Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı
Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi ki ayet beklediği uzun zamanlar oldu. Kimseye din hakkında bir bilgi veremedi.
1- Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.
2- Peygamberin verdiği hatalı hükümler var Kuranda (kendine bişeyi haram etmesi, ağmaya yüzünü ekşitmesi, savaşta gelir kazanmak için esir vermesi v.s. gibi) O da bir beşerdir, şaşar keza evlatlığının karısına ilgi duyduğunu da biliyorsunuz Kurandan...
|
1-
...Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi... Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.
İşte aslında seninde belirttiğin gibi yamda bu sözler "hadisleri (onu şahsen işitenler için) dini kaynak yapmaktadır. Peygamberin sözünü işiten herkes, onun kurandan konuştuğunu da bilince onun sözlerini kaynak kabul etmek ve tabi olmak zorunda olacağını da bilir.
Peygamberden duyanlar için ifade ettiği anlamla, başkalarından duyan bizler için ifade ettiği anlamların farkını biraz düşünürsek anlayabiliriz.
2-
Peygamberin hatalarına dikkat ederseniz, sadece kendinin içine düştüğü durumları gösteren hatalar olduğunu da görürsünüz. Yani, peygamber bu hatalara bizzat kendisini düşürmüştür. Ama, bunları başkasına dini uygulama olarak anlatma hatasına düşmemiştir. Yine, peygamber hataları rabbimizce hemen düzeltilerek, başkalarına yayılması da engellenmiştir.
Dolayısıyla, peygamber; tebliğ ettiği kimselere, yanlış bir aktarmada bulunmamıştır. Bu nedenle, onun sözleri, uygulamaları ona bizzat tanık olanlarca, yanlış olabileceği düşünülmeden uyulması gereken kaynaklar olmaktadır.
selamlar,
aorskaya