hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Oruç (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=237)
-   -   Yazın Ortasında Oruç? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1736)

kuman 28. June 2015 01:30 PM

Ramazan ayi; En sicak ay. Bu zamani herkes biliyor. 21 Haziran Gunes isinlarinin en dik geldigi an ve en uzun gece gunes isinlari en cok bu an anda geliyor yani gunes daha fazla isitiyor.
Kur an bu zaman diliminde elci ye teblig ediliyor zamanin saati ise ilk dolunay.
Vahy edilen bu kitap insanlarin nasil yasamasi gerektigini anlatiyor. Cunku daha onceki vahyler i sanlar tarafindan tahrif edilmeye calisilmis ve bazilari da buna inanmis.
Allah aciyor ve bir kere daha insan ogluna sesleniyor. Ey insanlar benim soyledigime uyun ki mutlu huzurlu bir yasam sizin olsun. Siz degil ben bilirim.

Size bir kere daha seslendim artik benim sozlerime kulak verin.
Size seslendigim gun geldiginde de hatirlamaniz ve uymaniz icin bu onurlu ve guzel gunu savm edin. Dunyevi zevklere dalmissaniz onlardan kendinizi uzaklastirin ve bana yonelin ki mutluluk ve huzur tekrar icinizde olsun.
Bu sekilde de tum canlilik benim yaratigim sekle donsun.
Bu gun yani kur anin indigi gun savm edin ve hic unutmayin unutursaniz helak olursunuz bunu toplum olarak yapin ki devamli hatirlansin. Her kim bugune ulastiginda bugunun guzelligini gorebilsin.
Bu yaziyi ayni cerceve icinde uzatmak mumkun.
Ancak benim ogrendigim kadariyla Ramazan bu demek...

Hasan Akçay 28. June 2015 03:57 PM

[QUOTE=bartsimpson;20328]Benim takıldığım konu şu.

Aşağıdaki Post'ta sizde belirtmişsiniz.

[url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=18187&postcount=45[/url]

Birde linkte sorduğunuz soruların cevabını gerçekten merak ediyorum.[/QUOTE]

O linkteki
[B]soru:[/B] Hz Muhammed ramazânin geldigini nerden biliyordu?

ŞEHR denen dolunayin
görünmesinden.

[B]Soru:[/B] ...o görünenin SeHRU Ramazân oldugunu nerden biliyordu?

Afyonkarahisar'in afyon ekilen köylerinde
ilkbahar gelince tarlalarda açan çiçeklerin afyon çiçegi oldugu nerden biliniyorsa
Arabistan'da o dolunayin ramazân dolunayi oldugu ordan biliniyordu.

Yerel kültürün kalbiydi o dolunay.

Insan,
kendi kalbini
bilmez mi?

Bakin
Kuran'da bi tek o dolunayin ADI
geçiyor (2:185).

SeHRu Ramazân ASIRI sicaklarin habercisiydi,
o yüzden Araplar sicak dolunay diyordu ona.

Dolunay aksaminin sabahinda
Mekke panayiri kuruluyordu.

Araplar
o dolunayin aydinliginda geceleyin panayira hazirlanirlardi.
Örnegin, pazarda satacaklari hurmalari çuvallara doldurur ve develere yükleyip yola düzülürlerdi.
Uzak ülkelerden hali, ipekli kumas, bal... getirenler mallarini pazardaki tezgahlarina yerlestirilerdi.

(Bunlar Dr Ayman'in yazdiklarindan edindigim bilgiler.)

ŞEHRu Ramazân "iddet eş-şuhûr"un öteki dolunaylarindan bi de RENK olarak farkli.
Onun uzaydaki yeri dolayisiyla günesten yansittigi isik daha az engelle karsilasiyor,
o yüzden rengi daha bi KIZIL.

Baska ipuçlari da var.
Ama isterseniz
simdilik bu kadarla yetinelim.

[B]Soru:[/B] ...o dolunay her yil 11 gün [U]erken[/U] mi doguyor?

Hayir.
Bazan 19 gün [U]geç[/U] doguyor.

Semsî yil........: 365 gün
Iddet eş-şuhûr: 354 gün.
ARTAN günler..: 11 gün

Günes yilinin "iddet eş-şuhûr"dan ARTAN günleri
birike birike 29.5 güne ulastiginda olusan ARTIK ay
araya girince...

dost1 28. June 2015 04:38 PM

Selamun aleyküm, değerli Hasan AKÇAY,

Araplar, dolunay için hangi sözcüğü kullanırlar?

Hasan Akçay 28. June 2015 06:57 PM

[QUOTE=dost1;20340]Selamun aleyküm, değerli Hasan AKÇAY,

Araplar, dolunay için hangi sözcüğü kullanırlar?[/QUOTE]

Günümüzde: [SIZE="5"]بَدْر[/SIZE]
Lisanul Arab: [SIZE="5"]شهر [/SIZE]

شهر (لسان العرب):
[SIZE="5"]والشَّهْرُ القَمَر، سمي بذلك لشُهرته وظُهوره، وقيل: إِذا [U]ظهر[/U] وقارَب ال[COLOR="Red"]كمال[/COLOR].[/SIZE]
[SIZE="4"]ŞeHR, kamerin [U]açik[/U] ve yaklasik olarak [COLOR="red"]tam dolu[/COLOR] oldugu andir.[/SIZE]

bartsimpson 28. June 2015 09:16 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;20338]O linkteki
[B]soru:[/B] Hz Muhammed ramazânin geldigini nerden biliyordu?

ŞEHR denen dolunayin
görünmesinden.

[B]Soru:[/B] ...o görünenin SeHRU Ramazân oldugunu nerden biliyordu?

Afyonkarahisar'in afyon ekilen köylerinde
ilkbahar gelince tarlalarda açan çiçeklerin afyon çiçegi oldugu nerden biliniyorsa
Arabistan'da o dolunayin ramazân dolunayi oldugu ordan biliniyordu.

Yerel kültürün kalbiydi o dolunay.

Bakin
Kuran'da bi tek o dolunayin ADI
geçiyor.

Insan, kendi kalbini elbet bilir.

SeHRu Ramazân ASIRI sicaklarin habercisiydi,
o yüzden Araplar sicak dolunay diyordu ona.

Dolunay aksaminin sabahinda
Mekke panayiri kuruluyordu.

Araplar
o dolunayin aydinliginda geceleyin panayira hazirlanirlardi.
Örnegin, pazarda satacaklari hurmalari çuvallara doldurur ve develere yükleyip yola düzülürlerdi.
Uzak ülkelerden hali, ipekli kumas, bal... getirenler mallarini pazardaki tezgahlarina yerlestirilerdi.

(Bunlar Dr Ayman'in yazdiklarindan edindigim bilgilerdir, kendi bilgim degil.)

ŞEHRu Ramazân "iddet eş-şuhûr"un öteki dolunaylarindan bi de RENK olarak farkli.
Onun uzaydaki yeri dolayisiyla günesten yansittigi isik daha az engelle karsilasiyor,
o yüzden rengi daha bi KIZIL.

Baska ipuçlari da var.
Ama isterseniz
simdilik bu kadarla yetinelim.

[B]Soru:[/B] ...o dolunay her yil 11 gün [U]erken[/U] mi doguyor?

Hayir.
Bazan 19 gün [U]geç[/U] doguyor.

Semsî yil........: 365 gün
Iddet eş-şuhûr: 354 gün.
ARTAN günler..: 11 gün

Günes yilinin "iddet eş-şuhûr"dan ARTAN günleri
birike birike 29.5 güne ulastiginda olusan ARTIK ay
araya girince...[/QUOTE]

Sn. Akçay...

Bakınız bu sizinle bu konuda ilk konuşmamız ve yazışmamız değil.
Sorduklarım içinden cımbızla seçip cevap veriyorsunuz.
Sorduklarıma verdiğiniz cevapların hiç birisi de KURAN kaynaklı değil.
Böyle olunca da söylemleriniz safsata ve zan dan öteye gidemiyor.
Basit olun diyorum.
Yapmayınız.
İnsanların akıllarını daha fazla karıştırmayınız.
Vebal altında kalmayınız.
Biz burada doğruyu bulmak ve yaymak için varız.

Peygamberin 21 Haziranı afyonların açmasını örnekleyerek çiçeklere böceklere otlara bakarak anlaması kadar saçma bir düşünce sistemi daha önce duymadım.

Bu topluluk da takvim kullanıyordu.
Zaman kavramı vardı.
İnternetten Hudeybiye antlaşmasına bakınız.
Arapçanız var.
Oradaki zaman belirteçlerinde "ibibikler öter ötmez" falan demiyor.

Arapların da gregoryen takvimi kullandığı aşikar ve apaçıktır.
Yoksa Arabistan'ın merkezindeki bir ticaret kentini Yahudi ve Hristiyanlarla eş güdümlü olarak nasıl ayakta tutabilirsiniz.

- Hey Justinyan cemaziyülevvelin 12sinde develer kervanla burada olsun. Malları Avrama hilalin 14'ünde teslim edeceğim ona göre.
- ..........
- Anlamadın mı?
- ..........
- Oğlum bırakın şu güneş takvimini kafamız karışıyor ya...

Toplumsal önem arz eden olaylarda birlikte hareket etmek için ortak paydalara ihtiyaç vardır.
Yoksa çingene çalar. Kürt oynar. Bizde seyrederiz böyle.

Hasan Akçay 29. June 2015 01:03 AM

[QUOTE=bartsimpson;20342]Peygamberin [U]21 Haziran[/U]ı afyonların açmasını örnekleyerek çiçeklere böceklere otlara bakarak anlaması kadar [U]saçma[/U] bir düşünce sistemi daha önce duymadım.[/QUOTE]

Öncelikle üslubumuza dikkat edelim. Lütfen.
[I][U]Saçma[/U] düsünce sistemi demek[/I] o kadar kolay olmamali.
Bi ortamda geçen olaylari
oranin kültürünü kâle alarak okumak [U]saçma[/U] degildir.

*

Benim iletimde "Kuran açisindan niçin 21 Haziran?" sorusu yok,
olmayan o sorunun cevabi da yok.
Onu ayri bir iletide ele almak istedim. Ama siz yine öfkelenmissiniz.

*

Hudeybiye örnegi...
Hem benim yazdiklarim Kuran kaynakli bulunmayip öfkeleniliyor
hem de Kuran'da hiç geçmeyen Hudeybiye andlasmasinin internette kotarilma sekli örnek gösterilip
ondan ders almam isteniyor!

*

Hudeybiye konusunu
[I]batni Mekke[/I] ifadesinden hareketle
Halil hocamla konustuk.
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2947&page=2[/url]

Hasan Akçay 29. June 2015 07:05 AM

[QUOTE=bartsimpson;20328]Ayrıca şehru ramazan başlangıcında referans tarihiniz 21 Haziran...

21 Haziran güneş hareketlerine göre belirlenip tanımlanmış bir zaman dilimidir.
Ay hareketlerine göre değil.

O halde vakit olarak ayın hareketlerine göre belirlenebilecek bir zaman aralığı için (ramazan) neden güneş hareketlerine göre belirlenmiş bir zaman dilimini (21haziran) ölçü alıyorsunuz.[/QUOTE]

Kamerî yil: kamerin dünyayi dolanmasi (12 kez)
Semsî yil.: dünyanin günesî dolanmasi (1 kez)

Bu iki hareket eş zamanlidir.

Birbirinden kopuk ve bagimsiz degil
birbiriyle iç içe, birbirine bagli.

Dünya ile birlikte kamer de dolaniyor günesi.

Kamer dünyayi dolanirken olusan ŞeHRu Ramazân için
dünya günesi dolanirken olusan [U]gündönümü[/U] (21 Haz)
o yüzden ölçü aliniyor.

ŞeHRu ramazân o yüzden
[U]gündönümü[/U]nden sonraki ilk dolunay.

Gündönümü
çöldeki Araplar dahil herkes tarafindan bilinir
çünkü yilin en uzun gündüzüdür.

Neden semsî yilin baska bi vakti degil, örnegin 21 Aralik degil de
21 Haziran?
Onu bir sonraki iletimde ele alacagim Allah isterse.

[QUOTE=bartsimpson;20329][url]http://www.timeanddate.com/calendar/moonphases.html?year=2014&n=2252[/url]

sizin verdiğiniz linke göre

2016 - 20 Temmuz
2019 - 17 Temmuz

sizde mi bir yanlışlık var yoksa???[/QUOTE]

Link tiklaninca 2014 yili çikiyor,
yanlislik bunda.

Iletimi okuyanlar
her halde 2014'ten 2016'ya kendileri geçebilir
diye düsünmüsüm.

Bi de şu var:

Dolunaydan hemen önce, dolunay, ve dolunaydan hemen sonra
AYIN doluluk oranlari birbirine çok yakin.
O yüzden bu 3'ün her hangi biri dolunay tarihi sayilabiliyor.
Arti, tarihlerde 1 gün yanilma payi var.

Kesin tarih istenirse
meton döngüsü kullanilabilir.

Örnegin
2015'te [U]gündönümü[/U]nden sonraki ilk dolunay [B]02 Tem[/B] görünüyor
([url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=2015&country=74[/url])
Onun hilali: 17 Haz.

Meton döngüsüne göre
630'da da öyle olmasi gerekir.
Ama öyle degil.

630'da [U]gündönümü[/U]nden sonraki ilk dolunay: [B]30 Haz[/B].
([url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=630&country=74[/url])
Onun hilal hali: 17 Haz.

Dolunay için dogru olan tarih
02 Tem olamaz.

Çünkü hilal ile dolunay arasindaki günlerin sayisi
16 ediyor. Çok fazla.

Dogru tarih:

30 Haz 630
30 Haz 2015

*

Kuran açisindan "Neden 21 Haziran?"i
bir sonraki iletimde ele alacagim Allah isterse.

khaos 29. June 2015 05:37 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;20314]Benim bildigim
sicak [U]dolunay[/U]dir [U]şehr[/U]u ramazân
sicak ay degil.

[U]Dolunay[/U]i vurgulamamin nedeni
bu gök kubbenin altindaki her yer, örnegin kuzey ülkeleri de görüyor
o dolunayi.

"Ama [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] görmüyorlar"a gelince
bu niçin sorun edilir ki?
O dolunayi
sicak diye niteleyenler Arap cografyasinda yasayanlardir.
Kuzey ülkelerinde yasayanlar farkli nitelerler.

Ama Arabistan'in gördügü de, kuzey ülkelerinin gördügü de AYNI dolunay.

Müminlere farz kilinan:
ADI ne olursa olsun, [U]o dolunay[/U]i "savm"lamak.
O dolunaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar (2:185)
Çünkü
kötüyü ele veren ayiraç (furkân) o dolunayda indirildi (2:185)
Biz onu kadir [U]gece[/U]si indirdik (97:1).

Bütün bir ay degil
yalnizca 1 (bir) dolunay gecesi.

Yani
29 ya da 30 gün oruç tutulacak diye bi sey
yok.

Farz kilinan: o dolunayin "savm"lanmasi, yad edilmesi.
eyyâmen ma'dûdât (2:184) -bir insanin el parmaklariyla sayilan günlerde.

Eger
"bir insanin el ve ayak parmaklari" denseydi süre 20 gün olurdu.
"üç insanin el parmaklari" denseydi 30 gün.

"Bir insanin el parmaklari" deniyor.
10 gün.

O dolunaya tanik olunduktan sonraki 10 gün.
Çünkü o dolunaya tanik olanlariniz onu "savm"lasinlar, deniyor.
Önce taniklik, sonra "savm"lama.[/QUOTE]

Sayın Hasan Akçay,

Açıklamanız için teşekkürler.

khaos 29. June 2015 05:50 PM

Ama Bart' ın dediğine de katılmadan edemeyeceğim. İş kuantum mekaniğine döndü. Bedevi nin vay haline

bartsimpson 29. June 2015 10:27 PM

[QUOTE=Hasan Akçay;20343]Öncelikle üslubumuza dikkat edelim. Lütfen.
[I][U]Saçma[/U] düsünce sistemi demek[/I] o kadar kolay olmamali.
Bi ortamda geçen olaylari
oranin kültürünü kâle alarak okumak [U]saçma[/U] değildir.[/QUOTE]

Sizin düşünce sisteminizi saçma bulmam benim keyfiyetim ve fikrimdir.
Katılırsınız, katılmazsınız.
O da sizin fikrinizdir.
Ama bana üslup dersi vermeye kalmak ise, sizin haddiniz değildir.
Bir idda ile ortaya çıkan sizsiniz.
Bu iddanızı savunurken eleştirilere, karşı görüşlere, itirazlara, mantık hatalarına tahammül edemeyecekseniz burada ne işiniz var onu anlayamadım.
Ayrıca evrensel olan bir kitabı, bedevi kültürüne ve zihniyetine boğmaya çalışan sizler gibiler olduğu müddetçe, bu forumda hala ayı, güneşi, çiçeği, böceği konuşuruz.
Kurtulamadı şu din sizin gibi insanların düşünce sisteminden.
Yıl 2015.
Alooooo.
Siz hangi yılda yaşıyorsun.
Bana hala bedevi kültüründen bahsediyorsunuz.
Biz "[COLOR="Red"]Bi ortamda geçen olaylari oranin kültürünü kâle alarak okumuyoruz[/COLOR]"
Allahın kelamını okuyoruz.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20343]Benim iletimde "Kuran açisindan niçin 21 Haziran?" sorusu yok,
olmayan o sorunun cevabi da yok. [/QUOTE]

21 haziranı ben ortaya atmadım.
Yani bir üstteki alıntı da size ait bir alttaki de.
Kendinizle nasıl böyle çelişebiliyorsunuz anlamadım.

[QUOTE=Hasan Akçay;20344]Kuran açisindan "Neden 21 Haziran?"i
bir sonraki iletimde ele alacagim Allah isterse.[/QUOTE]

Konuyu ortaya siz attınız.
Ben neye göre attığınızı sordum.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20343]Hudeybiye örnegi...
Hem benim yazdiklarim Kuran kaynakli bulunmayip öfkeleniliyor
hem de Kuran'da hiç geçmeyen Hudeybiye andlasmasinin internette kotarilma sekli örnek gösterilip
ondan ders almam isteniyor! [/QUOTE]

Öfkelenmedim.
Yanılıyor olabilirim.
Ben Kuran'da geçen antlaşmanın Hudeybiye antlaşması olduğunu sanıyordum.
Bu konudaki son kararı büyüklerime bırakıyorum.
Bana onu kabul etmek düşer.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20343]Hudeybiye konusunu
[I]batni Mekke[/I] ifadesinden hareketle
Halil hocamla konustuk.
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2947&page=2[/url][/QUOTE]

Bence bu konuda Galip Ağabey'in tespiti de önemli.
Verdiğiniz linkteki konuşmaların sonunda en akla yatkın olanın Galip Ağabeyin görüşü olduğunu sanıyorum.
Tabi bu benim görüşüm.
Kimseyi bağlamaz.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20344]Link tiklaninca 2014 yili çikiyor,
yanlislik bunda.

Iletimi okuyanlar
her halde 2014'ten 2016'ya kendileri geçebilir
diye düsünmüsüm.[/QUOTE]

Dediğimi anlamamışsınız.
Bir daha bakınız.

[url]http://www.hanifler.com/showpost.php?p=20329&postcount=238[/url]

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20338]O linkteki
[B]soru:[/B] Hz Muhammed ramazânin geldigini nerden biliyordu?

ŞEHR denen dolunayin
görünmesinden.

[B]Soru:[/B] ...o görünenin SeHRU Ramazân oldugunu nerden biliyordu?

Afyonkarahisar'in afyon ekilen köylerinde
ilkbahar gelince tarlalarda açan çiçeklerin afyon çiçegi oldugu nerden biliniyorsa
Arabistan'da o dolunayin ramazân dolunayi oldugu ordan biliniyordu.

Yerel kültürün kalbiydi o dolunay.

Bakin
Kuran'da bi tek o dolunayin ADI
geçiyor.

Insan, kendi kalbini elbet bilir. [/QUOTE]

Hadi diyelim ki doğru söylüyorsunuz...

[QUOTE=Hasan Akçay;20344]Bi de şu var:

Dolunaydan hemen önce, dolunay, ve dolunaydan hemen sonra
AYIN doluluk oranlari birbirine çok yakin.
O yüzden bu 3'ün her hangi biri dolunay tarihi sayilabiliyor.
Arti, tarihlerde 1 gün yanilma payi var.

Kesin tarih istenirse meton döngüsü kullanilabilir.
[/QUOTE]

Yukarıdaki iletinize göre kuranda hangi dolunayın adı geçiyor.
Bir önceki mi?
Ortadaki mi?
Bir sonraki mi?

Bedevi arabın ya da Muhammedin meton döngüsü kullandığı ya da ay hesaplamalarını buna göre yaptığına deliliniz nedir?
Valla Muhammedin de işi zor.

Hayatımda bu kadar saç... Neyse.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=Hasan Akçay;20344]ŞeHRu ramazân o yüzden
[U]gündönümü[/U]nden sonraki ilk dolunay.[/QUOTE]

[QUOTE=Hasan Akçay;18525]Sehru ramazân: [B]sicak[/B] dolunay, 21 Hazirani izleyen ilk dolunay.

"Sicak dolunay"da o okuma indirildi (2:185).
Biz onu ölçü gecesinde indirdik (97:1).

O dolunaya taniklik etmis olanlariniz onu oruçla ansinlar (2:185).
El parmaklari sayisinca gün (2:184).

2014: 12 Tem-22 Tem
2015: 02 Tem-12 Tem
2016: 19 Tem-29 Tem
2017: 09 Tem-19 Tem
2018: 28 Haz-08 Tem
2019: 16 Tem-26 Tem
2020: 05 Tem-15 Tem
2021: 24 Haz-04 Tem
2022: 13 Tem-23 Tem
2023: 03 Tem-13 Tem[/QUOTE]

[QUOTE=Hasan Akçay;20344]630'da [U]gündönümü[/U]nden sonraki ilk dolunay: [B]30 Haz[/B].
([url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=630&country=74[/url])
Onun hilal hali: 17 Haz.

Dolunay için dogru olan tarih
02 Tem olamaz.

Çünkü hilal ile dolunay arasindaki günlerin sayisi
16 ediyor. Çok fazla.

Dogru tarih:

30 Haz 630
30 Haz 2015
[/QUOTE]

Hasan bey yukarıdakileri yazarken ne içiyorsanız ben de ondan istiyorum.
Görünen o ki bayağı iyi kafa yapıyor.
Ya da siz bizimle kafa yapıyorsunuz.

----------------------------------------------------------------------------------------

[QUOTE=khaos;20346]Ama Bart' ın dediğine de katılmadan edemeyeceğim. İş kuantum mekaniğine döndü. Bedevi nin vay haline[/QUOTE]

İş kuantum mekaniğine falan dönmedi dostum.
Muhterem ramazan ramazan resmen bizimle kafa buluyor.

----------------------------------------------------------------------------------------

Benim için olay bitmiştir.
Geri kalanlara "Hadi hayırlı tıraşlar..."

Hasan Akçay 30. June 2015 12:50 AM

[I]Ama bana üslup dersi vermeye kalmak ise, sizin haddiniz değildir.
Hasan bey yukarıdakileri yazarken ne içiyorsanız ben de ondan istiyorum.[/I]

Benim prensibim:

Kayikçi kavgasi yapmayacagim. Gönül kirmayacagim.
Gönül kiracagima klavyemi kiracagim.

[I]Benim için olay bitmiştir[/I].
[I]Geri kalanlara "Hadi hayırlı tıraşlar..." [/I]

Söz ama.
Artik benim yazilarimi okumayacaksiniz.
Benden tras olmayacaksiniz.
Sözünüzden dönmek yok ama.

Saadettin Sipehsalar 30. June 2015 01:00 AM

Arkadaşlar yapmayın ya hu!
Burada hepimiz birbirmizden bir şeyler öğreniyoruz, mübârek ay kalp kırmayalım.
Bazan eleştirinin dozunu kaçırıyoruz, üslubumuz sertleşiyor ve alaycı bir tavır takınabiliyoruz.

Hasan Bey darılmak, gönül koymak size de yakışmaz. Dediğimi gibi bibirimizden bir şeyler öğreniyoruz. Siz yazılarınızı paylaşmaya devam edin.

[B]Esenlikler
Saadettin Sipehsalar[/B]

Hasan Akçay 30. June 2015 01:53 AM

2015 ramazân dolunayinin doluluk orani
[url]http://www.calculatorcat.com/moon_phases/phasenow.php[/url]

30 Haz. 19:55--> %98
01 Tem 14:30--> %[COLOR="Red"]100[/COLOR]
02 Tem 20:15--> %99

bartsimpson 30. June 2015 11:49 AM

[QUOTE=Hasan Akçay;20360][I]Ama bana üslup dersi vermeye kalmak ise, sizin haddiniz değildir.
Hasan bey yukarıdakileri yazarken ne içiyorsanız ben de ondan istiyorum.[/I]

Benim prensibim:

Kayikçi kavgasi yapmayacagim. Gönül kirmayacagim.
Gönül kiracagima klavyemi kiracagim.

[I]Benim için olay bitmiştir[/I].
[I]Geri kalanlara "Hadi hayırlı tıraşlar..." [/I]

Söz ama.
Artik benim yazilarimi okumayacaksiniz.
Benden tras olmayacaksiniz.
Sözünüzden dönmek yok ama.[/QUOTE]

Bırak tatavayı Hacı...

Zorda kalınca hemen "kayıkçı kavgası", "gönül kırma" mazeretlerinin arkasına saklanıyorsun.

Benim gönlümü kıramazsın.
Ancak ve ancak haksız olduğumu ispat edersin, bilahare rezil edersin, ben de özür dilerim.

Klavyen de Türkçe karakter değil.
Bence ya yenisini al ya da kır sen onu."

Söylediklerinin hepsine cevap yazdım.
Bir tanesini inkar etsene.
Bir tanesinde yalan söylüyorsun haksızsın desene.

Forumda eşekler gibi özür dilemezsem namerdim.

Ben senden tek bir şey istedim...

[QUOTE=bartsimpson;20342]Sn. Akçay...

Bakınız bu sizinle bu konuda ilk konuşmamız ve yazışmamız değil.
Sorduklarım içinden cımbızla seçip cevap veriyorsunuz.
Sorduklarıma verdiğiniz cevapların hiç birisi de KURAN kaynaklı değil.
Böyle olunca da söylemleriniz safsata ve zan dan öteye gidemiyor.
Basit olun diyorum.
Yapmayınız.
İnsanların akıllarını daha fazla karıştırmayınız.
Vebal altında kalmayınız.
Biz burada doğruyu bulmak ve yaymak için varız.[/QUOTE]

bartsimpson 30. June 2015 11:52 AM

[QUOTE=Saadettin Sipehsalar;20361]Arkadaşlar yapmayın ya hu!
Burada hepimiz birbirmizden bir şeyler öğreniyoruz, mübârek ay kalp kırmayalım.
Bazan eleştirinin dozunu kaçırıyoruz, üslubumuz sertleşiyor ve alaycı bir tavır takınabiliyoruz.

Hasan Bey darılmak, gönül koymak size de yakışmaz. Dediğimi gibi bibirimizden bir şeyler öğreniyoruz. Siz yazılarınızı paylaşmaya devam edin.

[B]Esenlikler
Saadettin Sipehsalar[/B][/QUOTE]

Kalp kırmak o kadar kolay mı?
Camdan mı bu?

Üslup ve alaycı tavır?

Yazılanlara verdiğim cevaplara bakınız.

Kim kimle alay ediyor görünüz.

Saadettin Sipehsalar 30. June 2015 12:12 PM

[QUOTE=bartsimpson;20366]Kalp kırmak o kadar kolay mı?
Camdan mı bu?

Üslup ve alaycı tavır?

Yazılanlara verdiğim cevaplara bakınız.

Kim kimle alay ediyor görünüz.[/QUOTE]

Üstad sadece senin için söylemedim onları, ben dahil bu forumda bulunan hatta bu başlık altında yazan herkes için söyledim.

Hasan Akçay 30. June 2015 02:20 PM

Aylarin Arapça adlari
mevsimleri dile getiren anlamlar
tasiyor.

Örnegin

Rebiul evvel: ilk bahar
Rebiul ahir: son bahar
Cemaziyel evvel: çatlamis toprak I (sicak nedeniyle)
Cemaziyel ahir: çatlamis toprak II (sicak nedeniyle)
Şevval: dik kuyruk (disi devenin çiftlesme mevsiminde kalkan kuyrugu)
Ramazân: YAKICI, SICAK

Bu da gösterir ki aylar
bu adlari aldiklari eski dönemlerde
kamerî yildakinin aksine şemsî yilin içinde sabit yerlere sahip idiler,
mevsim mevsim gezmezlerdi.

Örnegin
"rebiul evvel"in yil içindeki yeri "ilk bahar"di,
"ramazân"in yeri yaz mevsimi,
"şevval"inki develerin çiftlesme mevsimi...

Bkz. Kevser Başar'in
CAHiLiYE DÖNEMiNDE ARAP TAKViMi
baslikli yüksek lisans tezi.

Kisacasi, Arapça aylar
vakten oynak kamerî yilda degil
ARTIK AY yoluyla şemsî yila uyarlanmis "iddet eş-şuhûr"da idiler (Tevbe 36),
dolaysisiyla [B]vakten sabit[/B].

Yilin 1/12'i olan aylara ise
Araplar ŞEHR degil [U]yerh[/U] diyordu.

Bu gerçegin
sonradan örtülüp saptirildigi
anlasiliyor.

*

21 Haz: YAZ gündönümü (summer soltice)
21 Ara.: KIS gündönümü (winter soltice)

*

Şehru [U]ramazân[/U] niçin
örnegin KIS gündönümünden sonraki dolunay degil de
YAZ gündönümünden sonraki dolunay oluyor?

Çünkü [U]ramazân[/U] [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] demek.

Ve [B]haram[/B] aylar
yavrularini büyütmekte olan av hayvanlarini öldürmenin [B]yasak[/B] edildigi dönemde yer alirlar;
şehru ramazân iste o aylarin ilki olup asiri [COLOR="red"]sicak[/COLOR]larin habercisidir.

Kanit:

Kureys 2,
Kasas 27,
Tevbe 7, 5, 3, 81,
Mâide 2, 95...

Açiklamaya çalisacagim
inşallah.

dost1 30. June 2015 03:48 PM

Selamun aleyküm, değerli Hasan Akçay kardeşim,

[QUOTE=Hasan Akçay;20341]Günümüzde: [SIZE="5"]بَدْر[/SIZE]
Lisanul Arab: [SIZE="5"]شهر [/SIZE]

شهر (لسان العرب):
[SIZE="5"]والشَّهْرُ القَمَر، سمي بذلك لشُهرته وظُهوره، وقيل: إِذا [U]ظهر[/U] وقارَب ال[COLOR="Red"]كمال[/COLOR].[/SIZE]
[SIZE="4"]ŞeHR, kamerin [U]açik[/U] ve yaklasik olarak [COLOR="red"]tam dolu[/COLOR] oldugu andir.[/SIZE][/QUOTE]

Dediğiniz gibi Araplar günümüzde "dolunay" için bedr söylerler. Lisanul Arapdan yaptığınız alıntı ise eksik. sadece koyu olarak belirttiğim yeri, alıntılamışsınız cümlenin gerisini almamışsınız.

LisanulArapdaki "Ş-h-r" yi tam olarak alıntılıyorum.

[SIZE="6"]"
( شهر ) الشُّهْرَةُ ظهور الشيء في شُنْعَة حتى يَشْهَره الناس وفي الحديث من لَبِسَ ثَوْبَ شُهْرَة أَلبسه الله ثوبَ مَذَلَّة الجوهري الشُّهْرَة وُضُوح الأَمر وقد شَهَرَه يَشْهَرُه شَهْراً وشُهْرَة فاشْتَهَرَ وشَهَّرَهُ تَشْهِيراً واشْتَهَرَه فاشْتَهَر قال أُحِبُّ هُبوطَ الوادِيَيْنِ وإِنَّنِي لمُشْتَهَرٌ بِالوادِيَيْنِ غَرِيبُ ويروى لَمُشْتَهِر بكسر الهاء ابن الأَعرابي والشُّهْرَةُ الفضيحة أَنشد الباهلي أَفِينا تَسُومُ الشَّاهِرِيَّةَ بَعْدَما بَدا لك من شَهْرِ المُلَيْساء كوكب ؟ شهر المُلَيْساء شَهْرٌ بين الصَّفَرِيِّة والشِّتاء وهو وقت تنقطع فيه المِيرَة يقول تَعْرِض علينا الشَّاهِرِيَّةَ في وقت ليس فيه مِيرة وتَسُومُ تَعْرِض والشَّاهِرِيَّة ضَرْب من العِطْر معروفة ورجل شَهِير ومشهور معروف المكان مذكور ورجل مَشْهور ومُشَهَّر قال ثعلب ومنه قول عمر بن الخطاب رضي الله عنه إِذا قَدمْتُمْ علينا شَهَرْنا أَحْسَنَكم اسماً فإِذا رأَيناكم شَهَرْنا أَحسنكم وَجْهاً فإِذا بَلَوْناكم كان الاخْتِيارُ[B] والشَّهْرُ القَمَر سمي بذلك لشُهرته وظُهوره وقيل إِذا ظهر وقارَب الكمال[/B] الليث الشَّهْرُ والأَشْهُر عدد والشهور جماعة ابن سيده والشهر العدد المعروف من الأَيام سمي بذلك لأَنه يُشْهَر بالقمر وفيه علامة ابتدائه وانتهائه وقال الزجاج سمي الشهر شهراً لشهرته وبيانه وقال أَبو العباس إِنما سُمي شهراً لشهرته وذلك أَن الناس يَشْهَرُون دخوله وخروجه وفي الحديث صوموا الشَّهْرَ وسِرَّه قال ابن الأَثير الشهر الهلال سُمِّي به لشهرته وظهوره أَراد صوموا أَوّل الشهر وآخره وقيل سِرُّه وسَطه ومنه الحديث الشهر تسع وعشرون وفي رواية إِنما الشهْر أَي أَن فائدة ارْتِقاب الهلال ليلة تسع وعشرين لِيُعَرف نقص الشهر قبله وإِن أُريد به الشهرُ نفسُه فتكون اللام فيه للعهد وفي الحديث سُئِل أَيُّ الصوم أَفضل بعد شهر رمضان ؟ فقال شهر الله المحرمُ أَضافه إِلى الله تعظيماً وتفخيماً كقولهم بيت الله وآل الله لِقُرَيْشٍ وفي الحديث شَهْرَا عِيدٍ لا يَنْقُصان يريد شهر رمضان وذا الحجة أَي إِنْ نَقَصَ عددهما في الحساب فحكمهما على التمام لئلا تَحْرَجَ أُمَّتُه إِذا صاموا تسعة وعشرين أَو وقع حَجُّهم خطأًً عن التاسع أَو العاشر لم يكن عليهم قضاء ولم يقع في نُسُكهم نَقْص قال ابن الأَثير وقيل فيه غير ذلك قال وهذا أَشبه وقال غيره سُمي شهراً باسم الهلال إِذا أَهَلَّ سمي شهراً والعرب تقول رأَيت الشهر أَي رأَيت هلاله وقال ذو الرُّمة يَرَى الشَّهْرَ قبْلَ الناسِ وهو نَحِيلُ ابن الأَعرابي يُسَمَّى القمر شَهْراً لأَنه يُشْهَرُ به والجمع أَشْهُرٌ وشُهور وشاهَرَ الأَجيرَ مُشاهَرَةً وشِهاراً استأْجره للشَّهْر عن اللحياني والمُشاهَرَة المعاملة شهراً بشهر والمُشاهَرة من الشهر كالمُعاوَمَة من العام وقال الله عز وجل الحَجُّ أَشهرٌ معلومات قال الزجاج معناه وقتُ الحجّ أَشهر معلومات وقال الفراء الأَشهر المعلومات من الحجّ شوّال وذو القَعْدَة وعشر من ذي الحِجَّة وإِنما جاز أَن يقال أَشهر وإِنما هما شهران وعشرٌ من ثالث وذلك جائز في الأَوقات قال الله تعالى واذكروا الله في أَيام معدودات فمن تَعَجَّلَ في يَوْمَيْنِ وإِنما يتعجل في يوم ونصف وتقول العرب له اليومَ يومان مُذْ لم أَرَهُ وإِنما هو يوم وبعض آخر قال وليس هذا بجائز في غير المواقيت لأَن العرَب قد تفعَل الفِعْل في أَقلَّ من الساعة ثم يوقعونه على اليوم ويقولون زُرْته العامَ وإِنما زاره في يوم منه وأَشْهَرَ القومُ أَتى عليهم شهرٌ وأَشهرتِ المرأَة دخلتْ في شهرِ وِلادِها والعرب تقول أَشْهَرْنا مُذْ لم نلتق أَي أَتى علينا شهر قال الشاعر ما زِلتُ مُذْ أَشْهَرَ السُّفَّارُ أَنظرُهم مِثلَ انْتِظارِ المُضَحِّي راعِيَ الغَنَمِ وأَشْهَرْنَا مذ نزلنا على هذا الماء أَي أَتى علينا شهر وأَشهرنا في هذا المكان أَقمنا فيه شهراً وأَشْهَرْنا دخلنا في الشهر وقوله عز وجل فإِذا انسلخ الأَشهُرُ الحُرُم يقال الأَربعةُ أَشهر كانت عشرين من ذي الحجة والمحرمَ وصفرَ وشهرَ ربيع الأَول وعشراً من ربيع الآخر لأَن البراءة وقعت في يوم عرفة فكان هذا الوقت ابتداءَ الأَجَل ويقال لأَيام الخريف في آخر الصيف الصَّفَرِيَّةُ وفي شعر أَبي طالب يمدح سيدنا رسولُ الله صلى الله عليه وسلم فَإِنِّي والضَّوابِحَ كلَّ يوم وما تَتْلُو السَّفاسِرَةُ الشُّهورُ الشُّهور العلماء الواحد شَهْر ويقال لفلان فضيلة اشْتَهَرها الناسُ وشَهَر فلان سيفَه يَشْهَرُهُ شَهْراً أَي سَلَّه وشَهَّرَهُ انْتَضاه فرفعه على الناس قال يا ليتَ شِعْرِي عنكُم حَنِيفا أَشاهِرُونَ بَعْدنا السُّيُوفا وفي حديث عائشة خرج شاهِراً سيفه راكباً راحِلَته يعني يوم الرِّدَّة أَي مُبْرِزاً له من غمده وفي حديث ابن الزبير من شَهَر سيفه ثم وضعه فَدَمُه هَدَرٌ أَي من أَخرجه من غمده للقتال وأَراد بوضَعَه ضرب به وقول ذي الرمة وقد لاحَ لِلسَّارِي الذي كَمَّلَ السُّرَى على أُخْرَياتِ الليل فَتْقٌ مُشَهَّرُ أَي صبح مشهور وفي الحديث ليس مِنّا من شَهَر علينا السلاح وامرأَة شَهِيرة وهي العَرِيضة الضخمة وأَتانٌ شَهِيرة مثلُها والأَشاهِرُ بَياض النَّرْجِس وامرأَة شَهِيرة وأَتان شَهِيرة عريضة واسعة والشِّهْرِيَّة ضرْب من البَراذِين وهو بين البِرذَون والمُقْرِف من الخيل وقوله أَنشده ابن الأَعرابي لها سَلَفٌ يَعُود بكلِّ رِيعٍ حَمَى الحَوْزات واشْتَهَر الإِفَالا فسَّره فقال واشتهر الإِفالا معناه جاء تشبهه ويعني بالسَّلَفِ الفحل والإِفالُ صغار الإِبل وقد سَمَّوْا شَهْراً وشُهَيْراً ومَشْهُوراً وشَهْرانُ أَبو قبيلة من خَثْعَم وشُهارٌ مَوضع قال أَبو صخر ويومَ شُهارٍ قد ذَكَرْتُك ذِكْرَةً على دُبُرٍ مُجْلٍ من العَيْشِ نافِدِ
[/SIZE]

Yukarıdaki yazıyı okuduğunuzda karşılaşacaklarınız şunlar olacaktır:

“Şöhret”: Bir şeyin sınırı aşması, insanlarca bilinecek ölçüde ortaya çıkışıdır.
Cevheri, “Bir işin açık olmasıdır” der.
İbn-i Arabi, “Gizli işlerin gizliliğinin kalkıp açığa çıkmasıdır” der.

“Şehr”, kamerin (gökteki ayın) adıdır. Bu isim ona şöhreti ve açıkta oluşu nedeniyle verilmiştir.
İbn-i Side: “Şehr, zaman diliminden bilinen sayı; 29, 30 gündür”. Çünkü bu günlerin, hangi gün olduğu; başı, ortası ve sonu gökteki ayın konumu ve evreleri sebebiyle açıkça belli olmaktadır” der.
Zeccac, “29, 30 günlük süreye şehy (ay) denilmesinin sebebi açıkta ve açık oluşundandır” der.
Ebul Abbas: “29, 30 günlük sürece şehr (ay) denilmesinin sebebi, insanların ayın giriş ve çıkışını açıkça görmeleri ve bilebilmelerindendir” der.
İbn-ü Esir: “Şehr, hilaldir. Şöhreti ve açıkta oluşundan bu isim verilmiştir. 29, 30 günlük süreye şehr denilmesi günlerin açıkça bilinebilmesindendir” der.
Araplar aylık işlere “müşahere” yıllık işlere “muaveme” derler.
“Eşhere”; 29, 30 gün geçirdiği zaman topluma “eşherel kavm” denir.
Kadının doğuracağı ay geldiği zaman “eşheretil mer’e (kadın ayını doldurdu)” denir.

“Şehr”, bilgin demektir. Araplar “falan kişi için insanların meşhurlaştırdığı fazilet vardır” derler.
Kişi kılıcını kınından çıkarınca “şehere fülanün seyfehü” denir. Kılıcı kınından çıkarıp kaldırdığında “şehhere seyfehü” denir.
Şişman, yaygın, kaba geniş elbise giymiş kadına “imreetün şehiretün” denir.”
Buradaki açıklamalardan açıkça anlaşılmaktadır. Kök sözcük olan “şhr”, “Bir şeyin açıkta bulunması ve bu sayede bilinmesi” demektir. Bu kökten türemiş olan “şehr” sözcüğü de isim olarak, “gökteki aya göre belirlenmiş, 29, 30 günlük zaman diliminin adı”dır. Çünkü gökteki ayın evrelerinden, şeklinden, ayın başlaması bitmesi ve ortadaki günlerin kaçıncı gün olduğu açıkça bilinebilmektedir.

Arapçada yumurta rengi beyaz olarak tanımlanır ve Türkçemize de geçmiştir.
Bu sözcüğün beyzae kalıbı ise aşırı beyazlığ, parlaklığı ifade eder. Bunun için de Güneşe,beyaz yüzlü lekesiz bayana, üzerinde hiç bitki bitmeyen toprağa, Kameri ayın 14,15.geceki görünümlerine ki, bu dolunaydır beyza denilir.

"شَهْرُ رَمَضَانَ" bu bir tamlamadır ve "Ramazan ayı" anlamındadır. Gökyüzündeki kamerin ışığının görünmesine şahidlik eden için başlayan bir zamandır. Bu zaman içerisinde sınırları belli zaman diliminde müslümanlar sıyam halinde Kur'an'a yönelecekler ve oradaki beyyinatları hudenleri görerek furkanlşacaklar , Allahı yücelterek sahip olduğu nimetlerin karşılığını verir duruma gelecekler. Yaşamlarını vahiyle akort edeceklerdir ve böylece her ne yaparsa yapsın Allah'ın uyarılarına uyan olarak O'nun koruması altına girmiş olacaklardır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Hasan Akçay 1. July 2015 12:51 AM

Halil hocam,
bu güzel açaklamaniz için
candan tesekkür.

Açiklamanizda
[I]“Şehr”, kamerin ([U]gök[/U]teki ayın) adıdır[/I], diyorsunuz ya
dikkatimi ilk çeken o ifadedeki [U]gök[/U] kelimesi oldu.

Sizin bu açiklamanizin ortaya koydugu gerçek:

ŞeHR,
29 gün mü [B]ya da[/B] 30 gün mü oldugu bizim seçimimize kalmis olan bi süre degildir
ve takvim denen kagida degil [U]gök[/U] yüzüne bakildiginda görülen aydir.

Tabii,
örnegin ramazân hilaliyle şevval hilali arasindaki [U]süre[/U] de ŞeHR sayilir
ama asla 29 gün degil, 30 gün degil.

Allah'in
gökleri ve yeri yarattigi gün verdigi hüküm o ki
kamer dünyayi "29 gün 12 s 44 dk 3 sn"de dolanir.
Saniye sektirmez.

Kisacasi "Şehr"in
Allah tarafindan hükme baglanan süresiyle
oynanamaz.

Uydurulan dinde
sapkadan tavsan çikarir gibi gökteki aydan 29 gün [B]ya da[/B] 30 günlük siyam ibadeti çikarmak
Allah'in hükmüne ortak olmaya yeltenmektir.

Allah hükmüne kimseyi [U]ortak[/U] etmez. (Kehf 26).

Devam edelim isterseniz
insallah.

Hasan Akçay 1. July 2015 12:27 PM

Açiklamanizda şunlari da belirtiyorsunuz:

[I]Kadının doğuracağı ay geldiği zaman “eşheretil mer’e (kadın [U]ay[/U]ını doldurdu)” denir.
[B]Şişman[/B], yaygın, kaba geniş elbise giymiş kadına “imreetün şehiretün” denir.”[/I]

Kadinin [U]ay[/U]ını doldurdugu an
hilal gibi degil dolunay gibi göründügü andir
ve [B]sisman[/B] kadin
hilal misali bi deri bi kemik degil
dolunay misali etine dolgundur.

Kisacasi ŞeHR dolunaydir.

Açiklamanizda verilen örneklerden
anlasilan bu.

Hasan Akçay 1. July 2015 06:20 PM

[QUOTE=dost1;20377]Lisanul Arapdan yaptığınız alıntı ise eksik. sadece koyu olarak belirttiğim yeri, alıntılamışsınız cümlenin gerisini almamışsınız.[/QUOTE]

[SIZE="5"]والشَّهْرُ القَمَر سمي بذلك ل[COLOR="Red"]شُهرته[/COLOR] وظُهوره وقيل إِذا ظهر وقارَب ال[U]كمال[/U] [/SIZE]

Evet, yalnizca bu ifadeyi alintiladim
çünkü "ŞeHR"in "[COLOR="red"]ŞöHRet[/COLOR]"i ile [U]kemal[/U]e ermisligi arasindaki iliskiye
dikkat çekmek istedim.

Bu alintidaki "ŞeHR"in "ŞöHRet"i
hilalin insanlarda yarattigi duygulardan degil
dolunayin göze çarpan yapisindan geliyor.

Ramazân hilali degil bu ŞeHR
çünkü hilal tirnak ucu kadarcik bi sey olup kolayca gözden kaçtigi için
şöhretini göze çarparak kazanamaz.

Onu yapan
çileği çagristiran rengi ile ve kocaman bi tepsiye benzeyen yapisiyla
ramazân dolunayidir.

Kisacasi
hilal degildir ŞeHR,
dolunaydir.

dost1 2. July 2015 06:54 PM

Selamun aleyküm değerli Hasan Akçay kardeşim,

Dediğiniz gibi olsaydı [B]şehri ramazan[/B] değil de [B]şöhreti ramazan[/B] olurdu.

Şehr, dolunay değildir. Gökteki kamerin ışığı ile görünür olmasıdır. Şehri ramazandan kasıt da Ramazandaki hillalin görülmesiyle ayın başladığının bilinmesidir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Hasan Akçay 2. July 2015 11:39 PM

Benim bildigim, "şehr"in "şöhret"i
onun ya kutsal sayilip gözde büyütülmesidir
ya da iri yapisiyla göze çarpmasi.

Örnegin Lisanul Arab'da
ŞHR baglaminda "sisman kadin"dan
söz ediliyor.

Sisman kadin,
[B] kutsal sayilip[/B] gözde büyütülmez
ama iri cüsssesiyle göze çarpar.

Yine örnegin alintimizda "ŞeHR"in
kemale ermis olmasindan söz edilerek
ŞeHR "göze çarpip nerdeyse MÜKEMMEL oldugunda"
deniyor.

[SIZE="5"] إِذا ظهر وقارَب الكمال[/SIZE]

Göze çarpan... MÜKEMMELE YAKIN (nerdeyse 100 dolu) olan ŞeHR
dolunaydir, güzel hocam.

Hilal
KEMALE ermekle ilgisi olmayan,
tirnak ucu kadarcik bi sey.

Göze çarpmaz hilal, gözden kaçar.

O yüzden [I]hilal rü'yet evleri[/I] kurup ararlar onu
samanlikta igne arar gibi.
Ama bi türlü bulamazlar, göremezler; hilal göründü, yok görünmedi diye
nizalasir dururlar.

Güzel hocam,
alintiladigimiz ifadede "ŞeHR hilaldir" denmiyor,
"ŞeHR dolunaydir" anlami var orada.

Lisanul Arab
"ŞeHR"in dolunay oldugunu belirtmek için
daha ne yapsin?

*

Bu arada
[QUOTE=dost1;20403]Dediğiniz gibi olsaydı [B]şehri ramazan[/B] değil de [B]şöhreti ramazan[/B] olurdu.[/QUOTE]

ŞeHR yalnizca [B]şöhret[/B] olsaydi evet [I]şöhreti ramazan[/I] denirdi.
ama ŞeHR şöhretin yani sira daha bir sürü seydir; 29.5 gün süren [B]vakit[/B] birimidir örnegin.
Ama şehru ramazân yerine [B]vakti ramazân[/B] demek zorunda degil insanlar.

ŞeHR (Bakara 185'teki [I][U]şehr[/U]u ramazân[/I]) = "ARTIK ay"siz "iddet"in 12'de biridir ama ARTIK AY devreye girince "iddet"in [B]13[/B]'te biri olur.
YERH (Hicaz agziyla Rakuş kitabesindeki [I][U]yerh[/U]i temmuz[/I], güney agziyla Ebrehe kitabesindeki [I][U]werh[/U]en zibeten[/I]) = yilin 13'te biri asla olmaz, daima [B]12[/B]'de biridir.

Hilal de tipki ŞeHR gibi
"iddet eş-şuhûr"un içindedir,
gökte.

Ramazân hilali onun için gökte araniyor.

"ŞeHR"in hilal oldugu
farzedilse bile...

[B]gökteki[/B] ramazân hilali zincirleme 11 gün [U]erken[/U] gelmez;
devreye ARTIK AY girdiginde 19 gün [U]geç[/U] gelir.

Kamerî yil denen [B]kagit üstünde[/B]ki hilal baska
[B]gökte[/B]ki hilal baska. Gerçek bu.

Yani
şehr hilaldir dense de denmese de
AYNI. Allah'in gerçegi degismiyor.

beyazasi 3. July 2015 07:21 AM

....

galipyetkin 3. July 2015 03:19 PM

Hey beyazasi!
Ağzına sağlık.

Evrensel olan müslümanlık dininin Arab'ın hegemonyasından, Arab'ın dini olmaktan kurtulması için yazdıklarından dolayı teşekkürler. Belki oturur düşünürler de bir yerlere gelirler. Sitede bir kaç kere İşaya Peygamber'in orucu yazıldı. Bu Allah'tan İşaya'ya vahiylerdir. Mademki bir müslüman olarak Allah'ın Peygamberlerine de iman islamın şartı, bunları niye es geçiyor, Ragıp İsfahani denilen ne idiğü belirsiz birinine ve hadislerine inanıp aç kalıyorlar? Allah'ın vahyine inanmıyorlar sonra da kendilerine "inanmış" diyerek hava atıyor, etrafını küçük görüp aşağılıyorlar.. Halbuki dini tahrif ederek yeni din yaratıyorlar, dinde kural koyuyorlar.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

beyazasi 3. July 2015 07:06 PM

....

bartsimpson 3. July 2015 07:58 PM

[QUOTE=galipyetkin;20410]Hey beyazasi!
Ağzına sağlık.

Evrensel olan müslümanlık dininin Arab'ın hegemonyasından, Arab'ın dini olmaktan kurtulması için yazdıklarından dolayı teşekkürler. Belki oturur düşünürler de bir yerlere gelirler. Sitede bir kaç kere İşaya Peygamber'in orucu yazıldı. Bu Allah'tan İşaya'ya vahiylerdir. Mademki bir müslüman olarak Allah'ın Peygamberlerine de iman islamın şartı, bunları niye es geçiyor, Ragıp İsfahani denilen ne idiğü belirsiz birinine ve hadislerine inanıp aç kalıyorlar? Allah'ın vahyine inanmıyorlar sonra da kendilerine "inanmış" diyerek hava atıyor, etrafını küçük görüp aşağılıyorlar.. Halbuki dini tahrif ederek yeni din yaratıyorlar, dinde kural koyuyorlar.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]

Abi İşaya Peygamber'in orucu ile ilgili link alabilir miyiz?

Hasan Akçay 3. July 2015 10:53 PM

[QUOTE=beyazasi;20408]'' Oruç bizden öncekilere yazıldığı gibi bize de yazıldı değil mi?
EVET
Yani MUHAMMED Resulden binlerce sene önce gelmiş ve yaşamış NUH ,SALİH ve HUD isimli resullere ve bunların kavimlerine de yazıldı değil mi?
EVET
Peki bunlar RAMAZAN AYInı hangi takvime göre belirlediler? onların zamanında Ortada ne ARAP vardı? Ne de ARAP TAKVİMİ[/QUOTE]


Şehru ramazân
= RAMAZÂN DOLUNAYI
= sicak dolunay

RAMAZÂN DOLUNAYI her çagda AYNI
ama "siyâm"da AYNILIK aranmali mi?

TAKViME gelince o, insanlarin isi.
Onu insanlar yapiyor.

Ama
dünyanin günesi dolanmasini saglamak Allah'in isi.
Onu Allah yapiyor.

Ve Allah'in
gökleri ve yeri yarattigi gün (9:36)
baslamis dünya, kameri de yanina alarak, günesi dolanmaya.
Araplarla SINIRLI degil.

O dolanmanin süresi, Kuran'da
eş anlamli iki kelime ile dile getiriliyor:
sene ve âm.

Örnegin
Nuh'un ömrüyle ilgili olarak,
Ankebût 14:

[I]...onlarin içinde 1000 [COLOR="Sienna"]sene[/COLOR]den 50 [U]yil[/U] az yasadi
...fe lebise fîhim elfe [COLOR="Sienna"]sene[/COLOR]tin illâ hamsîne [U]âm[/U]en[/I]

*

Kuran'da kamerî yil yok.
YIL şemsîdir.

Madem Kuran diyoruz,
Kuran yeter diyoruz
onun verdigi TEK kanit yeter.

Yûnus 5:

[I][U]Yillarin sayi[/U]sini bilin diye
inen dilimler verdik kamere[/I]

[B][COLOR="red"] [SIZE="6"]O[/SIZE] [/COLOR][/B]----- 10 gün ----- [COLOR="Red"] [SIZE="5"]C[/SIZE][/COLOR] -- 4 gün -- [SIZE="3"] ( [/SIZE]

Kamerin dolulugu dolunaydan itibaren inmeye baslar.
O halde inen dilimler, dolunay dahil, dolunaydan itibarendir.
Örnegin %99.999... dolu olan dolunay ilk dilimdir.

Arka arkaya gelen örnegin 76 ramazân dolunayi
şemsî [U]yillarin sayi[/U]sini verir: 76.

Çünkü her bir dolunay
ARTIK AY sayesinde
şemsî yilin belli bi vaktinde sabitlenmistir.

Ve
1 "iddet"te yalnizca 1 ramazân dolunayi
bulunduguna göre

ramazân dolunaylarinin sayisi = şemsî yillarin sayisi

Ama insanlarin uydurdugu kamerî yil 12 dolunaydan olussun diye
ARTIK AY sürekli ötelenmek suretiyle NESî küfrü otomatige baglanmis
ve sabitlik iptal edilmistir.

Bunun sonucu
olarak

ramazân dolunaylarin sayisi = kamerî yillarin sayisi [B]degildir[/B].

Bir insanin dogumundan ölümüne kadar
dogup batan ramazân dolunaylarinin sayisi 76 ise
kamerî yillarin sayisi nedir, hesaplar misiniz
lütfen.

galipyetkin 4. July 2015 12:15 AM

Sayın bartsimpson

İstediğin link şu. Sayfayı sonuna kadar okumanı dilerim:

[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3382&page=6[/url]


Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Hasan Akçay 4. July 2015 10:13 AM

"Şehru ramazân"in
21 Hazirandan sonraki ilk dolunay olduguna dair
ayet var mi?

Evet.

Belirleyici kelime
[COLOR="Red"]sicak[/COLOR].

2:185'te anilan "ramazân"in ASIRI [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] anlamina gelmesi,
büyük pazarin (28:27) ayni zamanda sicak yaz aylari olan haram aylarda kurulmasi (106:2, 9:7, 9:2, 9:5),
dolayisiyla o aylarda savasarak (2:217) ya da avlanarak (5:2, 5:95) kan dökmenin haram sayilmasi
kendini düsünenlerin "Bu [COLOR="Red"]sicak[/COLOR]ta sefere çikmayin!" demesi (9:81)...
buna isaret ediyor.

Özellikle Tevbe suresinde
islami yasatacak ya da sona erdirecek sicak olaylara eşlik eden
fon müzigi gibi bi motif var: [COLOR="Red"]sicak[/COLOR].

Hasan Akçay 5. July 2015 12:11 AM

Şevvâl, bi dolunayin DiK KUYRUK anlamina gelen ismidir
çünkü develerin üremesiyle ilgili mevsimde yer alir.

Yani?

Yani DiK KUYRUK dolunayi
nasil
develerin üremesiyle ilgili mevsimde yer almak zorundaysa
sicak dolunay da [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] mevsimde yer almak zorunda.

[COLOR="Red"]Yaz[/COLOR] dolunayidir [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] dolunay; örnegin 630'un şu 4 [U]dolunay[/U]indan biridir:
(Bkz. [url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=2015&country=4)[/url]*

01 Tem
31 Tem
29 Agu
28 Eyl.

Peki madem öyle,
sicak dolunay = 28 Eyl
olamaz mi?

Hayir.
Yoksa sicaklari haber vermeyen bi "sicak dolunay"in "sicak dolunay"ligi kalmaz.
Zaten geçmis bitmis sicaklarin habercisi mi olur?

AKIL ve izan onu gösterir ki sicak dolunay
"21 Hazirandan sonraki ilk dolunay"dir.

Örnegin
630'un ve 2015'in
01 Tem dolunayi.

Çilegimsi parlak rengi ve kocaman, dopdolu ([U]simetrik[/U]) haliyle
şiir dili ile ([B]Inşikâk 16-18[/B]) ve ADI ile ([B]2:185[/B]) Kuran'da anilan tek dolunay.
SIRA DISI bi dolunay.

[I]Andolsun o aksamin kizilligina,
o geceye ve örttüklerine
ve [U]simetrik[/U] bi hal aldiginda o kamere ki.[/I]..


*

"Ama soru degil bu, MIZMIZLIK!" demenin de lüzumu yok.
Soru sormak haktir ve güzeldir.
Benim bu yazdiklarim, aklimdan geçen cevaplar.

*

Bi de
630'daki olaylarin AKIS SIRASI var...
Ona bakmak lazim.

Asiri [COLOR="Red"]sicak[/COLOR] dolunayda baslayip
sonraki [COLOR="Red"]yaz[/COLOR] dolunaylarinda tirmanan
ve [COLOR="Red"]cehennemî[/COLOR] sicakta çikilan bi seferle ([B]9:81[/B]) doruga eren
olaylar.
________________________________________

*630 yili 2015'in meton döngüsü oldugu için
her iki yilin kamerî görüntü tarihleri AYNI.

Hasan Akçay 8. July 2015 12:23 AM

Kamerî yilin
aylari:

----1-------2--------3----------4------------5--------------6---------7------8-------9--------10-----11-------12
[COLOR="Red"]Muharrem[/COLOR], Safer, Rebiulevvel, Rebiulâhir, Cemâziyelevvel, Cemâziyelâhir, [COLOR="Red"]Recep[/COLOR], Şâban, Ramazân, Şevvâl, [COLOR="Red"]Zilkâde[/COLOR], [COLOR="Red"]Zilhicce[/COLOR],

...................................................................................................................................................................---1-------2-----3----
..................................................................................................................................................................[COLOR="Red"]Muharrem[/COLOR], Safer, Rebi...

Mevcut kabule göre haram aylar:
Muharrem, Recep, Zilkâde, Zilhicce.

Bunlarin üçü arka arkaya geliyor:

--11------12...........1......
Zilkâde, Zilhicce, Muharrem

Ama Recep
yilin apayri bi yerine
alip basini gitmis.

Kuran bunu
çürütüyor.

Nasil yani?

[B]Tevbe 7[/B]'deki MESCiDiL HARÂM andlasmasi ile
müsriklere taninan "4 ay"lik bi süre var:

[I]Yeryüzünde [U]dört ay[/U] dolasin,
[COLOR="Green"]Fesîhû fil ardı [U]erbeate eşhur[/U][/COLOR][/I]

[B]Tevbe 5[/B]'te belirtildigi üzere
[U]Haram aylar[/U]* idi bunlar:

Ve HARAM AYLAR sona erince müsrikleri buldugunuz her yerde öldürün...
[COLOR="Green"]Fe izânselehal EŞHURUL HURUMU faktulûl muşrikîne haysu vecedtumûhum[/COLOR]

Düsünün. Müsrikler
Zilkâde, Zilhicce, Muharrem boyunca 3 ay özgürce dolasacaklar;
siz bu 3 ay sona erince onlari buldugunuz yerde öldüreceksiniz.

Ne zamana kadar öldüreceksiniz?
Ta Recep dolunayina kadar.
Çünkü Recep haram aydir, harâm ayda dokunmak yok.

Iyi ama Recep'e kadar
o müsriklerden hayatta kalmak isteyenler tövbe edip Islama geçti (Tevbe 5), islama geçmeyenleri öldürdünüz öldürdünüz öldürdünüz.
Ortada müsrik mi biraktiniz ki "Tamam, haram aydir. Dokunmayalim artik özgürce dolassinlar!" diyesiniz? Ölüler mi özgürce dolasacak?

Açik ve net.
Kuran'daki haram aylarin dördü de arka arkaya gelirler.
Müsrikler o 4 ay süresince özgür idiler.

Müsrikler
yakalandiklari yerde
o 4 ayin dördü de sona erince
öldürüleceklerdi.

*

Baska bi gerçek:

[COLOR="Red"]Sicak[/COLOR] yaz aylari idi haram aylar.
Çünkü Mekke panayiri o aylarda kuruluyordu
ve Mekke halki Kureysti,
Kureys ilk baharda ve kisin uzak ülkelere kervanlarla ticari yolculuklar yaptigi için ([B]Kureys 2[/B])
yalnizca yazin Mekke'de bulunabiliyordu

ve uzak ülkelerden aldigi mallari
[COLOR="Red"]yazin[/COLOR] Mekke panayirinda kârina satip
ekmek parasini kazaniyordu.

[COLOR="Red"]Yaz[/COLOR] aylari... Haram aylar.
[COLOR="Red"]Sicak[/COLOR] dolunay = Şehru [COLOR="Red"]Ramazân[/COLOR].

Şehru ramazân
haram aylarin ilkiydi. Yazin basi.
ASIRI sicaklarin habercisi.

______________________________

*Mevdudi:
([url]http://www.sevdalara.net/kuranikerim/9-Tevbe-suresi/Tevbe-suresi-mevdudi-tefhimul-kuran-tefsiri.html[/url])

[I]Burada "haram aylar" tabiri ile "[U]hacc[/U]" veya "umre" ibadetlerinin yapılabilmesi için savaşın yasaklandığı dört ay değil, aksine ikinci ayetle müşrikler için mühlet olarak garanti altına alınan ve müslümanlar için müşriklere herhangi bir hücumun yasaklandığı dört ay kastedilmektedir[/I].

Tevbe 5'te anilan "haram aylar"dan kasit
[U]hacc[/U] ibadetinin yapilabilmesi için savasin yasaklandigi dört [B]haram ay degildir[/B] iddiasi bos bi iddia.
Iddiayi [B]Tevbe 3[/B] çürüyor:

[I]Büyük [U]hac[/U] gününde Allah ve elçisinden insanlara duyurudur...
[COLOR="Green"]Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilân nâsi yevmel [U]hac[/U]cıl ekber[/COLOR][/I]

Anilan aylardan biri olan Zilhiccede [U]hac[/U] yapilmistir.
Hac vaktidir [COLOR="Red"]Zilhicce[/COLOR], [B]haram aydir[/B].

Hasan Akçay 9. July 2015 11:31 PM

Peki
sicak dolunay 21 Hazirandan sonraki iKiNCi dolunay olamaz mi,
örnegin [U]31 Tem[/U]?

Hayir,
yoksa [U]yillarin sayis[/U]ini bilmek zorlasir,
kafa karistiran bi hal alir.

[B]Yûnus 5[/B]:

[I]Allah
aya inen dilimler ölçüverdi ki
[U]yillarin sayisi[/U]ni bilin[/I].

Herkes gibi çöldeki arabin da bildigi:
21 Haz yilin en uzun gündüzüdür.

Çöldeki Arap
en uzun gündüzden sonraki
iLK dolunayi o yüzden kolayca bilir.
Ya iKiNCi dolunayi?

MIZMIZLIK iste bu oluyor.

Çöldeki arap
21 Hazirandan sonraki iLK dolunayi her gördügünde degneyine bi çentik atar
ve yillarin sayisini bilmek istediginde çentikleri sayar.

Çentiklerin sayisi
= 21 Hazirandan sonraki iLK dolunaylarin sayisi
= yillarin sayisi.

*

Iyi ama
çöldeki arap 21 Araliktan sonraki iLK dolunayi da bilir
çünkü 21 Ara yilin en kisa gündüzü.

Çöldeki arap niçin
21 Araliktan sonraki iLK dolunaylari
saymiyor?

Çünkü şehru [COLOR="Red"]ramazân[/COLOR]
"[COLOR="Red"]sicak[/COLOR] dolunay"dir.
21 Aralik sicak degil.

Hasan Akçay 10. July 2015 06:40 AM

Savm
ne zaman baslar,
kaç gün sürer,
ne zaman sona erer?

Bununla ilgili
ayetler:

[B]Bakara 185[/B]:

[I]Sicak dolunay...
O [U]dolunay[/U]a tanik olanlariniz
[U]o[/U]nu "savm"lasinlar.[/I]

Açik ve net.
Tanik olunmasi gereken,
hilal degil [U]dolunay[/U]dir.

Yine açik ve net.
Dolunay önce görülecek,
sonra "savm"lanacak.

Lütfen dikkat.

Hilalin göründügü gün
RAMAZÂN AYININ iLK GÜNÜ olup
savm baslamadan sona erer.

Uydurulan dinde oruç ondan sonra basliyor, pesin pesin 1 gün eksigiyle.

Bütün bir ay
(29 ya da 30 gün) oruç tutulacak iddiasi
o yüzden im-kan-siz-dir.

Örnegin bu yil
17 Haziranda "Ramazân hilali göründü" dendi, o gün ramazânin ilk günüydü ama oruç tutulmadi.
18 Haziran'da sahura kalkildi.

Bi kandirmacadir gidiyor.

"10 gün"e gelince,
"ma'dûdât"in anlami o.

[B]Bakara 184[/B]:

[I]Ma'dûdât kadar gün
Eyyâmen ma'dûdât[/I]

A = B
C = B

O halde
A = C

[U]Savm[/U]in süresi = eyyâmen ma'dûdât (Bakara 184)
[U]Hac[/U]cin süresi = eyyâmen ma'dûdât ([B]Bakara 203[/B])

O halde
[U]savm[/U]in süresi = [U]hac[/U]cin süresi.

Ve

evleri Harâm'da olup ta hayvan bagislayamayan haci adaylari
orada toplam 10 gün kefaret "siyam"i ederler ([B]Bakara 196[/B]).

O halde "savm"in süresi
toplam 10 gündür.

Ne zaman
sona erer?

[B]Bakara 189[/B]:

[I]Sana "[U]hilaller[/U]"i soruyorlar
Yes'elûneke anil [U]ehille[/U].

De ki insanlar için
ve hac için vakittir onlar.[/I]

Bakara 189'a devam:

[I]Evlere arkalarindan girmek degildir iyilik,
evlere kapilarindan girin.[/I]

[U]ilk[/U] hilal [COLOR="Red"])[/COLOR] . . . . . . . . . . . . . . [SIZE="7"][B][COLOR="Red"]O[/COLOR][/B][/SIZE] . . . 10 gün . . . [COLOR="red"][SIZE="5"]C[/SIZE][/COLOR] . . . . . [COLOR="Red"]([/COLOR] [U]son[/U] hilal

Evlerin arkalari,
tipki [U]ilk[/U] ve [U]son[/U] hilaller gibi meCHuL olup
gözden kaçarlar.

Evlerin kapilari ise,
tipki dolunay gibi meŞHuR olup
göze çarparlar.

Kisacasi savm (ve hac)
dolunayda baslar,
10 gün sürer,
çeyrekay karnini içeri çekip [U]hilal[/U]lesince sona erer.

Hasan Akçay 10. July 2015 12:08 PM

Yalan üstüne yalan söyleniyor
önceki yalana kilif uydurmak için.

Örnegin islam takviminde gün (yevm)
sabah degil aksam baslar...mis.
Dolayisiyla ramazânin ilk günü örnegin bu yil 18 Haziran... imis.

Kimse kimseyi kandirmasin,
takvim denen [B]kagit üzerinde[/B] olabilir bu ancak.
[B]Gökte[/B] ramazân hilali
günesten 15-20 dakika sonra doguyor,
bütün gün batiya yol aliyor.

Sizin aksama kadar baslamayacak dediginiz gün gökte sabahleyin basladi bile.
Çünkü orda Allah'in hükmü yürüyor.
Sizin elinizin gök yüzüne ulasmasi imkansiz,
takvim denen kagit üzerinde yaptiginizi gök yüzünde yapamiyorsunuz.

Bi baska yalan:

Ramazânin ilk gününde tutulmayan oruç
Bi SONRAKi AYIN iLK GÜNÜ tutuluyor telafi için...

Bi SONRAKi AY... yani orucun vakti geçtikten sonra.

Namazin vakti geçtikten sonra
örnegin bir rekati günes dogduktan sonra kilinan sabah namazi namaz midir ki
orucun vakti geçtikten sonra tutulan oruç oruç olsun?

Hasan Akçay 12. June 2016 12:53 AM

Oruçla ilgili iki yalan söylüyoruz
ve o yalanlarimizi görmemek için
basimizi kuma gömüyoruz.

Biri:

Oruç günleri ramazanin tümüdür,
ramazan ayinin bütün günlerinde oruç tutmak farzdir
iddiasi.

Oysa yok öyle bisey,
mümkün degil.

Çünkü
ramazan hilaline tanik oldugumuzda gün bitmistir.
Aksam görüyoruz hilali. O gün oruç tutmadik.

*

Efendim bu yalana KILIF uydurmak için de deniyor ki
islam takviminde gün aksamleyin baslar
yani şehru ramazan hilalin göründügü aksamin sabahinda baslar.
Birinci gün o gündür, birinci gün oruç tutuluyor.

Bu da mümkün degil.

Çünkü eger sizin ramazan dediginiz
hilal ile baslayan 29-30 gün ise
ramazan o hilalin dogdugu anda baslar.

O hilal aksam degil sabah doguyor,
günesle birlikte bütün gün batiya yol aliyor
ve günes battiktan az sonra
aksam batiyor.

Gökyüzünde ramazan hilali olacak
ama yeryüzünde ramazan olmayacak!

Basimizi kuma gömmek degil de
nedir bu?

Ya ramazan geldi mi diye bati ufkunda hilal aramayi birakmak gerekir
ya da o hilal var olup durmusken [B]gündüz ramazan degildir[/B] demeyi.

Ama hilalin ufukta aranmasi da sürüyor
hilalli gündüzün ramazandan sayilmamasi da
ve oruç tutulmuyor.

*

Hilali gündüz gören yok
çünkü günes onu siliyor.

Arti, aksam da gören yok
çünkü tirnak ucu kadarcik şöyle ) bisey,
batan günesin biraktigi kizilligin içinde silinip gitmis.

O yüzden kimse emin olamiyor,
kimileri gördügünü öne sürerken kimileri göremedigini itiraf ediyor
ve hilal göründü yok görünmedi tartismasi alip basini gidiyor.

*

Gerçek o ki arka kapilardir
ramazanin basindaki [B]gözden kaçan[/B] ilk hilal
ve dolunaydan sonraki ilk hilal.

Ön kapi dolunaydir.

Allah "Ön kapidan girin!" diyor (2:189),
[B]göze çarpan[/B] meŞHuR "ŞeHR"den.

*

Ikinci yalan
ramazan hilali her yil zincirleme 11 gün ERKEN gelir
iddiasi.

Hayir,
zincirleme 11 gün erken gelen
takvim denen [U]kagit üzerinde[/U]ki hilaldir.

[U]Gökte[/U]ki ramazan hilali
bazan 19 gün GEÇ gelir.

Örnegin
ramazan hilalinin
son 6 yilda
göründügü tarihler:

kagit
üzerinde...gök yüzünde
01 Agus....02 Tem 2011
20 Tem.....20 Hazi 2012
09 Tem.....09 Hazi [U]2013[/U]
28 Hazi.....28 Hazi 2014
18 Hazi.....18 Hazi [U]2015[/U]
06 Hazi.....06 Tem 2016

Görüldügü gibi, gökteki ramazan hilali
2014'te [U]bir önceki yil[/U]dan 19 gün GEÇ gelmis.

Bunun nedeni
bir önceki yilda [B]13'üncü hilal [/B]var:

……….1…………..2………3………4………..5….….6……...7……….…8………….9 …...10…..…11…......12.….[B]13[/B]
09 ha 2013-09 te-08 ag-06 ey-06 ek-04 ka-04 ar-02 oc 2014-31 oc-02 mar-31 mar- 30 ni-29 may

Kamerî yil
takvim denen [U]kagit üzerinde[/U] 13'üncü hilal ötelenerek uydurulmustur
ama insan eli gök yüzüne ulasamadigi için orda öteleme yapilamiyor.

Allah'in
gökleri ve yeri yarattigi gün kurdugu düzene fesat sokmaktir öteleme,
Tevbe 37'deki ifadeyle "[COLOR="Green"]ziyadetun fîl [B]kufr[/B][/COLOR] - küfürde ileri gitmek"tir.

Şehru ramazan her yil 11 gün erken gelir demek
otomatige baglanan küfre RAZI olmaktir.

Otomatige baglanan küfre mi eyvallah,
[B]küfür islam mi sayilmali?[/B]

Anadolu 12. June 2016 03:55 AM

Anlamazlar Hasan Akçay kardeşim.
Söylediklerinin doğru olması da yetmez.
Akla ve mantığa uygun şey söylemen de yetmez.
Sakalın olacak
Cübben olacak
İlahiyat hocası olacaksın...
Sen sade bir vatandaş, sade bir kul kalkıp dini öğreneceksin.
Haşa!
Sümme haşa!

Anadolu 12. June 2016 04:26 AM

Hasan Akçay kardeşimizin anlattıklarına bilmeyenler için bir katkı koyayım.
Bunu gözlem yaparak rahatlıkla görebilirsiniz.

Ay, Dolunaydan sonra gitgide küçülmeye başlar.
En son hilal haline bürünür.
Hilalden sonra karanlık ay olur yani görünmez.
Ondan sonra da tekrar hilal halinden gitgide büyüyerek tekrar Dolunay haline gelir.

Ay, DOLUNAY halinde iken atıyorum 20.00-21.00 sularında AKŞAM DOĞAR.
Küçülmeye başladıkça Ay'ın doğuş saati de gecikir.
En son HİLAL haline geldiğinde Ay SABAH/GÜNDÜZ DOĞAR, akşam batar.

Anadolu 12. June 2016 04:56 AM

Naçizane bir katkı daha koyayım:

Kuran kendi kendini açıklayan bir kitaptır.
Bir kelimeye Kur'an'ın her yerinde "A" anlamını verebilirsiniz.
Ancak Kur'an o kelimenin anlamını "bir ayette" açıklar ve öyle bir yerde kullanır ki verdiğiniz o "A" anlamı orada sırıtır, saçma bir anlam ortaya çıkar.

İşte "Şehr/Dolunay" kelimesinin anlamının açıklandığı ayet de Sebe 12'dir.
"Takvim ayı" anlamı her yere oturabilir ama burada sırıtır ve saçma bir anlam ortaya çıkar.

Çeviriler şöyle:

Süleyman için de [B]sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgârı görevlendirdik...[/B] (Sebe, 12)

[B]"Sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgar".[/B]

"Şehr" kelimesine "Takvim ayı" anlamını verirseniz, bu; kelimenin anlamının açıklandığı bu ayette sırıtır.
Bu çeviriyi istediğiniz klimatoloğa/rüzgar bilimciye götürün size gülecektir.
Çünkü rüzgarın aldığı mesafe hızına bağlı olarak [B]uzunluk birimi ile[/B] belirtilir.
Böyle saçma bir ifade ile rüzgarın aldığı mesafe anlatılmaz.

"Şehr" kelimesi "Takvim ayını" değil "Dolunay'ı" anlatır.

Sebe 12 ve Büyük Çeviri Hatası >>> [URL="http://kurandini.net/index.php/sebe-12-ve-ceviri-hatasi.html"]http://kurandini.net/index.php/sebe-12-ve-ceviri-hatasi.html[/URL]

Hasan Akçay 12. June 2016 03:48 PM

Sevgili Anadolu,

Yorum yapmayi gerektiren alanlarda kendimi yeterli göremedigim için o alanlara girmiyorum
ama girmek zorunda kalir da yorum yaparsam
"Bunlar benim yorumumdur, yanlislanabilir" diye çekince belirtiyorum.

"Savm"in türleri öyle bir alan.

Sizin linkini verdiginiz yerdeki yoruma göre
herkes
yerine getirecegi "savm"in türünü kendisi seçer
yani ramazanda gündüzleri isterse yer, içer ama baska seylerden kendini uzak tutar.

Ben bu yoruma
katilmaktan
ya da karsi çikmaktan yana degilim.

Nedenini yukarda belirttim.

Zaten
içinde yaşadigimiz toplum da
bu yorumu
dinlemez, duymaz, kâle almaz.
Yorumcu bi bakima bosa kürek çeker.

Ben "şehr"den kastin ne oldugu gibi bilimsel gerçekler üzerinde durmaya çalisiyorum.

Yapmaya çalistigim açiklamalari
o yüzden
gözlemlere ve ve matematige dayamak zorundayim.

Örnegin
bazi "iddet"lerde 13 şehr var.

Kanit
gözlemdir.

Bir en uzun gündüz ile bir sonarki en uzun gündüz arasinda kaç şehr oldugunu
herkes gözlemleyebilir
yani kaldirir başini
1, 2, 3... diye dolunaylari sayar.

Matematige gelince...

Bir en uzun gündüz ile bir sonraki en uzun gündüzün arasi 365 gündür,
eger şehr takvimdeki ay olsaydi yani örnegin 29.5 ya da 30 gün olsaydi
(13 x 29.5 = 383.5) yaklasik 384 gün ederdi ve o 384 gün 365 güne sigmazdi.
Oysa gözlemledik, 13 şehr 365 güne sigmis.

Kisacasi, 365 güne
384 gün sigmaz
ama 13 dolunay sigar,
şehr [U]dolunay[/U]dir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:59 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam