![]() |
''yani domuzdan da mı bir takım faydalar elde etmek lazım?'' diye bana konu ile ilgisi olmayan soru yönelterek sorduğum soruları cevaplamaktan kaçınmanızı anlayışla karşılamak şiarımdır.
Galip Yetkin. |
Bir hata sebebiyle silindi.
Galip Yetkin. |
[QUOTE=galipyetkin;16602]''yani domuzdan da mı bir takım faydalar elde etmek lazım?'' diye bana konu ile ilgisi olmayan soru yönelterek sorduğum soruları cevaplamaktan kaçınmanızı anlayışla karşılamak şiarımdır.
Galip Yetkin.[/QUOTE] Nahl / 67 den ne anladigimi sordunuz ben de cevapladim ve arkasindan yine soruda bulundum. [B]Hurmalıkların meyvalarından, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır. Hem sarhos edici hem de güzel bir rizk elde ediliyor hurmadan ve üzümden. Isteyen istedigi sekilde faydalanir. Sorunuzdaki mana nedir, yani domuzdan da mi bir takim faydalar elde etmek lazim?[/B] Cevabi yeterli gelmedimi size? Hurma ve üzümden güzel oldugu gibi cirkin sayilan maddelerde elde ediliyor. Daha nasil anlatayim. Isteyen istedigi gibi faydalanir diye de yazmisim üstelik. Not: [COLOR="Red"]şiar[/COLOR] ne demek oluyor, türkcesi de varmi bu kelimenin, ben gercekten bilmiyorum ne anlama geldigini. Yeni yada eski anlamadigim bir takim sözcükler var, kullanmasini da sevmiyorum zaten anlamadigim kelimelerin. Hallemedigim zaman kopyalayip yazdigim oluyor. Insan ayakli kütüphaneye dönüyor eninde sonunda. |
[QUOTE=galipyetkin;16593]Kardeşim Bartsimpson.
''Aç kalmazsınız, çıplak olmazsınız, susuzluk çekmezsiniz, güneşin sıcağında yanmazsınız'' vaadi, ''adem ve eşi'' denilen açgözlü, haris, hırsız/kapitalist'in cennetten afaroz edilmesinden sonra ''dünya'' hayatını, dünya yaşamında yaşamaya başlamasıyla ''adaleti koruma'' şartına bağlanmıştır. Onun için Allah insanlara damak zevki öğretmiyor, sofra adabımıza karışmıyor, ama ''adil yaşama ve yaşatma'' yönünde eylemlerimizi denetliyor. Biraz dikkat ederseniz sıralı olarak yazdıklarınızın geri planlarında hep adalet ve adil davranmayı bulacaksınız. Saygılarımla. galip Yetkin.[/QUOTE] Pirim anladın sen onu .... |
:)
1-leş 2- kan 3-domuzun eti 4- Allah dan başkasının adı anılarak kesilen 4 tane. Rastlantısal olarak haram aylar eşherul hurum da 4. Yaşamı bir güne, geceyi cehalette kaldığımız her ana, gündüzü nura benzetmezsek tüm Kuranın inişini bir geceye sığdırırız. Selam |
[QUOTE=mustafabey;16312]Kuranda domuzla ilgili geçen bölümler;
Diyanet Meali - el-BAKARA : 173. [B]Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir. [/B] Diyanet Meali - el-MÂİDE : 3. [B]Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. [/B] Diyanet Meali - el-MÂİDE : 60. [B]De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah'ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuz lar ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır. [/B] Diyanet Meali - el-EN'ÂM : 145. [B]De ki: “Bana vahyolunan şeylerde bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir.” Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.[/B] Diyanet Meali - en-NAHL : 115. [B](Allah) size, sadece ölü hayvanı kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa (başkalarının haklarına) saldırmaksızın, sınırı da aşmadan (bunlardan yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir. [/B] İncilde ne yazıyor birde ona bakarsak; yeme içmeyle ilgili yapılan açıklama; [B]İnsanı Kirleten Nedir?[/B] (Mar.7:14-23) Mat.15: 10 İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi. Mat.15: 11 "[B]Ağızdan giren şey insanı kirletmez. İnsanı kirleten ağızdan çıkandır."[/B] Mat.15: 12 Bu sırada öğrencileri O'na gelip, "Biliyor musun?" dediler, "Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler." Mat.15: 13 İsa şu karşılığı verdi: "Göksel Babam'ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. Mat.15: 14 Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer." Mat.15: 15 Petrus, "Bu benzetmeyi bize açıkla" dedi. Mat.15: 16 "Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?" diye sordu İsa. Mat.15: 17 [B]"Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz?[/B] Mat.15: 18 [B]Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur.[/B] Mat.15: [B]19 Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır.[/B] Mat.15: 20 [B]İnsanı kirleten bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez."[/B] İncilde durum güzel bir şekilde açıklanmış; ağza giren değil ağızdan çıkan insanı kirletir, necis kılar, yani domuzlaştırır. Arınmak temizlenmek işte bu necasetten kurtulmak, düşüncelerin temizlenmesiyle yani; İNSANileşmesi ile mümkün olur. Allahın yarattığı hiçbirşey pis ve boşyere değildir, doğada mutlaka bir görevi vardır, bizim için zararlı görülebilir, bizim işimize yaramayabilir, hatta bize zararlı olabilir ama bu onun pis ve necis olduğunu göstermez. Domuzda Allahın yarattığı bir hayvan türüdür. İnsana her şeyi öğreten Allahtır, bu öğreti Allahın yarattığı ayetlerin incelenmesi ile olmaktadır. Bizim kullandığımız, ağzımıza aldığımız, bir şeyi tarif etmek için sarf ettiğimiz çoğu kelimeler doğadan esinlenerek, yani yaratılan ayetlerin okunması ile şekillenmektedir, yaratılan ayetler ne kadar iyi okunabilirse tanımlamada o derece isabetli olacaktır. Domuz eti yemek insanı kirletir, dinden(insanlıktan) çıkarır mı? Araplar Müslüman olmadan öncede domuz eti yemiyorlardı, hatta domuz çölde yetişmez. Hatta domuz hayvanını hiç görmemişlerdir bile, o devirde ticaret yoluyla bile mekkeye medineye götürülemez, sıcaklıktan dolayı. Ama domuz kelimesinin insanların aklında geçmişten beri bir algılanması var, tanımlanması bir karekteri oluşmuştur. Birisine aslan gibisin denince övünç olarak algılar, halbuki oda bir hayvandır, veya eşeksin, katır gibisin, çakalsın denince pek hoşlanılmaz. Bu kelimeler artık bir karakteri ifade eder hale gelmiştir. [B]Domuz eti yemek, domuz karakterine bürünmek, maymunlaşmak; yani insanlıktan çıkacak hal ve hareketlere bürünmek, kötü söz söylemek, küfretmek, gıybet etmek, yalan söylemek; haksızlık yapmak, başkasının hakkını yemek, yapılanda aşırıya kaçmak, haddi bilmemek, akılsızca her şeye saldırmak, el uzatmak… [/B] gibi uzatılabilir. Allah israiloğullarına domuz etini ve iç yağını haram kılmıştır. Domuz eti, fitne, birbirlerinin etini yemek (gıybet etmek) haram'dır. Kendi pisliği ile uğraşan kavim, gün gelir yok olur. Bu ayetleri yaşam içinde görenler ona ehil olanlardır Allah, ayetlerini akıl sahiplerine ve düşünen bir kavime indirmiştir. İndirilen ayetlerde esas olarak ne anlatılıyor, günümüze uyarlaması nedir? Yaşantımızdaki yeri nedir? Hiçbirşeye körü körüne itaat edilmez, iman edilmez. Anlaşılmayan hiçbir şeyin dinde değeri yoktur. Teslimiyet Allahadır, Allahın yarattığı ve indirdiği ayetleri birlikte okuyarak, üzerinde düşünerek imana kavuşmayı, kurtulmayı dileyelim. Selamlar…[/QUOTE] Güzel Kardesim, Maide suresi /3 ile kendiniz vermissiniz en güzel ögnegi domuz eti haramdir diye. Ayeti bir bütünüyle görüyorsunuz tamamiyla yenilmesi uygun görülmeyen etlerden bahsederken domuza bir ayricalik yapmak icin hic bir sebep yok. Domuz bilhassa üstüne basila basila adiyla bildirildigine göre ayri manalar cikartmaya herhalde hic lüzum yok. "Haram" kelimesinin gectigi bir ayetin kesin bir hüküm tasimadigina kimsenin itiraz etmemesi gerekir. Ki Kur'an da bir iki haram iceren ayetler vardir, onlarada lütfen hürmet edelim. Vardir bir hikmeti diyelim gecelim. Selam ve dua ile. |
[YOUTUBE]fNrFOnMLuN8[/YOUTUBE]
|
[IMG]http://img03.blogcu.com/v2/images/big/k/u/r/kurandanhaberler/kurandanhaberler_1356094284154.jpg[/IMG]
|
[quote]Domuz eti yemek insanı kirletir, dinden(insanlıktan) çıkarır mı? Araplar Müslüman olmadan öncede domuz eti yemiyorlardı, hatta domuz çölde yetişmez.
Hatta domuz hayvanını hiç görmemişlerdir bile, o devirde ticaret yoluyla bile mekkeye medineye götürülemez, sıcaklıktan dolayı. Ama domuz kelimesinin insanların aklında geçmişten beri bir algılanması var, tanımlanması bir karekteri oluşmuştur.[/quote] görmedikleri bir hayvan nasıl olupta kültürlerine mecaz olarak yerleşmiş, bilmedikleri bir hayvan üzerinden oluşan mecaz onlara ne ifade eder/edebilir mi, geçmişten gelen bir algılamayı onlarda nasıl oluşturmuş... hucurat/12 e yuhıbbu ehadukum en ye kule laahme ahiihi meyten.../ "en ye kule laahme ahiihi meyten([b]أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا[/b])ölü kardeş eti yemek" ten hoşlanıp hoşlanmamak... burada bir "et yeme" ifadesi var, ve eğer araplar kardeş etini yiyebilen bir toplum değil idiyse ifade mecaz olmalı... diyelimki bahsi geçen domuzun etini yemek mecaz, arabistanda domuz yetişmez, domuz dahi görmemişler.. en am/145 .....muharremen [b]alaa taaimin yattamuhu[/b] illaa en yekuune meyteten ev demen mesfuuhan ev [b]laahme hinziirin[/b].../ burada da bir "et yeme" ifadesi var ama aynı zamanda "alaa taaimin yattamuhu([b]عَلَى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ[/b])" ifadesi ne diye var/ne anlamda kullanılmış... |
"meyteten ev demen mesfuuhan([b]مَيْتَةً أَوْ دَمًا مَّسْفُوحًا)[/b]" bu ifadeler hangi anlamda,
öncelerindeki ifade ""alaa taaimin yattamuhu(عَلَى طَاعِمٍ يَطْعَمُهُ)" yenilen yiyecek üzerineyse akıl mideye gider neden mecaz a gitsin... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:05 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam