hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman! (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=463)
-   -   Yılbaşımız mübarek olsun (mu)? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2096)

TEBYİN 29. December 2010 08:53 AM

Yılbaşımız mübarek olsun (mu)?
 
[SIZE="4"]Yeni yıla adım atacağımız şu günlerde, din adına söz söylemeyi kendine şiar edinmiş herkesin bir konuda ittifak yaptığınaşahit oluruz.
"Krismis İsa Peygamber ile alakalı bir olaydır ve bu tamamen hiristiyanları alakadar eden bir şeydir"
Bir kutlamanın altında hiristiyan imzası varsa, bu en başından tukaka'dır doğal olarak.
Çünki, hiçbir hiristiyan hayatında asla değerli bir işe imza atamaz!!!..
Atsalardı, aydınlandığımız ampulu, hacca giderken bindiğimiz uçağı, ticaret yaptığımız gemileri, evlerde yararlandığımız elektrikli aletleri icat ederlerdi!!!...
Biz millet olarak o kadar bilinçi!! hareket ederiz ki...
Mesela, İsrail üretimi bir uçakla hacca giderken, hostesin sunduğu "Nescafe'yi, yahudi malı diye içmeyiz..
Buna takva derler efendim, bilmiyorsanız öğrenin!...
Şimdi şunu diyebilirsiniz;
Hac dönüşü hediye olarak getirilen tesbihler, seccadeler, takkeler, elektirikli aletlerin hepsi ya çin üretimi ya hint..
Orası öyle ama, namussuzlar da ucuz üretiyorlar!!!.. Ucuzu dururken pahalısına para vermekte ahmaklık olur hani!!.
Hal böyle olunca, İsa Nebi'nin doğumunu takip eden yılbaşı adetini icra etmekte bir nevi hiristiyanlığaözenti olduğundan, kutlanması zinhar günahtır!..
Hem, Bizim Nebimiz olan!! Rasulullah'ın doğum, hicret, mirac ve vefaat günleri dururken, bize ne elalemin Nebilerinden, elçilerinden değil mi?
Bakın, Yılbaşı denen gelenekte bol içki var, israf var, dansöz gibi hoş karşılanamayacak eylemler var..
Oysa, bizim geleneğimiz olan "MEVLÜT"lerde ne içki vardır ne dansöz taşkınlıkları.
Vereceksin bir 500 gayma, bulacaksın yanık sesli bir mevlüthan!!.. "İndiler melekler saaaaf".. dizesine gelince, sağa, sola gerdan kırarak, asılacak uzun havanın notalarına..
Arkadan bir iki softaya da "ALLAH" diye bağıttırıldı mı?
Tadından yenmez valla..

"Tadından yenmez" deyince,
Sahi, bu mevlüt denen cayırtı, neden osmanlıca da, tam türkçe değildir ki?
Buyur burdan yakın, işkillendim şimdi, biliyorum ki, bir eser anlaşılan dile çevrilmiyorsa muhakkak içinde zülfiyare dokunan tehlikeli maddeler barındırıyordur. Misal, risaleler gibi..
Risalelerin içindeki "zararlı kımıl"lar bir bir deşifre edilmekte.
Kimse niye bu mevlüt zararlısına el atmıyor öyleyse?

Kimse atmıyorsa, atmayacak manasına gelmez bu, buna da biz atarız Alimallah..
Hemen alalım iki mısrasını ve yatıralım masaya.
Bakalım ortaya ne çıkacak..

Zatıma Mir'at edindim zatını
Bile yazdım adım ile adını...

Bu iki dizeyi deşifre etmeye çalışalım, ne deniyormuş, anlayalım.

Zatıma Mir'at edindim zatını... Yani, Ey Muhammed, ben zatını (seni) kendime Mir'at (ayna) edindim.. Sende kendimi görünce de,öyle bir beğendim ki!!!
Hemen adımın yanına adını kazıdım..

Şimdi bu tasavvurdan, bir liseli aşık kokusu almış olabilirsiniz.
Öyleya, liseli yıllarda modadır, bir ağaca veya yazılabilecek bir nesneye, sevgilinin baş harfiyle kendi baş harfini yazmak.
Ama, bu tasavvur bile, işlenen şirkin yanında "soft" kalır.

Şirkin âlası şurda yatıyor.
Hem, Allah'ın vasıflarını açıklarken, YARADILANLARA BENZEMEMEK maddesini gözlere sokacaksın.
Sonra da, yaradılan birini ayna yapıp, yine yaradılanı yansıtabilecek bir nesneye, yaradanı yansıttıracaksın..
Yani, Aynaya bakıp kendine çekidüzen veren, ve kendini sadece ayna da görebilecek bir kapasiteye sahip bir yaratıcı tasavvuru!..
Ve en tuhafı da,
Yarattığına aşık olan, hayranlık duyan, insansı duygulara kapılan bir Allah düşüncesi..

Şunu düşünebiliriz.
Koca şair ve mutasavvıf Suleyman Çelebi efendi!!
Böyle bir dizeyi yazarken, bunun sakıncalar doğuracağını düşünememiş midir?
Yine, koca Çelebi efendi!nin düşünemediğini biz mi düşünebildik?

Şunu kesinkes bilmeliyiz ki,
Çelebi'de, Yunus'te, Celaleddin Rumi'de, Saidi Kürt'te yedikleri nanenin ne olduğunu bal gibi biliyorlar.
Lakın, için özü ve çehresi başka..

Hiristiyan alemi çıkacak,
İsa Nebi'yi Allah'ın oğlu kabul edecek,
Her yıl sonu doğumunu kutlayacak,
Bizimkiler bunun arkasında kalacak öyle mi?

İsa Nebi Allah'ın oğluysa, Muhammed Nebi de, gah Allah'ın habibi (sevgilisi) Gah Allah'ın Mirat'ı (aynası) gah Allah'ın ete kemiğe bürünen ortağıdır!!!
Yani,
Yanisi şu ki;
Bu bir peygamber yarıştırma mantığıdır.
İsa Nebi bir parende atmışsa, Muhammed nebi bin atmıştır
Musa nebi bir amuda kalkmışsa, Muhammed nebinin ki sayılamaz bile..
Ve buna Peygamber sevgisi kıyafetide giydirildi mi?
Bu yarıştırmanın tadına doyum olmaz..

Doğru,
Hiristiyanlar, İsa Allah'ın oğludur diyerek büyük bir şirke imza atmışlardır.
Ama, şu daha da doğru ve acısı en soslu bir doğru.
Muhammed Allah'ın sevgilisi, Aynası, Kendisi demek, hiristiyanların şirkine tur bindiren bir gerçektir.
Ve bu şirke imza atanlar, cami de namazlananlar, hacda tavaflananlar, okunan ağıtvari mevlütlerde şehvet hislerine boğulan sözde müslüman!!lardır..

İşin içine "şehvet" girince,
İnsanlıktan çıkartılarak, azgın bir damızlık boğaya çevrilen ve bin kişinin şehvetine eş tutulan son Nebi tasavvuruna hiç girmeyeceğim,
Girersem, bu yazının endazesi kaldıramaz bu konuyu.
Onu başka bir yazımızda değerlindiririz..

Sonuç olarak,
İsa Nebi hiristiyanların Peygamberidir ve inanırları O'nu tanrı çocuğu konumuna getirdiği için, doğum günü kutlanamaz, kutlamak caiz değildir, haramdır, büyük vebaldir..
Biz en iyisi, Allah'ın ta kendisi, sevgilisi, aynası ve de Dünyanın yaratılmasına vesile olan Muhammed Nebinin, Mesela, Anasının rahmine düştüğü!!! günleri kutlayalım, Çelebizadenin şiirleriyle, ağıtlarıyla, şarkılarıyla..

"Bir insanın ana rahmine düşmesi nasıl kanıtlanabilir, hele bu imkanların en kıt olduğu bundan tam 1400 yıl öncesise".. gibi bir soru sormayın sakın..
Kalbi ziftlenmiş Muhammed Nebi'nin!!! Altın bir leğende, Cebrail vasıtasıyla kalbinin yarılıp yıkanmasından ben diyeyim 20 yıl önce, siz deyin 30 yıl..
Hem ne farkeder ki;
Bizde aslolan TAKLİDİ (maymuni) iman değil mi?
İnanacaksın, gerisine kafa yormayacaksın.
Hem, sen düşünerek, kafa patlatarak, akıl ederek ne kendini yoracaksın ki?
Mezarda leşleri ve kemikleri bile toprak olmuş BÖYYÜK Alim!!ler..
Bizim yerimize hem düşünür hem aklederler.
Ne demişti Cübbeli Hazretleri ve tekaddese sırık'ahu efendi..
Ölmüş Şeyhler ve Gavsların ruhları, bu ülkenin bölünmesine bile mani olabilmektedir..
Yaaa,
Siz hala oğlunuzu, evladınızı askere gönderin, vatan borcu diye bilmem kaç ay zahmet ettirin.
Hiç gerek yok,.
Dikin her Vilayete bir şeyh türbesi,
Mışıl mışıl uykunuzu uyuyun.
Şunu da unutmayın, ne kıbrıs savaşını ne de Çanakkale çıkarmasını asker kazandı.
Siz o savaşlardaki YEŞİL SARIKlıları bir görseydiniz, yeminle dilinizi yutardınız..
Dilinizi yutmasanızda, asırlarca, bu hikayeyi yuttunuz nasılsa!...[/SIZE]

FEDAKARADAM 29. December 2010 12:29 PM

ŞU AN DA YENİ BİR ÜYE OLDUĞUM İÇİN İLERİ DE GEREKLİ CEVABIMIZ OLACAKTIR iNŞAALLAH...

hiiic 29. December 2010 12:43 PM

Allah razı olsun TEBYİN,, gönlüme tercüman olsunuz,,, Konuyla ilgili bir sürüde ayet derledim ama rabbim asmamı engelledi..

Şimdiden herkesin yılbaşısı mubarek olsun :) Yeni yılda Allahın emir ve buyruklarına uygun bir ömür temenni ediyorum. İnşallah, yeni yıla girerkende edeceğim bu duayı daha gizli daha gönülden.

Miralay 29. December 2010 01:15 PM

Allah razı olsun hiiiç kardeşim. Senin astığın ayetler gönlüme şifa oluyor.

Selametle inşaAllah

FEDAKARADAM 29. December 2010 02:21 PM

Tarikat ve tasavvuf düşmanlarına karşı cevabımız gelecektir, hazır olun!..Lakin bu konu buranın yeri değil...Başka bir konuda ele alacağız.

hiiic 29. December 2010 02:29 PM

"amma lakinki öyle değildir" diyorsun yani

Buyrun [URL="http://www.timsah.com/boyle-yorum-gorulmedi-daha/ZdQVPeTLQXt"]TIKLAYIN[/URL] ibret alalım önce...

Miralay 29. December 2010 03:20 PM

[QUOTE=FEDAKARADAM;7319]Tarikat ve tasavvuf düşmanlarına karşı cevabımız gelecektir, hazır olun!..Lakin bu konu buranın yeri değil...Başka bir konuda ele alacağız.[/QUOTE]

Güzel kardeşim Allah razı olsun. İnşaAllah Rabbülalemin'in değişmez ve koruma altındaki yüce kitabından örnekler verirsiniz de, gönlümüz şad olur.

FEDAKARADAM 29. December 2010 03:21 PM

[QUOTE=hiiic;7321]"amma lakinki öyle değildir" diyorsun yani

Buyrun [URL="http://www.timsah.com/boyle-yorum-gorulmedi-daha/ZdQVPeTLQXt"]TIKLAYIN[/URL] ibret alalım önce...[/QUOTE]

Konudışı bir röportaj!....

NEYİ NASIL YAYINLAYACAĞINI BİLMİYORSUNUZ..

Ben de bir şey var zannetmiştim linkinizde.

TEBYİN 30. December 2010 07:24 AM

[B]Tarikat ve Tasavvuf düşmanı olmak = din düşmanı olmak mıdır?
Ya da, DİNİ ALLAHIN YORUMLADIĞI GİBİ YORUMLAMAYIP, BEŞER YORUMLARINA KURBAN ETMEK midir din?[/B]

FEDAKARADAM 30. December 2010 07:34 AM

[QUOTE=TEBYİN;7457][B]Tarikat ve Tasavvuf düşmanı olmak = din düşmanı olmak mıdır?
Ya da, DİNİ ALLAHIN YORUMLADIĞI GİBİ YORUMLAMAYIP, BEŞER YORUMLARINA KURBAN ETMEK midir din?[/B][/QUOTE]

Tarikat ve tasavvuf düşmanı olmak büyük bir gaflet ve cehalet örneğidir.

Size acıyorum biraderim.Ben hangi ayeti kendi kafama göre yorumlamışım?

TEBYİN 30. December 2010 07:48 AM

[B]Birilerine acımak size/bize düşen görev değildir, bu yaratıcının alanına girer
Diyelim ben tarikat düşmanıyım, dinden çıkar mıyım?
Diyelim siz dine Allahın bak dediği yerden değilde, bir tarikatçının bak dediği yerden baktınız.
Size göre bu din midir?
Ve, dinde en az kaç hüküm sahibi olmalıdır?
Bir din şiretleşmişse, din olma özelliğini taşıyabilir mi?
Samimi soruyorum, samimiyetle cevabınızı beklerim[/B]

hiiic 30. December 2010 07:56 AM

Bunları okuması 1 saat cevaplaması 2 saat, cevaptanda sonuç alamıyacağından eminim...
Kabir azabına inanmaya başladım. 2 tane münkerle nekiri kabirde musallat etsinler, laf anlatıp laf anlayana kadar kıyamet gelir zaten o süredeki azapda fazlasıyla yeter.

TEBYİN 31. December 2010 08:45 AM

[B]Bize lazım olagelen tüm cevaplar biricik kitabımızda mevcut
Bunun dışındaki cevaplar din adına zaten geçersizdir
Kur'anla konuşabilen ve Kur'anı konuşturabilen buyursun, başım üzre yeri var.
Kur'andan bihaber olanlar ise, zaten ya saçmalamak ya da susmak zorundadır[/B]

FEDAKARADAM 31. December 2010 06:27 PM

[QUOTE=hiiic;7469]Bunları okuması 1 saat cevaplaması 2 saat, cevaptanda sonuç alamıyacağından eminim...
Kabir azabına inanmaya başladım. 2 tane münkerle nekiri kabirde musallat etsinler, laf anlatıp laf anlayana kadar kıyamet gelir zaten o süredeki azapda fazlasıyla yeter.[/QUOTE]

Merak etme onlar sana sorgu sual sorduklarında zaman durmuş oluyor.İşleri bitmeden seni bırakmazlar..

FEDAKARADAM 31. December 2010 06:47 PM

[QUOTE=TEBYİN;7467][B]Birilerine acımak size/bize düşen görev değildir, bu yaratıcının alanına girer
Diyelim ben tarikat düşmanıyım, dinden çıkar mıyım?
Diyelim siz dine Allahın bak dediği yerden değilde, bir tarikatçının bak dediği yerden baktınız.
Size göre bu din midir?
Ve, dinde en az kaç hüküm sahibi olmalıdır?
Bir din şiretleşmişse, din olma özelliğini taşıyabilir mi?
Samimi soruyorum, samimiyetle cevabınızı beklerim[/B][/QUOTE]


Tarikat düşmanlığınız cahilliğinizi gösteriyor.Kur'an da ve hadiste tasavvufun adı geçmese de Peygamberimizin ve sahabenin yaptıkları bütün amellerin büyük bir kısmı tasavvuf katagorisine girer.Siz bu gibi şeylerden gafilsiniz.Kur'an da namaz nasıl kılınır, vacipleri, sünnetlerinden bahseden bir tek ayet bana gösterebilir misiniz?.Sizin Evliyaullah'ın ne olduğunu bilmediğiniz meydandadır.Allahu alem siz namazda kılmazsınızdır.Sanal alemde ahkam kesilmek kolaydır.
HER BİR İBADETİN FARZI, SÜNNETİ VACİBİ TARAFI VARDIR.BUNLARIN HİÇBİRİSİNDEN KUR'AN BAHSEDİYOR MU?

EĞER HACCA GİTMİŞSENİZ BÜTÜN HAC FARİZATI HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE YAPILIR, YA BUNA NE DERSİNİZ?

Sizler Kur'anı, meali neyse o şekilde algılıyorsunuz.Arapça da narh, sarf ilimleri vardır.Bunlardan haberiniz var mı da konuşuyorsunuz.Kur'an harflerinde binlerce sır vardır.Bunlar bile tam olarakl çözülmüş değildir.

Sizler, tarikatı bir şirk işleme müessesi sanıyorsunuz.Sorarım sana Rasulullahın mübarek ruhlarından nasıl feyz alacaksınız bu nasıl olur diye hiç düşündünüz mü?

Veysel Karani Hz.leri daha peygamberimizi hiç görmemişken nasıl oluyor da ona aşık olabiliyor? Bunun sırrını hiç araştırdınız mı?O mübarek insan nasıl aşka erdi kim anlattı ona bu aşkı? O peygamberimizin ruhaniyetinden istifade edip sahab-i tabiinden olmuştur.Kalbin sırlarını bilseniz tarikat ve tasavvufun ne demek olduğunu anlardınız.Ne yazık ki sizin bunu anlayacak aklınız henüz ermemiş.Biraz fırında yan da öyle konuş, sevgili kardeşim benim..

hiiic 31. December 2010 10:38 PM

sen bilirsin, biz sadece tebliğ ettik.
Biz vahiyen Kurandan konuşuyoruz sende kendi kafana göre yada kulaktan dolmalarla..
Hakkınızdaki ayetleri bilseydiniz keşke.. neyse Allah kuluna kafidir.. O en merhametli Yol göstericidir..

Her nekadar Kuranda dahi yazmayan emroılunmayan şeyler konusunda bizimle savaşa da girseniz, biz yinede aramızdaki ortak noktalara uyalım konusunda ısrarcıyız. Sizin dininiz size bizimki bize

TEBYİN 1. January 2011 09:00 AM

[B]Fedakar kardeş,
Hem işkembei kubrüdan yeni yeni din ve hükümler tahsisi ediyorsunuz
Hem, kendi kuruntalarınıza Nebi'yi ve Yaratanı alet ediyorsunuz.
Ki,ŞİRK denen şeyin tam karşılığı ŞİRKETLEŞMEKtir.
Yani, birden fazla ortağı olan kurum/kuruluş.
Bu dini öyle şinketleştirdiniz ki, gerçek sahibi ALLAHI bile devre dışı bıraktınız.
Ne yaparsanız yapın umurumda değil ama saçmalıklarınıza ALLAHI bari alet etmeyin, bilirsiniz,şirkin affıyoktur[/B]

FEDAKARADAM 1. January 2011 11:33 AM

[QUOTE=TEBYİN;7605][B]Fedakar kardeş,
Hem işkembei kubrüdan yeni yeni din ve hükümler tahsisi ediyorsunuz
Hem, kendi kuruntalarınıza Nebi'yi ve Yaratanı alet ediyorsunuz.
Ki,ŞİRK denen şeyin tam karşılığı ŞİRKETLEŞMEKtir.
Yani, birden fazla ortağı olan kurum/kuruluş.
Bu dini öyle şinketleştirdiniz ki, gerçek sahibi ALLAHI bile devre dışı bıraktınız.
Ne yaparsanız yapın umurumda değil ama saçmalıklarınıza ALLAHI bari alet etmeyin, bilirsiniz,şirkin affıyoktur[/B][/QUOTE]

Bak arkadaşım, gelin burada sizinle fikir olarak anlaşalım..Şirkin ne demek olduğunu sizden daha iyi biliyorum ve detaylarını da size tek tek anlatabilirim.

Mesela, anayasa kanunlarında tek madde vardır ve bunun içinde bir de kanunların sıralanması için seçenekler olur.Yani madde 1 tane olur, ama seçeneği sıralanır ve o sıralanan seçenekler ceza veya hüküm şekli olmuş olur.Demek istediğim şudur ki Kur'an bizim Anayasamızdır.Bir tek ayetini bile inkar edemeyiz.Ondan hüküm çıkarmak ve Kur'an'a uymak şartıyla ictihad edilmiştir.Bu ictihadler fıkıh olur ki bu da ayrı bir açıklamalarla karşımıza çıkar.Mühim olan,Kur'an'a ters düşmeyecek bu fıkhı kendimize alıp amel etmektir.Kur'an da miras, hukuk bölümleri vardır ki hepsinde de de ictihad etmek istenir..Kur'an'da gusül abdesti nasıl alınacağına dail bir tek ayet bulamazsınız.Durum böyle olunca gusül abdestini nasıl alınacak o zaman?.Hadisleri de inkar ediyorsunuz.O halde siz (afedersiniz) cünüp mü geziyorsunuz?.Bu hususta daha çook mesele vardır ki Kur'an bunları açıklamamıştır.Kur'an'ın fasih bir Arapça olduğunu bilmiyor musunuz?


[B]BAKINIZ, TAA NE ZAMANDAN BERİ "TEPLİĞ NASIL YAPILIR, METODLARI NELERDİR? " DİYE SORGULUYORUM HİÇ CEVABINI HALA DA ALMIŞ DEĞİLİM.
[/B]
Hadis olmadan ve ictihad olmadan nasıl tebliğ yapabilirsiniz?.Bundan da nasıl başarılı olursunuz?.Vallahi siz çıkmaz sokaktasınız ve yolunuz bitmiştir de bundan haberiniz yok.Kendinize çok yazık ediyorsunuz.

Biz asla şeyh, imam, mürşide tapmıyoruz.Bizler sapık düşünceleri asla kabul etmeyiz.Dinden gösterip bid'at ve hurefalara da şiddetle karşıyız.

Allah korusun müşrik hiç olmak istemeyiz.Mü'minler tefrikaya düşerse gavurun ekmeğine yağ çalar.Misyonerler sizi ağına almış fakat siz bu ağdan kurtulamıyorsunuz.[B][U][COLOR="Red"]Mezhepsizliği ortaya çıkaran siyonist misyonerlerdir.[/COLOR][/U][/B]Bunlar kimseyi hıristiyan veya yahudi yapmazlar.Sadece itikadı bozdular mı onlar için bayram etmiş olurlar.Müslümanlar hep beraber birlik olmalı ve tevhid sancağı altında birleşmelidirler...

Miralay 1. January 2011 11:54 AM

Selam fedakaradam kardeş

Cenabı Allah kitabında hiçbir eksik yada fazlalık bırakmadığını söylerken hala,Kur'anın eksiklerini hadisler,icma,kıyas ve ictihatler tamamlar;Kur'anı ancak bunlar açıklar diyorsunuz.

Bizim hatamız; Kur'ana göre amel etmek değil,ilmijaller,namaz hocaları,hadis kitapları,alim diye bilinen kişilerin kitaplarına göre amel ediyoruz.
Bu alimlerin alınlarında "ALİM" diye bir ibare mi geçmekte ki,onlara ve eserlerine itimat ediyoruz. Bu kişiler doğduklarında alim mi doğmuşlar? Alimlik doğuştan gelen bir yetenek midir? İçtihat kapısı neden 1000 küsür yıl önce kapatılmış?

Bunlar temel sorular.

Tebliğ metodu diye sormuşsunuz. Allah'ın elçisi (Selam üzerine olsun) neyle tebliğ buyurmuşlar? Kendisine indirilen Kur'an ayetleriyle değil mi? Herkese ayetlerle tebliğ etmemişler mi? Tebliğ ederken kendisinden (hevasından) birşeyler mi katmış, yoksa elçi olması hasebiyle kendisini elçilik gibi yüce bir görevle görevlendirenin bizatihi sözleri (vahiy) ile mi? O mübarekin görevi sadece tebliğ miydi, yoksa insanları hidayete erdirmek miydi? Hidayeti kim verebilir? Allah mı, kulu mu?

Dinde birlikten bahsediyorsunujz. Tefrikaya düşmemek diyorsunuz. Amenna. İnsanları bölen, 4 veya daha fazla parça haline getiren mezhepleri kabul etmeyip; ortak nokta olan Allah'ın bizatihi sözlerini ihtiva eden Kur'ana sarılmayı tavsiye eden bizler mi tefrika yapıyoruz?

Hangi müslümana sorsanız, Allah'ın emri nedir? diye. "Tabii ki Kur'an da yazanlar" der.
Ama uygulama öyle midir acaba?

Bizler Kur'anda yazılanlar yerine,bir takım alim sıfatı verdiğimiz zevatın kitaplarında yazdığı dine sonradan ilavelerle amel ederiz. Biz bunlara bid'at diyoruz. Acaba siz ne diyorsunuz? Açıkçası merak ettim.

Din Kur'anla kemale erdirilmedi mi ki, biz Kur'andan başka kaynaklarf arıyoruz.

Hani elçinin hayatı Kur'andan ibaretti. Kur'ana bakan O'nun nasıl yaşadığını anlardı. Ne oldu bize ki, biz elçi (Selam üzerine olsun) nasıl yaşamış diye Kur'ana bakmak yerine, güvenilir olup olmadığı mechul olan siyer ve hadis kitaplarına meyletmişiz. Heyhaaaat!

Daha fazla yazamıyorum. Zira müslümanlar ve kendim adına çok üzüntülü ve endişeliyim.

Selametle

FEDAKARADAM 1. January 2011 11:59 AM

[QUOTE=Miralay;7610]Selam fedakaradam kardeş

Cenabı Allah kitabında hiçbir eksik yada fazlalık bırakmadığını söylerken hala,Kur'anın eksiklerini hadisler,icma,kıyas ve ictihatler tamamlar;Kur'anı ancak bunlar açıklar diyorsunuz.

Bizim hatamız; Kur'ana göre amel etmek değil,ilmijaller,namaz hocaları,hadis kitapları,alim diye bilinen kişilerin kitaplarına göre amel ediyoruz.
Bu alimlerin alınlarında "ALİM" diye bir ibare mi geçmekte ki,onlara ve eserlerine itimat ediyoruz. Bu kişiler doğduklarında alim mi doğmuşlar? Alimlik doğuştan gelen bir yetenek midir? İçtihat kapısı neden 1000 küsür yıl önce kapatılmış?

Bunlar temel sorular.

Tebliğ metodu diye sormuşsunuz. Allah'ın elçisi (Selam üzerine olsun) neyle tebliğ buyurmuşlar? Kendisine indirilen Kur'an ayetleriyle değil mi? Herkese ayetlerle tebliğ etmemişler mi? Tebliğ ederken kendisinden (hevasından) birşeyler mi katmış, yoksa elçi olması hasebiyle kendisini elçilik gibi yüce bir görevle görevlendirenin bizatihi sözleri (vahiy) ile mi? O mübarekin görevi sadece tebliğ miydi, yoksa insanları hidayete erdirmek miydi? Hidayeti kim verebilir? Allah mı, kulu mu?

Dinde birlikten bahsediyorsunujz. Tefrikaya düşmemek diyorsunuz. Amenna. İnsanları bölen, 4 veya daha fazla parça haline getiren mezhepleri kabul etmeyip; ortak nokta olan Allah'ın bizatihi sözlerini ihtiva eden Kur'ana sarılmayı tavsiye eden bizler mi tefrika yapıyoruz?

Hangi müslümana sorsanız, Allah'ın emri nedir? diye. "Tabii ki Kur'an da yazanlar" der.
Ama uygulama öyle midir acaba?

Bizler Kur'anda yazılanlar yerine,bir takım alim sıfatı verdiğimiz zevatın kitaplarında yazdığı dine sonradan ilavelerle amel ederiz. Biz bunlara bid'at diyoruz. Acaba siz ne diyorsunuz? Açıkçası merak ettim.

Din Kur'anla kemale erdirilmedi mi ki, biz Kur'andan başka kaynaklarf arıyoruz.

Hani elçinin hayatı Kur'andan ibaretti. Kur'ana bakan O'nun nasıl yaşadığını anlardı. Ne oldu bize ki, biz elçi (Selam üzerine olsun) nasıl yaşamış diye Kur'ana bakmak yerine, güvenilir olup olmadığı mechul olan siyer ve hadis kitaplarına meyletmişiz. Heyhaaaat!

Daha fazla yazamıyorum. Zira müslümanlar ve kendim adına çok üzüntülü ve endişeliyim.

Selametle[/QUOTE]

Ve aleyküm selam kardeşim...

Ben de endişeliyim senin gibi.Lakin avam insanaların konuyu yanlış anlamasından korktuğum için fazla bir şey yazamıyorum..

Miralay 1. January 2011 12:02 PM

Allah razı olsun kardeşim.

Cenabı Allah insanları avam havas diye ayırmamıştır. Ya "Ey insanlar" , ya da "Ey iman edenler" diye hitap etmiştir.

Her zaman akıl sahiplerine,akledenlere,düşünenlere,ibret alanlara hitap etmiştir.

Selametle kardeşim.
Allah'a emanet ol

FEDAKARADAM 1. January 2011 12:08 PM

"AVAM" DEMEK CAHİL VE SIRADAN İNSANLAR TOPLULUĞU DEMEKTİR.

Avamın yanında dini tartışmalar sakıncalı olduğu için bu tartışmalar onların yanında yapılması neticesinde dinimize halel gelebilir.Bu yüzden fazla tartışmak uygun olmaz diye düşünüyorum..

Miralay 1. January 2011 12:15 PM

Eyvallah kardeşim doğru söylersin.

Şunu da düşünmeden edemiyorum. Allah'ın elçisi (Salat ve selam üzerine olsun) dini yayarken,İslamı,Kur'anı,Allah (Celle Celalühü)'ı anlatırken kimlere anlatmıştır?

Etrafındakiler dini bilmeden önce sizin tabirinizle avam değiller miydi?

Madem resulün sünneti diyoruz. Hepimiz buna göre hareket ederek avam,havass ayrımı yapmadan Allah'ı ve yüce kitabını herkese anlatmalıyız ki, İslam'ın kelime anlamı olan "barış,selamet,yeryüzünü ifsad etmeme,yardımlaşma,dayanışma" ayağa kalksın. Yani ikame olsun.

Selametle inşaAllah

pramid 1. January 2011 12:18 PM

sayın fedakaradam. lütfen tartışmayın. müslüman sözü dinler ve en güzeline uyar.yani kuran. bu platforma ayetlerle gelirseniz ayet üzerinden fikir alışverişi yapılır. lütfen kuru gürültü yapmayın. rabbim ilmimizi ve ilminizi artırsın

TEBYİN 1. January 2011 12:48 PM

[QUOTE=FEDAKARADAM;7612]Ve aleyküm selam kardeşim...

Ben de endişeliyim senin gibi.Lakin avam insanaların konuyu yanlış anlamasından korktuğum için fazla bir şey yazamıyorum..[/QUOTE]

[SIZE="4"]Şunu akıldan çıkarmamalı
Vahy inmeye başladığı ilk anlarda, herkes avam, herkes cahil, herkes bilgisizdi, nebi bile.
Ama Allah, AVAM MİLLET ANLAMAZ, VAHY İNDİRMEYEYİM demedi ve indirdi.
Ne oldu biliyor musun?
Vahy inene kadar insan bile sayılmayan milletler birden RÜŞTÜNE kavuştu.
Çünki,

cinn,1-2 De ki: Bana vahyedildi ki şüphesiz cinnden bir grup Kur’ân dinleyip de demişlerdir ki: "Şüphesiz biz,[COLOR="Red"][U] rüşde kılavuzluk eden [/U][/COLOR]hayret verici bir Kur’ân dinledik. Bundan dolayı, biz ona iman ettik ve Rabbimize hiçbir şeyi asla ortak koşmayacağız.

RÜŞTE ERMEK İSTEYEN Kur'ana nazar edecek, Kur'an dışında rüşt arayanlar ise kurda kuşa yem olacaklardır, vesselam..[/SIZE]

FEDAKARADAM 1. January 2011 12:58 PM

[QUOTE=TEBYİN;7628][SIZE="4"]Şunu akıldan çıkarmamalı
Vahy inmeye başladığı ilk anlarda, herkes avam, herkes cahil, herkes bilgisizdi, nebi bile.
Ama Allah, AVAM MİLLET ANLAMAZ, VAHY İNDİRMEYEYİM demedi ve indirdi.
Ne oldu biliyor musun?
Vahy inene kadar insan bile sayılmayan milletler birden RÜŞTÜNE kavuştu.
Çünki,

cinn,1-2 De ki: Bana vahyedildi ki şüphesiz cinnden bir grup Kur’ân dinleyip de demişlerdir ki: "Şüphesiz biz,[COLOR="Red"][U] rüşde kılavuzluk eden [/U][/COLOR]hayret verici bir Kur’ân dinledik. Bundan dolayı, biz ona iman ettik ve Rabbimize hiçbir şeyi asla ortak koşmayacağız.

RÜŞTE ERMEK İSTEYEN Kur'ana nazar edecek, Kur'an dışında rüşt arayanlar ise kurda kuşa yem olacaklardır, vesselam..[/SIZE][/QUOTE]

Eksik söyledin dostum...

Bilmediğin bir şey var.O da şudur.Evet, vahiy indiğinde ResUlullah efendimiz insanları irşad etmiştir.Onlar o zaman İslam'da yeni müslümandılar.Ve can-ı gönülden Allah'a teslim oldular.Allah'ın resulü kendisine tartışmayı yasak ettiğinde bunda başarılı olmuştur.Niye, çünkü tartışmalarda nice kinler, nefretlikler düşmanlıklar peydahlanacğsından dolayı Resulullah efendimiz bundan şiddetle kaçınmıştır.

Şimdi ise İslam'ı bildiği ve duyduğu halde sırf muhalefet olsun diye bazı incelikleri bilmediklerinden dolayı avam insanların yanında tartışmalar sakıncalı olur.

Meselenin özü budur...

TEBYİN 1. January 2011 01:29 PM

[SIZE="3"]Siz, Elçi ile ashabını, günümüz şeyh ve onların ellerinde ölü gibi bekleşen müritleri gibi sanıyorsunuz.
Oysa aşağıda verdiğim ayettende anlaşılacağı üzre, hem de bir kadın elçi ile çatır çatır mücarele etmiştir ve Allah kadının verdiği mücadeleyi ayetleştirerek kadını taçlandırmıştır.
İMANDA SORGU ESASTIR, TAKLİDİ İMAN ancak akılsız ve fikirsizlerin imanıdır[/SIZE]

[SIZE="4"][COLOR="Red"]mücadile 1. Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan (kadın)ın sözünü Allah kesinlikle işitmiştir. Allah, ikinizin konuşmasını da işitir. Şüphesiz Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.[/COLOR][/SIZE]

dost1 1. January 2011 05:51 PM

Selamun Aleykum! Değerli Fedakaradam Kardeşim!


[QUOTE=FEDAKARADAM;7578]
...
Sizler Kur'anı, meali neyse o şekilde algılıyorsunuz.Arapça da narh, sarf ilimleri vardır.Bunlardan haberiniz var mı da konuşuyorsunuz.Kur'an harflerinde binlerce sır vardır.Bunlar bile tam olarakl çözülmüş değildir.

...
..[/QUOTE]

Arapçadaki "[B]narh[/B]" ilmine ait bilginin Kur'an'ı anlamadaki etkisini anlayabilmiş değilim. Açıklayabilir misiniz?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

dost1 1. January 2011 06:09 PM

Selamun Aleykum! Değerli Fedakaradam Kardeşim!


[QUOTE=FEDAKARADAM;7578]
...
HER BİR İBADETİN FARZI, SÜNNETİ VACİBİ TARAFI VARDIR.BUNLARIN HİÇBİRİSİNDEN KUR'AN BAHSEDİYOR MU?[/QUOTE]

Allah'ın selamı üzerine olsun. Allah Resulunun ibadetlerle ilgili olarak "farz,sünnet,vacip" diye belirten bir sözü var mıdır?
Var ise orijinal Arapçası ile birlikte verebilir misiniz?

[QUOTE=FEDAKARADAM;7578]

EĞER HACCA GİTMİŞSENİZ BÜTÜN HAC FARİZATI HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE YAPILIR, YA BUNA NE DERSİNİZ? ..[/QUOTE]

Allah'ın selamı üzerine olsun. Allah'ın Resulu ve inananları Ebu Hanife Numan Bin Sabit dünyaya gelip mezhebini kurana kadar (Ki kendisini mezhep kurmaktan tenzih ederim) Hacc farizasını neye göre yerine getirmişlerdir. Ebu Hanifeden önce Hacc farizasını yerine getirenlerin haccları geçersiz midir?


[QUOTE=FEDAKARADAM;7578]

Sizler, tarikatı bir şirk işleme müessesi sanıyorsunuz.Sorarım sana Rasulullahın mübarek ruhlarından nasıl feyz alacaksınız bu nasıl olur diye hiç düşündünüz mü?.[/QUOTE]

Tarikatlardaki râbıta hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tarikatlarda Resulullahın mübarek ruhlarından nasıl feyz alınmaktadır? Açıklayabilir misiniz?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

TEBYİN 2. January 2011 08:55 AM

[B]Şunu bilmek yeterli
Dini anlamak için Kur'anı bilmek yeterli
Kur'anı anlamak içinse haddini bilmek yeterli
Kişi önce kendini, sonra Kur'anı saf bir şekilde okuyacak
Ve eyleme geçecek
Hepsi bu[/B]

Barış 2. January 2011 10:34 AM

Bir harfindeki bin sırrı çözmeden eyleme geçemezsiniz.
Bu da bir değil,binlerce ömür demektir.
Kuranı okumadan sarmalayıp duvara asmakla, hergün elinde tutup içinde bin sır aramak arasında ben fark göremiyorum. Farklı açılardan ikisi de Kuranı devre dışı tutmaktır.
Oysa ki o bir öğüt,bir yol gösterici,bir şifadır.
Ah,keşke bilseydik...

aşık74 2. January 2011 11:40 AM

[QUOTE=FEDAKARADAM;7608]

Hadis olmadan ve ictihad olmadan nasıl tebliğ yapabilirsiniz?.Bundan da nasıl başarılı olursunuz?.Vallahi siz çıkmaz sokaktasınız ve yolunuz bitmiştir de bundan haberiniz yok.Kendinize çok yazık ediyorsunuz.
[/QUOTE]
hucurat 11. ayet :
Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.

aşık74 2. January 2011 11:44 AM

[QUOTE=FEDAKARADAM;7608]

Allah korusun müşrik hiç olmak istemeyiz.Mü'minler tefrikaya düşerse gavurun ekmeğine yağ çalar.Misyonerler sizi ağına almış fakat siz bu ağdan kurtulamıyorsunuz.[B][U][COLOR="Red"]Mezhepsizliği ortaya çıkaran siyonist misyonerlerdir.[/COLOR][/U][/B]Bunlar kimseyi hıristiyan veya yahudi yapmazlar.Sadece itikadı bozdular mı onlar için bayram etmiş olurlar.Müslümanlar hep beraber birlik olmalı ve tevhid sancağı altında birleşmelidirler...[/QUOTE]

Hep birlikte Allah`ın ipine-Kur’an’a yapışın. Hiziplere bölünüp parçalanmayın. (Aliimran- 103)
Rabbinizden indirilene-Kur’an’a uyun. O’dan başka evliyaların ardına düşmeyin.. (Araf-3)
Bu benim dosdoğru yolumdur. O’nu-Kuran’ı izleyin başka yolları izlemeyin. Yoksa bu hal sizi O`nun yolundan uzaklaştırıp parçalara-fırkalara böler.. (En’am-153)

Barış 2. January 2011 12:01 PM

Hristiyan kim, yahudi kim, bunların özellikleri neler, ne yapmışlar da kınanmışlar, neler yaşanmış resuller ile kavimleri arasında...Bütün bunlar Kuranda defalarce ve defalarca açıklanmış,anlatılmış bizlere. Geçmişin masalları olsun diye değil, sonradan rivayetlerle üstleri örtülsün diye de değil.. Bugünümüze,yarınımıza ışık olsun diye,öğüt olsun diye..Hz.Muhammed yaşarken veya şimdi veya 100 yıl daha sonra, aynı hatalara bizler düşmeyelim diye.

Lütfen sitemizdeki Kuran kıssalarına ilişkin bölümleri okuyalım.

Selam ile.

TEBYİN 3. January 2011 07:50 AM

[B]Hiyanet ve İhanette Hiristiyanların ve yahudilerin bir adım önünde seyreden islam alemi, acıdır ki rezilliğinin şuurunda değil.
Ve merkeze Kur'an konup ona topyekün uyulana dak bu şuursuzluk devam edegelecektir[/B]

FEDAKARADAM 3. January 2011 07:56 AM

[QUOTE=dost1;7691]Selamun Aleykum! Değerli Fedakaradam Kardeşim!




Arapçadaki "[B]narh[/B]" ilmine ait bilginin Kur'an'ı anlamadaki etkisini anlayabilmiş değilim. Açıklayabilir misiniz?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.[/QUOTE]

Özür dilerim narh değil [B]nahv [/B]olacaktı düzeltirim..


SARF VE NAHV İLMİ:

Arabî dilbilgisi. [B]Sarf;[/B] kelime bilgisi; kelimelerde meydana gelen değişikliklerden ve birbirlerinden türemelerinden bahseden ilim. [B]Nahv[/B]; cümle bilgisi; kelimelerin cümle içinde fiil, fâil (özne), mef'ûl (nesne, tümleç) olma gibi durumlarından ve buna göre sonlarının aldıkları i'râbdan (harekelerden) bahseden ilimdir.

Sarf ilmi Arapça’nın, Nahv (cümle kurma) ve sarf (kelime türetme) şeklindeki iki yarısının en önemli kısmıdırDolayısıyla, ister Arapça’nın cümle yapısıyla,isterse kelime türetimiyle meşgul olanlar herhangi bir biçimde bu ilme ihtiyaç duyarlar Çünkü sarf, Arapça’nın mizanı yani ölçüsüdürÖyleyse Nahv alimi, cümlenin genel oarak dil yapısını göz önüne alırSonra bu yapının ona yüklediği manaya yönelik parçalarını çözümlerMesela:
‘’ [SIZE="4"]إنمآ يخشي الله عبآده العلمآء‘’[/SIZE] ayetin de nahiv alimi [SIZE="4"](العلمآء[/SIZE] ) kelimesinin fail ([SIZE="4"]يخشي[/SIZE] :fiilinin öznesi) ve ([SIZE="4"] الله[/SIZE] ) Lafzının da Mef’ulün bih (nesne) olduğunu açıklar Söz diziminde ise belağat tarafı,bu ayette failin fiilden hemen sonra getirilmeyip sona bırakıldığı konusunda önemli rol oynar

Sarf alimi ise kelimeleri, yan yana dizilişine bakmaksızın tek tek ele alırve yukarıdaki ayet hakkında ‘’ [SIZE="4"]يخشي‘’[/SIZE] fiilini, illetli (içinde [SIZE="4"]ا،و،ي[/SIZE] harfleri bulunduran )bir fiildir’’ der ve elif’in nasıl illetli olduğunu açıklar, ‘’ [SIZE="4"]يفعل‘[/SIZE]’vezni (ölçüsü) nde olduğunu söylerSöz diziminin içerdiği anlamdaki görevine ve nahivcinin dikkat ettiği İ’rap harekelerine bakmaksızın, sonundaki Elif’in aslının ‘'[SIZE="4"]ي[/SIZE]‘’ ya da ''[SIZE="4"]و[/SIZE] ‘’ den mi dönüşmüş oduğundan bahsederÇünkü kelimenin dizilişinden bahsetmek onun değil nahivcinin işidir

Sarfın konusu, sahih yada illetli olması,ayrıca kök halinde veya türemiş olması vb açılardan Arapça kelimelerdir. Sarf ilmini kurucusu Muaz bin Müslim el-Harra dır.Bir başka rivayette Hz Ali’nin (ra) olduğu da söylenir.Gayesi ise, Arapça’yı kelime yapısında çıkabilecek hatalardan korumak ve imla kurallarına uymaktır

Sarf ilmi öğrenilmesi ‘’farz kifaye’’dir

Kaynak: Arapça Dersanesi

kamer 3. January 2011 01:27 PM

Selam FEDAKARADAM!

Sarf ve Nahv ilmi konusuna değinmişken, "[URL="http://www.istekuran.com/index.php?page=sunus"]ŞU BAĞLANTIDA[/URL]" bulunan çalışma "SARF VE NAHV" ilmine uygunmudur?

Tesbitlerinizi bizlerle paylaşırsınız inşaAllah.

Mutlu ve esen kalın.

FEDAKARADAM 3. January 2011 01:55 PM

[QUOTE=kamer;7777]Selam FEDAKARADAM!

Sarf ve Nahv ilmi konusuna değinmişken, "[URL="http://www.istekuran.com/index.php?page=sunus"]ŞU BAĞLANTIDA[/URL]" bulunan çalışma "SARF VE NAHV" ilmine uygunmudur?

Tesbitlerinizi bizlerle paylaşırsınız inşaAllah.

Mutlu ve esen kalın.[/QUOTE]

O siteyi şu anda inceliyorum.Gereken cevabı vereceğim...

aşık74 3. January 2011 01:58 PM

hucurat 11. ayet :
Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.

Hep birlikte Allah`ın ipine-Kur’an’a yapışın. Hiziplere bölünüp parçalanmayın. (Aliimran- 103)
Rabbinizden indirilene-Kur’an’a uyun. O’dan başka evliyaların ardına düşmeyin.. (Araf-3)
Bu benim dosdoğru yolumdur. O’nu-Kuran’ı izleyin başka yolları izlemeyin. Yoksa bu hal sizi O`nun yolundan uzaklaştırıp parçalara-fırkalara böler.. (En’am-153)

FEDAKARADAM 3. January 2011 02:03 PM

Konu yılbaşı hakkında olduğu halde ne hale geldi forum..Lastik gibi başka bir tarafa uzadı gitti...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:18 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam