Saçın tıraş edilmesi.
Hac 68-83 ayetlerine göre bir konu hakkında deliller ortaya koyarak karşılıklı ve sıra ile konuşularak veya sorulara ''çünkü....'' ile başlayan gerekçeli cevaplar verilerek ikna etme yöntemidir. Bu ikna ediş o an için değil, ikna edilenin ''ömrü'' boyunca istikrarla sürecek bir devamlı süreç gösterecektir. Çünkü dayanılan delil Kur'an'dan, Kur'an değişmeyeceğinden, delil de değişmeyecektir.
Hac ziyareti için rızasıyla gelen müşrik, müslümanlığa açık olacağından her bir delile dayanılarak ikna edilmesiyle biraz daha müşriklikten kurtulacak, islama biraz daha yaklaşacaktır. Böylece müşrikin müslümanlığa yükselmesi aşama aşama tamamlanmış olacaktır.
Eğer müşrik bir yere kadar ikna edilip de o yerden sonra ilerleme kaydedilemiyorsa, ''tamam bu kadar/benden bu kadar'' deyip hüccetleşmeye son verilmemelidir. İş yarım kalır, rızası ile müslümanlığa gelen müşrik de müşriklikte kalır. Hacca kendi rızasıyla gelen müşriki ikna etmek için değişik yöntemleri kullanmak gereklidir. İşte işi bırakmamak, yeni yöntemlerle devam etmek, bu ayette ''saçı tıraş etmemek'' deyimi ile ifade edilir. Yani ''iş buraya kadar/benden bu kadar'' deyip, ''saçı tıraş etmek'' işi yarım bırakmaktır.
Genel anlamda ''saçı traş etmek'' üstlenilen bir görevi tamamlama anlamına , saçı tıraş etme fırsatı bulmak demektir. Esas iş bitmemişse, tâli işe geçip de saçın tıraşı yaptırılmaz, yoksa işi savsaklamak olur. Yani üstlenilen görev layıkı ile yerine getirilmelidir.
Şimdi karşımıza şöyle bir soru çıkmaktadır. Saç tıraşına müşrik mi karar verecektir?
Hayır! Hac karşılıklı hüccetleşme olduğuna göre müslümanlığın ne olduğunu bilmeyen müşrik, müslümanlığına kendi karar veremez; saçın kesilme kararı kendisinde olamaz.
Müşrik tıraş olamayacağına göre, traşı kim olacaktır?
Devam edeceğim. Siz lütfen cevaplayın.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (27. August 2015 Saat 10:37 AM ) değiştirilmiştir.
|