Hz Peygamber zamaninda harekeler yok. Kelimemizin Nûr 32'deki ve Nİsâ 3'teki yazilisi ayni: نكح.
Ahzâb 52 es üstüne es almayi Hz Peygambere haram kildigina göre es üstüne es almak o andan itibaren bütün inanirlara yasaktir.
Allah'in elcisi hic kimsenin es üstüne es almasina izin vermis, göz yummus olamaz. Yoksa, daha önce söyledigim gibi, bir din ki peygamberine es üstüne es almayi yasaklar, peygamber o yasagi harfi harfine yerine gerir ama onun ümmeti takmaz, catir catir es üstüne es alir; dinin peygamberi gider Mersin'e ümmeti gider tersine... o dine kimse din demez, ciddi gözle bakmaz, din demez, kimse girmez.
O halde Hz Peygamber zamaninda Nisâ 3'teki نكح, tipki Nûr 32'deki نكح gibi, evlendirin anlaminda enkihû olarak okunuyordu.
Miladî 8. yüzyilin baslarinda, Hz Peygamber'den asagi yukari 100 yil sonra, mushafa önce elif harfleri sokusturulmus. Örnegin Haccac-i Zalim "1 000 (bin)den fazla elif boca etmekle övünüyor.
Sonra, yine zalim takma adli o valinin yönlendirmesiyle mushaf harekeli hale getirilmis.
Yani mushafin kelimelerine verilen harekeli sekiller ve onlarin tasidigi anlamlar Allah'in hükmü degil harekelemeyi yapan haccac-i zalimlerin hükmüdür.
Beser sasar ya, bol bol sasmis ve Allah'in celiskiden arinmis olan kitabina (Nisâ 82) celiskiler boca etmisler. Örnegin Allah Nisâ 3'te gûya "Cok esli olmak zulümse cok esli olun!" diyormus.
Nisâ 3'ün basina gelen...
"نكح "nin önündeki "elif"in altina ESRE denen bir cizik atmislar. Bu onun evlenin anlamina gelek üzere inkihû okunmasini sagliyor.
Okurken ف ile نكح arasindaki esreli elif (hemzelif) telaffuz edilmiyor, dolaysiyla yazilista da yok, bizim karac.oglan'in "a"si gibi. Kelimenin harekeli son hali: فَانكِحُواْ
Taskent mushafinda
ف satirin sonunda,
نكح bir sonraki satirin basinda görülüyor. Harekesiz:
ف.................................................. ...............
.................................................. ..............نكحو
Sevgi ile,
Hasan Akcay
Konu Hasan Akçay tarafından (22. March 2012 Saat 09:47 AM ) değiştirilmiştir.
|