Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. October 2012, 01:58 PM   #39
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Zamanımızda dinin tek kaynağı kurandır. Yanına başka kaynak getirilemez, ihtiyaçta yoktur.

Özetle;

Muhammed peygamber zamanında, İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Muhammed peygamberden sonra, İSLAM = KURAN olmaktadır.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli arkadşım. Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi
Selamlar,

Sevgili kardeşim,

Peygamber döneminde hadisler neden dinin kaynağı olmasınki? Neden mümkün olmasınki?

Pekala mümkündü ve dinin de kaynağıydı. Bu kuranda bizzat rabbimizin "peygambere iman, bir konuda peygamber söz söylemişse, onun sözüne uymak gerektiği, başka hüküm aramaya gerek olmadığı" şeklindeki sözleriyle izin verdiği bir durumdur.

Sen ve senin gibi düşünen bazı kardeşlerimiz, "hadis" ile "hadis rivayeti" arasındaki farkı tam anlamadan, hadisleri rivayet olarak kabul etmesinden dolayı, gerçek hadisleri dinin kaynağı kabul edemiyorlar.

Halbuki, hadis peygamber sözüdür ve peygamber de dini konularda kuran dışında, yani kendi hevasına uyarak söz söylemezdi. Durum bu olunca, dini konuda peygamberden daha iyi söz söyleyen bir yaratık olmayacağından, peygamber bir söz söylediğinde, onun sözünü dikkate almayıp, yanlış olabileceğini düşünüp, kurandan kendimiz anlamaya çalışmamız hem gereksiz hem de hatalı davranış olur.

Öncelikle kendisine inen ve onun tebliğ ve açıklamasıyla, yayılmasıyla görevli peygamberimizin, üstelik kendisine öğretilen ve unutmasının engellenmesi nedeniyle kuranı herkesten iyi bileceğini ve bu nedenle de müslümanların bu sözleri kaynak kabul etmesi gerektiği görülür.

Şimdi, son peygamberimiz zamanında ve onun yanında iken bir konuda verdiği hükmü yada bir konuda söylediği sözü işittiğimiz varsayalım. Bunu kaynak kabul etmememiz, "peygamber öyle dese de, ben kurandan şöyle anlıyorum" dememiz bizim peygambere ve kuranda ona iman edilmesi emri veren rabbimize iman etmemiş olacağımız durumu doğurmazmı? Elbette, tamda bu duruma düşeriz.

O halde, peygamber sözleri yani hadisleri dini kaynaktı, onu bizzat duyanların iman etmesi gerekirdi.

Zamanımızda ise, bizzat duyma imkanı olmadığından, hadis iddialarının da % 100 peygambere ait hadis oldukları hiç bir şekilde tespit edilemeyeceğinden kaynak olma özelliği taşımazlar.

Bu nedenle;

Muhammed peygamber zamanında, İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Muhammed peygamberden sonra, İSLAM = KURAN

olmaktadır.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Yeşua (14. November 2012)