hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   VÂKIA SÛRESİ (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=619)
-   -   Vâkıa sûresi (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2827)

sevginur 1. February 2013 08:36 PM

heyecanlandım birden kendimi sınıf tahtasına çıkmış tembel öğrenci gibi hissettim hepiniz alim sayılırsınız neyse buyrun verilen rivayetin ayete uygunluğunu göremedim Rabbimiz geçmiş gelecek sigasını kullanmışmı..

Ebu´l-Aliye, Mücahid, Ata b. Ebi Rebah ve ed-Dahhak şöyle demişlerdir: "Öncekilerden de çok vardır" buyruğundan kasıt, bu ümmetin ilkieridir. "Sonrakilerden de çok vardır" buyruğunda da kasıt bu ümmetin sonra ge*lenleridir. Buna da İbn Abbas´tan: "Öncekilerden de çok vardır, sonraki*lerden de çok vardır" âyeti ile ilgili olarak Peygamber (sav)´ın: "Hepsi de be*nim ümmetimdendir." buyruğu delil teşkil etmektedir.[34]

el-Vahidî dedi ki: Cennetlikler iki eşit kısımdır. Bunların yarısı geçmiş üm*metlerden, diğer yansı da bu ümmetten olacaktır.

Ancak bu görüşü İbn Mace´nin Simere´inde, Tirmizi´nin Cami´indc, Bureyde b. Hasîb (r.a)´dan kaydettikleri şu rivayet reddetmektedir. Bureyde dedi ki.: Rasûlullah (sav) buyurdu ki: [U]"Cennetlikler yüzyinni saf olacaktır. Bunla*rın sekseni bu ümmetten, kırkı ise diğer ümmetlerden olacaktır. Ebu İsa de*di ki: Bvı hasen bir hadistir[35][/U]

"Çok vardır" buyruğu ya mübtedâ olanık merfudur, veya sıfat har*finin haberinin hazfedümesi dolayısıyla inerfu gelmiştir, takdiri de şu şekil*dedir: "Ashabu´l-yeminin iki kalaba*lık grubu vardır. Bunların birisi bunlardan, diğeri de öbürlerindendir." [U]İkinci görüşe göre öncekiler geçmiş ümmetlerden, sonrakiler de bu ümmetten olacaklardır. [36][/U]

Hasan Akçay 2. February 2013 01:53 AM

[COLOR="Blue"]''Dösek''' ifadesini izin verirseniz okuduklarimdan edindigim izlenim. Araplar kadinlara Araplar kadina "firas (dösek) diyorlarmis; bu kadinlardan kasit el-hum´1-îndir.[/COLOR]

Sevginur kardesim, bu yanlis izlenimi benim yazdiklarimdan edindiyseniz düzeltmek isterim. Hayir. "Furûs"tan kasit [I]kadinlar[/I] olamaz.

Cünkü

Bir: O furûs, sagin halki olup ta cenneti hak eden erkeklere ve kadinlara verilen ödüldür. Tipki SIRIL SIRIL akan pinarlar ve tükenmeyen meyvalar gibi. Bi daha: FURÛS, kendilerine ödül verilenler degil ödülün kendisi.

Iki: Furûs, Rahmân 54’te de geciyor. Ve Allah orada belirtiyor ki cennet halki ipek astarli o ''furûs''un üzerine rahaaat uzanacak. Kadinlar astarli olmaz.

Üc: Sayin dost1 tarafindan da aciklandigi üzere ONLAR, yalnizca dösekler degil dösekler arti pinarlar arti meyvalardir. Allah ''O dösekleri ve pinarlari ve meyvalari öyle bir var ederiz ki'' diyor; "[B]ilk var edilmelerini[/B] gerceklestiririz onlarin." Hayir, ''onlari, daha önce hic cinsel iliskide bulunmamiscasina, bâkireler yapariz" demiyor.

Koca, kari, es, kadin kelimelerinin Kurân'daki karsiligi asla dösek degildir; baska kelimelerdir. Örnegin ba'l/zevc, ezvâc, imrâ, nisâ.

Arapcada
bakireligi anlatan kelime de baska.
Onu sonra anlatayim gerektiginde.
Allah isterse.

Fe cealnâ hunne EBKÂRA.

Bekara: erken kalkmak*
Bukraten: sabahin erken vakti
El-bakr: her hangi bir seyin ilki
Bâkûr: mevsime ait [B]ilk meyva[/B], turfanda

EBKÂRÂ döseklerin ve pinarlarin ve meyvalarin [B]ilk var edilisi[/B] ile ilgili bir ifade. Daha önce onlari, ne cin ne insan, hic kimse ellemis, yemis, icmis olamaz. Cünkü öteki dünyaya özgüdürler; bu dünyada yoklar ki onlari birileri yemis, icmis, ellemis olabilisin (Bakara 25).

_____________________________________________

*“bakara” is to get up early, “bukratan” is early morning. “el bakr” is the first of anything and “baakoor” is the early fruit of the season. [url]http://www.free-minds.org/companions-heaven[/url]

galipyetkin 2. February 2013 06:10 AM

''buyrun verilen rivayetin ayete uygunluğunu göremedim Rabbimiz geçmiş gelecek sigasını kullanmışmı.''

Sayın Sevginur.
Yukarıda yazılanlar sizden alınma.

Bu ifadeler üzerinde sizinle fikir alış-verişi yapmak isterim. Eğer bu yöndeki bilgilerinizden bizi de faydalandırmak isterseniz yeni bir sayfa açarak bizi de o sayfaya davet eder misiniz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

sevginur 2. February 2013 07:09 PM

Rica ederim galipyetkin kardeşim..

Öncelikle size ve burada bilgilerini paylaşan tüm kardeşlerime tekrar teşekür ederim
Sizin gibi kendini yetiştirmiş degerli kardeşlerimin karşısında benim vereceğim bilgilerden kat kat fazlasını biliyorsunuz..Tevazu gösterdiğinizin farkındayım sağolun, varolun..Yazılarınızı ayırt etmeden Sevinerek heyecanla okuyorum yorum yapmasamda bilgi dağarcığıma yeni bilgiler ekliyorum hamd olsun .Elbette sorularım ,paylaşımlarım olacak sizlerle.. ama şu ara çok önemli işim var..İlk fırsatta nasipse uzun uzun iştişare ederiz .

Allah razı olsun kardeşim galipyetkin

sevginur 2. February 2013 08:19 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;15574][COLOR="Blue"]''Dösek''' ifadesini izin verirseniz okuduklarimdan edindigim izlenim. Araplar kadinlara Araplar kadina "firas (dösek) diyorlarmis; bu kadinlardan kasit el-hum´1-îndir.[/COLOR]

Sevginur kardesim, bu yanlis izlenimi benim yazdiklarimdan edindiyseniz düzeltmek isterim. Hayir. "Furûs"tan kasit [I]kadinlar[/I] olamaz.

Cünkü

Bir: O furûs, sagin halki olup ta cenneti hak eden erkeklere ve kadinlara verilen ödüldür. Tipki SIRIL SIRIL akan pinarlar ve tükenmeyen meyvalar gibi. Bi daha: FURÛS, kendilerine ödül verilenler degil ödülün kendisi.

Iki: Furûs, Rahmân 54’te de geciyor. Ve Allah orada belirtiyor ki cennet halki ipek astarli o ''furûs''un üzerine rahaaat uzanacak. Kadinlar astarli olmaz.

Üc: Sayin dost1 tarafindan da aciklandigi üzere ONLAR, yalnizca dösekler degil dösekler arti pinarlar arti meyvalardir. Allah ''O dösekleri ve pinarlari ve meyvalari öyle bir var ederiz ki'' diyor; "[B]ilk var edilmelerini[/B] gerceklestiririz onlarin." Hayir, ''onlari, daha önce hic cinsel iliskide bulunmamiscasina, bâkireler yapariz" demiyor.

Koca, kari, es, kadin kelimelerinin Kurân'daki karsiligi asla dösek degildir; baska kelimelerdir. Örnegin ba'l/zevc, ezvâc, imrâ, nisâ.

Arapcada
bakireligi anlatan kelime de baska.
Onu sonra anlatayim gerektiginde.
Allah isterse.

Fe cealnâ hunne EBKÂRA.

Bekara: erken kalkmak*
Bukraten: sabahin erken vakti
El-bakr: her hangi bir seyin ilki
Bâkûr: mevsime ait [B]ilk meyva[/B], turfanda

EBKÂRÂ döseklerin ve pinarlarin ve meyvalarin [B]ilk var edilisi[/B] ile ilgili bir ifade. Daha önce onlari, ne cin ne insan, hic kimse ellemis, yemis, icmis olamaz. Cünkü öteki dünyaya özgüdürler; bu dünyada yoklar ki onlari birileri yemis, icmis, ellemis olabilisin (Bakara 25).

[/QUOTE]
Tekrar tekrar okudum.Arapçadan çok az bilgim var.arapça bilmeyen biri anlıyamıyacakmı arapça bazı kelimelerin kök anlamlarından türetildiğini biliyorum..Dediğiniz gibi kadınlar anlmında değilmiş. Teşekür ederim araştırmama vesile oldunuz ayetteki ''furûs''kadın olarak meal veren kaynaklar mevcut halen düşünüyorum inş ilerde düşüncemi paylaşırım.. Bu arada nebe süresi 6 ayetinde mihâden döşek kılmadıkmı cümlesi anladığımız anlamda döşek değil benzetme desek Mihâd: Beşik, menzil ve mekan anlamında beşik anlamı verilmiş arz ritmik bir harekete sahip olduğunu tanımlıyor döşek kelimesini mecaz olarak vermiş değilmi..bazı kelimelerde arapçada dişil yada erkil zamirlere girincede farklı işte orasını nasıl kavrayacağızayrı bir sorun
1. e : mı
2. lem nec’al(i) : kılmadık
3. el arda : arz, yeryüzü
4. mihâden : döşek

umarım sizi sıkıp bunaltmadım hoş görünüze sıgınıyorum aslında en büyük sorunum kuranı anlamaya nasıl bir yol izleyip çalışmalıyım bir türlü program yapamıyorum ordan oraya atlıyorum .sonunç kafa karışlıklığı getiriyor Allah benim gibi istekli kardeşlerimin en dogru şekilde kavramalarını nasip etsin inşALLAH

merdem 3. February 2013 01:12 AM

Nisa / 1. [COLOR="Blue"]Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinize takvâlı davranın. Ve Kendisiyle birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'a ve akrabalığa takvâlı davranın. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir.
[/COLOR]

[SIZE="3"]Âyetin birinci kısmında, Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan ifadesiyle, insanların yaratılış mucizesine dikkat çekilmiştir. Bu Âyet, İsrâîliyatın etkisiyle yanlış değerlendirilerek; Allah'ın ilk önce Âdem'i bedenî ve zihnî donanımlarının tümüyle bir anda yoktan var ettiği, sonra da Âdem'den Havva'yı yarattığı iddia edilmiştir. İşte bu husustaki görüşler:

Buradaki ez-zevcu kelimesinden murad, Havva'dır.[/SIZE]


[COLOR="Red"]Tekvir / 7. nefisler eşleştirildiğinde,[/COLOR]


[SIZE="3"]Âyetteki nefislerin eşleştirilmesi ifadesi hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır." Ruhlar bedenleriyle birleştirildiğinde, Herkes amellerinde kendi benzerleriyle birleştirildiğinde, Müminler hurilerle birleştirildiğinde, Yahudi Yahudi ile Hıristiyan Hıristiyan ile birleştirildiğinde, Canlar amelleriyle birleştirildiğinde" şeklindeki yorumlar bunlardandır.

Âyetteki زوّجت - züvvicet kelimesi, bir araya getirmek demektir. Ama her hangi iki şeyi bir araya getirip bir çift oluşturmak değil, bir şeyi misliyle, simetrik eşiyle bir araya getirmek, bir takım oluşturmak demektir. Aynı kelime, Şûrâ Sûresinin 50. Âyetinde bir batındaki/ana karnındaki birden çok çocuğu ifade etmek için, Vâkıa Sûresinin 7. Âyetinde ise mahşerde diriltilen insanların üç grupta toplanmalarını ifade etmek için de kullanılmıştır.

Tekvîr Sûresinin bu Âyetinde de mahşer sahnelendiğine göre, Vâkıa Sûresinin 7. ve sonraki Âyetleri bu Âyetin detayı olarak düşünülebilir. Bu durumda, Âyette geçen eşleştirmenin Vâkıa Sûresindeki sağcılar, solcular ve öncüler şeklinde kendi aralarındaki eşleştirme ile aynı olduğu söylenebilir.


[/SIZE]


[COLOR="Green"][FONT="Comic Sans MS"]El-insan’ın nefs yönünün yaratılışında öncelikle şu konu çok önemlidir;

İnsan TEK BİR NEFS’ten yaratılmıştır, ondan da ZEVC’i yaratılmıştır, Kıyamet Günü NEFSLER tekrar ZEVC’leştirilecektir. Nisa Suresi 1. Ayet, Tekvir Suresi 7. Ayet ve benzeri diğerleri bunu anlatmaktadır. Buradaki ZEVC kavramı “biyolojik eş” ile karıştırılmaktadır lakin Kuran’da anlatılan burada kullanılan ZEVC in biyolojik eş olmadığı İnsan’ın nefs yönünü oluşturan iki kutuplu bir yapıyı düşündürmektedir.

el-İnsan’ın NEFS yönü, Kuran’da anlatıldığı üzere bu muhtariyetini yani iradesini istediği yönde kullanabilmesi için – Kuran’daki sembol tabirleri ile söylersek – % 50 Melek, % 50 Şeytan (İblis) potansiyelleri ile donatılmıştır.[/FONT][/COLOR]

Hasan Akçay 3. February 2013 07:36 AM

102:7’deki عين yakîn, "göz ile" demek. Buradaki عين: [U]insan[/U] gözü.
88:12’deki عين câriyeh ise "akan pinar" demek. Buradaki عين: [U]su[/U] gözü.

Görüldügü gibi harekesiz mushafta ikisinin yazilisi da ayni (عين);
ama anlam keyfe birakilmamis olup muhtevadan ortaya cikar.

Örnegin Vâkia 22’deki عين insan gözü müdür ya da su gözü mü, muhtevadan anlasilir.

Zevvece de
öyle.

Bu fiil,

Ahzâb 37’de evlendirmek anlamini tasiyor: Seni Zeyd'in eski esiyle زوجنا.
Tekvîr 7’de ise bir araya getirmek, birlestirmek: Canlar *زوجت.


* * *

[B]Bu dünyada Allah’i kâle alanlar[/B]
öteki dünyada nasil ödüllendirilecek?

Tûr 17-20’de
Allah
onu anlatiyor.

17.Allah’i kâle alanlar bahcelerde, nimetler icindedir.
18.Allah’in onlara verdikleriyle mutlu... Ve Allah ates cezasindan uzak tutar onlari.
19.Amellerinize karsilik afiyetle yiyin, icin.
20.Dizi dizi koltuklara yaslanirlar. Ve onlari [COLOR="DarkGreen"]hûrin عين[/COLOR] ile [U]زوجنا[/U].

20’de gecen
[COLOR="darkgreen"]hûrun عين[/COLOR] ve "[COLOR="darkgreen"]وزوجنا[/COLOR]"yi
dogru anlamak isteyene
Allah'in bi tek şu gercegi yeter:

17.Bahcelerde nimetler icinde olanlar kim? Kadin erkek, Allah’i kâle alanlarin hepsi.
18.Mutlu ve ates cezasindan uzak olanlar? Kadin erkek, hepsi.
19.Orda yiyip icmeyi kim hak etmis? Kadin erkek, Allah'i kâle alanlarin hepsi.
20.Allah dizi dizi koltuklara kimi oturtur; kimi [COLOR="darkgreen"]hûrin عين[/COLOR] ile [U]وزوجنا[/U]? Kadin erkek, hepsini.

O halde eger

cenneti hak eden kadinlarin
disilerle
evlenmesi [B]makul[/B] ise

[COLOR="darkgreen"]عين[/COLOR] [I]huriler[/I] anlaminda "iri gözler"dir;
[COLOR="darkgreen"]زوجنا[/COLOR] [U]evlendirdik[/U] anlamina gelir.

Allah

Cenneti hak eden, örnegin, karilarimizi
iri gözlü, turunc memeli, sehvetli hurilerle evlendirecek.

Yok eger

Cenneti hak eden karilarimizin
sehvetli hurilerle evlenmesi [B]abes[/B] ise

[COLOR="darkgreen"]عين[/COLOR] [I]pinarlar[/I] anlaminda "su gözleri"dir;
[COLOR="darkgreen"]زوجنا[/COLOR] [U]bir araya getirdik[/U].

Allah

Cenneti hak eden, örnegin, karilarimizi
pinarlarla bir araya getirecek;

onlara
rahat koltuklarla, yiyeceklerle, iceceklerle birlikte serin pinarlar da verecek.

Kadin erkek, cenneti hak eden herkes, pinar baslarinda zevk sürecek.

___________________________________

*
ölüm esnasinda can bedenden cikar (Zümer 42);
kiyamette yeniden bedenle birlestirilir.

sevginur 3. February 2013 01:50 PM

Ayetlerde bazılarına cennetten bahsediyor bazılarına Rabbimizin sevdiği kullardan olacağını, bazılarının razı olduğu kullardan olacağını ifade ederken Kadın,erkek kim ALLAH’ın kitabullahına uygun davranırsa iyi işler yaparsa mükafatlandırılacağı söylüyor. Cennet tasvirleri ve kadınla ilgili ayetlere baktığımızda erkekler özendiriliyor,kadınlarda genççecik olması kadınların esnetik güzellik gibi arayışlarını düşünürsek annelik eşlik yaradılış itibariyle erkek kadın gibi değildir itaat ederler, daha kolay kabullenirler anladığım kadarı ile güzellik kavramı olarak kadın görünüyor ayetlerde .kadınların genç olarak yaratılması kadınlar için mükafatlardan biri olarak algılayabiliriz diye içimden geçirdim

Hasan Akçay 4. February 2013 03:13 AM

[COLOR="Blue"]yaradilis itibariyle erkek kadin gibi degildir itaat ederler, daha kolay kabullenirler[/COLOR]

Erkeklerin asi olmasi, zor kabul etmesi yaradilislarinin icabidir? Yani [B]Allah[/B] öyle istiyor? Sözlerimizi ayetlerle örneklersek okuyanlar daha kolay anlar. Ben öyle yapmaya calisacagim.

Allah'in Nisâ 34'teki hükmü geregince erkekler kadinlarin "kavvâm"idir.

Mevcut meallere bakarsaniz [I]kavvâm[/I] "yöneticiler"dir yani Allah "Erkekler kadinlarin üzerinde yöneticilerdir," diyor...mus; kadinlar erkeklere itaat edecek...mis.

Oysa [I]kavvâm[/I] [B]destekleyenler[/B] demek. Bunu Nisâ 135'te Allah söylüyor: Inananlar! Allah icin taniklik ederek ADALETI destekleyenler olun (kûnû "kavvâm"îne bil KIST).

Yönetilip yönlendirilen

adalet adalet olmaktan cikar, birilerinin borazani olur;
kadin kadin olmaktan cikar, samar oglani olur.

Hayir!

Allah'in istedigi acik ve nettir. Inananlar adaletin ve kadinlarin ihtiyaclarini temin ederek onlari destekleyecek ama asla yönetip yönlendirmeye, koruyup kollamaya yeltenmeyecek. Onlar kendi kendilerini yönetecekler. Kadinlar, tipki erkekler gibi, gelismelerini tamamlamis yetiskinlerdir; yönetilip yönlendirilmeye, korunup kollanmaya muhtac degildir.

Hem, yönetip yönlendirmek ve koruyup kollamak masum da degildir.
Cumhuriyeti koruyup kollamak icin cumhuriyetin icine ettiler bu ülkede;
basbakan astilar.

Yine Nisâ 34:

Allah bazi kimselere bazilarina verdiginden daha cok verir; iste o sayede erkekler mallarindan harcayip kadinlara destek olurlar; iyi kadinlarsa itaat ederler ve Allah'in korudugu üzere gizliyi korurlar.

Acik ve net. Kadinlarin itaati sarta baglidir yani Allah'in, ERKEKLERE daha cok vermesine. Oysa Allah bazan [B]kadinlara [/B]daha cok verir ve o zaman [B]kadinlar mallarindan harcayip[/B] erkeklere destek olurlar ama bu, onlarin erkekleri yönetip yönlendirmesini gerektirmez.

Tabii, ayni kural erkeleri de baglar.

Kisacasi
erkekler kadinlara omuz verecek,
kadinlar erkeklere.

Erkekler kendilerinin "destekciler"i olan kadinlara hangi bakimdan itaat ederse
kadinlar da kendilerinin "destekciler"i olan erkeklere o bakimdan itaat ederler.

Kayitsiz sartsiz itaat Allah'adir; o alanda kadin erkek herkes islam (teslim) olmakla yükümlüdür. Hucûrât 13: Allah'i kim daha cok kâle alirsa Allah'in indinde daha üstün odur. Kadin erkek farketmez.

Konudan uzaklastik. Simdilik bu kadar.

Sevgi ile,
Hasan Akcay

Hasan Akçay 6. February 2013 01:07 PM

Bir ifadenin anlamini
onun önündeki ve ardindaki cümlelerden
cikarabiliriz.

Bi denemek ister misiniz.

Örnegin asagida gecen
"kâsirâtut tarf"in ne oldugunu
[B]hicbir meale bakmaksizin[/B]
lütfen söyler misiniz:

49.Allah’i kâle alanlarin ulasacagi güzel bir yer var:
50.kapilari onlara acik Adn bahceleri.
51.Orda rahaaat uzanirlar; bol bol meyva ve icecek isterler.
52.Ve önlerindedir bir birine denk [COLOR="DarkGreen"]kâsirâtut tarf[/COLOR].
53.Hesap günü icin size söz verilen iste bu.
54.Iste bu, tükenmesi olmayan rizkimizdir.

Kâsirâtut tarf:

A.BAGLAR, BAHCELER
B.KADINLAR, KIZLAR
C.KOLTUKLAR, YATAKLAR
D.MEYVALAR, ICECEKLER
E.LALELER, GÜLLER

Sevgi ile,
Hasan Akcay


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:21 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam