Alıntı:
Fers Nickli Üyeden Alıntı
bakara 177 maldan bağış, 178 ile başlayan konu ve sonrası mal bırakma/vasiyet...
yanlış mıdır...
|
Evet, kardeşim hem de en büyük yanlışlardandır.
Bakara 177 nin, neden sadece maldan bağış olmadığını biraz daha önceki ayetlerden başlayarak yazınca daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.
Bakara 174 den 177ye kadar olan kısımlarda imansızların anlatımı varken Bakara 177 de mümin anlatımı vardır. Yani bu ayet sadece mal bırakmaya ilişkin bir ayet bile değildirki, 178 de mal bırakmadan bahsedilebilsin.
BAKARA SURESİNDEN ALINTILAR:
174.
Şüphesiz Allah'ın kitaptan, indirdiği bir şeyi gizleyen ve bunu [gizlediği şeyi] çok az bir bedelle satanlar; işte onlar, karınlarına ateşten başka bir şey yemezler. Ve kıyâmet günü Allah, onlara konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz ve onlara acı veren bir azap vardır.
175.
İşte onlar, hidâyet karşılığı sapıklığı, bağışlanma karşılığı azap satın alan kimselerdir. Bunlar, ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar!
176.
İşte bu, şüphesiz Allah'ın Kitab'ı hakk ile indirmesi sebebi iledir. Ve şüphesiz Kitap hakkında ihtilafa düşen şu kimseler kesinlikle çok uzak, bir parçalanma içindedirler.
Görüldüğü gibi 174,175 ve 176.ayetlerde imansızlar ele alınmaktadır.
177.
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz birr değildir. Ama birr [iyi olan kimseler], Allah'a, Âhiret Günü'ne/Son Gün'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malını akrabalara, yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve boyunduruktakilere [kölelere], ona [Allah'a/mala/vermeye] sevgisi olmasına rağmen veren ve salâtı ikâme eden, zekâtı veren kimselerdir. Ve de sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getiren, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden kimselerdir. İşte onlar, sadık olanlardır. Ve işte onlar, takvâlı olanların ta kendileridir.
İşte burada mal bırakmadan değil, bir müminin, bir takva sahibi kimsenin niteleliklerinden bahsedildiği görülmektedir.
Peki nasıl oluyorda, siz; "bu ayeti bütün olarak ele alıp, mümin anlatımı yerine, içinden bir kısmını ele alıp, bu ayet mal bırakmaktan, vasiyetten bahsediyor ve öyleyse 178. ayette vasiyetten bahsetmektedir" diyebiliyorsunuz?
Önceki ayetlerle İmansızlardan bahsedildikten sonra bu ayetle; iman edenlerin, yani müminlerin, yani takva sahiplerinin anlatımı yapılıyor. Sonraki ayet olan bakara 178 ila 182 ile de yine iman sahiplerinin ölüm ve öldürme durumlarında nelerle karşılaşacağı, neler yapmaları gerektiği anlatılıyor.
178.
Ey iman etmiş kişiler! Ölümlü olaylarda kısas [âdil karşılık] size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ama her kim, onun [ölenin] kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uymalı, ona güzellikle ödemelidir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim sınırları aşarsa artık acı veren azap onun içindir.
179.
Ey kavrama yetenekleri olanlar! Takvâlı davranırsınız diye bu kısasta sizin için hayat vardır.
180.
Sizden birinize ölüm hazır olduğu vakit, eğer bir hayır [mal] bıraktıysa, muttakiler üzerine bir hakk olarak, babası-anası ve en yakın akrabası için, ma‘rûf ile vasiyet etmek yazıldı [farz kılındı].
181.
Artık her kim, bunu duyduktan sonra onu değiştirirse, onun günahı ancak onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.
182.
Artık her kim vasiyet edenin, bir hata işlemesinden veya bir günaha girmesinden korkar da onların arasını düzeltirse, ona hiç bir günah yoktur. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
İşte burada 182. ayetle iman edenlere haksız öldürmede yapılacak kısas ve onların vasiyetlerini hazırlamaları gereği anlatıldıktan sonra, devam eden ayetle de müminlere oruç sebepleri ile birlikte açıklanmaktadır.
183-184.
Ey iman etmiş kimseler! Oruç tutmak, takvâ sahibi olasınız diye, sizden evvelkilere, sayılı günlerde, o nedenle sizden her kim hasta olursa veyahut yolculuk üzere olursa diğer günlerden sayısıncadır. Oruca takati zail olmuş olanlar/gücü yetenler üzerine ise bir yoksulun yiyeceği fidye vardır [borçtur]. Kim de gönüllü hayır [iyilik] yaparsa bu kendisi için çok hayırlıdır [yararlıdır]. Ve eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için hayırlıdır [yararlıdır]” şeklinde yazıldığı [farz kılındığı] gibi, size de yazıldı [farz kılındı].
Sanırım artık, kısasın mal bırakma olmadığı, haksız yere insan ölümüne sebebiyetlerde yapılması gerekenlerin anlatıldığı konusunda uyuşmazlık kalmayacaktır.
selamlar...
aorskaya