hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman! (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=463)
-   -   Hangi gece el-kadir'in değil ki? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2500)

TEBYİN 26. August 2011 11:43 AM

Hangi gece el-kadir'in değil ki?
 
[SIZE="4"][COLOR="DarkRed"]KADR: Sözlükte “QDR” kökü, mastar olarak.. “Bir şeye gücü yetmek, muktedir olmak, bir şeyi ölçmek, değer biçmek” manalarına gelir.
Şimdi bu manayı KADR suresine yedirelim.

Kadr : 1. Muhakkak ki biz onu Kadir gecesinde indirdik.

Ayeti salt bir okumaya tabi tuttuğumuzda, şunu düşünebiliriz;
“Yaradan, bir gece karar verip, insanlığa kurtuluş reçetesi yazmıştır”
Bu mantık örgüsü doğru gibi görünmekle birlikte, bazı sakıncalara kapı aralamaktadır.
Şöyle ki,

Yaradanın insanlık üzerindeki müdahelesi hiç kesintiye uğramamıştır.
Her an yeni bir yaratış üzerine olan Allah, bu eylemini gerçekleştirirken, baz alacağı yaratık, bu eylemlerden istifade eden insanlık olacaktır.
Demek ki, ilk insandan beri, Allah’ın vahyi, kesintisiz insanlığa kılavuzluk etmiş, ilahi yardımı hep canlı tutmuştur.

Bu öngörülerden sonra, sanki, kesintiye uğrayıp, sonra tekrar inmiş bir vahy algısı..
Kur’anın bütünlüğüne ters düşmektedir.
Allah’ın insan ile olan diyaloğu hep olmuştur, kıyamete dek hep varolacaktır.
Şimdi bu ön bilgilerden sonra tekrar Kadr olayını anlamaya çalışalım.

Daima İlahi bir dekorasyon ile ufku açılan insanoğlu, zaman zaman, kendini kaybedip, çeşitli müdâheleler ile, bu muntazam dekore bozguna kurban edilip, yerine, fıtrata aykırı dekorasyonlar ikame edilmiştir.
Belli bir süre sonra insanlığa yetmeyen bu yenilik, insanlığın açık ufkunu karartmış, ve tekrar ilahi bir müdaheleyi gerekli hale getirmiştir.
İşte Kadr bu müdahelenin ismidir.
Yani;
Var olalı beri, aynı vahy göğsünden emzirilen insan, zaman zaman yapay biberonlarla kendini ilahi nimetten uzaklaştırmıştır.
İnsan bunu yapadursun, Allah, insanın gereksinimi olan nimeti Levhi Mahfuzunda hep muhafaza etmiştir.
Kadr gecesi bize uzatılan göğüsteki nimet, o gün inşa edilmiş bir nimet değildir.
Bu nimet ilk insanın yaradılışında inşa edilmiş ve ihtiyaç duyuldukça verilmiş bir nimettir.
Hal böyle olunca,
Kadr olayını bir geceye, ‘ân’a, ‘zaman’a hapsetmek, him ilahi, hem insani realiteye ters düşer.

İnsanoğlu, kendini daima canlı tutan vahy’in kendine bakan musluğunu kapatarak, zalimlik etti.
İç ve dış etkenler neticesinde, bir çöl gibi kavrulan yürekler..
Artık iyilik ve güzelliğe hasım kesilen beyinler..
Haksızlığı ve zulmü bayrak edinen algılar..
İçinden çıkılmaz problemlerle, adeta Cehennemi inşa eden insanoğluna..
Bir kenarda duran Vahy çeşmesini işaret eden bir “öncü”nün çıkışına start verilmesi gerekmekteydi.
Bir start için gerekli ilk tetiğin ismidir KADR.
Bu tetik ile start alıp, 20 küsur yılda alınmış ve kıyamete dek alındığında yeterli olacak nimetin adıdır VAHY.

İnsanın gücü kendi elindekini bozmaya yetmektedir. Ama, bozduğunu tamir etmede ki mahareti hep yetersiz kalmıştır.
Bu durumda, sonsuz müktedir, sonsuz güç sahibi, sonsuz yaratma kudretine haiz birinin müdahelesi kaçınılmaz olunca..
Tam da ihtiyaç duyulan zaman da, bozulan şeyi tekrar ölçülendirmek, şekle şimale sokmanın adıdır KADR âni.

Saadete gelir isek,
Kadr Gecesi indirilen şey, o geceye mahsus, ait, özel şey değildir.
Yaratılan insanın yaratıldığı an yazılan ‘kullanma’ kılavuzunun adıdır, ihtiyaç duyulduğunda indirilen şey.
İnsan, kendini kullanmayı unutup, emanete ihanet etmeye başladığı an, hatırlatılan şeydir, indirilen ve ölçülendirilen..

Bütün bunlardan sonra,
Kerameti gecelerde, saatlerde, vakitlerde arayan insan..
Bilerek veya bilmeyerek gerçeği hep ıskayacaktır.
Kadr Gecesi diye bir gecede muhatap alındığını sanacak..
O gece olmasa, vahy ile hiç tanışamayacağı zehabına kapılarak..
O geceye kutsallık atfetmenin yollarını arayacak..
Nihai hedef bir gecede kilitlenince de..
Kendi ekseninde bocalayıp duracaktır..

KADR anı, her insanın ana rahmine düşüşüdür, bu an, toprağa düşene dek sürecektir.
Mesele, Ana rahmine düşüş ile Toprağa düşüş arasını..Ölçülü.. Bilinçli.. Kadir ve kıymetli.. Değerli tutabilmektir.
Gerçek KADR bu şuur ile elde edilir.
Yoksa, yılın sadece bir gününde emdiği vahy sütünü yeterli gören bir topluluk zuhur eder ki..
Şu an böyle bir topluluğun sıkıntısını yaşamaktadır evrenimiz..[/COLOR][/SIZE]

dost1 26. August 2011 12:42 PM

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim! Hangi gün...hangi ay...hangi yıl...? Geçen günler... Geçen aylar... Geçen yıllar bir daha geri geliyor mu? Doğduğumuz gün, ay,yıl belli. Anıyoruz,kutluyoruz ancak bir türlü geri getiremiyoruz o günü... O ayı ...O yılı... Gelmiyor. İnsanları -Allah'ın selamı , rahmeti bereketi ve tüm desteğimiz üzerine olsun- Abdullah oğlu Muhammed'i Muhammed olmaktan çıkar...arak Allah'ın Resulu/Nebisi Muhammed makamına ulaştıran Allah'ın vahyi ile tanıştırıp KADİRİ YAŞAMALARINI sağlayıp, Allah'a kul olma onurunu tattırmak yerine , bulmaca misali gün aratanlara Rabbımız basiret ihsan eylesin . Allah'a kul olma onurunu tadacak olan İnsanlar Kur'an ile tanışmanın yaşamlarına katacakları iyilik ve güzellikleri anar olsunlar. Kadirlerini yaşasınlar ve tüm sevdiklerini Kur'an ile tanıştırarak Kadiri yaşatan olsunlar. Değerli Kardeşlerim! Şüphesiz bizler Alalh'ın Resulu /Nebisi gibi vahiy alarak KADİR GECESİNİ yaşayamayız. Ancak Allah Resulu/Nebisi Muhammed'in -selam olsun-tebliğ ettiği KUR'AN'I okuyarak - tıpkı Allah Resulu gibi- yaşam kitabına dönüştürerek her anımız KADİR yaparız. İnşaAllah. Şüphesiz doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

Hasan Akçay 23. March 2012 11:22 AM

Merhaba.

Ilgili ayetlerden benim anladigim, kadir gecesi yaz dönencesinden sonraki ilk dolunay gecesidir. O gece inenin münafiklari ele veren bir sûre oldugu Tevbe 64, 81, 86, 124 ve 127'den anlasiliyor.

O geceye [I]Olcü gecesi[/I] denmesi ise her halde anilan ayetler yoluyla münafiklarin imani ölcüye vuruldugu icindir.

"Kadir gecesi"yle [I]sehru ramazân[/I] ayni gecedir cünkü ikisinde de FURKÂN indirilmistir. FURKÂN [I]fark ettiren [/I]anlamina geliyor. Münafiklari fark ettirip ele veren [I]okuma[/I] yani [I]kur'an[/I] (Burada [I]k[/I] kücük harf).

Bilindigi üzere,

SEHR, [I]dolunay[/I] demek.
RAMAZÂN: [I]asiri sicak[/I].
SEHRU RAMAZÂN: sicak dolunay, sicak ay.

Kuran'da adi gecen tek kamerî ay budur.

Iddiali sözler ettigim öne sürülebilir. Ama bu söylediklerim somut ve Kuranî kanitlara dayaniyor. Acikliyacagim Allah isterse ama önce bir bilgi yoklamasi yapabilir miyim.

Kullanilan araclar:
-Moon phases for UTC
-Tarih cevirme klavuzu

Hicrî 9 ncu yilin 1 Rebîulevveli Miladî 630'un 18 Hazirani idi. Rebîulevvel hilali o günün arafesinde yani 17 Haziran aksami görünmüstü. Sonra o hilal büyüdü büyüdü, 30 Haziranda dolunay oldu.

Iste bu, Bakara 185’te [I]sehru ramazan[/I] ([SIZE="3"]شهر رمضان[/SIZE]) diye anilan "sicak dolunay"di cünkü yaz dönencesinden sonra dogan ilk dolunaydir ve sicak günlerin habercisi oldugu icin [I]sicak dolunay[/I] adini almistir.

Asagidaki tabloda
[COLOR="Red"][SIZE="4"])[/SIZE][/COLOR] kamerî ayin ilk hilali
[SIZE="4"][COLOR="Red"]O[/COLOR][/SIZE] kamerî ayin dolunayi

[SIZE="4"][COLOR="red"])[/COLOR][/SIZE]1 Rebiulevvel=18 Haz......….1.[SIZE="4"][COLOR="red"]O[/COLOR][/SIZE]30 Haz 630
[SIZE="4"][COLOR="red"])[/COLOR][/SIZE]1 Rabiussani=18 Tem…….....2.[SIZE="4"][COLOR="red"]O[/COLOR][/SIZE]29 Tem
[SIZE="4"][COLOR="red"])[/COLOR][/SIZE]1 Cemaziyelevvel=16 Agu…..3.[SIZE="4"][COLOR="red"]O[/COLOR][/SIZE]28 Agu
[SIZE="4"][COLOR="red"])[/COLOR][/SIZE]1 Cemaziyelahir=15 Eyl……….4.[SIZE="4"][COLOR="red"]O[/COLOR][/SIZE]27 Eyl

Söylendigine göre Mekke 630’da fethedildi. Eger bu dogruysa inananlar Mekke’ye 1 Temmuz 630 tarihinde sabahleyin girdiler. Kanit: Tevbe 2 ve 5.

Tevbe 2’den anliyoruz ki inananlar Mekke’ye girdikleri gün oranin müsriklerine 4 dolunay ([SIZE="3"]اربعة اشهر[/SIZE]) süre tanidilar. Müsrikler o süre icinde ya Islam olacak ya öldürüleceklerdi. Tevbe 5’e göre ise o dört ay, haram aylardi ([SIZE="3"]الاشهر الحرم[/SIZE]).

O halde sürenin islemeye basladigi gün inananlarin kente girdigi gündü: 1 Temmuz 630 cünkü bir önceki aksam sicak dolunay (sehru ramazân) gecesiydi. Inananlar o gece dolunaya tanik oldular; sabahleyin kente girdiler. Yoksa o dört ay ciktiginda süre dolmamis ve, dolayisiyla, inananlar ve Allah hâsâ sözlerini tutmamis olurdu.

Bu hesap dogru mu?

Sevgi ile,
Hasan Akcay

pramid 23. March 2012 12:39 PM

[QUOTE]Hicrî 9 ncu yilin 1 Rebîulevveli Miladî 630'un 18 Hazirani idi.[/QUOTE]

kuranda mı geçiyor bu bilgi ?

yoksa atalarımızdan mı duydunuz?

Hasan Akçay 23. March 2012 01:41 PM

Merhaba pramid kardesim.

Bu bilgi Kuran'da gecmiyor; asla ama asla "atalar"imdan da ögrenmedim. Somut bilgidir. Kullandigim araclari belirttim. Onlari lütfen siz de kullanin. Göreceksiniz.

Su linkte "moon phases of 630" var: [url]http://www.timeanddate.com/calendar/moonphases.html?year=630&n=0[/url] Orada 630 yilina ait dolunay (full moon) tarihlerini göreceksiniz.

4 Jan (4 Ocak)
3 Feb (3 Subat)
4 Mar (4 Mart)
2 Apr (2 Nisan)
2 May (2 May)
31 May (31 Mayis)
30 Jun ([COLOR="Red"]30 Haziran[/COLOR])
...

30 Haziran 630. O yila ait "sicak dolunay"in göründügü tarih iste bu.

Simdi de Google'in arama penceresine "Tarih cevirme klavuzu" yazip tiklayin. Cikan sayfadaki [I]tarih çevirme klavuzu[/I] basligini tiklayin. Önünüze bir klavuz cikacak. Onun gün bölümüne 30 yazin, ay bölümüne Haziran, yil bölümüne 630. "ÇEVİR"i tiklayin.

Sizin yerinize bir daha ben yapiyorum islemi. Sonuc:

18 Haziran 630
gün: 13
ay: Rebiulevvel
yil: 9

Tamam?

Bu, Rebiulevvel dolunayi. Zaten ayin 13'üdür; ordan da belli. Rebiulevvel hilali bundan 13 gün öncedir. 30 Hazirandan 13 gün önce. Emin olmak icin tarih çevirme klavuzunu kullanabilirsiniz; arti, "moon phases"e bakabilirsiniz.

"Moon phases 630"un [I]full moon[/I] listesinde 30 Hazirani görmüstünüz. Sicak dolunayin tarihi. Onun solunda New moon listesi var. "16 Jun"u gördünüz mü? O, kamerin görüntü vermedigi tarihtir. Ilk hilal bundan 2 (iki) gün sonra görülecek. 16 + 2 = 18. Tarih cevirme klavuzunun gün bölümüne 18 yazin; ay ve yili daha önce yazmistiniz. "ÇEVİR"i tiklayin. Sonuc?

18 Haziran 630'un Hicrî karsiligi

gün: [COLOR="Red"]1[/COLOR]
ay: [COLOR="red"]Rebiulevvel[/COLOR]
yil: [COLOR="red"]9[/COLOR]

Anlastik mi, efendim?

Sevgi ile,
Hasan Akcay

galipyetkin 23. March 2012 03:03 PM

Sayın Hasan Bey.

Siz, biz ''yaz dönencesi''ni biliyoruz veya anında öğrenebiliriz. Ya onlar?.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

hiiic 23. March 2012 03:38 PM

Kadir gecesi yaşandı ve bitti. Belki temsilen kutlanabilir mi? evet, o gece belki tatil verilebilinir, Kuran okuma vesilesi edilebilinir. zararı olmaz.

ama o geceye ait uydurma bir sürü bidat var, yok 1 rekat nameste 1000 rekat oluyormuş felan. insanları batıl hurafe batağına sürükler bu, dinden çıkarır...

Hasan Akçay 23. March 2012 06:03 PM

Sayin Galip Yetkin, [I]onlar[/I] her kim ise yilin "gündüzü en uzun, gecesi en kisa olan gün"ünü her halde onlar da bilir: 21 Haziran. Kim bilmez!

Kadir gecesini kutlamamiza gelince, degerli hiicc kardesim, onu "[SIZE="3"]صوم[/SIZE]-savm"lamak eger kutlamaksa evet kutluyoruz.

Bakara 185:
[I]Insanlari yola iletmesi icin o okuma ve iletisten aciklamalarla [COLOR="Red"]o furkân[/COLOR] sicak dolunayda indirildi-[SIZE="3"]شهر رمضان الذي انزل فيه القران هدي للناس وبينات من الهدي و[COLOR="red"]الفرقان[/COLOR][/SIZE] O dolunaya tanik olanlariniz onu [U]oruc[/U]lasin -[SIZE="3"]فمن شهد منكم الشهر فل[U]يصم[/U]ه[/SIZE]...[/I]

Kadr 1:
[I]Biz "o"nu kadir gecesi indirdik -انا انزلنا[COLOR="Red"][B]ه[/B][/COLOR] في ليلة القدر.[/I]

Sevgi ile,
Hasan Akcay

hiiic 24. March 2012 06:07 AM

Ramazan konusunun da (hiçbir ilme değil direk zannıma ve bilinmezden aldığım ilhamıma dayanarak) mecaz anlamda olduğunu. Sıkıntılı, yoklukla geçen zaman anlamında olduğuna inanıyorum. En güzel örneğini tsunamiden sonra japonyada sağlam kalan yerlerdeki insanların günlük 3 öğün yemeklerini 2'ye düşürerek artan bir öğünün masrafıyla, kaza bölgelerine götürdüğü yardım şeklinde verebilirim. Ya da daha güzel örneği, Atatürkümüzün çıkadığı tekalifi milliye kanunundan sonra, halkın yemediğini biriktirerek zor durumdaki askerine, mehmetciğine, şehit adaylarına gönderme durumu şeklinde inanıyorum

Emin değilim, kendi kafamdan uydurduğum, kişisel zan ve inancım böyle. Böyle hissediyor böyle olması gerekliliğine inanıyorum.
[B]ÇÜNKÜ[/B], [U]ya ramazan ayından sonra savaş çıkarsa ne olacak[/U]??? hem ramazanda aç hem ramazandan sonra mı aç kalacak insanlar. Ya kıtlık çıkarsa ramazandan sonra?... Hem ramazan hemde sonrasındaki belki aylarca süreyi yoksullukla geçirecek insanlar.
Lütfen [B]DİKKAT EDİN[/B] Ramazandan hemen önceki aylar da haram (savaşılmayan) aylar. yani ramazandna sonra savaşılacak. Burada yiyecek stoklamak ve asker beslemek ne kadar normal. Yenmeyenin fazlası bir şekilde işe yarayacak.

Hasan Akçay 24. March 2012 06:39 AM

Kevser Basar'in "Cahiliye dönemi Arap takviminde nesî baslikli" yüksek lisans tezinde verdigi iki bilgi ilginc ([url]http://www.belgeler.com/blg/146f/cahiliye-donemi-arap-takviminde-nesi-nasi-in-the-arap-calender-of-pre-isdlamic-period[/url]).

(1)Araplar "Muharrem"e [I]Saferuevvel[/I] derlerdi.
(2)Kamerî aylarin adlari hava sartlarina göredir.

Örnegin ([url]http://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_calendar#Months[/url])

1.Saferuevvel: bombos (Rakiplere ait evlerin yagmalanip bosaltildigi ay)
2.Saferusâni : bombos (Rakiplere ait evlerin yagmalanip bosaltildigi ay)
3.Rebiulevvel : bahar 1
4.Rebîulâhir: bahar 2
5.Cemâziyelevvel: yarik arazi 1 (arazinin sicaktan catladigi ay)
6.Cemâziyelâhir: yarik arazi 2 (arazinin sicaktan catladigi ay)
7.Recep: saygi (hayvanlarin üredigi sicak dönemde av yasagina saygi)
8.Sa'ban: dagilma (Araplarin su aramak icin saga sola dagildiklari ay)
9.Ramazân: asiri sicak
10.Sevval: dik kuyruk (develer yavruladigi o ayda kuyrugunu dikiyor)
11.Zilkâde: oturma (savasmayip evde oturma vakti)
12.Zilhicce: Hac (hacca gidilen ay)

Kevser Basar'in verdigi baska bir bilgi: Hava sartlarini cagristiran bu anlamlara dayanan bazi kimselere göre kamerî aylar önceleri "vakten sabit"ti; sonradan "vakten oynak" hale getirildi.

Ne dersiniz?

Asil ilginc olan, Allah'in gökleri ve yeri yaratirken verdigi hüküm geregince (Tevbe 36) dolunaylar "[B]vakten sabit[/B]"tir. Örnegin Sicak dolunay (Sehru Ramazân) 21 Hazirandan sonraki ilk dolunaydir. Hicrî yilin esas aldigi uyduruk "kamerî yil"in Ramazân'i gibi asla bir yil yaza, bir yil bahara, bir yil kisa denk gelmez. Adi üstünde asiri sicak aydir o.

Bir de "Muharrem" hakkinda ilginc bir tevafuk var; onu ayrica ele alayim, Allah isterse.

Sevgi ile,
Hasan Akcay


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:11 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam