Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29. August 2011, 03:15 PM   #4
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

1.3. SOYUT DÜŞÜNCEYE GEÇİŞ

insanın en büyük özellikleriden biri de soyut düşünebilmesidir. Soyut düşünmeye (abstraksiyon) ulaştıkça içgüdülerimizi daha etkin olarak kontrol altına almaya başlıyoruz. Fakat uyarının çok güçlü olduğu durumlarda bu soyut düşünme yitirilebilir (kızdığımızda, korktuğumuzda ve eşeysel olarak uyarıldığımızda vs.). Bu konuda en ilginç araştırma Freiburg'lu biyolog bernhard hassenstein'o aittir. Kafesin içeri-sınde eğitilmiş bir kuş, bakıcısının elinden besinim' almakta, özellikle un kurtlarını büyük bir iştahla yemektedir. Bakıcı, kafesin kapışını açmakta ve kapının tam karşısına (aksi tarafına) gelen kısımdaki tel örgünün önünde, elinde bulunan un kurtlarını kafese doğru uzatmaktadır. Kuş, bu un kurtalarına ulaşmak için tel örgüyü zorla*makta veya yırtmaya çalışmaktadır. Fakat açık kapıdan çıkıp bekçiye ulaşmayıbecerememektedir. Bakıcı elindeki kurtlarla birlikte tel örgüden yavaş yavaşuzaklaşmaya başlarsa, belirli bir uzaklıktan sonra, kuş, açık kapıdan çıkıp kurtlara ulaşabilmeyi düşünebilmektedir. Bu deneme çeşitli defalar tekrarlanmış, her defasında aynı sonuçlar alınmıştır. Sonuç ilginçtir: Kuvvetli uyarı, kuşta, bir an önce besine ulaşma içgüdüsünü uyandırmakta ve bu içgüdü o denli güçlü olmaktadır ki, kuşdaha önce öğrendiği, uçarak ve açık kapıdan çıkarak besine ulaşma deneyimini kullanamamak*tadır. Bakıcı yavaş yavaşkafesten uzaklaştığında uyarı devam etmekte; fakat git*tikçe zayıflamaktadır. Belirli bir uzaklığa, yani zayıflığa ulaştığında,kuş, içgüdüsünün etkisinden kurtularak, deneyimle öğrendiği yolu kullanmaya başlamaktadır.[..ingilizcedeki " to see big pitcure" "büyük resmi görmek" ne güzel örnekliyor bu durumu.. olayların tamamını uzaktan değerlendirince daha mantıklı çıkarımlarda bulunabiliyoruz. biraz uzaklaşıp büyük resme bakmak yeterli...] Kızdığımızda, korktuğumuzda ve eşeysel olarak uyarıldığımızda, davranışlarimızın bir çeşit mantıksal çizginin dışarısına çıkması bu nedenledir. Gelişmişliğin derecesi bu içgüdü*lerin büyük beynin kontrolü altında kullanılması (baskısı)demektir. Soyut düşünme ise içgüdülerin azaldığı ölçüde evrimleşerek gelişmiştir. Bu da çevre etkilerinin düşünce sistemimiz üzerindeki baskısıkalktığı oranda gerçekleşebilir. Kitabın basın*da değindiğimiz gibi "beş duyunun dışında düşünme, gerçek düşünmedir" sözcüğü bu anlamda kullanılmıştır. Soyut düşünme "Benliğin" ortaya çıkmasını sağlar; çünkü çevreden soyutlanmaya başlamıştır.Benlik ise belleğin, öğrenme yeteneğinin, bilincin (şuurun), deneyimlerin takasının, fantazisinin ve soyut düşünmenin bir kompleksi olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak çevremizdeki cisimlerişekillendirebilme yeteneğini kazandık. Bu konuşmanın ilk adımıdır. Daha sonra da konuşmayı harflerle şekillendirdik.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla