Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13. November 2011, 08:01 PM   #10
yeşil
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 107
Tesekkür: 791
69 Mesajina 174 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
yeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud of
Standart

Dipnotlar:
[b][i][color="blue"]1. TDV İslam Ansiklopedisi “İlmihal” maddesi
2. Literatür taramasına dayalı bu incelemede, toplumdaki yaygınlık ve etki düzeyleri sebebiyle, Mızraklı İlmihal, Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali, Ahmet Hamdi Akseki’nin İslam Dini, DİB’ğının ilmihali ile TDV’nın ilmihali esas alınmış, örnekler ise Bilmen’den verilmiştir. Ancak, bu örneklerin hemen tamamının bütün ilmihallerde şu veya bu ölçüde tekrarlandığını da burada vurgulayalım.
3. “İslam’ın şartı beştir” anlayışınınn geniş eleştirisi için bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, “Bir Hadis ve Yorumu: İslam’ın Şartları”, Diyanet Gazetesi (Ocak, 1989),sayı: 359, s. 3 ve 27.
4. Yusuf Ziya Yörükan, Müslümanlık ve Kur’an-ı Kerim’den Ayetlerle İslam Esasları, Ankara 2002, s. 65-66.
5. Nitekim İbn Manzur (Ö. 711/1311) da el-ibadetu: et-ta’atu demek suretiyle bu hususa işaret etmektedir. Bkz. Lisanu’l -’arab, Beyrut t.y., III. 272.
6. Hakkı itiraf etmek gerekirse, bu bakımdan Ahmet Hamdi Akseki’nin Müslümana Büyük İlmihal adlı eserinin (İstanbul 1971) mevcut i1mihaller içerisinde en iyi durumda olduğunu da belirtmeden geçmemek gerekir.
7. Böyle bir mukayese için konuyla ilgili en geniş eserlerden olması itibarıyla İmam Gazali’nin (ö. 505/1111) İhya’u ‘ulümi’d-din adlı eserinin tamamına, keza Şah Veliyullah ed-Dehlevi’nin Huccetu’llahi’l-baliğa’sına ve Ali Şeriati’nin Hac adlı eseri ile Garaudy’nin İslam ve İnsanlığın Geleceği, İslam’ın Vaat Ettikleri, Yaşayan İslam gibi eserlerinde yer yer yaptığı konuyla ilgili yorumlara başvurulabilir.
8. Mamafih burada. yine Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali’nde (İstanbul 1995) tespit ettiğimiz bazı örneklerin yerlerine işaret etmeden de geçmeyelim: Bkz. s. 121-122, 123, 129, 130, 131, 132, 136, 145-147, 157, 162, 189, 216, 222, 223,224, 225, 228, 232, 237, 244, 246, 279, 294, 295, 296, 298, 299, 300, 318, 336, 362, 365, 366, 396, 402, 403, 412, 429, 433.
9. Bkz. Ö. N. Bilmen, age., s. 108, 155, 169, 290, 292, 298, 340, 344,424.
10. Bu yaklaşımın eleştirisi için bkz.M. Hayri Kırbaşoğlu, İslam Düşüncesinde Sünnet-Eleştirel Bir Yaklaşım-. Ankara Okulu. Ankara 1999. s. 97-98.
11. Bu konuda geniş bilgi için bkz. Nihat Koçak, Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihalindeki Hadislerin Tahrici (basılmamış lisans tezi), AÜİF, Ankara 1989.
12. Miraç rivayetlerinin fevkalade problemli durumunu görmek için bkz. Ahmet Molu, Miraç Hadislerinin Hadis Bilimi Açısından Değerlendirilmesi (yayımlanmamış yüksek lisans tezi, AÜİF, Ankara 2001.
13. Bu konudaki rivayetlerin isnad ve metin açısından arz ettiği problemlerle ilgili olarak bkz. Mustafa Ertürk, “Çocuğun Dini Eğitiminde Kullanılan Bir Hadis ve Tahlili”, Marife, II (Konya, 2002), sayı: 2, s. 53-79.
14. Bu konuda geniş bilgi için bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, Namazların Birleştirilmesi, İlahiyat Yayınları, Ankara 2002.
15. Bkz. Ebû Şame el-Makdisi, el-Ba’is ‘ala inkari’l-bida’i ve’l-havadls, Kahire, t.y.; ayrıca bkz. Salih Özer, Hadis Literatüründe Mübarek Zaman/Kutsal An Mefhumu ve Kandiller Örneğinin Tetkiki (yayımlanmamış yüksek lisans tezi), AÜİF, Ankara 1995.
16. Kur’an’da yer almayan ve sadece hadis rivayetlerine dayandırılan recm cezasıyla, mürted için öngörülen ölüm cezasına dair rivayetlerin isnad ve metin açısından arz ettikleri problemler konusunda bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, “İslam’a Yamanan Sanal Şiddet: Recm ve İrtidat Meselesi”, İslamiyat V (2002), sayı: 1, s. 125-132.
17. Bu konuda bkz. Muhammed Ahmed Abdusselam, Kur’an Niçin İndlrlldi?, Fecr Yayınları, Ankara 1989, s. 55-56.
18. Bkz. age., s. 54-55.
19. Bu konuda bkz. Mehmed S.Hatiboğlu, “İslam Mükellefiyet Anlayışı ve Buna Aykırı Bir Maliki- Hanefi Kıyası”, AÜİFD, XXI (1976) s. 185-197.
20. Oruçlu iken cinsi münasebette bulunmak veya yiyip içmek suretiyle olsun, kasden orucunu bozanların iki ay sürekli kefaret orucu tutması gerektiğine dair yaygın hükmün yanlışlığına dair geniş bilgi için bkz. Musa Carullah Bigiyef, Kitabu’s-Sunne, Ankara Okulu, Ankara 2000, s. 115-117, dipnot, 87 (Yazara ait, Uzun Günlerde Oruç, çev. Yusuf Uralgiray, Ankara 1975, s. 213-217’den naklen)
21. Kadının şahitliği meselesindeki değerlendirmeler ve yeni yaklaşımlar konusunda geniş bilgi için bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, “Kadın Konusunda Kur’an’a Yöneltilen Başlıca Eleştiriler”, İslami Araştırmalar (Kadın Özel Sayısı), V (1991), sayı: 4, s. 276-277; Hayreddin Karaman, “Kadının Şahitliği, Örtünmesi ve Kamu Görevi”, agd. s. 287; Ali Bulaç, “Mekasidu’şŞeria Bağlamında Kadının Şahidiği Konusu”, agd. s. 297, vd. İlhami Güler, “Kur’an’da Kadın-Erkek Eşitsizliğinin Temelleri”, agd. s. 315-316. Süleyman Ateş, “İslam’ın Kadına Getirdiği Haklar”, agd., s. 324. Hüseyin Hatemi, “Modern Mahrem ve İslam’ın Kadına Bakışı”, agd., s. 331.
22. Bu iddianın dayanaklarını oluşturan hadis rivayetlerinin uydurma olduğu konusunda bkz. M.Hayri Kırbaşoğlu, İslam Düşüncesinde Sünnet -Eleştirel Bir Yaklaşım-, s. 46.
23. Kökleri asırlar öncesine giden bu kadim telakkinin dayanakları ve eleştirisi için bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, “Hz. İsa’yı Gökten İndiren Hadislerin Tenkidi”, İslamiyat III (2000), sayı: 4, s. 147-168; Mehmet Ünal, “Tefsir Kaynaklarına Göre Hz. İsa’nın Ölümü, Ref’i ve Nüzulü”, agd. s. 133-146.
24. Miraç rivayetleriyle ilgili olarak bkz. dipnot, 12; ayın yarılmasıyla ilgili olarak da bkz. M. Hayri Kırbaşoğlu, Alternatif Hadis Metodolojisi, Kitabiyat Yayınları, Ankara 2002, s. 341-343.
25. Mesela, Bilmen’in ilmihalinde zikredilen kaynaklar şunlardır: Kur’an-ı Kerim, Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Cami’u's-Sağir, Kirabu’t-Terğib ve’t-Terhib, Şema’il-i Tirmizi, Şifa-i Şerif, Mevahib- i Ledünniye, Akaid-i Nesefiye, Şerh-i Mekasıd, Şerh-i Mevakıf, Mebsut-ı Serahsi, eI-Bedayi, elHidaye, el-Bahru’r-Ra’ik, erDürer ve’l-Gurer, Mülteka, Halebi, Merakı’l-Felah, Haşiye-i Tahtavi, . ed-Dürrü’l-Muhtar, Reddü’l-Muhtar, Mecmu’a-i İbn Abidin, Feteva-yı Hindiyye, Feyziyye, Behçe, Netice, Ali Efendi, Abdurrahim Fetvaları ve Mecmu’a-i Cedide, Muhtasar-ı Ebi’z-Ziya, Şerh-i Ebi’l-Berekat, Haşiye-i Düsüki, Kitabu’l-Ümm, Tuhfetü’l-Muhtaç, Neylü’l-Mera’ib, Keşşafü’l-Kına, Kirabu’l-Muhalla, Bidayetü’l-Müctehid, Nihayetu’l-Muktasit [Bu son isim aynı bir eser değil, Bidayetu'l-Muctehid'in isminin devamıdır.], el-Mizanu’l-Kübra, İhya’u'l-Ulüm, Tarikat-ı Muhammediye, Şerh-i Şir’atü’l-İslam, Siyer-i İbn Hişam, Tarih-i İbn Esir, Siyer-i Halebi.
26. Bu satırlar adeta İncil’deki şu ifadelerin bir yansıması gibidir: “Mukaddeslerin bütün kiliselerinde olduğu gibi, kiliselerde kadınlar sükut etsinler; çünkü onlara söylemek için izin yoktur; ancak şeriatın da dediği gibi, tabi olsunlar. Eğer bir şey öğrenmek isterlerse, evde kendi kocalarına sorsunlar, çünkü kadıya kilisede söylemek ayıptır” (Korintoslulara I.Mektup, 14: 34-35). Bu anlayışın eleştirisi ve İslam’da yeri olmadığı konusunda bkz. Rıza Tahiri, “İslam’da Genel Haklar ve Masuniyetler”, Yeni Ümit (Ocak-Mart, 2002), sayı: 55, s. 40.
27. Bilmen, age., s. 92-93, no: 186, 187. Hemen hemen aynı ifadeler Diyanet İlmihali’nde (Ankara 1999), s. 108-109′da mevcut olup, ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı bu sağlıksız anlayışı Diyanet Takvimi aracılığıyla (bkz. 08.01.2003 tarihli takvim yaprağı) geniş halk kitlelerine yaymaya çalışmaktadır.
28. Bu konuda bkz. Bilmen, age., s. 118/76; 121/103; 124/122-123; 153-154/5, 6, 7; 167/253; 168/256; 188/363; 196/5, 7, 8; 217/13; 222-223/5; 225/23; 238/534; 273/71 (namaza kıyasla); 341/99 (Burada zekat ve sadakaların insanların yıkantısı [kiri] sayıldığı, dolayısıyla Haşimoğullarının şeref ve kıymetine yakışmayacağı ifade edilirken, bunların sıradan Müslümanların şeref ve kıymetine yakıştığı, dolayısıyla sıradan Müslümanların şeref ve kıymetlerinin pek de önemli olmadığı sonucu çıkmaz mı?); 363/43-1 (Haccı helal mal ile yapmak haccın sadece bir edebi mi, yoksa önemli bir Şartı mıdır?); 372/4; 375/78 413/48-51; 425/109 (Burada verilen bilgilerle, at ve eşek etinin haram olduğu hükmü arasında bir çelişki doğmaktadır.); 430/146; 473 (Dinin kolaylık olduğuna dair burada yer alan açıklamalar, bizatihi bu ilmihaldeki zorlaştırıcı ve kılı kırk yancı hükümlerle bir arada değerlendirildiğinde, ortaya açık bir çelişki çıkmaktadır.)
29. Bkz. age., s. 134 (Türkçe ezanla ilgili açıklamalar); 164/232, 235; 165/241; 176/299; 190/377; 195/403-2; 196/5; 218/30; 227/480; 239/543 (Hunsa-i miişkil’in cenazesinin yıkanmayacağına dair); 315/9-1 (Mürtedin irtidad öncesi zekat borçlarının düşeceği hakkında); 316/3; 319/13 (Bugün söz konusu olmayan zekat memurları hakkında); 375/75; 395/40; 396/47 (Saksağan, kumru, bülbül ve keklik eti yiyenin belaya tutulacağına inanıldığı için yenmelerinin iyi olmadığı hakkında); 398/56 (“Deniz insanı”nın (?) yenmesinin helal olmadığı hakkında); 401/75; 423/102; 427/122-123; 430/142-144; 431/148 vd. 434/165; 465/63 (Taassubu olumlar görünen açıklamalar hakkında).
30. Mesela bkz. Bilmen, age., s. 190/375-379; 205/406 ve pek çok yerde.
31. Mesela bkz. Bilmen, age., s. 114/58 (Namaz vakitlerinden bir-ikisi bulunmayınca, o vakit namazlarının ora halkına farz olmayacağı); 271-272/67 (Ramazan hilalinin hesapla tespitinin caiz olmadığı hakkında); 336/77-2, 3 (Kireç, alçı taşı, yakut, elmas, firuze, su, tuz, zift, neft (petrol) gibi maddelerden humus alınmayacağı hakkında).
32. Mesela bkz. Bilmen, age., s. 217/10 ve pek çok yerde; 496/78-79 (Hz. Peygamber’in ‘nesebinin’, ‘mübarek’ ve ‘yüksek’liği); 527/179 (Kureyş’in asalet ve şerefi).
33. Burada kastettiğimiz eser, Vecdi Akyüze ait Mukayeseli İbadetler İlmihali (İslam Fıkhında İbadetler) adlı, İz yayıncılık tarafından yayımlanan (İstanbul 1995) ve Yeni Şafak gazetesi tarafından promosyon olarak dağıtılan eserdir.
34. Aslında böyle bir ilmihâl yazmanın son derece yararlı olacağını düşünmekle birlikte, bunu, hadis/Sünnet alanındaki problemlerin çözümüne yönelik projemizin tamamlanmasından sonraki bir tarihe tehir ediyorduk. Ancak toplumdan gelen yoğun talepler karşısında, böyle bir ilmihâl yazma işinin daha fazla tehir edilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Cenab-ı Hak’tan bizi bu konuda başarılı kılmasını niyaz ederiz.

(İslamiyat Dergisi, M. Hayri Kırbaşoğlu, c.5 s.109-204, 2002)
yeşil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
yeşil Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (14. November 2011), Miralay (15. November 2011)