hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Yedirip içirmek (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=389)
-   -   Potansiyel sahte madurlar ve bir yöntem (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=538)

Toslunba 23. October 2008 12:23 PM

Potansiyel sahte madurlar ve bir yöntem
 
Değerli arkadaşlar, Ankarada bir grup insan türedi. Daha önce görmediğimiz bir yöntemle para yardımı istiyorlar. Örneğin "ben siirtten geldim,iş aradım bulamadın açım ,yardım et" diyorlar. Ve bizde inanıp para yardımı yapıyor ve birde onlar için üzülüyorduk. Sonradan adım attığınız her semtte ".... yerden geldim, iş bulamadım açım" diye para isteyen kişiler gördük ve kendi semtimdeki bazı tasicilerde beni uyardı, "bunlar sahtekar hergün böyle diyerek hekezden para alıyorlar,bunlar senden zengindir iş felan aradıkları yok ....semtten geliyor bunlar" diye. Dediler ama insan ya dediği doğruysa diyor, ya gerçekten yardıma muhtaç biriysede Rabbim yoluna bana düşürmüşse diye aklına geliyor. Yardım isteyenlerinde ağzında bir dolu yemin. Biliyorsunuzki pekçoğu sahtekar yalancı ama ya bu karşımdaki muhtaçsa fikri kandırılırsam günahı ona- yok gerçekse sevabı bana diyor ve yinede huylana huylana yardım ediyorsunuz. Yeni bir yöntem geliştirdim artık. Bunu yapanlara diyorumki açsan karnını doyuruyum ama para isteme (çalışmaya teşvik ve ihtiyacının giderilmesi bakımından), nihayetinde bir lokantaya oturtup sipariş bedelini ödeyip çıkıyorum. Bu her iki tarafıda kandırılmaktan nispeten koruyor ve madur kişiyi çalışmaya yönlendiriyor diye düşünüyorum. Aklınızın bir ucunda bulunsun. Güzel bir yöntem bence.Tabi eğer muhitinizde bu gibi kişiler varsa.

PİLOT 24. October 2008 10:24 AM

[QUOTE=Toslunba;1598]Değerli arkadaşlar, Ankarada bir grup insan türedi. Daha önce görmediğimiz bir yöntemle para yardımı istiyorlar. Örneğin "ben siirtten geldim,iş aradım bulamadın açım ,yardım et" diyorlar. Ve bizde inanıp para yardımı yapıyor ve birde onlar için üzülüyorduk. Sonradan adım attığınız her semtte ".... yerden geldim, iş bulamadım açım" diye para isteyen kişiler gördük ve kendi semtimdeki bazı tasicilerde beni uyardı, "bunlar sahtekar hergün böyle diyerek hekezden para alıyorlar,bunlar senden zengindir iş felan aradıkları yok ....semtten geliyor bunlar" diye. Dediler ama insan ya dediği doğruysa diyor, ya gerçekten yardıma muhtaç biriysede Rabbim yoluna bana düşürmüşse diye aklına geliyor. Yardım isteyenlerinde ağzında bir dolu yemin. Biliyorsunuzki pekçoğu sahtekar yalancı ama ya bu karşımdaki muhtaçsa fikri kandırılırsam günahı ona- yok gerçekse sevabı bana diyor ve yinede huylana huylana yardım ediyorsunuz. Yeni bir yöntem geliştirdim artık. Bunu yapanlara diyorumki açsan karnını doyuruyum ama para isteme (çalışmaya teşvik ve ihtiyacının giderilmesi bakımından), nihayetinde bir lokantaya oturtup sipariş bedelini ödeyip çıkıyorum. Bu her iki tarafıda kandırılmaktan nispeten koruyor ve madur kişiyi çalışmaya yönlendiriyor diye düşünüyorum. Aklınızın bir ucunda bulunsun. Güzel bir yöntem bence.Tabi eğer muhitinizde bu gibi kişiler varsa.[/QUOTE]

[SIZE="3"]evet,
gerçekten güzel bi yöntem bulmuşsun, bu anlattıkların bana Kemal sunal filimlerini hatırlattı.
[/SIZE]

Toslunba 24. October 2008 10:42 AM

Dostum Bursaya dadanmamışlar anlaşılan...Ankarada çok fazlalar. Herkezin karşısına en az bir iki kere çıkıyolarmış. Anlatınca herkez aaa banada oldu aynı şey diyince şaşırmıştım. Kurulan cümleler bile hep aynı...

merdem 10. April 2013 05:58 PM

Askıda kahve
 
Cevrenizde böyle KAHVE veya Restaurantlar varmi degerli Kardeslerim? Buna benzer Marketler de olsaydi güzel olurdu. Görecekmiyim o günleri...




ASKIDA KAHVE
Yayınlandı: 30 Nisan 2011 / Kişisel Gelişim


İtalya’da Venedik’in kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Bar’da, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene, “iki kahve, biri askıda!” dedi; iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kâğıt astı.

Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da “Üç kahve, biri askıda” dediler; Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Bermen “askı”ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.

Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve Barmen’e “Askıdan bir kahve!” dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi, kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen’se, duvardaki askıya taktığı kâğıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.

Bu günün sonunda, gözlerimizi yaşartan bir “İtalyan toplumsal terbiyesi” öğrendik: Bir Venedikli için yaşamsal olmasa da, kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır.

Kahve içecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişiler de daha mutlu oluyorlar; kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul edenler de daha huzurlu!

Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bar’daki garson gibi köprü görevi yapan kişilerinse, güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin “Bana askıda kahve var mı?” diye sormasına gerek bırakmamak için, askıda kahve olduğunu belirten kâğıt parçalarını kolaylıkla görülebilen bir yere asmaksa, bu olgunun zarif bir bölümü…

Araştıran 10. April 2013 07:07 PM

[QUOTE=merdem;16954]Cevrenizde böyle KAHVE veya Restaurantlar varmi degerli Kardeslerim? Buna benzer Marketler de olsaydi güzel olurdu. Görecekmiyim o günleri...




ASKIDA KAHVE
Yayınlandı: 30 Nisan 2011 / Kişisel Gelişim


İtalya’da Venedik’in kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Bar’da, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene, “iki kahve, biri askıda!” dedi; iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kâğıt astı.

Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da “Üç kahve, biri askıda” dediler; Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Bermen “askı”ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.

Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve Barmen’e “Askıdan bir kahve!” dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi, kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen’se, duvardaki askıya taktığı kâğıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.

Bu günün sonunda, gözlerimizi yaşartan bir “İtalyan toplumsal terbiyesi” öğrendik: Bir Venedikli için yaşamsal olmasa da, kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır.

Kahve içecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişiler de daha mutlu oluyorlar; kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul edenler de daha huzurlu!

Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bar’daki garson gibi köprü görevi yapan kişilerinse, güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin “Bana askıda kahve var mı?” diye sormasına gerek bırakmamak için, askıda kahve olduğunu belirten kâğıt parçalarını kolaylıkla görülebilen bir yere asmaksa, bu olgunun zarif bir bölümü…[/QUOTE]

Merhaba Merdem kardeşim,
Çoooook güzel bir düşünce.Acaba böyle bir uygulama varmı?Sanki gazetedemi okudum yoksa televizyondamı gördüm böyle bir sistemi ekmek olarak uygulayanlar vardı ülkemizde.Fakat ülkemizin genelini düşününce heleki beleş dağıtılan birşey için(Başta ne dağıtıldığıda bilinmez ama beleş! ya) milletin birbirini ezercesine rekabet içine girişi görülünce biraz hayale kaçıyor.(neden hayal dersen birbirini ezen millet arasında gerçekten ihtiyacı olanlarda var olmayanlarda).Herşeyden önce eğitim şart bence ama eğitimde yetmiyor bazen,kişiden başlayıp toplum düzeyine kadar her bireyin eğitim talep etmesi,bilgiyi,ilimi istemesi gerekir.Yoksa büyülenmiş gibi saatlerce televizyon izlemekle,bilgisayarda oyun oynamakla,kız peşinde koşmakla olacak iş değil!

galipyetkin 10. April 2013 08:08 PM

İslamın getirdiği ekonomik ve sosyal sistem, insanları bir kahve parasına muhtaç bırakıp sonra da onlara "yalnızca belirlediğim yerden ancak ve ancak bir kahve içebilirsin" demek midir?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

merdem 10. April 2013 08:36 PM

[QUOTE=galipyetkin;16957]İslamın getirdiği ekonomik ve sosyal sistem insanları bir kahve parasına muhtaç bırakıp sonra da onlara yalnızca belirlediğim yerden ancak ve ancak bir kahve içebilirsin demek midir?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.[/QUOTE]


[COLOR="Navy"][SIZE="3"]Cevrenizde böyle KAHVE veya Restaurantlar varmi degerli Kardeslerim? Buna benzer Marketler de olsaydi güzel olurdu. Görecekmiyim o günleri...
[/SIZE][/COLOR]

Sözkonusu edilen yardim yalnizca bir fincan kahve degildir burada Beyfendi, sayarmisiniz bilemiyecegim :p

galipyetkin 10. April 2013 08:44 PM

Söz konusu Ne'dir küçük Hanım?

merdem 10. April 2013 08:50 PM

[QUOTE=galipyetkin;16960]Söz konusu Ne'dir küçük Hanım?[/QUOTE]


Genis bir alanda halkin destegi ile yardimlasma imkanlarinin yaratilmasidir söz konusu. Bir fincan kahve deyip gecmeyin, az veren candan misali, az da olsa fakat sürekli olarak yardimlasma. Saydinizmi?

galipyetkin 10. April 2013 09:35 PM

Hayır Küçük Hanım.

''az veren candan misali, az da olsa fakat sürekli olarak yardımlaşma" değil. Saymasını kibrinizden öğrenemiyeceğinizi bildiğimden sizin yönünüzden ondan vazgeçmiştim. Ama gene içim el vermedi:

Haşr-9 suresini okuyup tahlil edin. Belki bir nebze saymayı öğrenebilirsiniz. Bu iş market çıkışı dilencinin eline 10 Eu sıkıştırmaya, çevrenizi de buna teşvik etmeye benzemez.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:19 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam