![]() |
[QUOTE=ebu Maruf;7494]Dostum zaten benim yazdıklarımda ALLAHU TEALA nın izni olmadan olamayacağına dairdir.Fakat dikkat edersen MUSA asasını yere attı diyor ALLAH MUSANIN ELİNDEKİ ASAYI ATTI demiyor.Bu şu anlama gelir fiili yaratan RABBİM.Kendisine tasarruf verilen Peygamber.[/QUOTE]
Sizin tasarruftan anladığınız bu mu? Tasarruf derken bir insanın eli ile asayı atmasını mı anlıyorsunuz. Ben tasarruf diyince "özgür irade ve karar" olarak anlıyorum. Dolayısıyla Kuran'da yazanlara göre Musa peygamberin bu olaylarda bir tasarrufu yoktur, Allah'ın emirlerini yerine getirmiştir. Örneğin Allah yürü demiştir peşine binlerce insanı takıp su kenarına kadar yürümüştür. Yürürken [U]şunları düşünmemiştir[/U]: "Allah emretti, su kenarına kadar yürüyeyim. Oradan sonra SİHİRLİ ASAMın gücü İLE veya İLMİM İLE denizi yararım karşıya geçiveririz." Bu saçmalığa inanmak sizi geri dönülemeyecek bir yola sokar. Bu tasarrufun peygamberde olduğunu düşünürseniz tabi ki velilere de inanırsınız kerametlere de. Nerede saçmalık var inanırsınız. Birisi bir yöntem bulup suyun üstünde yürüse yani görmediğiniz bir şey yapsa "bir illüzyon" yapsa hemen Allahın kitabını bırakıp onu takip edersiniz. Allahın kitabını sizin yanlış anladığınızı ve asla anlayamayacağınızı söylerler ve size kendi kitaplarını kendi hükümlerini yuttururlar. Kuran'a bakarsanız peygamberlerin mucizeler üzerinde bir tasarrufu yoktur. Dolayısıyla kerameti olan insan da yoktur. Allah su kenarında emretmiştir "Asanı suya dokundur" diye. Yani her şey peygamberin bilgisi ve ilmi ve karar mekanizması dışında gerçekleşmektedir. Peygamberin bu işteki tek kararı Allahın emirlerini uygulamak yönündedir hepsi bu. Ayrıca mucizeler ibret verici olaylardır yani mucizeler birilerine gösterilirler ve gösterilmesinin karşılığı olarak inanmaları beklenir. Yeterli mucizeye inanmayanlar helak edilirler. Keramet dediğiniz saçmalıklar ile bu mantık da uyuşmamaktadır. Keramet varsa da "amacı nedir" onu bir bulsanız da kendinize açıklasanız sorun çözülecek. Sözün özü: "Bazı densizler" veya "densiz takipçileri" kendi süpermenliklerini ilan edebilmek ve meşrulaştırmak için önce peygamberleri süpermen gibi lanse etmişlerdir. Kuran'a hakim olan birisi peygamberlerin kendi mucizesi olmadığını, yani mucizelerde tasarrufları bulunmadığını bilirler. Böyle bir saçmalığı savunmak peygamberimizin şerefli İslam mücadelesini de aşağılamaktır. Peygamber neden hendek kazdıracağına "nasılsa geldiklerinde, bir dua ediveririm hepsini püskürtürüz. ne gerek vaaar, olmadı 41 yasin okuruz o şekilde atlatırız" diye düşünememiş? Tek akıllı siz misiniz? Zamanında savaşan, işkencelere ve aşağılanmalara maruz kalan, canlarını ortaya koyan insanların mücadelelerini hafife almayınız. Allah hepimizi doğru yoluna iletsin |
[quote=myro;5511]bir kere bir müslümanın bir diğerini tekfir etmesi büyük zulümdür. Traikat mensuplarını da yazarın yaptıı şekilde direkt kafirler için inen ayetlerle tekfir edecek noktaya gelmek çok büyük ayıptır.
Ehl-i sünnet tarikat silsilerinden hiçbirinde dine aykırı bir şey göremezsiniz. Farazi şeylerle tarikat mensuplarını tekfir etmek de neyin nesi.. Nakşibendiler, kadiriler, suhreverdiler ve bazı diğerleri ne kadar da güzel bir islami yaşantı sürerler. Tüm müslümnalar sınıf sınıf "siz hayır işlerinde yarışın.(bakara 148) emri mucibince en güzel yolunda yarışıyorlar. Tarikat mensuplarının şirk koşmaları söz konusu değildir. Yazıda anlatılan şeyler farazi şeylerdir. Gerçekle alakası yoktur. Allah'a ulaşmak için mürşid vesile olarak araya girmez. Mürşid adı üstünde irşad ile sorumludur. En güzel yolu ve metodu öğretmekle yükümlüdür. Bu yol da hiç bir şekilde kuran ve allah resulü dışında bir yol olmaz. Nasıl allah resulü(sav) sahabiler(radıyallahu anhum ecmain) için bir mürşid ise, şey efendi de müridleri için bir mürşiddir. Irşad kuran'ın anlattığı bir hadisedir. Müslüman topluluk irşadsız ve mürşidsiz olmaz olamaz. Zâriyât suresi 55. Ayet "sen yine de öğüt ver. çünkü öğüt müminlere fayda verir. " kimi zaman camideki hocamız mürşidimiz olur, kimi zaman bir abimiz. Arapça bilmeyen biri kuran-ı nasıl anlar? Mealinden okur. Meal sahibi okuyanın mürşidi olmuş olmaz mı? Mürşidlere laf söyleyen herkesin iyi arapça biliyor olması lazım. Değilse pek ses çıkarmasa iyi olur. Okuduğu meali yapan kişinin bakışından kuran-ı anlıyor ki bu durumda meali yapan okuyanın mürşidi olmuş olur. Tanıdığım hiçbir bir ciddi tarikat şeyhinin dine alenen aykırı bir hareketini ve düşüncesini görmedim. Bu insanlar dini en güzel şekilde yaşamak üzere yola çıkmış işin temeline nefis terbiyesini koymuş insanlardır. Nefis terbiyesi kuran'ın açık emridir. Ayeti kerime meali : Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, (şems suresi 9. Ayet) hülasa : Tüm tarikatlar kötü değildir. Hele meşhur olmuş olan nakşibendilik kadirilik gibileri hiç değil. En iyisini allah(c.c.) bilir.[/quote] Allah razı olsun kardeşim.Bu tarikat düşmanların başlarına bela gelmedikçe dilleri kürek gibi tarikatlara dil uzatmaya devam edeceklerdir.Allah bunları islah etsin... |
[QUOTE=hiiic;6963]Şeyh ahirette şeffat etcek diyenler izlesin... bu hoca biraz daha sakallı belki sözü geçer :)
[url]http://www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/evliya-kimlere-denir-yuzu-suyu-hurmetine-etmek-dua-caiz-midir.html[/url] HELEKİ BUNU MUTLAKA iZLEYİN [url]http://www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ibn-arabi-ve-vahdet-i-vucud-gorusu-hakkinda-ne-dusunuyorsunuz.html[/url][/QUOTE] O hoca aynen sizin gibi düşünenlerdendir.Şefaat hakkında bir çok hadis ve ayetler vardır ,Bunu şimdi alnınızın ortasına yapıştırayım mı? |
[B]Bu sitede baktım ki bir çok kişi artık buralara uğramaz olmuş.Demek ki tarikat ve mezhep düşmanları bunları kaçırmışlar...[/B]
|
[QUOTE=Anonymous;7574]Sizin tasarruftan anladığınız bu mu? Tasarruf derken bir insanın eli ile asayı atmasını mı anlıyorsunuz. Ben tasarruf diyince "özgür irade ve karar" olarak anlıyorum.
Dolayısıyla Kuran'da yazanlara göre Musa peygamberin bu olaylarda bir tasarrufu yoktur, Allah'ın emirlerini yerine [U]getirmiştir.[/U] Örneğin Allah yürü demiştir peşine binlerce insanı takıp su kenarına kadar [U]yürümüştür.[/U] Yürürken [U]şunları düşünmemiştir[/U]: "Allah emretti, su kenarına kadar yürüyeyim. Oradan sonra SİHİRLİ ASAMın gücü İLE veya İLMİM İLE denizi yararım karşıya geçiveririz." Bu saçmalığa inanmak sizi geri dönülemeyecek bir yola sokar. Bu tasarrufun peygamberde olduğunu düşünürseniz tabi ki velilere de inanırsınız kerametlere de. Nerede saçmalık var inanırsınız. Birisi bir yöntem bulup suyun üstünde yürüse yani görmediğiniz bir şey yapsa "bir illüzyon" yapsa hemen Allahın kitabını bırakıp onu takip edersiniz. Allahın kitabını sizin yanlış anladığınızı ve asla anlayamayacağınızı söylerler ve size kendi kitaplarını kendi hükümlerini yuttururlar. Kuran'a bakarsanız peygamberlerin mucizeler üzerinde bir tasarrufu yoktur. Dolayısıyla kerameti olan insan da yoktur. [B][I][U][COLOR="Blue"]Hem tasarruf özgür irade diyorsun yukardaki gibi şimdide kalkıyorsun peygamberlerin özgür iradesi yoktur.Bu nasıl bir çelişki[/COLOR][/U][/I][/B] Allah su kenarında emretmiştir "Asanı suya dokundur" diye. Yani her şey peygamberin bilgisi ve ilmi ve karar mekanizması dışında gerçekleşmektedir. Peygamberin bu işteki tek kararı Allahın emirlerini uygulamak yönündedir hepsi bu. [B][I][U][COLOR="Blue"]Arkadaşım bu gün elimizdeki cep telefonunu yüz yıllar önce insanlar görse onlara göre bu keramet olurdu.ALLAHın ilminin bir kısmına sahip olan insan ile ilminin daha fazlasına vakıf olan insan bir olurmu.Ben bu cep telefonunu kullanabiliyormuyum.Buna tasarrufum varmı?ALLAH c.c bu tasarrufu bana vermiş.Senin o mantığınla bakarsak tasarrufu yok.Cep telefonuyla etrafa yapacağım hakaretlerin suçlusu ALLAH dır haşa.Yada bilgisayarla yapacağım fitnelerin suçlusu ALLAH dır haşa. O zaman sen benimle değil o halde ALLAH ile çekişiyorsun haşa. Öyle ya sana göre benim tasarrufum yok.Yokdan var edende Rabbim olduğu halde şu anda yazılı olanları ALLAH yazmış oluyor haşa.O zaman bu nasıl bir çelişkidir ki HAkdan gelen şey ile çekişiyorsun.Yada Ona itiraz ediyorsun.[/COLOR][/U][/I][/B] Ayrıca mucizeler ibret verici olaylardır yani mucizeler birilerine gösterilirler ve gösterilmesinin karşılığı olarak inanmaları beklenir. Yeterli mucizeye inanmayanlar helak edilirler. Keramet dediğiniz saçmalıklar ile bu mantık da uyuşmamaktadır. Keramet varsa da "amacı nedir" onu bir bulsanız da kendinize açıklasanız sorun çözülecek. Sözün özü: "Bazı densizler" veya "densiz takipçileri" kendi süpermenliklerini ilan edebilmek ve meşrulaştırmak için önce peygamberleri süpermen gibi lanse etmişlerdir. Kuran'a hakim olan birisi peygamberlerin kendi mucizesi olmadığını, yani mucizelerde tasarrufları bulunmadığını bilirler. Böyle bir saçmalığı savunmak peygamberimizin şerefli İslam mücadelesini de aşağılamaktır. Peygamber neden hendek kazdıracağına "nasılsa geldiklerinde, bir dua ediveririm hepsini püskürtürüz. ne gerek vaaar, olmadı 41 yasin okuruz o şekilde atlatırız" diye düşünememiş? Tek akıllı siz misiniz? Zamanında savaşan, işkencelere ve aşağılanmalara maruz kalan, canlarını ortaya koyan insanların mücadelelerini hafife almayınız. [B][I][U][COLOR="RoyalBlue"]ALLAH Rasulu dua ettide 3 bin melek gelmedimi bedirde.Peygamberlerin duaları makbuldur.KURAN-I KERİMİ hiç mi okumadın.Peygamberlerin o kadar duaları var.Nuh kavmi nuh a.s duasıyla helak olmadımı.Yada ALLAHU TEALA Musa a.s efendimizin duasıyla israil oğullarının üzerinden dağı kaldırmadımı.Bir de sen dua ette Rabbime bakalım Rabbim ne nasip edecek.Onların duasıyla bizimkiler aynı olurmu bu mantığada ters.Zira onlar ALLAH Tarafından seçilmiş kullar sen ben aciz kullarız.Senin benim gibi birisini ALLAH niye Rasulu seçsinki. Kişinin Rabbisine yakınlığı boyutunda duasının kabulu vardır.[COLOR="YellowGreen"] Nûh 26 Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kafirlerden hiç kimseyi bırakma!" Enbiyâ 76 Daha önce Nuh da dua etmiş, biz onun duasını kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık. Sâffât 75 Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz! [/COLOR] [/COLOR][/U][/I][/B] Allah hepimizi doğru yoluna iletsin[/QUOTE] selametle |
[QUOTE=ebu Maruf;7599]Hem tasarruf özgür irade diyorsun yukardaki gibi şimdide kalkıyorsun peygamberlerin özgür iradesi yoktur.Bu nasıl bir çelişki[/QUOTE]
Safsata konusunda uzmansınız. Safsata kılavuzunu okumuş muydunuz? Anladığınız halde anlamamazlıktan gelerek söylemediğim şeyleri söylediğimi iddia ederek savunmanızı benim yapmadığım iddialar üzerine kurup saçmalıyorsunuz. Peygamberlerin özgür iradesi yoktur diyen oldu mu? Dedim ki mucize dediğiniz olaylar onların kendi karar mekanizmaları dışında oluşan olaylardır. Allah emreder. [U]Onların karar verdiği tek şey emre uymak ya da uymamak şeklindedir.[/U] Dolayısıyla özgür iradesi ile buna uyar. Fakat peygamber mucizenin gelişiminin hesabını yapmaz. Allah haber verene kadar onun bilgisi veya ilmi dahilinde değildir. Sahi siz neye tapıyorsunuz diye hiç kendinizi sorguladınız mı? Örneğin Allaha doğru sıralamada sizden üstün süper güçleri olan kaç çeşit varlık var? :eek: O güzelim aklınıza ve nefsinize yazık etmeyiniz. Nuh'un duası konusuna gelince, [U]tufanda helak olan[/U] kendi oğlu için de duası vardı. O kısmı da okuyunuz. |
Anladım ayni amacınız müzakere değil sadece sataşmak bu durumda size hiç bir şey demiyeceğim.
Yazdıklarımı iyice okumadan sadece nefsani savunma yapıyorsunuz. İlmi bir müzakere olmayacaksa olaylar cedelleşmeye gidecek onun içinde sizinle cevaplaşmayı bırkıyorum. ALLAH hidayet nasip etsin sizede bizede. selametle |
[QUOTE=ebu Maruf;7697]Anladım ayni amacınız müzakere değil sadece sataşmak bu durumda size hiç bir şey demiyeceğim.
Yazdıklarımı iyice okumadan sadece nefsani savunma yapıyorsunuz. İlmi bir müzakere olmayacaksa olaylar cedelleşmeye gidecek onun içinde sizinle cevaplaşmayı bırkıyorum. ALLAH hidayet nasip etsin sizede bizede. selametle[/QUOTE] [url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=7705&postcount=25[/url] |
Âl-i İmrân 64
(Resulüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: [B]Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın.[/B] Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz. (lütfen bu tarikatçı sapıklar, yukardai ayet saygı gereği "müslümanız" demesinler... nurcyuz, sülümancıyız, müritiz,mevleviz, ihvanız, sofiyiz, budistiz, kafriz, hristoyuz v.s. felan desinle. zaten de öyleler... Müslümanlar biziz..) ,,, [B]Âl-i İmrân 79 Hiçbir insanın, Allah'ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olun! demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe halis kullar olunuz. [/B] [B]A’râf 194 (Ey kafirler!) Allah'ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. (Onların tanrılığı hakkında iddianızda) doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler! [/B] [B]Yûnus 18 Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Haşa! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir." [/B] Daha pek çok ayet var ama bu 2 beyinsiz nasıl olsa anlamayacak. onlar dillerini çıkrmış soluyorlar, üzerlerine vrsanda solurlar varmasada... bunlar kitap yüklüler... Anlayana da bu ayetler yeterli... *** zaten ilk sayfadaki ayetlerde yeterliydi ama bu 2 beyinsiz işi gücü bırakmışlar Allahın ayetlerirle çekişiyorlar... Bekleyin bakalım... |
Selam hiiiç kardeşim
Bu kardeşlerimiz de müslüman kardeşlerimizdir. Bildikleri,inandıkları ama doğru,ama yanlış; sonuçta burada herkes kendi doğrusunu savunur. Tavsiyem üzerine bu kardeşlerimiz de Kur'anı önyargısız ve önbilgisiz;tarafsız gözle okudukları zaman; hepimiz ortak kelimede buluşacağız inşaAllah Allah'a emanet olasın. Selametle |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:02 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam