| 
				  
 
			
			HANGİ NAMAZ KISALTILACAK?
 04:101 Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe
 ederseniz, namazı ( MİNES* SALÂH ) kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler,
 sizin apaçık düşmanınızdır.
 
 04:102 Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle
 beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde
 ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer
 gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını
 alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze
 birden baskın yapsalar. Eğer YAĞMURDAN YARALANIRSANIZ yahut hasta bulunursanız
 silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler
 için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
 
 04:103 Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı
 anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri
 belli bir farzdır.
 
 Çok güvendiğimiz çevirmenler namaz ibadetini koruyabilmek için ne kadar mantığa ters
 düşse de yukarıdaki ayetleri aynen böyle çevirmektedirler. Bazıları ayeti “yağmurdan
 yaralanırsanız” yerine çelişkiyi ortadan kaldırabilmek için “yağmurdan size bir zeval gelirse”
 diye çeviriyor. Müslümanlar da kandırıldıklarından habersiz bu ayetlere bakarak savaş
 zamanında namazlarını kısaltabileceklerini düşünüyorlar.
 
 Ayetler bu şekilde çevrilirse akla şu sorular geliyor:
 
 a. Min (-den, -dan) kelimesi niye çevrilmiyor, gereksiz mi?
 
 b. 4:94'ten 4:103'e kadar hep savaşla ilgiliyken birden Peygamberimiz niye namaz kıldırmaya başlamıştır?
 
 Ayetler:
 
 4:94 Allah yolunda sefere çıkanlara hidayet var.
 
 4:95 Evde oturanlar ve sefere çıkanlar bir değildir.
 
 4:96 Sefere çıkanlara mükafat.
 
 4:97 Evde oturanlara ceza.
 
 4:98 / 4:99 Müstesnalar.
 
 4:100 Sefere çıkıp ölenlere ödüller.
 
 4:101 Kafirlerden zulüm görmekten korkuyorsanız (sefer) bağlılıklarınızı yerine
 getirmemenizde bir sorun yok. (Geleneksel çevirilere göre namazı kısaltabiliriz.)
 
 4:102 Sefere hazırlıklar. (Geleneksel çeviriye göre namaza hazırlıklar)
 
 4:103 Sefer bittikten sonra Allah'ı hatırlama. (Geleneksel çeviriye göre namazdan sonra
 Allah’ı hatırlama.)
 
 c. Namaz kaç rekat ki kısaltılacak? Kaç rekâta kadar kısaltacağız? Niye hiç bundan
 bahsetmiyor? Gece yarısı seferdeysek hangi namazları kısaltacağız?
 
 d. Cümleye bakarsak namazı kısaltmanın günah olduğunu çıkartırız. Allah'ı hatırlamak için
 yapılan bir şeyi kısaltmak niye günah olsun?
 
 e. Elinde silah namaz kılan kaç kişi var? Eğer geleneksel çevirilere bakarsak secde etmeye
 gidenlerin silahlarla gittiğini görürüz. Secde etmeye gidenin silah ne işine yarar? Onları
 koruyacak kişilerin silahları olması gerekmiyor mu? Ne bu terslik?
 
 g. Yağmur yaralanmaya neden olur mu, yağmurdan ne zarar gelebilir?
 
 04:101 Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size eziyet etmelerinden endişe
 ederseniz, (sefere gitme) BAĞLILIĞINIZDAN / YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜZDEN KESMEDE size
 bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.
 
 04:102 Sen de içlerindeyken onların BAĞLILIKLARINI / YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE
 GETİR, onlardan bir kısmı seninle beraber dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar,
 böylece itaat ettiklerinde / riayet ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz
 BAĞLILIĞINI / YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEMİŞ OLAN (bu) diğer gurup gelip
 seninle beraber BAĞLILIKLARINI / YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRSİNLER ve
 onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz
 silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer
 yağmurdan yaralanırsanız yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah
 yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
 
 04:103 BAĞLILIĞI / YÜKÜMLÜLÜĞÜ BİTİRİNCE de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde
 yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da bağlantıyı / söylevi yerine getirin; çünkü bağlantı / söylev müminler üzerine vakitli bir kitap / emir olmuştur. (11:114, 17:78)
 
 Görüldüğü gibi ortam savaş ortamıdır ve yağmur da ok yağmurudur. Peygamber de imamlık
 değil komutanlık yapmaktadır. Kuranda secde ve salât (namaz?) kelimelerinin yan yana
 geçtiği TEK AYET budur.
 |