![]() |
[COLOR="Blue"]Ben, Araplarda 13. bir ay adını bilmiyorum. Siz biliyorsanız, öğrenmeme vesile olacak paylaşımınızdan mutluluk duyacağımı biliniz.[/COLOR]
Benden yaptığınız alıntıda bunun cevabı var. * Bu müzakere zincirinin başlığı: yazın ortasında oruç. Neden daima [B]yazın ortası[/B]? Çünkü bir [COLOR="Red"]13 ncü ay[/COLOR] var. Hani kendisini göz ardı edip adıyla uğraşıtığımız 13 ncü ay. 630’lara gidelim. Bi de o yıllardan örnek verelim. 631 yılında yaz dönümünden sonraki ilk dolunay 19 Temmuzda doğdu. O yıllardaki 3 ıddetin dolunay tarihleri şöyle: 19te 63[B]1[/B]-17ağ-16ey-16ek-14ka-14ar-130c 632-11şu-12ma-10ni-09ma-08ha 07te 63[B]2[/B]-05ağ-04ey-04ek-02ka-02ar-01oc 633-31oc-01ma-31ma-29ni-28ma 27ha 63[B]3[/B]-26te-24ağ-23ey-22ek-21ka-21ar-20oc 634-18şu-20ma-19ni-18ma-[COLOR="Red"]16ha[/COLOR] .......63[B]4[/B] Görüldüğü gibi 2, 1’den 11 gün erken gelmiş; 3, 2’den 11 gün erken. Peki 4, 3’ten kaç gün erken gelecek? Kamerî yılcılara göre, 11 gün. Ama öyle değil. Iddet 4’e bakar mısınız: 16te 63[B]4[/B]-14ağ-12ey-12ek-10ka-10ar-09oc 635-07şu-09ma-08ni-07ma-06ha 3’ün ilk dolunayı: 27 Haziran idi, 4’ün ilk dolunayı: 16 Temmuz. 4, 3'ten 19 gün GEÇ gelmiş. Eğer [COLOR="Red"]16 Haziran[/COLOR] ötelenip [B]nesî[/B] fesadına uğratılsaydı ıddet 3'ün başında yer alacaktı ve 11 gün erken gelmeler zincirleme sürecekti. Allah buna izin vermiyor. Gökte [B]nesî[/B] yok. Insan eli oralara uzanamıyor. [COLOR="Red"]16 Haziran[/COLOR] 21 Hazirandan önce doğduğu için ıddet 3’e aittir, orada kalıyor. Böylece 11 gün erken gelme zinciri kırılıyor ve gökteki aylar [B]vakten sabit[/B] hale geliyor. Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gün aylara verdiği düzen bu. Özetle, Allah’ın kurduğu düzende "savm"ın vakti daima ama daima "[B]yazın ortası[/B]"dır. Kamerî yılcılar Allah’ın bu düzenine fesat sokmuşlar; "küfürde ileri" gitmişler, [COLOR="Green"]ziyadetun fîl kufr[/COLOR]. 9:37 Artık bu küfürden dönmek gerekmiyor mu? Küfrün neresinden dönülürse kâr değil mi? |
Hasan Bey merhaba. Sizi epeydir takip ediyorum. Sayenizde geçen sene ve bu sene Şehru Ramazan siyamlarını yapıyorum. Ancak ben sizin gibi 10 gün değil. 3 gün siyam ediyorum. Sorum da bu yönde. Eyyamen madudat Kuranda 3 yerde geçiyo ve hiçbirinde 10 gün olduğuna delalet yok. 2/203'te en azı 2 olanın makulünün de en az 3 olacağını düşünüyorum. Ancak eyyamen madudatın bir özel isim olmadığı ve genel bir ifade ile 3-10 arasını işaret ettiğini düşündüğümden Allahın bu konuda esneklik sağladığını ve 3 yapanın da 10 yapanın da doğru yaptığını düşünüyorum. Cevabınız için şimdiden teşekkürler...
|
Merhaba DEVRİM kardesim.
"Siyam"ın en az 3 gün oldugunu söylüyorsunuz. Elbet haklisiniz çünkü, bilindigi üzere, "eyyâmen ma'dûdât"taki EYYÂM en az [I]3 gün[/I] demek; 2 olamaz. Bakara 185'te O kuran şehru ramazânda indirildi... o [U]şehr[/U]e taniklik edenleriniz onu "savm"lasin, dendigine göre taniklik edilmesi gereken, "şehr"dir yani [U]dolunay[/U]. Bu demektir ki eyyâmen ma'dûdât dolunaydan sonra baslar ve en az 3 gün, en çok 15 gündür. Her mümin tam olarak kaç gün oruç tutacagina kendisi karar verir. Ayetlerden benim anladigim bu. |
Sn. Hasan Akçay
Sıyam'ın Savm (Oruçlu olma hali) kelimesinin çoğulu olduğu ve savm'ın toplu olarak (bireysel değil) yapılması gereken şekli olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? |
savm edin/kendinizi tutun
peki bu tutma nasıl olacak? sadece yemeyerek içmeyerek mi? yoksa sadece içerek yemeyerek mi? mesela benim savm mım kendimi kötü sözden alıkoymak olabilir mi? Yada şiddete meyilli yanımı bastırarak, yada av tüfeğimle bu mevsimde tavşan avlamayarak? evet yemeyerek içmeyerek savm yapılabilir.peki Meryem suresi 26.ayet ''Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: 'Ben Rahman için oruç adadım. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konuşmayacağım'' şehru ramazan/sıcak dolunay peki savmın zamanı bildirilir de süresi bildirilmez mi? süre ile ilgili yeni hüküm konulmuş mu? sayılı günler... Ve[COLOR="Red"] Allah'ı [/COLOR][B]sayılı günlerde [/B][COLOR="red"]anın[/COLOR]. Artık kim iki gün içinde acele ederse ona günâh yoktur… (Bakara, 203) daha açık bilgi bakınız bakara196 |
[COLOR="Blue"]Sıyam'ın Savm (Oruçlu olma hali) kelimesinin çoğulu olduğu ve savm'ın toplu olarak (bireysel değil) yapılması gereken şekli olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? [/COLOR]
"Savm"a [I]oruçlu olma hali[/I] diyorsunuz, tamam. Ama salâtin aksine, orucun "cami"si yok. [I]Siyam[/I] "savm"in çogulu olsa bile toplu olarak eda edilemez. Oruç kesinlikle bireysel bir ibadettir; toplu olarak duyumsanmasi mümkün degil. Örnegin açlık yemek yeme ihtiyacini aç kalan bireye hissettirir. |
[COLOR="Blue"]...benim savm mım kendimi kötü sözden alıkoymak olabilir mi? Yada şiddete meyilli yanımı bastırarak, yada av tüfeğimle bu mevsimde tavşan avlamayarak?[/COLOR]
Benim bildigim, oruç zaten ben odakli davranmamayi gerektirir. Kisinin kötü sözler söylemesi ve kendi içindeki şiddet egilimini eyleme dökmesi... ben odakli davranmasi yüzünden olmuyor mu? Tavsan gibi bir av hayvani öldürmekle orucun alakasina gelince, orucun vakti "şehru ramazân"dir, şehru ramazân "haram aylar"in ilkidir. Haram aylarda av hayvani öldürmek haram. [COLOR="Blue"]peki Meryem suresi 26.ayet[/COLOR] Yalnizca susmakla eda edilen oruç Hz Meryem'e özgü olsa gerek; onun ADI anilmis; ona "Konusmayacaksin!" denilmis. ...[COLOR="blue"]savmın zamanı bildirilir de süresi bildirilmez mi?[/COLOR] Bildirilmis zaten: dolunay ile onu izleyen ilk hilal (ya da bir sonraki aya ait [U]yeniay[/U]) arasindaki süre. En az 3 gün. Sart bu. Haccin süresi de böyle: dolunay ile onu izleyen ilk hilal (ya da bir sonraki aya ait [U]yeniay[/U]) arasindaki süre. Yine en az 3 gün. Ama acelesi olanlara özel izin var: 2 gün de yeter. Süre hac için de savm için de "eyyâmen ma'dûdât"tir ama bu iki ibadet farkli aylarda yerine getirilmek zorunda. Çünkü hacca gidip te yoksullar için hayvan bagislayamayanlarin toplam 10 gün kefaret orucu tutmasi gerekiyor. Hacda ramazân orucu tutulursa kefaret orucu iptal edilmis olur. Allah'in hükmünü iptal etmek insanlarin haddi degil. |
Sayın khaos,
Nedense Kur'an'daki bazı "inci"leri göremiyorsun. Mesela Meryem Suresi de tüm insanlık içindir ama "onun adı anıldığı için Meryem'e özgü; 'Konuşmayacaksın' diye O'na denilmiş" diyenlere niye kulak vermiyorsun. Sana ne Meryem'den!...... Aç Kitabı; orada bir sürü ayetin "Muhammed", "Peygamber" diye başladığını göreceksin. Sana ne onlardan!...... Bir sürü ayet de "Musa Peygamber'e hitap eder. Sana ne!.... Bazı şeyleri karıştırmayacaksınız!....... Sonra.......... Gelirim oraya haaa!.... Tamam mı?!........ Saygılarımla. Galip Yetkin. |
Hakki Yilmaz ([url]http://hanifler.com/showthread.php?t=164[/url])
[I]Doğum öncesindeki birkaç dakikayı nakleden bu ayetlerde Meryem’in şikâyetlerine cevap veren ve ona yol gösteren biri ortaya çıkmıştır. Kim olduğu belirtilmeden ayette “o” veya “kimse” diye bahsedilen kişi, Meryem’e Allah’ın bir su arkı akıttığını haber vermiş, hurmalardan yemesini, sudan içmesini söylemiş, [U]çocukla ilgili olarak gelecek eleştirilere cevap vermemesini ve o eleştirileri yönelten insanlarla konuşmamasını[/U] öğütlemiştir.[/I] Hz Meryem'in susma orucu tutmasi "Babasiz çocuk dogurdun sen!" diye kendisini elestirenlere karsi aldigi bir önlemdir. Babasiz isalar dogurdugumuzda. elbet biz de o orucu tutmaliyiz. Nasil olsa Hz Meryem'e o ögüdü veren kimse gibi ulu bi zat bize de gelecek, susma orucu tutmamizi tavsiye edecektir. |
Selamun aleyküm, Değerli Bartsimpson Kardeşim,
Masdarlar, fiillerden türemiş isim kategorisinde sözcüklerdendir. Arapçada masdarlar [B]mücerred/yalın[/B] ve [B]kıyasi masdarlar[/B] olarak iki ana başlıkta incelenir. [B]Mücerred/yalın masdarlar[/B] işitip öğrenmeye dayalı olduğundan semai masdarlar olarak da adlandırılırlar. Türedikleri sülâsi masdarla aynı anlamdadırlar .Türetildiği kalıplar belli bir anlam üretmezler. Mücerred/yalın/semaî masdarların anlamlarını sözlükten bularak öğrenebiliriz [B]Mezîdünfih/Kıyasi masdarlar[/B] ise belli anlamlar içeren[B] if'âl, tef'îl,tefa''ul, tefâ'ul müfâ'ale,infi'âl,if'ilâl,ifti'âl,istif'âl,İsm-i fâ'il,İsm-i mef'ûl [/B] gibi kalıplardan oluşurlar. Bu kalıplar masdara [B]geçişlilik,geçişsizlik, etkenlik,ettirgenlik, işteşlik dönüşlülük vb. değiştirilemez anlamlar[/B] kazandırırlar. Bu kalıplar bilinmeden sözlüğe bakılmamalıdır. [B]Müfâ'ale bâbındaki[/B] masdarların çatısı, nesnesi bakımından geçişli veya geçişsiz, öznesi bakımından ise genellikle işteşlik anlamı kazanırlar. “ahd /söz verme, “mu'âhede / sözleşme”, “haber , ”muhâbere /haberleşme, ” vb. Sizin çoğul mu diye sorduğunuz “[B] الصّيامes Sıyâm[/B]” sözcüğü, “[B]sad-vav-mim [/B]“ kök harflerinden türemiştir. Kök harflerinden olan “[B]vav”[/B] harfi Arap dilindeki “[B]elif-vav-ye[/B]” illet harflerinden birisidir. [B]İllet harfleri[/B], sözcük üretme yapımı sürecinde ya düşerler ya da başka harflere dönüşürler. "[B]Es Sıyam"[/B] sözcüğü de illetli harf bulunan “sad-vav-mim ”kök harflerinden müfâ'ale/isteşlik kalıbında “fi’al” vezninde bir sözcük olup ortadaki “vav”harfi “ye” harfine dönüşmüştür. İsteşlik; bildiğiniz gibi birden fazla özne tarafından aynı zamanda, karşılıklı veya birlikte yapılan fiillerde sözkonusudurlar. "[B]Sıyam[/B]" sözcüğü isteş bir fiildir. Birden fazla kişi tarafından yapılması [B]müfâ'ale/isteşlik[/B] kalıbından gelir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz. |
Kayikçi kavgasina teşne bir üsluba karsi önlem olarak bu forumda ben de susma orucu tuttum. Bir hafta forumdan uzak durdum. Çünkü kavga etmeyi, gönül kirmayi sevmiyorum. Gönül kiracagima klavyeye basan ellerim kirilsin.
Ama nolur benim bu önlemim bari dogru anlasilsin, ibadet sayilmasin. |
Nedense bizim eleştrilerimiz bazı kişiler için "kayıkçı kavgası".
Niye...? Cevabını siz de tahmin ediyorsunuzdur..... Evet o....... Bakın bir kayıkçı kavgasına bir zemin daha. Umru'da yani havra/savma'da(ki İsa'nın Peygamberliği ile "manastır" ismini alacaktır) batı tarafına çekilmişken bir bakıyorsun Meryem'i hurma ağaçlarının altına götürüp orada doğum yaptırıyor ve doğum esnasında,(in midir, cin midir, destur ya Rabbi) bir adam peydah oluyor ve Meryem'e bazı tavsiyelerde bulunarak ağacı silkelettirip düşen hurmalardan yedirtip altından da bir akarsu akıttırıp ondan da içirttiriyor ve bunu mecaz olarak değil de hakikat gibi aksettiriyor; doğum esnasında, doğurma sancıları esnasında yaptırıyor bunları Meryem'e. Siz hurma ağacı gördünüz mü? Silkelemeyle hurmalar düşer mi? Dalını silkeledi deseniz? Dalları yerlerde sürünen hurma ağacı gördünüz mü? En ilginci de "çocuğun doğmasıyla çocuk ile ilgili olarak gelecek [U]eleştirilere[/U] cevap vermemesi, konuşmaması yani kendisine atılan suçları kabul etmesi........Hayret yani...... (Şimdi konu dışı bir soru: Yetim olan ve havradan/umrudan başka yeri yurdu olmayan, bir al'i umran olan Meryem İsa'yı havrada/umruda mı doğurdu, yoksa başka bir yerde mi?) Sanki Meryem hiç hamile olmadı veya karnı davul gibi şişmedi ve dokuz ay boyunca kimse onun hamileliğine şahit olmadı ve eleştiri almadı. Aldı da bu eleştirilere cevap verdi de doğum sonrası mı susturuldu; ya da eleştiri yalnızca doğum sonrası mı yapıldı? Doğum öncesi serbest, sonrası yasak ha......... O peydahlanan, adam denilen sakın "vahiy" olmasın? Dini anlatımlarda yani vahiylerde "akarsu" ne mânâya gelir? Akarsu "rızk" mânâsında kullanılmamiş mıdır? Bir Peygamber için "rızık" ne ifade eder? Arabistan'ın en bereketli ağacı hurma ağacıdır; semeresi boldur. Hurma burada yani dini anlatımda "semere", "vahiy" manasında değil mi. "Müjdeler olsun" diye İsa ile müjdelenen, Peygamberliği daha doğumunda belirtilen hem İsa'ya, hem kendisine bir kötülük gelmesin diye peygamberliğinin saklanması, gizlenmesi , işte bu hususları konuşmaması istenmiş olmasın Meryem'den....... Ne dersiniz şimdi bu eleştiri, ve bu eleştri yanında kendi görüşümün ifadesi "kayıkçı kavgası" mı? Saygılarımla. Galip Yetkin. |
Bu sene Finlandiya ve Norvec gibi ulkelerde oruc 21 saat 55 dakika tutulacakmis.
Yani aksam sadece 2 saat olacak. Iftar ve savur icin .... Turkiye 17 saat Arjantin 12 saat Angola 13 saat Burnui 14 saat Avusturalya 12 saat Avusturya 18 saat ........ Merak ettigim bir sey daha var aslinda. Uzay adami oldunuz ve uzaya ciktiniz uzay istasyonunda 1 yil kalacaksiniz. Oruc zamani neye gore olacak? Yada yzayda oldugunuz icin oruc tutmayacakmisiniz? Ayni sekilde namaz kilmayacakmisiniz ? Kilacaksaniz hangi vakte gore? Yada teknoliji cok ilerledi ve 50 sene sonra artik Ay da yasayabiliyoruz. Ne yapacagiz ramazan ve namaz icin? Belkidee bunlari konusmak gerceklesmedigi icin anlamsizdir.... Devam edip gidiyor yani bu sene oruc tutma zamani 12 saat ile 22 saat arasinda degisecek. |
bir şeyi kaçırıyorum ama ne bilemedim...
[url]http://www.sozcu.com.tr/2015/dunya-bunu-konusuyor/o-ulkede-22-saat-oruc-tutulacak-858410/?utm_source=sm_tw&utm_medium=free&utm_term=haber&utm_content=o-ulkede-22-saat-oruc-tutulacak-858410&utm_campaign=dunya-bunu-konusuyor[/url] |
[QUOTE=bartsimpson;20244]bir şeyi kaçırıyorum ama ne bilemedim...
[url]http://www.sozcu.com.tr/2015/dunya-bunu-konusuyor/o-ulkede-22-saat-oruc-tutulacak-858410/?utm_source=sm_tw&utm_medium=free&utm_term=haber&utm_content=o-ulkede-22-saat-oruc-tutulacak-858410&utm_campaign=dunya-bunu-konusuyor[/url][/QUOTE] Bart dostum, bu işte bir yanlışlık var ama ne? ya bir de sıcak ay falan diyorduk ya e bu kuzey ülkeleri sıcak falan da görmüyor hadi buyur buradan yak! |
Hasan Akçay'a sormak lazım...
|
Selamun aleyküm değerli kardeşlerim,
Sıyam halinde olmanın gerekçesi "leallekum tettekun/Allah'ın koruması altına girmedir." Bu da ancak "Sıyam halinde/Yemeden içmeden, konuşmadan ve cinsellikten kaçınarak" Kur'an üzerine odaklanmak ile sağlanabilir. Ailesinin geçimini sağlamak için çalışan insanların sıyam halinde olabilmeleri mümkün olmadığından zamana çok fazla takılıp kalmamak gerekir diye düşünüyorum. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır Sevgi,saygı ve muhabbtle. Allah'a emanet olunuz. |
Halil bey,
Bu zaman da siyam halinde olamiyacagimizi soylediniz. Yani sehirlerde yasayan insanlar siyam olamaz. O zaman sehri mi terk etmek gerekiyor yani hicret mi yapalim? |
Selamun aleyküm,değerli kuman kardeşim,
[QUOTE=kuman;20272]Halil bey, Bu zaman da siyam halinde olamiyacagimizi soylediniz. Yani sehirlerde yasayan insanlar siyam olamaz. O zaman sehri mi terk etmek gerekiyor yani hicret mi yapalim?[/QUOTE] Bu zamanda siyam halinde olamayacığınızı söylemedim. Söylediğim: "Sıyam halinde olmanın gerekçesi "leallekum tettekun/Allah'ın koruması altına girmedir." Bu da ancak "Sıyam halinde/Yemeden içmeden, konuşmadan ve cinsellikten kaçınarak" Kur'an üzerine odaklanmak ile sağlanabilir. Ailesinin geçimini sağlamak için çalışan insanların sıyam halinde olabilmeleri mümkün olmadığından zamana çok fazla takılıp kalmamak gerekir diye düşünüyorum." cümlesinde belirttiklerimdir. Ne yazık ki, Ayetlerdeki sefer durumu ile sıyamın gerekçesi olan "leaalekum tettekun" ihmal edilerek, siyam sadece aç,susuz kalmaya eşitleniyor ki, bu doğru değildir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır Sevgi,saygı ve muhabbtle. Allah'a emanet olunuz. |
Halil bey,
Anladigim kadariyla, onemli olan AllahiN korumasi altin girmek. Bunun icin yilin bir ayi sarti yok ve belki de her sene tekrarlamakta gerekmiyor. Ihtiyac duydugunuzda yemeden, icmeden, konusmaktn ve cinsel iliskiden kacinarak, ki bu soylediklerimiz insan oglunun en temel ihtiyaclari, oruc tutulur. Yani en temel ihtiyaclarimizi kisarak Allahin korumasi altina gireriz. Ramazan ayi onemli ama sart degil. Hafta sonlarida bunu gercek gestirebiliriz. Temel konu en temel ihtiyaclarin kisitlanmasi.?.. |
Selamun aleyküm, değerli kuman kardeşim.
[QUOTE=kuman;20275]Halil bey, Anladigim kadariyla, onemli olan AllahiN korumasi altin girmek. Bunun icin yilin bir ayi sarti yok ve belki de her sene tekrarlamakta gerekmiyor. Ihtiyac duydugunuzda yemeden, icmeden, konusmaktn ve cinsel iliskiden kacinarak, ki bu soylediklerimiz insan oglunun en temel ihtiyaclari, oruc tutulur. Yani en temel ihtiyaclarimizi kisarak Allahin korumasi altina gireriz. Ramazan ayi onemli ama sart degil. Hafta sonlarida bunu gercek gestirebiliriz. Temel konu en temel ihtiyaclarin kisitlanmasi.?..[/QUOTE] Sıyam halinde olmanın gerekçesi Allah'ın koruması altına girecek bilgilerin edinilmesi ve bunun için belirli olan zaman da Şehrü Ramazan/Ramazan ayıdır. Sefer halinde olanlar yani çalışanlar bunu hafta sonlarında tatilde evde oldukları zamanlarda gerçekleştirebilirler. Sıyam halinde olanın derdi yemek içmek, konuşmak ve refes değil de Kur'an'a odaklanarak Allah'ın koruması altına gireceği bilgileri edinmek olmalıdır. |
Nee yazın ortasında, ne kış, ne bahar oruç tutmak vardır.Açlık insanı terbiye etmez bilakis çeşitli rahatsızlıkar verir sinir sistemini yıprattığından dolayı bahsedilen hoşgörüyü yerle bir eder.Aç kalmak ibadet değildir allahın emri değildir.Nebiler oruç tutmamıştır bizi ilgilendiren ölmüş geçmiş nesillerin takvimleri değil evrensel bakış içinde olmaktır.
|
Orhan kardes su oruc yada ramazani sen anlatta dinleyelim. Gercek neyse ogrenelim.
Cok kesin konustuguna gore ne oldugunu biliyorsun, anlat bizde ogrenelim. |
....
|
Sayın Orhan Veli,
Yaptığınız yorum kafa karıştırıcı oruç/savm/siyam ın niteliği hakkında yorumunuza binaen değerlendirme yapabilir misiniz. Tabi bu değerlendirmeyi yaparken Bakara 184 ve 187 yi özellikle dikkate alacağınızı umuyorum. Bu konu bu başlıkta her yönü ile çok tartışıldı biliyorum. Ama sizin söyleminiz çok çok farklı. Bu yüzden oruç un nitelikleri konusunda yazınızı daha da açarak düşüncelerinizi paylaşın lütfen. Çünkü bu haliyle fazlaca havada kalıyor. |
[QUOTE=khaos;20259]Bart dostum,
bu işte bir yanlışlık var ama ne? ya bir de sıcak ay falan diyorduk ya e bu kuzey ülkeleri sıcak falan da görmüyor hadi buyur buradan yak![/QUOTE] Benim bildigim sicak [U]dolunay[/U]dir [U]şehr[/U]u ramazân sicak ay degil. [U]Dolunay[/U]i vurgulamamin nedeni bu gök kubbenin altindaki her yer, örnegin kuzey ülkeleri de görüyor o dolunayi. "Ama [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] görmüyorlar"a gelince bu niçin sorun edilir ki? O dolunayi sicak diye niteleyenler Arap cografyasinda yasayanlardir. Kuzey ülkelerinde yasayanlar farkli nitelerler. Ama Arabistan'in gördügü de, kuzey ülkelerinin gördügü de AYNI dolunay. Müminlere farz kilinan: ADI ne olursa olsun, [U]o dolunay[/U]i "savm"lamak. O dolunaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar (2:185) Çünkü kötüyü ele veren ayiraç (furkân) o dolunayda indirildi (2:185) Biz onu kadir [U]gece[/U]si indirdik (97:1). Bütün bir ay degil yalnizca 1 (bir) dolunay gecesi. Yani 29 ya da 30 gün oruç tutulacak diye bi sey yok. Farz kilinan: o dolunayin "savm"lanmasi, yad edilmesi. eyyâmen ma'dûdât (2:184) -bir insanin el parmaklariyla sayilan günlerde. Eger "bir insanin el ve ayak parmaklari" denseydi süre 20 gün olurdu. "üç insanin el parmaklari" denseydi 30 gün. "Bir insanin el parmaklari" deniyor. 10 gün. O dolunaya tanik olunduktan sonraki 10 gün. Çünkü o dolunaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar, deniyor. Önce taniklik, sonra "savm"lama. |
[QUOTE=Hasan Akçay;20314]Benim bildigim
sicak [U]dolunay[/U]dir [U]şehr[/U]u ramazân sicak ay degil. [U]Dolunay[/U]i vurgulamamin nedeni bu gök kubbenin altindaki her yer, örnegin kuzey ülkeleri de görüyor o dolunayi. "Ama [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] görmüyorlar"a gelince bu niçin sorun edilir ki? O dolunayi sicak diye niteleyenler Arap cografyasinda yasayanlardir. Kuzey ülkelerinde yasayanlar farkli nitelerler. Ama Arabistan'in gördügü de, kuzey ülkelerinin gördügü de AYNI dolunay. Müminlere farz kilinan: ADI ne olursa olsun, [U]o dolunay[/U]i "savm"lamak. O dolunaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar (2:185) Çünkü kötüyü ele veren ayiraç (furkân) o dolunayda indirildi (2:185) Biz onu kadir [U]gece[/U]si indirdik (97:1). Bütün bir ay degil yalnizca 1 (bir) dolunay gecesi. Yani 29 ya da 30 gün oruç tutulacak diye bi sey yok. Farz kilinan: o dolunayin "savm"lanmasi, yad edilmesi. eyyâmen ma'dûdât (2:184) -bir insanin el parmaklariyla sayilan günlerde. Süre "bir insanin el ve ayak parmaklariyla sayilan günler" denseydi 20 gün olurdu. "üç insanin el parmaklariyla sayilan günler" denseydi 30 gün. "Bir insanin el parmaklariyla sayilan günler" deniyor. 10 gün. O dolunaya tanik olunduktan sonraki 10 gün. Çünkü o doluaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar, deniyor. Önce taniklik, sonra "savm"lama.[/QUOTE] Zaman konusundaki yorumlarınız müstesna, bu konuyu çok güzel açıklamışsınız. Teşekkürler. |
....
|
sevgili beyaz asi
zaman konusu, hasan beyin kameri ve miladi yıllarla ilgili görüşleri. işin aslı ben de her yıl 11 gün beri gelmesini anlayabilmiş değilim ama. hasan beyin tezini de kavrayabilmiş değilim. şimdilik izlemedeyim. savm süresine siz kaç gün de karar kıldınız??? |
....
|
Allah ayetlerini, Peygamberlerini insanları eğitip belirli bir seviyeye, müslümanlığa ulaştırmak için gönderir.
Böyle mânâsız, karman çorman, tezatlarla birbirlerine ters düşen ifadeler içeren, insanları aptal yerine koyan ve dinden eden, hiç bir şey anlatmayan ifadeler Allah'tan gelenlerin tercümeleri olamaz. Saygılarımla. Galip Yetkin |
....
|
Aman ağam........
Ne demek?...... Ne haddimize aleyhte bir kelâm etmek!... Alınıldıysa affola. Ama......... Allah zaten "aklını çalıştırmayanlara pislik yağdırmakta......; salaklar, şavalaklar aleminin dünyadaki halleri zaten belli......" Aman ağam....... olur mu?.... Allah varken biz haddimizi biliriz. Saygılarımla. Galip Yetkin |
[QUOTE=bartsimpson;20318]sevgili beyaz asi
zaman konusu, hasan beyin kameri ve miladi yıllarla ilgili görüşleri. işin aslı ben de her yıl 11 gün beri gelmesini anlayabilmiş değilim ama. hasan beyin tezini de kavrayabilmiş değilim. şimdilik izlemedeyim. savm süresine siz kaç gün de karar kıldınız???[/QUOTE] Demek ki meramimi anlatamamisim. Anlatabilmeyi elbet isterim ama yardiminiz gerekiyor. Izlemekle yetinmeseniz? Kavrayamadiginiz hususlari sorsaniz? Lütfen. |
Her yil 11 gün beri geliyor demek
kamerî yil semsî yildan 11 gün erken geliyor demek. Buyurun olaya birlikte bakalim. Kamerî yil ve semsî yil AYNI gün yola çiksinlar, örn 02 Tem 2015'te. O gün gökte ramazân dolunayi var. [url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=2015&country=4[/url] Hareket saati belli. [B]Semsî yilin yolculugu[/B] 01 Tem 2016'da sona erer. 365 gün sonra. [B]Kamerî yilin yolculugu[/B] ne zaman sona erer? Kamerî yil, her biri 29.5 gün uzunlugunda 12 dolunaydan olustuguna göre 12 nci dolunayin son günü sona erer. 354 gün sonra (29.5 x 12 = 354). Fark? 11 gün (365 - 354 = 11) Kamerî yil semsî yildan onun için 11 gün erken gelir. * Bilgisayar yapsaydi bu islemi error error error yazardi. Kim yol açiyor "error"a? Tevbe 37'de dolunayi "ötelemek küfürde ileri gitmektir!" diyen Allah'a inat onu öteleyen kamerî yilcilar. Bakin, -----1------2-----3----4----5-----6---7-------8-------9----10---11---12---ARTIK AY 02te 2015-31te-29ağ-28ey-27ek-26ka-25ar-24oc 2016-22şu-23ma-22ni-22ma-20ha Allah'in gökleri ve yeri yarattigi günde yaptigi düzenleme bu. Allah'in hükmü bu. Allah [I]dolunaylarin süresi[/I] anlamindaki bu "iddet eş-şuhûr"a ARTIK AY yerlestirmis. O ötelenmeyecek; bulundugu yerde kalacak. Ama kamerî yilcilar kamerî yil diye bi ucube uydurmuslar ve o sanal kamerî yil 12 dolunaydan olussun diye ARTIK dolunayin yerini degistirmisler, onu ötelemisler: -----1------2-----3----4----5-----6---7-------8-------9----10---11---12---ARTIK AY 02te 2015-31te-29ağ-28ey-27ek-26ka-25ar-24oc 2016-22şu-23ma-22ni-22ma-??????? 20ha Görmedikleri, görmezden geldikleri ne? Iddet eş-şuhûr ARTIK AY varsa 383.5 gündür, ARTIK AY yoksa 354 gün. Yani iddet eş-şuhûr yil mil degildir. Onu YIL yapmislar. Hayir, "iddet eş-şuhûr"dan yil olmaz. Olmamis iste. Kamerî yilda zaman kavrami... yok. O yüzden örnegin şehru ramazân bi yaza denk gelir, bi son bahara, bi kisa, bi ilkbahara. Oysa islevi [B]farkettirmek[/B] olan bir okumanin indigi vakten sabit bi gecedir o (2:185, 97:1). Arkadas, sen bi şu mevsimde, bi bu mevsimde, bi o mevsimde dogabiliyor musun ki o [B]farkettiren[/B] bi şu mevsimde, bi bu mevsimde, bi o mevsimde inebilsin? ARTIK AY devreye girdigi için şehru ramazân, birakin zincirleme 11 gün erken gelmeyi, bazan 19 gün geç gelerek 21 Haz-21 Tem arasinda sabitlenmistir: -----1------2-----3----4----5-----6---7-------8-------9----10---11---12--ARTIK AY 02te 2015-31te-29ağ-28ey-27ek-26ka-25ar-24oc 2016-22şu-23ma-22ni-22ma-20ha 20te 2016-... |
Abdülaziz Bayindir
bi video konusmasinda soruyor: [I]Allah "fe men şehide minkum eş-şehr" diyor, o aya tanik olanlariniz... Ramazân ayina nasil tanik olursunuz?[/I] Kendi cevabi: [I]Ramazân hilalinin battigini gördünüz mü ramazâna tanik oldunuz demektir.[/I] Güzel. Sonra, bi afra bi tafra, meydan okuyor: [I]Haram aylar yalnizca kamerî yilda var.[/I] Yok güzel hocam, gerçek haram aylar, kamerî yil denen [U]kagit üzerinde[/U]kiler degil. Gerçek haram aylar [U]gökte[/U]kiler. Kuran'da ŞEHR diye geçen bütün aylar gökteki aylardir. Yilin onikide biri anlamindaki aya Araplar YERH derlerdi. Bkz Rakuş kitabesi, alttan dördüncü satir: [url]http://www.islamic-awareness.org/History/Islam/Inscriptions/raqush.html[/url] [I][U]yerh[/U]i temmuz[/I] ([I][U]şehr[/U]u temmuz[/I] degil). Zaten siz de ramazân hilalinin batişindan söz ettiginize göre onun gökte oldugunu biliyorsunuz. Kagit üzerindeki hilal batmaz, gökteki hilal batar. Güzel hocam, kagit üzerindeki haram aylar mevsim mevsim gezip durduklari için vakit kavramina sahip degiller. O yüzden örnegin iLKBAHARDA ve KIS MEVSiMiNDE uzak ülkelere kervanlarla ticarî yolculuklar yapan Kureys eger o iki mevsime de denk gelen uyduruk haram aylara göre is yaparsa sizin sözünü ettiginiz Mekke panayiri o iki mevsimde de kurulur ama Kureys Mekke'de kalsa uzak ülkelere mal almaya gidemez, mal almaya gitse panayira gelemez... ve alis veris yapamiyacagi için ekmek parasi kazanamaz, açliktan ölür. Ya Kureys sûresinde [I]ilkbahar[/I] ve [I]kis[/I] diyerek [U]vakten sabit[/U] mevsimlerden söz eden [B]Allah[/B] hasa gerçegi söylemiyor ya [U]vakten oynak[/U] haram aylardan dem vuran [B]siz[/B] gerçegi söylemiyorsunuz. |
Sn. Akçay kendinize göre bir düşünce sistematiğiniz olduğundan sorulan sorulara cevap vermekte bocalıyorsunuz.
Bu genelde bilim adamlarında ve dâhilerde olan bir durumdur. Basit düşünün. Sizin de dediğiniz gibi kuran çöl bedevisine inmiş bir kitap. Onun anlayışına hitap ediyor. Kuantum problemi çözmüyoruz. Benim takıldığım konu şu. Aşağıdaki Post'ta sizde belirtmişsiniz. [url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=18187&postcount=45[/url] Ayrıca şehru ramazan başlangıcında referans tarihiniz 21 Haziran... 21 Haziran güneş hareketlerine göre belirlenip tanımlanmış bir zaman dilimidir. Ay hareketlerine göre değil. O halde vakit olarak ayın hareketlerine göre belirlenebilecek bir zaman aralığı için (ramazan) neden güneş hareketlerine göre belirlenmiş bir zaman dilimini (21 haziran) ölçü alıyorsunuz. Birde linkte sorduğunuz soruların cevabını gerçekten merak ediyorum. |
[QUOTE=Hasan Akçay;18525]Sehru ramazân: [B]sicak[/B] dolunay, 21 Hazirani izleyen ilk dolunay.
"Sicak dolunay"da o okuma indirildi (2:185). Biz onu ölçü gecesinde indirdik (97:1). O dolunaya taniklik etmis olanlariniz onu oruçla ansinlar (2:185). El parmaklari sayisinca gün (2:184). 2014: 12 Tem-22 Tem 2015: 02 Tem-12 Tem 2016: 19 Tem-29 Tem 2017: 09 Tem-19 Tem 2018: 28 Haz-08 Tem 2019: 16 Tem-26 Tem 2020: 05 Tem-15 Tem 2021: 24 Haz-04 Tem 2022: 13 Tem-23 Tem 2023: 03 Tem-13 Tem[/QUOTE] [url]http://www.timeanddate.com/calendar/moonphases.html?year=2014&n=2252[/url] sizin verdiğiniz linke göre 2016 - 20 Temmuz 2019 - 17 Temmuz sizde mi bir yanlışlık var yoksa??? |
[QUOTE=galipyetkin;18571]Değerli Kardeşim Bart.
Şü an sağ gözüm korsan bantı ile kapalı, kesin vücut ve göz istirahati verilmiş olmasına rağmen, tek gözle kaçamak yazıyorum. Kısa bir müddet katılamayacağım. Fakat şu bir gerçek ki, eğer müşriklere, diyelim ki basit bir anlatımla "Allah ile aralarına" [I]para[/I]yı koymuş olan putperestlere "TEVBE" imkânı, yani müslümanlığa hicret imkânı tanımazsan, Haccı yasak edersen, dinde kural koymuş ve Allah'ın peygamberlerini, kitaplarını boşa çıkarmış olur, müşrik olarak dünyaya gönderilmiş olan insan müşrik, müslüman olarak gönderilen de müslüman olarak ölür gibi bir kural koyarsın. Yani İnsanların bir kısmı müşrik bir kısmı müslüman doğmuş olup değişemiyecek olduklarını kabul edersen, Allah'ın müslüman ve müşrik olarak dünyaya gönderdiği kullarına bir turistik dünya seyahati yaptırmış olursun. Daha sonra, daha etraflı yazabilmek umudu ile.. Saygılarımla. Galip Yetkin.[/QUOTE] Galip ağabey. Bu konuyu unutmadınız umarım. Cevap vermeniz ümidi ile... |
Düşünün bi...
Mekke'de Muhammed'e peygamberlik tebliğ ediliyor. Neyi anlatacağı ve nasıl anlatacağı öğretiliyor. Zorluklarla nasıl başa çıkması gerektiği öğretiliyor. Bir yerde kırılma noktası oluyor ve tebliğ edilenlerle öğretilenlerin topluma uygulanması ve pratiği gerekiyor. (kollektivizm) Yer aranıyor. Hicret anlam itibarı ile bu yüzden çok önemlidir ve bence insanlık tarihinde çağ kapatıp çağ açan olaylardan biri olarak değerlendirilmelidir. Medine'ye göç ediliyor. Mekan o kadar uygun ki Medineliler hicret edenleri bağrına basıyor. Çünkü amacı ve sebebi biliyorlar. Ensar ve muhacir denen iki grup kollektivizmi tebliğler doğrultusunda doyasıya yaşıyorlar. Hatta Allah'ta Haşr 9 ayetinde "Daha önce Medine`yi yurt edinmiş ve îmânı kalblerinde yerleştirmiş olanlara gelince: Onlar, kendi yurtlarına hicret eden din kardeşlerini severler, onlara verilen şeyden dolayı gönüllerinde bir kıskançlık duymazlar ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendi nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ihtiraslarından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir." diyerek bu davranışlarını methediyor. Allah'ta insanlığın sosyal laboratuvarı olan bu ortamda sosyal hayatla ilgili kuralları tebliğ ediyor. Kollektivizm ve sosyal adalet sisteminin tohumları burada atılıyor ve insanlık tarihinde gelmiş geçmiş en mükemmel yönetim ve yaşam sistemi model olarak oluşturuluyor. Sıra bu modeli insanlığa duyurmaya ve öğretmeye geliyor. Kollektivizmin muhteşemliğini görenler hemen kabul ediyor. Müşriklerle ve münafıklarla (bencil ve nefsi yaşayanlarla) zihinsel, bedensel, ekonomik ve sosyal anlanma savaşılıyor. Sonuç tam bir zafer. Müşriklerin kalesi Mekke kan dökülmeden fethediliyor. Mekke'nin Fethi sırasında Ebu Sufyan'ın Muhammed hakkında söyledikleri çok anlamlıdır. "O kalplere hükmediyor taş duvarlara değil. Kesin bir zafer bu." Rehber belli... Model belli... Herkesin kendi zaferini layıkıyla yaşaması dileği ile... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:14 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam