![]() |
[QUOTE]AY degil DOLUNAY geciyor ayette. [/QUOTE]
şehr kelimesinin Kurandaki kullanımlarına bakınız. Lütfen Evler ve ayın konaklaması ;? DÜŞÜNÜNÜZ |
[QUOTE]dağ kelimesi bazı ayetlerde bildiğimiz anlamda dağ anlamında olmayabilir, kuranda geçen tur tarus(boğa) takım yıldızı olabilir, zeytin ve incir bir benzetme yapılmış olup(tek çekirdekli zeytin çok çekirdekli incir olmasından dolayı)yıldız(zeytin) takımına(incir)gönderme yapılmış olabilir ve daha saymadığım birçok ilişkili konu.[/QUOTE]
BU BİLGİNİN İNCELENMESİ GEREKİR. HER TÜRLÜ ÖRNEK VERİLEN KİTAPTA BİR ÖRNEK OLABİLİR DİYORSUNUZ. "TUR" KELİMESİ İLE "TAVR" AŞAMA AŞAMA ANLAMLARI TAKIM YILDIZI İLE UYUŞABİLİR. kURANCA BİR İNCELEMEYE TABİ TUTULMALI. BAZI ÇAĞLAR İÇİN İncilde "AEON" KELİMESİ KULLANILMAKTADIR. Boğa(musa çağı), Balık (isa çağı) derlemelerinden söz edilir. Ben bu tür konuların müteşabih husus olduğu kanısındayım. En iyisini ALLAH bilir. |
[QUOTE=pramid;11357]şehr kelimesinin Kurandaki kullanımlarına bakınız. Lütfen
[COLOR="Red"]Evler[/COLOR] ve ayın konaklaması ;? DÜŞÜNÜNÜZ[/QUOTE] SEHR kelimesinin Kur'ân'daki kullanimina elbet baktim ve daha önce aciklamaya calistim. Bir daha deniyeyim. Ayetlerdeki SEHR gökteki dolunaydir; asla yilin 1/12'i degildir. Bunun bir sürü Kur'ânî kaniti var... Bir tanesi: IDDET. Tevbe 36'da gecen "iddet es suhûr"a dikkat! Diyanetin Talâk 1'e düstügü dip nota göre [I]Iddet: bosanan kadinin esiyle irtibatinin kesilmesi icin dinen beklemesi gereken [U]süre[/U]dir.[/I] Güzel kardesim, IDDET ES SUHÛR "dolunaylarin [U]süre[/U]si"dir. Mevcut meallere onun karsiligini koymuyorlar cünkü koysalar ayetin dogru anlami ortaya cikacak ve uyduruk kamerî yilin uyduruk 1/12'nin SEHR olmadigi anlasilacak. IDDET ES SUHÛR ifadesini de kâle alan meal söyle olabilir: [I]Allah'in gökleri ve yeri yarattigi günkü yazisina göre Allah'in indinde DOLUNAYLARIN SÜRESI 12 dolunaydir.[/I] Onlar ne diyor? [I]Allah'in gökleri ve yeri yarattigi günkü yazisina göre Allah'in indinde aylarin sayisi 12'dir[/I]. Hani DOLUNAYLARIN SÜRESI - ıddet es suhûr? Sayin pramid, icinde "iddet es suhûr"un Türkcesi de bulunan meale bakin. Allah orda ne semsî yil ne kamerî yil, hicbir yil sisteminden söz etmiyor; "dolunaylarin süresi"nden söz ediyor. Siz dahil hic kimse Tevbe 36'nin üzerinde oynanan bu oyunu görmedikce Kur'ân'daki "sehr"i anlayamaz. Lütfen dikkatli okur musunuz: 1. Kur'ân'daki SEHR, "dolunaylarin süresi"ne ait olup onun bazan [B]1/13[/B]'idir. 12, EN AZ 12 demek. 11, bir iddet yapmaz. Meallerdeki AY ise "kamerî yil"a ait olup onun hep 1/12'i, hep 1/12'i, hep 1/12'idir. 2. Kurân'daki SEHR vakten sabittir; örnegin [I]SICAK dolunay[/I] daima [U]sicak[/U] yaz günlerinin habercisidir. Meallerdeki AY ise vakten oynaktir; örnegin [I]SICAK ay[/I] bazan [U]soguk[/U] kis mevsiminin icindedir. Icinde SEHR kelimesi gecen ayetleri evren kitabiyla birlikte okumamiz gerekiyor, ara sira basimizi kaldirip yukarlara bakarak. Daha söylenmesi gereken seyler var. Ve [COLOR="red"]evler[/COLOR] var. Ama bosa anlatiyorum hissine kapilmaya basladim. Sevgi ile, Hasan Akcay |
[QUOTE=Hasan Akçay;11359]SEHR kelimesinin Kur'ân'daki kullanimina elbet baktim ve daha önce aciklamaya calistim. Bir daha deniyeyim.
Ayetlerdeki SEHR gökteki dolunaydir; asla yilin 1/12'i degildir. Bunun bir sürü Kur'ânî kaniti var... Bir tanesi: IDDET. Tevbe 36'da gecen "iddet es suhûr"a dikkat! Diyanetin Talâk 1'e düstügü dip nota göre [I]Iddet: bosanan kadinin esiyle irtibatinin kesilmesi icin dinen beklemesi gereken [U]süre[/U]dir.[/I] Güzel kardesim, IDDET ES SUHÛR "dolunaylarin [U]süre[/U]si"dir. Mevcut meallere onun karsiligini koymuyorlar cünkü koysalar ayetin dogru anlami ortaya cikacak ve uyduruk kamerî yilin uyduruk 1/12'nin SEHR olmadigi anlasilacak. IDDET ES SUHÛR ifadesini de kâle alan meal söyle olabilir: [I]Allah'in gökleri ve yeri yarattigi günkü yazisina göre Allah'in indinde DOLUNAYLARIN SÜRESI 12 dolunaydir.[/I] Onlar ne diyor? [I]Allah'in gökleri ve yeri yarattigi günkü yazisina göre Allah'in indinde aylarin sayisi 12'dir[/I]. Hani DOLUNAYLARIN SÜRESI - ıddet es suhûr? Sayin pramid, icinde "iddet es suhûr"un Türkcesi de bulunan meale bakin. Allah orda ne semsî yil ne kamerî yil, hicbir yil sisteminden söz etmiyor; "dolunaylarin süresi"nden söz ediyor. Siz dahil hic kimse Tevbe 36'nin üzerinde oynanan bu oyunu görmedikce Kur'ân'daki "sehr"i anlayamaz. Lütfen dikkatli okur musunuz: 1. Kur'ân'daki SEHR, "dolunaylarin süresi"ne ait olup onun bazan [B]1/13[/B]'idir. 12, EN AZ 12 demek. 11, bir iddet yapmaz. Meallerdeki AY ise "kamerî yil"a ait olup onun hep 1/12'i, hep 1/12'i, hep 1/12'idir. 2. Kurân'daki SEHR vakten sabittir; örnegin [I]SICAK dolunay[/I] daima [U]sicak[/U] yaz günlerinin habercisidir. Meallerdeki AY ise vakten oynaktir; örnegin [I]SICAK ay[/I] bazan [U]soguk[/U] kis mevsiminin icindedir. Icinde SEHR kelimesi gecen ayetleri evren kitabiyla birlikte okumamiz gerekiyor, ara sira basimizi kaldirip yukarlara bakarak. Daha söylenmesi gereken seyler var. Ve [COLOR="red"]evler[/COLOR] var. Ama bosa anlatiyorum hissine kapilmaya basladim. Sevgi ile, Hasan Akcay[/QUOTE] Anlat hasan hocam anlat ilgiyle takip edenler var.Her ne kadar müdahil olmasak da.. |
[COLOR="Red"]Evler[/COLOR] Bakara 189'da geciyor:
[I]Erdem, evlere [U]arkalarindan[/U] girmeniz degil[/I] -leysel birru bi en te’tûl buyûte [U]min zuhûrihâ[/U]; Allah'i [U]kâle almaniz[/U]dir -ve lâkinnel birre men[U]ittekâ[/U] [I]Evlere [U]kapilar[/U]indan girin[/I] -ve’tûl buyûte min [U]ebvâb[/U]ihâ. Son derece acik ve net bir ifade eger ayeti bir bütün olarak alir ve bastan okursak. Buyurun: [I]Sana [U]hilaller[/U]i soruyorlar[/I] Yes’elûneke anil [U]ehilleh[/U]. Demek ki ayetin konusu hilaller. [I]De ki[/I] -kul [I]"Insanlar ve hac icin vakitlerdir onlar." [/I]- hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc. Hilaller bize vakitleri bildirir; hacci bildirir. Iyi de, evlerin kapilariyla ne ilgisi var hilallerin? Evlerin kapilari herkesin gözünün önündedir yani [I]meSHuR[/I] (SHR'e dikkat!). Erdem, evlere arkalarindan degil kapilarindan girmektir. Tipki bunun gibi hacca da kamerin göremediginiz "hilal"inden degil [I]meSHuR[/I] olan "dolunay"indan girin. SHR Arapcada [I]kocaman yuvarlak sey[/I] demek. Örnegin [I]gebe kadinin karni[/I]... meSHur: herkesin gözüne carpan kisi ya da sey SeHirR: dag köyü gibi gözden irak degil göze carpan yerlesim alani teSHiR etmek: gözler önüne sermek, göze carpar hale getirmek Kocaman, yuvarlak, göze carpan sey: "SeHR"dir yani DOLUNAY. Haccin "iddet"i yani süresi dolunayda baslayip hilalde sona erer. 10 (on) gündür. Eyyâmen MA'DÛDÂT iste bu. [I]Iki elin parmaklari sayisinca gün[/I] (1). Dolunaydan itibaren kamerin görüntüsü kücüle kücüle ters büyük D halini aliyor. Bunun adi: dördün. Dördün karnini iceri cektigi an "hilal"dir. Dolunayin kücüle kücüle hilal olmasi 10 (on) gün aliyor. Lütfen bu aciklamayi burda birakip gitmeyin. Dolunayi izleyin. Kac gün sonra hilal halini aldigini kendi gözünüzle görün. Ben izleyip gördüm; cok kolay. Ayetlerde 10 sayisinin cokca kullanilmasindaki hikmet bu (2). O ayetlerin ilk muhataplari kamerin evrelerine bakarak belirliyor [U]vakitler[/U]i (Ayetin ilk bölümünde gecen MEVÂKÎT). Onlarin duvar takvimi, radyosu, gazetesi, televizyonu yok. Sevgi ile, Hasan Akcay _____________________________________________ 1. Arapcanin eski sözlükleri örnegin El-Vâsit [U]ma'dûdât[/U] ifadesini [I]iki elin parmaklari sayisinca[/I] -[U]مَعْدُودٌ[/U] عَلَى رُؤُوسِ الأَصَابِعِ- diye tanimliyor ([url]http://free-minds.org/forum/index.php?topic=9007.msg52417#msg52417[/url]). 2.Icinde 10 sayisi gecen ayetler: Kocasi ölen es dört dolunay [I]10 gün[/I] bekler (Bakara 234). Musa’ya vaat ettiğimiz otuz geceye [I]10[/I] ekledik (A’râf 142). Ve [I]10 gece[/I] (Fecr 2). Hacda hayvan bagislayamayan inanir toplam [I]10 gün[/I] oruc tutar (2:196). Hac [I]iki elin parmaklari sayisinca[/I] gündür ama iki güne sigdirilabilir (2: 203). Ramazan orucu [I]iki elin parmaklari sayisinca[/I] gündür (2:184). |
Gelelim "ayin konaklamasi"na. Aslinda aya ait evrelerin dolunaydan ine ine sifir görüntüye varmasidir anilan [I]konaklama[/I]. Arapca metindeki fiil [I]inmek[/I] anlamindaki "نزل"dir (Ya Sîn 39):
[I]Ve ay. Eski bir hurma dali gibi olana kadar inen evreler ölceriz ona kaddernâhu [U]menâzil[/U] - قدرناه [U]منازل[/U].[/I] Dikkat. Yükselen degil inen evreler. Kamerî ay "yükselen hilal"le baslar. Örnegin [I]ramazân hilali[/I] dedikleri odur. Allah onu demiyor; [I]inen hilal[/I]* diyor yani dolunaydan sonraki. Allah ne diyorsa o. Tamam? Simdi Bakara 185'te Allah ne diyor, ne demiyor? Diyor ki: O [U]dolunay[/U]a tanik olanlariniz onu oruclasin - fe men sehide minkum us [U]SeHR[/U]e fel yesumhu (شهر)... Demiyor: O [U]hilal[/U]e tanik olanlariniz onu oruclasin - fe men sehide minkum ul [U]hilal[/U]e fel yesumhu (هلال)... Peki, biz neden Allah'in [B]dedigini[/B] yapmiyoruz; oruca baslamak icin neden dolunaya tanik olmuyoruz? neden Allah'in demedigini yapiyoruz; neden hilale tanik olmaya yelteniyoruz? [I]Ramazân hilali[/I] dedikleri tirnak ucu kadarcik bir seydir; batan günesin kizilliginda silinip gider; ufukta bir kac dakikacik eglenir ve bativerir. Onu hic kimse göremez. O yüzden, komik mi ciddi mi, girtlak girtlaga tartisir müslümanlar. Farsîler "Biz gördük!" der, "Oruca basliycaz!" Vahhabîler: "Biz görmedik; baslamiycaz!" Neden Allah'in dedigini yapmiyoruz? Oruca baslamak icin neden Allah'in "Tanik olun!" dedigi dolunaya tanik olmak istemiyoruz. Yüzyillarca bu aci-gülünc hali kim reva görür İslama? Sevgi ile, Hasan Akcay _____________________________________ *[url]http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.gwit.org/students/fremont/assign/moon/moonphases.jpg&imgrefurl=http://www.gwit.org/students/fremont/assign/moon/moon.htm&usg=___l40dk6JZDOy_4xfe_hJZAbPYU4=&h=288&w=300&sz=19&hl=tr&start=6&zoom=1&tbnid=qpVPY6QhLdVtAM:&tbnh=111&tbnw=116&ei=e7d-T-mdCbON4gTEhMm0Bw&prev=/images%3Fq%3Dmoon%2Bphases%2B(picture)%26hl%3Dtr%26sa%3DX%26gbv%3D2%26rlz%3D1W1GGLL_tr%26tbm%3Disch&itbs=1[/url] Bu linkteki sayfanin ortasinda hareketli bir resim var. Görülen, asagidan bakildiginda ayin [I]ramazân hilali[/I] misali [I]büyüyen evreleridir[/I]; yukardan bakildiginda ise MENÂZIL denen [I]inen evreleri[/I]. |
kelimeleri tahrifte mahir insanların kurdukları tuzağa pek çoğumuz düşmektedir.
n-z-l kavramı inmek değildir. Kuran kullanımlarına bakınız lütfen. Allah mekandan münezzehdir. Şaman kalntısı göktanrı inancı hala zihnlerimizde... menazil, bizim istifade ettiğimiz rota. ay ve güneş bu rotadan çıkksa, biz ondan istifade edemez ölürüz. n-z-l inmekse 8 çift hayvan nereden indi. elbise ? Demir? Selva ?, Kuran ? kelimeleri kurandan eksik ayet bırakmadan tahlil ediniz. |
Merhaba sayin pramid. Arapca metindeki fiilin [B]inmek[/B] anlamindaki نزل oldugunu söylemistim. Bu anlamin bir carpitma oldugunu, dolayisiyla benim yanildigimi öne sürüyorsunuz. Ana dilim Arapca degil. Yanilabilirim. Arastiracagim, Allah isterse.
Kelimeyi incelerken ulastigim ilk sonuc, söyledigim anlamin dogru oldugunu gösteriyor. Örnegin Zümer 21'de "ennallâhe eNZeLe mines semâi mâen..." deniyor -Allah gökten yagmur نذل... Yanlis yapmamis olsam bile yanlis yaptigimi sanarak yardimima kosmaniz elbet takdire deger. Allah sizden razi olsun. * Yûnus 5’te Allah yillarin sayisini bilelim diye kameri bir aydinlik yaptigini ve ona inen evreler (menâzil) verdigini belirtiyor. Inen evreler örnegin haccin ve orucun vaktini nasil gösterir bir önceki iletimin konusuydu. Bu iletimde "Kamer, yillarin sayisini bilmemizi nasil sagliyor?"un üzerinde duracagim, Allah isterse. 23 Haziran 1994’te bir borc senedi imzaladim, diyelim. Haziran sonu Temmuz basi ürün alma vaktidir; harman kaldirilmis oluyor. Bunu düsünerek "Borcumu [B]tam[/B] 7 YIL sonra ödeyecegim," demisim. YIL olarak semsî yil sistemini mi esas almaliyim ya da kamerî yilcilara inanip kamerî yil sistemini mi? Dolunaylar hangi sisteme ait yillarin sayisini bilmemizi saglar? Asagidaki tablo dolunaylarin anilan 7 iddetidir. Bakar misiniz 7 iddet sonra hangi mevsimdeyiz? Iddetler, semsî yillar, kamerî yillar… hepsi ayni anda basliyor: 23 Haziran 1994. Vakit 7 iddet sonra: Temmuz basidir, 7 semsî yil sonra: Haziran sonu. Bir kac gün farkla ikisi de ayni. Ya 7 kamerî yil sonra hangi mevsimdeyiz? Birinci iddetin ilk dolunayi 23 Haziran 1994 tarihli sicak dolunaydir. O iddetin icinde 13 dolunay var. Ikinci iddetin ilk dolunayi 12 Temmuz 1995 tarihli sicak dolunaydir. O iddette 12 dolunay var. Kullanilan arac: [url]http://www.timeanddate.com/calendar/moonphases.html?year=1994&n=0[/url] IDDETLER: 1.1 (23 Haziran 1994),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13. 2.1 (12 Temmuz 1995),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 3.1 (1 Temmuz 1996),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 4.1 (20 Temmuz 1997),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 5.1 (9 Temmuz 1998),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 6.1 (28 Haziran 1999),2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 7.1 (16 Temmuz 2000),2,3,4,5,6,7,8,9,[COLOR="Red"]10,11,12[/COLOR] 7 nci iddetin 12 nci dolunayi olan 5 Temmuz 2001 tarihli dolunay onu izleyen dolunaya yani 5 Temmuz 2001’e kadar sürer. O halde 4 Temmuz, ödeme icin son gün. Semsî yillarin sonu: 23 Haziran 2001. Iddetlerin sonu…….: 4 Temmuz 2001 Ikisi de harmandan hemen sonradir. Asil önemli olan, [B]7 iddet = 7 semsî yil[/B]. Dolunaylar semsî yillarin sayisini bilmemizi saglamistir. Allah bunu 13 ncü dolunayi devreye sokarak yapmistir. "13 ncü dolunaylar bir mucizedir," derken kastettigim bu idi. Ama kamerî yilcilar Allah'in o mucizesini, NESÎ fesadini otomatige baglamak suretiyle, iptal ettikleri icin 7 iddetin son [COLOR="Red"]3 dolunay[/COLOR]i 7 kamerî yila cok geliyor. 7 kamerî yil öteki ikisinden 3 ay kisadir. 1 mevsim eder bu. Harmana daha 3 ay var. Kisacasi, "Gökteki aylar yillarin sayisini bilmenizi saglar"daki YILLAR kamerî degildir. Eger bunu göre göre, Allah’a inat, kamerî yili esas alirsam senedim protesto olur. Allah’in lugatinda kamerî yil yok cünkü [B]"vakti göstermeyen yil"dan yil olmaz[/B]. Allah'in hâsâ bunu bilmemesi mümkün mü? Sevgi ile, Hasan Akcay |
[I]menazil, bizim istifade ettiğimiz rota.
ay ve GÜNES bu rotadan çıkksa, biz ondan istifade edemez ölürüz[/I]. Merhaba. Ya Sîn 39'da Allah [I]"Ve ay... Ona [U]menâzil[/U] takdir ederiz; tâ ki o, eski bir hurma dali gibi olana kadar " diyor -Vel kamere kaddernâhu [U]menâzil[/U]e hattâ âdekel urcînil kadîm[/I]. 1.Burada Allah yalnizca aydan söz ediyor ve yalnizca ayin yay seklindeki bir evresi olan hilalden. Benim bildigim, günesin yay halini almasini saglayan evreleri yok. Siz ne dersiniz, günesin evreleri var mi örnegil dördünü, hillali, görüntüsüz evresi? 2.Eger buradaki [U]menâzil[/U] ROTA ise günesin de rotasi var. Ama Allah yalizca "ay"a menazil takdir ettigini söylüyor. Neden yalnizca aya? 3.Ben baska bir ayet te göremedim ki icinde "günese [U]menâzil[/U] takdir ederiz" densin. Siz gördünüz mü? Hangi ayet? 4.Ya Sîn 40'in sonunda günes, dünya ve aya atfen "Hepsi bir FELEK icinde yüzer," deniyor -küllün fî [U]felek[/U]in yesbehûn. Görüldügü gibi [B]rota[/B] [I]menâzil[/I] degil budur. Yani FELEK. Ne dersiniz? Sevgi ile, Hasan Akcay |
Merhaba.
Ya Sîn 39'daki [I]menazil[/I] aya ait "inen evreler"dir ama ROTA olsaydi dahi bir sey degismezdi. Cünkü Allah orda [I]hilal[/I] anlaminda yay misali "eski bir hurma dali"ndan söz ediyor -urcûnil kadîm. "Menâzil"e ROTA deyip ayeti ona göre okursak söyle algilariz: [I]Ay eski bir hurma dali gibi olana kadar rotasinin üzerinde duraklar veririz ona[/I]. Kuruyup "yay"lasan eski bir hurma dalinin halini aliyor ay. Ve o yay, ayin en kücük görüntüsüdür. Yani ay büyük görüntüden kücük görüntüye düsüyor; dolunaydan hilale iniyor. Benim söyledigim de bu. Allah ayin hilal halini Ya Sîn 39'da yay seklini almis "eski bir hurma dali"na benzetiyor; Bakara 189'da ise, evlerin görülemeyen arkalarina. Hac ayin en göze carpici hali olan dolunayda baslar, ay yay halini alinca sona erer. Onun iddeti 10 gündür ama isteyen, iki günde tamamlar (Bakara 203). Zaten uygulama da böyle. Hacca gidenler bilir; Zilhicce'nin 10'u hac ibadetinin ilk günüdür. Asagi yukari dolunay zamani. Tamam. Hac da bir sürü yozlasmaya ugramis. Ama onun hic olmazsa bir ay icindeki baslama ve sona erme vakitleri Kur'ân'a uygun olmayi sürdürüyor. Topluca uygulanan bir ibadet oldugu icin her halde, onlara dokunulamamis. Oruc ise, bireysel uygulandigi icin olsa gerek, bastan sona saptirilmis. Sevgi ile, Hasan Akcay |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:56 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam