Alıntı:
sevginur Nickli Üyeden Alıntı
selam aorskaya kardeşim
yorumlarınızı soruları okudukça zihnimde başka sorular çıkıyor..
geçenki yorumunuzda peygamberimizin hayatı ile ilgili yanılmıyorsam size ne kazandıracak demiştiniz..aslında düşünüyorumda hak veriyorum..sürekli tarih bilgilerim eksikliğinden yakındığım için kurana dalamıyorum..
kuranın verdiği mesaj önemli bizim için değilmi ..?elbetteki bu bilgileri ögrenmek bişey kaybettirmez en azından emevi abbasi de bir tarih değilmi hitler kaddafi kenan evren Atatürk bir tarih değilmi kurana göre yorumlamak olamazmı paylaşırsanız sevinirim
Allah razı olsun şimdiden..
|
Selam, selam sevginur kardeşim,
Aslında sorunuzun cevabını yazınızın içinde vermişsiniz....
sürekli tarih bilgilerim eksikliğinden yakındığım için kurana dalamıyorum.. demişsiniz.
İşte tam da bu sebeple, kuranda verilenler kadarıyla yetinmeyi becerelim. Çünkü, fazlası bize gerekli olsaydı, fayda sağlayacak olsaydı rabbim mutlaka fazla bilgiyide verirdi.
Rabbin kelimelerinin tükenmezliği ile anlatılan budur aslında. Kuran da her şey yeteri kadar yer almaktadır. Bizler için ne eksik vardır, ne de fazla vardır... Yeteri kadar...
Şimdi, faydası olmaz deyip bırakmanın ötesinde nasıl zararı olabilir sorusunu soralım ve en basit yoluyla cevaplamaya çalışalım...
Örneğin; abese suresinde, gözleri görmeyeni dikkate almayan anlatıma ek olarak; varsayalımki; peygamberin, bizim bıyık altından gülmek dediğimiz eylemde bulunduğu" anlatılsın.
Bu durumda, neden bıyık altından gülündüğü, direkt ona zaman ayıramayacağını söylemesinin daha doğru olacağı vb. gibi bıyık altı gülme eleştirileri yapılırken, bunun karşısında olan ve bunu savunacaklarda çıkacaktır. Böylece, insanlar sadece bu olay için bile büyük kitleler şeklinde taraflar haline gelecek ve ayrışmalar yaşayacaktır.
Kaldıki, daha bunların hiç ayrışma yaşamasa bile, ayetin ana fikrinden uzak kalarak onu anlamaya çalışmamakla kaybedeceklerine değinedim bile...
Peki, bu bıyık altından gülme anlatımı, müslümanlara ne kazandırdı diye sorarsak, cevabımızın; merakını gidermekten başka, "hiç bir şey" olacağı açıktır.
Görüldüğü üzere anlatılmayan şeylerin anlatılmaması bizlerin faydasınadır. Nitekim rabbimiz bu faydayı, bize fayda sağlamayacak soruların peşine düşmememizi ikaz etmekte ve bunlar kuran indirilirken sorulmuş olsaydı cevaplanacağını bildirmektedir.
Kuran inmiş, din bu haliyle tamamlanmıştır. Bu halin dışında bilgi istemek din dışı bilgi istemek ve ondan fayda ummak olur...
Bu örnekten yola çıkarak, yine; "peygamberin eşine söylediği sır şu idi" dendiğini varsayarak, bu sırrın açıklanması ile gelinebilecek durumları, yaşanacak karmaşaları sizin hayal gücünüze bırakıyorum...
selamlarımla,
aorskaya