Selamünaleyküm değerli abilerim ve kardeşlerim.
Namaz bahsi, en çok tartışılan bir konu olmuştur ve olmaya devam edecektir.
Ben anladığım kadarıyla kendi nefsime bir özet çıkarmayı uygun buldum. Katılan veya katılmayan olabilir. Hepsine saygım vardır.
1-"Namaz yok!" diyen kardeşlerimin dayanağı:
a) Eğer gerçekten namaz olsaydı; cenab-ı Allah Kur'anda onu da tarif ederdi. Ne şekilde kılınacağını detaylı olarak bize beyan ederdi. ki, Rabbimiz bize Kur'anda eksik hiçbirşey bırakmadığını bildirmiştir.
b) "Kur'anda "salat" olarak geçen kelimeler iyice tahlil edildiğinde tamamen namazı çağrıştırmamaktadır. "Salat" bambaşka birşeydir. Her konuda Kur'anda kelimeleri özenle seçen, o kelimeyi konunun anlamına tabiri caiz se, "taşı gediğine koyarcasına" oturtan cenab-ı Allah, neden çok önemli olarak,dinin direği olarak kabul edilen "salat" kelimesini kullanmıştır? Yerine tamamen namazı çağrıştıran bir kelime koyabilirdi. ki, koymuştur da.
Ama o "salat" değildir. Başka birşeydir. Onu da inşaAllah ilerde tartışırız.
c) Namaz genelde putperestlerin,şamanların,mecusilerin yaptığı ritüellerin birebir kopyasıdır. Ya onlar da doğrusunu yapıyorlar; ya da bu ibadet batıldır.
d) Kur'anda zekatla beraber anılan salat,"eqımıssalat" olarak zikredilir. Eqım ayağa kalkmak,ayağa kaldırmak,ayakta tutmaktır. Eğer,"namaz kıl!" emri olsaydı, "cealessalat" şeklinde olmalıydı.
e) Yaya olarak,binek üzerinde,... namaz kılmak fiziken neredeyse imkansızdır.
2-"Namaz var!" diyen kardeşlerimizin dayanağı:
a) Özellikle Nisa 101-103 ayetleri gibi pekçok yerde namaz kastedilmektedir. Hatta savaş halinde bile, kısaltılarak ta olsa namaz kılınmalıdır.
b) Kur'anda "kıyam,kıraat,rüku,secde,..." tabirleri geçiyorsa namaz kılmak elzemdir.
(Buna benim acizane bir tenkidim olacak: Dinden,imandan haberi olmayan ümmi bir insan eline Kur'an geçip te okuduğunda bu kelimelerin halen uygulanan rüku,secde olarak anlamaz. Ki, bizim de bu şekilde anlamamamız gerekir. Böyle anlarsak, ataların dinine,geleneklere uymuş oluruz. Eğer Kur'an evrelsel ise, ki öyledir; her topluma,her coğrafyaya hitap eder. Buna savunma olarak, rivayetleri ve peygamberin sünnetlerini ortaya koyarsak hata ederiz.
Zira ne rivayetlerin,ne de sünnet olduğu iddia edilen şeylerin günümüze kadar sağlıklı bir şekilde geldiğini hiç kimse iddia edemez. İddia edilecek olsaydı, İslam aleminde dört mezhebin yerinin ne olduğunu izah edemezdik.)
c) Namazın vakitleri belli olan bir farz olduğu. Hatta Hud suresi,İsra suresi ve diğer surelerde namaz vakitlerinden bahsedildiği.
Konu Miralay tarafından (17. November 2012 Saat 06:04 PM ) değiştirilmiştir.
|