|  21. August 2012, 09:45 PM | #121 | 
	| Uzman Üye 
				 
				Üyelik tarihi: Aug 2009 
					Mesajlar: 933
				 Tesekkür: 110 
		
			
				268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 18      | 
				  
 
			
			
	Kurum denilenler, zaten insanlardan oluşmaktadır. Kurum dinden muaf olan ayrı bir yaratık değildir. Bu nedenle, insanlar kadar, kurumlarda kurana uygun olmak zorundadır.Alıntı: 
	
		| 
					bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı
					   Devletin dini olmaz.
 Kuran (yani din) insanı muhatap alır. (hemde akıl sahibi olan insanı) Kurumları değil...
 |  
 Kuran kurumları muhatap almazsa, kurumlar kurana aykırı hükümler koyabilir. Halbuki bu durumda da; "müslümanlardan olan emir sahipleri olamazlar ve müslümanların onlara uyması beklenemez."
 
 İşte bu nedenle, islam devletinde hem kurum yönetimi, hem de yönetilen halk kurana tabi olmalıdır.
 
	Din yönetiminin, dini emirlerin dışında davranmalarını neden beklemek gereksinki? Tam aksine, yönetimden dinin emirlerine uyulması beklenir. Bunda size göre hangi sakınca vardır?Alıntı: 
	
		| 
					bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı
					   "Din devlet yönetiminin başındaki insanları muhatap olarak alıyorsa" birey olarak ve konum olarak dini emirlerin dışında davranmalarını onlardan nasıl bekleyebiliriz.
 Aklen ve vicdanen hem kendilerini, hemde başında bulundukları toplumu dini emir ve yasaklar doğrultusunda yönetmekle ve yönlendirmekle mükellef değiller midir?
 
 Referansları ne olacak?
 
 Anayasaları ne olacak?
 
 Bu iş biraz karışık gibi...
 |  
 İslamın emirlerini insanlar uygularken gerekli olurken, yönetim uygularsa hangi sakıncalar olacağını sanıyorsunuz? Burada bir mantık hatasına düştüğünüz, çelişki yaşadığınız durum mevcuttur.
 
 Referansları kuran olacak, anayasa kuran olacak, hiç bir şekilde karışık durum yoktur. Sizin anlayamadığınızı kısım neresi ise, net olarak belirtirseniz, onun üzerine yoğunlaşabiliriz.
 
 SONUÇ: Ne demokrasi, ne de laiklik islamla bağdaşmaz. Demokrasi ve laikliğin tanımlarını tam olarak hatırlarsak hemen anlayabiliriz.
 
 Ne hakkın hükmüne rağmen halkın seçiminin geçerliği olacağı demokrasi, nede yönetimide kapsayan dinin emirlerine karşılık, yönetimi din dışı bırakan laiklik islamla bağdaşmaz.
 
 
 
	Rivayetlerin delil olma kuvveti olmadığını düşündüğümden, rivayetlere göre konuşmasamda, sizin verdiğiniz rivayete de cevabımı vereyim.Alıntı: 
	
		| 
					bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı
					   Acaba Ömer'in şu kıssasını biraz irdelesek mi? Ne dersiniz?
 Müslümanlardan birisi akşam vakti Halife Ömer'e bir konu danışmaya gelir.
 - Ya Ömer sana bir sorum olacak.
 - Devlet konusu mu ? Kişisel bir konu mu?
 - Kişisel.
 - Dur o zaman...
 der ve kalkıp masadaki lambayı söndürür, başka bir mumu yakar.
 - Hayırdır Ömer niye böyle yaptın?
 - Lambadaki gaz devlet parası ile alınmıştır. Mum ise benim paramla...
 |  
 Hz. Ömer'in kişisel görüşmeleri için, devletin, yani kamunun, yani halkın ekonomisini kullanmaması, Hz. Ömer'in hakka olan saygısını gösterir. Bunun, laik yada demokratlıkla ilgisi yoktur. Siz, bu ilgiyi nasıl kurabildiniz anlamak zordur.
 
 Çünkü, hangi toplumda olursa olsun, kişisel eylemlerin maliyetine başkalarını ortak etmek, yada onlara ödetmek ahlaki değildir.
 
 Hatta, bu dinsiz devletlerde bile suç konusunu oluşturur.
 
 
 saygılarımla...
 aorskaya
 | 
	|   |   |