Çiftçi hep başağı görür, elektrikçi ise tel. Buna algıda seçicilik diyorlar. Bir nevi neysen onu görürsün, ona dikkat edersin.
Bir yazılımcı hayatı bir program olarak algılayabilir, bir çiftçi büyüyen baş veren sonra olgun olunca toplanan bir başağının hayat döngüsü olarak. Yadırganamaz.
Meyve tadı güzelse yenir, tadı çirkin meyve tükürülür ama çirkin olup olmadığının bilgisine ulaşılır. İşte bu zıtlıklar öğrenme için. Tadı çirkin meyveyi hayatında yemediğini söyleyen hata eder. Elbet yemiştir.
Bizler; selama uyanlardır, selam olanlardır, bir çiftçinin deyimiyle tarla sahibini memnun eden başağılardır. Ben/sen/o değildir bizlerden kasıt. Ben/sen/o olan bizler ise sadece umarız. Gayretimiz/misaka bağlılığımız/andımızı tutmamız emin olduğumuz içindir. Doğru yol tamda içindeyken ve kodlanmışken nasıl olurda sapar insan?
Bilgi ve vicdan ölçüttür yoksa tek başına bilgi/akıl vicdan olmadan egonun ipini tutamaz. Suyla temizlenenlerde vardır vahiyle temizlenenlerde. Gerçek temizlik hangisi vicdanlarınıza bırakıyorum.
Sanal ortamı bir oyun gibi görüp, her türlü üçkağıtla gerçek kimliğini saklayıp sahte benlerle istediği gibi at koşturanlara/kendi kendine konuşanlaradır uyarım. Çünkü ne olduğundan emin olamıyorsunuz.
|