hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Hurafeler (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=37)
-   -   Allah az; rivayetçiler çok biliyor. (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2834)

nacikocak 8. September 2012 10:48 AM

[QUOTE=galipyetkin;12384]Sayın Naci Koçak.

Hani Peygamberimizin Miraç'ta huzura çıkmıştı da Diğer Peygamberlere İmamlık yapıp da namaz kıldırmıştı ya. Kaçıncı katta idi.
Hani Huzurdan çıkıp da Musa Peygamber'e rastlamıştı da, Musa ''50 rekat fazla, çık söyle indirsin'' diye ültimatomlar yağdırıp, Peygamberimiz de, her seferinde ''emrin olur'' deyip, Allah'a namazı hani 5'e indirtmişlerdi ya?, bu görüşmeler kaçıncı katta olmuştu? Ben unutmuşum da. Ne ''arş''ı Naci bey. Basbayağı, Zeus'un Olimpos dağına oturtulduğu gibi, gök'ün 7. katına oturttular Allah'ı.

Sayın Naci Koçak. Demişsiniz ki. [U]allah bizi heran görür işitir bize şah damarımızdan daha yakındır ancak biz dünyanın zevklerine kapılıp çoğu zaman allah'ı unuturuz namazı ise allah'ın bizi görüp işittiğini bilerek ve düşünerek kılarız onun için sadece namazda allah'ın huzurundaymış gibi hissederiz halbuki sadece namazda değil herzaman allah'ın huzurundayız çünkü bizi herzaman görüp işitmekte ve yine en yakın olduğumuz an secde olarak anılır bunun anlamıda yine mekan olarak değil manevi yakınlıktır çünkü secdede yere kapanıp allah'a övgüler yağdırıp yüceltip yalvarıp yakarıp ona bağlılığımızı gösteririz[/U].

Gelin şu söylediklerinizi cümle cümle ayırıp tahlil edelim:
a-allah bizi heran görür işitir bize şah damarımızdan daha yakındır
b-ancak biz dünyanın zevklerine kapılıp çoğu zaman allah'ı unuturuz
c-namazı ise allah'ın bizi görüp işittiğini bilerek ve düşünerek kılarız
ç-onun için sadece namazda allah'ın huzurundaymış gibi hissederiz
d-halbuki sadece namazda değil herzaman allah'ın huzurundayız
e-çünkü bizi herzaman görüp işitmekte ve yine en yakın olduğumuz an secde olarak anılır bunun anlamıda yine mekan olarak değil manevi yakınlıktır
f-çünkü secdede yere kapanıp allah'a övgüler yağdırıp yüceltip yalvarıp yakarıp ona bağlılığımızı gösteririz

Bakın ben bu yazılanlardan ne anlıyorum:
Ezanla hatırlatan olmasa, biz dünyanın zevklerine kapılıp çoğu zaman Allah'ı unuttuğumuzdan onu bile yapmayacağız ama, işte bir günde ancak beş kere hatırlamamız hatırlatılıyor ezanla. Bunu da bizi görüp işittiği için yapıyoruz. Sadece namazda Allahın huzurundaymış gibi hissederiz; sair zamanlarda mı? Sorma. Onun için secdeye kapanıp salya, sümük, gözyaşı yalvarıp yakarıp övgüler YAĞdırıp yüceltiriz.

Arkadaşım. Daha yücesi, ya da daha yüce makam mı var ki Allah'ı yüceltiyorsunuz. Nerede yazıyor bana övgüler YAĞdırıp, yalvarıp yakarın beni yüceltin diye? Sana bana mı muhtaç? Yoksa zalim mi?

Naci Bey.
Şefaat sorumu atlamışsınız, cevaplamamışsınız. Şefaati nadan Allah'tan değil de Peygamber'den istiyorsunuz? Allah Şefaat benim katımda demiyor mu?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

galip bey ilk önce siz şimdiye kadar benim sorduğum hiçbir soruya cevap vermeyip birde bana şefaat sorumu atlamışsınız demeniz garip değilmi değilmi

şefaat allah katındadır ve peygamber efendimize görevini en iyi şekilde yerine getirdiği için hediye olarak allah soracak rasulüm ümmetinden kimlere şefaat ediyim ve peygamber efendimiz eliyle tek tek seçmeyecek sıfatlarını sayacak sünneti yerine getirenler iyiliği çok yapanlar gibi

günde beş kere allah'ı hatırlamamız değil allah'ın emri olan namaz ibadetini yerine getirmemiz için ezan okunur sadece namaz değil insanlara camilerde vaaz ve hutbelerde bütün ibadetler hatırlatılır

allah bizim ibadetimize muhtaç olduğu için değil biz şeytanla yarıştığımız için ve ona muhtaç olduğumuz için onu yüceltir emirlerini yerine getirir ve yalvarırız

allah'tan daha yücesi yoktur bizim yücesin allah'ım dememizin nedeni şeytana uyup allah'tan başkasına ilah olarak iman etmediğimizi ve müşriklerden farklı olduğumuzu göstermektir çünkü onlar yüce allah değil yüce fravun yüce nemrut yüce ateş derler diğer ibadedtlerimizin sebebide aynıdır

son olarak bundan sonra eğer gerçekten öğrenmek istediğiniz bir konu olursa ve benim bildiğim bir konu ise cevap vericem çünkü khaos isimli üyenin bir sorusuna yanlış cevap verdim sonradan hatırlayıp düzelttim ancak konu yüce olan allah'ın ayetleri yanlış yapmaktan o'na sığınırım

ve o peygambere nahl suresi 37. ayette derki

Onları doğru yola sevketmek için, üzerlerine düştükçe düşsen de şüphe yok ki, Allah sapıklığı kabul edeni, doğru yola getirmez ve onlara birtek yardımcı da yoktur

galipyetkin 8. September 2012 12:01 PM

Sayın Naci Bey.

Allah'ın adaletine benim tam güvenim, imanım var. Zerre ağırlığında bile olsa herkes hakkını alacak. Kimse kayırılmayacak. Allah kitabında öyle söylüyor; ben de Allah'a inanıyorum.

Herhalde siz buna inanmıyorsunuz. Ki bazı kişilere şefaatten bahsediyor, hem de şafaat edilecek kişilerin seçimini Peygamber'in yaptığını söylüyorsunuz.

Bu torpil sistemi, Allah'a, Allah'ın ''El Adl' ismine aykırı değil mi? Bazılarına şefaatle torpil yapılırsa ''zulum'' ortaya çıkmaz mı? Allah'ın adaletinden şüphe edilmez mi?. Bu eylem itiraza uğramaz mı?

Hangi ayet?

Saygılarımla.
Galip Yetkin

nacikocak 8. September 2012 03:09 PM

[QUOTE=galipyetkin;12387]Sayın Naci Bey.

Allah'ın adaletine benim tam güvenim, imanım var. Zerre ağırlığında bile bile olsa herkes hakkını alacak. Kimse kayırılmayacak. Allah kitabında öyle söylüyor; ben de Allah'a inanıyorum.

Herhalde siz buna inanmıyorsunuz. Ki bazı kişilere şefaatten bahsediyor, hem de şafaat edilecek kişilerin seçimini Peygamber'in yaptığını söylüyorsunuz.

Bu torpil sistemi, Allah'a, Allah'ın ''El Adl' ismine aykırı değil mi? Bazılarına şefaatle torpil yapılırsa ''zulum'' ortaya çıkmaz mı? Allah'ın adaletinden şüphe edilmez mi?. Bu eylem itiraza uğramaz mı?

Hangi ayet?

Saygılarımla.
Galip Yetkin[/QUOTE]

allah elbette adaletlidir o yüzden bizden kat kat daha fazla ibadet edip günahları ise sayılacak kadar az olan peygamberlerine bunun karşılığında sizin deyiminizle torpil geçmiştir öyleki hz isa'ya hastaları iyileştirme yetkisi hz musa'ya kimsenin sahip olamayacağı asa hz süleyman'ın emrine rüzgarı ve sayısız hazineler vermiştir ve peygamber efendimize ise şefaat edeceği bazı kullarını seçme izni vermiştir

yine allah peygamberlerin bazen zulüm görmesine izin vermiş fakat kaldıramayacakları yüküde yüklememiştir birçok peygamberi ölümden kurtarmıştır allah'ın ilmi başkadır bizim çoğunu anlamamız mümkün değil o yüzden khaosun yaptığı gibi eleştirme hakkımızda yoktur

allah elbette adaletlidir herkese hakettiğini verir ancak merhametlidirde birçok ayette yapılan iyiliklerin ve ibadetlerin karşılığının alınacağı va'dedilirken aşağıda yazdığım ayette olduğu gibi günahlar için aynı şey geçerli değildir onlar şirk hariç affedilebilir tabi tövbe etmiş olmak bunu dahada kolaylaştırır

Maide 39. ayette Allah: [B]"ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve davranışlarını düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir"[/B]

kuran'ı kerimde birçok ayette kimsenin kayrılmayacağı yazar ancak ayetlerin önünü ve arkasını okursanız kayrılmayacak olanların cehennemi fazlasıyla haketmiş olanlar olduğunu görürsünüz ve allah benim azap edeceklerime kimseden yardım dokunmaz diyor ben kimseyi affetmem demiyor yani kayırma var allah dilediğini kayıracak ancak allah birde ben kayıracağım diye günah işlemeyin ozaman sizde kayrılmayacaklar arasına girersiniz diyor

allah kuran'ı kerimde peygamberlerin bile hatalarını söylüyor mesela tevbe suresi 43. ayette allah peygamber efendimize "Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin?" diyor yani peygamberler bile hata yapmış günah işlemişken eğer kayırma olmasa cennete kim girebilir eğer allah merhametli ve bağışlayıcı olmasa cennete sadece sayılacak kadar insan girerdi hatta insanlık hiç olmaz hz adem direk cehenneme giderdi çünkü yasak olan elmayı yiyerek ilk günahı o işledi ancak allah onu senin deyiminle şeytana karşı kayırdı yani bağışladı

galipyetkin 8. September 2012 04:45 PM

Sayın Naci Bey.

[COLOR="Red"]allah elbette adaletlidir herkese hakettiğini verir ANCAK[/COLOR]...
Yine
[COLOR="Red"]kuran'ı kerimde birçok ayette kimsenin kayrılmayacağı yazar ANCAK[/COLOR]...

demenizden sonra biraz düşünmem gerekiyor.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

khaos 8. September 2012 05:59 PM

[QUOTE=nacikocak;12385]tabi ayetleri yalanlayıp değiştirmeye çalışan biri için kendi yazdığı soruyu değiştirmesi gayet normal işte senin sorduğun sorunun ilk şekli


5.Allah insanlara yasakladığı ve her toplum tarafından ahlaksızlık olarak kabul edilen şeyleri peygamberlerinin yapmasına izin verir mi? yada emreder mi?

burada iki soru var emredermi ve izin verirmi ama bu soruyu emredermi diye değiştirmişsin

oysa ben senin gibi çaktırmadan değil açıkça verdiğim cevabı değiştiriyorum ben senin emredermi soruna emretmez demiştim ancak daha sonra düşündüm ve yanıldığımın farkına vardım ve tövbe ettim çünkü allah toplum tarafından ahlaksızlık olarak kabul edilen suçsuz olan kendi çocuğunu boğazlamayı hz ibrahime emretmiştir allah dilediğini yapar ve bunu yaparken toplumun ahlaksızlık sayıp saymamasını umursamaz çünkü toplumu ve toplumun ahlaksızlık saydığı şeyleri zaten o yaratmıştır bu husus içki kumar zina ve aklına gelebilecek herşey için aynıdır allah birşeyi emredeceği zaman ve izin vereceği zaman ne senden nede toplumdan ne utanır nede korkar[/QUOTE]



[COLOR="Sienna"]"Halbuki [U]sizi de yaptıklarınızı da [/U]Allah yaratmıştır." (SAFFAT/96)

Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz [U]sadece "ol"[/U] dememizdir. O da hemen oluverir. (NAHL/40)

Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye[U] "ol"[/U] dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. "Sûr"a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır. (EN'AM/73)

O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona [U]yalnızca "ol!" [/U]der, o da hemen oluverir. (BAKARA/117)

Rabbin, [U]dilediğini yaratır ve seçer[/U]. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir. (KASAS/68)

O halde[U] her şeyin mülkü ve tasarrufu elinde bulunan [/U]Allah'ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O'na döndürüleceksiniz. (YASİN/83)[/COLOR]

Naci Bey,
yukardaki ayetlere bakarak burdan yola çıktığınızı düşünüyorum.
Evet Allah her şeyi yaratmıştır.şeytanıda,haramıda,zinayıda,cinayetide.Ama hep iyiliği,doğruluğu,adaleti emretmiştir.
ne yazmıştım Allah Herşeyi bilimsel bir sebeple(+/-) ,kanunla ve düzenle yaratmıştır. buradaki (+)ve(-) zıtlıklarıyla manasındaydı.


[COLOR="sienna"]Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur. (NİSA/110)

Ayrıca senden iyilikten önce hemen kötülüğü getirmeni isterler. Oysa daha önce onlara misal olacak cezalar gelip geçmiştir. Ve gerçekten Rabbin, zulümlerine karşılık insanlara mağfiret sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı da cidden çok çetindir. (RA'D/6)[/COLOR]

Bakın Allah kötüyü de zulmüde yaratmış ama hep iyiliği yada iyi olanı emrediyor.Ve başından beri kötü olanı ve kötü şeyleri cezalandırdığını söylüyor.


[COLOR="sienna"]Kim bir kötülük işlerse, kendi nefsine kötülük etmiş olur. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmet sahibidir. (NİSA/111)

Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (FURKAN/70)

Şüphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır. Ve kendi katından büyük bir mükafat verir. (NİSA/40)

İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasıyla karşılık vardır. Yüzlerine ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî kalacaklardır. (YUNUS/26)[/COLOR]


Allah zaten başından beri iyiyi kötüyü belirlemiş.Düzeni kurmuş.İnsanoğlu cennetten kovulmadan önce bile.Ve yarattığı insanın neye ihtiyacı olduğunuda biliyor.Dünyada örnekleri olsada zalim,adaletsiz,despot bir Tanrıya kimse inanmaz.(hür iradeyle)

İşte bu yüzden sana yaratanı hafife alıyorsun derken söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu çıkardın.bir örnek mizansen vereceğim
diyelim ki;
Bilinmeyen bir yerde bilinmeyen bir zamanda bir adam ortaya çıkıyor.Ben peygamberim bana Allah tan ayetler geliyor diyor.
Ahali soruyor senin tanrın ne diyor?
Adam cevaplıyor:
-Adam öldürmeyeceksin(adam öldürmek ilk insandan beri suç bakınız habil ve kabil)
-zina yapmayacaksın
-yalan söylemeyeceksin
iyi anlaman için bu üç örneği veriyorum çünkü dünyanın neresine gidersen git bu söylediklerim toplumlar tarafından en azından ahlaksızlık olarak değerlendirilir.
Sonra peygamber olan adam durduk yere adam öldürüyor,istediği zaman istediği kadınla zina yapıyor,bir gün öyle bir gün böyle konuşuyor milleti kandırıp duruyor.
Ahali bir zaman sonra diyorki;
-Ya sevgili peygamberim iyi hoşta sen bunları bize yapmayın diyorsun ama Allah ın yasakladığı şeylerin maşallah hepsini yapıyorsun.
Peygamberde;
-Bana gelen ayetleri okumadınız mı?Allah bu konuda yalnızca bana imtiyaz tanıdı size yasak ama bana serbest.Siz Allah ın ayetlerini mi sorguluyorsunuz?inkar mı ediyorsunuz?Allah dilerse her şeyi yapar.
ve sorular...
Ahali bu adamın Tanrısına neden inansın veya bu adamın peşinden neden gitsin veya söylediklerine neden inansın


Şimdi bunları niye yazdım
Sen ne dedin.[COLOR="Red"]''Allah isterse yeni doğmuş bebeği bile peygambere helal kılardı''[/COLOR]
pedofiliyi peygamberine serbest bırakan bir tanrı.

şimdi senin kafandan bakarak şunuda diyebiliriz Allah isteseydi İslam a şeytanı peygamber atardı.Yada Allah isteseydi melekler insanlara her gün tecevüz ederdi.istediğin kadar çoğalt.
İşte bu yüzden yaratıcıyı hafife alıyorsun diyorum.

Allah ın kurduğu düzene bir bak lütfen


Birde insan Tanrı ya neden inanma ihtiyacı hisseder? bunun cevabını verirsen yukarda anlattığım şeylerin cevabınıda alırsın?

not:Aramızdaki fark senin baldırı olan bir yaratıcıya, Benim ise hayatın tek kaynağı,ezeli ve ebedi olan,eşi ve benzeri olmayan,adil olan,bağışlayan bir yaratıcıya inanıyor olmam.

ates demir 8. September 2012 07:33 PM

Kasas 30

1. fe : böylece, artık
2. lemmâ : olduğu zaman
3. etâ-hâ : oraya geldi
4. nûdiye : nida edildi, seslenildi
5. min : den
6. şâtıı el vâdi : vadi tarafı
7. [B]el eymeni : sağ taraf[/B]
8. fî : de
9. el buk'ati : yer
10. [B]el mubâreketi : mübarek[/B]
11. [B]min eş şecerati : ağaçtan[/B]
12. en yâ mûsâ : ey Musa
13. innî : muhakkak ben
14. ene allâhu : Ben Allah'ım
15. rabbu : Rab
16. el âlemîne : âlemler

khaos 8. September 2012 07:50 PM

[QUOTE=ates demir;12394]Kasas 30

1. fe : böylece, artık
2. lemmâ : olduğu zaman
3. etâ-hâ : oraya geldi
4. nûdiye : nida edildi, seslenildi
5. min : den
6. şâtıı el vâdi : vadi tarafı
7. [B]el eymeni : sağ taraf[/B]
8. fî : de
9. el buk'ati : yer
10. [B]el mubâreketi : mübarek[/B]
11. [B]min eş şecerati : ağaçtan[/B]
12. en yâ mûsâ : ey Musa
13. innî : muhakkak ben
14. ene allâhu : Ben Allah'ım
15. rabbu : Rab
16. el âlemîne : âlemler[/QUOTE]


aracı yok!

ates demir 8. September 2012 08:16 PM

aracı yok!!!

nacikocak 9. September 2012 10:04 AM

[QUOTE=khaos;12393][COLOR="Sienna"]"Halbuki [U]sizi de yaptıklarınızı da [/U]Allah yaratmıştır." (SAFFAT/96)

Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz [U]sadece "ol"[/U] dememizdir. O da hemen oluverir. (NAHL/40)

Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye[U] "ol"[/U] dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. "Sûr"a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır. (EN'AM/73)

O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona [U]yalnızca "ol!" [/U]der, o da hemen oluverir. (BAKARA/117)

Rabbin, [U]dilediğini yaratır ve seçer[/U]. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir. (KASAS/68)

O halde[U] her şeyin mülkü ve tasarrufu elinde bulunan [/U]Allah'ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O'na döndürüleceksiniz. (YASİN/83)[/COLOR]

Naci Bey,
yukardaki ayetlere bakarak burdan yola çıktığınızı düşünüyorum.
Evet Allah her şeyi yaratmıştır.şeytanıda,haramıda,zinayıda,cinayetide.Ama hep iyiliği,doğruluğu,adaleti emretmiştir.
ne yazmıştım Allah Herşeyi bilimsel bir sebeple(+/-) ,kanunla ve düzenle yaratmıştır. buradaki (+)ve(-) zıtlıklarıyla manasındaydı.


[COLOR="sienna"]Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur. (NİSA/110)

Ayrıca senden iyilikten önce hemen kötülüğü getirmeni isterler. Oysa daha önce onlara misal olacak cezalar gelip geçmiştir. Ve gerçekten Rabbin, zulümlerine karşılık insanlara mağfiret sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı da cidden çok çetindir. (RA'D/6)[/COLOR]

Bakın Allah kötüyü de zulmüde yaratmış ama hep iyiliği yada iyi olanı emrediyor.Ve başından beri kötü olanı ve kötü şeyleri cezalandırdığını söylüyor.


[COLOR="sienna"]Kim bir kötülük işlerse, kendi nefsine kötülük etmiş olur. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmet sahibidir. (NİSA/111)

Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (FURKAN/70)

Şüphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır. Ve kendi katından büyük bir mükafat verir. (NİSA/40)

İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasıyla karşılık vardır. Yüzlerine ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî kalacaklardır. (YUNUS/26)[/COLOR]


Allah zaten başından beri iyiyi kötüyü belirlemiş.Düzeni kurmuş.İnsanoğlu cennetten kovulmadan önce bile.Ve yarattığı insanın neye ihtiyacı olduğunuda biliyor.Dünyada örnekleri olsada zalim,adaletsiz,despot bir Tanrıya kimse inanmaz.(hür iradeyle)

İşte bu yüzden sana yaratanı hafife alıyorsun derken söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu çıkardın.bir örnek mizansen vereceğim
diyelim ki;
Bilinmeyen bir yerde bilinmeyen bir zamanda bir adam ortaya çıkıyor.Ben peygamberim bana Allah tan ayetler geliyor diyor.
Ahali soruyor senin tanrın ne diyor?
Adam cevaplıyor:
-Adam öldürmeyeceksin(adam öldürmek ilk insandan beri suç bakınız habil ve kabil)
-zina yapmayacaksın
-yalan söylemeyeceksin
iyi anlaman için bu üç örneği veriyorum çünkü dünyanın neresine gidersen git bu söylediklerim toplumlar tarafından en azından ahlaksızlık olarak değerlendirilir.
Sonra peygamber olan adam durduk yere adam öldürüyor,istediği zaman istediği kadınla zina yapıyor,bir gün öyle bir gün böyle konuşuyor milleti kandırıp duruyor.
Ahali bir zaman sonra diyorki;
-Ya sevgili peygamberim iyi hoşta sen bunları bize yapmayın diyorsun ama Allah ın yasakladığı şeylerin maşallah hepsini yapıyorsun.
Peygamberde;
-Bana gelen ayetleri okumadınız mı?Allah bu konuda yalnızca bana imtiyaz tanıdı size yasak ama bana serbest.Siz Allah ın ayetlerini mi sorguluyorsunuz?inkar mı ediyorsunuz?Allah dilerse her şeyi yapar.
ve sorular...
Ahali bu adamın Tanrısına neden inansın veya bu adamın peşinden neden gitsin veya söylediklerine neden inansın


Şimdi bunları niye yazdım
Sen ne dedin.[COLOR="Red"]''Allah isterse yeni doğmuş bebeği bile peygambere helal kılardı''[/COLOR]
pedofiliyi peygamberine serbest bırakan bir tanrı.

şimdi senin kafandan bakarak şunuda diyebiliriz Allah isteseydi İslam a şeytanı peygamber atardı.Yada Allah isteseydi melekler insanlara her gün tecevüz ederdi.istediğin kadar çoğalt.
İşte bu yüzden yaratıcıyı hafife alıyorsun diyorum.

Allah ın kurduğu düzene bir bak lütfen


Birde insan Tanrı ya neden inanma ihtiyacı hisseder? bunun cevabını verirsen yukarda anlattığım şeylerin cevabınıda alırsın?

not:Aramızdaki fark senin baldırı olan bir yaratıcıya, Benim ise hayatın tek kaynağı,ezeli ve ebedi olan,eşi ve benzeri olmayan,adil olan,bağışlayan bir yaratıcıya inanıyor olmam.[/QUOTE]

arkadaşım bak ben arapça okumayı biliyorum ancak anlamını bilmiyorum belki sende bilmez anlamazsın diye türkçe anlamını yazıyorum ama onuda anlamıyorsun öldürmek günah habil ile kabil örnek demişsin doğru ama bak allah hz ibrahim'e neyi emretmiş ayet allah'ın ayeti aşağıda ve türkçe

[B]Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın." [/B]

lütfen başka hiçbirşey yazmadan ve yorum yapmadan eğer anladıysan bana sadece allah hz ibrahim'e neyi emretmiş onu yazarmısın

nacikocak 9. September 2012 11:06 AM

[QUOTE=khaos;12395]aracı yok![/QUOTE]

allah'u teala hz musa ile defalarca konuştu hz ibrahim ilede konuştu belki diğer peygamberlerlede konuşmuştur [B]ben allah rasulleri ile konuşmamış demiyorum rasulleri ile çok nadir konuşmuş diğer zamanlarda melekleri elçi aracı olarak kullanmıştır diyorum [/B]ve bunu açıkça anlatan aşağıdaki allah'ın ayetlerini sana delil olarak sunuyorum yaratılmışlardan değil yaratan'ın ayetlerinden ve kelime mealleri anlayasın diye



bakara 98. ayet

1. men : kimse, kim
2. kâne : oldu, idi
3. aduvven : düşman
4. lillâhi (li allâhi) : Allah'a
5. ve melâiketi-hi : ve onun melekleri
6. ve rusuli-hi : ve onun resûlleri
7. ve [B]cibrîle[/B] : ve Cebrail
8. ve [B]mîkâle[/B] : ve Mikail
9. fe innallâhe (inne allâhe) : o zaman hiç şüphesiz Allah
10. aduvvun : düşman
11. li el kâfirîne : kâfirler için, kâfirlere

ali imran 39. ayet

1. fe nâdet-hu el melâiketu : [B]bunun üzerine, melekler ona nida etti [/B]
2. ve huve : ve o
3. kâimun yusallî : ayakta namaz kılıyor
4. fî el mihrâbi : mihrapta
5. enne allâhe : Allah, ... olduğunu
6. yubeşşiru-ke bi yahyâ : [B]seni Yahya ile müjdeliyor [/B]
7. musaddikan : tastik edici olan, tastik edici olarak
8. bi kelimetin min allâhi : bir kelime ile, Allah'tan
9. ve seyyiden : ve seyyid, peygamber soyundan gelen
10. ve hasûran : ve son derece nefsine hakim
11. ve nebiyyen : ve peygamber
12. min es sâlihîne : salihlerden

ali imran 42. ayet

1. ve iz kâlet : ve [B]demişdi[/B]
2. el melâiketu : [B]melekler[/B]
3. yâ meryemu : ey Meryem
4. inne allâhe : muhakkak ki Allah
5. estafâ-ki : seni seçti
6. ve tahhare-ki : ve seni temizledi, tertemiz yarattı
7. ve estafâ-ki : ve seni seçti
8. alâ nisâi el âlemîne : âlemlerin kadınları üzerin

en-am 50. ayet [B]bu ayette sadece vahyedilene diyerek kuran'ı kerimin vahy yoluyla geldiğini açıklamaktadır[/B]

1. kul : de, söyle
2. lâ ekûlu lekum : size demiyorum, söylemiyorum
3. indî : benim yanımda
4. hazâinu allâhi : Allah'ın hazineleri
5. ve lâ a'lemu : ve ben bilmiyorum
6. el gaybe : gayb, bilinmeyen
7. ve lâ ekûlu : ve demiyorum, söylemiyorum
8. lekum : size
9. innî melekun : gerçekte, mutlaka ben bir meleğim
10. in ettebiu : ben ancak tâbî olurum (eğer tâbî olursam)
11. illâ mâ yuhâ : [B]sadece vahyedilen şeye [/B]
12. ileyye : bana
13. kul : de, söyle
14. hel yestevî : eşit, bir olur mu?
15. el a'mâ : görmeyen, kör, âmâ
16. ve el basîru : ve basiretle gören
17. e fe : hâlâ, ...mı?
18. lâ tetefekkerûne : tefekkür etmiyorsunuz

nahl suresi 2. ayet [B]yine bu ayette melekler indirir diyor[/B]

1. yunezzilu : [B]indirir[/B]
2. el melâikete : [B]melekler[/B]
3. bi er rûhi : ruh ile
4. min emri-hi : onun emrinden
5. alâ : üzere, e
6. men yeşâu : dilediği kimse(ler)
7. min ibâdi-hi : kullarından
8. en enzirû : uyarmaları (için), uyarsınlar diye
9. enne-hu : onun olduğu
10. lâ ilâhe : ilâh yoktur
11. illâ : başka
12. ene : ben
13. fettekû-ni (fe ittekû-ni) : öyleyse, bana karşı takva sahibi olun (ruhunuzu ölmeden evvel bana ulaştırın)

nahl suresi 28. ayet [B]yine bu ayette insanları vefat ettirmek içinde meleklerin aracı olarak kullanıldığı apaçık yazar[/B]

1. ellezîne : o kimseler
2. teteveffâ-hum : [B]onları vefat ettirir[/B]
3. el melâiketu : [B]melekler[/B]
4. zâlimî : zalim olanlar, zulmedenler
5. enfusi-him : onların nefsleri
6. fe : o zaman
7. elkavû : (attılar) cevap verdiler
8. es seleme : teslim olmak
9. mâ kunnâ : biz olmadık
10. na'melu : yapıyoruz (yaparız), amel ederiz
11. min sûin : (kötülüklerden) bir kötülük
12. belâ : hayır
13. innâllahe (inne allâhe) : muhakkak Allah
14. alîmun : en iyi bilen
15. bi-mâ : şeyleri
16. kuntum : siz oldunuz
17. ta'melûne : yapıyorsunuz

hacc suresi 75. ayet [B]bu ayette allah meleklerden ve insanlardan elçiler seçtiğini yani meleklerin elçi aracı olduğunu belirten en açık ayettir [/B]


1. allâhu : [B]Allah[/B]
2. yastafî : [B]seçer [/B]
3. min el melâiketi : [B]meleklerden[/B]
4. rusulen : [B]resûller[/B]
5. ve min en nâsi : ve insanlardan
6. inne allâhe : muhakkak Allah
7. semîun : (en iyi) işitendir
8. basîrun : (en iyi) görendir

khaos kardeşim yukarıdaki ayetlere rağmen hala aracı yok melekler elçilik yapmaz diyorsan ben başka birşey söylemiyorum gerisini hesap günü allah söyler


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:02 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam