Sayın Hakikat Yolcusu.
''ukala cahiller'' ifadesi benim değil.
İslâm fikir yürütmeyi kabul etmez; kişileri ayetlerde mânâ değişikliğine sevkeder. O nedenle delille yani Kur'ana dayanılması, tefekkür istenir.
Kulanıldığı kelimeler, ifade şekli ve ilk kelimesinden son kelimesine kadar bir bütün olması nedenleriyle Kur'an'ın sonsuz mânâ ifade etmesi bir müslümanı tefekküre ve tecdide sevkeder. Çünkü insanın düşünebileceği her bilgiyi içerir ve bir disiplin verir.
Her tefekkür birer değerdir. Her değer insanı tekâmül ettirir. İnsanı en güzel mânâya yaklaştırabilir. Arzumuz bu düşünceleri değerlendirip faydalanmak, faydalatmaktır. Yazışma sebebimiz budur. Tabii ki uslup önemlidir. Özür dilemeyi biliriz.
Peygamberler, aracı değillerdir. Bütün insanları temsilen insanlar arasından ''seçilmiş'' birer hatırlatıcılardır. Alah O'na inzal etmekle bütün insanlarla konuşmuştur. Etrafınıza bakın; her şey Allah'ın bizimle konuşmasıdır, eğer bakmasını bilirsek, işitmesini bilirsek. İnsanlar sapıtmasalar fıtratlarda zeten var olanı hatırlatır, ''yeni din'' getirmezler, hatırlatıcı, müjdeleyeci, ileticidirler ve yeni düzeni oluşturur, yöntemini gösterirler, öğreticidirler; bu nedenle İslâm, peygamberleri değerli tutar. Allah'ın adetinde ve sünnetinde bir değişiklik yoktur, ayetlerinde kullandığı kelimeler ve ifade şeklinde insanların tekamülüne göre kullanılma vardır. Onun için tekdin İslâm vardır, Onun için ''oğullarını tanır gibi'' tanınırlar.
''Denizlerin mürekkep, ormanların kalem'' misalini de hatırlarsanız ''derin''lik iddiası cehalettir. Biz ancak okuyup, öğrenip kandimizi yetiştirmeye çalışan ve paylaşanlarız. Ümit ederim ki ileride sizden de pay alır, dost oluruz.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (6. October 2012 Saat 11:44 AM ) değiştirilmiştir.
|