hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Hurafeler (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=37)
-   -   Allah az; rivayetçiler çok biliyor. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2834)

raven 19. September 2012 11:01 PM

sayın galipyetkin
kızmışsınız kızmayın lütfen ben sorulara cevap arıyorum amacım kavga etmek değil.Sitenizdeki insanlar tabikide değerli insanlardır. o kısımla ilgili sıkntım yok.efe lafını kullanırım sıklıkla memleketten dolayı

yukarda sorduğum sorulara gelince peygamberi taklit meselesini nereden çıkardınız anlamadım.anlayışım kıttır defalarca okudum yinede çıkaramadım.taklit değil kardeşim ben ne diyorum Resulullah a ayetler indi.cebraille yada cebrailsiz orasında değilim.Resulullah milleti toplayıp arkadaşlar bu gün bana bu ayetler geldi ben size bana iletileni ilettim tamam görevim bitti hadi bana eyvallahmı diyordu.hani görevi sadece iletmek ya.yani insanları başına toplayıp bakın arkadaşlar ben peygamberim bunlarda Allahın benim aracılığımla size gönderdiği ayetler insanlar hemen ona inandımı.sadece inen ayetleri okuyarak mı onları ikna etti.

diyorsunuzki topluma ne yapmaları gerektiğini öğretti ve öldü.Niye öğretsin.iletici değilmi sadece.siz Türk olarak kuranı okuyupta öğreniyorsunuz da adamlara kendi dilinde gelen ayetleri niye öğretsinki.arapta kuranı okurdu ona göre davranırdı.bakın burada bile siz değerli arkadaşların hepsi kuranı kelime kelime okuyup yine farklı sonuçlar çıkarıyorsunuz.sizin deyiminizle herkes kendi dinini oluşturuyor.kimi namaz var diyor kimi yok.o zaman kurana da ihtiyacınız yok her kes kafasına göre bir din oluştursun kendine göre ibadetler ortaya koysun.Allah a inanıyorsan ondan sonrası teferruat ister secde yap ister amuda kalk.

sayfa sayfa hadis yazıyorlar diyorsun haklı olabilirsin bazıları banada saçma geliyor.ama sizde burada sayfa sayfa yazıyorsunuz belki kitaplarınız var.onların sizden farkı ayetlerin yanına hadisleri koyuyorlar siz ise ayetlerin yanına kendi fikirlerinizi yazıyorsunuz ben böyle anladım diye

raven 19. September 2012 11:05 PM

bu arada sorum arada kaybolup gitmesin Resulullah nasıl ibadet ederdi Allah rızası için biri yazsın

nacikocak 19. September 2012 11:33 PM

[QUOTE=galipyetkin;12572]Sayın Raven.

Peygamber 1400 sene önce idi. Dinin kurucusu olarak, o zamanlar, o topluma ne yapmaları gerektiğini öğretti ve öldü. Yerine Kur'an'ı bıraktı. Eğer Peygamberi taklit etmek gerekir olsa idi Yazılı bir kur'an'a gerek vardı mı idi? Din hen Peygamberi taklit etmek değil ham de din peygamberi taklitten ibaret değil. Nuh da bir peygamberdi, İşea da.

Bu gün Peygamberi taklit edip Kur'an'a itibar etmeyenler ''hadisler''le işlerini yürütüyorlar ve elleriyle yazdıkları cilt cilt hadis külliyatları, hadis profesörleri var.

Ben Kur'an'ın içeriğine inanıyorum. Kur'an da insanlarla ''kelimeleriyle'' konuşur. Onun için İbadet kelimesinin ne anlam ifade ettiğini sormam sizi araştırmaya itip kendi kendinizi yetiştirmenize yardım etmektir. Çünkü her insanın kelimeleri, cümleleri ve sureleri kendince anlayış ve manalandırışına göre bir şeriat kendine göre bir din anlayışı edinir. Başkasının dinine uyarsanız ne olabileceğinizi de araştırın, Kur'an'ı okuyun. Bu sitede yazılanları (konu-konu ayrılmıştır) okuyup mukayese edip üzerinlerinde tefekkür edin ve kendi dininizi kendiniz oluşturun.

Kişileri, kişiliklerini tamamen öğrenmeden, tartmadan yok deist, yok ateist diye nitelemeyin. Allah bile peygamberine inanç yönünden ''sen o yöne karışma, onları bana bırak, senin görevin tebliğ etmek '' demişse, fakat bu deyiş tamamen başı boş bırak anlamına gelmediğinden, eğer sizin de öyle ZANNETTİKLERİNİZ varsa, önce kendi zannınızla, eğer emin olursanız, çıkın onlarla bilginizle fikir bazında mücadele edin.

Sitemiz için merak etmeyin, mensupları da yöneticileri de değerli ve liyakatlı insanlar. Namazı kabul edenler de var etmeyenler de. Diğer ritüeller için de öyle. Fikir alış-verişleri bazan sertleşse de, kimse kimseyi lekelemeye tevessül etmemekte. Değerli bir sitede ve değerli insanlarla berabersiniz.

Bu sitenin değerli insanları da inandıklarını inandıkları için yazıyorlar ve yazılmasını bekliyorlar, başka kişileri de, siteleri de okuyorlar ki daha üstün bir düşünceye ulaşabilsinler. Başkalarını tatmin etmek için yazmıyorlar. Çünkü objektifler. Böyle bir beklentiniz olmasın. Nabza göre şerbet vermezler.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

raven gerçekten çok güzel bir soru sormuş bende değişik bir şekilde soruyum

[B]acaba kuran'ı kerimin hangi ayetinde herkes kendi dinini oluştursun diye emredilmiş birde peygamber 1400 sene önce idi arkasında yazılı kuran bırakmış demişsin benim bildiğim kadarı ile incil'de yazılı idi ama değiştirildi [/B]ama allah kuran'ı kerimde ne diyor kuran diğer kitaplardan farklı olarak korunmuş peki bu koruma nasıl sağlanmış hafız dediğimiz insanlarla bu insanlar ayetleri değiştirilemeyecek biryere hafızalarına yazıyorlar ve bu insanlar o günden bu güne kuran'ı manasıyla beraber muhafaza ediyorlar ve yine aynı insanlar namaz kılıp sünnetleri yerine getiriyorlar bunun nedenini hiç düşündünmü veya hiç düşündünmü bu insanlar neden senin dediğin gibi kendi dinlerini oluşturmamışta farklı şekillerdede olsa aynı ibadetleri yapmışlar

mesela neden namazda farklı şekillerde tekbir alsalarda söz olarak hep allah'u ekber demişler veya neden herkes sabah namazının farzını 2 rekat kılmış niye 3 veya 5 kılan olmamış

bence düşün birde raven'inde dediği gibi allah rızası için sizde bizim sorularımıza cevap verin

dost1 20. September 2012 12:31 AM

Selamun Aleykum! Değerli Raven Kardeşim!

Lütfen! [URL="http://www.hanifler.com/showthread.php?t=63"]Buraya tıklayarak bakar mısınız?[/URL]

Kusursuzluk sadece allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

raven 20. September 2012 01:07 AM

saygıdeğer dost1
öncelikle teşekkür ederim örneklerini verdiğiniz ayetlere iman etmiş bir insanım.o ayetleri okuyunca savunduğum fikir dahada pekişti.Allah razı olsun.İlminizede hayranım ve saygı duyuyorum bazı görüşlerinize katılmasam bile



Nisa;65: Fela ve Rabbike la yu'minune hatta yühakkimuke fiyma şecera beynehüm sümme la yecidu fiy enfüsihim haracen mimma kadayte ve yüsellimu tesliyma
Hayır, Rabin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.
[COLOR="red"]senin verdiğin hükme?[/COLOR]

Nisa;61: Ve iza kıyle lehüm tealev ila ma enzelAllahu ve ilerRasûli raeytel münafikıyne yesuddune anke sududa;
Kendilerine: "Allâh'ın indirdiğine ve Elçiye gelin!" denince, o ikiyüzlülerin, senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.
[COLOR="red"]Allah ın indirdiğine ve elçiye... neden sadece Allah ın indirdiğine değil![/COLOR]


Ahzab;21: Lekad kâne leküm fiy Rasûlillahi üsvetün hasenetün limen kâne yercullahe vel yevmel ahıre ve zekerAllahe kesiyra
Andolsun Allâh'ın Elçisinde sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmaya inanan ve Allâh'ı çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vardır
[COLOR="red"]Allah ın elçisinde örnekler mi? Allah ın elçisinden örnekler alırsak sayın galipyetkinin dediği gibi taklit etmiş olmayalım[/COLOR]

Nisa;80:Men yutı’ırRasûle fekad etaAllah* ve men tevella fema erselnake aleyhim hafiyza
Kim Elçi'ye itâ'at ederse Allah'a itâ'at etmiş olur. Kim de yüz çevirirse (bil ki), biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.
[COLOR="red"]neden Allah ın gönderdiğine itaat ederse demiyor.Elçi sonuçta Allah ın gönderdiğini aktarmıyormu?[/COLOR]

Nisa;59: Ya eyyühelleziyne amenu etıy'ullahe ve etıy'urRasûle ve ülil emri minküm* fein tenaza'tüm fiy şey'in ferudduhu ilAllahi verRasûli in küntüm tu'minune billahi vel yevmil ahır* zâlike hayrun ve ahsenü te'viyla
Ey inananlar, Allah'a itâ'at edin, Elçiye ve sizden olan buyruk sâhibine itâ'at edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız -onu Allah'a ve Elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.
[COLOR="red"]Allah a ve elçiye götürün ...neden elçiye o sadece haberci hüküm koyabilir mi?.yada elçi kuranda yazandan hariç ne biliyor?[/COLOR]


Ali İmran;31:Kul in küntüm tuhıbbunAllahe fettebiuniy yuhbibkümullahu ve yağfir leküm zünubeküm* vAllahu Ğafur’un Rahîym;
De ki: "Eğer Allâh'ı seviyorsanız bana uyun ki Allâh da sizi sevsin ve zenblerinizi/günâhlarınızı bağışlasın. Allâh bağışlayandır, esirgeyendir."
[COLOR="red"]bana uyun...neden sadece Allah ın gönderdiğine uyun değil[/COLOR]


Ahzab;57: İnnelleziyne yü'zunAllahe ve RasûleHu leanehümullahu fiyd dünya vel ahireti ve eadde lehüm azâben mühiyna
Allâh'ı ve Elçisini incitenler var ya, işte Allâh onlara dünyâda ve âhirette la'net etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azâb hazırlamıştır.
[COLOR="red"]İnşallah hiç birimiz Allah ı ve Elçisini üzecek eylemlerde bulunmayız.Ha peygamber öldü gitti ben onu nasılsa incitmem diyen varsa o ayrı[/COLOR]

raven 20. September 2012 01:29 AM

gördüğüm kadarıyla iki sıkıntı var

rivayetçilerin bazen gerçekten hadlerini aşıp saçmalamaları(Allah ım öyle örnekleri var ki insanın midesini bile bulandırır.)

birde bazılarının Allah resulünün adını bile duymaya tahammül edememeleri (yer yer onu küçümser davranmaları) ama onun aracılığı ile inen kurandan bazı ayetleri veya sözleri cımbızlayıp kendi dinlerini yaratmaları.

offff be birader yine kafam karıştı iyimi

pramid 20. September 2012 05:08 AM

[QUOTE]Allah sıradan bir insana peygamberlik verirmi.[/QUOTE]

Verir sapıtmış birini doğru yoluna iletir. Şimdi yazacağım ayetide nacinin rableri değiştirip yazarlar.

DUHÂ - 7 Seni bir sapık olarak bulup doğruya iletmedik mi? وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى
Ve vecedeke dâllen fe hedâ.

1. ve vecede-ke : ve seni buldu
2. dâllen : dalâlette olanların arasında olma, dalâlette olma, hidayette olmama,sapık
3. fe : sonra
4. hedâ : hidayete erdirdi, doğru yola iletti.

"[COLOR="Red"]dâllen[/COLOR]" kelimesini aranızda fatiha suresini bilen varsa son kelimesidir.

pramid 20. September 2012 05:15 AM

Sevgili naci, cevabı yine yuvarlamışsın. Çene üzerine secde yapan bir ibadetinizin resmini koyarmısın?

Secde etmiyorsunuz. Size tavsiyem çene üzeri yani sadece kurana göre hareket edin. Çeneniz din adına sadece Kuran için çalışsın.

Naci ikinci sorum. [COLOR="Red"]Bana hadisler ile namazın kılınışını yaz[/COLOR]. Bekliyoruz. Bakalımsavunduğun şeylere ne kadar hakimsin. Belki bir çalışma yaparken çarpıklıkları fark edersin. Bu platformda yazıştığın bir çoğu hadislerin bir çoğuna hakimdirler. Hadisler ile hiç karşılaşmamış adamlar değil bizzat bu çarpıklıkların farkına varıp İSLAMA geri dönmüş insanlardır.

Şu linkte de namazlar ile ilgili tek kuran diyen arkadaşların hadisleri karşılaştırması var. Yardım alabilirsin.

[url]http://www.vekuran.blogspot.com/2012/02/namaz-konusunda-uydurmus-olduklari.html[/url]

nacikocak 20. September 2012 11:11 AM

[QUOTE=pramid;12583]Sevgili naci, cevabı yine yuvarlamışsın. Çene üzerine secde yapan bir ibadetinizin resmini koyarmısın?

Secde etmiyorsunuz. Size tavsiyem çene üzeri yani sadece kurana göre hareket edin. Çeneniz din adına sadece Kuran için çalışsın.

Naci ikinci sorum. [COLOR="Red"]Bana hadisler ile namazın kılınışını yaz[/COLOR]. Bekliyoruz. Bakalımsavunduğun şeylere ne kadar hakimsin. Belki bir çalışma yaparken çarpıklıkları fark edersin. Bu platformda yazıştığın bir çoğu hadislerin bir çoğuna hakimdirler. Hadisler ile hiç karşılaşmamış adamlar değil bizzat bu çarpıklıkların farkına varıp İSLAMA geri dönmüş insanlardır.

Şu linkte de namazlar ile ilgili tek kuran diyen arkadaşların hadisleri karşılaştırması var. Yardım alabilirsin.

[url]http://www.vekuran.blogspot.com/2012/02/namaz-konusunda-uydurmus-olduklari.html[/url][/QUOTE]


namaz ile ilgili yüzlerce hadis var onları tek tek buraya yazamam ama sadece namazın hangi konusunda hadis istiyorsan sor yazıyım e

sende benim sorularıma cevap versen ne güzel olacak mesela secde nedir anlamı nedir nasıl yapılır en azından kendi bildiğini yaz

nacikocak 20. September 2012 11:17 AM

[QUOTE=pramid;12582]Verir sapıtmış birini doğru yoluna iletir. Şimdi yazacağım ayetide nacinin rableri değiştirip yazarlar.

DUHÂ - 7 Seni bir sapık olarak bulup doğruya iletmedik mi? وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى
Ve vecedeke dâllen fe hedâ.

1. ve vecede-ke : ve seni buldu
2. dâllen : dalâlette olanların arasında olma, dalâlette olma, hidayette olmama,sapık
3. fe : sonra
4. hedâ : hidayete erdirdi, doğru yola iletti.

"[COLOR="Red"]dâllen[/COLOR]" kelimesini aranızda fatiha suresini bilen varsa son kelimesidir.[/QUOTE]

benim rabbim tektir allah'tır o sözü kullanmazsan sevinirim benim yaptığım peygamberin hadislerini ve sünnetlerini yerine getirmek ben peygambere değil onun öğrettikleri ile allah'a tapıyorum

pramid 20. September 2012 12:42 PM

[QUOTE]benim rabbim tektir allah'tır o sözü kullanmazsan sevinirim[/QUOTE]

Sevgili naci sen nebileri ve alimleri erbab edinmişsin. Onun için dille Allah rabbim desende uygulama ve söylemlerin erbablarının nebi ve alimlerin olduğunu söylemektedir.

Nebileri erbab edinme; Son nebinin ulaştırdığı risaleti KURAN'a uy ve ondan dersler çıkar.

Ciddi ciddi Aliİmran 79 ve 80 ayetleri irdele naciciğim.

Ardından da Enam 19 ve sonrasını...

Umarım Kuranın bir faydası dokunur. Bizler sana öğüt verdik ... [COLOR="Red"][B]Gerisi bizim tek efendimiz olan ALLAH'dan.[/B][/COLOR]

[COLOR="red"][COLOR="red"][COLOR="Magenta"]NOT:[/COLOR][/COLOR][/COLOR] [B]Son nebiye ve alimlere efendi demek şirkte ileri gitmektir. Şeytan nasılda kandırıyor.[/B]

nacikocak 20. September 2012 04:01 PM

[QUOTE=pramid;12587]Sevgili naci sen nebileri ve alimleri erbab edinmişsin. Onun için dille Allah rabbim desende uygulama ve söylemlerin erbablarının nebi ve alimlerin olduğunu söylemektedir.

Nebileri erbab edinme; Son nebinin ulaştırdığı risaleti KURAN'a uy ve ondan dersler çıkar.

Ciddi ciddi Aliİmran 79 ve 80 ayetleri irdele naciciğim.

Ardından da Enam 19 ve sonrasını...

Umarım Kuranın bir faydası dokunur. Bizler sana öğüt verdik ... [COLOR="Red"][B]Gerisi bizim tek efendimiz olan ALLAH'dan.[/B][/COLOR]

[COLOR="red"][COLOR="red"][COLOR="Magenta"]NOT:[/COLOR][/COLOR][/COLOR] [B]Son nebiye ve alimlere efendi demek şirkte ileri gitmektir. Şeytan nasılda kandırıyor.[/B][/QUOTE]

arkadaşım

[B]erbab: iyi bilen iyi anlayan konunun ehli anlamına gelir[/B] bu özelliklere sahip herkes için kullanılabilir ve peygamberler ve diğer allah dostları dinin erbabıdır dini iyi bilirler

[B]rab: ilah yaratan tapınılan anlamına gelir[/B] müslüman bu kelimeyi yalnız allah için kullanır allah'tan başkası için kullananlar ise müşriklerdir

senin bu ikisinin arasındaki farkı anlamayacak kadar türkçe bilgin allah'tan başkasına rab diyecek kadar din bilgin yok benim erbab olarak kabul ettiklerimi sen rab olarak nitelendirerek müşriklerin arasına giriyorsun

raven 20. September 2012 09:29 PM

naci kardeşim bir şeyi farkettinmi sorulara cevap yok.hep aynı klişe laflar ayetleri işine geldiği gibi okumalar.işine gelmeyen ayetleri görmezden gelmeler cevap veremedikleri durumdada saldırıya geçip alay etmeler.

bence konunun başlığı yanlış atılmış doğrusu
[COLOR="Red"]Rivayetçiler çok biliyor,biz daha fazlasını [/COLOR]olmalıydı.

pramid 21. September 2012 05:12 AM

[QUOTE]
erbab: iyi bilen iyi anlayan konunun ehli anlamına gelir bu özelliklere sahip herkes için kullanılabilir ve peygamberler ve diğer allah dostları dinin erbabıdır dini iyi bilirler

rab: ilah yaratan tapınılan anlamına gelir müslüman bu kelimeyi yalnız allah için kullanır allah'tan başkası için kullananlar ise müşriklerdir[/QUOTE]

Erbab rabler demektir. Kuranda türkçe değil, anlaşılsın diye Arapça inzal olmuştur. Ve sen nebiyi erbab ittihaz etmişsin. Bu özellik müslüman olmayanlara hasdır.

[QUOTE]allah dostları dinin erbabıdır dini iyi bilirler[/QUOTE] busözün şirklerin en buyüğüdür.
Allahdan başka veli,nid edinmeyin. Bize Rahman yeter ve o ne güzel mevladır.

Sen sorulara cevap ver kaçma.

Sayın raven, klişe dediklerin Kurandandır ve kuranda çelişki yoktur. Bu platforma bütün ayetlerin kritikleri yapılır. Yeter ki bilgi alışverişi için bir adımda bulun.

nacikocak 21. September 2012 05:43 PM

[QUOTE=pramid;12602]Erbab rabler demektir. Kuranda türkçe değil, anlaşılsın diye Arapça inzal olmuştur. Ve sen nebiyi erbab ittihaz etmişsin. Bu özellik müslüman olmayanlara hasdır.

busözün şirklerin en buyüğüdür.
Allahdan başka veli,nid edinmeyin. Bize Rahman yeter ve o ne güzel mevladır.

Sen sorulara cevap ver kaçma.

Sayın raven, klişe dediklerin Kurandandır ve kuranda çelişki yoktur. Bu platforma bütün ayetlerin kritikleri yapılır. Yeter ki bilgi alışverişi için bir adımda bulun.[/QUOTE]


erbab rabl'er demekmi senin google bozulmuş sanırım erbab'ın anlamı yaz hatta türk dil kurumu yaz oradan bak erbab'ın japoncasımı rab'ler demek yoksa ben türkçesine baktımda

ayrıca raven doğru söylüyor neden hiçbir sorumuza cevap vermiyorsunuz raven allah'ın peygamberi nasıl ibadet ederdi diye sordu cevap yok ben secde nedir diye sordum cevap yok hadi onu geçtim senin isteğini yapmak için namazın hangi kısmı ile ilgili hadis istiyorsun yazdım ona bile cevap vermemişsin

[B]14 sayfalık mesajları tekrar oku genel düşünceleriniz şunlar


ibadet yok
hadis yok
sünnet yok
meleklerin görevi yok
pegamber birşey bilmez
alimler evliyalar sahtekar
bütün müslümanlar hadis sünnet uyduruyor
ayetleri sadece siz doğru anlıyorsunuz

yani kısaca cennet sizin ye iç yat cennete git tabi cennet yok demezseniz[/B]

dost1 21. September 2012 07:11 PM

Selamun Aleykum! Değerli Nacikocak Kardeşim!


Kur`an`daki “مولى Mevlâ” kelimesi ile eş anlamlı olan[B] الرّب[/B] Rabb, şu özellikleri taşır:

[B]1. Rabb[/B]; emri, kudreti altında bulunan bir şeyin yegâne sahibi ve yöneticisi olup, her şey üzerinde kendi isteği ve ilmine uygun olarak tasarrufta bulunandır.

[B]2. Rabb[/B]; kendisine itaat edilerek boyun eğilecek, emirlerine uyulup, yasaklarından uzak durulacak yegâne, tek efendidir.

[B]3. Rabb[/B]; her şeyi düzelten, sivrilikleri çıkıntılıkları tesviye eden, yaratılışı tam bir şekilde hâlden hâle geçirerek düzenleyen, arıtıp saflaştırıp olgunlaştıran, ıslah eden, terbiye edendir.

Yukarıda söz edilen üç özellikten de kolayca anlaşılabileceği gibi Rabb kelimesi sadece ve sadece Yüce Allah için kullanılabilir. Fakat Arap dilinde izafet terkibi (isim tamlaması) olarak (meselâ, evin sahibi, devenin sahibi gibi), insanlar için de kullanılmıştır.

[B]Özetle Rabb[/B]; “[B]terbiye edip eğiten, yarattıklarını belirli bir programa uygun olarak bir takım hedeflere götüren, tekâmülü programlayıp yöneten[/B]” demektir.

Değerli Kardeşim!
Arapçada "[B]Rabb[/B]" kelimesinin çoğulu [B]"erbab"[/B]dır.

Lütfen aşağıdaki ayetlere bakar mısınız?

[B]Yususf;39[/B]: "Ya sahıbeyissicni e [B]erbab[/B]ün müteferrikune hayrun emillahul Vahıdül Kahhar"

[B]Tevbe;31[/B]: "İttehazu ahbarehüm ve ruhbanehüm [B]erbab[/B]en min dunillahi vel Mesiyhabne Meryem* ve ma ümiru illâ liya'büdu ilâhen vâhıda* la ilahe illâ HU* subhaneHu amma yüşrikûn"

[B]Ali İmran 64[/B]:" Kul ya ehlel Kitabi tealev ila kelimetin sevain beynena ve beyneküm ella na'büde illAllahe ve la nüşrike bihi şey’en ve la yettehıze ba'duna ba'dan [B]erbab[/B]en min dunillahi, fein tevellev fekulüşhedu bi enna müslimun"

[B]Ali İmran;80[/B]: "Ve la ye'mureküm en tettehızül Melaikete ve Nebîyyiyne [B]erbab[/B]a* eye'muruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun"

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

nacikocak 21. September 2012 08:59 PM

[QUOTE=dost1;12617]Selamun Aleykum! Değerli Nacikocak Kardeşim!


Kur`an`daki “مولى Mevlâ” kelimesi ile eş anlamlı olan[B] الرّب[/B] Rabb, şu özellikleri taşır:

[B]1. Rabb[/B]; emri, kudreti altında bulunan bir şeyin yegâne sahibi ve yöneticisi olup, her şey üzerinde kendi isteği ve ilmine uygun olarak tasarrufta bulunandır.

[B]2. Rabb[/B]; kendisine itaat edilerek boyun eğilecek, emirlerine uyulup, yasaklarından uzak durulacak yegâne, tek efendidir.

[B]3. Rabb[/B]; her şeyi düzelten, sivrilikleri çıkıntılıkları tesviye eden, yaratılışı tam bir şekilde hâlden hâle geçirerek düzenleyen, arıtıp saflaştırıp olgunlaştıran, ıslah eden, terbiye edendir.

Yukarıda söz edilen üç özellikten de kolayca anlaşılabileceği gibi Rabb kelimesi sadece ve sadece Yüce Allah için kullanılabilir. Fakat Arap dilinde izafet terkibi (isim tamlaması) olarak (meselâ, evin sahibi, devenin sahibi gibi), insanlar için de kullanılmıştır.

[B]Özetle Rabb[/B]; “[B]terbiye edip eğiten, yarattıklarını belirli bir programa uygun olarak bir takım hedeflere götüren, tekâmülü programlayıp yöneten[/B]” demektir.

Değerli Kardeşim!
Arapçada "[B]Rabb[/B]" kelimesinin çoğulu [B]"erbab"[/B]dır.

Lütfen aşağıdaki ayetlere bakar mısınız?

[B]Yususf;39[/B]: "Ya sahıbeyissicni e [B]erbab[/B]ün müteferrikune hayrun emillahul Vahıdül Kahhar"

[B]Tevbe;31[/B]: "İttehazu ahbarehüm ve ruhbanehüm [B]erbab[/B]en min dunillahi vel Mesiyhabne Meryem* ve ma ümiru illâ liya'büdu ilâhen vâhıda* la ilahe illâ HU* subhaneHu amma yüşrikûn"

[B]Ali İmran 64[/B]:" Kul ya ehlel Kitabi tealev ila kelimetin sevain beynena ve beyneküm ella na'büde illAllahe ve la nüşrike bihi şey’en ve la yettehıze ba'duna ba'dan [B]erbab[/B]en min dunillahi, fein tevellev fekulüşhedu bi enna müslimun"

[B]Ali İmran;80[/B]: "Ve la ye'mureküm en tettehızül Melaikete ve Nebîyyiyne [B]erbab[/B]a* eye'muruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun"

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.[/QUOTE]

aleyküm selam

kardeşim şu an baktım doğru erbab rab'bın çoğulu imiş ancak yukarıda sizinde yazdığınız gibi arapça'da çoğul olarak kullanılıyor

ancak ben sizin ve arkadaşlarınızın anlaması için türkçe karşılığının ehil iyi bilen ve iyi anlayan olduğunu ve benim erbabım derken bu anlamı kullandığımı açıkça yazdım sizin bu yazımı okuduğunuz halde bu açıklamayı yapmanız biraz garip

bana garip gelen başka birşey ise diğerlerininde yaptığı gibi

arkadaşınız şirk olduğu halde allah'tan başkalarına rab derken ayetlerin anlamlarını değiştirirken onu uyarmayıpta erbab kelimesinin arapçada rab'bın çoğulu olduğu konusunda beni uyarmanız bu davranışınız bende sizin için pramid'i savunmanın allah'ı savunmaktan daha önemli olduğu fikrini uyandırdı

oysa farkındaysanız ben pramid'e rab kelimesini allahtan başkası için kullanma diyerek allah'ı savundum şimdi yine yanlış tarafa çekip allah'ın senin savunmana ihtiyacımı var derseniz cevabım şu allah'ın benim savunmama ihtiyacı yok o kavi'dir ben sadece kimin tarafında olduğumu göstermek için savundum

raven 21. September 2012 09:24 PM

Naci süper cevap vermişsin.Aslında onlar senin ne demek istediğini gayet iyi biliyorlar.Dışarıya çık 10 yaşındaki çocuğa sor erbab nedir diye sana vereceği cevap bir işin ustası,işi iyi bilen yapan manasında olduğunu söyler.En azından dilimize öyle geçmiş.Ama daha öncede dediğim gibi dertleri senin veya benim sorularıma cevap vermek değil.Onların atomun çekirdeğiyle işi yok.Onlar en dış yörüngedeki elektronla ilgileniyorlar.

olay şu... korkuyorlar yada zor geliyor.O yüzden ayetlerin altından girip üstünden çıkıp bilinç altında yaptıklarının veya yapmadıklarının doğru olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar.Peygamber yok ! Namaz yok! oruç yok! hac yok! kurban yok! şeytan zaten yok melekler ise gama ışını içkiyi fazla içmezsen sarhoş olup devrilmeyecek kadar ne bileyim hafif çakırkeyf gibi oda olabilir haydeeeeeeeeeeeee böyle dine can kurban
anladın demi ne demek istediğimi

dost1 21. September 2012 09:49 PM

Selamun Aleykum! Değerli Nacikocak Kardeşim!

[QUOTE=nacikocak;12624]aleyküm selam

kardeşim şu an baktım doğru erbab rab'bın çoğulu imiş ancak yukarıda sizinde yazdığınız gibi arapça'da çoğul olarak kullanılıyor.[/QUOTE]

Piramid kardeşimiz de aynı şeyi söylemişti.

[QUOTE=nacikocak;12624]
ancak ben sizin ve arkadaşlarınızın anlaması için türkçe karşılığının ehil iyi bilen ve iyi anlayan olduğunu ve benim erbabım derken bu anlamı kullandığımı açıkça yazdım sizin bu yazımı okuduğunuz halde bu açıklamayı yapmanız biraz garip[/QUOTE]

Değerli nacikocak size de Piramid'e de Kardeşim diyorum. İkiniz de Müslüman Kardeşlerimsiniz. İkinizi de yazılarınız dışında tanımıyorum. Bu yüzden; "...sizin ve arkadaşlarınızın..." türünden ayrımcılık içeren sözleri kullanmazsanız mutlu olurum.

[B]Piramid Kardeşimizle olan yazışmanızda[/B]:

Piramid Kardeşimizin :
"[COLOR="Blue"]Erbab rabler demektir. Kuranda türkçe değil, anlaşılsın diye Arapça inzal olmuştur. Ve sen nebiyi erbab ittihaz etmişsin. Bu özellik müslüman olmayanlara hasdır.[/COLOR]"

sözüne:

"[B]erbab rabl'er demekmi senin google bozulmuş sanırım erbab'ın anlamı yaz hatta türk dil kurumu yaz oradan bak erbab'ın japoncasımı rab'ler demek yoksa ben türkçesine baktımda[/B]"

dediğiniz için, müzakerenize ışık olsun, gereksiz tartışmalarla gönüller incinmesin diye "Rabb" kelimesi ile bilgi vererek çoğulunun "erbab" olduğunu belirttim. Bu durumun sizin için neden garip geldiğini anlayabilmiş değilim.

[QUOTE=nacikocak;12624]
bana garip gelen başka birşey ise diğerlerininde yaptığı gibi


arkadaşınız şirk olduğu halde allah'tan başkalarına rab derken ayetlerin anlamlarını değiştirirken onu uyarmayıpta erbab kelimesinin arapçada rab'bın çoğulu olduğu konusunda beni uyarmanız bu davranışınız bende sizin için pramid'i savunmanın allah'ı savunmaktan daha önemli olduğu fikrini uyandırdı[/QUOTE]

Piramid kardeşimiz hangi ayetlerin anlamlarını değiştirmiş? Lütfen belirtir misiniz?

Rabbimizin Tevbe 71 de belirtilen emrine uyduk.
Kardeşçe yapılan bu bilgilendirmeye neden bu kadar alınganlık gösterdiniz? Gerçekten de anlamakta zorlanıyorum.
Değerli Kardeşim!
Müzakerelerin kişileştirmeden kişiliğe yönelik olmadan yapılması daha güzel değil midir?



[QUOTE=nacikocak;12624]
oysa farkındaysanız ben pramid'e rab kelimesini allahtan başkası için kullanma diyerek allah'ı savundum şimdi yine yanlış tarafa çekip allah'ın senin savunmana ihtiyacımı var derseniz cevabım şu allah'ın benim savunmama ihtiyacı yok o kavi'dir ben sadece kimin tarafında olduğumu göstermek için savundum[/QUOTE]

Değerli Kardeşim! Bu forumda bulunan insanlar forum kurallarına uymak koşuluyla düşüncelerini paylaşabilirler.
İnanıyorum ki, yazdıklarınız ve yazılanları önyargısız okursanız gerçeği tüm çıplaklığıyla görebilirsiniz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

hiiic 21. September 2012 10:37 PM

[QUOTE]Peygamber yok ! Namaz yok! oruç yok! hac yok! kurban yok! şeytan zaten yok melekler ise gama ışını içkiyi fazla içmezsen sarhoş olup devrilmeyecek kadar ne bileyim hafif çakırkeyf gibi oda olabilir haydeeeeeeeeeeeee böyle dine can kurban[/QUOTE]

peki senin inancın?

Salat yok, Kıyam yok, Secde yok, Kurban yok, Hac yok...
bu isimler adı altında bir takım uydurma, saçma ve batıl hareketler var. Allah rızası için 5 vakit apaçi dansı yapmaktan farkı yok.

tam tersine, taşa tapma var, ramazanda yemediğini değil yediğinin fidyesini veriyorsun v.s.

[QUOTE]haydeeeeeeeeeeeee böyle dine can kurban[/QUOTE]

gerçekten bilen insanlar için, anlattığımız din can kurban edilmeye layıktır.

raven 21. September 2012 11:13 PM

sorduğum soruyu tekrar ediyorum yine yeniden

Allah rızası için cevap verin birader Allahın Resulu nasıl ibadet ederdi.

bak hakikaten meraktan soruyorum .yokmu bilen (zikirmi yapardı yapıyorduysa onu nasıl yapıyordu.gökyüzüne bakıp dans mı ediyordu ateşin etrafında şarkımı söylüyordu yoksa hiiiç in dediği gibi günde beş vakit apaçi dansımı yapıyordu.haka dansımı yapıyordu ne yapıyordu arkadaş bir tane bilen yokmu?

bakın siz ne yapıyorsunuz demiyorum ne yaparsanız yapın beni ilgilendirmez.Ama Resulullah nasıl ibadet ederdi biride yazsın arkadaş.Kuranın dediği gibi güzel örnekse güzel örnek veya galip yetkinin dediği gibi taklitse taklit haka dansıda apaçi dansıda olsa onun yaptığını yapmak isterim.

dost1 21. September 2012 11:21 PM

Selamun Aleykum! Değerli Raven Kardeşim!

Allah Resulu'nun(Selam olsun) Allah'a nasıl ibadet/kulluk yaptığını gerçekten öğrenmek istiyorsunuz, cevabını Allah'ın, Resulüne vahyettiği Kur'an'dan arayınız. Mutlaka bulursunuz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

hiiic 21. September 2012 11:31 PM

İnsan gibi yaşıyordu...

Medeni bir insan gibi.
Eğitime önem veriyordu (savaş esirlerini okuma öğretme karşılığı serbest bıraktı)
Sosyal sorunlara önem veriyor, toplumsal çözümlerde taşın altına el sokuyordu.
Ailesine, akrabalarına, yakınlarına ve insanlara karşı merhametli, anlayışlı, affedici, cömertti.
Yani medeni bir insandı.

Selam verenin selamını daha güzeliyle alır, insanların kalbini kırmaz, özellikle de kendisini diğer insanlardan üstün görmezdi.

Kibirlenmezdi.
İşini en güzel şekilde yapar, tembellik yapmaz, bir işi bıraktımı diğerine koşar v.s.

Bunların hepsi Kuranda yazar.
Farzet ki yazmadı, ya da yazdı ama sen okuyamadın...
Allah bunları sadece Kuranda yazmadı, zaten Kuranda yazanlar da denizde damladır ([B]kehf 109 gereği ya da Lokman 27[/B]).

Allah bunları senin vicdanına da yazdı.
Allah kullarına (bizlere) doğru yolu bulabilmemiz için AKIL verdi. İyiyi kötüden ayırmak, kötü olana şüphe duymak için vicdan verdi. Hayatı bir sünnet (kanun) kural ile inşa etti ki bilimsel veriler yol gösterici olsun, delil olsun.



Farzet ki Kuran peygamberin nasıl ibadet ettiğini yazmadı...
Şimdi sen Aklını, vicdanını ve dünyanın gerçeklerini kullanarak cevap ver.
Peygamber bugün gelse nasıl ibadet ederdi? Ülkede nice sosyal ve ekonomik sorunlar varken, eğitimsizlik ve sağlık sorunları artmışken, terör olayları ve basının deforme edici etkisi hat safhadayeken, Allah resulu acaba ne yapardı?
Nasıl davranırdı?

Milli mücadele mi verirdi? yoksa kaderine boyun eğip cami köşesinde tespik mi çekerdi? 200 milyara minare mi yaptırırdı yoksa o parayla daha yararlı kurumları mı desteklerdi..

Bu yık hacca 74 bin hacı gidecek... 8 binlirilalık masrafı var her birisnin.

74 bin çarpı 8 bin =600.000.000 yapar. eski parayla 600 trilyon....
bir tarafta 600 trilyon, diper tarafta ülkenin haline kafanı çevir ve bak...

Aklını, vicdanını ve hayatın gerçeklerini kullanırsan, Peygamberin hangi tarafta olacağını göreceksin zaten.

farzet ki Kuran yazmadı, ya da bize ulaşmadı: ALlah kullarına aklı boşuna vermedi.

raven 22. September 2012 12:01 AM

bak bu söylediklerinin altına imzamı atarım[COLOR="Red"](resulullahla ilgili Allah ın selamı onun üzerine olsun)[/COLOR]ama konu o değil.ayrıca konuyu çok dallandırıp budaklandırmışsın.bunun için vaktimi ayırıp daha sonra uzun uzun yazacağım.
ama kısaca senin dediğinden yola çıkarsak evrensel hukuk evrensel ahlak kuralları bizim için yeterli olacak.nasılsa onlarıda Allah yarattı.yada başka boyuttan bakarsak
farzedelim peygamber yok
farzedelim kuran yok
farzedelim Tanrı yok.
aklımız var ya

yetecekmi sence

Miralay 22. September 2012 08:01 AM

Selamünaleyküm güzel kardeşlerim

Hepiniz güzel şeyler yazıyorsunuz,fikirlerinizi bu ortamda tartışıyorsunuz.
Bunlar güzel şeyler.

Bu siteyi okuyanlar,biz [B]"Kur'an" [/B]dedikçe; bizi resule düşman olmakla suçluyorlar.
Sitede defalarca yazılanları okumadan yargısız infaz ediyorlar.
Bu atalarının dinine inananların klasik savunma yöntemidir. Gerçek hayatta da böyledir.Ne zaman,"Kur'an" desek, hepsi gözlerini faltaşı gibi açarak,"yoksa sen resule düşman mısın,O'nu yok mu sayıyorsun,resule itaat Allah'a itaattir,hadisler olmasaydı nasıl namaz kılardık?" gibi suçlamamalara maruz kalıyoruz.

Öncelikle,[B][COLOR="Red"]BİZ RESULE DÜŞMAN DEĞİLİZ.[/COLOR][/B]

O (selam O'na olsun) Allah'ın seçtiği güzel bir kuldur ve dinin en güzelini O'ndan öğreneceğiz tabii ki.
Lakin resul şu anda hayatta değildir ve ne yazık ki, o zamanlara ait ne bir ses, ne de bir kamera kaydı vardır. Ne de resul ibadet ederken,veya yaşantısına ait birtek fotoğraf kaydı yoktur. Sadece insanların yazıp çizdiği siyer,hadis kitapları piyasada bolca mevcuttur ve hepsi çelişki içindedir. Belki ilk sahabeler aynen O'nu taklit etmişlerse de, zamanla bunlar gelenek haline gelmişler;zamanla da toplumların kültür,inanç yapılarına göre de farklılaşmışlardır. Geleneklerle de dini yaşayamayız. Öyle değil mi güzel kardeşlerim.

Dost1 kardeşimizin de belirttiği gibi, O'nun hayatı Kur'andan ibarettir. [B](Ayişe validemizin de bu meyanda sözü vardır.)[/B] O'nun yaşantısını merak edenler, buyursunlar Kur'ana başvursunlar.

Kur'anda herşeyden bolca,ayrıntılı bahsedildiğini cenab-ı Allah beyan ediyorsa, ona uymamız söz konusudur.

O halde Kur'ana baktığımızda namazla, şekilsel ibadetlerle ilgili ayrıntılı,açıklayıcı en ufak bir ipucu olmamasına karşın; Kur'anın heryerinde,[B]"SALAT"[/B] la ilgili bolca ipucu yer almaktadır. Bunu bilmek için allame olmaya gerek yoktur. Sadece Kur'anı tefekkür ederek güzelce okuduğumuzda güzel dinimizi en güzel şekilde yaşayacağız. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Öncelikle Kur'anda [B]"NAMAZ" [/B]diye bir kelime yoktur. Namaz urducadan farsçaya geçmiş farsça bir kelimedir. [B]"Namaste"[/B] kelimesinden türemedir. Merak edenler namaste kelimesini araştırsınlar. Arapça olan bir kitapta farsça kelimenin ne yeri ne de anlamı olmaz.Abdest,oruç gibi farsça kelimeleri de buna ilave edebiliriz.
Eğer [B]"namaz kılmak"[/B] ibaresi Kur'anda geçseydi,[B]"eqımıssalat"[/B] değil,[B]"cealennamaz"[/B] diye geçerdi. Kur'anda bu meyanda geçen kelimelr varsa lütfen yazınız da ufkumuz açılsın.

Ancak namaz diye bildiğimiz ibadeti çağrıştırırsa,[B]"yusebbihu"[/B] fiili çağrıştırır ki, [B]"sebeha"[/B] fiilini kardeşlerimiz bu sitede def'aten açıklamışlardır ki,isabetli ve bilimsel açıklamalardır. Okumanızı tavsiye ederim.

Atalarının dinine inanan kardeşlerimiz, okudukları kütüphaneler dolusu kitapları uyguladıkça; güzel dinimiz zorlaşmakta; adeta halk dilinde,"kıldan ince,kılıçtan keskin" hale gelmektedir.

Halbuki cenab-ı Allah Kur'anda dini bizim için kolaylaştırdığını, bu güzel dinin çok kolay bir din olduğunu beyan etmektedir. Din de zorlama olmayacağını buyurmaktadır.

Daha yazacağım çok şey,cevaplayacağım çok soru olmasına karşın, işyeri ortamında rahat yazamadığımdan dolayı lütfen bu yazdıklarımı ibretle okumanızı istirham ediyorum.

Selam ve saygılarımla

nacikocak 22. September 2012 08:06 AM

[QUOTE=hiiic;12634]peki senin inancın?

Salat yok, Kıyam yok, Secde yok, Kurban yok, Hac yok...
bu isimler adı altında bir takım uydurma, saçma ve batıl hareketler var. Allah rızası için 5 vakit apaçi dansı yapmaktan farkı yok.

tam tersine, taşa tapma var, ramazanda yemediğini değil yediğinin fidyesini veriyorsun v.s.



gerçekten bilen insanlar için, anlattığımız din can kurban edilmeye layıktır.[/QUOTE]

kardeşim en az 5-10 defa sordum salat kıyam secde ve diğerleri eğer kuranda bizim yaptığımız yanlış ise doğrusu ney söyleyin bizde doğrusunu öğrenelim [B]niye söylemiyorsunuz[/B] [B]devlet sırrı'mı[/B] kaç kişisiniz biriniz söylemiyor

eğer doğrusunu bilmiyorsanız yanlış olduğunu nerden biliyorsunuz ravenin söylediği gibi işinize öylemi geliyor

nacikocak 22. September 2012 08:17 AM

[QUOTE=dost1;12642]Selamun Aleykum! Değerli Raven Kardeşim!

Allah Resulu'nun(Selam olsun) Allah'a nasıl ibadet/kulluk yaptığını gerçekten öğrenmek istiyorsunuz, cevabını Allah'ın, Resulüne vahyettiği Kur'an'dan arayınız. Mutlaka bulursunuz.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.[/QUOTE]

sevgili dost1 kardeşim bana pramid ile herhangi bir arkadaşlığımız yok onu neden koruyum yazmışsın söyleyimmi
[B]
onunla fikir arkadaşlığınız var aynı düşüncelere aynı bilgilere sahipsiniz yani aslında hiç bilginiz yok eğer olsa idi erbab'ın açıklamasını yaptığınız gibi 5-10 defa sorduğum salat secde ve kıyamın nasıl yapılması gerektiğinide söylerdiniz ama söylemiyorsunuz bunun birkaç sebebi olabilir ya bilmiyorsunuz ya birisi size söylememenizi tembihlemiş ya söylemenin günah olduğuna inanıyorsunuz yada benim aklıma gelmeyen başka bir sebebi var anlamlarını ve naıl yapılacaklarını söylemiyorsunuz bari neden söylemediğinizi söyleyinde anlamlarını öğrenirsek bizde kimseye söylemeyelim eğer günah ise günah işlemeyelim[/B]

nacikocak 22. September 2012 08:29 AM

[QUOTE=hiiic;12643]İnsan gibi yaşıyordu...

Medeni bir insan gibi.
Eğitime önem veriyordu (savaş esirlerini okuma öğretme karşılığı serbest bıraktı)
Sosyal sorunlara önem veriyor, toplumsal çözümlerde taşın altına el sokuyordu.
Ailesine, akrabalarına, yakınlarına ve insanlara karşı merhametli, anlayışlı, affedici, cömertti.
Yani medeni bir insandı.

Selam verenin selamını daha güzeliyle alır, insanların kalbini kırmaz, özellikle de kendisini diğer insanlardan üstün görmezdi.

Kibirlenmezdi.
İşini en güzel şekilde yapar, tembellik yapmaz, bir işi bıraktımı diğerine koşar v.s.

Bunların hepsi Kuranda yazar.
Farzet ki yazmadı, ya da yazdı ama sen okuyamadın...
Allah bunları sadece Kuranda yazmadı, zaten Kuranda yazanlar da denizde damladır ([B]kehf 109 gereği ya da Lokman 27[/B]).

Allah bunları senin vicdanına da yazdı.
Allah kullarına (bizlere) doğru yolu bulabilmemiz için AKIL verdi. İyiyi kötüden ayırmak, kötü olana şüphe duymak için vicdan verdi. Hayatı bir sünnet (kanun) kural ile inşa etti ki bilimsel veriler yol gösterici olsun, delil olsun.



Farzet ki Kuran peygamberin nasıl ibadet ettiğini yazmadı...
Şimdi sen Aklını, vicdanını ve dünyanın gerçeklerini kullanarak cevap ver.
Peygamber bugün gelse nasıl ibadet ederdi? Ülkede nice sosyal ve ekonomik sorunlar varken, eğitimsizlik ve sağlık sorunları artmışken, terör olayları ve basının deforme edici etkisi hat safhadayeken, Allah resulu acaba ne yapardı?
Nasıl davranırdı?

Milli mücadele mi verirdi? yoksa kaderine boyun eğip cami köşesinde tespik mi çekerdi? 200 milyara minare mi yaptırırdı yoksa o parayla daha yararlı kurumları mı desteklerdi..

Bu yık hacca 74 bin hacı gidecek... 8 binlirilalık masrafı var her birisnin.

74 bin çarpı 8 bin =600.000.000 yapar. eski parayla 600 trilyon....
bir tarafta 600 trilyon, diper tarafta ülkenin haline kafanı çevir ve bak...

Aklını, vicdanını ve hayatın gerçeklerini kullanırsan, Peygamberin hangi tarafta olacağını göreceksin zaten.

farzet ki Kuran yazmadı, ya da bize ulaşmadı: ALlah kullarına aklı boşuna vermedi.[/QUOTE]


daha önceki mesajlarda kuran'da herşey vardır diye iddia eden siz değilmiydiniz şimdi raven'e "Allah bunları sadece Kuranda yazmadı, zaten Kuranda yazanlar da denizde damladır" yazıp kehf suresi 109 ve lokman suresi 27.ayetleri delil göstermen kendi yalanınızı ortaya çıkarmak değilmidir

ayrıca ravenin sorduğu ibadetler selam vermek akrabaya iyi avranmak değil allah'ın üzerinde defalarca durduğu salat secde kıyam rüku gibi ibadetler bunu ben anlıyorumda sen neden anlamıyorsun veya hiç alakası olmayan cevaplar veriyorsun

allah rasulu yaşasaydı bukadar toplumsal sorunun arasında camiye gidip tesbih'mi çekerdi yazmışsın senin bu sorunun cevabını allah vermiş ama sen anlarmısın bilmiyorum

nisa suresi 102. ayet

1. ve izâ : ve ... olduğu zaman
2. kunte : sen oldun
3. fî-him : onların arasında
4. fe : o taktirde
5. ekamte : ikame ettirdin, kıldırdın
6. lehum : onlara
7. es salâte : namaz
8. fe li tekum : öyle ki ayağa kalksın, namaza dursun
9. tâifetun : taife, grup, bölük, bir kısmı
10. min-hum : onlardan
11. mea-ke : seninle beraber
12. ve li ye'huzû : ve alsınlar
13. eslihate-hum : kendi silâhlarını
14. fe : böylece, bu şekilde
15. izâ secedû : secde ettikleri zaman
16. fe li yekûnû : böylece olsunlar
17. min varâi-kum : sizin arkanızda
18. ve li te'ti : ve gelsin
19. tâifetun : taife, grup, bölük
20. uhrâ : diğer, başka
21. lem yusallû : namaz kılmadılar
22. fe li yusallû : böylece, bu şekilde namaz kılsınlar
23. mea-ke : seninle beraber
24. ve li ye'huzû : ve alsınlar
25. hızra-hum : kendilerini koruma tedbirleri
26. ve eslihate-hum : ve kendi silâhlarını
27. vedde : temenni etti, istedi
28. ellezîne : onlar, olanlar
29. keferû : inkâr ettiler, kâfir oldular
30. lev : keşke, eğer, olsa
31. tagfulûne : gâfil olursunuz
32. an eslihati-kum : kendi silâhlarınızdan
33. ve emtiati-kum : ve kendi emtianız, mühimmatlarınız, teczihatlarınız
34. fe yemîlûne : böylece hamle yaparlar, baskın yaparlar, hücuma geçerler
35. aleykum : sizin üzerinize, size
36. meyleten : hücum, hamle
37. vâhıdeten : bir, tek
38. ve lâ : ve yoktur
39. cunâha : günah
40. aleykum : sizin üzerinize, size
41. in : eğer, ise
42. kâne : oldu, ...dır
43. bi-kum : size
44. ezen : eziyet, güçlük
45. min matarin : yağmurdan, yağmur sebebiyle
46. ev : veya
47. kuntum : siz oldunuz
48. mardâ : hasta
49. tedaû : sizin bırakmanız, çıkarmanız
50. eslihate-kum : silâhlarınız
51. ve huzû : alın
52. hızra-kum : korunma tedbirleriniz
53. inne : muhakkak
54. allâhe : Allah
55. eadde : hazırladı
56. li el kâfirîne : kâfirler için
57. azâben : azap
58. muhînen : alçaltıcı, rüsvay edici
59. en : olmak

nacikocak 22. September 2012 08:36 AM

[QUOTE=Miralay;12650]Selamünaleyküm güzel kardeşlerim

Hepiniz güzel şeyler yazıyorsunuz,fikirlerinizi bu ortamda tartışıyorsunuz.
Bunlar güzel şeyler.

Bu siteyi okuyanlar,biz [B]"Kur'an" [/B]dedikçe; bizi resule düşman olmakla suçluyorlar.
Sitede defalarca yazılanları okumadan yargısız infaz ediyorlar.
Bu atalarının dinine inananların klasik savunma yöntemidir. Gerçek hayatta da böyledir.Ne zaman,"Kur'an" desek, hepsi gözlerini faltaşı gibi açarak,"yoksa sen resule düşman mısın,O'nu yok mu sayıyorsun,resule itaat Allah'a itaattir,hadisler olmasaydı nasıl namaz kılardık?" gibi suçlamamalara maruz kalıyoruz.

Öncelikle,[B][COLOR="Red"]BİZ RESULE DÜŞMAN DEĞİLİZ.[/COLOR][/B]

O (selam O'na olsun) Allah'ın seçtiği güzel bir kuldur ve dinin en güzelini O'ndan öğreneceğiz tabii ki.
Lakin resul şu anda hayatta değildir ve ne yazık ki, o zamanlara ait ne bir ses, ne de bir kamera kaydı vardır. Ne de resul ibadet ederken,veya yaşantısına ait birtek fotoğraf kaydı yoktur. Sadece insanların yazıp çizdiği siyer,hadis kitapları piyasada bolca mevcuttur ve hepsi çelişki içindedir. Belki ilk sahabeler aynen O'nu taklit etmişlerse de, zamanla bunlar gelenek haline gelmişler;zamanla da toplumların kültür,inanç yapılarına göre de farklılaşmışlardır. Geleneklerle de dini yaşayamayız. Öyle değil mi güzel kardeşlerim.

Dost1 kardeşimizin de belirttiği gibi, O'nun hayatı Kur'andan ibarettir. [B](Ayişe validemizin de bu meyanda sözü vardır.)[/B] O'nun yaşantısını merak edenler, buyursunlar Kur'ana başvursunlar.

Kur'anda herşeyden bolca,ayrıntılı bahsedildiğini cenab-ı Allah beyan ediyorsa, ona uymamız söz konusudur.

O halde Kur'ana baktığımızda namazla, şekilsel ibadetlerle ilgili ayrıntılı,açıklayıcı en ufak bir ipucu olmamasına karşın; Kur'anın heryerinde,[B]"SALAT"[/B] la ilgili bolca ipucu yer almaktadır. Bunu bilmek için allame olmaya gerek yoktur. Sadece Kur'anı tefekkür ederek güzelce okuduğumuzda güzel dinimizi en güzel şekilde yaşayacağız. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Öncelikle Kur'anda [B]"NAMAZ" [/B]diye bir kelime yoktur. Namaz urducadan farsçaya geçmiş farsça bir kelimedir. [B]"Namaste"[/B] kelimesinden türemedir. Merak edenler namaste kelimesini araştırsınlar. Arapça olan bir kitapta farsça kelimenin ne yeri ne de anlamı olmaz.Abdest,oruç gibi farsça kelimeleri de buna ilave edebiliriz.
Eğer [B]"namaz kılmak"[/B] ibaresi Kur'anda geçseydi,[B]"eqımıssalat"[/B] değil,[B]"cealennamaz"[/B] diye geçerdi. Kur'anda bu meyanda geçen kelimelr varsa lütfen yazınız da ufkumuz açılsın.

Ancak namaz diye bildiğimiz ibadeti çağrıştırırsa,[B]"yusebbihu"[/B] fiili çağrıştırır ki, [B]"sebeha"[/B] fiilini kardeşlerimiz bu sitede def'aten açıklamışlardır ki,isabetli ve bilimsel açıklamalardır. Okumanızı tavsiye ederim.

Atalarının dinine inanan kardeşlerimiz, okudukları kütüphaneler dolusu kitapları uyguladıkça; güzel dinimiz zorlaşmakta; adeta halk dilinde,"kıldan ince,kılıçtan keskin" hale gelmektedir.

Halbuki cenab-ı Allah Kur'anda dini bizim için kolaylaştırdığını, bu güzel dinin çok kolay bir din olduğunu beyan etmektedir. Din de zorlama olmayacağını buyurmaktadır.

Daha yazacağım çok şey,cevaplayacağım çok soru olmasına karşın, işyeri ortamında rahat yazamadığımdan dolayı lütfen bu yazdıklarımı ibretle okumanızı istirham ediyorum.

Selam ve saygılarımla[/QUOTE]

pramid allah'a soğan peygambere put dedi sen hala neyi savunuyosun aişe annemizin peygamberin hayatı kuran'dan ibarettir sözünü anlıyorsunuzda namazla ilgili okadar sözü var neden anlamıyorsunuz namazla ilgili olanlar uydurma rivayetler değilmi yok yok yok aslında namaz ile ilgili olanlar değil işinize gelmeyenler uydurma kardeşim bak son mesajlarımda herkese aynı soruyu sordum sanada soruyorum hadi hadisler rivayetler uydurma baştan beri itiraz ettiğiniz ibadetler salat secde kıyam rüku nedir nasıl yapılır hadi söylede sizin ibadet anlayışınızı öğreniyim yoksa kuranda salat secde kıyam ve rükü emredilen ayetlerdemi uydurma

Miralay 22. September 2012 09:04 AM

Selamünaleyküm Naci kardeşim
Pramid kardeşimiz teşbihte bulunmuşlar.
Burada herkes kendi yazdıklarından sorumludur. Eğer ilmi,mantıklı,Kur'ana uygun mesajlar içeriyorsa katılırız,değil se katılmayız.

Sitede salat,kıyam,secde,rüku ile ilgili çok açıklamalar oldu. Bir kısmımız katıldı,bir kısmımız katılmadı. Bu sitenin kurucu ve müdavimlerinin bile birbirleriyle fikir ayrılığına düştüğü zamanlar oldu.
Burada herkes aynı düşünceyi kabul edecek diye bir kaide yok. Fikir ayrılıklarından güzel fikirler çıkar. Aklın yolu birdir.

Şahsım adına yazıyorum: (Bunları Kur'andan anlıyorum,kendi fikirlerim değil)

[B]Salat =[/B] Köstek olmanın zıddı,yani destek olmak. Arka çıkmak,ahdine sadık olmak.
[B]Secde=[/B] İnat etmeyi bırakarak, kabullenmek. Teslim olmak. Emri yerine getirmek.
[B]Kıyam=[/B] İslam adına köskös oturmayıp,ayağa kalkmak elini taşın altına sokmak. Ayaklanmak.
[B]Rüku=[/B] Alçak gönüllü olmak. Saygıda kusur etmemek.

Pekala benim sizin engin ilminizden öğrenmek istediğim şey.

[B]"Namazını kıl,ve rüku edenlerle beraber rüku et."
"Namazını kıl,ve secde edenlerle beraber secde et."[/B]

Buradan rüku ve secdenin namazdan gayrı birşey olduğunu çıkarabilir miyiz? Zira rüku ve secde namazdan ayrı olarak bahsedilmiş.

[B]"Şehre secde ederek girin" [/B]

Bir şehre secde ede ede nasıl girilir?

[B]"Binek üstünde,yaya olarak,...namaz kılın"[/B]

Bana yürüyerek (yaya olarak) nasıl namaz kılınır?

Tarif edebilir misiniz?

"Kutuplarda nasıl namaz kılınır?" sorusuna daha cevap verebilen olmadı. Cevap verenler ise, saçma sapan cevaplar verdiler. Mesela "Bulunduğunuz yere en yakın yerin namaz saatine uyarsınız." dendi. O halde ben de örneğin İstanbul'da yaşıyorsam namazımı Erzurum saatine göre kılabilir miyim? veya orucumu Erzurum'a göre açabilir miyim? Mesafe tahmini kutuplarla en yakın yere göre yakın mesafeler.

Resul (selam olsun) kutuplarda nasıl namaz kılmışlardır.

Eğer ki, şekilsel ibadetler var diyorsak; cenab-ı Allah'ın yeryüzünün her yerine göre bir ibadet biçimi emretmesi kaçınılmaz değil miydi? (ki, Kur'anda en asgari bir ibadet şekli anlatılmaz) Bana "namazın uygulamasını resule bırakmıştır" tarzında birşey söylemeyin. Geçerli olmaz. Zira Kur'anda miras taksimatını,abdest almayı (bu farsça kelimelere gıcık oluyorum) bile ayrıntılı anlatmış. En önemli namazı mı anlatmamış? Namazla ilgili küçücük bir sure olabilirdi mesela Kur'anda. Haşa cenab-ı Allah unutmamış. (Unutmaktan münezzehtir.) Orada başka şeyden bahsettiğinden dolayı anlatmamış.

Selametle

hiiic 22. September 2012 09:46 AM

[QUOTE][B]nacikocaçak[/B]
daha önceki mesajlarda kuran'da herşey vardır diye iddia eden siz değilmiydiniz [/QUOTE]

Arkdaşım, hep aynı şeyi söylememe rağmen ya anlatamıyorum ya bilinçli olarak yanlış anlaşılıyorum...

Kuranda DİN adına herşey açıklanmıştır. Ancak hayat kanunlarını insanlar kendileri oluştururlar.

HAtta laiklik konusunda da bunları ele aldık, ama ya okumadınız ya da anlamadınız.
Aynı şeylerle muhatap kalmaktan sıkıldım, hep aynı sorulara cevap vermekten sıkıldım.

Naci bey, salat nedir secde nedir açıklayın demişsiniz.
Sitede biz bu konuları defalarca açıkladık, hiç secde bölümüne girip secdenin ne demek olduğunu okudunuz mu? Hadi diyelim okumadınız, secde hakkında hiç düşünmediniz mi ki; bütün canlılar (kedi, köpek, kuş, güvercin, balık v.s.) nasıl secde etmektedir? Gölge nasıl secde etmektedir? Yusufun babası ve kardeşleri Yusufa nasıl secde etmektedir? Bunlar Kuranda yazarken siz hiç bunlar nasıl olur diye düşünmediniz? hiç sormadınız mı kendi kendinize?

Kuranda Dİn hakkında her hüküm KESİN olarak inmiş ve apaçık şekilde açıklanmıştır.

[B]Bakara 282
... [U]Allah size gerekli olanı öğretiyor[/U] ...[/B]

Ancak yönetim uygulamaları insana bırakılmıştır.
Tıp uygulamaları, mühendislik hizmetleri, tenik servis, saç kesimi v.s. açıklanmamıştır.
Bu konuları laiklik başlığında da tartıştık ama yine aynı soruyu görünce şaşırdım açıkcası... bilerek mi yapıyorsunuz ne yapıyorsunuz...

nacikocak 22. September 2012 10:08 AM

[QUOTE=Miralay;12656]Selamünaleyküm Naci kardeşim
Pramid kardeşimiz teşbihte bulunmuşlar.
Burada herkes kendi yazdıklarından sorumludur. Eğer ilmi,mantıklı,Kur'ana uygun mesajlar içeriyorsa katılırız,değil se katılmayız.

Sitede salat,kıyam,secde,rüku ile ilgili çok açıklamalar oldu. Bir kısmımız katıldı,bir kısmımız katılmadı. Bu sitenin kurucu ve müdavimlerinin bile birbirleriyle fikir ayrılığına düştüğü zamanlar oldu.
Burada herkes aynı düşünceyi kabul edecek diye bir kaide yok. Fikir ayrılıklarından güzel fikirler çıkar. Aklın yolu birdir.

Şahsım adına yazıyorum: (Bunları Kur'andan anlıyorum,kendi fikirlerim değil)

[B]Salat =[/B] Köstek olmanın zıddı,yani destek olmak. Arka çıkmak,ahdine sadık olmak.
[B]Secde=[/B] İnat etmeyi bırakarak, kabullenmek. Teslim olmak. Emri yerine getirmek.
[B]Kıyam=[/B] İslam adına köskös oturmayıp,ayağa kalkmak elini taşın altına sokmak. Ayaklanmak.
[B]Rüku=[/B] Alçak gönüllü olmak. Saygıda kusur etmemek.

Pekala benim sizin engin ilminizden öğrenmek istediğim şey.

[B]"Namazını kıl,ve rüku edenlerle beraber rüku et."
"Namazını kıl,ve secde edenlerle beraber secde et."[/B]

Buradan rüku ve secdenin namazdan gayrı birşey olduğunu çıkarabilir miyiz? Zira rüku ve secde namazdan ayrı olarak bahsedilmiş.

[B]"Şehre secde ederek girin" [/B]

Bir şehre secde ede ede nasıl girilir?

[B]"Binek üstünde,yaya olarak,...namaz kılın"[/B]

Bana yürüyerek (yaya olarak) nasıl namaz kılınır?

Tarif edebilir misiniz?

"Kutuplarda nasıl namaz kılınır?" sorusuna daha cevap verebilen olmadı. Cevap verenler ise, saçma sapan cevaplar verdiler. Mesela "Bulunduğunuz yere en yakın yerin namaz saatine uyarsınız." dendi. O halde ben de örneğin İstanbul'da yaşıyorsam namazımı Erzurum saatine göre kılabilir miyim? veya orucumu Erzurum'a göre açabilir miyim? Mesafe tahmini kutuplarla en yakın yere göre yakın mesafeler.

Resul (selam olsun) kutuplarda nasıl namaz kılmışlardır.

Eğer ki, şekilsel ibadetler var diyorsak; cenab-ı Allah'ın yeryüzünün her yerine göre bir ibadet biçimi emretmesi kaçınılmaz değil miydi? (ki, Kur'anda en asgari bir ibadet şekli anlatılmaz) Bana "namazın uygulamasını resule bırakmıştır" tarzında birşey söylemeyin. Geçerli olmaz. Zira Kur'anda miras taksimatını,abdest almayı (bu farsça kelimelere gıcık oluyorum) bile ayrıntılı anlatmış. En önemli namazı mı anlatmamış? Namazla ilgili küçücük bir sure olabilirdi mesela Kur'anda. Haşa cenab-ı Allah unutmamış. (Unutmaktan münezzehtir.) Orada başka şeyden bahsettiğinden dolayı anlatmamış.

Selametle[/QUOTE]

ne güzel yazmışsın teşbih etmiş teşbih ne demek benzetmek yani allah'ı haşa soğana benzetmiş ne kadar basit değilmi allah'ı soğan ile teşbih etmek yani benzetmek ve sen bunu normal görecek kadar müslümansın peki ozaman buna cevap ver sizin için allah soğan ile teşbih edilecek kadarmı yüce kuran öylemi emrediyor

bu sorunun cevabını vermeni bekleyecem daha sonra ben senin sorularını cevaplayacam

nacikocak 22. September 2012 10:18 AM

[QUOTE=hiiic;12657]Arkdaşım, hep aynı şeyi söylememe rağmen ya anlatamıyorum ya bilinçli olarak yanlış anlaşılıyorum...

Kuranda DİN adına herşey açıklanmıştır. Ancak hayat kanunlarını insanlar kendileri oluştururlar.

HAtta laiklik konusunda da bunları ele aldık, ama ya okumadınız ya da anlamadınız.
Aynı şeylerle muhatap kalmaktan sıkıldım, hep aynı sorulara cevap vermekten sıkıldım.

Naci bey, salat nedir secde nedir açıklayın demişsiniz.
Sitede biz bu konuları defalarca açıkladık, hiç secde bölümüne girip secdenin ne demek olduğunu okudunuz mu? Hadi diyelim okumadınız, secde hakkında hiç düşünmediniz mi ki; bütün canlılar (kedi, köpek, kuş, güvercin, balık v.s.) nasıl secde etmektedir? Gölge nasıl secde etmektedir? Yusufun babası ve kardeşleri Yusufa nasıl secde etmektedir? Bunlar Kuranda yazarken siz hiç bunlar nasıl olur diye düşünmediniz? hiç sormadınız mı kendi kendinize?

Kuranda Dİn hakkında her hüküm KESİN olarak inmiş ve apaçık şekilde açıklanmıştır.

[B]Bakara 282
... [U]Allah size gerekli olanı öğretiyor[/U] ...[/B]

Ancak yönetim uygulamaları insana bırakılmıştır.
Tıp uygulamaları, mühendislik hizmetleri, tenik servis, saç kesimi v.s. açıklanmamıştır.
Bu konuları laiklik başlığında da tartıştık ama yine aynı soruyu görünce şaşırdım açıkcası... bilerek mi yapıyorsunuz ne yapıyorsunuz...[/QUOTE]


sitedeki bu konularla ilgili yazıları okumadım çünkü size benimle aynı soruları sormuş olacaklarını tahmin etmiyorum zaten onlara cevapta vermemişsinizdir bana cevap vermediğiniz gibi

soruya gelince işte bende sana aynı şeyi soruyorum kediler ağaçlar gölgeler canlı cansız ve insan nasıl secde eder yani biz insanlar kedi ve köpeklerle veya bir taş ile aynımı secde ederiz yoksa bizimki farklımıdır

Miralay 22. September 2012 10:43 AM

Sevgili Naci kardeşim. Yazımdan alıntıladığınız aşağıdaki yazımı görmezden gelmişsiniz.
Tekrar yazayım:

[B]"Pramid kardeşimiz teşbihte bulunmuşlar.
[COLOR="Red"][U]Burada herkes kendi yazdıklarından sorumludur. Eğer ilmi,mantıklı,Kur'ana uygun mesajlar içeriyorsa katılırız,değil se katılmayız."[/U][/COLOR][/B] demiştim.

Ben pramid kardeşizimizin o benzetmesine katılmıyorum. Onun hesabını verecekse o verir. Katılırsam ben de hesabını veririm. Müslümanım ama, o yazıyı normal gördüğüm anlamına gelmez. Sadece,sizin gibi düşünen kardeşlerimin çokça tekrarladığı,"Teşbihte hata olmaz" deyimini size hatırlatmak istedim. Yoksa teşbih ederken bile adaba uymak gerekir.

Lütfen siz benim merak ettiğim hususları cevaplayınız.

Selam ve saygılarımla

Miralay 22. September 2012 10:59 AM

[QUOTE=nacikocak;12661]sitedeki bu konularla ilgili yazıları okumadım çünkü size benimle aynı soruları sormuş olacaklarını tahmin etmiyorum zaten onlara cevapta vermemişsinizdir bana cevap vermediğiniz gibi

soruya gelince işte bende sana aynı şeyi soruyorum kediler ağaçlar gölgeler canlı cansız ve insan nasıl secde eder yani biz insanlar kedi ve köpeklerle veya bir taş ile aynımı secde ederiz yoksa bizimki farklımıdır[/QUOTE]

Naci kardeşim bize öyle sorular soruyorlar ki, sizin soru ve eleştirileriniz onların yanında hava kalır. Biz peygambere düşmanmışmışmışız yaaa! O yüzden en ağır hakaretlere bile uğruyoruz. Cevap veremediğimizi yazmışsınız. Sebebi ise, aynı şeyleri yazmaktan, karşıdaki arkadaşın cevapları okumadan aynı sualleri tekrar tekrar sormasından ve üzerine hakaretler savurmasından gına geldi artık. Allah'a çok şükür, sitemizi detaylı araştırırsanız; her konuyla ilgili detaylı yazılar mevcuttur. Soruların cevapları yazılarımızda fazlasıyla mevcuttur. Okumadan soru sorarsanız, bunda ard niyet aranır.

Diğer soruya gelince:

Evet yeryüzünde her canlı,cansız her varlık[B] ister istemez [/B]rabbülalemine secde eder,tesbih eyler. Bu yaradılan varlıkların ve bizlerin iradesi dışındadır.
Zaten her varlığın fıtratında secde ve tesbih;doğru yol mevcuttur.
Aramızda hiçbir fark yoktur.
[B]Secde= [/B]Allah'a itaat,kabullenmek (gerek iradeli,gerekse iradesiz)
[B]Tesbih=[/B] Yörüngede gitmek,döngüyü tekrarlamak; bu vesileyle de amacın gerçekleşmesine vesile olmak. (Atomların,gezegenlerin yörüngesinde gitmesi, tabiatın tekrar tekrar yenilenmesi;su döngüsü;nesillerin çoğalması,...)

nacikocak 22. September 2012 12:23 PM

[QUOTE=Miralay;12662]Sevgili Naci kardeşim. Yazımdan alıntıladığınız aşağıdaki yazımı görmezden gelmişsiniz.
Tekrar yazayım:

[B]"Pramid kardeşimiz teşbihte bulunmuşlar.
[COLOR="Red"][U]Burada herkes kendi yazdıklarından sorumludur. Eğer ilmi,mantıklı,Kur'ana uygun mesajlar içeriyorsa katılırız,değil se katılmayız."[/U][/COLOR][/B] demiştim.

Ben pramid kardeşizimizin o benzetmesine katılmıyorum. Onun hesabını verecekse o verir. Katılırsam ben de hesabını veririm. Müslümanım ama, o yazıyı normal gördüğüm anlamına gelmez. Sadece,sizin gibi düşünen kardeşlerimin çokça tekrarladığı,"Teşbihte hata olmaz" deyimini size hatırlatmak istedim. Yoksa teşbih ederken bile adaba uymak gerekir.

Lütfen siz benim merak ettiğim hususları cevaplayınız.

Selam ve saygılarımla[/QUOTE]

güzel olanda ona katılmamanızdır ben sadece allah'a olan saygınızı öğrenmek için ısrarla vurguladım şayet pramid'den tövbe etmedikçe böyle bir beklentim yok

gelelim sorularınıza kelimelerin anlamları çok önemlidir daha öncede yazdığım gibi bir kelimenin birden fazla anlamı olabiliyor hatta onlarca anlamı olabiliyor onlarcada yazım farkı olabiliyor mesela türkçede ak kelimesi

ak: beyaz
akmak: sıvının ilerlemesi suyun ve benzeri şeylerin akması
ak: akmaktan emir yani sıvının ilerlemesinden emir su anlamaz ama bazen sular kesik olduğu zaman hadi aksana be diye içgüdüsel olarak söyleriz
akıcı: hem sıvılar için kullanıldığı gibi bazen insanların akıcı konuştuğunu söyleriz

bunlar benim sadece bu kelime hakkında şu an aklıma gelenlerden bazıları

salat kelimesi için Köstek olmanın zıddı,yani destek olmak. Arka çıkmak,ahdine sadık olmak. yazmışsın oysa arapçada sözlük anlamı dua etmektir

secde kelimesi için İnat etmeyi bırakarak, kabullenmek. Teslim olmak. Emri yerine getirmek. yazmışsın bunlar secdenin sözlük anlamlarından birkaçı ama bunlara ek olarak boyun eğme anlamı vardır

kıyam ise İslam adına köskös oturmayıp,ayağa kalkmak elini taşın altına sokmak. Ayaklanmak değil ayakta durmak demektir

rüku'da sadece Alçak gönüllü olmak. Saygıda kusur etmemek değil ikiye bükülmek anlamınada gelir

yukarıda kelimelerin bazı anlamlarını sen yazmışsın bende bazı değişik anlamlarını yazdım veya yanlış olduğunu düşündüklerimi değiştirdim ama sonuçta anlarsınki herşey kelimelerin anlamında ve bizim nasıl anladığımızda bitiyor

mesela errab kelimesi arapçada rab kelimesinin çoğulu imiş ben bilmiyordum türkçe anlamı olan işin ehli iyi bilen iyi anlayan anlamında kullanıyordum ve bunu açıkça yazdım alimler ve peygamber benim erbabım diyordum ancak yinede pramid bu sözümde kelime oyunu yaparak beni alimlere ve peygambere tapmak ile suçladı kuranda iftiranın ne kadar günah olduğunun yazdığı halde işte kelimelerin anlamları bukadar önemli

salat kelimesinin anlamı dua etmektir bizim yaptığımız namaz ibadetinde ise okunması farz olan fatiha suresi bir duadır yine namazın bazı kısımlarında ve namaz bittikten sonrada dualar ederiz yani allah'ın emri olan duadan ve onun ayetlerini okumaktan başka pramid'in yaptığı gibi soğana benzetmek falan yoktur herşey allah'ın rızasını kazanmak için elçisinin öğrettiği şekilde yapılır

secde ise sadece namazda yapılan bir hareket değildir seninde bazı anlamlarını yazdığın gibi secde boyun eğmek kabullenmek teslim olmak saygı göstermek gibi anlamlara gelir bizim allaha saygımızı yere kapanarak tamamen ona teslim olarak gösterdiğimiz ve bu yüzden manevi olarak ona en yakın olduğumuz andır onun bir yüceliğini duyduğumuz onun bir mucizesine şahit olduğumuz zamanlardada onun nekadar yüce olduğunu ve bizim ona ne kadar saygı duyduğumuzu göstermek için secde ederiz secdeyi bazı insanlar zamanla sadece namaz ibadetine terk etmişlerdir halbuki dediğim gibi secde herzaman yapılır allah'ın israiloğullarına emrettiği gibi

şehrin kapısından secde ederek girin

şimdi daha önce bana şehre secde edrek yani sürünerek girmelerimi emrolundu diye sormuştunuz yine burada sizin nasıl anladığınız önemli ozaman bende sorarım secde etmek sürünmekmi tabiki hayır bu sadece kelime oyunu olur halbuki anlamak ve anlatmak istediğimizde kelime anlamına gerek kalmaz nasıl [B]öğretmen içeriye daldığınızda çık dışarıya kapıya vurarak gir dediğinde kapıya sürekli değilde öğretmenin kabul edeceği kadar vurup öyle girmemiz gerektiğini anlıyorsak allah secde ederek girin dediği zaman elçisinin öğrettiği iki rekat şükür namazının yeterli olacağını anlamamız gerekir[/B]


kıyam ayakta durmaktır fazla açıklamaya zaten gerek yok

rüku kelime anlamı olan ikiye bükülmektir eğer kelime oyunu icap etse ben bunu şöyle sorardım rükuda ozaman niye tam ikiye bükülüp başımızı ayaklarımıza değdirmiyoruz ama dedimya önemli olan anlamak ve kelime oyunu yapmamak


binek üstünde ve yaya olarak salat etmek hz yusufun yarabbi dilime hastalık verme seni zikredeyim duasından ortaya çıkıyor allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez yani hz musa'ın firavundan kaçtığı gibi hz isa'nın halkından kaçtığı gibi abdest alacak yeriniz yoksa teyemmüm abdesti almanızın namaz kılacak vaziyetiniz yoksa yaya olarak veya binek üstünde allah'ı zikretmenizin ona dua etmenizin yeterli olacağı anlamına gelir

kutuplarda namaz nasıl kılınır allah'ın emrettiği vakitlerde kılarsınız diyecem diyeceksinizki 6 ay gece 6 ay gündüz nasıl olacak

cevap ben fizikçiyim kutuplarda yaşam ve namaz
bu soruyu soranların bildiği gibi [B]kutuplarda 6 ay gece 6 ay gündüz değil 6 ay yaz 6 ay kış yaşanmaktadır[/B] kutuplar dahil dünyanın her yerinde gece ve gündüz 24 saatte tamalanmaktadır sadece dünyanın uç kısımlarında geceler ve gündüzler 1-2 saate düşecek kadar kısalmaktadır yani dünyanın kutuplarında dahi güneş doğar ve batar bu noktalar zaten insan yaşamı için elverişli değil oralarda yaşayan müslüman zaten yok diyelim var güneşin durumuna göre kışın gündüz 2 saate gündüz namazlarını gece 22 saat içerisinde gece namazlarını veya yazın gündüz 22 saate gündüz gece 2 saatte gece namazlarını kılarlar zira kuran'da allah saate göre değil güneşin durumuna göre vakitleri bildirmiştir anlayan için herşey kolaydır allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklememiştir

dost1 22. September 2012 03:32 PM

Selamun aleykum! Değerli nacikocak Kardeşim!

[QUOTE=nacikocak;12652]sevgili dost1 kardeşim bana pramid ile herhangi bir arkadaşlığımız yok onu neden koruyum yazmışsın söyleyimmi
[B]
onunla fikir arkadaşlığınız var aynı düşüncelere aynı bilgilere sahipsiniz yani aslında hiç bilginiz yok eğer olsa idi erbab'ın açıklamasını yaptığınız gibi 5-10 defa sorduğum salat secde ve kıyamın nasıl yapılması gerektiğinide söylerdiniz ama söylemiyorsunuz bunun birkaç sebebi olabilir ya bilmiyorsunuz ya birisi size söylememenizi tembihlemiş ya söylemenin günah olduğuna inanıyorsunuz yada benim aklıma gelmeyen başka bir sebebi var anlamlarını ve naıl yapılacaklarını söylemiyorsunuz bari neden söylemediğinizi söyleyinde anlamlarını öğrenirsek bizde kimseye söylemeyelim eğer günah ise günah işlemeyelim[/B][/QUOTE]

Sizden istirhamım size yazılanları ve yazdıklarınızı dikkatle okumanızdır. İnsanların söylemedikleri şeyleri söylemiş gibi aktardığınızın farkında mısınız bilmiyorum?

Size yazdığım yazıda:
"[B]Değerli nacikocak size de Piramid'e de Kardeşim diyorum. İkiniz de Müslüman Kardeşlerimsiniz. İkinizi de yazılarınız dışında tanımıyorum. Bu yüzden; "...sizin ve arkadaşlarınızın..." türünden ayrımcılık içeren sözleri kullanmazsanız mutlu olurum. [/B]

diye durumu belirttim.

Bu yazının;
[B]"pramid ile herhangi bir arkadaşlığımız yok onu neden koruyum yazmışsın" [/B]
neresinde böyle bir ifade bulunmaktadır.

Değerli Kardeşim!
Herkes kendisinden, yazdıklarından sorumludur.Lütfen! Eğer bana yazmak istiyorsanız yazdığım yazıları referans alarak yazdığım forumların altına yazınız.

Sitemize üye olmak için başvurduğunuzda; Sitenin Kurallarını okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi belirttikten sonra üye olunabildiğini bilmeniz gerekir.

Bu kuralları ya okumadanız ya da okurken dikkatinizden kaçtı.
Forum Kurallarının 11. maddesi:
"[B]Bir konuda forum açılmadan önce o konuda bir forum olup olmadığı araştırılmalıdır. Uygunsa o başlık altında devam edilmelidir.[/B]"
demektedir.

Sorduğunuz sorular ile ilgili olarak açılan o kadar çok forum vardır ki,okumak için epeyce bir zaman ayırmanız gerekir.

[URL="http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=236"]Buraya tıklayarak bakarsanız[/URL] sorduğunuz sorularla ilgili açılan forumları görürsünüz.

Değerli Kardeşim!
Sorduğunuz sorularla ilgili açılan forumları açar okursunuz. Okuduklarınızdan katılmadığınız görüşler varsa gerekçeleri ile belirtirsiniz. Formu açan kişi de size cevabını verir.

Forumumuz cedelleşme yeri değil müzakere etme yeridir. Bu bilinçle;
Sevgi ve bilginin pınarlarından hepbirlikte çağlayabilmek dileğiyle.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

raven 22. September 2012 09:05 PM

[QUOTE=Dost1 kardeşimizin de belirttiği gibi, O'nun hayatı Kur'andan ibarettir. [B](Ayişe validemizin de bu meyanda sözü vardır.)[/B] O'nun yaşantısını merak edenler, buyursunlar Kur'ana başvursunlar.
[/QUOTE]

rivayet?

nacikocak 22. September 2012 09:12 PM

[QUOTE=dost1;12668]Selamun aleykum! Değerli nacikocak Kardeşim!



Sizden istirhamım size yazılanları ve yazdıklarınızı dikkatle okumanızdır. İnsanların söylemedikleri şeyleri söylemiş gibi aktardığınızın farkında mısınız bilmiyorum?

Size yazdığım yazıda:
"[B]Değerli nacikocak size de Piramid'e de Kardeşim diyorum. İkiniz de Müslüman Kardeşlerimsiniz. İkinizi de yazılarınız dışında tanımıyorum. Bu yüzden; "...sizin ve arkadaşlarınızın..." türünden ayrımcılık içeren sözleri kullanmazsanız mutlu olurum. [/B]

diye durumu belirttim.

Bu yazının;
[B]"pramid ile herhangi bir arkadaşlığımız yok onu neden koruyum yazmışsın" [/B]
neresinde böyle bir ifade bulunmaktadır.

Değerli Kardeşim!
Herkes kendisinden, yazdıklarından sorumludur.Lütfen! Eğer bana yazmak istiyorsanız yazdığım yazıları referans alarak yazdığım forumların altına yazınız.

Sitemize üye olmak için başvurduğunuzda; Sitenin Kurallarını okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi belirttikten sonra üye olunabildiğini bilmeniz gerekir.

Bu kuralları ya okumadanız ya da okurken dikkatinizden kaçtı.
Forum Kurallarının 11. maddesi:
"[B]Bir konuda forum açılmadan önce o konuda bir forum olup olmadığı araştırılmalıdır. Uygunsa o başlık altında devam edilmelidir.[/B]"
demektedir.

Sorduğunuz sorular ile ilgili olarak açılan o kadar çok forum vardır ki,okumak için epeyce bir zaman ayırmanız gerekir.

[URL="http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=236"]Buraya tıklayarak bakarsanız[/URL] sorduğunuz sorularla ilgili açılan forumları görürsünüz.

Değerli Kardeşim!
Sorduğunuz sorularla ilgili açılan forumları açar okursunuz. Okuduklarınızdan katılmadığınız görüşler varsa gerekçeleri ile belirtirsiniz. Formu açan kişi de size cevabını verir.

Forumumuz cedelleşme yeri değil müzakere etme yeridir. Bu bilinçle;
Sevgi ve bilginin pınarlarından hepbirlikte çağlayabilmek dileğiyle.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.[/QUOTE]

aleyküm selam halil bey anlamadım "ikinizide yazınızın dışında tanımıyorum" yazmışsınız ben bunu "arkadaşlığım yok" şeklinde yazdım bunu kasteddiyseniz çok uzak kelimeler değil tanımadığınız bir insanla arkadaşlığınız yoktur farketmediğim anlamadığım farklı bir hatam varsa söyleyin düzeltiyim ama bu söylediğimi kasteddiyseniz söylediğim gibi aynı anlama geliyor

nacikocak 22. September 2012 09:40 PM

[QUOTE=raven;12693]rivayet?[/QUOTE]

raven bazen örnek olarak hadis ve rivayet veriyorlar sordum sizin örnek verdikleriniz değişmedide ibadet'i tarif edenlermi değişti diye her zamanki gibi cevap yok inan hala neleri kabul edip neleri etmediklerini tam olarak çözmüş değilim şimdilik anladığım şekilsel ibadetleri kabul etmiyorlar bu yazımı mutlaka okurlar bakalım şu soruma yorum yapacaklarmı

allah hz ibrahim'e hacc suresi 26. ayette

1. ve iz bevve'nâ : ve indirdiğimiz (gösterdiğimiz) zaman
2. li ibrâhîme : İbrâhîm'e
3. mekâne el beyti : evin mekânı, Kâbe'nin yeri
4. en lâ tuşrik : senin şirk koşmaman
5. bî : bana
6. şey'en : bir şey
7. ve tahhir : ve temizle, temiz tut
8. beytiye : benim evimi
9. li et tâifîne : tavaf edenler için
10. ve el kâimîne : ve kaim olanlar, ayakta duranlar
11. ve er rukkai : ve rükû edenler
12. es sucûdi : secde edenler

diye emrediyor sözlükte anlamları [B]tavaf[/B]: dönmek [B]kaim[/B]: ayakta durmak [B]rüku[/B]: ikiye bükülmek [B]secde[/B]: kabullenmek teslim olmak boyun eğmek yani hepsinin şekilsel bir anlamı var bu tesadüfmü bunlar şekilsel ibadet değilmi diyelim onların dediği gibi değil hepsi teslim olmak kabul etmek uymak yani şekil gerektirmeyen ibadetler peki ozaman insanlar başka yerlerde bu ibadetleri yapamıyorlarmıydı allah evimi onlar için temiz tut demiş acaba tavaf ne demek birde onun anlamını yazsalar şimdi demesinler bülent ersoy tavaf etmiş hani anlamı dönmek'ya nasıl anlayacakları belli olmuyorki


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:41 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam