Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
|
Alıntı:
seckin Nickli Üyeden Alıntı
Amcaoğlu,
1-Kuran ayetlerinin yorumlanması ile ilimle oluşturulan uygulamalar.
2- Kuran ile hükmedin der mesela ayet. Kuranda o hükmü bulamayız. Bu sefer bazı ayetleri referans alarak bazı uygulamalar yaıplabilir. Bunu peygamber yapmıştır. Buna hikmet denir. Bunu sen bile yaparsın.
|
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Kuran ayetlerinin yorumlanması ile ilimle oluşturulan uygulamalar.
|
Bu tespitiniz güzel olmuş.
|
Seçkin ve Pramid kardeşlerim,
Hikmet,
Hükmetmek, hâkim olmak, hikmetli olmak, yönetmek, düzeltmek amacıyla men etmek, dönmek ve sağlam yapmak anlamındaki "h-k-m" kökünden türemiştir.
hikmet kavramı terim olarak, geniş kapsamda; adalet, ilim, amel, nübüvvet, Kur'ân, Allah'a itaat, dinî anlayış, Allah korkusu, akıl, söz ve işte isabet, hakkı bilme ve hayır işlemek demektir.
Bütün bunları karşılayacak şekilde hikmeti kısaca tanımlayacak olursak; hikmet, faydalı sebepsonuçtur" diyebiliriz.
1-Kuran ayetlerinin yorumlanması ile ilimle oluşturulan uygulamalar. demişsin.
Hikmet, (ilimle yada ayetlerle yorumlanma sonucu yapılan) uygulama değildir.
Hikmet, "faydalı sebep/sonuç" demektir.
Bazı anlatımlarda, hikmetle kuranın kastedildiği söylense de hikmet, bizzat kuranın kendisi değil, kuranın sağladığı fayda, iyilik şeklindeki sonuçlardır.
2- Kuran ile hükmedin der mesela ayet. Kuranda o hükmü bulamayız. Bu sefer bazı ayetleri referans alarak bazı uygulamalar yaıplabilir. Bunu peygamber yapmıştır. Buna hikmet denir. Bunu sen bile yaparsın. demişsin.
Kuranda doğrudan bulamadığımız, fakat ayetlerin yorumuyla yaptığımız bir uygulama hikmet değildir.
Yaptığımız bu uygulamayla ilgili olarak, Kuran'da doğrudan bir hükmün olmayışı hikmettir.
Örneğinizdeki gibi;
Kuranda, karşılaştığımız bir durumla ilgili doğrudan hüküm yoksa, bunun "faydalı bir sebebi/hikmeti vardır" diye düşünmek, kabul etmek gerekir.
Bu kuranda, "daima sorular sormayın, bu sizi zora sokabilir, eğer kuran inmeden önce/indirilirken sormuş olsaydınız cevaplandırılırdı" şeklinde kendine delil de bulur.
Örneğin, peygamberimizin eşine söylediği sırrın, rabbimiz tarafından kendine bildirildiriği kuranda anlatılmakla birlikte, bu sırrın ne olduğu bize anlatılmaz.
İşte, bu sırrın bize anlatılmamasında bir hikmet, bir faydalı sonuç vardır. Konu sadece peygamberimizin özel bir durumu nedeniyle onu ilgilendirdiğinden, sır bize açıklanmamış, ama rabbimize hiç bir şeyin gizli kalmayacağını anlamamız içinde bu kadarıyla kuranda bildirilmiştir.
Şimdi, bu sırrı bilmemiz neden hikmetlidir, bunu kendimce açıklamaya çalışayım.
Bu sır bize bildirilmiş olsaydı, bu sır üzerinden peygamberimiz hakkında bir sürü senaryo yaratılacak, spekülasyonlar yapılacaktı.
Hatta, iş magazin boyutlarına bile getirilecek ve ayetin bizlere verdiği "hiç bir şeyin rabbimize gizli kalmadığı" ana fikiri de magazin kısmıyla uğraşılıp, onunla meşgul olunacağından, bu defa ayetin bize faydalı sonucu (hikmeti) olmayacaktı diye düşünüyorum.
Gerçektende, halk arasında bir olay yaşandığında, onun sonuçlarını anlayamadığımız zaman, "vardır bunda da bir hikmet" denmesi de böyledir.
Bu sözle, biz bilemesekte, anlayamasakta o olayın faydalı bir yönü, sonucu olduğunu kabul ederiz.
Kısaca hikmeti böyle anlamak daha uygundur görüşündeyim.
selamlar,
aorskaya
Konu aorskaya tarafından (12. November 2012 Saat 10:42 AM ) değiştirilmiştir.
|