hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Mezhepler ve Tarikatlar (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=38)
-   -   Nur Cemaati... (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1078)

aşık74 15. July 2009 01:08 PM

Nur Cemaati...
 
Selamlar;

Ben şu an bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine , o arkadaşımla nur cemaati'nin sohbet lerine katılıyorum.
Acaba bu cemaat hakkında sizinde iyi veya kötü yönde görüşlerinizi alabilirmiyim ?

svg...

Toslunba 15. July 2009 02:20 PM

Türkiye ve Ortadoğuda Amerikanın maşalığını yapan bir cemaat diye düşünüyorum. Tarih boyu gerek ingilizler gerekse ABD liler kendilerine bağlı müslüman cemaat ve tarikatlar kurarak siyasi hedefleri doğrultusunda kullanmıştır. Bunun örnekleri ispatlı olarak çok fazladır. Fettullah Gülenin Beyaz minare ve beyaz saray benzetmelerini ve okullarının çeşitli ülkelerde CIA ye bilgi sızdırmaktan kapatılması , vatikana yakınlığı , diyalog masalına verdiği desteği ,örgütlenme yapısının ... kiliselerininkiyle bire bir örtüşmesini ve pek çok bilgi değerlendirirsek daha net anlaşılır. Cemaatini oluşturan kimselerin iyi niyetli ve safiyane duygularını anlaya biliyorum ancak nur risaleleri dedikleri kitapları KURANIN üzerine koymaları -bir tür kutsiyet yüklemelerini ve Kurandan daha çok bu kitapları bilmelerini anlayamıyorum.
Sağlıcakla.

aşık74 15. July 2009 02:47 PM

[QUOTE=Toslunba;3308]Cemaatini oluşturan kimselerin iyi niyetli ve safiyane duygularını anlaya biliyorum ancak nur risaleleri dedikleri kitapları KURANIN üzerine koymaları -bir tür kutsiyet yüklemelerini ve Kurandan daha çok bu kitapları bilmelerini anlayamıyorum.
Sağlıcakla.[/QUOTE]

Nur risalesi denen kitap, kuran tefsiri yanılmıyorsam,doğrumuyum ?

svg.

Toslunba 15. July 2009 06:04 PM

Hayır ,Bildiğim kadarıyla Saidi nursinin kitaplarıdır. Kendileri genellikle bu kitapların kuranın açıklaması mahiyetinde olduğunu iddea ederler. Nur risalelerinin Kuran tefsiriyle bir alakası yoktur.
Sağlıcakla kalın.

nuh 16. July 2009 07:36 AM

(Şuara)106. Kardeşleri Nuh onlara şöyle demişti: Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?
(Yunus)66. İyi bilin ki, göklerde ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan başka ortaklara tapanlar neyin ardına düşüyorlar! Doğrusu onlar, zandan başka bir şeyin ardına düşmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar (Hicr)64. Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz (Maide)77. De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.(Bakara)10. Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır. 242. Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız.

aşık74 16. July 2009 07:36 AM

Cevabınız için teşekkür ederim.

Bu arada ; biraz önce mail lerime bakıyordum.Birşeyler öğrenmek için için mail listelerine üye olduğum site ler de var.
Bakın o sitelerden birinden gelen mail,sizinlede paylaşmak istiyorum.
Verilen cevaplar enteresan geldi bana.

Sual: Yalnız Kur’an diyenlerin sapıttıklarını görüyoruz. Hâlbuki Kur’an, Resulullah’a ve âlimlere uyulmasını emretmiyor mu? Yalnız Kur’an diyenler niye, Kur’anın emrine uymuyorlar?


CEVAP

Baştan sapıtınca, raydan çıkınca, raya girmek kolay olmaz. Allah ne diyor diyerek meal okuyup hüküm çıkarmak çok zararlıdır. (Hayır, ben hüküm çıkarmak için değil, de Kur’anda ne var diye okuyorum) demek de yanlıştır. İnsan okuduğun etkisinde kalır. Tercüme edenin fikrine esir olur. Kendi tercüme ediyorsa, kendi fikrinin esiri olur. Osmanlılar bunu bildiği için, hiç meal yazmamışlardır. Osmanlıdan sonra gayrimüslimler bu işe önayak olmuş, sonra herkes meal yazmaya başlamış ve çok kimsenin sapıtmasına sebep olmuşlardır. Meal okumak, yüzme bilmeyenin, kendisini denize atması gibi tehlikelidir. Meal okuyup hüküm çıkarmak, rüzgâr ekip fırtına biçmeye benzer. Buna birkaç üç örnek verelim:

1- Rahmetli Sadreddin hoca, çocuklarına, dini aslından, Kur’andan öğrenin diye nasihat ederdi. Oğlu 19’cu oldu, Kur’andan başka şeyi kabul etmem demeye başladı. Babası eyvah dediyse de, dizlerini dövdüyse de, fayda vermedi.

2- Reformist Fazlurrahman’ın oğlu Hıristiyanlığa geçip papaz olunca, babası tepki gösterip niye Hıristiyan olduğunu sorar. Oğlu da, (Baba, Hıristiyanların da Cennet’e gideceğini söyleyen sen değil miydin? İftihar edeceğin yere, tepki göstermeye ne hakkın var) diyerek, babasını susturur.

3- Yine bir yazar, (Hıristiyanların mazlumları cennete gidecek) dedi. Ona tâbi olanların çoğu, (Hıristiyanların hepsi mazlum) diyerek kiliseye gitmeye, ayinlere katılmaya, papazların da takva sahibi olduklarını söylemeye başlamışlardır.

Bu acı örnekler gösteriyor ki, dinden taviz vermeye gelmiyor, elini veren kolunu alamıyor, dinini yıkmış oluyor.


Bu verilen cevaplar,bana pek tatmin edici gelmedi arkadaşlar. Nedir bu işin aslı ?

svg...

aşık74 16. July 2009 07:42 AM

Nuh bey ; aynı anda cevap yazmışız :)

Nuh kardeşim; bu ayetlerde allah ( c.c) putlara tapanların durumlarına bir takım örnekler vermiş,şu an ben bu durumda değilim mesela.

Ama tabii aşırıya kaçanlarda vardır elbette,ama onlarda put'a tapma manasında değilde,peygamber sevgisini biraz abartma manasında olabilir.

sevgiler...

nuh 16. July 2009 11:24 AM

(Zümer)41. Şüphesiz biz bu Kitab'ı sana, insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.(Kıyame) 5. Fakat insan önündekini yalanlamak ister.(Mücadele) 14. Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.19. Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah'ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar. (Kamer)5. Bu büyük bir hikmettir. Fakat uyarılar ne fayda verir! 43. Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan daha mı iyidirler? Yoksa kitaplarda sizin için bir berât mı var?

Toslunba 16. July 2009 11:45 AM

Cevabınız için teşekkür ederim.

Bu arada ; biraz önce mail lerime bakıyordum.Birşeyler öğrenmek için için mail listelerine üye olduğum site ler de var.
Bakın o sitelerden birinden gelen mail,sizinlede paylaşmak istiyorum.
Verilen cevaplar enteresan geldi bana.

Sual: Yalnız Kur’an diyenlerin sapıttıklarını görüyoruz. Hâlbuki Kur’an, Resulullah’a ve âlimlere uyulmasını emretmiyor mu? Yalnız Kur’an diyenler niye, Kur’anın emrine uymuyorlar?

[COLOR="DarkRed"]Yalnız Kuran diyenler Peygamberimize uymuyor iddeası tamamen boştur. Bizce peygamberimize uymak Kurana uymaktırki Kuranda bu durum çok açık ifade edilmiştir. Kuranı arkasına atan yada ikinci sınıf bir yere koyan hiç bir kimsenin peygamberimize uyabileceğini sanmıyorum. Madem peygamberimiz bize örnek ; onun hayatına baktığımda ben Kurana -Allahın emirlerine adanmış bir hayat görüyorum ; kimsenin peşine düşmeyen sadece Allah diyen bir hayat. Buyrun bizde bunu yapalım ,onu örnek Alıp Kurana hizmet edelim. Hiçbir kitabıda ona eş koşmayalım ; tıpkı peygamberimiz gibi İlla Allah diyelim .

Bakara Suresi 213 İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan Kitap'ı hak olarak indirdi.

Maide Suresi 48 Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... [COLOR="Red"]O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet,[/COLOR] Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir.

Maide Suresi 49 Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar.


[/COLOR]
CEVAP

Baştan sapıtınca, raydan çıkınca, raya girmek kolay olmaz. Allah ne diyor diyerek meal okuyup hüküm çıkarmak çok zararlıdır. (Hayır, ben hüküm çıkarmak için değil, de Kur’anda ne var diye okuyorum) demek de yanlıştır. İnsan okuduğun etkisinde kalır. Tercüme edenin fikrine esir olur. Kendi tercüme ediyorsa, kendi fikrinin esiri olur.

[COLOR="DarkRed"]Kuranın nasıl okunacağının kararını mail gruplarına yazı yazan hoca efendiler değil yine Kuran verir. Kuranın okunması için gerekenler Kovulmuş şeytandan Allaha sığınmak ve tefekkürdür. Meallerde hata oluyorsa hatası olmayan meal yazmakla uğraşmak yerine neden meallerin kökü kazınmak istenir anlayamadım. Peki biz Kuranı nasıl bileceğiz ; Arapça öğrendik diyelim bu seferde bize arapça öğretenlerin öğrettiklerine yapışacağız. Kelimenin hangi anlamları bize söylendi ise o anlamlarla okuyup bize arapça öğretenin bakışına sığınacağız. O halde bir Türkün Kuran okuma ihtimali yoktur. Kuran araplar içindir. Peki ya Araplar bizim kendi dilimizde bilmediğimiz pek çok anlam olduğu gibi kendi dillerindeki çeşitli anlamları bilmiyorsa ; bu seferde onlar ana babalarından öğrendikleri dile esir olacaklar. Araplarda Kuran okuyamaz bu durumda. Peki ne yapılmalı ,işte bu hususta sevgili hoca efendilerimiz devreye giriyor ve bizden öğreneceksin diyiveriyor. İstedikleri zaten bu. Yukarıdaki cümleler tamamen saptırmadan ibarettir. Doğru meallerde hata var ancak o hatalara esir olmak için TEFEKKÜR etmemek gerekir. Zaten tefekkür olmadan Kuran okunmaz. Olabildiğince çok meal okuyup , çok araştırmak tavsiye edileceğine OKUmayın deniyor. Oysa Kuranıon kelime manası bile OKUNACAK OLAN dır.[/COLOR]

Osmanlılar bunu bildiği için, hiç meal yazmamışlardır. Osmanlıdan sonra gayrimüslimler bu işe önayak olmuş, sonra herkes meal yazmaya başlamış ve çok kimsenin sapıtmasına sebep olmuşlardır. Meal okumak, yüzme bilmeyenin, kendisini denize atması gibi tehlikelidir. Meal okuyup hüküm çıkarmak, rüzgâr ekip fırtına biçmeye benzer. Buna birkaç üç örnek verelim:

[COLOR="DarkRed"]Osmanlının resmi dili Arapça idi ve Osmanlının her yaptığı doğru kabul edilemez. Osmanlıda yoktu ama Karahanlılarda ,Selçuklularda Meallendirilmiş Kuranlar mevcuttu. Buna ne diyecekler peki? Meal yazdırma işini ise gayrı müslümler değil ,müslüman Mustafa Kemal ATATÜRK (Allah mekanını cennet eylesin) yapmıştır. Kendisinden Allah razı olsun.[/COLOR]

1- Rahmetli Sadreddin hoca, çocuklarına, dini aslından, Kur’andan öğrenin diye nasihat ederdi. Oğlu 19’cu oldu, Kur’andan başka şeyi kabul etmem demeye başladı. Babası eyvah dediyse de, dizlerini dövdüyse de, fayda vermedi.

2- Reformist Fazlurrahman’ın oğlu Hıristiyanlığa geçip papaz olunca, babası tepki gösterip niye Hıristiyan olduğunu sorar. Oğlu da, (Baba, Hıristiyanların da Cennet’e gideceğini söyleyen sen değil miydin? İftihar edeceğin yere, tepki göstermeye ne hakkın var) diyerek, babasını susturur.

3- Yine bir yazar, (Hıristiyanların mazlumları cennete gidecek) dedi. Ona tâbi olanların çoğu, (Hıristiyanların hepsi mazlum) diyerek kiliseye gitmeye, ayinlere katılmaya, papazların da takva sahibi olduklarını söylemeye başlamışlardır.

Bu acı örnekler gösteriyor ki, dinden taviz vermeye gelmiyor, elini veren kolunu alamıyor, dinini yıkmış oluyor.

[COLOR="DarkRed"]:) Bu örneklere sadece gülünür. Peki Kuran anlaşılmaz ,mealden okunmaz diyenlerden kimler çıkmış birde ona bakalım. Bizde 4 örnek verelim
1- Hüseyin Üzmez : Çocuk tacizcisi oldu...
2- Hasan Mezarcı : Peygamber oldu ,yurt dışına kaçtı...
3- Cemaleddin Kaplan : Türkiyeyi darul harp ilan edip ,Almanyada halife oldu..
4- Usame bin ladin : Suçsuz günahsız binlerce insanı katlederek müslüman ülkelerin işgalini haklı gösterdi ,İslamı terörizm olarak tanıttı.
[/COLOR]

Bu verilen cevaplar,bana pek tatmin edici gelmedi arkadaşlar. Nedir bu işin aslı ?

svg...

nuh 16. July 2009 02:33 PM

(Hac)3. İnsanlardan, bilgisi olmaksızın Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan birtakım kimseler vardır. (Yusuf)106. Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler. (Enbiya)45. De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.54. Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi. (Müminun)108. Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık! (Enfal)2. Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir(Nisa)56. Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.

ÖmerFurkan 16. July 2009 10:15 PM

Zümer 3 e bakın dostum sitenin ana sayfasında kocaman bir ayet yazıyor..Umarım aklınızı işletirsiniz..

ÖmerFurkan 16. July 2009 10:39 PM

[quote=aşık74;3315]Nuh bey ; aynı anda cevap yazmışız :)

Nuh kardeşim; bu ayetlerde allah ( c.c) putlara tapanların durumlarına bir takım örnekler vermiş,şu an ben bu durumda değilim mesela.

Ama tabii aşırıya kaçanlarda vardır elbette,ama onlarda put'a tapma manasında değilde,peygamber sevgisini biraz abartma manasında olabilir.

sevgiler...[/quote]


Sizce Put nedir ??

Toslunba 17. July 2009 12:27 AM

İnsanları Nur cemaatine çeken şeyi çok düşündüm. Vakti ile benimle sağlam uğraşmışlardı. İnsanlar safiyane duygular ile dinine (Hakk dine demiyorum -kendi dini ,kuralları ne ise ona) yöneldiğinde bir şeyler üretmek -ortaya bir değer koymak derdine düşüyor. Kimisi bunu nefsini şişirmede -kimisi huzur bulmada -kimiside Rabbine gideceğini umarak istiyor. Yada cennet karşılığı istiyor ama illaki birşeyler yapma derdine giriyor. Buraya kadar herşey normal. İş bundan sonra başlıyor. İnsanların bu istemine karşılığı devletin vermesi gerektiği ,devletinde bir şey yapmayıp umutları kırdığı anlarda bu gibi cemaatler insanların arayışına cevap oluveriyor. Keza bu isteğin iş yapma ,ortaya bir şeyler koyma temelinden dolayı çokta güçleniyorlar. Bu istek doğal ve anlaşılır hatta takdir edilesi olsada ,isteği karşılama yöntemi Kurandan öğrenilmediği takdirde , kişi doğrudan Rabbini muhatap almadan aracılarla gittiğinde firavuna asker yetiştirir hale geliyor. Uranyum elektirik yerine bomba oluyor anlıcanız. Bu nedenle Kuran hayatın her alanında bir yaşam kitabı olmalıdır ve kişinin tek muhatabı Rabbi olmalıdır diye düşünüyorum.

aşık74 17. July 2009 08:17 AM

[QUOTE=ÖmerFurkan;3321]Sizce Put nedir ??[/QUOTE]

Selamlar ömer bey ;

Put ; bildiğim kadarıyla ,toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere put deniyor.
svg...

aşık74 17. July 2009 08:25 AM

[QUOTE=ÖmerFurkan;3320]Zümer 3 e bakın dostum sitenin ana sayfasında kocaman bir ayet yazıyor..Umarım aklınızı işletirsiniz..[/QUOTE]

Selamlar ;

Zümer 3 : Dikkat et, hâlis din yalniz Allah'indir. O'nu birakip kendilerine bir takim dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklastirsinlar diye kulluk ediyoruz, derler. Dogrusu Allah, ayriliga düstükleri seylerde aralarinda hüküm verecektir. Süphesiz Allah, yalanci ve inkârci kimseyi dogru yola iletmez.

Ömer bey ; dikkat ettiyseniz ayet de şu kelime geçiyor ( Onlara, bizi sadece Allah'a yaklastirsinlar diye [COLOR="Red"]kulluk[/COLOR] ediyoruz, derler.)

Diyor cenabı allah,ben bu gittiğim sohbet lerde , hiç bir zaman demiyorumki,nur cemaatini sohbetlerindeki kişiler , beni allaha yaklaşdırsın diye kulluk ediyorum :) Böyle düşünmem çok komik olur zaten :)

Amacın ne derseniz ; allah adının anıldığı yerlerde bulunmak,bir şeyler öğrenmeye çalışmak sadece.
Ama belki bazı guruplar bu işi çok abartıyor olabilir,onlardan olmakda istemem,allah korusun....

svg...

aşık74 17. July 2009 08:37 AM

[QUOTE=Toslunba;3322]İnsanları Nur cemaatine çeken şeyi çok düşündüm.

[COLOR="Red"]Benim girmeme sebeb,kişilerin büyükden küçüğe çok terbiyeli ve edepli olmalarıydı.[/COLOR]

Vakti ile benimle sağlam uğraşmışlardı.

[COLOR="Red"]Sağlam uğraşmışlardı derken,ne demek istediniz,anlayamadım ?[/COLOR]


İnsanlar safiyane duygular ile dinine (Hakk dine demiyorum -kendi dini ,kuralları ne ise ona) yöneldiğinde bir şeyler üretmek -ortaya bir değer koymak derdine düşüyor. Kimisi bunu nefsini şişirmede -kimisi huzur bulmada -kimiside Rabbine gideceğini umarak istiyor. Yada cennet karşılığı istiyor ama illaki birşeyler yapma derdine giriyor. Buraya kadar herşey normal. İş bundan sonra başlıyor. İnsanların bu istemine karşılığı devletin vermesi gerektiği ,devletinde bir şey yapmayıp umutları kırdığı anlarda bu gibi cemaatler insanların arayışına cevap oluveriyor. Keza bu isteğin iş yapma ,ortaya bir şeyler koyma temelinden dolayı çokta güçleniyorlar. Bu istek doğal ve anlaşılır hatta takdir edilesi olsada ,isteği karşılama yöntemi Kurandan öğrenilmediği takdirde , kişi doğrudan Rabbini muhatap almadan aracılarla gittiğinde firavuna asker yetiştirir hale geliyor. Uranyum elektirik yerine bomba oluyor anlıcanız. Bu nedenle Kuran hayatın her alanında bir yaşam kitabı olmalıdır ve kişinin tek muhatabı Rabbi olmalıdır diye düşünüyorum.

[COLOR="Red"]Son söylediğinize sonuna kadar katılıyorum,zaten bu yüzden bu forum çok dikkatimi çekdi ve üye oldum.Acaba bu son söylediğinizi yapmak için ne yapmam lazım ?[/COLOR][/QUOTE]

svg...

Toslunba 17. July 2009 10:47 AM

Aşık dostum ,benimle uğraşmışlardı derken cemaatlerine çekmek için uğraşmışlardı . Sonra benim "SAPIK (!)" olduğumu anlayıp vaz geçtiler. Son cümlelerimde yazdıklarımı ben kendi adıma cevaplamaya çalışayım. Bunlar sadece birer fikirdir ,uygulamaya geçirilmiştir. Sizin aklınıza daha iyi fikirler gelirse lütfen sizde paylaşın. Ekonomik olarak yardıma ihtiyacı olan kardeşlerimize nasıl yardım edileceğini ve nasıl ulaşılacağını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle ben ekonomikten ziyade alın teri dökerek nasıl destek olunabileceği ile ilgili uygulamalarımı paylamak isterim. Öncelikla son bahar aylarında 50-100 arası fidan alınır ,gidilip dağbaşı bir yere dikilir ve sulanır. Yaz aylarındada 25 er litrelik 2 bidon kapılıp bu fideler 2 yaşına gelene kadar sulanır (ankara iklim şartlarına göre tabi) , sonra ekim kasım döneminde ağaçların (ankara için özellikle kokar ağaç ,dışbudak ,kara ağaç ,meşe ,at kestanesi) tohumları torbalara toplanır. Ocak Şubat en geç Mart dönemide bu tohumlar çıplak arazilere ekilir ve merakla baharın gelmesi ve o yavrucukların çıkması gözlenir. Sonra bahar gelir ,mart döneminde yine 40-50 fidan alınıp Diğer fidelerin etrafına dikilir. Bu fide işi pahalı gelip belinizi bükmeye başlayabilir ,bu seferde kendi fidenizi kendiniz yetiştirmeye karar verirsiniz. Bir sürü meşe palamudu toplar sonra onları fidan tüplerine dikersiniz. Elinizde dikebileceğinizden fazla fide olur ,onuda ücretsiz olarak gönüllülere dağıtırsınız. Bunun dışında çebinizde çocuklara vermek için şeker ve çukulata taşırsınız. İnternet üzerinden evinizdeki çiçekleri ,sevdiğiniz şeyleri dağıtıma açarsınız ve isteyenlere ücretsiz yollarsınız. 30- 40 tane Kuran meali alıp isteyen merakı olan insanlara hediye edersiniz. Bu işlerin Kuran ahlakıyla olması içinde asla ben yaptım demezsiniz ,kimselere söylemez ve karşılığında cennet felanda beklemezsiniz. Rabbinize onun ,sadece onun için yaptığınızı bildirip onun rızasını umarsınız. Kimseciklere demezsenizde zaten geriye başka ihtimal kalmaz.

Yada malum kene sorunumuz var. Kenelerin en büyük düşmanıda göçmen kuşlar. Kuşların göç mevsiminde ülkenizde kalması için onlara çekici gelecek kuş yuvaları yapar , park bahçe ve yeşil alanlara asarsınız.

Çöplerinizi dökmeye giderken komşunuzunkileride dökersiniz. Evinizde pişenden ikram edersiniz.

Alışverişinizi süper market yerine geçim sıkıntısı çeken bakkalınızdan yaparsınız ,ne olur üç kuruş fazla ödersiniz.

Pazara gittiğinizde en yaşlı satıcıyı bulup tüm ihtiyacınızı ve belki fazlasını ondan alırsınız.

Size bakan insanlara gülümser ve hoş bir şeyler söylersiniz.

Çocukların oynadığı oyun bahçelerine onların seveceği oyuncaklar atıp kaçarsınız.

Kuşların su içmesi için balkonunuzda yada bulunduğunuz civarda su dolu kaplar bulundurur ,artık ekmeklerinizide onlara verirsiniz.

Gittiğiniz piknik ,mesire alanlarında çöpleri toplarsınız.

Say say bitmez dostum. Yapacak çok iş var.

Toslunba 17. July 2009 11:24 AM

Bu arada Aşık dostum put ve kulluk kavramları sanki biraz daha farklı gibi ,yada ben daha değişik anlıyorum diyeyim. İstersen biraz araştır ,eminim yardımcı olacak bilgiler bulacaksın.

Enam
(74) Hani İbrahim babası Âzer'e, "Sen putları ilah mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum" demişti.

Buradan benim anladığım Put başka birşey ilah başka birşey ,putu ilah edinmek ise bam başka birşey.

Ankebut
(25) İbrahim onlara dedi ki: "Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır."

Putlari ilah edinenler ise Allahı bilmekteler ,bilmeseler Allahı bırakıpta denilmezdi o kavime.

Şahsi görüşümü çok kısa özetlemek isterim put ve kulluk ile ilgili (tabiki bu sadece beni bağlar) : Allahın kölesi olursan adın KULL , astlarının kölesi olursan adın müşrik yada putperest olur. Köleyi şu şekilde düşünüyorum ,kendi iradesi olmayan -efendisi bulunan manasında. Bu nedenle nefsini putlaştıran ,parayı putlaştıran ,cemaatini putlaştıran ,düşüncelerini putlaştıran ,kültürünü putlaştıran ,şahısları putlaştıran kimseler o kişilere sözlük anlamıyla köle olmaz ,onlara koşulsuz itaat ettiği ,onların peşine düştüğü ,onlarda takılı kaldığı için manen kölesi olur diye düşünüyorum. Buda kişiyi kanımca Allaha köle olmaktan geri tutacaktır kanısındayım. Kişinin kural koyucusu kimse ilahı odur. Bizim ilahımız Allahtır ,kurallarımızı o koyar ki buda Kurandadır. O halde Kurana uymak kişiyi kul yapacaktır. Kuran dışında birşeylere uymak ise ilahımızın kim olduğu sorusunu akıllara getirir. Bu gibi durumlardada genelde put ararız çünkü kişinin ilahıyla ilgili sürüncemeleri varsa mutlaka ortalıkta bir put parmağı vardır -bu kültürü olsun -nefsi olsun -kişi olsun pekte fark etmez. Genellikle putlara dokunmak kişi için çok can yakıcıdır ve ızdırap verir. Kişinin kendi putları ile mücadelesi Kaf dağına tırmanmak gibi birşeydir. Putuna dokunulan insan çok tehlikeli olur zira aşağıdaki ayet düşündürücüdür ;

Yasin 74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilahlar edindiler.
Yasin 75. Onlar ilahlar için (hizmete) hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler.

Bizlerin ilahı Alemlerin Rabbi Allahtır ,bu nedenle ondan başka muhatabımız olmaması içindir mücadelemiz .Herkez ve her cemaatten önce kendi nefislerimiz buna dahildir. Aksi bizi putlara götürür. İlahımızı Allah yapmamız içinde önce Allahı bilmemiz gerekir. Herkez Allah Allah derde bildim sanır ,kafasında oluşturduğu ilaha Allah ismini verir. Oysa herkezin kafasındaki Allah bir başkadır. Hakikatte sapma - oynama olmayacağına göre

Enam
(91) [COLOR="DarkRed"]Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Çünkü, "Allah hiç kimseye hiçbir şey indirmedi" dediler.[/COLOR] De ki: "Mûsâ'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği, parça parça kağıtlar haline koyup ortaya çıkardığınız, pek çoğunu ise gizlediğiniz; (kendisiyle) ne sizin, ne babalarınızın bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitab'ı kim indirdi?" (Ey Muhammed!) "Allah" (indirdi) de, sonra bırak onları, içine daldıkları batakta oynayadursunlar.

bu ayeti daha bir derin düşünmekte fayda var. Demem oki Allahın kadrini gereği gibi bilmeden ilahımızı Allah yapamayız -zira bilmediğini nasıl ilah edinir insan? Yine bu ayetten anlıyoruzki kişiyi Allahı bilemez yapan kendisine indirilen kitaba uzak kalmasıdır.

Neyse çok uzattım. Uzattıkçada dağıttım. Hatamız varsa affola.
Sağlıcakla kalın.

aşık74 17. July 2009 12:07 PM

[QUOTE=Toslunba;3329]Aşık dostum ,benimle uğraşmışlardı derken cemaatlerine çekmek için uğraşmışlardı . Sonra benim "SAPIK (!)" olduğumu anlayıp vaz geçtiler.

[COLOR="Red"]Yazdıklarınız çok ilginç hakkaten,siz ne dedinizde bu insanlar size,bu kulağa hoş gelmeyen 'sapık' ifadesini kullandılar ? Allah ile kul arasındaki 'iman' dediğimiz olguya kimsenin karışması haddine değil herşeyden önce :mad:[/COLOR]

Son cümlelerimde yazdıklarımı ben kendi adıma cevaplamaya çalışayım. Bunlar sadece birer fikirdir ,uygulamaya geçirilmiştir. Sizin aklınıza daha iyi fikirler gelirse lütfen sizde paylaşın.

[COLOR="Red"]Hemen bir tane paylaşayım o zaman :)
Bundan yaklaşık 10 gün önceydi,sabah namazımı kılmak üzere evden saat 5:15 gibi çıkdım.Apartman kapısına indim,caddenin karşısına gözüm ilişdi,karşı kaldırımda 4-5 yaşlarında bir yavrucak bakınıp duruyordu.
Anladım kayıp olduğunu,yanına gittim,annen nerde kızım ? ' evde ' , baban nerde kızım ' ben babama gitcem , dedi.
Hadi gel seni götüreyim dedim,elimi tutmak istemedi,korkdu doğal olarak.
Sonra hafif kızmış gibi görünüp elimi tutturdum yavruya,korkuyla karışık elime sımsıkı sarıldı yavrum :)
Hadi dedim götür beni evine bakalım,gittik beraber 200 mt kadar,burası dedi.
Başka ev gösteriyorum,burası diyor!!! haydaaa kaldık sabahın 5:30 unda ,namaz vakti geçicek!!
Ama o yavruyu mümkün değil bırakamam sokak ortasında,bu bana rabbimden insaniyet namına büyük bir imtihan belkide!,it var kopuk var,çocuğun kolunda bilezik falan var :confused:
Hangi evin kapısını çalacağımıda şaşırdım,sonuçda saat sabahın 5:45 i :eek:
Sonra bahçesinde oyuncakların olduğu müstakil bir ev vardı,dedim burası herhalde,yavruda burası diyor,çıkdım yukarı,kapı ardına kadar açık,kapıyı çaldım,gelen yok,seslendim ,bir bayan geldi,beni gördü ve korkudan havaya zıpladı resmen,1:86 boyunda,118 kg ağırlığında dev gibi bir adam,ve elinde yavrusu :D
Kadın gelir gelmez , söyleme ihtiyacını hssettiğim bir kaç sitem sözünü ettim ve annesine yavruyu teslim ettim ,sağ salim elhamdülillah :)
Bunları yaparken,sabah namazı vaktimde geçmişdi,ama yavru yuvasındaydı çok şükür ,rabbim affetsin.
Yani demek istediğim ,rabbimin imtihanları çooook çeşitli,çook farklı , tabii anlayabilene diye düşünüyorum....

Bu arada sizin örnek verdiğiniz iş'lerde çok faydalı ve güzel,ama şahsım adına konuşuyorum,benim iyi insan olma babında sorunum yok,elimden geldiğince,insan olmanın gerekdirdiği ,şeyleri allah rızası için yapıyorum!

Benim sorunum temel ibadet'ler babındaki sorunlar, yani; namazın vakitleri,gereklilikleri,sünnet olan şeyler vs vs vs[/COLOR]

Say say bitmez dostum. Yapacak çok iş var.[/QUOTE]

[COLOR="Red"]Doğru diyorsun,yapacak iş çok :)[/COLOR]

sevgiler...

Toslunba 17. July 2009 12:27 PM

Pardon yanlış anlamışım Aşık kardeşim. Sorduğun husus sanki daha bir kolay gibi ,Kuranı oku ; yap dediğini yap yapma dediğini yapma :D... Kuranı anlamada kişlerin anlayışı biribirini tutmaya biliyor. Bu nedenle kendi bakışımı kimsenin önüne doğru diye koymak istemem -korkarım. Ancak canı gönülden inanıyorumki Kuranla uzatılmış Allahın ipine sıkı sıkı sarılana Rabbi yol gösterecektir. Sitemizde namaz vakitleri ve sünnet hususunda bolca bilgi var. Eğer seni tamnin etmedi ise ( ki tatmin değilsen buna senin adına sevinirim ) Kuran üzerinde bu hususlarla ilgili kendin araştırma yap -ve Rabbinden sana öğretmesini iste. İnan öğretiveriyor. İnşallah araştırmalarını bizlerlede paylaşırsın. Namaz la ilgili ayetleri ,oruçla ilgili ayetleri çeşitli meallerden araştır. Arapça sözlüklerden oruç (savm) ,salat (namaz diye çevirip katlederler) kelimelerinin manalarına bak ;Kuranda nerelerde geçmiş kıyasla ve bol bol tefekkür et. İnan çok zevklidir bu işler. Bir o kadarda faydalı. Benim dostane tavsiyem sadece birşeyler bulup öğrendiğinde "ben bildim ,ben buldum ,bu budur" deme. İnan bunu yapanlar olduğu yerde kalakalıyor. Gördümki Allah bilmeyene öğretiyor ,bildim dedinmi kala kalıyorsun ve bildim dediğin herşey birer puta dönüp boynuna dolanıveriyor. Sonuçta EL ALİMin karşısına bildim diye çıkmak olmaz. En iyi ifadeyle gülerler adama. İbadetle ilgili yapacağın araştırmalarda sana kolaylıklar dilerim. Kime ibadet ettiğini bilenlerden olmanıda canı gönülden isterim. İbadetini nasıl yapacağın sana kalmış bir husus ancak bu ibadet isteğinin geldiği yere odaklanırsan bence yeryüzü senin için bir ibadet hane olabilir. İnşallah yanlış bir söz etmedik. Hata ettikse affola.

Sağlıcakla kal.

aşık74 17. July 2009 12:48 PM

[QUOTE=Toslunba;3332]Pardon yanlış anlamışım Aşık kardeşim.

[COLOR="Red"]Rica ederim :)[/COLOR]

Sorduğun husus sanki daha bir kolay gibi ,Kuranı oku ; yap dediğini yap yapma dediğini yapma :D

[COLOR="Red"]:D:D[/COLOR]

... Kuranı anlamada kişlerin anlayışı biribirini tutmaya biliyor. Bu nedenle kendi bakışımı kimsenin önüne doğru diye koymak istemem -korkarım. Ancak canı gönülden inanıyorumki Kuranla uzatılmış Allahın ipine sıkı sıkı sarılana Rabbi yol gösterecektir.

Sitemizde namaz vakitleri ve sünnet hususunda bolca bilgi var. Eğer seni tamnin etmedi ise ( ki tatmin değilsen buna senin adına sevinirim )

[COLOR="Red"]Kalbimi okudunuz sanki ,sorunum bu işte,tam üstüne basdınız.
Tatmin olamıyorum,korkuyorum,ya yanlışlarım varsa diyorum,doğru yoldamıyım diyorum,net de bi sürü siteler var,hepsine bakıyor ve okumaya çalışıyorum.
Sonra dahada kafam karışıyor,şu ana kadar okumaya çalışdığım sitelerde,en hoşuma giden site de bu site oldu,desem yalan olmaz:)
Tatmin değilsen ,senin adına sevindim demişsiniz!
Yani tatmin olamadım demek ,hayıra alamet bir şeymi? Kafayı yiyorum yahu :D

Birde merak ettiğim birşey var,bu sitede sanırım bi çok kişi namazı 3 vakit kılıyorlar,siz demiyormusunuz,ya namaz milyonlarca insanın kıldığı gibi 5 vakit'se !!!!
Ahiretde nasıl ödeyeceksiniz geri kalan 2 vakit'i ???[/COLOR]

Kuran üzerinde bu hususlarla ilgili kendin araştırma yap -ve Rabbinden sana öğretmesini iste. İnan öğretiveriyor. İnşallah araştırmalarını bizlerlede paylaşırsın. Namaz la ilgili ayetleri ,oruçla ilgili ayetleri çeşitli meallerden araştır. Arapça sözlüklerden oruç (savm) ,salat (namaz diye çevirip katlederler) kelimelerinin manalarına bak ;Kuranda nerelerde geçmiş kıyasla ve bol bol tefekkür et. İnan çok zevklidir bu işler. Bir o kadarda faydalı. Benim dostane tavsiyem sadece birşeyler bulup öğrendiğinde "ben bildim ,ben buldum ,bu budur" deme. İnan bunu yapanlar olduğu yerde kalakalıyor. Gördümki Allah bilmeyene öğretiyor ,bildim dedinmi kala kalıyorsun ve bildim dediğin herşey birer puta dönüp boynuna dolanıveriyor. Sonuçta EL ALİMin karşısına bildim diye çıkmak olmaz. En iyi ifadeyle gülerler adama. İbadetle ilgili yapacağın araştırmalarda sana kolaylıklar dilerim. Kime ibadet ettiğini bilenlerden olmanıda canı gönülden isterim. İbadetini nasıl yapacağın sana kalmış bir husus ancak bu ibadet isteğinin geldiği yere odaklanırsan bence yeryüzü senin için bir ibadet hane olabilir. İnşallah yanlış bir söz etmedik. Hata ettikse affola.

Sağlıcakla kal.[/QUOTE]

[COLOR="Red"]Çoook sağolasın :)[/COLOR]

sevgiler...

Toslunba 17. July 2009 01:18 PM

Değerli Aşık dostum ,namaz 5 vakittir ,3 vakittir demek ile 3 vakit olduğunu düşünüyoruz demek farklıdır. Ancak kendi adıma birisi bana 5 vakittir derse Kurandan bana bu 5 vakiti göster derim. Şimdiye kadar gösterebilen olmadı. Allahta kitabında bu hususu unutmuş olamaz. Bizim gördüğümüz 3 vakitten bahsediliyor. Aksini iddea eden delilini getirmeli. Namaz 5 vakittir diyenler hiç 3 ken 5 yaptık derdine düşmüyor ise bizde ahirette Kurandan bunu anladık şeklinde bir savunma yapabiliriz. En azından tutar bir dalımız olur. Peki ya 3 ken 5 yapanlar ne der? Peygamberimizden öyle gördükmü der acaba? Oysa peygamberimizin ümmetinden kitabı arkalarına attılar diye ahirette şikayetçi olacağı bildirilmiş kuranda.

Hem aşağıdaki ayetlerde bize moral olmaktadır böyle bir yanılgıya karşı. Allahın kitabına sarılıp yanlış yada eksik anlamak ile elalemin ipine sarılmak biribirinden farklı olsa gerek.

2.121.
Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

3.23.
Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için ALLAH'ın kitabına çağrılıyorlar da onlardan bir grup yüz çevirip geri dönüyor.

4.105.
Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.

18.27.
Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.

21.10.
Size, size olan mesajı içeren bir kitabı indirmiş bulunuyoruz. Aklınızı kullanmaz mısınız?

29.51.
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır.

# 39.41.
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.

Birde Ahirette hesabını vermekle ilgili ;acaba ahiret nasıl bir yer. Sonuçta bu dünyayıda Allah yarattı Ahiretide. Hem o Allahki benim sünnetullahımda değişme bulamazsın diyor. Acaba ahirettede bu dünyadaki gibi bir layıkını bulma ;ancak ayetlerde belirtildiği gibi daha şiddetli ve dönüşü olmayacak şekildemi? Bu ahiret nasıl bir yerdir ? Acaba mahkemelermi olacak? Cennet nasıl bir yer ,cehendem nasıl bir yer? Neden cehendem var? Allah kulunu orada ızgaramı yapar? Bu ateş nasıl bir ateş? gibi pek çok soruyu Kurana sormak gerekli diye düşünüyorum.

Aklıma bir husus geldi bu arada. Derizki Allah her an her yerdedir. Allah derki beni sorarlarsa deki ben size şah damarınızdan yakınım. Yine Allah derki Nefsinizin fısıldadıklarını bilirim!. Bir yaprak düşmesi olmazki bilgimiz olmasın! Alimim! Ve yine o Allah derki "Herşeyin hazineleri bizim yanımızdadır" .Bunları birlikte düşünürsek heran heryerde herşeyin hazinesi ,herşeyin bilgisi mevcut ,ve senin nefsimizin fısıltılarındanda haberdar. Ve o da bize şah damarımızdan yakın. O halde nur cemaatine neden ihtiyacın olsunki. Yada bir başkasına. Ahirette asıl bunu sorarlarsa ,yani "Ben sana şah damarından yakındım ,sen neredeydin -kitap bile gönderdik sana?" denirse ne deriz asıl bunu bi düşünmek gerek. Öbürü kolay gibi ,Kitaptan bunu anladık ,hadislerede ,atalarımızın dininede güvenemedik 3 vakit kıldık deriz inşallah :) . Merak işte. Kurana sor ,sana bir ip atılmış. Rabbinden iste bakalım ne diyecek.

Sağlıcakla kal.....

snobyx 17. July 2009 06:55 PM

Selamlar değerli Aşık kardeş,

Öncelikle sizi çok samimi bulduğumu söylemek istiyorum.Güzel bir arayış içindesiniz,Rabbim umarım size ve bütün insanlara Sırat-ı Müstakime(Dosdoğru yola/kendi yoluna)ulaşmak üzere hidayet eder(Yol gösterir).Elbetteki en büyük rehberimiz,yol göstericimiz ise Kuran'dır.

Değerli arkadaşım,iki konu hakkında fikrimi size sunmak isterim.Öncelikle birçok müslüman gibi siz de hata yapmaktan,özellikle ibadetleri hatalı uygulamaktan korkuyorsunuz.Esasında güzel bir korku/haşyet sizin ki.Ama unutmayın ki hiçbir beşer yani insan hatasız değildir.Bizi Allah'a kul yapan hata yapmaya müsait yaradılışımızdır.Peki hatalarımız Rabbimizin nezdinde nasıl karşılık görecektir.Şu ayete bakıp tefekkür edin lütfen.

[B]Bakara Suresi
286. Allah hiçbir benlige, yaratilis kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez.Her benligin yaptigi iyilik kendi lehine, isledigi kötülük kendi aleyhinedir. [U]"Ey Rabbimiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme.[/U] Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yükledigin gibi agir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize, güç yetiremeyecegimiz seyleri de yükleme. Affet bizi, bagisla bizi, aci bize. Sen bizim Mevlâ'mizsin. Küfre sapanlar topluluguna karsi yardim et bize!"[/B]

Gördünüz üzere Rabbimiz bize çok güzel bir dua örneği yollamış,hatalarımız ve unuttuklarımız için dua etmemizi istiyor.Biz hata yapacağız,unutacağız ve sonra bunlar için dua edeceğiz ki o Tevvab ismi ile bizleri af edecek,Rahman ismi ile Rahmetine sokacak değil mi?

Mesela bir şeyi çok merak ediyor fakat Kuran içerisinde bir türlü o konuda birşey bulamıyorsunuz.Rabbimizin o konuda ki emrini bilmek ve hata yapmak istemiyorsunuz.Lütfen şu ayete bakın.

[B]Maide 101.Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın;[U] Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti.[/U] Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.[/B]

Merak edipde cevabını Kuran'da bulamadığınızı sandığınız şeylerin tamamının cevabı bu ayettir.Rabbimiz Kuran'da değindiği konuların haricindeki konularda kullarını af etmiştir.Çünkü ayette ifade ettiği gibi O çok bağışlayıcıdır.

Son olarak Cemaat meselesine değinmek isterim.Değerli kardeşim elbetteki o veya bu cemaat fark etmez içlerinde samimi müslümanlar vardır.Hayırlı ve güzel yaptıkları işlerde vardır.Ama unutmayın Katolik kilisesi Vatikan'ın da dünyanın dört bir yanında hayır işleri vardır.Kilise güzel işler yapıyor diye hepimiz Hristiyan oluyormuyuz?

Değerli kardeşim,size bir soru soracağım,o sohbetlerde o arkadaşlardan biri dahi Said-i Nursi'yi eleştirebiliyor mu?Bu fikrine katılmıyorum üstadın diyebiliyor mu?Veya üstaddan daha alim bir insanda aramızdan çıkabilir diyebiliyor mu?

Değerli kardeşim,işte bizim meselemiz bu.Bizler Kuran'dan ilk önce şunu öğrendik,Kulları arasında hiçbir kimse ama hiçbir kimse eleştirilemez değildir.Veya %100 doğrudur denemez.

Şu ayete bir bakarsak,

[B]Yusuf 76...Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz biz. [U]Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. [/U][/B]

Değerli arkadaşım ilmin ve bilginin sonu yoktur.Çünkü Rabbimizin ilminin sonu yoktur ve o dilediğini kadarını bizle paylaşır.Tek bir soru ile gerçeği anlayacağınızı umarım,Said-i Nursi'den daha alim biri bu asırda var mıdır veya onlara göre gelecek midir?Hayır derlerse bu ayeti hatırlamanızı dilerim.

Son olarak biliyorsunuz Risaleler Said-i Nursi tarafından kendi iradesi dışında kendisine yazdırılmıştır iddiası vardır Risalelerde.Bu ayeti de okuyup üzerinde düşünmenizi dilerim ve hatta onlara sormanızı.

[B]Bakara Suresi
79. [U]Veyl olsun/Lanet olsun/Yaziklar olsun o kisilere ki, Kitap'i kendi elleriyle yazarlar [/U]da sonra onunla basit bir karsilik satin alsinlar diye, [U]"Iste bu, Allah katindandir![/U]" derler. [U]Vay haline onlarin, ellerinin yazdiklari yüzünden! [/U]Vay haline onlarin, kazanip durduklari yüzünden! [/B]

Selametle değerli kardeşim...

Toslunba 17. July 2009 07:52 PM

Allahı göklerde aradığınız zaman namazı şeklen hatalı kılmak çok korkutucu oluyor . Göklerde değilde şah damarınızdan yakın arasanız bu seferde geleneğe Kuranı değişmek ,namazın özünü yakalayamamak korkutucu hale geliyor.

nuh 18. July 2009 06:34 AM

(Fussilet) 40. Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir 42. Ona önünden de ardından da bâtıl gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmiştir52. De ki: Ne dersiniz, eğer o Kur'an, Allah tarafından ise siz de onu inkâr etmişseniz o zaman haktan uzak bir ayrılığa düşenden daha sapık kim vardır? (Bakara)6. Gerçek şu ki, kâfir olanları azap ile korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler. 12. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar. 65. İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.78. İçlerinde bir takım ümmîler vardır ki, Kitab'ı bilmezler. Bütün bildikleri kulaktan dolma şeylerdir. Onlar sadece zan ve tahminde bulunuyorlar.119. Doğrusu biz seni Hak Kur'an ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin.165. İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk ilahlar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.

aşık74 18. July 2009 08:31 AM

[QUOTE=Toslunba;3335]Değerli Aşık dostum ,namaz 5 vakittir ,3 vakittir demek ile 3 vakit olduğunu düşünüyoruz demek farklıdır. Ancak kendi adıma birisi bana 5 vakittir derse Kurandan bana bu 5 vakiti göster derim.
Şimdiye kadar gösterebilen olmadı. Allahta kitabında bu hususu unutmuş olamaz. Bizim gördüğümüz 3 vakitten bahsediliyor.

[COLOR="Red"]Çok enteresan yorumlar bunlar,bildiğimiz ,gördüğümüz islam anlayışından çok farklı yorumlar alıyorum bu site'de :)
Gerçi yaş 35,yaklaşık 10 aydır dinim ile ilgili bilgilerle daha içiçeyim :)
Peki bunca insan 5 vakit kılarken,acaba bunların içinde arapçayı çok iyi yorumlayabilen birileri,bunun 5 vakit olduğunu kesin çıkarmış olmazmı ?
O zaman ahiret'de herkes 5 kılarken,siz neden anlamadınız ? araştırmadınız ?
Herkese uymadınızda 3 kıldınız denirse ne olacak ?
Bu arada sabah,akşam,yatsı kılıyosunuz sanırım dimi toslunba ?[/COLOR]

Aksini iddea eden delilini getirmeli. Namaz 5 vakittir diyenler hiç 3 ken 5 yaptık derdine düşmüyor ise bizde ahirette Kurandan bunu anladık şeklinde bir savunma yapabiliriz. En azından tutar bir dalımız olur. Peki ya 3 ken 5 yapanlar ne der? Peygamberimizden öyle gördükmü der acaba? Oysa peygamberimizin ümmetinden kitabı arkalarına attılar diye ahirette şikayetçi olacağı bildirilmiş kuranda.

[COLOR="Red"]Eminimki deliller vardır kardeşim,ama ben bulamam size bu delilleri,bilgili birilerini bulmak lazım bu deliller için.
Peki siz bu uygulamaları yaparken,hangi bilgili kişilerin yönlendirmesiyle yapmaya başladınız dini vecibelerinizi ?
Bilgili gördüğünüz kişilerin sizi doğru yönlendirdiğinden emionuçda nmisiniz ?

3 ken 5 yapanlar eminimki bunu yaparken,kitabı arkalarına almak gibi bir NİYET'le yapmıyorlar bunu,en azından ben öyleyim!
Peygamberimiz yapmış diye,yapıyoruz,çünkü allah(c.c) , peygamberimizde güzel örnek ler olduğunu söylemiş bizlere.
Benimde böyle bir tutar dalım olur diye düşünüyorum.
Sonuçda yapılan iş,allaha ibadet,kötü bir şey değil !
Günde 5 kez namaz kılan kişiye,namaz kılma denirmi ?[/COLOR]


Hem aşağıdaki ayetlerde bize moral olmaktadır böyle bir yanılgıya karşı. Allahın kitabına sarılıp yanlış yada eksik anlamak ile elalemin ipine sarılmak biribirinden farklı olsa gerek.

2.121.
Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

[COLOR="Red"]Elhamdülillah inkarımız yok,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz :)[/COLOR]

3.23.
Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için ALLAH'ın kitabına çağrılıyorlar da onlardan bir grup yüz çevirip geri dönüyor.

[COLOR="Red"]Burda anladığım kadarıyla inanmayanlardan bahsedilmiş,biz yüz çevirmiyoruz,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz,gücümüz yettiğince.[/COLOR]

4.105.
Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.

[COLOR="Red"]Hain'ler inanmayan lar burda ![/COLOR]

18.27.
Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.

[COLOR="Red"]Çok şükür.[/COLOR]

21.10.
Size, size olan mesajı içeren bir kitabı indirmiş bulunuyoruz. Aklınızı kullanmaz mısınız?

[COLOR="Red"]Burda gene müşriklerden bahsediliyor.Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.[/COLOR]

29.51.
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır.

[COLOR="Red"]Burdada müşriklere hitap var.
Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.[/COLOR]

# 39.41.
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.

[COLOR="Red"]Burdada mübarek peygamberimize seslenmiş allahu teala.[/COLOR]

Birde Ahirette hesabını vermekle ilgili ;acaba ahiret nasıl bir yer. Sonuçta bu dünyayıda Allah yarattı Ahiretide. Hem o Allahki benim sünnetullahımda değişme bulamazsın diyor. Acaba ahirettede bu dünyadaki gibi bir layıkını bulma ;ancak ayetlerde belirtildiği gibi daha şiddetli ve dönüşü olmayacak şekildemi? Bu ahiret nasıl bir yerdir ? Acaba mahkemelermi olacak? Cennet nasıl bir yer ,cehendem nasıl bir yer? Neden cehendem var? Allah kulunu orada ızgaramı yapar? Bu ateş nasıl bir ateş? gibi pek çok soruyu Kurana sormak gerekli diye düşünüyorum.

[COLOR="Red"]Evet; bu konular kuranda açıklanmış genelde,burda sorun yok :)[/COLOR]

Aklıma bir husus geldi bu arada. Derizki Allah her an her yerdedir. Allah derki beni sorarlarsa deki ben size şah damarınızdan yakınım. Yine Allah derki Nefsinizin fısıldadıklarını bilirim!. Bir yaprak düşmesi olmazki bilgimiz olmasın! Alimim! Ve yine o Allah derki "Herşeyin hazineleri bizim yanımızdadır" .Bunları birlikte düşünürsek heran heryerde herşeyin hazinesi ,herşeyin bilgisi mevcut ,ve senin nefsimizin fısıltılarındanda haberdar. Ve o da bize şah damarımızdan yakın. O halde nur cemaatine neden ihtiyacın olsunki. Yada bir başkasına. Ahirette asıl bunu sorarlarsa ,yani "Ben sana şah damarından yakındım ,sen neredeydin -kitap bile gönderdik sana?" denirse ne deriz asıl bunu bi düşünmek gerek.

[COLOR="Red"]Bu konuda size yerden göğe kadar katılıyorum.Ama diyorumki; ben bu gurubun sohbetlerine katılıyorum,çünkü buralarda dinim ile ilgili bilgiler ediniyorum.

Şimdi siz diyeceksinizki;zamanında inanmayanlarda bunu demiş,ve demişlerki;biz putlara bizi allaha yaklaşdırsın diye inanıyoruz.

Ama ben zaten inanmayan değilimki :) Bu ayetde allahu teala inanmayanların dediği şeyleri söylemiş,inananların değil :)[/COLOR]

Öbürü kolay gibi ,Kitaptan bunu anladık ,hadislerede ,atalarımızın dininede güvenemedik 3 vakit kıldık deriz inşallah :).

[COLOR="Red"]Peki ya şu denirse; bunca insan güvendi ve uyguladı,siz kimin sözlerine bakarak bu ayrıntıyı kaçırdınız ?
Gerçi diyorum ya,bunu açıklamak için süper arapçası olan birinin,namaz vakitlerini tam olarak okuyup tercüme etmesi lazım.

Bir soru : Siz arapça biliyormusunuz ? Kimin sözlerine dayanarak 3 vakit olduğunu düşünüyorsunuz ?[/COLOR]

Merak işte. Kurana sor ,sana bir ip atılmış. Rabbinden iste bakalım ne diyecek.

Sağlıcakla kal.....

[COLOR="Red"]Çok değerli vaktinizi bana ayırabildiğiniz için,sonsuz teşekkürler,sizde sağlıcakla kalın :)[/COLOR]
[/QUOTE]

[COLOR="Red"]Sevgiler,saygılar...[/COLOR]

aşık74 18. July 2009 09:24 AM

[QUOTE=snobyx;3336]Selamlar değerli Aşık kardeş,

Öncelikle sizi çok samimi bulduğumu söylemek istiyorum.

Kalp kalbe karşıdır derler,samimiyetimi anladığınız için çok teşekkür ederim.
Bu foruma yazmadan önce tek korkum yanlış anlaşılıp,kaale alınmamakdı,ama hamdolsun böyle birşey olmadı,çünkü hakikaten samimi şekilde duygu ve düşüncelerimi,merak ettiklerimi yazıyorum:)

[COLOR="Red"]Gerçi nur cemaatinin sohbetlerine gidiyorum,ama hiç bir zaman kendime,nurcuyum,şucuyum ,bucuyum demedim :)

Yanlız bundan 1 hafta kadar önce neredeyse tam nurcu oluyordum :)
Aylık 180 tl burs ücreti talep edildi,ama veremem şeklinde cevap verdim.
Verseydim herhalde tam nurlanacakdım,ama olmadı :D[/COLOR]

Güzel bir arayış içindesiniz,Rabbim umarım size ve bütün insanlara Sırat-ı Müstakime(Dosdoğru yola/kendi yoluna)ulaşmak üzere hidayet eder(Yol gösterir).Elbetteki en büyük rehberimiz,yol göstericimiz ise Kuran'dır.

[COLOR="Red"]Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim,çok güzel dua lar bunlar,canı gönülden arzumda bunların kabul olması inanın...[/COLOR]


Değerli arkadaşım,iki konu hakkında fikrimi size sunmak isterim.Öncelikle birçok müslüman gibi siz de hata yapmaktan,özellikle ibadetleri hatalı uygulamaktan korkuyorsunuz.Esasında güzel bir korku/haşyet sizin ki.Ama unutmayın ki hiçbir beşer yani insan hatasız değildir.Bizi Allah'a kul yapan hata yapmaya müsait yaradılışımızdır.Peki hatalarımız Rabbimizin nezdinde nasıl karşılık görecektir.Şu ayete bakıp tefekkür edin lütfen.

[B]Bakara Suresi
286. Allah hiçbir benlige, yaratilis kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez.Her benligin yaptigi iyilik kendi lehine, isledigi kötülük kendi aleyhinedir. [U]"Ey Rabbimiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme.[/U] Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yükledigin gibi agir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize, güç yetiremeyecegimiz seyleri de yükleme. Affet bizi, bagisla bizi, aci bize. Sen bizim Mevlâ'mizsin. Küfre sapanlar topluluguna karsi yardim et bize!"[/B]

[COLOR="Red"]Elhamdülillah.Hatalarımız elbette olacak,ama benim çekincem,hatalar yapmakdan ziyade , kulluk vazifelerimizi,doğru ve eksik yapmak.
Bunu yapmamakda , bence arapça bilmekden geçiyor.Kurandaki emirleri,ne kadar doğru algılayabiliyoruz ? Önemli olan bu bence.
Peki siz arapça biliyormusunuz ? Arapça bilmiyorsanız,mutlaka sizde dini vecibelerinizi,arapca bilen birinin yorumlarına göre uyguluyorsunuzdur !
Kim bu kişi ? Öğrenebilirmiyim ?


[/COLOR]Gördünüz üzere Rabbimiz bize çok güzel bir dua örneği yollamış,hatalarımız ve unuttuklarımız için dua etmemizi istiyor.Biz hata yapacağız,unutacağız ve sonra bunlar için dua edeceğiz ki o Tevvab ismi ile bizleri af edecek,Rahman ismi ile Rahmetine sokacak değil mi?

[COLOR="Red"]İnşaallah,tek tesellimiz bu inanın[/COLOR]


Mesela bir şeyi çok merak ediyor fakat Kuran içerisinde bir türlü o konuda birşey bulamıyorsunuz.Rabbimizin o konuda ki emrini bilmek ve hata yapmak istemiyorsunuz.Lütfen şu ayete bakın.

[B]Maide 101.Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın;[U] Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti.[/U] Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.[/B]

Merak edipde cevabını Kuran'da bulamadığınızı sandığınız şeylerin tamamının cevabı bu ayettir.Rabbimiz Kuran'da değindiği konuların haricindeki konularda kullarını af etmiştir.Çünkü ayette ifade ettiği gibi O çok bağışlayıcıdır.

Son olarak Cemaat meselesine değinmek isterim.Değerli kardeşim elbetteki o veya bu cemaat fark etmez içlerinde samimi müslümanlar vardır.Hayırlı ve güzel yaptıkları işlerde vardır.Ama unutmayın Katolik kilisesi Vatikan'ın da dünyanın dört bir yanında hayır işleri vardır.Kilise güzel işler yapıyor diye hepimiz Hristiyan oluyormuyuz?

[COLOR="Red"]Tabiki hepimiz hristiyan olmayız,çünkü biz islamın son din,Hz.muhammed'in de son peygamber olduğunu kesin biliyoruz,kutsal kitabımızın ayetlerine bakarak.
Biz kendi dinimiz için birşeyler yapmaya çalışıyorsak,onlarda kendi dinleri için çalışıyorlar elbette :)
Olayın özü; iyi insan olmak ve dinimiz için bir şeyler yapmaya çalışmak.
Topluluk halinde olduğu zaman ,insan bir takım hayırlara daha kolay erişebilir diye düşünüyorum.
Örnek; mesela ben serbest meslek ile uğraşan biriyim,mesailerim sabah 9 - akşam 8 , ben bu mesailerle kimi nerden görebilirim.Ama toplulukda bazı kişiler varki,bunlar hayır işlerini daha iyi takip edebiliyorlar,ve bize müracat ediyorlar,bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Bilmem anlatabildimmi toplulukla beraber olmanın faydalarını .[/COLOR]

Değerli kardeşim,size bir soru soracağım,o sohbetlerde o arkadaşlardan biri dahi Said-i Nursi'yi eleştirebiliyor mu?Bu fikrine katılmıyorum üstadın diyebiliyor mu?Veya üstaddan daha alim bir insanda aramızdan çıkabilir diyebiliyor mu?

[COLOR="Red"]Bu dediğinizi hakkaten bende merak ettim şimdi :) Akıllı bir insan olduğumu düşünüyorum,bunu özellikle bir senaryo hazırlayıp,soracağım bazı kişilere,bakalım ne yorumlar alacağım :)[/COLOR]

Değerli kardeşim,işte bizim meselemiz bu.Bizler Kuran'dan ilk önce şunu öğrendik,Kulları arasında hiçbir kimse ama hiçbir kimse eleştirilemez değildir.Veya %100 doğrudur denemez.

[COLOR="Red"]Bu konuda size kesinlikle katılıyorum.
Yalnız; bişi dikkatimi çekdi kelimelerinizden,bizim ve bizler diyorsunuz!Acaba bu tabirden 'biz' lafsını , kim olarak algılamalıyım ?
Sormamın sebebi ; bende 'biz' dediğiniz guruba girmek istiyorum,kendime çok yakın hissediyorum.Acaba balıkesirde 'biz' dediğiniz gurup varmı ?
BİZ = KİM diyeyim yada :)[/COLOR]

Şu ayete bir bakarsak,

[B]Yusuf 76...Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz biz. [U]Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. [/U][/B]

Değerli arkadaşım ilmin ve bilginin sonu yoktur.Çünkü Rabbimizin ilminin sonu yoktur ve o dilediğini kadarını bizle paylaşır.Tek bir soru ile gerçeği anlayacağınızı umarım,Said-i Nursi'den daha alim biri bu asırda var mıdır veya onlara göre gelecek midir?Hayır derlerse bu ayeti hatırlamanızı dilerim.

[COLOR="red"]Bunuda soracağım özellikle.Gittiğim ortamdaki kişileri doğru tanıdıysam eğer,
vardır ve gelebilir derler. Doğru tanıdıysam ve anladıysam kişileri tabi :)[/COLOR]

Son olarak biliyorsunuz Risaleler Said-i Nursi tarafından kendi iradesi dışında kendisine yazdırılmıştır iddiası vardır Risalelerde.Bu ayeti de okuyup üzerinde düşünmenizi dilerim ve hatta onlara sormanızı.

[COLOR="red"]Bunu hiç duymamışdım,çok ilginç bir iddia :eek: Bunuda soracağım.[/COLOR]


[B]Bakara Suresi
79. [U]Veyl olsun/Lanet olsun/Yaziklar olsun o kisilere ki, Kitap'i kendi elleriyle yazarlar [/U]da sonra onunla basit bir karsilik satin alsinlar diye, [U]"Iste bu, Allah katindandir![/U]" derler. [U]Vay haline onlarin, ellerinin yazdiklari yüzünden! [/U]Vay haline onlarin, kazanip durduklari yüzünden! [/B]

Selametle değerli kardeşim...[/QUOTE]

[COLOR="red"]Allah razı olsun sizden,şunu belirteyim ilk yazdıklarınızı okuyunca gözlerim doldu,itiraf edeyim hatta ağladım,rabbim bu arayışımı hayırlara çıkarır inşaallah.

Ama abi diyorumya,35 yaşımdayım,bu yaşa kadar aldığımız bir din kültürü ve islam anlayışı vardı,bu yaşımda böyle bir topluluğun olduğunu bu forumlarda gördüm.
Ve yazılanlar aklıma mantığıma yatan şeyler,çünkü hep kuran örnek alınıyor,kuranın örnek alındığı bir olaya kim ne diyebilirki :)
Demek istediğim kolay bişey değil bazı şeyleri birden değiştirmek :([/COLOR]

Sevgiler saygılar,çoook sağolun....

Toslunba 18. July 2009 09:46 PM

Çok enteresan yorumlar bunlar,bildiğimiz ,gördüğümüz islam anlayışından çok farklı yorumlar alıyorum bu site'de
Gerçi yaş 35,yaklaşık 10 aydır dinim ile ilgili bilgilerle daha içiçeyim
Peki bunca insan 5 vakit kılarken,acaba bunların içinde arapçayı çok iyi yorumlayabilen birileri,bunun 5 vakit olduğunu kesin çıkarmış olmazmı ?
O zaman ahiret'de herkes 5 kılarken,siz neden anlamadınız ? araştırmadınız ?
Herkese uymadınızda 3 kıldınız denirse ne olacak ?
Bu arada sabah,akşam,yatsı kılıyosunuz sanırım dimi toslunba ?

[COLOR="Red"]Değerli Aşık dostum bu hususla ilgili acizhane düşüncem şu şekildedir : Kurandan namazın 5 vakitini gösterin diyerek çoğu islami sitede meydan okumalarımız oldu ,düşüncelerimize itiraz eden oldukça fazla kardeşimiz geldi tartıştık .İçlerinden ciddi arapça bilgisi olanlar ,yazarlar vs. vardı fakat hiç birisi bize 5 vakiti gösteremedi. Eğer Kuranda namaz 5 vakit ise lütfen bize bunu bildirin de tövbe edip dönelim ,sizi gayet iyi anlıyorum -ben fazla bilgili değilim diyorsunuz -tanıdığınız bilgisine güvendiğiniz kimseler var ise buyursun onlar göstersinler.. Eğer tövbe edemez isek şüphesiz zalimlerden oluruz. Bizim Allah adına ibadet belirleme gibi bir haddimiz asla olamaz. Biz ona köle olmak derdindeyiz. Allah emreder biz yapmaya çabalarız. Ahirette bize sorulacak soru ile ilgili ise ciddi bir bakış farklılığımız var. Allah kulunu herkezle kıyaslayarakmı hüküm verir yoksa hikikatlemi mizan edilir? Peygamberimizi ve diğer peygamberleri düşünürsek hepsinin bulunduğu toplumun sözde (!) asileri olduklarını görürüz. Keza islam tarihindede bunun çok örneği vardır. En basitinden müslümanlar (!) arasında Peygamberimizin evlatları -torunları yaşayamamıştır. Katledilmişlerdir. Kurandaki "insanların çoğuna uyarsan andoolsun seni yoldan çıkarırlar" ayeti ,"insanların çoğu şirk koşmadan imanmazlar" ayetleri boşuna değildir. Bizlerin asla çoğunluktan etkilenmesi düşünülemez. Bizim için Allah ne dediyse o odur. İsterse tüm düna bir araya gelsin. Ahirette bize herkez 5 kılarken siz neden 3 kılıyordunuz diye Rabbimizin bize hitap etmesi onun toplumu bir kural koyucu -otorite olarak kabul etmesi demektir. Oysa la ilahe illa allah diyerek biz Allahtan başkasını tanımadığımızı ilan ederiz. Allahtan başka kural koyucu ,ondan başka ilah olmadığı için böyle bir kıyaslama olamaz kanaatindeyim. Aksi halde Hollandada yaşayan bir eşcinselinde herkez böyle yapıyordu bende yaptım demesi hak olurki düşünülemez. Allahın kanunlarında değişme olmaz. İsterse tüm cihan bir araya gelsin. Ancak şu söylem olabilir ki eğer namaz 5 vakitse siz neden 3 kıldınız sorusuna muhatap olduk sayalım. Biz bu hususu çapımızca çok araştırdık. Vardığımız sonuç budur. Ancak asla hükmetmeye çalışma cehaletine düşmeyiz -bu durum bizi bağlayan bir durumdur. Buyurun bizlere 5 vakit namazı gösterin. Eğer gösteremiyorsanız lütfen bize ahirette "O zaman ahiret'de herkes 5 kılarken,siz neden anlamadınız ? araştırmadınız ?" demeyin. Çünkü davetimiz var. Kurandan bize bunu gösterin uyalım diye (şahsınıza almayın -bu davetimiz herkezedir). Allahın ayetlerini bir biz biliriz diye bir saçmalık ve kibirimiz yok çok şükür ,bizlere öğretilirse uyarız. Ancak muhatabımız Kurandır. Delilimizi Kurandan isteriz. [/COLOR]

Eminimki deliller vardır kardeşim,ama ben bulamam size bu delilleri,bilgili birilerini bulmak lazım bu deliller için.
Peki siz bu uygulamaları yaparken,hangi bilgili kişilerin yönlendirmesiyle yapmaya başladınız dini vecibelerinizi ?
Bilgili gördüğünüz kişilerin sizi doğru yönlendirdiğinden emionuçda nmisiniz ?

[COLOR="red"] Değerli kardeşim ,davetimiz her insanadır. Bilgili olduğunu düşünüp güvendiğiniz kimseleri çağırın -durumu izah edin ve Allah rızası için bizlere 5 vakit namazı göstersinler. Samimiyetle söylüyorum Kurandan bunu gösterip hatamızı düzeltenden dünya ahiret duacı olurum. Zira biz burada takım tutan fanatikler değiliz. Hakk nerede biz orada :) .Ha sürçmemiz olurmu ,illaki olur.

Kişilerin yönlendirmesi hususunda sadece şahsımı bağlayacak şekilde şunu söyleyebilirim. Allahın izni ile çekenin çektiği yere giden bir yapıda değilim. Lise çağlarımda başladım Kuran okumaya ,uzun zaman aralıkları verdiğim oldu. Tam bir adanmışlık ile Okuyalı ise 2 yıl kadar oluyor. Eskiden beridir din adına konuşan kimselere güvenemiyor içim ısınmıyordu. Onların olduğu ortamlardan kaçıyordum. Bu nedenle dinimi öğrenmek için ilk yapıştığım kitap Kuran oldu. Kuran okudukçada etrafımdaki cehalet ve bilgisizliği idrak etmeye başladım. Kendi adıma isterse tüm dünya bir araya gelsin Allah ne dediyse o bilinci nasip oldu. Bu nedenle pek fazla birisinden etkilenmeden belirli bir noktaya geldim. Derken Allah kendisinden razı olsun yolum tam bir Kuran erine rastladı ,gölnümüze ayna oldu. Bizim darlıktan kurtulmamızda yardımcı oldu. Kuran ahlakını bedenlenmiş olarak görmek nasip oldu. Etkilendiğim tek kişi odur diyebilirim. Ha bu namaz ..vs hususu için değil -burada konuştuğumuz hususlarla ilgili düşünceler üniversite yıllarımda 2. grup (grup diyorum çünkü ilkinden zaman çok geçmişti) Kuranı okurken oturmaya başlamıştı. Herhangi birisinden etkilendim desem yalan olur.[/COLOR]

3 ken 5 yapanlar eminimki bunu yaparken,kitabı arkalarına almak gibi bir NİYET'le yapmıyorlar bunu,en azından ben öyleyim!

[COLOR="red"]Değerli dostum şahsını hedef alacak şekilde konuştu isem affola ,ancak şahsi değilde genel olarak yazıyorum. Ben Allah ne demiş onun derdindeyim -yoksa kimin ne dediği beni bağlamaz. Sonuçta dönüşümüz Rabbimizedir. O bize bir bolluk dilerse alemi cihan bir araya gelsin engelleyemez ,darlık dilersede durduramaz. Bunu hepimiz biliyoruz.[/COLOR]

Peygamberimiz yapmış diye,yapıyoruz,çünkü allah(c.c) , peygamberimizde güzel örnek ler olduğunu söylemiş bizlere.
Benimde böyle bir tutar dalım olur diye düşünüyorum.
Sonuçda yapılan iş,allaha ibadet,kötü bir şey değil !
Günde 5 kez namaz kılan kişiye,namaz kılma denirmi ?

[COLOR="red"]Sanırım yanlış anlattık. Biz kimseye 5 vakit kılma yada sadece şu kadar kıl diyemeyiz. Bu edepsizlik olur. 5 vakit kılan günaha girer demektende Allaha sığınırım. Bizim söylemimiz Kuranda Rabbimizin bize bildirdiği namaz 3 vakit. İsteyen istediği kadarda kılar. Kişi ile Rabbi arasındadır. Ancak dememiz oki ; kişi namaz 5 vakittir!!! derse kanıtını göstermediği sürece zalimlik etmiş olur. Namazı 5 vakit kılmakla değil ,Allahın bunu 5 vakit emrettiğini iddea edip delillendiremediği için. Çünkü onun hakkında bilmediğin şeyleri söylemek büyük günahtır. Yoksa isterse 100 vakit kılsın. Namazın hakikatinden uzaklaşıp şekline takılmayıda fazla sağlıklı bulmuyorum açıkçası.[/COLOR]

2.121.
Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

Elhamdülillah inkarımız yok,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz

3.23.
Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için ALLAH'ın kitabına çağrılıyorlar da onlardan bir grup yüz çevirip geri dönüyor.

Burda anladığım kadarıyla inanmayanlardan bahsedilmiş,biz yüz çevirmiyoruz,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz,gücümüz yettiğince.

4.105.
Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.

Hain'ler inanmayan lar burda !

18.27.
Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.

Çok şükür.

21.10.
Size, size olan mesajı içeren bir kitabı indirmiş bulunuyoruz. Aklınızı kullanmaz mısınız?

Burda gene müşriklerden bahsediliyor.Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.

29.51.
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır.

Burdada müşriklere hitap var.
Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.

# 39.41.
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.

Burdada mübarek peygamberimize seslenmiş allahu teala.

[COLOR="red"]Değerki kardeşim ,astığımız ayetler bize moral oluyor diye asmıştım. Yoksa sizi Ayetlerle yargılamak gibi bir edepsizliğimiz olamaz. Allahın kitabını mızrakların ucuna takmaktan Allaha sığınırız. Lütfen demelerimizi şahsi yorumlamayın. Kendi bakış açımızı ifade edebilmek için ortaya konuşuyoruz. Ancak ayetlerin tamamı bize gelmiş gibi okur ve tamamını muhatap alır isek Musayıda firavunuda içimizde aramaya başlarız. Bunun bize çok faydası olacağı kanısındayım. Kişinin kendini bilme yolunda -Kaf dağına tırmanma yolunda ciddi desteği olacaktır bu yaklaşımın diye düşünüyorum. [/COLOR]



Bu konuda size yerden göğe kadar katılıyorum.Ama diyorumki; ben bu gurubun sohbetlerine katılıyorum,çünkü buralarda dinim ile ilgili bilgiler ediniyorum.

[COLOR="red"]İnşallah Kuranlada devam edin ,sizin vasıtanızla oradaki Kurana vakıf olmayan arkadaşlarada Kuran ayetleri ulaşmış olur. Böylelikle sizinde Allahın dinine hizmetiniz artmış olur. Kuranla bağınızı kesmediği sürece bence istediğiniz sohpete gidin -faydası olur zararı olmaz. Yeterki kişi Hasbiy Allah (Allah bana yeter) diyebilip Kurana sarılablisin.[/COLOR]

Şimdi siz diyeceksinizki;zamanında inanmayanlarda bunu demiş,ve demişlerki;biz putlara bizi allaha yaklaşdırsın diye inanıyoruz.

Ama ben zaten inanmayan değilimki Bu ayetde allahu teala inanmayanların dediği şeyleri söylemiş,inananların değil

[COLOR="red"] Müslümanım diyen bir insanın imanını sorgulamak bize düşmez. Öyle bir söylemimiz olmadı. Ancak şahsi bakış açım oki Nefis denen şehirde firavunda geziyor ,Musada ; Muhammedde geziyor Ebu cahilde ; Yahudide geziyor ,müşrikte geziyor MÜMİNDE. İş oki gönül şehrini Müminlere teslim edelim. Yoksa bundan 5000 yıl önce yaşayıp ölmüş bir Firavundan bane diye bahsetsin yaradan. Yada müşriklerin inanıp okumadığı bir kitapta neden müşrikler sorgulansın? Kişi ne bulursa kendi içinde bulur. Alemde ne varsa kişinin gönlündede o vardır. Kainatın aynasıyam mademki ben bir İnsanım demiş ozan. Bu durumda ayetleri bu bana -bu bana değil diye tertiplemeyi sağlıklı bulmuyor ve şahsım adına tüm ayetlerin bana ve tüm inananlara geldiğine inanıyorum.[/COLOR]


Peki ya şu denirse; bunca insan güvendi ve uyguladı,siz kimin sözlerine bakarak bu ayrıntıyı kaçırdınız ?
Gerçi diyorum ya,bunu açıklamak için süper arapçası olan birinin,namaz vakitlerini tam olarak okuyup tercüme etmesi lazım.

[COLOR="red"]Bu sorunuza yukarıda açıklama getirmeye çalıştık. Karanlık ne kadar koyu olursa olsun gücü bir tek muma yetmez. Alemlerin Rabbinin insanları insanlarla kıyaslayıp toplumun inançlarını hüküm kaynağı olarak kabul etmesi düşünülemez. Hüküm yalnızca onundur.[/COLOR]

Bir soru : Siz arapça biliyormusunuz ? Kimin sözlerine dayanarak 3 vakit olduğunu düşünüyorsunuz ?

[COLOR="red"]Benim arapçam yok ancak dönemin güvenilir sözlükleri var. Lisanül arap gibi ,müfredat gibi. İlahiyatçılarda bu kaynakları kullanmakta. O dönemde yazılmış şiirler ..vs mevcut. Hepsini geçin Kuranın kendi içerisinde kelimelerin kullanımına bakarak sonuç çıkarmak mümkün. Zira çakışma olmamalı. Ben Meallerden okuyorum ,zaten bir hatalı tercüm versa diğer ayetlerle çakışma yapıp bas bas bağırmaya başlıyor. Bu sefer araştırma yoluna gidiyorsunuz. Ve bi şekilde öğrenmek nasip oluyor. En güvendiğim mealler ise 1- Hakkı YILMAZ ,2- Hüseyin ATAY ,3- Yaşar Nuri ÖZTÜRK ,4- Süleyman ATEŞ şeklinde.[/COLOR]

snobyx 18. July 2009 09:57 PM

[QUOTE=aşık74;3341][COLOR="red"]Allah razı olsun sizden,şunu belirteyim ilk yazdıklarınızı okuyunca gözlerim doldu,itiraf edeyim hatta ağladım,rabbim bu arayışımı hayırlara çıkarır inşaallah.

Ama abi diyorumya,35 yaşımdayım,bu yaşa kadar aldığımız bir din kültürü ve islam anlayışı vardı,bu yaşımda böyle bir topluluğun olduğunu bu forumlarda gördüm.
Ve yazılanlar aklıma mantığıma yatan şeyler,çünkü hep kuran örnek alınıyor,kuranın örnek alındığı bir olaya kim ne diyebilirki :)
Demek istediğim kolay bişey değil bazı şeyleri birden değiştirmek :([/COLOR]

Sevgiler saygılar,çoook sağolun....[/QUOTE]

Selamlar değerli kardeşim,

Sorularınıza tek tek cevap vereceğim.

Öncelikle Arapça biliyorum.Kuran ile ilgilenmeye başladıktan sonra önce tüm mealleri elime alıp inceledim.Karşılaştırmalı okudum.Farklı birçok nokta gördüm azmettim Arapçayı öğrendim.Gramer'i artık ortanın biraz üstü seviyede bilmekle beraber kelime hazinem daha zayıf.Bu eksiğimi gidermek için ise Kuran Kavramları sözlükleri edinerek,kelimelerin kök anlamlarını incelemeye çalışıyorum.

Dini vecibelerimi kimsenin fikrine göre uygulamıyorum.Merak ettiğim meseleyi fikirlerine değer verdiğim kişilerin makale ve çalışmalarından araştırıyorum,meallerine bakıyorum,sonra kendim meal ediyorum,sonunda bana en yakın gelen yorumu uyguluyorum.Hatalarım için Rabbimden af dileyerek elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Değer verdiğim ilim adamlarının bir kısmının isimleri yazarsam Merhum Elmalılı Hamdi Yazır,Hakkı Yılmaz,Abdulaziz Bayındır,Bayraktar Bayraklı,Yaşar Nuri Öztürk,Receb İhsan Eliaçık,Ali Şeriati,İsmail Yakıt ve ismini yazamadığım onlarca bilim adamı.Bazıları bazılarının fikirlerine katılır bazıları red eder.Benim için önemli olan ise her fikri mümkün olduğunca dinlemek fakat en sonunda kararı kendi özgür irademle vermektir.

Yazılarımda ''BİZ'' ifadesini kullanırken belirli,adı konmuş,organize hareket eden bir gruptan bahsetmedim.Bizden kasıt bu gibi forumlarda Kuran'ı araştıran,anlamaya çalışan gönüldaşlardır.Çoğumuz birbirimizi forumdaki nickimizden tanıyoruz.Hepsini çok sevmekle beraber ne yazık ki hemen hemen hepsini şahsen tanıma şerefine erişemedim.Birkaç çok değerli Kuran Eri ile telefonla arada sırada konuşmakla,sohbet etmekle yetiniyorum ne yazık ki!
Malum herkes iş güç sahibi yurdun dört bir yanına dağılmış,derdi Kuran olan insanlarız.Birbirimizi görmesekde inanıyoruz ki birgün Rabbimiz bizleri bir araya getirecektir.

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Ayrıca yaşım 29.Siz benim ağbimsiniz.Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.Çevreniz sizi garipser,eleştirir hatta en yakınlarınız sizle dalga bile geçer.Tıpkı peygamberimiz ve diğer Resullere yapılan muameleler gibi.Yaşadıkça anlayacaksınız,Resullerin ne badireler atlattığını,ne sıkıntılara girdiklerini.

Son olarak Sevgili Toslunba'nın yazdığı ayetlere yorum yaparken bazılarının altına bunlar müşrikler için inen veya peygamberimiz için inen ayetler diye yazmışsınız.Şunu bilin ki Kuran ayetleri zaman ve mekan üstüdür.Muhatabları ise o ayeti okuyan kişinin bizzat kendisidir.Bu nokta çok önemlidir.Rabbimizin sizi muhatab kabul ettiğini bu nedenle her ayetin direk size indiğini asla ama asla unutmayın.Her ayeti bu şekilde okursanız,burda bana ne demek istenmiş diye bakarsanız çok kısa zamanda çok yol kat edersiniz.

Zaten müslümanların temel yanıldıkları nokta Kuran'da Rabbimizin bazı grupları kınadığı bazı ayetleri sadece o kınanan gruplar için indiğini zann etmeleridir.Kuran evrenseldir muhatabları tüm insanlardır.

Selametle...

aşık74 20. July 2009 12:03 PM

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Her yazışmamız bana faydalı oluyor,fikirlerim değişiyor.

Toslunba kardeşim; daha önce dediğim gibi arapça bilmem,ilahiyatcı değilim,serbest meslekle uğraşan bir işletmeciyim sadece.
Ama interneti kullanmayı biraz bilirim :)

İnternetden araştırdığıma göre 5 vakit namazla ilgili bir kaç bilgi buldum.
Bilmem siz ne dersiniz ?

[SIZE="4"]Kur'an-ı Kerim' de beş vakit namaza mücmel olarak işaret eden ayetlerden Taha Süresinin 130 uncu ayetinde: "...Güneşin doğmasından önce de, batmasın dan önce de Rabbını övgü ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, rızaya ulaşasın." buyurulmuş; güneşin doğmasından ve batmasından önce , gece saatlerinde ve gündüzün iki ucunda olmak üzere beş ayrı vakitte Cenab-ı hakk' ı tesbih yani namaz kılmak emredilmiştir. Bakara Süresinin 238 inci "namazlara ve ayrıca orta namaza devam edin" mealindeki Ayet-i kerimede "namazlar" anlamındaki "salâvat" kelimesi çoğuldur. Arapça da çoğul üçten başlar. "İki'' ye tesniye denir ve ''iki namaz'' sözü "salateyn'' şeklinde söylenir. Demek oluyor ki, ayetteki ''salavat'' sözünden en az üç namaz anlaşılır. Ayrıca bir de "orta namaz" var. Çünkü matuf, matuf aleyhten (üzerine atıf yapılandan) ayrıdır. Bu sebeple "orta namaz", "namazlar'' ifadesine dahil olmadığı gibi, her iki yanında eşit sayı bulunmadığı için, üç namazın arasında yer alacak bir namaza ''orta namaz'' denilmesi de mümkün değildir. O halde, ayetteki "salavat" kelimesi, en az dört namazı ifade eder. Orta namaz buna eklendiğinde beş vakit namaz ortaya çıkar. Orta namazın ikindi namazı olduğu bazı hadislerde açıklanmıştır. Hüd süresinin 114'üncü ayetinde ise, "Gündüzün iki ucunda ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl..." buyurulmaktadır. . Ayet-i celilede ''gündüze yakın saatler" anlamındaki "zülef" kelimesi, "zülfe" nin çoğuludur. Yukarıda belirtildiği üzere en az üç adedi ifade eder. demek oluyor ki, bu ayete göre gecenin gündüze yakın saatlerinde, (akşam, yatsı ve sabah namazı olmak üzere) en az üç namaz var. Ayrıca gündüzün iki ucunda da iki vakit var. Böylece bu ayet-i kerimeden de namazın beş vakit olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan başka Nisa, 4/103. Hud, 11/114; İsra, 17/78; Rum, 30/17-18; Nur, 24/36; Kaf, 50/39-40; Dehr (İnsan) , 76/25-26 ayet.-i kerimelerinde de beş vakit namaza veya vakitlerine mücmel o1arak işaret eden ifadeler bulunmaktadır.

Bu mücmel ifade ve işaretler, Rasulüllah ( s.a.v.. ) , in söz ve uygulamalar ile açıklanmış, onun açıkladığı ve uyguladığı şekilde bütün Müslümanlar tarafından ameli uygulama olarak günümüze kadar devam ettirilmiştir. Asr-ı Saadetten beri her asırda Müslümanlar beş vakit namaz kılmış hiç kimse bunun aksini söylememiştir. Bu itibarla "Kur'an' da beş vakit namazın bulunmadığı iddiasının ilmi, akli, icmali, tafsili, hiç bir değeri yoktur. [/SIZE]

aşık74 20. July 2009 12:46 PM

Birde burası var...

[SIZE="4"]http://forum.islamiyet.gen.tr/islami-bilgi-ve-kaynaklar/81432-namaz-vakitleri-ve-cemaatle-namaz.html


Şüphesiz ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur." (1)
Mevla Teala bu ayeti kerimede namazların belli vakitlerle farz kılındığını beyan etmiştir. Ancak bu vakitleri burada mücmel olarak zikredip, bunu başka ayeti kerimelerde açıklamıştır. Geçen dersimizde işlediğimiz "Namazlara ve orta namaza devam edin" (2) ayeti kerimesi de, farz namazların beş tane olduğuna delalet etmekte, lakin bunların vakitlerine delalet etmemektedir. Şimdi vakitlerin tafsilatına delalet eden ayeti kerimelere kısaca bir göz atalım:
1–"Güneşin (zeval vaktinde) kayması anından, gecenin kararmasına kadar namazını kıl, sabah namazını da (öylece eda et)…" (3)
Müfessirlere göre bu ayeti kerime beş vakit namazı ifade etmektedir. Şöyle ki: Güneşin zeval vaktinden kaymasından, gecenin karanlığının basmasına kadar olan zamanda kılınması gereken farzlar, öğle ve ikindi namazlarıdır. Karanlığın basmasından fecr–i sadığa kadar olan zamanda kılınması gereken farz namazlar akşam ile yatsı namazları, fecir vaktinde kılınacak farz namaz ise sabah namazıdır.
2–"Haydi akşama girerken, sabaha ererken, ALLAH'ı tesbih (tenzih) edin (namaz kılın)"(4) Bundan murat gündüzün iki ucunda olan sabah ve akşam namazlarıdır.
Sonra Mevla Teala "Göklerde ve yerlerde hamd O'na aittir. Gündüzün nihayetinde de, öğle vaktine vardığınız zamanda (ALLAHı tenzih edin, namaz kılın.)" (Rum süresi 18)
Bu ayeti celilede ki "Aşiyyen" ifadesiyle tamamen geceleyin kılınan yatsı namazı kastedilmiştir. "Öğle vaktine vardığınız zaman" kavli şerifiyle de, tamamen gündüzün kılınan öğle namazı kastedilmiştir.
Böylece burada zikredilen farz namazların sayısı dört olmuştur. İkindi namazına gelince, Mevla Teala onun şeref ve kıymetini göstermek için, "Asra (ikindi namazına) yemin olsun" (5) buyurarak onu tek olarak zikretmiştir.
3–"Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde namazı hakkıyla kıl."(6) Ayeti celile de geçen "Gündüzün iki tarafı" tabiri sabah namazıyla, ikindi namazının farziyetini ifade eder. Çünkü her ne kadar sabah namazı, gündüzün birinci (başlangıç) tarafı henüz meydana gelmeden, ikindi namazı da gündüzün ikinci (son) tarafı zuhur etmeden önce bulunuyorsa da, bu iki namaz gündüzün iki ucunda yer almış gibidir.
Ayeti celile de ki "Gecenin de yakın saatlerinde" kavli şerifi akşam ve yatsı namazlarının farziyetini gösterir.
Ayeti kerimede geçen "Zülefen" (yakın saatler) lafzı cemi olup, ceminin de en azı üç olduğundan bazı alimler bununla vitir namazının vücubuna delil almışlardır.
4–"Güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de, Rabbini hamd ederek tesbih et. Gecenin bir kısım saatleriyle, gündüzün etrafında da tesbih et ki, razı olasın (ALLAHın rızasına ererek memnun olasın)" (7)
Müfessirler bu ayetteki hamd ile tesbihten maksadın namaz olduğunu belirttiler.
Beyzavi'ye göre güneşin doğmasından önceki tesbih, sabah namazı, batmasından önceki öğle ve ikindi namazlarıdır. Gecenin bir kısım saatlerindeki ise akşam ve yatsı namazlarıdır. Gündüzün etrafında (başında ve sonunda) tesbih et ifadesiyle, önemine binaen sabah ve akşam namazlarına ikinci defa dikkat çekilmiştir.
İşte beş vakit namazın ayrı ayrı beş vaktini gösteren ayeti kerimeler bunlardır. Namazın vakitlerini beyan eden Hadisi şeriflere gelecek olursak, bunlardan da bir ikisini zikredelim:
Resülullah SallALLAHü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Cibril Bana, Beytullah'ın yanında iki kere imamlık yaptı. Bunlardan birincide; öğleyi gölge ayakkabı bağı kadarken kıldı. Sonra her şey gölgesi kadarken ikindiyi kıldı. Sonra güneş battığı ve oruçlunun orucunu açtığı zaman akşamı kıldı. Sonra yatsıyı, şafak (ufuktaki aydınlık) kaybolunca kıldı. Sonra şafak söküp oruçluya yemek haram olunca sabahı kıldı.
İkinci sefer; öğleyi bir önceki günün ikindisinin vaktinde, her şeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldı. Sonra ikindiyi, her şeyin gölgesi kendisinin iki misli olunca kıldı. Sonra akşamı, önceki vaktinde kıldı. Sonra yatsıyı, gecenin üçte biri geçince kıldı. Sonra yeryüzü ağarınca da sabahı kıldı.
Ve Cibrîl Aleyhisselam Bana yönelip: 'Ey Muhammed! Bunlar senden önceki peygamberlerin vaktidir. Namaz vakti de bu iki vakit arasında kalan zamandır!' buyurdu." (
Bir diğer Hadisi şerifte Resülüllah SallALLAHü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki namazın bir ilk vakti, bir de son vakti vardır. Muhakkak ki, öğle namazının ilk vakti, güneşin zeval (tepe noktasından batıya meyil) anıdır. Son vakti de ikindinin girdiği andır. Şüphesiz ki ikindi vaktinin evveli, vaktinin girdiği andır. Vaktinin sonu da güneşin sarardığı zamandır.
Ve şu muhakkak ki, akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktinin sonu da şafağın (ufuktaki aydınlığın) kaybolduğu andır. Şüphesiz ki yatsı vaktinin evveli, ufuğun (gök kenarının) kaybolduğu andır. Vaktinin sonu ise gecenin yarılandığı andır. Şüphesiz ki sabah vaktinin evveli fecrin (aydınlığın) doğduğu zamandır, vaktinin sonu da, güneşin doğduğu andır." (9)
Zikretmiş olduğumuz Hadisi şerifler beş vakit namazdan her birinin ilk vakti ile son vaktini belirtmektedir. Namazlar, gösterilen bu iki vakit arasında muteber olmakla beraber, ilk vaktinde kılınmalarının ehemmiyetine pek çok Hadisi şerif de dikkat çekilmiştir. Gerçi namazın vakitlerini tayin için Cebrail Aleyhisselam'ın gelip namazları öncelikle ilk vaktinde kıldırmış olması da, namazları ilk vaktinde kılmanın efdaliyetine delalet etmektedir.
Namaz hususunda, önemle üzerinde durulması gereken bir diğer husus da, namazın cemaatle kılınmasıdır. Pek çok kişi namazını kılmakta, fakat cemaate maalesef gerektiği şekilde önem vermemektedir. Halbuki, ezanı duyan kişinin cemaati terk etmesine ruhsat verilmez, çünkü o son derece kuvvetli bir sünnettir. Ayrıca, Efendimiz cemaatle namaz kılmanın fazileti hakkında pek çok Hadisi şerifler beyan buyurmuş, ümmetine bu konuda pek çok tenbih ve uyarılarda bulunmuştur.
Efendimiz "Üç kişi bir köyde veya çölde bulunurda aralarında (ezan okumaz ve) cemaatle namaz kılınmazsa, mutlaka şeytan onlara galip gelir. O halde sen cemaate devam et, çünkü kurt (sürüden) uzak kalanı yer." (10) buyurmuştur. Rezin şu ziyade de bulunmuştur: "Zira insanın kurdu şeytandır. Onu yalnız yakaladı mı yer."
İbni Mesud RadıyALLAHü anhdan rivayet edilmiştir ki, Efendimiz şöyle buyurdu: "Her kim yarın ALLAH–u Telaya müslüman olarak kavuşmak isterse şu namazlara devam etsin nerede çağrılırsa (ezan okunursa orada hemen cemaate koşsun) Sonra İbni Mesud şöyle devam etti: "Şüphesiz ALLAH sizin Peygamberinize süneni Hüda (doğru yollar) meşru (tayin etti) etti. Bu namazlar da süneni hudâ'dandır. Eğer siz cemaatden geri kalıp evinde kılanlar gibi evlerinizde kılsanız, elbette Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terk edince de elbette sapıtmış olursunuz. Herhangi bir kişi güzelce abdest alır da şu camilerden birine gitmeyi kastederse mutlaka ALLAH–u Tela o kişiye (o yolda) attığı her adıma karşılık bir hasene yazar onu bir derece yükseltir ve bir günahını siler. (Biz Müslümanlar olarak bu namazları cemaatle kılardık.) Şüphesiz ben, bizi şu halde görürdüm ki, cemaatten ancak münafıklığı belli olanlar geri kalırdı ve yine muhakkak ki bir adam tek başına cemaate gelemediğin de, iki kişiye dayanarak getirilir, safa dikilirdi." (11)
Bir başka Hadisi şerifte Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde ve sokağında (dükkanında) kıldığı namazından yirmi beş derece üstündür. Şüphesiz sizin biriniz güzelce abdest alarak sadece namaz niyetiyle camiye gelirse, camiye gelinceye kadar attığı her adıma karşılık mutlaka ALLAH–u Teala onu bir derece yükseltir. Ve bir günahını siler. Mescide girdiğinde namazı beklemek için durduğu müddetçe, namazda sayılır. Ayrıca kimseye eziyet etmemek ve abdestli bulunmak şartıyla namaz kılacağı yerde durduğu müddetçe melekler: 'Ey ALLAHımız! Onu affet, ona rahmet et' diye dua da bulunurlar." (12)
Bir diğer rivayette ise: "Cemâatle namaz kılmak yalnız başına namaz kılmaktan yirmi yedi derece daha üstündür." (13) buyurulmuştur.
İnsan sevap kazanmak niyetiyle namaz kıldığına göre, evde kılacağına biraz daha gayret göstererek camiye gidip cemaatle namaz kılmalı ve bu kadar büyük sevabı kaçırmamalıdır. Dünya işlerinde herkes istinasız "bir" yerine, "yirmi beş" kat daha fazla kazanmayı tercih edecek olmasına rağmen, iş ahiret kazancına gelince maalesef pek çoğu bu büyük kazanca ilgisiz kalmaktadır.
"Fevâid–i Behiyye" de zikredildiğine göre, Muhammed b. Semâe rahimehullah diyor ki:
"Bir keresinde cemaate yetişemedim. Cemaatle kılınan namazın sevabı yirmi beş derecedir diye, sayıyı tamamlamak için o namazı yirmi beş defa kıldım. Sonra rüyamda birinin bana "Ey Muhammed b. Semâe! yirmi beş kere kıldın ama meleklerin Amin demesi ne olacak." dediğini işittim. Meleklerin amin demesinden maksat ise "İmam Fatiha süresini okuduktan sonra "Amin" deyince melekler de amin derler. Kimin "Amin" demesi meleklerin "Amin" demesine rastlarsa, o kişinin geçmiş günahları affolur." (14)
İşte rüyada bu Hadisi şerife işaret edilmiştir. Tüm bunlardan anlaşılan, cemaatle kılınan namazın sevabını, yalnız başına kılmakla elde etmek kesinlikle mümkün değildir.
Cemaati terk edenleri tehdit mahiyetinde ise, pek çok hadisi şerifler vardır. Lakin şuurlu bir müslüman için hiçbir tehdide gerek yoktur. Çünkü ALLAH ve Resülünün emir ve rızaları madem bu yönde, öyleyse bu yeterli bir sebeptir. Zaten bu işin şuur ve idrakinde olmayan birine de, bin çeşit tehdit dahi boş gelir.
Mevla Teala hazretleri, son nefesimize kadar, tüm namazlarımızı vaktinde ve cemaatle kılabilmeye bizleri muvaffak eylesin.

1– Nisa: Süresi: 103
2– Bakara: 238
3– İsra: 78
4– Rum: 17
5– Asr: 1
6– Hud: 114
7– Taha 130
8– Tirmizî, Salât 113, No: 149 1/278, Ebü Dâvud, Salât 2, No: 393, 1/160, Müsnedi Ahmed: 3081, 1/713
9– Tirmizi, salat: 114, No: 151, 1/283, İbni Ebi Şeybe, Kitabussalât: 91/3, 1/351
10– Ebu Davud, Salat 46, 4/150, Nesei, İmamet 48, (2, 106, Ahmed ibni Hanbel 5/196, 6/446
11– Müslim, Mesacid: 257, Ebu Davud Salat, 46, Nesei İman 5, İbn–i Mace , mesacid: 14
12– Buharî, Salat 87, Bedü'l–Halk: 7, Müslim, Mesacid: 272, Ebu Dâvud, Salât: 20, İbn–i Mâce, Mesacid: 14, 19
13– Buharî, Ezân 30, Müslim, Salât 272
14– Buhari, Ezan: 111,113, 125, Müslim, Salat: 71, 72, Ebu Davud, Salat: 140,168, Tirmizi, Mevakit: 71,83, Nesei, İftitah: 33, 34 [/SIZE]

aşık74 20. July 2009 01:11 PM

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

[COLOR="Red"]Balıkesir'de bu konuda yüzyüze bilgi alışverişi yapabileceğim birini bulursanız,benimle forumdan tanışdırırsanız çok memnun olurum.[/COLOR]

Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.

[COLOR="Red"]Benim arayışım zaten , atalardan kalma sözleri yargılayarak,akıl ve mantığıma aldıramadığım için başladı.:)
İşin doğrusu , ben hadislerin bir çoğunada güvenmiyorum,1500 sene geçmiş aradan,kim bilir fitneciler araya ne laf lar , ne sözler sokmuşlardır ![/COLOR]

[COLOR="red"]Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?[/COLOR]

Sevgiler...

elmuh 20. July 2009 01:31 PM

[QUOTE=aşık74;3355]
[COLOR="red"]Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?[/COLOR]

Sevgiler...[/QUOTE]

Selam aşık74,

Sabah ve akşam kılıyorum, sabahın ve akşamın geceye yakın saatlerinde, güneş doğmadan önce, güneş battıktan sonra, alacakaranlık saatlerinde. Hud 114 gereğince.

[COLOR="Blue"]Hud 114
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür.

Nur 58
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: [B]Sabah namazından[/B] önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, [B]akşam namazından[/B] sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.[/COLOR]

Hud 114'e göre günün ortasında namaz olmadığı apaçık. Öyle de olması lazım, çünkü Kuran tarif etmişse eksik tarif etmez.

Benim anladığım sabah ve akşam namazı Kuran'da bahsedilen, düzenlenmiş olan, asgari namazdır. Sabahtan önce Akşamdan sonra başka namaz şartı yok. Aksi halde Nur58'de o noktaya dikkat çekilirdi.

Salavat kelimesi ile kastedilen günlük namaz değildir. Sürekli kılınan namazlardır. Dolayısıyla 2 den fazla. Salavat ile günlük namazların kastedildiği iddiası kanıtsız, istediği sonucu çıkarabilmek adına, kendine göre değerlendirmedir. Geçerli bir yöntem değildir.

Muhabbetle.

aşık74 20. July 2009 02:35 PM

Mesajınıza teşekkürler elmuh bey :)

Yani bu duruma göre sizde 3 vakitmi kılıyorsunuz ? Sabah,akşam ve yatsı ?

svg...

elmuh 20. July 2009 03:04 PM

Hayır, iki vakit sabah ve akşam. Kuranda sadece bu iki namazın vakten belirlenmiş olduğunu görüyorum. Yatsı namazı yok. Akşam namazı güneş battıktan hemen sonra gece kararıncaya kadar olan herhangi bir zamanda kılınabilir. Buna bakılarak erken ve geç kılınan akşam namazı iki olarak yorumlanmış. Aslında akşam saatlerinde tek bir namaz var.

Aslında namaza düzenleme getirilmesi vahiy süresinin belli bir aşamasında olmuş. Belli ki bu konudaki karışıklığa bir düzen getirilmiş ve iş saatleri dışında olan sabah ve akşam namazı vakten belirlenmiş. Burada bizim iş saatlerimize göre düşünmemek gerek. Elektriği,TV si olmayan toplumlarda iş saatleri gündüz saatleridir. Gece normal olarak dinlenme saatleridir. Sabah gün doğmadan kalkılır, akşam yemeği sonrası kısa bir değerlendirme ve yatılır. Benim çocukluğumda köyümde henüz elektrik yok iken bile yaşam böyle düzenlenmişti. Şehirlerde bile gece yarısına kadar oturmak hayret vericiydi. Sonra TV geldi alışkanlıklar değişti. Herkes gecekuşu oldu. Kuranı anlama çabasında, vahyin indiği toplumu, kültürel yapısını, anlayışını tüm yönleriyle dikkate alarak incelemek ve yorumlamak gerek. Bizden çok farklı bir toplum.

Bu verileri dikkate alırsak, namaz aslında yatmadan önce ve işe başlamadan önce olarak düzenlenmiş oluyor. Nur 58 de buna dolaylı işaret var.

Muhabbetle.

aşık74 20. July 2009 04:04 PM

Haydi buyrun :confused:

5 vakit'mi 3 vakit'mi nin sıkıntıları vardı,şimdi elmuh bey olaya farklı bir boyut getirdi :confused:

Toslunba ve snobyx kardeş, yorumlarınızı bekliyorum...

Allah'ımm yarabbim,dinimiz neden bu kadar karışık bir halde , neden bu sıkıntıları yaşıyoruz,çok üzülüyor ve korkuyorum :(

svg...

snobyx 20. July 2009 04:08 PM

[QUOTE=aşık74;3355]Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

[COLOR="Red"]Balıkesir'de bu konuda yüzyüze bilgi alışverişi yapabileceğim birini bulursanız,benimle forumdan tanışdırırsanız çok memnun olurum.[/COLOR]

Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.

[COLOR="Red"]Benim arayışım zaten , atalardan kalma sözleri yargılayarak,akıl ve mantığıma aldıramadığım için başladı.:)
İşin doğrusu , ben hadislerin bir çoğunada güvenmiyorum,1500 sene geçmiş aradan,kim bilir fitneciler araya ne laf lar , ne sözler sokmuşlardır ![/COLOR]

[COLOR="red"]Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?[/COLOR]

Sevgiler...[/QUOTE]


Selamlar,

Tanıdığım arkadaşlar olursa size forumdan haber veririm inşallah.

Değerli kardeşim,öncelikle araştırma yapmanız ve en güzelini bulmak istemeniz çok güzel.Şüphesiz ibadet ve tefekkür çok güzel şeyler.Fakat özellikle namaz hususunda merak ettiğiniz noktalar olduğu için birkaç şey yazmak istiyorum.

Namaz kelimesi Kuran'da geçmez.Namaz farsça bir kelime olup,Kuran'da ifade edilen şekli en genel halinde ''Salat''tır.Alıntıladığınız yazılarda ki ayetlerde verilen Tesbih ise apayrı bir kavramdır,onu namaza yormak bilerek veya bilmeyerek bir hatadır.

Namaz'ın vaktine gelince benim şahsi kanaatim 3 olup,sabah,akşam ve yatsı şeklindedir.Fakat 3'dü 5'di tartışmasının bizlere hiçbir faydasının olmadığını düşünüyorum.Yada sabahdı,ikindiydi veya yatsıydı gibi.Değerli kardeşim önemli olan sizi tatmin eden ve size fayda veren ibadeti yapmaktır.İster 5 ister 3 olsun bence farketmez.

Kuran'da Maun suresinde verilen namaz lanetlenen bir namazdır.Çünkü riya için yapılan,kişisel gelişime,tekamüle ve dinin amacına hizmet etmeyen bir Namazdır.Bakın yazalım.

Maun Suresi,

1. Gördün mü o, dini yalan sayanı?

2. İşte odur yetimi itip kakan;

3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o.

4. Veyl olsun/Lanet olsun/Vay haline o namaz kılanların ki,

5. Namazlarından gaflet içindedir onlar!

6. Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.

7. Ve onlar, Maun'a/kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.


Değerli kardeşim,eğer kıldığımız namaz bizi değiştirmiyorsa,toplumdaki yetime,zayıfa ve ihtiyacı olanları gözetmeyi teşvik etmiyorsa,kul hakkına
dikkat edilmiyorsa,sömürü düzeninde hiç gıkımız çıkmıyorsa,o kılınan namazlar Veyl namazlarıdır.Dinide bu namazları kılanlar yalanlayanlardır.

Size tavsiyem,namaz vakitlerinden önce Kuran'daki ''Salat''kavramını anlamaya çalışmanızdır.Bu konuyu araştırırsanız daha verimli olur.

Selametle...

_mustafa_ 25. July 2009 09:25 PM

[QUOTE=snobyx;3349]Selamlar değerli kardeşim,

Sorularınıza tek tek cevap vereceğim.

Öncelikle Arapça biliyorum.Kuran ile ilgilenmeye başladıktan sonra önce tüm mealleri elime alıp inceledim.Karşılaştırmalı okudum.Farklı birçok nokta gördüm azmettim Arapçayı öğrendim.Gramer'i artık ortanın biraz üstü seviyede bilmekle beraber kelime hazinem daha zayıf.Bu eksiğimi gidermek için ise Kuran Kavramları sözlükleri edinerek,kelimelerin kök anlamlarını incelemeye çalışıyorum.

Dini vecibelerimi kimsenin fikrine göre uygulamıyorum.Merak ettiğim meseleyi fikirlerine değer verdiğim kişilerin makale ve çalışmalarından araştırıyorum,meallerine bakıyorum,sonra kendim meal ediyorum,sonunda bana en yakın gelen yorumu uyguluyorum.Hatalarım için Rabbimden af dileyerek elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Değer verdiğim ilim adamlarının bir kısmının isimleri yazarsam Merhum Elmalılı Hamdi Yazır,Hakkı Yılmaz,Abdulaziz Bayındır,Bayraktar Bayraklı,Yaşar Nuri Öztürk,Receb İhsan Eliaçık,Ali Şeriati,İsmail Yakıt ve ismini yazamadığım onlarca bilim adamı.Bazıları bazılarının fikirlerine katılır bazıları red eder.Benim için önemli olan ise her fikri mümkün olduğunca dinlemek fakat en sonunda kararı kendi özgür irademle vermektir.

Yazılarımda ''BİZ'' ifadesini kullanırken belirli,adı konmuş,organize hareket eden bir gruptan bahsetmedim.Bizden kasıt bu gibi forumlarda Kuran'ı araştıran,anlamaya çalışan gönüldaşlardır.Çoğumuz birbirimizi forumdaki nickimizden tanıyoruz.Hepsini çok sevmekle beraber ne yazık ki hemen hemen hepsini şahsen tanıma şerefine erişemedim.Birkaç çok değerli Kuran Eri ile telefonla arada sırada konuşmakla,sohbet etmekle yetiniyorum ne yazık ki!
Malum herkes iş güç sahibi yurdun dört bir yanına dağılmış,derdi Kuran olan insanlarız.Birbirimizi görmesekde inanıyoruz ki birgün Rabbimiz bizleri bir araya getirecektir.

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Ayrıca yaşım 29.Siz benim ağbimsiniz.Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.Çevreniz sizi garipser,eleştirir hatta en yakınlarınız sizle dalga bile geçer.Tıpkı peygamberimiz ve diğer Resullere yapılan muameleler gibi.Yaşadıkça anlayacaksınız,Resullerin ne badireler atlattığını,ne sıkıntılara girdiklerini.

Son olarak Sevgili Toslunba'nın yazdığı ayetlere yorum yaparken bazılarının altına bunlar müşrikler için inen veya peygamberimiz için inen ayetler diye yazmışsınız.Şunu bilin ki Kuran ayetleri zaman ve mekan üstüdür.Muhatabları ise o ayeti okuyan kişinin bizzat kendisidir.Bu nokta çok önemlidir.Rabbimizin sizi muhatab kabul ettiğini bu nedenle her ayetin direk size indiğini asla ama asla unutmayın.Her ayeti bu şekilde okursanız,burda bana ne demek istenmiş diye bakarsanız çok kısa zamanda çok yol kat edersiniz.

Zaten müslümanların temel yanıldıkları nokta Kuran'da Rabbimizin bazı grupları kınadığı bazı ayetleri sadece o kınanan gruplar için indiğini zann etmeleridir.Kuran evrenseldir muhatabları tüm insanlardır.

Selametle...[/QUOTE]


Değerli snobyx, yazınızı çok güzel ve faydalı buldum. Hem teşekkür etmek, hem de yazınıza vurgu yapmak için alıntı yaptım. Allah razı olsun.

Eren Erdem 27. July 2009 02:10 PM

Aşık74 kardeş,

Put ne ?

Put BEN'im ;)

Put, Benim TEK GÜÇ ve OTORİTE'den ayrı olduğunu iddia eden benliğim.

Her kim, O'nun dışında haram-helal ekler, O MENAT'ı beyan eder.

Putu taşta değil, özde arayıp, Hükmü çarpıtan gözde görmeli.

O vakit, fetullahların hezimet vaktidir işte.

Selam ile

nuh 28. July 2009 06:02 PM

(İnsan)28. Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde kendilerini yok eder yerlerine benzerlerini getiririz.(Nuh) 22. Bunlar da, büyük hileler, büyük desiseler kurdular!(Haşr) 16. Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana İnkâr et der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım, der(Kalem)8. O halde, hakikati yalan sayanlara boyun eğme! (Kaf)15. İlk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler. (Necm) 19. Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ'yı? 20. Ve üçüncüleri olan ötekini, Menât'ı. 55. Şimdi Rabbinin nimetlerinin hangisinde şüpheye düşersin.(Hucurat)16. De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. (Zuhruf)8. Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir22.Hayır! Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz derler. 26. Bir zaman İbrahim, babasına ve kavmine demişti ki: Ben sizin taptıklarınızdan uzağım. 30. Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler. (Enbiya) 57. Allah'a yemin ederim ki, siz ayrılıp gittikten sonra putlarınıza bir oyun oynayacağım!


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:29 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam