hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Müşrik (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=220)
-   -   Zümer 3'ü Dosdoğru Anlamak (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=85)

ÖmerFurkan 25. September 2008 10:03 PM

Zümer 3'ü Dosdoğru Anlamak
 
[B]Zümer 3 ; [/B]

[B]Ela Lillahid diynül halis Velleziynettehazu min duniHİ evliya ma na'budühüm illâ liyükarribuna ilellahi zülfa innAllahe yahkümü beynehüm fiyma hüm fiyhi yahtelifun innAllahe la yehdiy men huve kazibün keffar[/B]

[COLOR=darkorange][B]İyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka birtakım dostlar tutanlar da şöyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.[/B][/COLOR]

Dikkat edin halis din, saf din, katışıksız din Allah’ın dinidir. İlavesiz, eksiksiz din, Allah’ın dinidir. Dinin katışıksız, saf olanı Allah’a aittir. Elbette başkalarının dinleri, başkalarının hayat programları, başkalarının yaşam biçimleri de vardır, ama onlarınki katışıklıdır. [B]Hayatın tümüne karışan, hayatın tümünü dolduran, hayatı parçalamadan onun tümünde söz sahibi olan Allah’ın dinidir[/B]. Hayatın tümünde sadece Allah’a iman, sadece O’na kulluk, sadece O’nu dinlemek, sadece O’nu razı etmeye çalışmak, sadece O’nun hayat programını uygulamak Allah’ın dinidir.

[B]Ama katışıklı din sahipleri, hem Allah’a hem de Allah’tan başkalarına kulluk yapanlar, hem Allah’ı hem de başkalarını dinleyenler, hem Allah’ın dinini uygulamaya hem de Allah’tan başkalarının dinlerini uygulamaya, Allah’tan başkalarının sitemlerini uygulamaya çalışanlardır. Bir adamın hayatında, bir toplumun hayatında hayat programı olarak sadece Allah’ın dini olmalıyken, her konuda sadece Allah’ın dini söz sahibi olmalıyken, hayatın her bir kademesinde sadece Allah’ın dini geçerli olmalıyken, bunu terk edip hem Allah’a hem de Allah berisinde, hayatlarında söz sahibi kabul ettikleri bir kısım varlıkları, bir kısım insanları da dinleyenler katışıklı din sahipleridir. Hem Allah’ı razı etmeye çalışıp, hem de öteki Rabblerini, öteki İlâhlarını razı etmeye çalışanlar, katışıklı bir din takip ediyorlar demektir[/B]

Hayatlarının bazı bölümlerine Allah’ı karıştırıp, hayatlarının bazı bölümlerinde Allah’ı dinleyip, geri kalan bölümlerinde de öteki İlâhlarını söz sahibi kabul edenler, namaz, oruç, abdest gibi konularda Allah’ı söz sahibi bilip, Allah’ın dediklerini uygulayıp, hukuk, eğitim, miras, kılık-kıyafet, ekonomi, siyaset, ceza kanunları gibi konularda da öteki Rabblerini söz sahibi kabul edenler, Allah’ın dışında, Allah’ın dûnunda evliyalar, velîler kabul edip onların aldığı kararları da, onların yasalarını da uygulamaya çalışanlar, şirket içinde bir din kabul etmişler demektir.

[B]Yâni hayatlarının din içerikli, âhiret içerikli bölümünde Allah’ın sistemini, Allah’ın dinini, Allah’ın şeriatını uygulayıp, dünya içerikli bölümünde de başkalarının dinlerini, başkalarının şeriatlarını, başkalarının sistemlerini uygulayanlar, dini Allah’a halis kılmaya yanaşmayanladır. “Tamam Allah’a iman edelim, Allah’ı kabul edelim, hayatımızın bir bölümünün düzenlemesi konusunda Allah’ı söz sahibi kabul edelim ama hayatımızın öteki bölümlerini düzenlemek üzere öteki İlâhlarımıza da söz hakkı verelim,” diyenler katışıklı din sahipleridir. [/B]


[COLOR=darkorange][B]Allah’tan başka velîler edinenlere,[/B][/COLOR] Allah’ın dûnunda bir takım karar merciî bulanlara, hayatlarında Allah berisinde bir takım program yapıcısı, kanun koyucusu bulanlar, Allah’tan başka bir takım varlıkların da söz sahibi olduğunu iddia edenlere, Allah’tan başkalarına da kulluk edenler, Allah’tan başkalarına da dua edenlere, Allah’tan başkalarına da sığınanlara, “niye böyle şirke düşüyorsunuz, niye böyle Allah’a şirket içinde, ortaklık içinde bir kulluktan yanasınız,” denilince derler ki:

[B]“Aslında biz Allah’a iman ediyoruz. Biz Allah’ı kabul ediyoruz, aslında bunlara kulluk etmiyoruz. Ama bizim Allah’ı bırakıp ta başkalarına yönelmemiz, başkalarını dinlememiz, başkalarını razı etmeye çalışmamız onların Allah’la bizim aramızda aracı, şefaatçi olmalarındandır. Biz bu varlıklarla Allah’a yaklaşabilmek için, bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye onları dinliyor, onları seviyor, onlara itaat ediyor dua ediyor, ibadet ediyoruz. Biz onlara kendimizi beğendirelim ki, onlar da bizi Allah’a beğendirsinler. Biz onların sevgilerini kazanalım ki onlar da bizi Allah’a sevdirsinler. Biz onlara kulluk edelim ki, onlar da yarın Allah huzurunda bize şefaatçi olsunlar. Aslında bu varlıklar Allah katında şerefli, makbul varlıklardır. Bizim onlara kulluğumuz Allah’a kulluk, onları memnun etmemiz Allah’ı memnun etmemiz anlamına geldiği için bizler Allah’la aramıza bu insanları, bu müesseseleri, bu unsurları koyuyoruz, bunların eteğine yapışıyoruz,” diyorlar. Yâni kendi kendilerine Allah’a yaklaşma yöntemleri belirlemeye çalışıyorlar.[/B]

Bir mü’min düşünün ki Allah’a yaklaşmak istiyor. Kim istemez ki bunu? Tüm hedefimiz, arzumuz bu değil mi? Öyleyse evvel emirde Allah’a yaklaşmanın yolu farzlardan geçmektedir. Farzlar yerine getirilmedikçe bu iş olmaz. Bu, bu işin vazgeçilmez lâzımıdır. Ben marifet ehliyim, ben Rabbimi biliyorum, ben O’nu çok seviyorum, ben O’nun için ölürüm, benim kalbim temizdir, ben hacıyım, ben hoca çocuğuyum, ben filan zâtın müridiyim, ben falan cemaatin üyesiyim gibi iddiaların hiç bir kıymeti yoktur. Çünkü bu konuda ölçüyü koyan Allah’tır. İş Allah’ça olmalıdır. Bir kişi şu dediği şeyler konusunda samimi de olsa, bolca infak da etse, çokça nafile hacc da yapsa, şalvar da giyse, sakal da bıraksa, geceleri şu kadar istiğfar da etse, farzları ye-rine getirmedikçe Allah’a yaklaşması mümkün değildir.

[URL="http://www.islamiforum.com/lofiversion/index.php/t23922.html"]
[/URL]

TEBYİN 26. September 2008 08:25 AM

[B]Dini sadece ve sadece sahibine has kılmak..
Ondan gayrısını elinin tersiyle itelemek..
Bunu başardığımızda Rabbimizin rahmeti üzerimize fevc fevc yağacaktır inş.
O günleri göster bizlere Rabbim..[/B]

Barış 2. January 2011 01:26 AM

[QUOTE]“Aslında biz Allah’a iman ediyoruz. Biz Allah’ı kabul ediyoruz, aslında bunlara kulluk etmiyoruz. Ama bizim Allah’ı bırakıp ta başkalarına yönelmemiz, başkalarını dinlememiz, başkalarını razı etmeye çalışmamız onların Allah’la bizim aramızda aracı, şefaatçi olmalarındandır. Biz bu varlıklarla Allah’a yaklaşabilmek için, bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye onları dinliyor, onları seviyor, onlara itaat ediyor dua ediyor, ibadet ediyoruz. Biz onlara kendimizi beğendirelim ki, onlar da bizi Allah’a beğendirsinler. Biz onların sevgilerini kazanalım ki onlar da bizi Allah’a sevdirsinler. Biz onlara kulluk edelim ki, onlar da yarın Allah huzurunda bize şefaatçi olsunlar. Aslında bu varlıklar Allah katında şerefli, makbul varlıklardır. Bizim onlara kulluğumuz Allah’a kulluk, onları memnun etmemiz Allah’ı memnun etmemiz anlamına geldiği için bizler Allah’la aramıza bu insanları, bu müesseseleri, bu unsurları koyuyoruz, bunların eteğine yapışıyoruz,” diyorlar. Yâni kendi kendilerine Allah’a yaklaşma yöntemleri belirlemeye çalışıyorlar.

[/QUOTE]

Selam,

Ne yazık ki bu durumda olan kişiler, her şartta kendilerini aklayacak başka bir cümle buluyorlar. ne söylerseniz söylesin, ''Hayır biz onun için yanında değiliz bu kişinin..vs..''
cümleleri hazır.

Miralay 2. January 2011 08:32 AM

Selam
Şimdi de yeni bir savunma üretmişler ki; akıllara zarar...

[B]"Biz tek başına Allah'a gidecek yolları bilemeyiz. Hem Kur'anda da yazmıyor mu, "Allah'a ulaşmak için vesileler arayın" diye. İşte biz de vesileler arıyoruz. Şeyhimiz de bu vesilelerden birisidir. Biz ona tapmıyoruz kiiii; o bize "şu yol hayır,şu yol şer" diye yol göstericimizdir. Mürşidi kamilimizdir. O bize doğru yolu göstermese biz nasıl bulacağız. Sizler şeyhimize haksızlık ediyorsunuz. Eğer şeyhimizin yanında ona kulluk etseniz sizi sopayla kovalar. O Allah dostudur. O bizlerin kılavuzudur. Kılavuz olmadan Allah'a giden yolları nasıl bulabiliriz ki?"[/B]

Buyrun burdan yakın. Trajikomik. Rabbimiz tek rehber,kılavuz kitabım Kur'an derken; bunların ne dediğine bakınız.

Vesselam

FEDAKARADAM 3. January 2011 08:19 AM

Arkadaşlar, Allah'a yaklaşmanın yolu [B]kalbi selim[/B] ve [B]aklı selim[/B] sahibi olmaktan geçer.Farzlar bununla bilinir ve yaşanır.Ona göre Allah'a adım adım yaklaşılır.Allah'a yaklaşmanın taklidi hali yoktur ve tam gönlün Allah ile irtibat kurmasıyla gerçekleşir.

Miralay 3. January 2011 08:21 AM

Çok doğru söylersiniz.
Zira rabbim de yüce kitabında her zaman aklımızı kullanmamızı,düşünmemizi,öğüt almamızı tavsiye eder.

FEDAKARADAM 3. January 2011 08:39 AM

[B][COLOR="Red"]Hele de sünnetleri yaşamayan asla Allah'a yaklaşamaz.İşte bunun kesin delilleri:[/COLOR]
[/B]
[IMG]http://www.biriz.biz/kuran/aliimran/3_31.gif[/IMG]


[B]"De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı [/B][B]bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (ALİ İMRAN SURESİ; AYET,31[/B]
[IMG]http://www.biriz.biz/kuran/nisa/4-080.gif[/IMG]

[B]“Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.[/B][B] (NİSA SURESİ-80)[/B]


[B]“Her kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve Allah’tan korkar ve Ondan sakınırsa, işte onlar gerçekten kazanan kimselerdir.(NUR SURESİ- 52)[/B]

[B]“Hem Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin! Buna rağmen yüz çevirirseniz, artık Rasulümüze düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”TEĞABUN SURESİ- 12)[/B]
Şimdilik bu kadarla yetiniyorum.Buna benzer daha çok ayetler vardır.

[B][COLOR="Red"]"Sadece Kur'an bize yeter" diyenlerin alacağı benden cevaplar bunlardır.İtiraz eden varsa buyursunlar da görelim onları..[/COLOR].[/B]

Miralay 3. January 2011 08:48 AM

Amenna ve saddakna. Bunlar rabbimizin emirleridir. Öncelikle Allah razı olsun. İnanın çok sevindim;"fedakaradam kardeşim önümüze Kur'an ayetlerinden bir ziyafet sofrası sunmuş" diyerekten, gönlüm ferah buldu,göğsüm inşirah eyledi.

Tekrar tekrar sizden Allah razı olsun.

Konuya dönelim isterseniz;

Resulün anlamı "gönderilen,elçi" demektir. Rabbim vahyini tebliğ için seçtiği özel ve üstün karaktere,ahlaka sahip bir kulunu elçi olarak göndermiş tüm insanlığa. Başımızın tacıdır. O'nun tebliği direkt olarak rabbimin emirleridir.

Mübarek elçi (salat ve selam üzerine olsun) kendi hevasından konuşmayacağına göre; kendisini gönderenin vahyini tebliğ etmekle mükelleftir. Bize de tebliğe "amenna ve saddakna, semi'na ve ata'na" demek düşer.

Diğer kardeşlerimizin de mutlaka diyecek sözleri mutlaka olacaktır.

Allah'a emanet olunuz. Selametle

FEDAKARADAM 3. January 2011 09:03 AM

[QUOTE=Miralay;7757]Amenna ve saddakna. Bunlar rabbimizin emirleridir. Öncelikle Allah razı olsun. İnanın çok sevindim;"fedakaradam kardeşim önümüze Kur'an ayetlerinden bir ziyafet sofrası sunmuş" diyerekten, gönlüm ferah buldu,göğsüm inşirah eyledi.

Tekrar tekrar sizden Allah razı olsun.

Konuya dönelim isterseniz;

Resulün anlamı "gönderilen,elçi" demektir. Rabbim vahyini tebliğ için seçtiği özel ve üstün karaktere,ahlaka sahip bir kulunu elçi olarak göndermiş tüm insanlığa. Başımızın tacıdır. O'nun tebliği direkt olarak rabbimin emirleridir.

Mübarek elçi (salat ve selam üzerine olsun) kendi hevasından konuşmayacağına göre; kendisini gönderenin vahyini tebliğ etmekle mükelleftir. Bize de tebliğe "amenna ve saddakna, semi'na ve ata'na" demek düşer.

Diğer kardeşlerimizin de mutlaka diyecek sözleri mutlaka olacaktır.

Allah'a emanet olunuz. Selametle[/QUOTE]

[B][COLOR="Blue"]Allah sizden de razı olsun.Çok teşekkür ederim...[/COLOR][/B]

[B]"Ey iman edenler, Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin. Siz de işitiyorken, ondan yüz çevirmeyin!". (ENFAL SURES-20)

Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider Bir de sabredin Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.(ENFAL SURESİ-46)[/B]

Demek ki Mevlamız bizi peygamberimize itaat etmeyi kesin emretmiştir.Hadis düşmanlarına duyurulur...

Müslümanım diye burada ahkam kesilenlerin bi şekilde hadis düşmanlığı yapmalarına asla müsaade edemeyiz.Çünkü onlar ya bilerek ya da şuursuzca bir nevi münafıklık ve misyonerlik yolunu tutmuşlardır.Akılları sıra bizi aldatmaya çalışıyorlar ama biz o kadar da cahil ve gafil değiliz...

Barış 3. January 2011 10:16 AM

Resule itaat etmek demek, Allah'a itaat etmek demektir.

Kurana uymak demek de Resule ve Allah'a uymak demektir.

Resule itaat=Hadislere iman demek değildir.

Çünkü Hz.Muhammed=Kütübi sitte değildir.

Ben resule duyduğum sevgiyi,içtenliği veya ona uyma isteğimi/irademi size/sizin düşüncenizde olanlara kanıtlamak zorunda değilim. Allah hepimizin üzerinde şahittir.

Hz.Muhammed, Allah'ın elçisidir, O'nun vahyettiğini tebliğ eder, yaşar,öğretir.

Tebliğ ettikleri ve kendisinin de tabi olup uyduğu nedir? Kuran'dır.


Kuran ile hadis kitaplarını eşitlemeyin.

Peygamber ile hadis kitaplarını eşitlemeyin.

Benim de kardeşiniz olarak tavsiyem budur size.

Ayrıca, sizi aldatmaya çalışan yok. Buraya gelip yazan ve suçlayan sizsiniz. Elbette düşüncelerimizi paylaşalım ama ben imanım için sizden ne izin ne de onay istemiyorum ki sizin de böyle bir hakkınız yoktur.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:03 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam