kur’an okuyarak, Tefsir okuyarak,siyer okuyarak, hadis kitaplarını okuyarak,tarih kitaplarını okuyarak öğrenmeye anlamaya çalıştım.Okuduklarımın hiçbirinde Allah Resulunun ve ashabının elinde tesbihle zikrettiklerini okumadım. Peki ya sen, sen orada mıydın? Sen hiç okuduğun siyer kitaplarında, tefsir kitaplarında, hadis kitaplarında Allah resulunun ve ashabının elinde tesbihle zikrettiklerini okudun mu? Okuduysan örnek ver de görelim.
Ancak, Kur’an ayetlerinde geçen “tesbih ediniz”, “tesbih ederler” sözlerini elde çekilen tesbihlerle karıştırmayasınız.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Biz kalksak hadis kitaplarından kaynak versek.Uydurmadır..[/QUOTE]

Buyur hadis kitaplarından kaynak ver bakalım. Uydurma olup olmadığını birlikte görelim.

Okuyucuları bekletmemek için Hadis kitaplarında "Allah’ın zikredilmesi" ile ilgili rivayetlerden örnekleri ben vereyim.

Hz. [B]Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor[/B]: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın, yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri vardır. Allahu Teâlâ'yı zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini "Aradığınıza gelin!" diye çağırırlar. (Hepsi gelip) onları kanatlarıyla kuşatarak dünya semasına kadar arayı doldururlar. Allah, -onları en iyi bilen olduğu halde- meleklere sorar:
"Kullarım ne diyorlar?"
"Seni tesbih ediyorlar, sana tekbir okuyorlar, sana tahmid okuyorlar. Sana ta'zim (temcîd) ediyorlar" derler. Rabb Teâlâ sormaya devam eder:
"Onlar beni gördüler mi?"
"Hayır!" derler.
"Ya görselerdi ne yaparlardı?"
"Eğer seni görselerdi ibâdette çok daha ileri giderler; çok daha fazla ta'zim, çok daha fazla tesbihde bulunurlardı" derler. Allah tekrar sorar:
"Onlar ne istiyorlar?"
"Senden, derler, cennet istiyorlar."
"Cenneti gördüler mi?" der.
"Hayır ey Rabbimiz!" derler.
"Ya görselerdi ne yaparlardı?" der.
"Eğer görselerdi, derler, cennet için daha çok hırs gösterirler, onu daha ısrarla isterler, ona daha çok rağbet gösterirlerdi." Allah Teâla sormaya devam eder:
"Neden istiâze ediyorlar?"
"Cehennemden istiâze ediyorlar" derler.
"Onu gördüler mi?" der.
"Hayır Rabbimiz, görmediler!" derler.
"Ya görselerdi ne yaparlardı?" der.
"Eğer cehennemi görselerdi ondan daha şiddetli kaçarlar, daha şiddetli korkarlardı" derler. Bunun üzerini Rabb Teâla şunu söyler:
"Sizi şâhid kılıyorum, onları affettim!"
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözüne devamla şunu anlattı: "Onlardan bir melek der ki: "Bunların arasında falanca günahkâr kul dahi var. Bu onlardan değil. O başka bir maksadla uğramıştı, oturuverdi." Allah Teâla: "Onu da affettim, onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da onlar sayesinde bedbaht olmazlar" buyurur." [B][Buhârî, Daavât 66, Müslim, Zikr 25, (2689); Tirmizî, Daavât 140, (3595).][/B]

Yine [B]Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor[/B]: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim bir yere oturur ve orada Allah'ı zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise Allah'tan ona bir noksanlık vardır. Kim bir yere yatar, orada Allah'ı zikretmezse, ona Allah'tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah'ı zikretmezse, Allah'tan ona bir noksanlık vardır." [[B]Ebû Dâvud, Edeb 31, (4856), 107, (5059); Tirmizî, Daavât 8, (3377);[/B] Hadisin metni Ebû Dâvud'a aittir. Sondaki ziyade İbnu Hibbân'ın Mevârid'inden alınmadır (2319).]

[B]Ebû Müslim el-Eğarr (rahimehullah) diyor ki[/B]: "Ben şehâdet ederim ki Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd (radıyallâhu anhümâ) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğine şehâdet ettiler: "Bir cemaat oturup Allah'ı zikrederse, mutlaka melekler etraflarını sarar, Allah'ın rahmeti onları bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onları yanında bulunan (büyük melek)lere anar." [B][Müslim, Zikr 39, (2700); Tirmizî, Daavât 7, (3375).][/B]

[B]Hz. Ebû Musâ (radıyallâhu anh) anlatıyor[/B]: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İçerisinde Allah zikredilen evlerin misali ile içerisinde Allah zikredilmeyen evlerin misâli, diri ile ölünün misali gibidir." [B][Buhârî, Daavât 66; Müslim, Salâtü'l-Müsâfirin 211, (779).][/B]

Hz. [B]Ebû Hüreyre'nin rivâyetinde şöyle gelmiştir[/B]: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse, ben de onu içimden geçiririm. O, beni bir cemaat içerisinde anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayırlı bir cemaatte anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim." [B][Buhârî, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675); Tirmizî, Daavât 142, (3598).][/B]

[B]Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor[/B]: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim yatağına temiz (abdestli) olarak girer ve uyku bastırıncaya kadar Allah'ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da Allah'tan dünya veya âhiret hayırlarından bir şey isterse Allah Teâla, istediğini mutlaka ona verir." [[B]Tirmizî, Daavât 100, (3525).][/B]

Hz. [B]Muâz İbnu Cebel (radıyallâhu anh) anlatıyor[/B]: "Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir." [[B]Muvatta, Kur'ân 24, (1, 211); Tirmizî, Daavât 6, (3374); İbnu Mâce, Edeb 53, (3790).][/B]

[B]Ziyad b. Ebî Ziyad'dan: Ebüdderdâ'[/B]:
«— Size amellerinizin en hayırlısını, derecelerinizi en fazla yükseltecek olanını, Allah katında en temiz olanını ve sizin için altın ve gümüş infak etmekten, düşmanınızla muharebe meyda¬nında karşılaşıp boyunlarını vurmanızdan ve onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlı amelleri haber vereyim mi?» dedi. Ashab:
«— Evet.» deyince:
«—Allah Teâlâ'yı zikretmektir,» dedi.
Abdurrahman'ın babası Muaz b. Cebel: «Adem oğlunun Al¬lah'ı zikirden başka yapacağı hiç bir amel onu Allah'ın azabından kurtaramaz.» dedi.
[B]Tirmizî, Da'avât, 45/6 (merfu olarak); İbn Mace, Ebed, 33/53.[/B]

Ebû [B]Hüreyre anlatıyor[/B]: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyur¬muştur: «Kim günde yüz defa, Allah'tan başka ilah yoktur, onun eşi ve benzeri de yoktur. Mülk onundur, hamd ona mahsustur. O her şeye kadirdir, derse on tane köle azat et¬miş kadar sevap alır, defterine yüz iyilik yazılır, yüz tane de kötülüğü silinir. Bu dua kıyamet günü onu şeytanlar¬dan koruyan bir sığınak olur. Bu duayı günde o kişiden da¬ha fazla okuyanlar hariç hiçkimse bundan daha üstün bir amelle kıyamet yerine gelemez.»
[B]Buharı, Bedu'l-Halk, 59/11; Müslim, ez-Zikr ve'd-Dua, 48/28[/B]

Ebû [B]Hüreyre anlatıyor[/B]: Her kim günde yüz defa «Allahım seni noksan sıfatlardan tenzih eder ve sana hamdederim» derse deniz köpükleri kadar günahı olsa affedilir.
[B]Buharı, Du'avât, 80/65; Müslim,-Zikr ve'd-Dua, 48/28[/B].

[B]Ebû Hüreyre'den[/B]: Kim her namazdan sonra otuz üç defa «Sübhanallah», otuzüç defa «elhamdülillah», otuzüç defa «Allahü ekber» der ve «Allah'tan başka ilah yoktur, onun eşi ve benzeri de yoktur. Mülk onundur, hamd ona mahsustur, o her şeye kadirdir» diyerek yüzü tamamlarsa deniz köpükleri kadar günahı da olsa affedilir.
[B]Müslim, Mesâcid, 5/146 (merfu olarak).[/B]

[B]Saîd b. Müseyyeb'den[/B]: el-Bâkıyatüssalihâtü «bakî kalacak yararlı ameller» ayetinden kastedilen ebedi kalacak yararlı amel, kulun 'Allahü ekber, sübhanallah, lâ ilahe illallah velâ hav¬le velâ kuvvete illâ billah' demesidir.


Hadisleri çok bilen kardeşim. Bu hadislerin hadis ıstılahında ne tür bir hadis olduğunu da siz araştırıp yazarsınız.

Vahyin denetiminde aklımızı işleterek değerlendirebilenlerden olalım. inşaAllah.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Adam o çağda yaşamış gibi sallamakta onunki kaynak oluyor hemide sahih hatta mütevatirdir..[/QUOTE]

Söz ebeliği yapmanın alemi yok. Yazılanlara cevap vereceksen ilminle ver.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Yok canım belkide vahy geliyordur.[/QUOTE]

Bu söz ancak sizin gibi tasavvuf tasavvuf,tarikat tarikat diyerek şeyhlere rabıta edenlere yakışır. Kur’an erlerine değil.

Tasavvuf veya tarikatlarda vahiy aldığı söyleyenlere çok rastlanır ancak Kur’an erlerinden, Kur’an mü’minlerinden vahiy aldım diyenlere hiç rastlanmaz.


[QUOTE=ebu Maruf;8016]


HACC - 9
İnsanlardan bazısı, bir bilgisi, bir rehberi ve (vahye dayanan) aydınlatıcı bir kitabı olmadığı halde, sırf Allah yolundan saptırmak için yanını eğip bükerek (kibir ve azamet içinde) Allah hakkında tartışmaya kalkar. Onun için dünyada bir rezillik vardır; kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız.[/QUOTE]

Allah insanı böyle şaşırtır. Tam sizi anlatan bir ayet. Allah razı olsun. Biz nasiplendik. Siz de nasiplenenlerden olursunuz. İnşaAllah.

[QUOTE=ebu Maruf;8016]

Böyle insanlara kanıpda zikri tefekkür sanıp insanları ALLAH ı anmaktan alıkoyanlarada diyecek bir şey bulamıyorum.Bunlara sadece hidayet için dua ediyorum.Zira onlar ALLAHIN Kelamıyla kandırılıyorlar.[/QUOTE]

Allah’tan utanmadan aynı iftiraya devam ediyorsunuz. Allah,ı anmaktan alakoyan kimlerse seçiminin sonucunu yaşayacaklardır.

İnsanlar Allah’ın kelamıyla kanmazlar ancak rüşde ererler.
İnsanlar ancak Allah’ın astlarını veli edinenlerin Allahla aldatan sözleriyle kanarlar.


[QUOTE=ebu Maruf;8016]
Lakin bu fitneleri çıkaranlarada lanet olsun diyorum.[/QUOTE]

Lanetinize aynen katılıyorum. Allah’a rağmen Allah’ın astlarını veli edinip rabıta yapanlara üstelik de bunu ibadet sayanlara Allah elbette layığını verecektir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

ebu Maruf 9. January 2011 11:04 AM

[QUOTE=dost1;7999]Bu dini en iyi anlayan ve en iyi uygulayanların, peygamberimiz ile onun çağdaşı olan ve ondan eğitim, terbiye alan Müslümanlar, yani sahabe-i kiram oldukları hiç şüphesiz ve tartışmasızdır. Onlar ise bu ayetleri, bugünkü sapık tarikat, tekke ve tasavvuf anlayışıyla anlayıp uygulamamışlardır. Onların, ellerinde tespih, bilmem kaç kere “Allah, Allah ...” dediklerini kimseler duymamış, kitaplar yazmamıştır. Onlar, ömürlerini lâklâkla geçirmemişlerdir. Çünkü onlar LÂFLA PEYNİR GEMİSİNİN YÜRÜMEYECEĞİNİ bilmekteydiler. Onlar, kişinin aynasının “iş” olduğunun, lâfına bakılmayacağının bilincinde oldukları için ömürlerini hep EĞİTİM ile ve Allah için mücadele (cihad) ile geçirmişlerdir.
[B][I][COLOR="Blue"]Bunu siz yazmadınızmı Hani siz ALLAH Rasulunden s.a.v gelen rivayetlere uydurma diyordunuz.Nerde sizin deliliniz ALLAH Rasulunun a.s ve sahabenin r.anhuma bunu yapmadığına dair kanıtınız.
Siz ordamıydınız.[/COLOR][/I][/B]
Netice olarak anlıyoruz ki ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI, halk arasında uygulandığı tarzda; elde tespih, dil ile “Allah, Allah …” demek değildir. ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI; Allah’ın bizler üzerindeki haklarını ve bize sunduğu nimetleri düşünmek
[B][I][COLOR="Blue"]Bu tefekkür değilmi.ALLAH c.c tefekkürü zaten bildirmiş.Niye ona tefekkür demişde zikrullaha tefekkür dememiş.
الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ [SIZE="7"][U]وَيَتَفَكَّرُونَ[/U][/SIZE] فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını [U][SIZE="7"]düşünürler[/SIZE][/U] de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından.[/COLOR][/I][/B]
, kul olarak O’na karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizin kontrolünü yapmak ve verdiği görevleri eksiksiz yerine getirmek, nimetlerine karşı şükredip nankörlük etmemek ve daima bu bilinç içerisinde olmaktır.
Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.
Kaynak:İşte Kur'an

[/QUOTE]

Kendi yazdığınız şeyleri okumuyormusunuz siz.
Bu nasıl bir iştir anlayamıyorum.
İşte ALLAH Rasulunun s.a.v elinden Kuran yorumu alınıpda başkalarına verilirse zikri böyle insanlara yutturmaya çalışırlar.
Bunuda yaparken ALLAH Rasulu s.a.v hiç yaptımı sahabe hiç yaptımı derler Ellerinde hiç rivayette yoktur yapmadıklarına dair.
Halbuki o kadar hadis var ALLAH ın bizzat dil ile zikredilmesine dair.
O kadar hadis rivayeti uydurma.
Naklettiği ve nakletemediği hadislerin tamamını uydurma yapmak için ıslahatını soruyor.
Sen hadis ilminden çok anladığından dolayıdır ki.Hepsine uydurma diyorsun.
Bakın ALLAH RAsulunun s.a.v nasıl ALLAHI zikrtemediğini öğrendiği yer neresiymiş Kuranmış.Resmen ALLAHIn Kelamına iftiradır.
ALLAH Kullarına zikredin diyecek ALLAH Rasulude bunu hiç yapmayacak.
Bunların kafadan uydurdukları ALLAH RAsulunun s.a.v görüşü.Oh ne güzel dünya bu nasıl din anlayışı bu nasıl Kuran anlayışı.
Sonrada kendi yorumlarını ALLAHIN sözü diye yutturmaya kalkarlar
bakın ne diyor.
[quote=dost1;7999]Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.
Kaynak:İşte Kur'an
[/QUOTE]
Zikrullah
ile tefekkür arasındaki farkı anlayamayacak olmak ya cahillikdir yada biliyorsa fitnecilikdir.
Bu kadarını anlayamıyorsanız.
Bu yazımı okuyan ve arapça bilen herkese soruyorum herkesde cevap versin.
ZİKR dil ile söylemek tefekkürde düşünmek değilmidir.
Arapça öğrendiğiniz hocalar size Zİkri tefekkür olarakmı açıkladılar.
O zaman tefekkürüde Şeytanı anmak diyemi açıkladılar.
ALLAHI insana benzetip haşa ALLAH da seni ebu maruf ebu maruf diyemi anacak deyip.Haşa ALLAHın nasıl insanı anacağına karışarak kendinizi haklımı çıkaracağınızı sanıyorsunuz.
Namazda Kurandan kolayınıza geleni okuyun diyen ALLAHU TEALANIN kelamını zikretmek doğru Onun ismini okumak yanlış.
Hac 28
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de [U]Allah'ın ismini ansınlar [/U]. Artık ondan hem kendiniz yeyin,hem de yoksula, fakire yedirin.
Sen Kurban keserken ALLAHIn ismini nasıl anacaksın.
Burda dil ile anacaksın.İş tasavvuf oldumu ALLAHın ismini anamazsın.
Yahu Kuran okumaya başlarken bile Hiç Kuran okumadınmı sen.
Bismillahirrahmanirrahim diye bir başlangıç vardır.
Süretül-Fatihanın başında hatta tevbe süresinin dışında bütün sürelerde vardır.
Bu ne demektir.
Rahman ve Rahim olan ALLAHIn ismiyle.
Bunu okurken dahi ALLAHI zikrediyorsun.
Nasıl oluyorda ALLAHI zikretme diye bir şey yoktur şeytanın oyunudur.
Bunu belirten ALLAH c.c Şeytanmı.
Yoksa sen ALLAH diye Şeytanamı tapıyorsun

Anonymous 9. January 2011 11:16 AM

Sevgili kardeşim dil ile Allahı anmayın mı dedi birisi?

Bir işe başlarken dil ile Allah'ın ismini zikretmek de "Allah'ı anmaktır". Şükretmek de, birisine Allah razı olsun demek de Allah'ı anmaktır. Bu şekilde olduğunda tam tersidir, düşüncenizdeki Allah bilinci sözlere dökülür. Allahı anmanın dil ile yapılan kısmını yozlaştırmış, şeytani bir hale dönüştürüp beyninizi uyuşturmak için kullanmışlar diye düşünüyorum. İşe de yaramış gözüküyor. Allah her şeyi açıkça anlattığı kitabında [B]kendisini [U]nasıl[/U] anacağımızı[/B] da [U]DETAYLI OLARAK[/U] açıklamış. Tabi açıklamayı görebilmek için sayılı zikir sarhoşluğundan, uyuşukluğundan kafayı kaldırıp Kuran'ın bütününü okumak ve akletmek gerekir. Dünyada yalnızca Müslümanlıkta değil her türlü inançta "kelimelerin mistik gücü"ne inanan şeytan kurbanları mevcuttur. Hepsi de farklı kelimelerle, benzer kafa bulduran nefes teknikleri ile birebir benzer ritüeller yaparlar.

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.

ebu Maruf 9. January 2011 01:58 PM

[QUOTE=Anonymous;8028]Sevgili kardeşim dil ile Allahı anmayın mı dedi birisi?

Bir işe başlarken dil ile Allah'ın ismini zikretmek de "Allah'ı anmaktır". Şükretmek de, birisine Allah razı olsun demek de Allah'ı anmaktır. Bu şekilde olduğunda tam tersidir, düşüncenizdeki Allah bilinci sözlere dökülür. Allahı anmanın dil ile yapılan kısmını yozlaştırmış, şeytani bir hale dönüştürüp beyninizi uyuşturmak için kullanmışlar diye düşünüyorum.
[B][I][COLOR="Blue"]Dostum hani siz Kurana ters düşmedikçe hadis rivayetlerini kabul ederdiniz.
Hadis de ALLAH Rasulu s.a.v şu kadar SubhanaALLAH desen diyor.Bunun neresi Kurana ters ki.Madem Kurana Ters değil Mademki bu bir hadis.
O halde Peygamberin sözümü daha değerli.
Yoksa seninki benimkimi?
O halde ALLAH Rasulu a.s zikri şeytani bir hale çevirmiş sizde Peygamberin a.s hatasını düzeltiyorsunuz değilmi.[/COLOR][/I][/B]

İşe de yaramış gözüküyor. Allah her şeyi açıkça anlattığı kitabında [B]kendisini [U]nasıl[/U] anacağımızı[/B] da [U]DETAYLI OLARAK[/U] açıklamış. Tabi açıklamayı görebilmek için sayılı zikir sarhoşluğundan, uyuşukluğundan kafayı kaldırıp Kuran'ın bütününü okumak ve akletmek gerekir. Dünyada yalnızca Müslümanlıkta değil her türlü inançta "kelimelerin mistik gücü"ne inanan şeytan kurbanları mevcuttur. Hepsi de farklı kelimelerle, benzer kafa bulduran nefes teknikleri ile birebir benzer ritüeller yaparlar.
[B][I][COLOR="blue"]Ben sizin gibi Kuranı okuyup birilerinin bana empoze ettiği şeytanca fitnelere göre Kuran ayetlerini uyarlayıp.Zikri tefekküre,Veliyi deliliğe kafama göre çevireceğime.ALLAH Rasulunun Kuranı empoze ettiği şekilde anlarım.Hiç olmazsa ALLAH Rasulunden Kuranı daha iyi anladığım iddiasında bulunmam.[/COLOR][/I][/B]
Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.

[B][I][COLOR="blue"]AMİN[/COLOR][/I][/B][/QUOTE]


ALLAH fitnecileri Kahru perişan eylesin.
İyi niyetlileri hidayete ulaştırsın

hiiic 9. January 2011 08:00 PM

[B]isra
46. Ayrıca, onu anlamamaları için kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Sen, Kur'an'da Rabbinin birliğini yadettiğinde onlar, canları sıkılmış bir vaziyette, gerisin geri dönüp giderler. [/B]

her ne kadar bazıları ayetler üzerinde düşünmeden atalarının uydurma rivayetlerine göre din yaşıyor olsada biz gerçeği ortaya koyalım..

Yina aynı isra suresinin 73-74-86. ayetlerinde peygamber hakkında bir gerçek ortaya konuluyor... Rablerinden korkup yalnız ona kulluk etmeyi hedefleyenler için ve kulaklarında ağırlık olmayan anlayış sahibi müslümanlar için şifa niyetine.

[B]73. Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat etmen için [COLOR="Red"]seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar [/COLOR]ve ancak o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi.

74. [U]Eğer seni sebatkar kılmasaydık[/U], [U]gerçekten,[/U] [COLOR="red"]nerdeyse onlara birazcık meyledecektin[/COLOR].

86. Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. [/B]

hiçbir vahye dayanmadan peygambere atıfta bulunulan (vahye dayanmadan peyfgamber söylese bile) sözleri ve çoğu hatalı hadis tefsirleri ve rivayetlere akıl sahiplerinin dikkat etmesi dileğimle...

Allah, usulüne uygun yaşayan ve yaşamak için çabalayanlardan razı olsun.

hiiic 9. January 2011 08:09 PM

kehf
[B]54. Hakikaten biz bu Kur'an'da [COLOR="Red"]insanlar için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür[/COLOR]. [U]Fakat tartışmaya en çok düşkün varlık insandır[/U]. [/B]

Allahın bu kelamına karşılık onu yetersiz gösteren kullara ne cevap verilebilir ki? buyrun sizden öncekileri dinlerinden çıkaran yola, kendi elleriyle kitap yazıp bu Allah katındandır diyenlerim yoluna gideceğiz diyenlere sadece acırız. Ne siz bizden ne de biz sizden sorumlu değiliz... Ama bir sözünüz varsa buyrun delilinizi getirin. Bu ayeti çürütmej için bulun bir hadis getirin yada ayet getirinde o çevirdiğiniz mealle Kuranı çelişkili hale sokun. Tüm vebal işleyene aittir, saptırdığı kimselerin günahlarının bir kısmıda dahil

[B]110. De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlah'ınızın, sadece bir İlah olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve [COLOR="red"]Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın. [/COLOR][/B]

Bu bizim dinimizdir... Duaya peygamberlerin isimlerini karıştırmayız, ama onların içimizden ALlah tarafından seçilmiş rehberler kişiler olduğunada kendi öz çocuklarımız gibi inanırız...

dost1 10. January 2011 12:26 AM

[QUOTE=ebu Maruf;8027] [/QUOTE]

Selamun Aleykum!

Yazılara verdiğiniz cevaplardaki çarpıtmaları göstermek için çarpıtma yaptığınız yazının aynını asıyoruz ancak siz çarpıtmalarınıza yine devam ediyorsunuz.

[QUOTE=dost1]
“Bu dini en iyi anlayan ve en iyi uygulayanların, peygamberimiz ile onun çağdaşı olan ve ondan eğitim, terbiye alan Müslümanlar, yani sahabe-i kiram oldukları hiç şüphesiz ve tartışmasızdır. Onlar ise bu ayetleri, bugünkü sapık tarikat, tekke ve tasavvuf anlayışıyla anlayıp uygulamamışlardır. Onların, ellerinde tespih, bilmem kaç kere “Allah, Allah ...” dediklerini kimseler duymamış, kitaplar yazmamıştır. Onlar, ömürlerini lâklâkla geçirmemişlerdir. Çünkü onlar LÂFLA PEYNİR GEMİSİNİN YÜRÜMEYECEĞİNİ bilmekteydiler. Onlar, kişinin aynasının “iş” olduğunun, lâfına bakılmayacağının bilincinde oldukları için ömürlerini hep EĞİTİM ile ve Allah için mücadele (cihad) ile geçirmişlerdir.”
[/QUOTE]

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Bunu siz yazmadınızmı Hani siz ALLAH Rasulunden s.a.v gelen rivayetlere uydurma diyordunuz.Nerde sizin deliliniz ALLAH Rasulunun a.s ve sahabenin r.anhuma bunu yapmadığına dair kanıtınız.[/QUOTE]



[QUOTE=dost1]
Evet ben yazdım Delilim Allah’ın Resulunun tebliğ ettiği Kur’an ve on yıl içerisinde oluşturduğu devlet. Tarih ve Siyer Kitapları. Aklımızdaki değil Allah’ın Kitabında belirttiği Resulune dayanmak ki o da tartışmasız olanı Kur’an’dır.[/QUOTE]


[QUOTE=ebu Maruf;8027]
Siz ordamıydınız.

Sen nerden biliyorsun sahabenin tesbihi olmadığını yada ALLAHI zikretmediğini ordamıydın..[/QUOTE]

Sorunuza

[QUOTE=dost1]
Ben orada değildim. O dönemi Kur’an okuyarak, Tefsir okuyarak,siyer okuyarak, hadis kitaplarını okuyarak,tarih kitaplarını okuyarak öğrenmeye anlamaya çalıştım.Okuduklarımın hiçbirinde Allah Resulunun ve ashabının elinde tesbihle zikrettiklerini okumadım. Peki ya sen, sen orada mıydın? Sen hiç okuduğun siyer kitaplarında, tefsir kitaplarında, hadis kitaplarında Allah resulunun ve ashabının elinde tesbihle zikrettiklerini okudun mu? Okuduysan örnek ver de görelim.
Ancak, Kur’an ayetlerinde geçen “tesbih ediniz”, “tesbih ederler” sözlerini elde çekilen tesbihlerle karıştırmayasınız.[/QUOTE]

diyorum.

Siz de yazıları çarpıtma yerine Kur’an’dan , tefsir kitaplarından,siyer kitaplarından,hadis kitaplarından bu söylediklerimin aksini gösteren deliller getiriniz .

[QUOTE=dost1]


Netice olarak anlıyoruz ki ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI, halk arasında uygulandığı tarzda; elde tespih, dil ile “Allah, Allah …” demek değildir. ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI; Allah’ın bizler üzerindeki haklarını ve bize sunduğu nimetleri düşünmek, kul olarak O’na karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizin kontrolünü yapmak ve verdiği görevleri eksiksiz yerine getirmek, nimetlerine karşı şükredip nankörlük etmemek ve daima bu bilinç içerisinde olmaktır.
Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.
.[/QUOTE]

diyoruz.
Siz ise bu paragrafta yazılanlara

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Bu tefekkür değilmi.ALLAH c.c tefekkürü zaten bildirmiş.Niye ona tefekkür demişde zikrullaha tefekkür dememiş.
الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından.[/QUOTE]

bu cevabı veriyorsunuz.

Adamın birine sormuşlar:
“Neden namaz kılmıyorsunuz ?
O da:” Kur’an ‘da “Allah namaz kılmayınız.” diye yazıyor demiş.
İyi de onun öncesinde de “sarhoşsanız “ yazıyor demişler.
Ben orasını okumadım demiş.

Sizinki de o hesap.Dam başında saksağan kaz beline vurmayı.
Boşuna dememişler: "Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, Çünkü cahil ne gelirse söyler diline." diye.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Kendi yazdığınız şeyleri okumuyormusunuz siz.
Bu nasıl bir iştir anlayamıyorum.
İşte ALLAH Rasulunun s.a.v elinden Kuran yorumu alınıpda başkalarına verilirse zikri böyle insanlara yutturmaya çalışırlar.
Bunuda yaparken ALLAH Rasulu s.a.v hiç yaptımı sahabe hiç yaptımı derler Ellerinde hiç rivayette yoktur yapmadıklarına dair.
Halbuki o kadar hadis var ALLAH ın bizzat dil ile zikredilmesine dair.
O kadar hadis rivayeti uydurma.
Naklettiği ve nakletemediği hadislerin tamamını uydurma yapmak için ıslahatını soruyor.
Sen hadis ilminden çok anladığından dolayıdır ki.Hepsine uydurma diyorsun.[/QUOTE]


Bütün siteleri dost1 diye arattırınız. Allah resulu ile ilgili yazdıklarımızı okuduğunuzda yüzünüz kızarmazsa bu iftiraları tekrar yazarsınız.

[URL="http://www.hanifler.com/showthread.php?t=688&highlight=dost1"]Mezhepler[/URL] başlığındaki yazılara bakılabilir.

O başlıktaki yazımızdan alıntı yapmak istiyorum ki altında teşekkür işaretiniz var.

[QUOTE=dost1]

Selamun Aleykum! Değerli Ebu Maruf Kardeşim!


Allah razı olsun. Din adına yazılanlardan yararlanmak ile yazılanları dinleştirmek farklı şeylerdir ki yazıda buna dikkat çekilmiştir.

İnsanlar, inançlarıyla ilgili olduğunu düşündükleri her türlü çalışmaları okurlar incelerler ve inançlarının ana kaynağı olan "Kitaptakilerle" uyuşup uyuşmadıklarına bakarak bir sonuca ulaşırlar.

Sorun bunun yapılıp yapılmamasında değil okunanların okuyanlarınca "din olarak algılanıp algılanmamasında" hatta daha da ileri giderek kendisinin okuduklarına karşı çıkan yazıları savunanları "dinsizlikle" ve "sapkınlıkla" nitelendirilmesindedir.

Kendisini "LA İLAHE İLLAALAH MUHAMMEDİN RESULULLAH" diyerek "MÜSLÜMAN" olarak niteleyen kişi için "DİN ALLAH'INDIR" ALLAH RESULU'NUN ALLAH'TAN ALDIĞI VAHİYLERİN TEBLİĞİNDEN OLUŞANLARDIR Kİ,BU DA KUR'AN'DA OLANLARDIR.

Allah'ın Resulu tebliğ ettikleri ile ilgili soru soranlara elbette cevap verecektir ve vermiştir de. Yine Allah'ın ayetlerini okuyup anlamaya ve yaşamaya çalışanlar kendilerine sorulan sorulara cevap verecektir ve vermiştir de...

Allah'ın Resulu ile aramızda yaklaşık 1400 yıl gibi bir zaman vardır. Allah Resulunun ağzından çıkan sözlerin tartışmasız geleni sadece KUR'AN'dır. Bunun dışında Allah Resulu'ne izafe edilen sözlerin KUR'AN gibi kesinliği sözkonusu değildir bunun için de KUR'AN'ın denetiminden geçirilmeden değerlendirilmesi yanlıştır.

Yine adına izafe edilerek oluşturulmuş mezhepler vardır . Bunların söylemlerinin de "din olarak algılanması" yanlıştır ki birine göre doğru olan diğerine göre yanlıştır.

Allah'ın dinine inananlar için tek ölçüt olmalıdır o da "sayısız mehhep görüşleri" değil KUR'AN'dır. [/QUOTE]


Bu konularda ne söylediğimizi biliyorsunuz ve yine de çarpıtma ve iftiranıza devam ediyorsunuz. Yazık. Allah sizi affetsin.

Ne zaman ki,

"Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir."


yazınızın kaynağını sorduk işler birden değişiverdi. Bu söylediğinizin tam tersi söylemi var diyerek o söylemin sayfa numarasına kadar kaynağını verdik.

Yanılmışız deme basiretini gösteremediniz ve yazılanları çarpıtma işine başladınız.


[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Bakın ALLAH RAsulunun s.a.v nasıl ALLAHI zikrtemediğini öğrendiği yer neresiymiş Kuranmış.Resmen ALLAHIn Kelamına iftiradır.
ALLAH Kullarına zikredin diyecek ALLAH Rasulude bunu hiç yapmayacak.
Bunların kafadan uydurdukları ALLAH RAsulunun s.a.v görüşü.Oh ne güzel dünya bu nasıl din anlayışı bu nasıl Kuran anlayışı.
Sonrada kendi yorumlarını ALLAHIN sözü diye yutturmaya kalkarlar
bakın ne diyor.
Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı
Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.
Kaynak:İşte Kur'an
Zikrullah
ile tefekkür arasındaki farkı anlayamayacak olmak ya cahillikdir yada biliyorsa fitnecilikdir.
Bu kadarını anlayamıyorsanız.
Bu yazımı okuyan ve arapça bilen herkese soruyorum herkesde cevap versin.
ZİKR dil ile söylemek tefekkürde düşünmek değilmidir.[/QUOTE]

Tekrar söyleyeyim:

“ZİKR” sözcüğünün sözlük anlamı; “anmak, hatırlamak, hatırdan çıkarmamak, unutmamak, öğüt almak, ibret almak” demektir. Sözcük, gerek “zikr” mastarı ve gerekse diğer tüm türevleri olarak Kur’an’da hep bu sözlük anlamıyla kullanılmıştır.
Ancak sözcük “EZ-ZİKR” şekli ile, yani başındaki harf-i tarif ile muarref (belgisizliği giderilmiş, belirtili bir sözcük yapılmış) hâlde MECAZ-I MÜRSEL olarak, “ÖĞÜT VERME” ekseni etrafında Semavî Kitaplar için yani, Vahy, İlâhî Kitap; Kur’an, İncil, Tevrat, Zebur için kullanılmıştır (Âl-i Imran; 58, A’râf; 63, 69, Hicr; 6, Enbiya; 7, 42, 50, 105, Furkan; 29, Şuara; 5, Ya Sin; 69, Sad; 1, 8, 49, 87, Zümer; 23, Fussılet; 41, Şûra; 5, Zühruf; 36, 44, Kamer; 25, Kalem; 51, Tekvir; 27, Kehf; 83, Ta Ha; 10, 99, 113, Saffat; 3, 168, Talâk; 10, Mürselât; 5, Müminun; 71, En’âm; 90).
“Zikr” sözcüğü, “ALLAH” sözcüğü ile tamlama yapılıp, “ZİKRULLAH” olarak ifade edildiğinde anlamı; “ALLAH’I ANMAK” demek olur ki bizim de ana konumuz budur. Yani “zikr” mastarı (fiilin kökü) ma’mulüne muzaf olarak izafet-i lâfziyye oluşturduğunda (“anmak” mastarı, tümleci olan “ALLAH” sözcüğü ile tamlama oluşturduğunda) anlamı; “ALLAH’I ANMAK” demektir. Nitekim Kur’an ayetlerinde de “… Allah’ı ANARLAR”, “… Allah’ı ANMAYA koşunuz” tarzında kullanılmıştır.


[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Arapça öğrendiğiniz hocalar size Zİkri tefekkür olarakmı açıkladılar.
Zikrin ne olduğunu yukarıda söyledim tekrar okuyunuz lütfen. Tefekkür sözcüğü var mı bakın. Zikrullahın ne olduğunu soruyorsanız yine söyleyeyim.:
Netice olarak anlıyoruz ki ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI, halk arasında uygulandığı tarzda; elde tespih, dil ile “Allah, Allah …” demek değildir. ZİKRULLAH/ ALLAH’IN ANILMASI; Allah’ın bizler üzerindeki haklarını ve bize sunduğu nimetleri düşünmek, kul olarak O’na karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizin kontrolünü yapmak ve verdiği görevleri eksiksiz yerine getirmek, nimetlerine karşı şükredip nankörlük etmemek ve daima bu bilinç içerisinde olmaktır.
Evet, ZİKRULLAH/ ALLAH’I ANMAK işi işte bu dur. Allah’ın istediği de budur.



O zaman tefekkürüde Şeytanı anmak diyemi açıkladılar.[/QUOTE]


Tefekkür konusunu öğrenmek istiyorsanız [URL="http://www.hanifler.com/showthread.php?p=8055#post8055"]buraya[/URL] bakabilirsiniz.


[QUOTE=ebu Maruf;8027]

ALLAHI insana benzetip haşa ALLAH da seni ebu maruf ebu maruf diyemi anacak deyip.Haşa ALLAHın nasıl insanı anacağına karışarak kendinizi haklımı çıkaracağınızı sanıyorsunuz.
Namazda Kurandan kolayınıza geleni okuyun diyen ALLAHU TEALANIN kelamını zikretmek doğru Onun ismini okumak yanlış.
Hac 28
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar . Artık ondan hem kendiniz yeyin,hem de yoksula, fakire yedirin.[/QUOTE]


Aklınız,yalanınızın açığa çıkmasından doğan kinle yazılanları anlayamayacak kadar örtülmüş.

Öylesine örtülmüş ki,yazdığımız ZİKR/ ZİKRULLAH yazısını okuduğunu söylediğiniz halde
Hac 28
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar . Artık ondan hem kendiniz yeyin,hem de yoksula, fakire yedirin.

Ayetini örnek veriyorsunuz. Oysa ki, bundan bir ayet sonra gelen ayeti okusanız;

"İşte böyle. Kim Allah’ın hürmetlerine ta’zim ederse, o, onun için Rabbinin indinde daha hayırlıdır. Size tilavet edilenler müstesna, sizin için en’am helal kılındı... O halde putların pisliğinden kaçının ve [B]yalan-uydurma sözden kaçının[/B].

Ayetini okuyup Allah’ın emrine uyanlardan olurdunuz.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Sen Kurban keserken ALLAHIn ismini nasıl anacaksın.
Burda dil ile anacaksın.İş tasavvuf oldumu ALLAHın ismini anamazsın.
[/QUOTE]

Kurban keserken değil de Allah’a kurban olmak için hayvan keserken “Allah’ın adıyla” diyerek başlarım.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Yahu Kuran okumaya başlarken bile Hiç Kuran okumadınmı sen..[/QUOTE]

Okumaz olur muyum hiç 50 yıldır kur’an okuyorum.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Bismillahirrahmanirrahim diye bir başlangıç vardır.[/QUOTE]

Evet . Doğru söylüyorsunuz.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Süretül-Fatihanın başında hatta tevbe süresinin dışında bütün sürelerde vardır.[/QUOTE]

Evet doğru söylüyorsunuz Mushaflarda dediğiniz gibidir.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]
Bu ne demektir.Rahman ve Rahim olan ALLAHIn ismiyle.
Bunu okurken dahi ALLAHI zikrediyorsun.[/QUOTE]


Zikr/Zikrullah yazısını tekrar okursanız Allah’ı zikredip zikretmediğimizi öğrenirsiniz.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Nasıl oluyorda ALLAHI zikretme diye bir şey yoktur şeytanın oyunudur.[/QUOTE]



Allah’ı zikretme diye bir şey yoktur yargısına Zikr/Zikrullah yazısını okuyarak vardınız öyle mi?

Yazılanları çarpıtmak ve yalan söylemek gerçekten de şeytanlaşmış olan insanların işidir.

[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Bunu belirten ALLAH c.c Şeytanmı. .[/QUOTE]

Haddinizi bilin ne demek Allah c.c şeytan mı?

Kur’an’ı, kulu ve Resulu Muhammed’e vahyeden ve “ikra” diye emreden Allah’tır. Kur’an’ı Allah’ın vahyettiği gibi İnsanlara tebliğ eden de Allah’ın Resuludur. Allah emrettiği için “ikra” emrine uyar ve gereğini yapanlardan oluruz. İnşaAllah.


[QUOTE=ebu Maruf;8027]

Yoksa sen ALLAH diye Şeytanamı tapıyorsun .[/QUOTE]

Allah’ın kulu ve Resulu olan Allah Resulunun tebliğ ettiği KUR’AN’ da belirtilen ALLAH’a kulluk yapmaya çalışıyorum.

Resulunun tebliğ ettiği KUR’AN’I mehcur/terk edilmiş bırakarak ALLAH yerine DUNİLLAHI/ASTLARINI VELİ EDİNENLERE de uyarı görevimi yaparak şeytanlaşmış insanların tasallutundan kurtulmaları için Kur'an'da olanları tebyin ediyorum.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

hiiic 10. January 2011 01:54 AM

birazda gülelim au pardon biraz da hadis okuyalım köşesi

[I]CENAZE TAŞIYANIN KIYAFETİ

6402 - İmran İbnu'l-Husayn ve Ebu Berze radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah, aleyhissalatu vesselam'la birlikte bir cenazeye gittik. (Bu esnada) Aleyhissalatu vesselam, ridalarını atıp sadece gömlekleri içerisinde yürümekte olan bir cemaat gördü ve: "Cahiliye amelini mi işliyorsunuz? Yoksa cahiliye fiilini yaparak onlara mı benzemeye çalışıyorsunuz? Şu suretinizden bir başka suretle (kabristandan) dönmeniz için hakkınızda beddua etmeyi cidden arzuladım" buyurdu. Bunun üzerine ridalarını giydiler ve bir daha bu adetlerine dönmediler."

6403 - Ebu Bürde radıyallahu anh anlatıyor: "Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh, eceli geldiği zaman (yakınlarına): "Benim cenazemi ateşle takip etmeyin!" diye vasiyet etti. Bunun üzerine Ebu Bürde'ye: "Sen bu hususta bir şey işittin mi?" diye sordular. O da: "Evet, hem de Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan" dedi."

CENAZE CEMAATİ ÇOKSA

6404 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin cenazesine yüz müslüman namaz kılarsa, ona mağfiret olunur."[/I]

Gelenekçilerin kutsal din kitabı kütübü sitteden inciler..
İlk 2 hadis içimi kararttı, 3. hadiste ayetleri yalanladı. şu hadis savunucuları bizim kadar hadis bilse gene gam yemiyeceğim anca kuru gürültü anca traş..

Hadise göre şefaat hiç yok, peygamber bela okumak istiyor,, ayetlerden öğrendiğimiz Muhammed Mustafa ya bile ters... Zaten tüm uyarıcı tebliğci Mustafalarla uğraştılar.. ha 1400 yıl ha 100 yıl önceki.. hepsini de yalanladılar, hakikatklerni anlayamadılar... Şimdi bunlar mı yola gelecek... söylesende boşşş söylemesende hepsi aynı,, duvara yaz daha iyi, belki Allah geçen birine hidayet verir..

[B]Gâşiye 11
Orada boş bir hadis işitmezler. [/B]

hiiic 10. January 2011 02:02 AM

[I]ÇOCUK CENAZESİNE NAMAZ

6411 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Ölen) çocuklarınız için cenaze namazı kılın. Çünkü onlar (cennete girmede sizin öncülerinizdendir."[/I]

kutubü sittedenin yalanlarından birisi daha...

:) bu hadis insanı dinden çıkarır mı?

[B]Mümtehine 3
Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir [/B]

hadi ebu mayer buna da bul bişiler... aklının almadığı sarmadığı şeylerde gerekli gereksiz tartış.. Allah fedakarı aramızdan aldı da yükümüzü hafifletti. Allah her şeyi görür, bilir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:38 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam