| Site Yöneticisi 
				 
				Üyelik tarihi: Sep 2008 
					Mesajlar: 3.094
				 Tesekkür: 3.632 
		
			
				1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 100000      | 
				 Talâk sûresi 
 
			
			MEDÎNE DÖNEMİ
 Necm: 600
 
 1Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman onları iddetleri388 için boşayın ve iddeti sayın. Ve Rabbiniz Allah'ın koruması altına girin. Apaçık bir aşırılık, iffetsizlik yapmaları hâli dışında, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Artık kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, kesinlikle kendine haksızlık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir iş ortaya çıkarıverir.
 2,3Artık sürelerinin sonuna vardıklarında onları örfe uygun/ herkesçe kabul gören bir şekilde tutun yahut örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekilde onlardan ayrılın. Ve sizden adalet sahibi iki kişiyi şâhit tutun. Şâhitliği de Allah için ayakta tutun. İşte bu, Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenendir. Ve kim Allah'ın koruması altına girerse, Allah ona bir çıkış yolu sağlar ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a işin sonucunu havale ederse, O ona yeter. Şüphesiz Allah, Kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, kesinlikle her şey için bir ölçü koymuştur, belirlemiştir.
 (99/65, Talâk/1-3)
 
 
 Necm: 601
 
 4Ve  kadınlarınızdan  aybaşından  kesilenler  ve  ay  hâli  olmayanlar;  eğer  şüphe  ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların da bekleme süresi, yüklerini bırakmaları; doğum yapmaları veya düşük yapmalarıdır. Kim Allah'ın koruması altına girerse, Allah ona işinde bir
 kolaylık sağlar.
 (99/65, Talâk/4)
 
 
 Necm: 602
 
 5İşte bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur. Kim de Allah'ın koruması altına girerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onun için ödülü büyütür.
 6O  kadınları,  gücünüz  ölçüsünde  oturduğunuz  yerin  bir  bölümünde  oturtun  ve  onları sıkıştırmak için onlarla birbirinizin zararına olacak herhangi bir şey yapmayın. Şâyet gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onlara harcama yapın/nafaka verin. Sonra sizin için emzirirlerse, onlara ücretlerini verin ve aranızda örfe uygun/ herkesçe kabul gören bir şekilde müşavere yapın. Ve eğer güçlük çekerseniz, artık ücreti babaya ait olmak üzere, başka bir kadın emzirecektir.
 7Geniş imkânları olanlar, geniş imkânlarına göre harcasınlar/ nafaka versinler. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah, hiçbir kişiye ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır.
 (99/65, Talâk/5-7)
 
 
 Necm: 603
 
 8Kentlerden niceleri var ki Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine başkaldırdı da Biz, onları çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemiş, duyulmamış bir azapla azap ettik.
 9Böylece onlar, işlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu da tam bir zarara/ kayba uğrayarak acı çekmek olmuştur.
 10,11Allah, onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O hâlde, ey kavrama yetenekleri olan iman etmiş kimseler! Allah'ın koruması altına girin. Kesinlikle Allah, iman etmiş ve düzeltmeye yönelik işler yapmış kimseleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, size bir öğüt, size Allah'ın açık açık âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini okuyan bir elçi indirdi. Ve her kim, Allah'a inanır ve sâlihi işlerse, Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde sonsuza dek kalacakları cennetlere girdirir. Allah, onun için rızkı güzelleştirmiştir.
 12Allah, yedi göğü ve yerden de onlar kadarını oluşturandır. Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz diye buyruk gökler ve yer arasında iner durur.
 (99/65, Talâk/8-12)
 
 
 Dip not:
 
 388      Bkz. 450, 452, 514 ve 601 nolu necmler.
 
				__________________Halil Ay
 |