Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. September 2011, 11:40 PM   #24
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Ayetleri sırasıyla verelim.

birtakım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da O dilediğini doğru yola yöneltir" (2/142)

Bu ayete dikkat! Medine'de bulunan ehli kitap denilen Yahudiler ve onların velileri/dostları/işbirlikçileri münafıklar söylüyor bu sözleri. Kimler için? Elbette atalarının batıl yolunu bırakıp elçiye iman eden kimseler için. Tekrar edelim ne diyorlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?
Yani elçi Muhammed, ilk günkü gibi kıblesinden/yolundan sapmamış ve kıblesini asla değiştirmemiş. Ancak değiştirenler, ona iman eden kimseler. Elçi, o kimselerin batıl olan duruşlarını hak olan duruşa çeviriyor ve haliyle Yahudiler ve onların velileri/dostları/işbirlikçileri münafıklar, hemen tepkilerini ortaya koyuyorlar. Bunlar veya bizler daha evvelden böyle şey görmedik, bunlar eski köye yeni adet getiriyorlar' diyerek elçinin çevresinde toplanmış olan müminler hakkında konuşuyorlar.

Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun Senin üzerinde bulunduğun kıble yapmamız, elçiye uyanları, topukları üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırdetmek içindir Doğrusu (bu,) Allah'ın hidayete ilettiklerinin dışında kalanlar için büyük (bir yük)türAllah, imanınızı boşa çıkaracak değildir Şüphesiz, Allah, insanlara şefkat edendir, esirgeyendir (2/143)

Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip- durduğunu görüyoruz Şimdi elbette seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirinŞüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek (hak) olduğunu elbette bilirler Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir (2/144)

Burada bir karardan bahsedilmektedir. Elçinin razı olduğu iş: Mekke'nin fethidir. Elçi Muhammed'in sıkıntısı budur, O sürekli olarak İslam'ın hakim olacağı anı beklemekte ve özlemektedir. Ona bir müjde iletilmiştir. O müjde, artık islamın hakim olacağı zamanın geldiği haberidir.

Andolsun, kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine onlar senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin Onlardan bir kısmı, bir kısmının kıblesine (bile) uymaz Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o zaman gerçekten zalimlerden olursun (2/145)

Her nereden çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir (Siz de) Her nerede olursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların size karşı bir delilleri olmasın Onlardan korkmayın, Benden korkun üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım Umulur ki, hidayete erersiniz (2/150)

Bu ayetlerde hedef açıkça veriliyor ve dinin direği ancak Mekke'nin fethiyle sağlamlaşacak. Mekke'nin fethinin yakınlaştığı anlatılıyor.

Şimdi, Tevbe suresi 1-37 ve ardından Fetih suresini dikkatlice okuyun ve inceleyin. Ancak bu okumaları yaparken, Elçinin o zaman için kimlere HİTAP ettiğini düşünmezlik etmeyin. Bu önemli. Elçi o zamanlar kimlere hitap ediyordu? Muhataplar: o zamanki Mekke ve çevresindeki Arap ve Kureyş kavmi, sonra, Medine ve çevresindeki arap kabileler, bedeviler, orada bulunan yahudi kabileleri ve o topraklarda/çevresinde yaşayan hristiyanlardır. Esenlikle

Konu Fazıl's tarafından (15. September 2011 Saat 12:14 AM ) değiştirilmiştir.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Fazıl's Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
yeşil (5. November 2011)