Alıntı:
engizek Nickli Üyeden Alıntı
yaziniza cok gülüncle baktim dünyaya sizin gelis sebebiniz cok farkli olmali dunyayi put edinmisiniz islam dünya düzenini seriat üzerine kuracktir siz isteyin istemeyin ALLAHIN adaleti budur bundan kim yüz cevirirse sirke düser.siz ALLAHIN mülküne geleceksiniz kanunlarini hice sayacaksiniz ve yiyeceksiniz iceceksiniz nefes alacaksiniz bunlari görmiyeceksiniz sonrada lizimlerin teorilerin safsatasini din diye yasayacaksiniz oh ne güzel ama nereye kadar idam sehbasina varana kadardir ALLAH yar ve yardimciniz olsun laiklik dinsizlik yoludur bunu iyi icelerseniz görürsunuz kapitalizimin ekmegine yag calan bir sistemdir zina haram ve kuran yolundan sapitan bir sistemdir...
|
Selamun aleyküm,
Buraya kadar olan yazılarda; "Devlet ve yönetimi konusunda, kesin ayrışmaların yaşandığı anlatımlar" a tanık oldum.
Bana göre, problemler taraflarca belirlenip, problemlerin çözümü konusu görüşülmesi yerine, problemlerin, diğer problemlere göre daha kabul edilebilir görüşü üzerine konu devam ettirilmiştir.
Özetle;
1- Laikliği eleştiren bir konu açılmasına karşı, kuran orijinli yaşanmasını savunan kardeşlerimizin; laikliği, demokrasiyi islama uygun bulup savunmaları, İlahi sistemin yanında buna alternatif olarak çıkarılan şeytan icadı ve kökü siyon'a dayanan sistemlerin savunulması hatasına düştüğünü görüyoruz.
2- Bu sistemlerin, beşer ürünü olduğunu ve bunun rabbimizce kabul edilmediğini ileri süren kardeşlerimizin ise bu iddialarında haklı olmalarına rağmen, doğru bir islami yaşam anlayışını, birlikteliğini gerekli kılacak şartları oluşturmadan, daha doğrusu, müslümanlar kendi içlerinde dahi ayrıştıklarını görüp, mezhep, alim, ulema, şeyh, rivayet gibi kaynaklarla dini yaşamaktan kurtulup, islamın sadece kuran olduğunu kabul edip; kurana göre yaşamaya çalışma anlayışına sahip olmadan, sadece kuran uygunluğunda yaşamak gerektiğine dair birlikteliği sağlamadan, bu sistemleri terkedip, yerine islami yönetim getirmek hatasına düştüğünü görüyoruz.
Halbuki, bu şekilde islamı yaşadığını sanan ülkeler, yönetilen yerler zamanımızda vardır. Yine bunların adlarına islam ülkesi yada, islami rejimler demesi dışında, islama göre yönetilmediğini de görüyoruz. Bunu görmezden gelmek sadece kendini kandırmak olur. O halde, islami yönetim, islam devleti ancak ve ancak sadece kuran kaynaklı, kuran uygunluğunda olmalıdır. Bunu, istediklerini dillendirenlerin ise, kuran dışı kaynakların, yönetime müdahele etmemesini, yönetimi kurana göre belirlemeye bırakmasını kabul etmesi gerekir.
Kısaca buraya kadar gelişmeleri toparlayacak olursak; laikliğin ve demokrasinin islama uygun olmadığı doğrudur, ancak bunu savunup hemen bunun terkedilmesini isteyenlerin çözümleri, laikliğin islamdan olduğunu savunma hatasına düşen, kuran kaynaklı din anlayışını benimseyen kardeşlerimizin hatalarının sonuçlarından daha tehlikelidir.
Rabbimizin, önce biz müslümanlara; "kurandan sorulacaksınız" sözünü anlayıp, bunda ortak noktaya gelmemizi istediğini göz ardı edip, bir taraf hakkı kimden aldığı meçhul mezheplere göre din yaşamayı kabul ederken, diğer taraf ise islamın "zorlama yoktur" ilkesini laiklik olarak yorumlama hatasına düşüp bunları nasıl savunabildiklerini lütfen yeniden düşünsünler.
Bu konuyu daha detaylı ele alarak, çözüm önerilerini de yanında sunarak kısmet olursa yazmaya çalışmak üzere saygılarımı sunuyorum...
aorskaya