Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı
izin verirse ben de bir soru sorayım.
yaklaşık 90 yaşlarına gelmiş birisi, 18 yaşında daha hayatının baharını bile yaşamamış bir genci öldürdü diyelim.
Burada Allahın emrettiği kıssas acaba; 90 yaşındaki dedenin aynı şekilde öldürümesi midir?
Yoksa cinayete sebep olan fikrin, zihniyetin, anlayışın yok edilmesi midir?
Allah ilmimizi artırsın. Artırsın ki, "Bulunduğu yerde öldürülmesi gerekenlerin" insanlar olmadığını, "şiddetle bağa vurulması gerekenlerin" canlılar olmadığını anlamayı nasip etsin inşAllah...
|
Sevgili hiç,
Kısasta ölçü haksız yere öldürme (yada başka şekilde zarar verme) dir. 90 yaşındaki biri delikanlı çağında birini haksız yere öldürmüşse, delikanlının yakınları da affetmiyorlarsa dede kısasen öldürülecektir.
Ancak aynı şekilde öldürme kısmını biraz açmak gerekir. Dede, örneğin toprak anlaşmazlığı yüzünden, gencin kafasına defalarca taşla vurarak, ona acı çektirerek ve biraz da zaman alarak öldürmüş bile olsa kendiside aynı şekilde kafasına taşla vurularak öldürülemeyecektir.
En kısa ve en acısız şekilde öldürme olacaktır. Tabiki bu dedenin, dünya yaşamında göreceği cezadır.
Haksız yere birini öldürmenin cezasının, bütün insanlığı öldürmek olarak değerlendirilecek cezasının karşılığını ise hesap gününde rabbimizin ayrıca belirleyeceği de bilinmelidir.
Cinayete götüren sebeplerin, zihniyetin yok edilmesi gerektiği, bunun için eğitim başta olmak üzere gerekli tedbirlerin islami yönetimce alınması gerektiğine ilişkin görüşte ve sizinle bu noktada aynı düşüncede olduğumuzu söylemiştim.
Ancak, yazınızda, "görüldüğü yerde öldürülmeleri" gerekenlerin geçtiği bir kısım vardırki bu sadece, imansızların, kafirlerin, müşriklerin, müslümanlara saldırmaları, fitne fesat çıkararak toplumsal hayatı tehlikeye atmaları yada anlaşma yapmalarına rağmen anlaşmaya uymamaları halinde (tevbe suresi ilk 5 ayetler ) haram aylar dışında karşılık görmeleridir. Ancak, bunların tövbe etmeleri durumunda yine öldürme olmayacaktır.
selamlar,
aorskaya