![]() |
Eren Erdem şiirleri
[CENTER][CENTER]AŞKNAME
Yandım ben bu sevda ile, derdimi bilenler anlar, Bu gönül düştü bu derde, Hakka kul olanlar anlar, Bir Sultan Süleyman ile, bir olurum şol cihanda, Kuş olup cama konanda, ol kelamı bilen anlar, Salkım olup koca dalda, güneş ile yar olanda, Ham iken pişeduranda, tel toprağa düşen anlar, Düşüp toprağı bilende, toprakta kurtla dolanda, Özün kıymetin bilende, kurda dil olanlar anlar, Varıp hayranlık alanda, Varlığın özün bilende, Gönlü aşk ile dolanda, fakr’a köşk olanlar anlar, Asa’sın yere serende, ol Hakkı kula verende, Nemrut’a selam edende, Firavn’u bilenler anlar, Kuşlara kardaş olanda, ol nefse yoldaş olanda, Nefesi Kuran dolanda, Göz ile görenler anlar, Alemi özde bulanda, varıp o özde kalanda, Esma’yı SÖZe salanda, bir gönle girenler anlar, Ölüye nefes verende, Huzurda kıyam duranda, Cahile kolay kılanda, bir ehil bulanlar anlar, Eren, şu alem görende, ol nefse beden örende, Varıp bir secde duranda, gönlümü bilenler anlar. [/CENTER][/CENTER] |
AŞK
[CENTER]Aşk
Ol nefes, bir can’da bul ki ÖZ vücud, Defterin çizilsin, hayra dolasın, Ne kır gönül kapısın, ne dil incild, Selam ile maşuğa yol olasın Eyleme özü terk edip bir namaz, Evvel, işin hakikatin bilesin, Ne hoş imiş bilenlere pak niyaz, Sev ki, Hak’ta sevdiğinden dilesin, Yoldur uzun, var sen AŞK ol cahile, Ol ki, Cahillere derman olasın, Selam eyle, muhabbet ol ehile, Ol ki yüreğinde huzur bulasın Yürü Kıyam eyle huzur-u Hak’ta, Eyle ki Canan’a yakın durasın Var deme sen,HİÇ ol Samed-i TEK’te Ol ki, ÖZ’ün ile Halil kalasın Dar gelir bir kabr’olur Can’a cihan, Bil ki, Sende ol ihsandan alasın, Hengamedir düzeni heryer dühan, Gör ki, Sen de hak huzura dalasın Eren söyler bunca sözün cabasın, Duy ki, sende bir Mana’yı bilesin Yürür Eren bir tek yırtık abasın, Gör ki, sende varlığından geçesin..[/CENTER] |
Ben
[CENTER]BEN
Oy BEN, BEN’i dinledim ki, gönül söyler başka ilden, Varam dedim ÖZ yurduma, Hak çağırdım içli dilden, Ben bir şeycik istemem ki, Hakkın yarattığı kuldan, Varam gidem Hakka doğru, Yol benim Yolcu BEN’im. Sarmışım şu kabr’im ile, örtmüşüm öz nefesimi, Acep söylesem duyar mı, Aşıklar şu iç sesimi, Ben eylerim Haktan beri, yok bir zerrem ol işimi, Sararım Nefs alemimi, Ay Benim, yıldız Benim. Eren’im var söyle sözün, üşenme ol kır şu dizin, Varsın cahil küfreylesin, sen ser yere için özün, Sen koşasan nefs yurduna, bir tek Canan görür gözün, Görem ki meğer ne imiş, gül Benim bülbül Benim.[/CENTER] |
Bugün
BUGÜN
Sardı yeller yüreğimi, yine bir başkayım bugün, Bildim Maşuğun izini, ben söz ile doldum bugün Daldım seyre, kaldım AN’da, yürüdüğüm yollar SENin Vardığım her belde bir hoş, ben bir başka coştum bugün Evvel aldın beni benden, götürdün bir gül yurduna, Hayran oldum bahçasına, düştüm halimin derdine, Ey Can’dan seven sevgili, takıldım senin ardına Varayım DEM kıymetine, Doyayım aşkına bugün Bir giderim TUR’i SİN’e, Olurum Musa’ya yoldaş, Bir giderim Kudüs yurda, kalırım İsa’ya sırdaş Hıra ile Aksa şimdi, olurum aleme kardaş OKU ile yürüyorum, kanayım huşu’ma bugün Gönüllerde beste olur, kimseler bunu bilmez, Yürü SEN’de Hakkı bilen, bu varlık sana kalmaz, Dosttan ayrı kaldım ise, şu yüzüm ki hiç gülmez, Bir mana ile düştüm, yollarda kaldım bugün, Aldım Asasın Musa’nın, ben koştum Nefsime karşı, Geldim Hayy’dan, yolum Hu’ya, gezerim çarşı çarşı, Katarımız ola gönül, başımız dik kalka arşa, Gönül bir söze geldi, bir başka söyledi bugün. Ey Canım Dostlarım, giderim uzundur yolum, Boş sanırdım ki gördüm, doludur sağım solum, Kilidimiz DOST’ta bizim, açığa vurdurdu dolum, Bir Dost ile Hiç olmuşum, gönül selam eydi bugün. Alak, Kalem, Araf ve Tin, bilmelidir kişi Hak Din, Yükseltme Nefsini arşa, pak eyle gönl’ü bitsin bu kin, On bahçadan çık gel, vardığın o bahçadan in, Adem gördüm söz eyledim, sır aldım ondan bugün Eren’im bir yokuş çıktım, Aleme GÖZ ile baktım, Kilidi kaldırıp attım, Gönl’ü ol Aşk ile yaktım, Bilmez idim görmek nedir, bir hak gözlüğün taktım, Dem bu Dem’dir, Gören kalır, sana içim döktüm bugün. |
Dertname
[CENTER]DERTNAME
Gönül istemez Dünya’yı, Ol de bitir şu Rüya’yı, Nefste ol Hırs-u heva’yı, Ben bilirim benden gelir. Cihan derdiyle kavrulur, yel olur gönl’e savrulur, Bazı sanırsın durulur, gül sanırım, diken gelir. Şu Cihan külli yalandır, Cahiller bundan alandır, Arif’se Hakkı bilendir, Hak dediğin DİL’den gelir, Derya denizleri aştım, bir boş idim imdi taştım, Ol Hak sevdasıyla coştum, Hakkın sözü benden gelir, Gönül ister vara Dost’a, koymaz kendini tüy posta, Behey sen de bunu iste, iste sana senden gelir, Toprak dediğin hanedir, Ol aşıklar divanedir, Sayısı kırkbin tanedir, çağır aşığı hoş gelir, Bir cihana sığmaz olduk, Vardık bin şerbetle dolduk, Ey Can-u Cihan bildik, söyler isek bu hoş gelir, Maşuk dediğin Canandır, Has Hanif buna yanandır, Alem boş söze kanandır, boş söz gönl’e bir hoş gelir, Yan ol ateş ile kardaş, Kurdunan kuş olsun yoldaş, Secde eyler kaya-u taş, hepsi ol divana gelir, Varalım geçelim taş’tan, giydirelim ÖZ’ü baştan, Rahman hoşnuttur bu işten, O vakit kul Aşka gelir, Saralım olalım bir Aşk, gönüllerde kuralım köşk, Gafilin gönlünde ol meşk, ol cahile başka gelir, Vardığım huzur nicedir, şu hayrın garip aca’dır Ol cahil şimdi hocadır, alem ki küfre koş gelir, Var dur mecliste divanda, yol ol gel şu koca handa, Ol Canan vardır şu Can’da, Gerisi bana boş gelir, Eren çağlar oldu dertten, üç çift söz işitti kurttan, Ol atıldı han’dan yurttan, Bu ki iş bir başka gelir.[/CENTER] |
Gel
GEL
Biz sürmüşüz HAK boyası, vur da sende çıkanda gel, Olmuşuz biz ÖZ mayası, gönl’e sevda akanda gel, Çiğ idik topraktan gayrı, düşüncü pişmeye durduk, Varsın Dal ol evvelinde, Ol toprağa düşende gel, Çiçek açtık, Meyve dolduk, vardık özümüzü bildik, ÇÜN sözün işit gönülde, var bir sevda dolanda gel, Kendin bilmek ile kaldık, durduk hakikate daldık, Seyreyle sende közünü, dur bir gönl’e dalanda gel, OKUduk Muhammed ile, Yürüdük İbrahim ile, Yoldaş ol ki Nemrut ile, GÖZle Hakk’ı görende gel, Salat’a durduk kul ile, Secd eyledik bir gül ile, Sevda öğren bülbül ile, var sende gül bulanda gel, Bildik tevhidin özünü, duyduk Rahmanın sözünü, Doldur Hak ile azını, LA sözünü bilende gel, Yolumuz Canan’a varır, koştuk biz bu yoldan gayrı, Gör ilini, bak haline, ser özün yol olanda gel, Salarız sevda illere, dolarız AŞKlı dillere, Selam eyle bülbüllere, ol dilleri saranda gel, Var Eren’im pişir özün, pişir de HAK olsun sözün, Salat’tan yorulsun dizin, sende bir SÖZ olanda gel. |
Gönül
Gönül
Ne koşarsın deli gönül, sen ki senden ötesi var Hakkı arama uzakta , ibretlik kul atası var Sus desem ki susmaz dilin, bir başkadır senin ilin, Dermanısın sen bülbülün, bil ki gülün ötesi var Yara öldürür mü seni , Hayran güldürür mü seni, Dost ki bildirir mi seni, bunda kulun hatası var, Göz’de sende Söz’de sende, bir başka BEN oldun Bende, Aşk ile piştiğim anda, sen de maşuğun izi var. Yol olursun Hana gidem, Söyleki ben sensiz nedem, Böyle Ruhlanmıştı Adem, Sen’de ruh’un bestesi var Seyreylerim SEN’le, BEN’İ , Sensin ÖZ’ümün Alemi, Bilir isen şu halimi, Sende BEN’in Manası var, Baktım gözünden cahile, kum oldum kuru sahile, Dolumca gittim ehile, Sende cahil şifası var, Doldurmuşsun kendin aşk’la, Kimisi doludur meşkle, Kanmazsın huri ve köşkle, Sende Hakk’ın sevdası var, Kim ki söyledi sözünü, kırdılar onun özünü, Vurdular Senin dizini, bunda başka bir şemal var, Eren gördüyse bu gözden, o ki vakit bilir sözden, Gönül Dar eylesin TEZden, bu ki Hak bir Manası var. |
AKreP
AKreP
Vay seni Dünya gönüllü, Karun oldun koştun boşa Alemi mülkün eyledin, üç baharı sattın kışa, Sen ki sandın Can senindir, bilmedin bugün dünündür, Sana kalan ol dinindir, küfreyledin gitti hoşa, Vardın Karun Divanına, sandın bu kalır yanına, Huzur-u Hak’ta Canına, sorulup, vurulur taşa, Halk ağladı küle döndü, o boş sözlerine yandı, Sana şol Cahiller kandı, Leheb bile şaştı işe, Hakkı dile mal eyledin, vardın hep yalan söyledin, Dünya’da ricsi boyladın, senden çok selamım kuşa, Eren dedi ey cahiller, uymaz bunlara ehiller, Hak ile aldatılmayın, şol ameller gitti boşa. |
Yandım
Yandım
Yürür idim ÖZ yolumda, durdum bir bahara kandım, Bilir idim SÖZ dilimde, HAK’kı iki cümle sandım, Olur idim aşk gönülde, köz oldum meşk ile yandım, Vardım hayran beldesinde, seyr ile alemde kaldım, Ben’dir hakikati kulun, Gönül görmez olur GÖZ’ü, LA ile kelam eyler ki, İlla ile bulur ÖZ’ü, ‘’Dem’’ bu ‘’Dem’’ dir söyledim ki, bundan gayrı gider SÖZ^ü Seyrim ile avunurken, Ben ki gayrım ile yandım, Gönül bahçasında zambak, tuttum ki bir gül eyledi, Canan deryasında SIR Hak, Gittim ki Selam söyledi, Ben var iken DİRİ köz’de, bu işi gören neyledi, Var’dım Bahçadan yukarı, Bildiklerim ile yandım, Serdi yere huzur etti, ASA’sın bir nezir etti, Önde giden İlim Közü, Musa ile Hızır etti, Bir, TEK bilen geldi, birde TEKten bilen gitti, Baktım ki yok imiş gökte, Zanneylediğime yandım, Bildim Sen ile Ben olduk Özümüzde bir biz, Yürür ise tüm alem, kurtarıcı olur bu iz, Ne var ise SEN’de beyan, Ne Sır var bunda Ne Giz, Kendim ikra eyledim, Dile geldikçe ben yandım, Adem ile yol yürüdüm, Nuh ile kervan çağırdım, Musa ile çile çektim, İbrahim ile bağırdım, Evvelinde bir boş idim, duyarken ÖZ’de sağırdım, Söz vücuda girdi ahir, Ben ki işittikçe yandım, Gördüm kendimde vaizi, Gördüm kendimde inciyi, Evvelinde vahy ayırır, Muhammed ile dinciyi, Dilde Dost söyleyip gülen, Gönlünde ricsli kinciyi, Bir muhabbet eri sandım, sandım da kendime yandım, Kitab zuhretti ÖZ’ünde, Muhammed’in Hak Sözünde, Kalmadı Alem Gözünde, Fazlasın Gördü Azında, Zuhra koştu, Kin toplandı, Kan geldi kutlu dizinde, Can’ım yaralı olan ki, Bende Muhammed’le yandım, Vardım, İbrahim yurduna, Divanda Kıyam bekledim, Gaflet ocağında hanif, birde ben kendim ekledim, Hakikatın aşkın izi, Sırrı bir bende sakladım, Küfreylediler özüme, Gaflet hallerine yandım, Var ki, OKU sen Alemi, OKUnan orada SÖZ’lü, Sendedir Lut’ta, Musa’da, hepsi de Özünde gizli, Hanef eyle ki özüne, sen varasın hakka hızlı, Hakikat bildirdim daim, söz bilmezlere yandım, Eren derki, yolcuyum, yolum uzanır HAKKA, Özün bilmez cahile, Fayda etmez on MEKKE, Dolanır usulünce, Alem olur bir TEKKE Zalim bilmez nedir MANA, Orda göründüm de yandım… |
Seyir Defteri
Seyir Defteri
Can tutuşur Canan ile, Cümle Alem dalar seyre, Var sen yor bu işi hayra, Ben ki kul olmaya geldim Yer ile gök ki ayrışır, Bu işle akıl karışır, Alem birbirin soruşur, Ben ki iz olmaya geldim Zevk ile sefa olmaya, Boş gönl’e sevda dolmaya, Cahil manasın bilmeye, Ben ki söz olmaya geldim Bu aşkın adıdır kelam, başlar kelam ilkin selam, Bende bu deryadan alam, Ben ki az olmaya geldim Sanma ki Adem beridir, özün ondan bir geridir, O öz’de halen diridir, Ben ki O olmaya geldim ‘’Nuh’’ deme benden uzakta, Bunu söyleyen tuzakta Nefsinin gözü azıkta, Nuh’a yol olmaya geldim Bir Salat’a koştu İsa, kırküç’te söyledi NİSA, Bu yoldaydı BEN’le Musa, Ben ki köz olmaya geldim Aşığın özü turandır, boş lafa kanan virandır, Hakikat bir tek Kuran’dır, Ben ki öz olmaya geldim La dedi Hak’tan ötesi, anlamadı kul Atası, Sarmalar zulm’ün kıtası, Ben ki LA olmaya geldim Göz ile görmez ise kul, Gönül ile ara da bul, Partında ki yırtık bir çul, Ben ki şal olmaya geldim Bir burdayım bir’de Tur’da, Yoldaş olurum aç kurda, Esas muhabbet’se Nur’da, Ben ki BİR olmaya geldim Dal’da gördün sanma gülü, Gül çağırmaz’sa bülbülü Anlamaz bu sözü ÖLÜ, Ben ki Sır olmaya geldim OKU dedi Ruh Ahmed’e, Sır var bunda idrak ede, Sırrı yazdı Emin Ad’a , Ben ki secd bilmeye geldim Türlü şaşkın seyreyledim, Kendimi Hayret eyledim, Gönlü gönüle bağladım, Ben ki habl’olmaya geldim Uçtu kuşlar gördüm ayet, ÖZ’de vardır çift HAK niyet, Burda Nesne olmak Diyet, Ben ki Hiç olmaya geldim Nefs’eyledi Rahman Cann’a, İç o sudan kana kana, Aşığın gönlü bunla yana, Ben ki aşk dolmaya geldim Hak TEKtir yoktur bir eşi, Halık’tır O’nun bir işi, Seyreyle gökteki kuşu, Ben ki hoş olmaya geldim Eren söyler başka dilden, OKUyanlar var bu ilden, ‘’Hak’’ Okusun ister ki Kul’dan, Ben ki GÜL olmaya geldim… |
Merhale-i Nefs
Merhale-i Nefs
Gönül bir pazara daldı, neye muhtac ise aldı, Kel keramet dergahında, alem bir cism ile kaldı Bunca yarenle doluymuş, Kişi kendin diri sandı, Kabr oluncu nefse beden, gören buna baka kaldı, Pazarımız derman ola, ol erenler sevda dola, Bildirdi bunu bilenler, birtek aşkın sana kaldı, Seyr-i Sefa’da kavruldum, ol dağdan dağa savruldum Bir fidan idim devrildim, bir bende bu yara kaldı, Hoşnut olam diye Haktan, keşfeyledim varı yoktan, Ben gelmişem oysa TEKten, ol canda bu pare kaldı, Salındım yel olup ele, bulandım kil olup sele, Dolandım kuş olup dala, bir sevdam o gülde kaldı, Yürüdüm alemler gördüm, nefsime bedeni ördüm, Yetmiş bin aleme sordum, cevabı özümde kaldı, Bir Dost’un yaktığı ateş, oldu o dost gönlüme eş, Selam eyler olurum hoş, bir Halil’le Eren kaldı, Ol dosta sordum alemi, bildirdi bana halimi, Doldurdu gönül dilimi, gayrı ki sefa kaldı, Kal şu cana dost olmaya, Aşk ile huşu dolmaya, Hakikat özün bilmeye, bil ki buna sızım kaldı, Gönül telin titrer yine, ağlar o göz günden güne, Alemi versen yüzbine, bende alacak ne’m kaldı, Sordum Hakka varmı çare, diner mi bu gamlı yare, Hele bildir pare pare, gönül ilimde dem kaldı, Eren derki pişir kendin, Rahmandır senin efendin, Ne vakit sen Hakkı andın, Haktan gelen sana kaldı… |
Isra - 14 –
İSRA - 14 –
OKU, kendi kitabını, var bir seyr’e dalıver, Gör Hele ettiklerini, ne’n var onda biliver, Yazılıdır KUŞ diliyle, varlığında hiçliğinde, OKU’da ÖZ kitabını, hakikat ile doluver. Hak söyler ki Rahman dörtte, sen kendinle BİR kalıver Bir tek AŞK’ın Hakka olsun, var sor mutmain oluver, Yar dediğin bildirirse, İSRA hakikatin ÖZÜ YÜRÜ Ey Hakkın sevdiği, kitabın ile geliver.. Tapın Ay’a, Ol Güneşe, tapında HAKK’ı biliver, Sen AŞIKsın, ÖZ’ün başka, ol Canan’a bir gülüver, Canan nuzleyler Aşığa, var o nefesten alıver, Hoş, bu diyar Mana Evi, sende burada kalıver.. Eren bildi İsra ondört, Hak söyler kitabın Sen’de, OKU! Dedi bana Rahman, bu iş beyan oldu BEN’de, OL dedi Alem UYUDU! DİR sandı bunu Cahiller, Var OKU sende Seni’ni, Oku’da bir kul oluver… |
Gönl’e
Gönl’e
Ey benim divane gönlüm, dolanırsın yaban elde, Gözün görmez mi Maşuğu, var kaybol sen de o külde Ben den ileri bilirsin, benim sözüm kalır dilde, Var bir yol ol şu canıma, zevk ile HAKKA varayım Sürdün gözüm bir avam’ım, kırdın dizim biçareyim, Bir olursak kalır Özüm, gayrında ben ki pareyim, Hele bir bak şu halime, oldum ki ben divaneyim, Var secd ile eğ boynunu, eğ ki ben AŞKa dalayım. Eren söyler gönül dinler, Gönül söyler kimler dinler, Bunu bir Süleyman anlar, varıp bir feyz’le dolayım. |
Nesne
Nesne
Alem dolanır elbet, özüne varmak niyet, ’’Hu’’ sesi var sözünde, nesne olmaktır diyet, Nesnesiyim kendimin, azım bu can bu beden Uykuda fısıldaşır, sarmalar enaniyet Kubbe tepede değil, arş’dan uzanır arz’a Nübüvvet ki söz verir, iletir beni farza Nefesler uçuşuyor, nefisler kaçışırken, Hak değilse söylenen, sadece kalır lafza TEKtenim, TEK değilim, olur ki nesnem düşe Taş değil, kan değilim, gitmese de bu hoşa, Evvelim gayrıdır ki, ahirimdir bu benim, Seyrimdir benim şeklim, hiçbirşey gitmez boşa. Akleder dağlar, taşlar, akleder ki emirdir, Aklettiren TEK ise, eyleyenler Demirdir, ÖZ buluşunca SÖZ’le ağlar alem-i canan, Kim ki selim eylemez, o ki akıl zehirdir. Hak Muhammed düsturu, vahyeyler Rahman, Sözü, Mesele ki söz alıp, bulmaktır gerçek özü Canlar sanır CAN etten, bilmezmi ki CAN uyur, Baktığı yer batındır, zahiri görmez gözü! Melekutun perdesi, kalkar açıksa gönül, Nesneyim ben diyerek, devam et böyle yanıl, Zerreyi göremedin, zerre ki bilir seni, Teslim et ki özünü, o TEKte sen de anıl. Kara gördüm ’’Ben’’-imi, yüz çevirdim yüzümden, Aradım durdum sözü, kan getirdim dizimden, Mevla oysa ne yakın, ne bendeymiş halbuki, Aliym rahmet eyledi, fazla oldum azımdan. OKUmak gerek CAN’ı, Okumak gerek BEN’i, BEN dediğim SENsin ki, böyleydi bunun dünü, OKUrken akıl, işlerse ki SÖZ(vahiy) ile Tesbih eder tüm alem, secd-eyler kutsar SEN’i. Durursan ki Kıyamı,Haksın evvelinde işin Rüku dediğin nedir ? Çift olan bir gidişin, Salat Çifttir, 2 sayar, 1 eksikle yok niyaz, Secdesidir eğiliş, hem beden hem gönülle. Sarmışsa zulüm diyarı, Diyarı terk eyleme, Dilin susmasın senin, başka bir söz söyleme, Emn olmak tır işin, hakikatı nesnesiz, Elin kolun çaresiz, salatsızca bağlama. Bak gör ÖZün nedir ? Hilafetin kendisi Zalimin candüşmanı, Alimin efendisi, Göz dediğin göremez, doğruyu hakikatı Esas nesnesizlik ki, Adem'in BEN döngüsü… |
ÖRTÜ
ÖRTÜ
Keramet ne sakalda, ne de örtülü baş’ta ’’Ol’’ demeseydi Rahman, ot bitermiydi taşta Takvasını kuşanmış, gönlü aşk ile dolu Secdesinde titreyen, yarenlere bin selam Bir gecede vahyolan, ''Hak''kın nefesi Kur’an Gül Muhammed Mustafa, içine rahmet dolan Onun ile yol alıp, Onun ile saf duran ''Hak''ka koşup eyleyen, cananlara bin selam Sadık olan bir kul’a, değmez dünyanın malı Sersen itibar etmez, ayağına al halı Kalbi ’’Yar’’ diye çarpar, Besmele söyler dili Hakkı ’’yar’’i edinen, gönüllere bin selam |
Varlık Sevdası
Varlık Sevdası
Bu Dünya’nın yükü ile, yüklenenler dir ne garip, Varlık davasıyla yanan, bekleyenlerdir ne garip, Ben ki geçmişim varımdan, Bunu gören der ki: GARİP! Var gör yüz sene gezeni, çıyanlı toprağa gider Selam edersin kişiye, almaz rüşvet değil deyi, Bir dolu sanar özünü, bilmez haşyet değil deyi, Sanma ki sana kalacak, mülk’se senin değil deyi, Var sor ehli aşka bunu, yüz çevirir senden gider, Rıza ise kulun işi, niçin ilah olur kişi, Var ise ekmeği aşı, neden ağrır durur başı Halık edeni bilmeyen, ne bilsin toprağı taşı Can da gider, gün de gider, bilmediğin an da gider Ara sen derdine çare, kalma huzurda biçare Aç yüreğin Dost eline, yürü Hakka pare pare Kanma yalan sözlü öze, kıvılcım suratlı yare Yar’da gider, Ser’de gider, sormadığın el de gider Bu Dünya yalan yeridir, Aşığa kabr’olur kalır, Yalan ile dolu gönül, her birşeyi ondan sanır, Hak yolcusu yolda gerek, Hak’tan gelenleri alır, Gül’de gider, Kül’de gider, sevdalı bülbül de gider, Şair değilem cihanda, söylediğim Hak’kın sözü, Eren’im ben koca Han’da, sermişem ben yere özü, İstemem Hak’tan Cihanı, ben ki çok sevmişem azı, Gün gelir, hasret biter de, Bu garip Eren’de gider. |
BENsiz
BENsiz
O aşıklar dile geldi, söyler dilsiz avam gibi ol bu vücud olageldi, şu kubbe-i divan gibi, Bir cihana sığmaz olur, Haktır özü Kuran gibi, Seyr-i enfüs divanında, yoktur secde duran gibi, ÖZ’den haşrolur alemler, döner tavaf eyler gibi, Bir muhabbet zerkolunur, ”an”dır sanki aylar gibi, Şerh okumağınan gezer, tozar kalır karun gibi, Hak kitabından alanın, özü canan, harun gibi, TEK gönülden parelenmiş, yol ki birdir Rahmet gibi, Gönle Rahmanı nakşeyle, dol ki doldur Ahmet gibi, Vur beyan et Hak özünü, yor dizini musa gibi, Bir selam yurduyla yanan,şu Halil İbrahim gibi, Alemler gönlünde döner, sanırsın kainat gibi, Kainat seni zikreyler, ol Muhammed-ül Hak gibi, Bir ölürüz şu cihanda, dirilişimiz yok gibi, Ölüm sanır şu cahiller, sanırsın gönlü tok gibi, Bende Ahmet Bende İsa, sanma ki sende yok gibi, Ol Makam-ı Mahmud yolu, Ahmet olana Hak gibi, Bir Eren idim cihanda, geçtim özümden ok gibi, BENlik derdinin dermanı, Hak bilmezlere yok gibi… |
Uyku
UYKU
Uyur olduk kabrimizde, sanırız ki biz diriyiz, Rahman sözün vahy’eyledi, biliriz alem piriyiz, Uyanıncı anlar kişi, toprak ile taş yariyiz Açan da gözü seyreyle, kimler kaldı, kimler gitti. Sanma sakın alem senin, varlık libasına yerin, Bir Hak davasıdır iş ki, bu yol hem ince hem derin, Bir farz ise varı vermek, yok görünce hemen verin, Sultan Süleyman’da geldi, Nice İbrahimler gitti, Dir sanırdık, uyur kaldık, vardık bir ruya’ya daldık, Durduk özümüzü bildik, Kabr ile avunur olduk, Alemlerimizi sardık, güneş olduk gece yardık, Canan OL dedi geldi CAN, BİL dedi ol Can’da gitti Eren daldı Mana için, varın gönlünüzü açın, Ol aşkı Canlara saçın, varın hak şaraptan için, Kişi kendin bilmez ise, Hak neylesin onu Niçin? Vardı aleme büründü, Kal dedi Eren’de gitti. |
Vay
Vay
Vay ki gevher imiş meğer,o boş diye düşen taşlar Bunu bir gördüysen eğer,o vakit ki Hayret başlar Hayret olur Alem döner, öz tesbihat böyle işler İçi hava olan söner,gönülde yamandır kışlar, Vay ki bir boş imiş beden, toprak olur çayan dolar, Hiç iken hoş imiş giden,var diyen gül gibi solar Selam olur kelam çağlar,alim imiş bunu bilen, Secd ile dizilir dağlar,seyreyle bunu göz ilen Vay ki ben ben’den değilem, sen ile ben bir can imiş Ben ki aşk ile eğilem, salatsız gönül boş imiş Gördüm ki alem bir bahça, duran gelir, varan gider, Sen eyle gönlünü hoşça, Dinle, OKU Rahman ne der Vay ki OKUnan Can’dadır, Alemler nice sendedir, Yolun izi Hak Dindedir, Koşan gider, Taşan gider. Eren söyler sözü senden, Acep dinleyenler ne der, Nicesi geldi yarenden, Eren gider, soran gider. |
Beyan
Beyan
Ben benimden geçtim gayrı, bilmem hak ile can ayrı Şol gönül izler bu seyri, Ol tecelli ayna’sıyam. Ben ki gördüm Mana ile, Şol Kainat geldi dile, Biçare bir bülbül bile, Söyledi ki ben Hası’yam, Bakmak ile göremedin, Nefse beden öremedin, Ol şu gönle soramadın, Sor ki ben kimin nesi’yem, İbrahim’e yoldaş oldum, Asa buldum ilim doldum, Vardım ol divanda kaldım, Ben ki Süleyman kuşu’yam Ne sanırsın sen kendini, Seyreyle ol Efendini, Hatırla ÖZ’de andını, Besm-i elestte kişi’yem, Var cihana bir soruver, al şu boş kaba doluver, Sonra bir gönül buluver, ben o gönülde huşu’yam, Vücudumuz tektir bizim, bu ki yoldur benim izim, Başka bir hak görmez gözüm, Ben ki bu Can’da kuzu’yam, Bildirir Canan kendini, Der bak tanı efendini, Bu işle verdim bu dini, Ben ki Salat’la yaşıyam. Canım boştur gönlüm hoştur, bundan gayrı ne boş iştir Var sen Rahman için koştur, Ben o bahçanın taşıyam Bu yol Hakikat yoludur, Hakikat HAK’la doludur, Mevlanın candan kuludur, Ben ki od’unan çoşuyam, Eren beyan eder özü, bu beyanla kır dizi, Rahman bir edecek bizi, ben o sevdanın iziyem. |
çoştun gene hak uğruna ,
durma sen devam yola , amman gereksiz duraklarda durma , doldur bu yolda torbanı doyasıya , bizi de mahrum etme sakın ha.. : )) |
Şimdi öncelikle AKreP isimli bir anlatım bulunur sonra seslendirmek için bir adet mikrofon efenim sonra bir adet ses kayıt yazılımı ve efenim sonra bir adet mp3 e çevirici ki o da yine gogle vasıtayla temin edilir,bu arada ben tek o ile yazarım sorun olmaz,ondan sonra bi hosta yüklenir ve efenim ondan sonra seslendirecek kişinin ses akor...yav ne uğraşıyorsunuz..burda yapılmışı var, boşverin işte ''ben yaptım oldu''buyrun:)
bu arada gariptir dinleyici yerine ilk söyleyici kitlesi oluşmuş,ufaklık ezberlemiş geçenlerde kendi kendine mırıldanıyordu,sık kullanılanlar sağolsun:) [URL="http://icsel.blogspot.com/"]http://icsel.blogspot.com/[/URL] |
eren ya orhan gencebay ya da bahıdır aydoğan senin sözleri seslendir miş .. :) hoş olmuş..
|
[B]eren ya orhan gencebay ya da bahıdır aydoğan senin sözleri seslendir miş .. hoş olmuş..[/B]
nee dimek öyle ha,şimdi çok sınırlandım işte:)ses tellerimi özel yaptırdımda:)imzalı resim isteyen olursa bu arada, msn ye eklediğim şeriat isterük zamanlarından kalma haydut resmimi ücret alıcıya olma kaydıyla yollarım.:) |
Sevgili Eren ve Muvahhid,
İkinizin de gönlüne sağlık. Çok hoş olmuş gerçekten. Esenlikler. |
[COLOR="Red"][B]Ellerine,Emeğine,Yüreğine sağlık Eren kardeşim.
Bu adamların suratlarına tükürsen yalarlar o tükürüğü.Bunlar Muaviyye ve Yezidin Çocuklarıdır.Selâm ve Dua ile kal.Huuu...[/B][/COLOR] |
[QUOTE=Mana Eri;560]Varlık Sevdası
Bu Dünya’nın yükü ile, yüklenenler dir ne garip, Varlık davasıyla yanan, bekleyenlerdir ne garip, Ben ki geçmişim varımdan, Bunu gören der ki: GARİP! Var gör yüz sene gezeni, çıyanlı toprağa gider Selam edersin kişiye, almaz rüşvet değil deyi, Bir dolu sanar özünü, bilmez haşyet değil deyi, Sanma ki sana kalacak, mülk’se senin değil deyi, Var sor ehli aşka bunu, yüz çevirir senden gider, Rıza ise kulun işi, niçin ilah olur kişi, Var ise ekmeği aşı, neden ağrır durur başı Halık edeni bilmeyen, ne bilsin toprağı taşı Can da gider, gün de gider, bilmediğin an da gider Ara sen derdine çare, kalma huzurda biçare Aç yüreğin Dost eline, yürü Hakka pare pare Kanma yalan sözlü öze, kıvılcım suratlı yare Yar’da gider, Ser’de gider, sormadığın el de gider Bu Dünya yalan yeridir, Aşığa kabr’olur kalır, Yalan ile dolu gönül, her birşeyi ondan sanır, Hak yolcusu yolda gerek, Hak’tan gelenleri alır, Gül’de gider, Kül’de gider, sevdalı bülbül de gider, Şair değilem cihanda, söylediğim Hak’kın sözü, Eren’im ben koca Han’da, sermişem ben yere özü, İstemem Hak’tan Cihanı, ben ki çok sevmişem azı, Gün gelir, hasret biter de, Bu garip Eren’de gider.[/QUOTE] [COLOR="Red"][SIZE="5"][B]EY ZAHİD GEL ZÜHDÜNÜ KO Ey zahid gel zühdünü ko Aşka eyle iktida Göresin hep ehl-i aşk Olmuşlar halka mukteda Cümle kervandır bu alem Ehl-i aşktır rehnüma Gel karib ol kaçma zinhar Sen kalırsın bineva Çünkü "Yuhibbüne" geldi Ol gani Hak'tan bize Nidelim gayre muhabbet Çün değil emr-i Hüda Etme rağbet perhize sen Gel beru ey hoşimend Niceler perhizle bunda Oldular Hak'tan cüda Rüz u şeb taat ibadet Eylemez vasl-ı lika Aşkile yoldaş olanlar Buldular derde deva Ara bul mürşid-i kamil Çünkü oldur Haknüma Hep erenler füyuzat Oldu ol yüzden hida TALİBİ'yle sohbet eyle Her sözüne tut sima Sehpa-yı aşkın şarabın İçirir her dem sana [url]http://www.melamibaba.com/?page=c_detail&c_id=923[/url] [/B][/SIZE][/COLOR] |
[B]Çok Güsel Şiirdi Tşkler[/B]
|
Nura düş oldum
[CENTER][FONT="Times New Roman"][SIZE="4"]NURA DÜŞ OLDUM
Çatılmadan yerin göğün binası Muallakta iki nura düş oldum Birisi Muhammed birisi Ali Lahmike lahmi de bire düş oldum Ezdi aşkın şerbetini hoş etti Birisi doldurdu birisi nuş etti İkisi bir derya olup cuş etti Lal ü mercan inci dür'e düş oldum Ol derya yüzünde gezdim bir zaman Yoruldu kanadım dedim el'aman Erişti carıma bir ulu sultan Şehinşah bakışlı ere düş oldum Açtı nikabını ol ulu sultan Yüzünde yeşil ben göründü nişan Kaf u nun suresin okudum o an Arş-Kürs binasında yare düş oldum Ben Adem'den evvel çok geldim gittim Yağmur olup yağdım ot olup bittim Bülbül olup firdevs bağında öttüm Bir zaman gül için hara düş oldum Adem ile balçık olup ezildim Bir noktada dört hurufa yazıldım Adem'e can olup Sit'e süzüldüm Muhabbet şehrinde kara düş oldum Mennun olup leyla için dolandım Buldum mahbubumu inandım kandım Gılmanlar elinden hulle donandım Dostun visalinde nara düş oldum On dörtbin yıl gezdim pervanelikte, Sıtkı ismin duydum divanelikte, İçtim şarabını mestanelikte, Kırkların ceminde dara düş oldum. SITKI'yam çok şükür didare erdim Aşkın pazarında hak yola girdim Gerçek aşıklara çok meta verdim Şimdi Hacı Bektaş Pir'e düş oldum Aşık Sıtkı Baba[/SIZE][/FONT][/CENTER] |
Aman Allah'ım bu adam delirmiş :eek: Hacı Bektaş'ın düşü gerçekleşmişse, Mustafa Kemal Atatürk'e de biz düş oluruz inşallah değil mi canlar :rolleyes:...
|
Eren dostum, 2000 li yılların Potansiyel Yunusu olarak görüyorum seni. Sendeki gönülün yarısı bende olsa naapardım bilmiyorum ama iyi olurdu herhalde.İnşallah şiirlerini kaydediyorsundur.Benden söylemesi birde CDye çek muhakkak. Benim bilgisayarım çalınmıştıda tüm çalışmalarım gitmişti. Yarın bir gün kitabını çıkarırsın lazım olur.Muhakkak yedekle.Bu arada Dostum çok fazla bilmediğim kelime var, benim gibiler için Türkçesinide yazarsan çok sevinirim.
Selametle. |
SEN ve ben
[CENTER][SIZE="4"][FONT="Times New Roman"]Gökyüzünde sessiz yıldızların çığlığı var
Duyabilene bir başka gelir o sessiz çığlıklar! Sözler sessiz, Gözler Sensiz. Bir ben kalmışım Ben’imin tam orta yerinde. Gönüller sensiz. Diller sessiz… Yalnızlık mahkumu olmuşuz hepimiz, Sensizliğe zorla mahkum ettirmişiz kendimizi, Koca bir bina dikmişiz, Taa gökyüzüne uzanan. Eller arşa yükselmiş! Fakat! Gönüller sensiz! Gözler sensiz! Bir ben kalmışım Ben’imin tam orta yerinde, Gönülle kardeş olmuşum, Gönül sana aç! Susuzluğu sensizlik! Derdi SEN, Dermanı SEN! Birtek SEN’sin bu hastalığın çaresi… Sen.. SEN bensin, Ben ise SENden Tüm çırpınışlar boş, Heryerde ve her şeyde olan sadece SEN! Senden ırak sandı o, Alemleri ve Kaf ile Nün’u, KÜN sözünün işi bu olsa gerek. [U][COLOR="DarkRed"] Bana SEN lazımsın! Ne köşk ne huri gerek! Bana SEN lazımsın![/COLOR][/U] [COLOR="Red"]SEN[/COLOR][/FONT][/SIZE][/CENTER] |
[COLOR="Red"][B]SITKI'yam çok şükür didare erdim
Aşkın pazarında hak yola girdim Gerçek aşıklara çok meta verdim Şimdi Hacı Bektaş Pir'e düş oldum Aşık Sıtkı Baba[/B][/COLOR] [B]Selamlar, bu hakikatler Aşık Sıtkı Babanın gönlünden dökülmüş, biz de alıp bir kab'a koyduk. Hakkın hakikatleri ile GARK olduk. Selametle Toslunba Dost.[/B] |
Giydik beden od’a döndük, yetmişbin dağdan savrulduk,
Yandık Hak ile kavrulduk, yananlara selam olsun Özümüz ile avunduk, Hakkı yek pare savunduk, Kendin bilmeze dövündük, bilenlere selam olsun Aşkımız yoldur ehil’e , sözümüz dildir cahile, Köşkten geçip bir ahıl’a, kalanlara selam olsun Halk için kalkar kolumuz, hayli zordur bu yolumuz, Yare almıştır solumuz, vuranlara selam olsun Bir bedene tamah eden, yüze gülüp ard’da giden, Zehir şerbetinden tadan, Karunlara selam olsun Halkın canın kasteyleyen, dilinde yalan söyleyen, Ol cehennemi boylayan, zalimlere selam olsun Varı yoğu dav’i olan, gönlü muhabbetle dolan, Varıp bir gül gibi solan, yiğitlere selam olsun! Aslan’u ben dir bedirde, Karun’sa yatar sedirde, Özün kor ateş od’ur da, Hamza’lara selam olsun, Altın ile para dini, bundandır bizlere kini, Kerbela’da Hüseyin’i, soranlara selam olsun, Ebed-i Ahir’de beni, bende açığa vurulan seni, Lime edilmiş bu teni, ezenlere selam olsun! Küfür ile can kırılmaz, bu halle secd’e durulmaz, Eren’ler birkez vurulmaz, vuranlara selam olsun, Dönmez Eren’ler yolundan, geçer elinden kolundan, Hakkı düşürmez dilinden, Erenlere selam olsun, Erenim düştün bu derde, ara ki dermanın nerde, Dön bak hain dolu ard’a, dönenlere selam olsun… |
Cihan sandığın alemi, seyreyle bak neler olur,
O gül sandığın lalemi, seyreyle bak neler olur, Kuşlar söyler niyaz-u pak, hak ile doludur afak, Gönle dalar kir-ü nifak, seyreyle bak neler olur, Şems ile Kamer dolanır, Hak ki buradan bilinir, Hakkın verdiği alınır, seyreyle bak neler olur, İbrahim’de olur beyan, duymayandadır hezeyan, Toprakta doludur çıyan, seyreyle bak neler olur, Musa ile kelam olur, İsa ile beyan olur, Muhammed’e ayan olur, seyreyle bak neler olur Taş-u kaya söz doludur, o ki sözler öz yoludur, Bunu gören göz Ali’dir, seyreyle bak neler olur, Tavaf eyler gönül baştan, geçer ekmek ile aştan, Sorulmaz bu nice işten, seyreyle bak neler olur, Keşf ile Adem durulur, Nefs ile gönül yorulur, Bu Süleyman’dan sorulur, seyreyle bak neler olur, Tektir ben’de tektir sen’de, keramet yoktur bu ten’de, Bugünün vardır ol dünde, seyreyle bak neler olur, Yıldızlar sahadet eder, Canan gelir bu can gider, Düşün ki Hak buna ne der, seyreyle bak neler olur, Balık yüzer iz’de gezer, denizi bilmeyen azar, Kerametin kendin bozar, seyreyle bak neler olur, Bir gelirsin suret-i Hak, bir gelirsin alem-i tek, Bunu bilip zikr ile çek, seyreyle bak neler olur, Gökten düşer katre’i hak, var bununla nefsini yak, Tak gözlüğü surete bak, seyreyle bak neler olur, Güneş eder secd’i candan, Ay bile geçmiştir han’dan, Zalim usanırmı kandan, seyreyle bak neler olur, Bir gelirim sıdkı ile, Bir gelirim yunus ile, Hak ki söyleten bu dile, seyreyle bak neler olur, Kuşlar konmağa koyulur, Süleyman dili sorulur, Buna bir yunus gark olur, seyreyle bak neler olur Sanarsın canın bedendir, bu sevda ile gidendir, Ol cehennemi tadandır, seyreyle bak neler olur, Varlığımızın izi hak, bu iştir kılan bizi tek, Sende hak için cefa çek, seyreyle bak neler olur, ‘’Selam’’ eyle ol bülbüle, Bülbül se kavuşsun Gül’e, Yolcu bu iş üzre öle, seyreyle bak neler olur, Kıl namazı çayan ile, yürü hacca doyan ile, Gönle sevda koyan ile, seyreyle bak neler olur, Abdest’i dilde alasın, varıp hak suya dalasın, Bu işin sırrın bilesin, seyreyle bak neler olur, Salat eder, Kıyam durur, Bu işle zalimi vurur, Yel olur küfrü savurur, seyreyle bak neler olur, Deme adil benim tenden, deme hakim benim senden, De ki sorar beni benden, seyreyle bak neler olur, İblis sanma ki uzakta, nefsin vardır bu tuzakta, Kişi sanır kendin Hakta, seyreyle bak neler olur, Düşer ateş-i kor eder, varır kolayı zor eder, Cahiller yer’i dar eder, seyreyle bak neler olur, Varıp divana durasın, cahili dille vurasın, Ehile Hakkı sorasın, seyreyle bak neler olur, Nefeste yok sa şahadet, olmaz tende hak saadet, Paklamaz bu töre adet, seyreyle bak neler olur, Arın çıkan kendin içten, yüzünü çevirme açtan, Bil ki özün gelir HİÇ’ten, seyreyle bak neler olur, İkilikten sıyrılasın, ol nefsinden ayrılasın, Varıp aşk’la yoğrulasın, seyreyle bak neler olur, Talebin haktan dilersen, bu işi böyle kılarsan, Geleni huş’nan alırsan, seyreyle bak neler olur, Talepsizler kalır avam, Taleb-i haktır bu davam, Kırılır kolum ve kafam, seyreyle bak neler olur, İlim ile soldum sanma, boş yere nefs için yanma, O boş sözlere de kanma, seyreyle bak neler olur, İlim sandığın yaredir, İlim ki haktan paredir, Bu ki ol derde çaredir, seyreyle bak neler olur, Muhammed’i bilmez isen, ol namazı kılmaz isen, Abdest ile dolmaz isen, seyreyle bak neler olur, Nuh ile gark olmaz isen, Lut ile halk sormaz isen, Nemrud’a yüz tutmaz isen, seyreyle bak neler olur, Altın,para, köşk ve divan, sanma bunlardandır cihan, Bunlar yalan, yalan bu han, seyreyle bak neler olur! Garibin hakkın vermezsen, bu işi yere sermezsen, Firavn’a karşı durmazsan, seyreyle bak neler olur, Sanırsın kıldığın namaz, o ki boştur içi niyaz, Yezid bile kıldı namaz, seyreyle bak neler olur, Sanma ki bu iştir namaz, Muhammed’in işi namaz, Seninki değildir namaz, seyreyle bak neler olur, O hocalar, O hacılar, bunca çekilen acılar, Sorsam ki onlar niceler, seyreyle bak neler olur, Bilmezler hakkı hakkıyla, onların işi İKİyle, Uğraş bak bir tek tekiyle, seyreyle bak neler olur, Eren dedi yalan dünya, cahillere kalan dünya, Bize derdi salan dünya, seyreyle bak neler olur…. |
Şu zalim illerde yüzümüz gülmez
Dosta hasret kalır an’da özümüz bilmez Çok sanır cahiller azımız bilmez Zulüm elbisesin giyen nic’olur İkilik derdiyle yanar kavrulur O halkın malları yele savrulur Elbet bir gün olur bu da devrilir Devirenler yoksul ile ac olur Kul olmaya yüzün tutup duranlar Yoksulun malını çalıp vuranlar Buna razımıdır himmet verenler Himmeti tac ile alanlar olur Hırkayı,haneyi,altın taneyi Bunlara tapanlar yedi naneyi, Geçip aşktan seçen bu gamhaneyi Bu ummana gönül salanlar olur Eren der bu işten dönmez söz ile Kör olan baksada görmez göz ile Cahil yetinirmi bunca az ile Yetinenler ehil,yeten öz olur |
Teşekkürler.
|
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:44 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam