Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Nebiye ait sözlere AYET denir ve Muhammed hevasından konuşmaz.
|
Selamun aleyküm,
Sevgili kardeşim,
Peygamberler tabiki hevasından konuşmazlar. ANcak, peygamberin bir elçi yönü, birde insan yönü vardır. Peygamber, elçiliği gereği dini anlatırken, ayetleri olduğu gibi ifade etmek yanında, onların açıklamasını, pratiklerininde nasıl olacaklarını anlatmıştır. İşte, bu anlatım olayına müslümanlar hadis demektedir. Diğer bir anlatımla, peygamberin dini sözlerine hadis demektedirler. Yine, sözlerin dayandığı ayetlere de "rabimizin hadisleri" denmektedir.
Peygamberin insan vasfına dayanarak söylediği sözlerin ise din ile ilgisi olmadığından, onların hadis olarak değil, kendi yapabileceği şeylere örnek olarak alınması yeterli olacaktır.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
İddia edilene rivayet diyebilirsiniz ki Din adına Allah bunun hakkında bir delil inzal etmemiştir ardına düşme. kalp göz kulak sorumludur. Zanın bir çoğu da kötüdür uzak dur.
|
Bu cümlede "...ardına düşme" dediğin kimsenin, "kuran ayetleri dışında, yazılarında bir tane bile başka kaynağı delil olarak kullanmadığını" bilirmisin peki kardeşim? Bunu bile bilmeden zanla hareket ettiğinizi siz görün lütfen...
Rivayetlerin olumlu olumsuz delil olma özelliği daima şüpheli iken, kuranın değişmez, kolay anlaşılır hükümleri, rabbimizin kelamı olarak başka kaynağa gerek bırakmadan her konuda yeterli bilgiyi verir. Bu nedenle, kuran dışında başka bir dayanağa ihtiyaç duymamaktayım. Biraz düşünen herkes aynı noktaya gelebilir...
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Meydana gelen olaylara hadise, bu olayların dilden dile anlatılmasına hadis denir. Kuranda kendinin en güzel hadis olduğunu anlatarak sizin yolunuzu kapatmaktadır. En güzeli dururken; çürüklere girmek müslümana yakışmaz. Nebini yolunda şeytanlar olduğunu Kurandan okuya okuya inada da devam edilmez.
|
Meydana gelen olaylara hadise denirse de hadis bunların dilden dile anlatımı değildir. Aksi halde, kuranda rabbimizin bizzat kendi sözleri için hadis denmesi yanlış olurdu.
Ayrıca, meydana gelen gerçek olayların insanı ilgilendirenlerinin anlatılmasına kıssa denilmesi de bize detaylı anlayış kapıları açmaktadır.
Kuranda kendinin en güzel hadis olduğunu anlatarak sizin yolunuzu kapatmaktadır. demişsiniz.
Sevgili kardeşim, sizin derken kimleri kastettiğinle tam ilgilenmesemde, beni dahil ettiğin zümreye ait olduğumu nerden çıkardın? Bu zanla konuşmak değilmidir? İnsanları neden fikirlerini konuşmadan kategorize etme yanlışına düşersinki!
Sayende, şu açıklamayı bir kere daha yapma gereği duyuyorum:
"Benim yolum kuran yoludur ve inşallah ölene dek de bu yolda olmak arzum" değişmeyecektir. Bundan böyle, inşallah bu unutulmadan yazışmalara gayret edersiniz.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Tekrarlıyorum; İddia sözlere(kavil) zan denir. Nebinin gerçek sözleri ayettir ve bir çoğu "deki" ile başlar ve Allahda haber verir ki bu sözlere iletene haberci(nebi) denmektedir.
|
Dinin bir emri hakkında yapılması gereken pratiği açıklayan peygamber sözüne neden ayet densinki? Sadece ayetten denebilir, çünkü dayanağı ayettendir. Ancak, pratğin anlatılmasının kendisi ayet olmaz.
Ayrıca "deki" ile başlayan ayetler, hem peygamberlerimizin demesi ve hem de bizlerin demesi gereken sözler olduğundan ayetlerdir. "Deki" denen sözler peygamber sözleri değildir. "Deki" emri gereği söylenen sözler de hadis değildir.
Bunun ayrımına daha iyi düşünürsek kolayca varabiliriz.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Tedebbür nedir bilir misin?
|
Sevgili kardeşim,
Bu tarz hitaplar, fikir paylaşımı yerine, üstünlük karmaşısına yol açtığından buna cevp vermeyeceğim. Sadece, yazdıklarıma itirazı olan kardeşlerimin, benim hep yaptığım gibi yazılarımdan alıntı yaparak yanlış buldukları kısımlara itirazlarını ve kendilerine göre doğrularını yazmalarını bekliyorum.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Bu söylenenler rahatsız etmesi, sorunun göstergesidir. Ayetler ile konuşmayanların iddialarını söyledikleri laf nedir? Bu neyin göstergesidir.
|
Ayetler dışında delil kullanmadan fikirlerini ortaya koyan birisi olarak, bu sözünüzün muhatabı olmayacağımı düşünüyor ve buna cevap vermiyorum.
İnşallah, bundan sonra kişileri kategorize etmeden, fikirlerini beyan edenlerin fikirlerine eleştiri getirip, doğrusunu yazabilir ve kişilerin şahsına yönelik yazılardan kendimizi kurtarabiliriz.
Saygılarımla...
aorskaya