hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Miras (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=350)
-   -   Miras (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3653)

galipyetkin 2. August 2015 08:19 PM

Miras
 
"Mülk Allah'ındır" diyen bir sistemde yanlış tercüme ve tefsir edilen bazı ayetleri miras hukuku diye, islamda bir edinim yolu diye sunup, Allah'ın mülküne sahip çıkıp da, bir sürü insanı etkisiz ve aç bırakanlar, buna karşılık baklava börek yaşayanlar kimlerdir acaba?

Saygılarımla.
Galip Yetkin

kuman 3. August 2015 06:52 AM

Miras hukuku.
Mulk Allahindir Egemenlik te Allahindir.
Insanlar kendi istekleri ile kul degil sadece dayatma ile kul dur.

Eger Kur an in Hukuk ile ilgili kesin ayetleri varsa bu dayatma olur.
Dayatmanin oldugu yerde secim olamaz secimin olmadigi yerde gonulluluk yoktur.
Eger oyle ise Allahi sevmek zorunda degilsiniz sadece kurallarina uyun yeter.

Bence ilk soru su. Allah bizim onu sevmemiz ile ilgilenir mi?
Kendi cevabim; Ilgilenmeseydi elciler gondermezdi.

(Sevgi kelimesi Allahin kurdugu sistem ile uyum icinde yasamaktir. Yani ihtiyacinizdan fazlasina almayin ac gozlu olmayin cunku aldiginiz o fazladan maddi varlik diger digerlerinin ihtiyacindan daha az almasina neden olur.
Miras hukuku mu ?)

bartsimpson 3. August 2015 11:31 AM

[QUOTE=kuman;20466]Sevgi kelimesi Allahin kurdugu sistem ile uyum icinde yasamaktir. Yani ihtiyacinizdan fazlasina almayin ac gozlu olmayin cunku aldiginiz o fazladan maddi varlik diger digerlerinin ihtiyacindan daha az almasina neden olur.[/QUOTE]

Kalın kırmızı harflerle yazılıp duvara asılması gereken bir yazı...

galipyetkin 11. August 2015 08:11 AM

8-l0 gündür sorulması beklenilen ama sorulmayan bir soru:

-Madem mirası reddediyorsunuz veya İslam'da "mülk Allah'ın" prensibinden hareketle miras diye kişisel bir hak olamayacağını söylüyorsunuz, o halde Nisa-11, l2, 176. ayetleri ne iş?

Biri izah edebilir mi?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

kuman 12. August 2015 08:00 AM

Benim anladigim yada duzeltin beni. Olen kisinin ailesine yapilacak yardimla ilgili

Cikis noktam ise Mulk devredilemez , hava, su, toprak, emek; kisinin iki eliyle yaptiklarindan baska bir kazanci yoktur. Her kisinin kazandigi kendinedir.

galipyetkin 16. August 2015 06:56 PM

Sayın Kuman "Mülk devredilemez" diyerek mülkün Allah'ın olması sebebiyle iktisap ve devire konu olamayacağını ve "kişinin iki eliyle yaptıklarından başka bir kazancı yoktur; kişinin kazandığı kendinedir" diyerek beleşten edinim olmadığını ve üreterek ancak ürettiğinin ihtiyacı kadarının sahibi (biz buradaki sahip ifadesini mülkiyet değil, kullanma olarak anlıyoruz) olunabileceğini kısa ve veciz bir şekilde anlatmıştır.
Buna ancak katılınır.
Fakat "miras ayetleri"nin ölen kişinin ailesine yapılacak yardımla ilgili olduğunu belirten ifadesine katılamıyorum. Çünkü İslam'da yardım devlet tarafından yapılır ve kişinin mirasçılık durumuna göre bölük pörçük yardım yapmaz "mizanda vezin" kuralı gereği herkesin eşit düzeye erişebileceği kadar yardım yapar ki bu da muhtacı Nahl-71. ayete göre geçim standartlarına yükseltmektir, Bakara-177'ye göre iş vs...sahibi yapmaktır. Bu konuda Tevbe-103. ayeti gösterebiliriz. (103-Onların mallarından sadaka al ki, sadaka ile kendilerini temizlersin ve arındırırsın. Bir de onlara destek ol. Şüphesiz senin desteğin onlar için bir huzurdur. Allah en iyi işitendir, en iyi bilendir.)

Bunun yanında Nisa-3. ayetini de göz önünde bulundurmak gerekir. Devlet kadrolarını şişirmemek ve "özel teşebbüse" iş yönünü iş sağlamak için işi(dikkat kâr etmeyi değil) büyütmek yönünde bu ayet, bu kesime bir emirdir. Bu ayet bu kesime yetimleri iş sahibi yapmak için güçlerine/yeteneklerine göre ikişer, üçer, dörder... "zevc" edinmesini/kurulu iş düzeninin içine iş gücü olarak(işe ve üretilene ortak) almasını emretmektedir. Nasıl ki Musa adam öldürdükten sonra mısriden kaçarak Kenan'a geldiğinde istikbaldeki kayın pederi tarafından ücretli değil de ORTAK alınması gibi.

Miras konusu açıldığında nedense herkes miras paylaşımını konu etmekteler ki onu da yalan yanlış yapmakta ve Kur'an hesabının yanlış olduğunu ileri sürmekte karşıtları da normal olarak doğru düzgün bir gerekçe gösteremeden bu iddiaları reddetmekte. Biz bu miras forumunun "avliye nisa" başlığında bir hukukçu arkadaşın doğru ve düzgün hesap şeklini sunmuş idik. Fakat bu arkadaşımız bu miras haklarını "çok karılılığı" ortadan kaldıran ayetlerin inmesinden önce yapılmış evliliklerin var olması nedeniyle bu kişilerin "müktesep hak"larına bağlamıştır ki bu durumda bu hükümler bu evlilikler ortadan kalkıncaya kadar bu kişiler hakkında hükmünü sürdürüp sonra kalkacaklar demektir. Her ne kadar bu durumu diğerlerine göre imtiyaz olarak görmüş idi isek de esasında hakkaniyetin gereğidir.
Biz ise iktisap/edinim olan mirası kabul etmiyor ve kişilere bir yükümlülük yüklediğini düşünüyoruz ki birazdan sebebini açıklayacağız. Dikkat edin Peygamber de bırakmamıştır.
Devam edeceğim.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

khaos 16. August 2015 08:45 PM

Sanırım Kuman kardeşim düşüncesini Nisa 5 e dayandırıyor.

[U]Allah'ın size geçim vasıtası kıldığı [/U]mallarınızı, aklı başında olmayanlara vermeyin. Fakat o maldan onları yedirip içirin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Burada kavram olarak malın Allah tarafından tekil olarak kişiye veya geçindirmekle yükümlü olduğu kişilere geçim kaynağı olarak verdiğini çıkarım yapabiliriz. Mala sahip değilsiniz! sadece hayatınızı idame ettirmek için size verileni kullanıyorsunuz.Dolayısı ile bu malı kullanırken, kendi hayatını tek başına idame edemeyeceklere de bu mallardan pay vereceksiniz. Hatta bunu yaparken de güzellikle yapacaksınız. Kuman açıklar tabii de yanlış anlamadıysam şuradan yola çıkmış olabilir. Mülkün sahibi olan Allah malı sadece geçiminizi sağlamak için verir. Ölünce geçiminiz de biter. O yüzden artık o malda tahakkümünüz kalmaz. Peki geriye kalan mal ne olacak? Devlete kalıp devlet eliyle ihtiyacı olana mı dağıtılacak eminim bunun cevabını da konu olgunlaşırken Kuman arkadaşımız bize anlatacaktır.

Fakat;
Nisa suresinin ilgili ayetlerini bütünsel olarak incelediğimizde miras, varis, vasiyet, hak, hukuk gibi konuların işlendiğini görebiliyoruz.

Nisa/7
Ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından erkeklere bir pay vardır. Ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından -onun azından da çoğundan da- [COLOR="Red"]farz kılınmış bir nasip[/COLOR] olarak kadınlara da bir[COLOR="red"] pay[/COLOR] vardır.

Mesela Nisa 8 de Günümüz hukuk kurallarının çokta ötesinde bir uygulama yapılarak normal şartlarda mirasa hakkı olmayan insanlarda (yetim ve yoksullar gibi) hak verilmesi buyurulmuştur.

Diğer yandan Nisa 2 ve 10 da ise anladığım kadarıyla kalan mirası yönetebilecek yaşta veya vasıfta olmayan kişilere vasilik yapanların haksızlık yapmamaları yada haksız kazanç elde etmemeleri vurgulanıyor.

Nisa 8 gibi 9 da da altın vuruş yapılıyor. Yine anladığım kadarıyla ayette kendi çocuklarının geleceği hakkında endişe duyanların aynı duyarlılığı yetim çocuklar içinde göstermeleri gerektiği anlatılıyor. Bu ayet kendi başına insanlığın aç gözlülüğüne, mal hırsına, eşitsizliğe en büyük darbeyi vurmuştur.

İlk baştaki yazıya dönersek yani Mülk Allah ındır diyen bir sisteme. Sistem de sorun yok.Yukarıdaki ayetler ve Kur'an ın bütünü günümüz kapitalizminin en ateşli uygulayıcısı ''Süslümanlar'' ve onların destekçisi Liboşların(liberaller) sistemi nasıl da alt üst ettiklerini gösteriyor bize.
Bir örnek vereyim;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa sının 2. maddesi
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Şimdi bu maddeler bugün uygulanabilir durumda mıdır? Sistem de her şey açık açık yazmasına rağmen sistemi uygulayanlar yukarıdaki maddelerin hangisini uygulamaktadırlar.Devletin başı bile Anayasal değişiklik olmadığı halde yakın zamanda sistemin değiştiğini söylememiş midir?

galipyetkin 17. August 2015 09:15 AM

Gerek devletçilik düzeninde üretenler gerekse serbest girişimcilik düzeninde üretenler miras bırakabilecek olmalarına rağmen, girişimcilik düzeninde girişimci kendi nam ve hesabına iş yaptığından, ürettiği veya ürettiğinin bedeli kendi eline geçtiğinden miras bu kesim yönünden önem arz eder.

Şöyle düşünelim. Üç çalışanlı yani üç ortaklı bir iş yerine Nisa 3 ayetine uygun olarak 4 ortak daha alınsa ve bu işyeri koyun besiciliği, mandıra/süt yoğurt üretim ve et ticareti yapsa ve ortaklardan birinin ölü ilk eşinden bir kızı, bir oğlu; dul olarak evlendiği ikisi kız biri erkek çocuk sahibi kadından da bir kız, bir erkek çocuk edindikten sonra ölmesi halinde durum ne olacaktır.

Bu ölüm kişilere hak mı sağlamaktadır? Sorumluluk mu yüklemektedir?
Yani miras payları ne işe yarar?
Düşünürken Sayın Kuman'ın yazdıklarını hatırlamakta fayda vardır.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

kuman 17. August 2015 11:24 AM

Adamin biri olur 3 cocugu vardir. Karisi annesi babasi olmustur.
Ilk cocuk evli diger ikisi ogrenci.
Ikinci cocuk universite 3. Cocuk lisede okuyor.
Olen kisi bir ev birakiyor o kadar.
Paylasim ani evli olan hakkini istiyor Allahin verdi hakki. Ac gozluluk yok. Sadece hak.
Diger iki kardeste para yok evin degerinin hakkini abilerine veremiyor.
Ev satiliyor abi hakki olan parayi alip arac aliyor diger iki kardes evsiz kaliyor kiraya cikiyor.

Allahin ayeti bu iki kardes icin ne demek oluyor sizce? Zulm oluyor.
Zulm degil kader kismet de diyebilirsiniz.
Allahin ayeti insanlara zulm eder mi ?

galipyetkin 17. August 2015 04:54 PM

Yukarıda verdiğim karmaşıkmış gibi gözüken misali biraz açayım. Ölen ortağın mirasçıları ikisi kız, ikisi erkek olmak üzere dört evlat ve de eşi kalmışlardır. Bu günkü düzende bu kişiler belirttiğim linkte doğru bir şekilde izah edilmiş oranlarda pay sahibi olacaklardır. Bu oranlar beni ilgilendirmiyor. Link şu:
[url]http://www.hanifler.com/showthread.php?p=18640#post18640[/url]

Benim sorduğum şu: Kendilerine intikal eden bu pay kişilerin elleriyle yaptıkları/emekleri karşılığı elde ettikleri bir kazanç değil. O halde bunu sahiplenmeleri meşru değil. Çünkü ihtiyaçlar ya İslam devleti tarafından karşılanmakta ya kendi kendisini ve iyalini geçindirmekte, ya da yaşları küçükse velisi tarafından ihtiyaçları giderilmektedir. O halde bu pay ihtiyaç dışı, fazladan bir edinimdir, ve vergi olarak devlete verilmelidir.

Dolayısı ile benim görüşüme göre miras payı, mirasçıların devlete karşı sorumluluğunu getirmekte değil midir? Bu sorumluluk, kendilerine intikâl eden payı devlete aktarmak değil midir?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:04 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam