hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Allahın Fazlı (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=178)
-   -   Bakara 198 ve "Allah'ın fazlı" (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3459)

galipyetkin 8. December 2013 02:50 PM

Bakara 198 ve "Allah'ın fazlı"
 
Aşağıya, Bakara 198. ayeti değişik kişilerden aktarıyorum..Bu konuda bilgi sahibi olan arkadaşlarım bu ayetin içeriği hakkında beni aydınlatabilir mi? Ben hiçbirşey anlamıyorum. Lütfen.

Bakara-198 -Rabbinizden fazl istemeniz size günah değildir. Artık Arafat'tan akın akın geldiğiniz zaman Meş'aril Haram'ın yanında Allah'ı zikredin. Ve sizi hidayete erdirdiği şekilde siz de O'nu zikredin. Ve siz ondan (hidayetten) önce ise, elbette dalâlette kalanlardandınız.

Diyanet İşleri :[B](Hac mevsiminde ticaret yaparak)[/B] Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife’ye) akın ettiğinizde, Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin. Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı :[B]Rabbinizden rızık fazlalığı isteyerek ticarette bulunmanızda[/B] bir beis yok. Arafat'tan seller gibi boşanıp hep berâber inince de Meş'ar-ül-Harâm'da Allah'ı anın. Hem de o, size doğru yolu nasıl gösterdi, onu anmanızı nasıl bellettiyse öyle anın. Bundan önce gerçekten de sapıklardandınız ya.

Adem Uğur :[B](Hac mevsiminde ticaret yaparak)[/B] Rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz.

Ahmed Hulusi : [B](Haç süresi içinde) Rabbinizin fazlından istemenizde SUÇ yoktur[/B](Hac süresi içinde). Arafat'tan hep birlikte akıp dönerken, Meşari Haram'da (Müzdelife) Allâh'ı zikredin. O'nu, hidâyetinin sizde açığa çıktığı kadarıyla zikredin. Muhakkak ki bundan önce siz (hakikatten) sapmışlardandınız.

Ahmet Tekin : [B]Hac Mevsiminde ticaret yaparak[/B], Rabbinizden gelecek bir lütfu, kazancı aramanızda size herhangi bir günah yoktur.
Arafattan akın akın indiğinizde, Meş’ar-i Haram yanında, Müzdelife’de Allah’ı zikredin. Allah’a ibadet edin, Allah’ın dinini, şeriatını anlatın. Allah’ın, Kur’ân’da ve Rasûlünün sünnetinde size öğrettiği şekilde şer’î mükellefiyetleri yerine getirerek, dinini, kitabını ve sünneti anlatarak onu zikredin. Doğrusu siz, bundan önce, başlarına buyruk hareket ederek dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenler arasındaydınız.

Ahmet Varol : [B]Rabbinizden bir lütuf istemenizde[/B] sizin için herhangi bir sakınca yoktur. [41] Arafat'tan topluca indiğinizde Meş'ar-ı Haram'da Allah'ı anın. O size doğru olanı gösterdiği gibi siz de O'nu anın. Gerçekte siz bundan önce sapıklardan idiniz.

Ali Bulaç : [B]Rabbinizden bir lütuf istemenizde[/B] bir beis yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan evvel sapmışlardandınız.

Ali Fikri Yavuz : [B]Hac mevsiminde Rabbinizin fazlından TİCARET İSTEMENİZ (Alış-veriş istemeniz)[/B] size günah değildir. Arafat’dan dönüşünüzde Meş’ari Haram nâmındaki yerde Allah’ı zikredin. O, size nasıl hidayet etti ise, siz de onu öylece anın. Doğrusu siz Bundan önce (Allah’ın hidayetinden evvel) cidden sapıklardandınız.

Bekir Sadak : Rabbiniz'den [B]refah[/B] istemenizde bir engel yoktur. Arafat'tan indiginizde, Allah'i Mesari Haram'da anin; O'nu, size gosterdigi sekilde zikredin. Nitekim siz onceleri hic suphesiz sapiklardandiniz.

Celal Yıldırım : Rabbinizden [B](ticaret amacıyla) kâr ve zarar[/B] istemenizde size bir günah yoktur. Arafat'tan akıp geldiğinizde Meş'ar-i Haram yanında Allah'ı anın. O sizi nasıl doğruya eriştirdiyse siz de O'nu öylece anın ; her ne kadar bundan önce sapık kimselerdendiniz (ama şimdi doğru yola eriştirildiniz).

Diyanet İşleri (eski) : Rabbiniz'den [B]refah[/B] istemenizde bir engel yoktur. Arafat'tan indiğinizde, Allah'ı Meşari Haram'da anın; O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Nitekim siz önceleri hiç şüphesiz sapıklardandınız.

Diyanet Vakfi : [B](Hac mevsiminde ticaret yaparak)[/B] Rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz

Edip Yüksel : Rabbinizin lütfunu [B](hac bölgesinde ticaret yaparak)[/B] aramanızda sakınca yok. Arafat'tan ayrıldığınızda Kutsal Bölgede ALLAH'ı anın. Sizi doğru yola ilettiği için O'nu anın; bundan önce siz sapıtmıştınız.

Elmalılı Hamdi Yazır : rabbınızın fazlından [B]Ticaret[/B] istemeniz size günah değildir, derken Arafattan ifaza ettiniz mi Meş'arı haram yanında Allahı zikredin hem onu size doğrusunu öğrettiği gibi zikredin, doğrusu siz bundan evvel cidden şaşırmışlardan idiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hac mevsiminde Rabbinizden [B]rızık[/B] isteyerek ticaret yapmanız size günah değildir. Arafattan sel gibi taşarak döndüğünüzde Meş'ari'l-Haram yanında, Allah'ı zikredin. O'nu, size doğrusunu öğrettiği gibi zikredin. Doğrusu siz, bundan önce gerçekten yolunu şaşırmışlardan idiniz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Rabbinizin [B]Lutfunu[/B] istemenizde size bir günah yoktur. Arafat'tan indiğiniz zaman Meş'ar- i Haram yanında (Müzdelife'de) Allah'ı zikredin. O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Doğrusu siz, bundan önce gerçekten sapmışlardandınız.

Fizilal-il Kuran : Rabbinizin [B]Lutuf ve keremini istemenizin[/B] hiçbir sakıncası yoktur. Arafat'tan aşağı inince Meşar- ı Haram'da Allah'ı anın. O sizi nasıl doğru yola iletti ise siz de O'nu anın. Zira O'nun yol göstermesinden önce, kuşkusuz, sapıklardan idiniz.

Gültekin Onan : Rabbinizden [B]hac bölgesinde ticaret yaparak[/B] bir fazl istemenizde sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Tanrı'yı Meş'ar-ı Haram'da anın. O sizi nasıl doğru yola yöneltip ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan önce sapmışlardınız.

Hasan Basri Çantay : [B]Hacc mevsiminde ticaretle[/B] Rabbinizden rızık istemenizde bir günâh yokdur. Arafatdan (orada «vakfe» den sonra, seller gibi) boşanıp (elbirlik) akdığınız zaman «Meş'ar-i haraam» ın yanında Allahı zikredin, O, size nasıl hidâyet etdiyse siz de Onu öylece anın. (Bilirsiniz ya) siz bundan evvel gerçek sapıklardandınız!

Hayrat Neşriyat : [B](Hac esnasında ticaret yaparak)[/B] Rabbinizden bir ihsan aramanızda size bir günah yoktur. Nihâyet Arafat’tan (ayrılıp) akın ettiğiniz zaman, Meş'ar-i Harâm (tepesi) yanında(Müzdelife’de) artık Allah’ı zikredin! Ve (O) sizi hidâyete erdirdiği gibi, (siz de) O’nu zikredin! Doğrusu (siz) bundan evvel de elbette dalâlete düşenlerdendiniz.

İbni Kesir : Rabbınızın [B]Lutf-u keremini[/B] aramanızda bir günah yoktur. Arafat'tan geri döndüğünüz zaman, Meş'ar-ı Haram'ın yanında Allah'ı zikredin. O, sizi hidayete ulaştırdığı gibi, siz de O'nu zikredin. Nitekim siz bundan önce, sapıklardan idiniz.

Muhammed Esed : (Bununla beraber), Rabbinizden [B](hac esnasında)[/B] bir lütuf elde etmek için çalışırsanız günah işlemiş olmazsınız. Arafat'tan kalabalıklar halinde dalga dalga indiğinizde, kutsal mahalde Allah'ı anın ve O'nu, yolunuzu gerçekten kaybetmişken size doğru yolu gösteren bir İlah olarak anın.

Ömer Nasuhi Bilmen : Rabbinizden [B]bir rızık talep etmeniz[/B] sizin üzerinize bir günah değildir. Arafat'tan geri döndüğünüz zaman Allah Teâlâ'yı Meş'ar-i Haram yanında hemen zikrediniz. Ve O'nu, size hidâyet ettiği gibi zikreyleyiniz. Şüphe yok ki, siz bundan evvel dalâlette kalmış kimselerden idiniz.

Ömer Öngüt : Rabbinizin lütuf ve ihsanını aramanızda size hiçbir vebal ve günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i haram'ın yanında Allah'ı zikredin. O size nasıl hidayet ettiyse, siz de O'nu öylece zikredin. Bundan evvel siz sapıklardan idiniz.

Şaban Piriş : Rabbinizden rızık/fazl istemenizde her hangi bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılınca Meş’ari Haram’da Allah’ı zikredin. Nitekim, O, size yol göstermeden önce gerçekten, şaşkınlardan / dalalette olanlardan idiniz ya!

Suat Yıldırım : Hac mevsiminde [B]ticaret yaparak,[/B] Rabbinizden size gelecek kâr ve yarar taleb etmenizde size bir vebal yoktur. Arafat’ta vakfeden ayrılıp sel gibi Müzdelife’ye doğru akın ettiğinizde, Meş’ar-ı Haram’da Allah’ı zikredin. O size nasıl güzelce doğru yolu gösterdiyse, siz de öyle güzel bir şekilde O’nu zikredin! Bilirsiniz ki, O’nun yol göstermesinden önce siz yolu şaşırmış kimselerdendiniz.

Süleyman Ateş : Rabbinizin [B]lutuf ve kertemini[/B] aramanızda sizin için bir günâh yoktur. Arafat(taki duruş)tan ayrılıp (Müzdelife'ye) akın edince Meş'ar-i harâm'da Allâh'ı anın, O'nun size gösterdiği biçimde O'nu anın. O'nun yol göstermesinden önce siz, sapıklardan idiniz.

Tefhim-ul Kuran : Rabbinizden bir fazl istemenizde size sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan evvel sapık olanlardandınız.

Ümit Şimşek : Rabbinizden size erişecek [B]bir nimeti[/B] aramanızda sakınca yoktur. Arafat'tan sökün ettiğiniz zaman, Müzdelife'deki Meş'ar-ı Haramda Allah'ı anın. Onun size yol gösterişine karşılık, siz de Onu anın. Yoksa, daha önce siz şaşkınlar arasındaydınız.

Yaşar Nuri Öztürk : Rabb'inizden bir [B]lütuf ve bereket[/B] istemenizde hiç bir sakınca yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. O'nu, O'nun size gösterdiği gibi anın. Siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

galipyetkin 7. June 2014 06:42 AM

İsa Peygamber, sık sık çıktığı siyahat dönüşü Nasara'daki kendi manastırının(bağli olduğu manastırın) avlusunun Yahudi esnaf ve tacirleri tarafından "pazar yeri" olarak kullanıldiğini görünce üzerlerine "şeytan dölleri" diyerek atılmış ve gözünü kırpmadan talan etmiş, ibadethanenin ticarete alet edilmesine büyük tepki göstermişti.

Acaba Bakara-198. ayete "hac yapılırken ticaret de yapilabilir" ifadesini ekleyenler İsa Peygamber'in hata ettiğini mi ima ediyorlar?

Ama biliyoruz ki mülk ve dolayısı ile onun semeresi Allah'ın olduğuna göre bunları kişisel mal gibi satarak kat-kat riba elde edilmesine islâm müsaade etmiyor. Ancak mal değişimi yapabilir, yani o malı elde etmek için kullanılan emeğin ve yapılan harcamanın ve geçimlik ihtiyacı kadarının karşılığı, yani para tutarı istenebilir. Amaç ihtiyaç üstü kâr etmek değil, Allah'ın malının değişimini, sürümünü sağlayıp kitlelerin faydasına sunmaktır. İhtiyaç üstü zekat olarak verilir.

"Açıklama yapıyorum "diyerek ayete o (ticaret ve benzeri) ibarelerin eklenmesinin gerisinde, Kur'an'ı tefsir diye, onu ticarete alet edebilen koca-koca adamların cehaleti yatabilir mi?

Yatar! Hem de nasıl!...
Zıpır ! Çık da bana hacc kelimesinin mânâsını söyle bakayım.
Ayette "sana gelsinler" dendiğine göre Mekke'lerde ne işin var senin?

Saygılarımla.
Galip Yetkin

galipyetkin 7. June 2014 05:53 PM

Şimdi size "FAZL" kelimesinin mânâsını veriyorum.

1. tanım 'enternetten'.

FAZL-:
" Artık, (bunun zıddı naks'tır). Bir şeyden bakiye kalmak. (İman ile hikmet, adâlet, şecâat ve iffet sıfatlarına "fezâili asliye" tabir edilmiştir. Çünkü bu sıfatlar ile birçok faziletler doğar. Onun için bunlara, temel ve esas olan faziletler denilmiştir).(İ'lem Eyyühel Aziz! Cenabı Hakk'ın günahkârları affetmesi fazldır, tâzib etmesi adldır. Evet zehiri içen adam, âdetullaha nazaran Âlimlere yakışır olgunluk. Artmak. İmân, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, üstünlük, hüner, tefâvüt, inayet SARF lütuf, bağış, ihsan, karşılıksız iyilik; bereket, bolluk"

2. tanım 'Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi'nden.

FAZL-:
1) Fazlalık,üstünlük, olgunluk.
2) bilgi ve erdemli olma
3) Bağış, yardım
4) İki sayının farkları
5) "Fazl-ı Hak ile": tanrının yardımı ile; "Fazl-ı takaddüm": önde bulunma meziyeti.

Bu tanımlara göre ayete yapılan eklemeler için ne dersiniz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

dost1 7. June 2014 06:10 PM

Selamun aleyküm, Değerli Galip Yetkin Kardeşim,

[B]Bakara 198 âyeti:[/B]

"Leyse aleyküm cünahun en tebteğu fadlen min Rabbiküm* feiza efadtüm min Arafatin fezkürullahe ındel Meş'aril Haram* vezküruHu kema hedaküm* ve in küntüm min kablihı le minaddalliyn"

Meallerde, "[B]ticaret, ihsan[/B]" -Ne yazık ki, bu sözcükler de Arapçadır.- olarak çevrilen sözcük "[B]fadlen[/B]" sözcüğüdür. Bu sözcük "[B]fe,dad,lem[/B]" kök harflerinden türetilmiştir. Artma,aşma, ölçünün üzerinde olma vb anlamlarında olup Türkçemize fazlaca, fazladan, fazlalaşmak, fazlalık olarak geçmiştir.

Çevirilerdeki "ticaret" de Arapça bir sözcük olup "alışveriş" anlamındaki "te-ce-re" köklerinden türemiş bir sözcüktür.

"[B]Fadlen[/B]" sözcüğünü "[B]ticaret[/B]" olarak çevirmek yanlıştır.

[B]Âyetin çevirisi:[/B]

[SUP]198[/SUP]"Rabbinizden bir fazlalık/armağan istemenizde hiçbir sakınca yoktur. Artık Arafat'tan/eğitim birimlerinden ayrılıp akın ettiğinizde, Meş’ar-i Harâm'da/dokunulmaz bilinçlenme merkezinde hemen Allah'ı anın. Ve O'nu, O'nun size gösterdiği gibi anın. Ve siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz."

Meş’ar-i Harâm'da yapılacak şey, eğitim ve öğretim, İbrâhîmleşme değil, sadece “Allah anma”dır.
Zikrullah /Allah'ın anılması, Allah'ın üzerimizdeki hakklarını ve bize sunduğu nimetleri düşünmek, O'na karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizi sürekli kontrol etmek, verdiği görevleri eksiksiz yapmak, nimetlerine karşı şükredip nankörlük etmemek ve daima bu bilinç içerisinde olmaktır.


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

khaos 7. June 2014 08:40 PM

Sevgili abilerim,
Bu bana cahiliye devrindeki kabeyi ticaret merkezi olarak kullanan arapları hatırlattı.Tanrılarını geçim kaynağı olarak gören araplar şimdi kabenin karşısına bol yıldızlı lüks oteller yaparak aynı şeyi sürdürüyorlar.Aradan 1400 yıl geçti demek ki hala bir şeyler değişmemiş.
Şu yazılan mealleri de okuyunca dini geçim kaynağı olarak görenlerin sadece araplar olmadığınıda görüyoruz.

İnsanın bu mal hırsının Tanrımız tarafından ''fecr'' suresinde açıkça dile getirilmesine rağmen...
ne kadar yazık.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:54 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam