Eğer engelleme hacc-ı ekber gidiş yolu üzerinde oluyorsa, bu durumda kolayınıza gelen bir kurban.
-Neden?
Engellemenin müsebbibi/yapanı ben değilim ki; bir cereme çekilecekse ceremesini niye ben çekeyim ki! Beni çağıran ve gerekli önlemleri almayanlar çekmeli değil mi? Hem çağırıya uyacağım, uyduğum için de hayvan keseceğim! Bu hal adil mi? -Hadi canım sen de- demez mi müşrik?
Kolayınıza gelen ne demek ki, zor olanı bilelim?
-Kurban denilen şey hayvan ise;
-yerine varıncaya kadar...- ne demek. Hayvan kendi kendine gidecek değil ya! Ben engellendiysem, onu götüren biri olmalı, barış gücünden mi o götüren? Engelleyen neden insanlara ambargo koyar da hayvanlara koymaz? ... Hııı..... Evet.....
-Eğer hedy, kurbanlık hayvan ise hacc-ı ekber ilanında neden bunun da ilanı yapılmamış. Maide-97 ve Bakara-196ya göre kişi başına en az üç veya(bir tane de telef olma ihtimali, ya da yemek için kesilmişse) dört hayvan gerekli. İnsanlar -Yok ya! Bu hacc filan değil, basbayağı para,mal mülk edinmek için bir düzen!- diye düşünmezler mi? Vazgeçmezler mi?
Bu düşünce tarzına göre engelleme dış güçlerce değil, hacc-ı ekber esnasında kişilerin kendilerinden kaynaklanan saiklerle kişinin kendi kendisini engellemesi olmalıdır.
Gelelim hedy-e,
Bir yerde okumuştum, Sayın D.Ali Ercan diyordu ki:içinizdeki hayvanı kurban edin. Bu deyiş bana Furkan-44ü hatırlattı. O ayette, akletmeden eylem yapan, alışkanlıklarına bağlı olarak, düşünmeden yaptığı şeyler dolayısı ile müşrik, insiyakları ile hareket eden -hayvanlar gibi- olarak niteleniyor.
O halde hacc-ı ekbere davet edilen müşriklerin vaz geçecekleri, mecaz olarak hedy, kurban edecekleri hayvan, müşriklerin bu yönleri olmalı diye düşünüyorum. Bu yönlerinden kurtulurlarsa, hediye ederlerse/VAZ GEÇERLERSE normal bir insana, müslümana dönüşebilecekler. Şu halde -hedy- karşılıksız vermedir; bu anlamıyla aynı zamanda Allah'ın insanlara gönderdiği ayetlerdir.
Hani bir yere gideriz de o yerin bizim yaşamımıza ve düşüncemize uymadığını düşünerek, oraya uyum sağlamak için çaba sarfetmeyiz, bazı alışkanlıklarımızdan vaz geçemeyiz de, -ne işim var ya burada!- deriz ya, işte bence kesilmesi-kurban edilmesi gereken bu söylemi söyleten, alışkanlıklarımızı ifade eden, yön veren ve de oraya uyum sağlayabilmek için vaz geçilmesi gereken düşüncelerdir.
O halde hedy mecaz olarak alışkanlık neticesi beyinde ve hayatta da yer edip meleke haline gelmiş islam yaşantısına aykırı hareketler olup müşrik bu alışkanlıklarını, hem aklını kullanarak hem de hacc-ı ekberde hac ve umrede edineceği yeni melekelerle kurban edecek, vaz geçeceklerdir. Benim anlayışım bu.
Nasıl olacaktır?
İşte ayetin kalan kısmı bunu anlatıyor.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (26. July 2021 Saat 12:14 PM ) değiştirilmiştir.
|