Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. October 2008, 03:37 PM   #7
Metafizik
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 1
Tesekkür: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Metafizik is on a distinguished road
Standart

Bakın Süleyman Ateş bu konudaki soruya şöyle cevap veriyor;
Soru: Bir Alman bilim adamı, huri kelimesinin Arâmîce'den Arapça'ya geçtiğini, Arâmîce'de bu sözcüğün "kara üzüm" anlamına geldiğini söylemiş. Aynı kişi, cennette inananlara huriler verileceği inancının doğru olmadığını da iddia etmiş. Sizin düşünceniz nedir?


Cevap: Bazı kimseler böyle mantıksız, uç fikirler ortaya atarak ün kazanmak isterler. Herhalde bu bilim adamı denilen kişi de öylelerinden biri. Bu kelime Arapçadır. Arâmîce'den Arapçaya geçtiğine dair bir kanıt yoktur. Arapça, İbrânîce aynı kökten dallanmış dillerdir. Bazı kelimeler ortaktır ama o kelimelerin bulunduğu dilde anlamı farklı olabilir. Bir dilden diğer dile geçen kelimeler, geçtikleri dilde özel anlam kazandığı gibi ayrıca Arapça kelimeler de Kur'ân konteksti içinde asıl kök anlamından ayrı olarak özel anlam da kazanmaktadırlar. Şimdi huri kelimesinin ne anlama geldiğini belirtmek için Kur'ân'da kullanıldığı ayetlere bakalım: "Biz onları, iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir" (Duhân: 64/54, Tür: 76/20) ayetlerinde müminlerin, cennette hûr-i în eşlerle evlendirilecekleri bildirilmektedir. "İri gözlü huriler, saklı inciler gibi yaptıklarına karşılık olarak (o müminlere bahşedilmiştir)" (Vâkı'a: 46/22-24) ayetlerinde de müminlere verilecek eşlerin, saklı inci gibi bembeyaz, ışıl ışıl parlayan iri gözlü huriler olduğu vurgulanmaktadır.


Onları yeniden yarattık

Hür (haver) kökünden yapılmış, "ahver" ve "havrâ"nın çoğuludur. Haver, gözün siyah bebekleri arasından azıcık beyazlığın da görünmesidir ki göze son derece güzellik verir. Hür, beyaz anlamına gelir. Hur-i în; iri, siyah bebekleri arasından azıcık beyazlık da görünen çarpıcı güzel gözdür. Aynâ'nın çoğulu olan în, iri göz demektir. İri gözlü kadına ayna denir. Ayetlerde müminlere ahirette, böyle güzel gözlü eşlerin verileceği anlatılmaktadır. Hasan-ı Basrî'ye göre bu iri gözlü eşler, dünyadaki ihtiyar kadınlardır. "Biz (oradaki) kadınları da yeniden bir güzel inşa etmişiz, onları bakireler yapmışızdır. Hep yaşıt sevgililer, sağın adamları için" (Vâkı'a: 46/35-38) ayetlerinden, müminlere ahirette verilecek eşlerin, kendilerine yaşıt, taze dilberler olacağı anlaşılmaktadır. Daha doğrusu müminler, ahirette birer genç delikanlı, eşleri de birer huri olur. Enes ibn Mâlik şöyle demiştir: "Allah'ın Elçisi (s.a.v): Biz onlan yeniden bir güzel inşa etmişizdir ayetini okuyup şöyle buyurdu: Onlar dünyada umşâ, rumsâ (gözünün feri gitmiş, gözü çapaklı) ihtiyar kadınlarken biz onlan yeniden yarattık." Hz. Peygamber'in huzuruna bir ihtiyar kadın -ki kendi halasıdır- gelmiş ve "Ey Allah'ın Elçisi, Allah'a dua et, beni cennete soksun" demiş. Peygamber (s.a.v), "Cennete ihtiyar kadın girmez" demiş. Kadın ağlayarak dönünce Peygamber (s.a.v.), "Ona söyleyin, kadın cennete girerken ihtiyar olmayacak çünkü Allah, 'Biz onlan yeniden bir güzel inşa etmişiz, onları yaşıt bakireler kılmışızdır' buyuruyor" demiş.

Bu cevap karşısında ne düşünüyorsunuz?
Metafizik isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla