Devletin dini olmaz.
Kuran (yani din) insanı muhatap alır. (hemde akıl sahibi olan insanı) Kurumları değil...
O zaman Devletin ALLAH'ı da olmaz. ALLAH inancı da olmaz...
Kulluk insana mahsustur. Kurumlara değil...
Bu nedenledir ki, dini konular ile devlet konuları birbirinden ayrıdır.
Ayrıdır da...
"Din devlet yönetiminin başındaki insanları muhatap olarak alıyorsa" birey olarak ve konum olarak dini emirlerin dışında davranmalarını onlardan nasıl bekleyebiliriz.
Aklen ve vicdanen hem kendilerini, hemde başında bulundukları toplumu dini emir ve yasaklar doğrultusunda yönetmekle ve yönlendirmekle mükellef değiller midir?
Referansları ne olacak?
Anayasaları ne olacak?
Bu iş biraz karışık gibi...
Sanırım bu nedenledir ki herkes bir kavram kargaşasında...
Acaba Ömer'in şu kıssasını biraz irdelesek mi? Ne dersiniz?
Müslümanlardan birisi akşam vakti Halife Ömer'e bir konu danışmaya gelir.
- Ya Ömer sana bir sorum olacak.
- Devlet konusu mu ? Kişisel bir konu mu?
- Kişisel.
- Dur o zaman...
der ve kalkıp masadaki lambayı söndürür, başka bir mumu yakar.
- Hayırdır Ömer niye böyle yaptın?
- Lambadaki gaz devlet parası ile alınmıştır. Mum ise benim paramla...
Konu bartsimpson tarafından (21. August 2012 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir.
|