hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman! (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=463)
-   -   Hergün Bir Ayet.... (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=9)

Fers 3. November 2012 10:01 PM

selam

[quote]bu meali verirken hangi verileri kullandılar?[/quote]

bakara/267
....enfikuu min tayyibaati..../ iyi/hoş olanlarından infak....
....ve laa teyemmemuul habiise minhu tunfikuune ve lestum bi aahıziihı illaa en tugmiduu.../ ...ondan, işe yaramazını, gözü kapalı kabul etmeyeceğinizi infaka niyetlenmeyin...

farklı yerlerde farklı kelimelerle aynı mesaj...

ihtiyaçtan fazlanın kapsamı neye göre, ne kadar...
"on evim var biri benim ikisi geçim için gerisini ver" midir...

sevginur 3. November 2012 10:20 PM

[QUOTE=Fers;13549]selam



bakara/267
....enfikuu min tayyibaati..../ iyi/hoş olanlarından infak....
....ve laa teyemmemuul habiise minhu tunfikuune ve lestum bi aahıziihı illaa en tugmiduu.../ ...ondan, işe yaramazını, gözü kapalı kabul etmeyeceğinizi infaka niyetlenmeyin...

farklı yerlerde farklı kelimelerle aynı mesaj...

ihtiyaçtan fazlanın kapsamı neye göre, ne kadar...
"on evim var biri benim ikisi geçim için gerisini ver" midir...[/QUOTE]
dikkatli okumamıştım çok haklısınız rabbim sizden razı olsun ilminizi ziyadeleştirsin inş

sevginur 3. November 2012 10:31 PM

ihtiyacdan fazlası sizi ne kazandırır ihtiyacdan fazlasını verdiğinizde
bu zincir gibi sürekli bir akış olacak yoksula verdiğiniz gidip alış veriş edecek
dükkan sahibi kazanacak dükkan sahibi kazanırsa oda gidip sermayesini yatıracak.mal aldığı kişi kazanacak ..vs vs..

dost1 4. November 2012 01:04 AM

Selamun aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Allah, hepinizden de razı olsun. Ne güzel! Kur'an ayetlerini okuyor tefekkür ediyor ve tefekkürlerinizin sonuçlarını bizlerle paylaşıyorsunuz.

Tefekkürlerimize ışık tutması dileğimle.

Bakara 219:"...ve yes'eluneke ma zâ yunfikun kulil afv.."
Sana neyi infak edeceğini sorarlar. De ki afv/ihtiyaçtan fazla olanı.

'العفو - 'afv, "[B]kolay gelen, fazlalık, çokluk, çıkartılıp verilmesi insana ağır gelmeyen, malın nafakadan fazlası/artanı[/B]" demektir. (Lisan'ul Arap Afv maddesi)

Bakara;195: "Ve Allah yolunda infak yapın, ellerinizi [kendinizi] ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve iyileştirin-güzelleştirin. Şüphesiz Allah, iyileştirenleri-güzelleştirenleri sever."

Bakara;245: Kimdir o kişi ki Allah'a güzel bir ödünç versin de Allah da ona birçok katlarını katlayıversin. Allah darlık da verir, genişlik de verir. Ve yalnız O'na döndürüleceksiniz.

Bakara; 267–271: "Ey iman etmiş kimseler! Kazandıklarınızdan,[B] sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden infak[/B] edin. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamayacağınız pis şeyleri vermeye yeltenmeyin. Ve şüphesiz Allah'ın Ğanî ve Hamîd olduğunu bilin. Şeytan, sizi fakirlikle korkutur ve size aşırılığı [çirkinliği-hayâsızlığı] emreder. Allah ise, size Kendisinden bağışlama ve bol ihsan vaat eder. Ve Allah vâsi'dir [ilmi ve rahmeti sonsuz geniş olandır], en iyi bilendir. O [Allah], dilediğine hikmet [zulüm ve fesadı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeler] verir. Ve kime hikmet verilirse, gerçekten ona pek çok hayır verilmiştir. Kavrama yetenekleri olanlardan başkası da iyice düşünmez. [B]Nafaka cinsinden neyi infak ettiyseniz [/B]veya [B]adak türünden ne adadıysanız şüphesiz Allah onu bilir.[/B] Ve zalimler için herhangi bir yardımcı yoktur. Sadakaları açıkça verirseniz, artık o, ne iyi olur ve eğer onları gizlerseniz, fakirlere verirseniz artık bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını kapattırır. Ve Allah, işlemiş olduğunuz şeylere haberdardır.
(Mâide: 12) Allah, İsrâîloğulları'ndan söz almıştı. İçlerinden on iki nakib [müfettiş/başkan] göndermiştik. Ve Allah demişti ki: "Ben, muhakkak sizinle beraberim. Salâtı ikâme eder, zekâtı verir, Peygamberlerime iman eder, onları destekler ve Allah'a güzelce ödünç verirseniz andolsun ki sizin günahlarınızı örteceğim ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere girdireceğim. İşte sizden her kim de, bundan sonra küfrederse, gerçekten dosdoğru yoldan sapmış olur."

Teğâbün;17–18: "Eğer Allah'a güzel bir ödünç verirseniz, O, onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar. Ve Allah, en iyi karşılık ödeyen, çok yumuşak davranan, görülebileni ve görülmeyeni bilendir, Azîz'dir, Hâkim'dir. "

Müzzemmil; 20: "Salâtı ikâme edin, zekâtı verin, güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin! Hiç kuşkusuz Allah çok affedici, çok esirgeyicidir."

Leyl; 17–20: "Kimseden karşılık beklemeden, sadece yüce Rabbinin rızasını umarak, arınmak için malını veren çok takvâlı kişi ondan uzak tutulacaktır. Ve yakında o mutlaka hoşnut olacaktır."

Âl-i İmrân 92: " Sevdiğiniz şeylerden bağışlamadıkça asla birr'e/iyi kimseliğe eremezsiniz. Siz her neyi bağışlarsanız da kesinlikle Allah onu en iyi bilendir."

Tevbe;34-35:"Ey iman etmiş kişiler! Kesinlikle, hahamlardan, rahiblerde bir çoğu insanların mallarını hakksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Ve kesinlikle altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar; hemen onlara acıklı bir azabı müjdele! O gün, onların [altın ve gümüşlerin] üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak: “İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın şu biriktirdiğiniz şeyleri!”

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

hiiic 4. November 2012 01:13 AM

....

sevginur 4. November 2012 03:38 AM

MAŞALLAH kardeşlerim ..sizleri tanımamı sağlayan tüm güzellikler için rabbime hamd ederim..heyecanla takip ediyorum konu içime çok sindi
Allah izin verirse çalışarak takipçiniz olacağım inş

Fers 4. November 2012 09:29 AM

bende başka bir zincirden bahsedeyim,
şu baştaki on evi yeniden aldık, biri bize ikisi geçime demiştik...
diğer yedisi kiraya, kira gelirlerinin örneğin yüzde otuzunu ihtiyaç sahiplerine dağıttık geri kalanını onbirinci ev ve sonrakiler için sermaye yaptık böylece sürekli artan ve kalıcı olan bir infak sistemi oluşturduk...
gelen gelirleri tek bir seferde belli kişilere bağlamak yerine uzun vadede en çok ihtiyacı olana/olanlara pay etme şansına sahip olduk ki daha geniş kitleler faydalansın...

döndük ihtiyaç fazlasına, üç ev bizde gerisi ihtiyac kapsamını aştığı için herbirini verdik ve infak sistemimizi tek bir seferde sona erdirdik...
bu sistemle kimse ihtiyaçtan fazla mal edinemez dolayısı ile ihtiyaç fazlasına sahip olma durumu bir süre sonra kendiliğinden yok olur, sistem kendi kendini tüketir bu tükenmenin sonunda herkes eşit konuma gelir mi bilinmez...

ihtiyaç fazlasını verip maldan yana rahat olma şansını ortadan kaldırtmak rabbe yakışan bir öğüt müdür, belkide ihtiyaç fazlasının benim kavrayamadığım başka bir izahı/izahları vardır, ben yanlış anlamışımdır öyleyse eyvallah...

ifadelerim yorumdan ibarettir...

kaynaklı/kaynaksız sözlük anlamları...

afv: ayakla basılmadık yer, malın iyisi, helaali, terketmek, mahvetmek, yok etmek, silip süpürmek, bir şeyi elde etmeye yönelik niyet etmek/kast etmek, fazlalık, artıp çoğalma, bağışlama, vazgeçme, geriye bırakma, affetme, af dileme, bir şeyin belirti ve eserini silme, yoketme, verme, düşürme, geçiverme.

bu anlamları bir kenara, ben el afv nin bu ayetteki kullanımını devamındaki ayette verilen malın niteliğini açıklamasından çıkarıyorum...

bakara/267
....enfikuu min [B]tayyibaati[/B]..../ iyi/hoş olanlarından infak....
....ve laa teyemmemuul [B]habiise[/B] minhu tunfikuune ve lestum bi aahıziihı illaa en [B]tugmiduu[/B].../ ...ondan, işe yaramazını, gözü kapalı kabul etmeyeceğinizi infaka niyetlenmeyin...

ve bana göre iki ayetteki mesaj aynıdır ikisi birbirini açıklar yani farklı kelimelerle aynı mesaj...

ali imran/134
elleziine yunfikuune fiis serraai ved darraai.../
rahatlık ve sıkıntıda infak edenler....

verilecek olan elde olanın iyisi/el afve dir, herkes refahta ve sıkıntıda olsa da elinde olanın iyisinden kendi limitinde...

Fers 4. November 2012 09:33 AM

mesela
[quote]
Âl-i İmrân 92: " Sevdiğiniz şeylerden bağışlamadıkça asla birr'e/iyi kimseliğe eremezsiniz. Siz her neyi bağışlarsanız da kesinlikle Allah onu en iyi bilendir."[/quote]

burda verilen örnekte "sevilen şeylerin fazlasını" vermek mi "sevilen şeylerden" vermek mi"...

hiiic 4. November 2012 11:36 AM

[IMG]http://sphotos-e.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/548872_370339656384081_1541985672_n.jpg[/IMG]

[B]Âl-i İmrân 180
Allah'ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.[/B]

Bilgi 4. November 2012 03:49 PM

Bakara:215
Onlar, sana neyi Allah yolunda harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Hayırdan/maldan; zamandan, bilgiden verdiğiniz şeyler, ana-baba, en yakınlar, yetimler, miskinler ve yolda kalmışlar içindir.” Ve hayırdan ne işlerseniz, artık şüphesiz Allah, onu en iyi bilendir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:37 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam