Selamun Aleykum!
Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı
...
-Inananlarin askerleri
"salât"i
cephede
KIYAM edip "secde"ye vararak
yerine getirirler (Nisâ 101-103).
-Eger salât
egitim-ögretim ve sosyal yardim
ise
KIYAM ve SECDE
bunun
neresinde?
...
Sevgi ile,
Hasan Akcay
|
Nisa101-104:
"Ve yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız salâttan [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma çalışmanızdan] kısaltmanızda [eğitimi öğretimi kısa kesmenizde] sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, sizin için apaçık düşmandırlar.
Ve sen seferde olanların içinde bulunup da onlar için eğitim-öğretim verdiğin zaman içlerinden bir kısmı seninle beraber dikilsinler/eğitime katılsınlar. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar, yeterli bilgi alıp ikna olduklarında arka tarafınıza geçsinler. Sonra eğitim-öğretim almamış diğer bir kısmı gelsin seninle beraber eğitim-öğretim yapsınlar ve tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan habersiz durumda olsanız da size ani bir baskın yapsınlar isterler. Eğer size yağmurdan bir eziyet erişir veya hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Tedbirinizi de alın. Şüphesiz Allah, kâfirler; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Sonra eğitim-öğretimi tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/ güvene erdiğinizde, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun]. Hiç şüphesiz salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma görevi], eskiden beri mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır.
Ve o düşman toplumu takip etmede gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyor idiyseniz, artık şüphesiz onlar da sizin acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Ve siz, Allah'tan onların ümit edemeyecekleri şeyleri umuyorsunuz. Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır."
Nisa 101-103 de "KIYAM edip "secde"ye vararak
yerine getirirler" ifadesini bulduysanız bu tür şeylerin akla gelmesi kaçınılmazdır."
Savaş için sefere çıkan bir orduyu düşündüğümde aklıma:
Savaşa giren ordu ne yapar?
Ordunun başındaki komutanlar ne yapar?
Ordunun izleyeceği bir savunma veya saldırı planları yok mudur?
Askerler aman bize kafirler saldıracak diye komutanlarının verdiği direktifleri dinlemezler mi? vb sorular geliyor.
Şahsen ben savaş için sefere çıkan bir orduda er olsam, kafirleri yenebilmek için komutanların verecekleri dersleri cankulağı ile dinlerim ki, kafirlere karşı başarısız olmayalım.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.