| Uzman Üye 
				 
				Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 300
				 Tesekkür: 477 
		
			
				198 Mesajina 387 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 24      | 
				  
 
			
			[1]  Mütercim Asım, Kamus Tercümesi (Firuzâbâdî’nin),  Bahriye Matbaası, 1305.
  [2]  Ragıb el-İsfahânî, Müfredât,  (Tahkik: Safvan Adnan Dâvûdî), Dımışk ve Beyrut,  1412/1992, كرذ  mad. 
  [3]   Bkz. Al-i İmran, 3/58, A’raf 7/63, Hicr, 15/6,9; Nahl, 16/44, Enbiya,  21/2,50,105; Furkân, 25/18, Yasin, 36/11, Sad,38/8, Kamer, 54/25.   
  [4]  Ragıb el-İsfahânî,  Müfredât,قيض mad.
  [5]Bkz.  En’am 6/112 ve Nas 114/6.
  [6]   Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, Çev. Dominik  Pamir, İstanbul  2000, par. 2112. Bu eser Papa 14.  Lui’nin emriyle (bugünkü Papa)  Kardinal Joseph Ratzinger başkanlığında kurulan 12 kişilik heyetin altı   yıllık çalışmasının ürünüdr. Kilise tarafından kabul  edilmiş  öğretileri içerir. Kardinal Joseph Ratzinger,  Katolik Kilisesi’nin  bugünkü Papa’sıdır.
  [7]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 465.
  [8]  Şinasi Gündüz, Pavlus  Hıristiyanlığın Mimarı, Ankara 2004, s. 32.
  [9]  İncil / Elçilerin İşleri 9/3-6.
  [10]  İncil / Elçilerin İşleri 9/18 vd.
  [11]  İncil / Pavlus’un Korintililere 1. Mektubu  8:5-6.
  [12]  İncil / Pavlus’un Romalılara Mektubu 1:  1-6.
  [13]  İncil /  Pavlus’un Koloselilere Mektubu  3:17.
  [14]  İncil / Pavlus’un Filipililere Mektubu 2:6.
  [15]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 465.
  [16]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 467.
  [17]  Muhammed  b. Cerîr et-Taberî, Camiu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân  (Taberi Tefsiri), Beyrut 1412/1992, c. 11,  s. 519, Necm 19. Ayet. 
  [18]Katolik  Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, par.200  ve 212. Burada Allah  yerine Tanrı  kelimesi kullanılmaktadır. 
  [19]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 215, 216 ve 222.
  [20]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 206.
  [21]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 208.
  [22]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 212.
  [23]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 224.
  [24]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 212.
  [25]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 239.
  [26]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 519.
  [27]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 2634.
  [28]  İncil,  Romalılar 8/26-28. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri, par. 741.  
  [29]Tirmizî,  Dua,1,  3371 sayılı hadis.
  [30]  Daha geniş bilgi için bkz: Abdulaziz Bayındır, Duada Evliyayı Aracı Koyma ve Şirk,  İstanbul 2001. s. 8-9. (Kitaba www.suleymaniyevakfi.org adresinden  ulaşılabilir.)
  [31]  Hayrettin Karaman, Ali Özek,  İbrahim  Kâfi Dönmez, Mustafa Çağırıcı, Sadrettin Gümüş,  Ali  Turgut, Kur’ânı Kerim ve Açıklamalı Meâli, TDV yayınları, Ankara 2005.  (Bu  meâl, yıllardır Suudiarabistan krallığı tarafından  Türk hacılarına hediye edilmektedir. Suudiarabistan  baskısında öze dokunmayan farklılıklar vardır.)
  [32]   Cümle içinde akıllı varlıklarla birlikte başka varlıklar da geçerse  men  kelimesi, akıllı olmayanlar için de kullanılabilir. Buna şu âyet  örnek verilir:  “Allah   bütün canlıları sudan yarattı. Onlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi  iki  ayak üzerinde yürür, kimi de dört ayak üzerinde  yürür.”  (Nur 24/45) Bu âyette “kimi” diye tercüme edilen “men”   kelimesidir. İki ayak üstünde yürüyen insanlar, canlılar kapsamında  olduğu için  diğer canlılara da “men” denmesi uygun düş*müştür.
  [33]   Örnek olarak şu tefsirlere bakılabilir: Celaleddin  el-Mahallî,  Tefsîru’l-celâleyn; Abdullah b. Ahmed  en-nesefî, Tefsîru’n-nesefî,  Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî, el-Cami’ li-ahkâmi’l-Kur’ân; Muhammed b.  Cerîr et-Taberî, Tefsîru’t-taberî, Fahru’d-Din er-Râzî,  et-Tefsîru’l-kebîr.
  [34]  Hayrettin Karaman, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” 10. 12. 2000 tarihli Yeni Şafak  Gazetesi, Fıkıh Köşesi.
  [35]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 331.
  [36]İsmail  b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfu’l-hafâ (كشف  الخفاء),  Beyrut 1988/1408,   c. II s. 164. Aclûnî bu eserini, halk ara*sında hadis  diye bilinen  sözleri, eğrisiyle doğrusuyla ortaya çıkarmak için yazmıştır. Bu   sebeple o kitapta çok sayıda uydurma ha*dis vardır. Bu hadis de   uydurmadır.
  [37]  Mehmet Demirci, “Hakikati Muhammediye”,Diyanet  İslam Ansiklopedisi (DİA) c. XV, s. 179-180.
  [38]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,   par. 480.
  [39]  Mehmet Demirci, “Hakikati Muhammediye”,DİA, c. XV,  s. 179-180.
  [40]  Ali Ramazan  Dinç,  İki Cihan Serveri Peygamberi Zîşânımız, Yeni  Dünya Dergisi,  58-59. sayılar,  Ağustos-Eylül 1998, s.  32. 
 Bu  şahıs, İlahiyat Fakültesi  mezunudur ve Nakşibendi tarikatı şeyhlerdendir. Bu  yazıyı dergide  gördüğüm gün onu, İstanbul Gedikpaşa’da  bulunan bir müridinin evinde  ziyaret ederek gerekli uyarıyı yaptım. Ancak o,  bunun sevgiden  kaynaklandığını iddia edip kendini canla başla savundu. İnşaallah  ölmeden tevbe eder.  Günahı yazılı işlediği için tevbesi de yazılı   olmalıdır.
		 
				__________________De ki: “Ey kâfirler!
 Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam.
 Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız.
 Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim.  Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz.
 Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.”
 Kâfirûn Sûresi
 |