Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. September 2011, 04:14 AM   #7
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Kaytağı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konu benim de ilgimi çeken üzerinde düşündüren bir konudur."Kesmek"...
Eli bilekten de kesebilirsiniz,dirsekten de veya sadece parmağın birini ve ya bir kaçını da kesebilirsiniz..
Burada kesmek,"koparmak"anlamında mı kullanılmıştır yoksa sadece kesip iz bırakmak anlamında mı??
Bence burada devlet otoritesi karar vermelidir.Savaş zamanı genç insanların ellerini kesmek (koparmak) düşmana karşı sayıca azalmak demektir.
Ya da devletin bankasını soyanla, baklava çalan kişiye aynı hükmü uygulamak bana ters geliyor.
Bana göre mecburiyet arzeden çalmalara kesilerek(iz bırakılarak),Kamu malını çalmalara ya da keyfi çalmalara kopararak ceza verilmelidir.
Ancak bu yorumum beni bile tatmin etmiyor içim rahat değil.Kuran'ın açık emrini eğip bükmek gibi bir duruma düşmekten korkuyorum.Bu yüzden bu konu enine boyuna iyice araştırılmalıdır.
Nihayetinde en doğrusunu ALLAH bilir.O neyi emrederse ona uyarız..


Selam;


Bir mekana gelmesi istenmeyen bir insan hakkında "bu adamın ayağını kesmek lazım" denir. Sizce sağ ayağı mı kastedilir sol ayağı mı dizden mi yoksa bilekten mi kastedilir? Tabi ki kesmek öyle kesmek değildir. Rabbimiz bize kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmamıştır. Allahın dini başından beri İslam'dır ve peygamberler de bu dinin Müslüman peygamberleridir. Bakalım Yakup peygamberin dininde (İslam) bunun cezası nasılmış. Öz oğullarından öğrenelim.



Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi:
- “Ey kervancılar! Siz hırsızsınız.”

Yûsuf’un kardeşleri onlara dönerek,
- “Ne yitirdiniz?” dediler.


Onlar,
- “Hükümdar’ın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Ben buna kefilim” dediler.

(Yusufun kardeşleri) Dediler ki:
- “Allah’a andolsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmaya gelmedik, hırsız da değiliz.”

Onlar,
- “Eğer yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?” dediler.

Onlar da:
- “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Barış (4. April 2013), dost1 (4. September 2011), hiiic (4. September 2011)